23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Serbestleştirme için yola çıktılar, telekomünikasyonda dünyanın en büyük tekellerinden birini yarattılar ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Alo kimse var mı? ? “Devlet tekeli ortadan kalksın, herkese yarasın” denildi. Ama ‘serbestleş(me)me’ Türkiye’yi şu noktaya getirdi: Şehirlerarası telefon ve internet özel tekelde. Dünyanın en pahalı interneti bizde. Kamu ihalesiz hizmet almaya devam ediyor. Milyar dolarlık kablo ise toprağa gömüldü. NECDET ÇALIŞKAN Emperyal Milliyetçilik MHP’nin türban çıkışına akıl sır erdiremeyenler, MHP liderliğini sorguluyor, AKP ile türban ittifakının milliyetçilik ile çelişkisinin altını çizmeye çalışıyorlar. Türkiye’de ülkücülük olarak tanımlanan milliyetçilik akımlarının, öteden beri sonuçta emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden, emrinde, güdümünde akımlar oldukları gerçeğini atlıyorlar. Doğrusu ister din isterse ırk ekseninden yola çıkılsın, “temel hak ve özgürlükler” belgesinin sınırlarından taşmış özgürleşme, hak arama savlarının, sonuç olarak ayrımcılık, çatışmaların odağı oldukları, insan hakları, demokrasiye zarar veren, emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden işlevlerini unutuyorlar. Emperyalizmin çıkar çarkları, en çok da günümüzde aynı toprakları paylaşsın paylaşmasınlar halkları, dinler, ırklar, mezhepler, tarikatlar, olmadı mafya tipi örgütlenmeler, çeteler, aşiretler üzerinden çatıştırarak tıkır tıkır işletiliyor. Bu nedenle de ülkemizde de şaşmaz bir sonuç olarak birbirinin zıddı, düşmanı gibi görülen ırkçı; Türkçü, Kürtçü, siyasal İslamcı akımların tümü bir biçimde emperyal güç odaklarına bağımlı, onların yönlendirmesi ile kimi zaman birbirlerini yok etmeye çalışarak, kimi zaman görünürgörünmez ittifaklarla, emperyalizmin ülkemiz çıkarları ile çatışan projelerinde suç ortaklığı yapıyorlar... ??? Güleriz ağlanacak halimize... Televizyonlarda makyajlı mankenler üzerinde üniversitelerde serbest olacak başörtüsünün bağlanabilecek biçimleri gösteriliyor... Kimi köşe yazarlarımız çok haklı olarak ironi içerikli yorumlar getirmişler. “Sadece çene altı, sadece üniversite”, “Türbana yasak, başörtüye evet” formülü, türbanın siyasal İslamın simgesi olduğunun AKP ve MHP kadrolarınca da kabul edildiğinin belgesi gibi. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, kadrolaşmada ölçüt türbanlı eşlerin, kendi anayasal, yasal düzenlemeleri ile üniversiteye giremeyecekleri kakaşaka bir sonuç... Ardından, “ortaöğretim, ilköğretim kurumlarına girmeyecek, çünkü onların özgür karar verme için yaşları tutmuyor, o zaman laikliğe aykırı bir durum çıkıyor. Aynı şekilde kamu hizmeti verenler için de yasak sürecek, laiklik korunacak..” sözde güvencesi veriliyor ya... Bal gibi de 70 milyonun aptal olduğu varsayılıp dalga geçiliyor. Hukukçuların, kendi anayasa taslaklarını hazırlamış olanları da dahil, söz konusu anayasal, yasal düzenleme ile ilerde tam tersi yorumlara gidilebileceği uyarıları bir yana. MHP ile uzlaşabilme, bayrak yapılmış türbanda diretilmediğini kanıtlayabilme adına kabul edilen düzenlemeler bir bütünlük içinde, türban üzerinden rejimi değiştirme, laikliği siyasal İslam ilkeleri doğrultusunda ortadan kaldırma operasyonunun trajikomik kanıtları... ??? Cumhurbaşkanı Gül seçilmeden önce yapılan kamuoyu yönlendirmelerini, aptal yerine konulmamız örneklerini hele bir anımsayın: Dünyaca ünlü modacımız artık siyasal İslamın bir ekolünün siyasal simgesi, bayrağı olduğu tartışılamaz Bayan Gül’ün başını örtme biçimine çağdaş şekiller verecek, Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde partiler, siyasal kimlikler üstü esnek bir görüntü yaratılacaktı. Cumhurbaşkanının seçilmesinin hemen ardından, dikkatler üzerlerinde iken sözde duyarlılıkla protokolde yandan geçişler, eşsiz yemekler uygulamaları da yaşandı. Sonra ne oldu? Tam da türban seferberliğinin ortasında, en ateşli atağının yapılması aşamasında, dünyada pek çok ülkenin siyaseten aforoz ettiği bir kanlı diktatörün Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde ağırlanması yemeğinde, siyasal simge olmuş türban resmi protokole, kamu alanına en yüksek tepeden oturmuş oldu. Laik Cumhuriyet ilkeleri, Atatürk devrimlerini ayaklar altına alan “türban” ittifakı hangi zaman diliminde gündeme geldi? Askerler ABD AKP siyasal uzlaşması, zamanlaması bağlantılı, en elverişsiz, en zorlu askeri koşullarda PKK operasyonunda. ABD Irak bataklığında işin içinden çıkamamış, tezkere bağlantılı cezalandırdığı AKP iktidarı ile yeniden sıkı uzlaşmalar peşinde. ABD ekonomisi odaklı, dünya piyasalarında ekonomik kriz gündemde. Türkiye’de kanlı petrolün bol parası ile piyasaları besleyen sistem kırılma noktasında. Siyasal dengeler kırılmadan, tepetaklak olmadan, AKPMHP için türban önemli getirisi olacağı varsayılan en çekici atak. “AKP için tamam da MHP’nin kimliğine uymuyor” sananlara, birkaç küçük anımsatma. 196070’li yılların sol, demokratik açılımlarını, en çok da gençlik hareketlerinde, örgütlenmelerinde emperyalizm, ABD karşıtı uyanışları anımsayın. Türkİslam sentezinde, ülkücü, milliyetçi tosunlar sopalı, satırlı, silahlı baskınlarla mitinglere, üniversitelere, yurtlara saldırmazlar mıydı? Meydanlara çıkıp “Biz ABD, emperyalizm uşağıyız” diyecek halleri yoktu ya. ABD, emperyalizm karşıtı örgütlere, gençlere karşı vurucu, piyonlar olarak kullanılırlardı. Irak işgaline hayır diyen Ecevit hükümetinin yıkılmasında da rol aldılar. Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi, üniversitelere türbanın sokulmasında da başrol almaları sürpriz olmamalı... soner@cumhuriyet.com.tr ‘Sözlerini tutsunlar yeter’ Verilen sözlerin tutulmadığından yakınan Arıak, “Bu işleri çözmek, siyasi kararlılık ister, bakan ve hükümet yeterince kararlı değilse, ona rağmen olacak işler değil. Son 6 yıldır hükümet programlarında, acil eylem planlarında söylediklerini yapsınlar yeter, sorun kalmayacak” diye tepki gösterdi. Telekomünikasyon pazarında özel şirketlere lisansların verilmesi ve ardından Türk Telekom’un blok satışı, ne tüketiciye ne de sektöre yaradı. Bu pazara giren Türkiye’nin önde gelen gruplarının bazıları havlu atarken, diğerleri de kara kara “özel tekele” karşı ne kadar süre daha ayakta kalabileceklerini düşünüyor. 6 yıl önce “serbestleştirme” için yola çıkılırken telekomünikasyonda yabancı payı yüzde 80’lere ulaştı. Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (Telkoder) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak’ın, sektördeki çarpık tabloya ilişkin görüşleri şöyle: “Rakamlar ortada. Avrupa 1990’ların ortalarında serbestleşmeye başladı. Yeni piyasaya giren firmalar, telefonda yüzde 3040’lık bir paya ulaştılar. İnternette yüzde 50’yi aştılar. Bizde, şehiriçi telefon hâlâ rekabete açılmadı. İnternetin yüzde 97’si TTnet’in tekelinde.” “TT özelleştirilirken AKP hükümeti, kablo dahil satmak istemişti. Rekabet Kurumu, ‘TT ile KabloTV rekabet etsin, kabloyu ayrıca özelleştirin’ dedi. Bunun için mecbur ayırdılar. Ancak o günden bu yana hiçbir şey yapılmadı. 2 milyar dolardan fazla değer biçilen bu altyapı ölüyor, buna bakmıyoruz. Bütün dikkatimiz, ‘TT’nin kalan hisselerini daha pahalıya nasıl satarız’da.” “Aslında kablo abonesi olursanız, sizin internet işiniz de, ses (telefon) işiniz de, televizyon işiniz de bitiyor. Bizim gibi telekom firmaları için TT’nin hatlarını kullanma mahkumiyeti ortadan kalkıyor. ” “TT, Avea, Turkcell, Vodafone...herkes köstebek olmuş, bir yerlerden kablo çekmeye çalışıyor. Öbür tarafta KabloTV şebekesi atıl duruyor.” “KabloTV de 2.5 milyon abonelik şebeke hazır durumda. Bunu 1.2 milyonu kullanılıyor. Tüketicilere, 200 TV kanalı sunulabilecekken 50 kanal kullanılıyor. 2.5 milyon internet abonesi olabilecekken 30 bin kullanılıyor. Aslında bu, öyle bir nimet ki farkında değiller.” “Edevlet, kablo, uydu... Bunların üçü de Türksat’ta. Ama bu üç alanda da Türkiye’nin imkânları perişan ediliyor.” Neler yapılmalı? Kablo serbestleştirilsin. Bu alanda rekabete izin verilsin. 2 milyar dolarlık altyapı atıl halde kalmasın. Şehiriçi telefon görüşmeleri serbestleştirilsin, rekabete açılsın. Çünkü telefon görüşmelerinin büyük bir kısmı buradan geliyor. Numara taşınabilirliğine izin verilsin. Hem cep hem ev telefonlarında numara taşınabilsin. Telekom ile ilgili mevzuat toparlansın. 23 sene önce hazırlanan ve AB mevzuatına da uygun olan Elektronik Haberleşme Kanunu maalesef donduruldu. Telekomünikasyon Kurumu ve hükümet, “kollama” değil, sektörün önünü açma yönünde adım atsın. TT’nin fiyat sıkıştırmasının önüne geçilsin. Altyapı hizmeti ayrı, altyapı üzerinden hizmet vermek ayrı bir iş. Kamu kurumları kendi telefon ve internet hizmeti kullanımı için ihale açsın. Bu hizmeti “özel tekel”den ihalesiz almaya devam etmesinler. 1 2 3 4 5 6 7 Yusuf Ata Arıak 18 Mart 2003 59. Hükümet İletişim alanında serbestleştirme ve özelleştirme çalışmalarına ve sektörle ilgili mevzuat düzenlemelerine hız verilecektir. 31 Ağustos 2007 60. Hükümet Telekomünikasyonda tekel kaldırılmıştır... Önümüzdeki dönemde; telekomünikasyon pazarındaki serbestleşme hızlandırılacaktır... Kamu bile kanunları hiçe sayıyor T’nin yüzde 55’inin blok olarak Oger Telecom’a satılmasının ardından da kamu kurum ve kuruluşları, telefon ve internet gibi iletişim hizmetlerini TT’den almaya devam etti. Yasal olarak bu hizmetlerin rekabete açılmış ve tekel halinin sona ermiş olmasına karşın Kamu İhale Kurumu (KİK) tarafından hazırlanarak yürürlüğe konulan “Kamu İhale Genel Tebliği”ne dayanarak “telefon hizmetleri” T halen “tekel” niteliği devam eden hizmet alanları içinde sayılıyor. Bu alanda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda belirtilen ihale usulleri uygulanmaksızın, bakanlıklar da dahil olmak üzere doğrudan Türk Telekomünikasyon AŞ’den hizmet alınmaya devam ediliyor. “İhale Kanunu’na aykırılık” gerekçesiyle Telkoder’e üye özel telekom şirketlerinin 2005’ten bu yana KİK’e her yıl yaptıkları başvulardan ise sonuç çıkmadı. TT’nin en büyük müşterisinin kamu olduğunu vurgulayan Arıak, bu durumu şöyle değerlendiriyor: “Telefon lisansları 2004’te, internet lisansları 2002’de verilmeye başlandı. O tarihten bu yana hangi devlet kuruluşu Ulaştırma Bakanlığı da dahil, telefon veya internet hizmeti almak için ihale açtı? Bu hizmetleri TT’den almaya devam ediyorlar. Niçin ihale açmıyorlar? Bu Kamu İhale Kanunu’na da aykırı. Bir devlet, ‘serbestleştirme istiyorum’ deyip, ardından eski tekelden aynı hizmeti almaya nasıl devam edebilir?..Türkiye’de havacılıkta ideal bir serbestleşme örneği yaşandı. Ama işin ilginç yanı, bu işi yapan bakanlıkla (Ulaştırma Bakanlığı), telekomünikasyonda işleri bu aşamaya getiren bakanlık aynı... TT’nin özelleştirme tarzı, sektördeki bütün serbestleşmeyi altüst etti.” Deloitte’un Perakendenin Küresel Güçleri Raporu Migros devler listesinde Ekonomi Servisi Uluslararası danışmanlık firması Deloitte’un hazırladığı “Perakendenin Küresel Güçleri 2008” raporunda yer alan, dünyanın en büyük 250 perakende şirketi listesinde 345 milyar dolar ciroyla WalMart birinci, 98 milyar dolarla Carrefour ikinci, 91 milyar dolarla The Home Depot ise üçüncü sırada yer alırken, Türkiye’den de Migros 2.9 milyar dolar perakende cirosuyla ilk kez listeye girmeyi başardı. Rapora göre, sektörün en büyük 250 şirketinin toplam cirosu 3.25 trilyon dolara ulaştı. Dünyanın en büyük 250 perakende şirketi listesine, Çin ve Rusya ile birlikte yükselen ekonomiler arasında yer alan Türkiye’den giren Migros 236’ıncı sıradan girdi. Ayrıca Migros Türk, 20012006 yılları arasında en hızlı büyüyen 50 şirket arasında 12. sırada yer aldı. Mobilyanın kalbi İstanbul’da atıyor Ekonomi Servisi Mobilya Sanayiciler Derneği (MOSDER) ve İstanbul Fuarcılık’ın işbirliğiyle düzenlenen 4. İstanbul Mobilya Fuarı (İMOB) ziyarete açıldı. 7 milyar dolarlık sektörü bir araya getiren fuarda 23’ü yurtdışından toplam 296 firma boy gösteriyor. Bu yıl İtalyan firmalarının ağırlıklı olduğu fuarda Pierre Cardin, Ponello, Movesul gibi dünyanın önde gelen mobilya kuruluşları da fuardaki yerlerini aldı. Pazar gününe kadar açık olacak fuara 70 bin ziyaretçinin katılması bekleniyor. KISA... KISA... KISA... Bankacılıkta yeni pencere Intertech ve Microsoft işbirliği ile hayata geçirilen web tabanlı yeni entegre bankacılık platformu “internext’’ Denizbank tarafından kullanılmaya başlandı. 5 milyon dolara malolan sistem sayesinde Denizbank, 2007’de 37 milyon YTL’lik tasarruf yaparken bir yıllık işlemlerin tamamını 1 günde tamamlayabilir hale geldi. İNTES Kongresi’nde istihdam tartışıldı Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası’nın (İNTES) gerçekleştirdiği istihdam konulu toplantıya katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kayıt dışı ile mücadelede Batı ülkelerini örnek alarak ciddi yaptırımlar uygulayacaklarını belirtti. Bunun için de öncelikle işverenin üzerindeki yükleri hafifleteceklerini dile getiren Çelik, kayıt dışı işçi çalıştırana “müsamaha göstermeyeceklerini” söyledi. Kimyasal madde ihracı için ‘REACH’ şart Bir tonun üzerindeki kimyasal maddelerin Avrupa Birliği’ne girişi için tescil şartı getiren REACH (Kimyasalların Tescil, Ölçmek ve Yetkilendirme) için geri sayım başladı. İstanbul Kimyevi Maddeleri ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Murat Akyüz, “3.5 milyar dolarlık ihracat tehlikede. Çeşitli sektörlerin kendi bünyelerinde yardım masaları kurmaları ve bakanlıklar arasında acilen koordinasyon sağlanması şart” dedi. Dosya No : 2007/5255 İpotekli olup, satılmasına karar verilen taşınmazların, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle satışı yapılacaktır. Taşınmazların Tapu Kaydı: 1. Taşınmaz: Bursa İli, Nilüfer ilçesi, Görükle Köyünde kain, 209 Ada, 9 parselde kayıtlı, 1757,75 m2 miktarlı, Asma katlı dükkanın, 92/1800 arsa paylı, B.Blok, Zemin Asma katlı, 21 bağımsız bölümlü, 256,14 m2 miktarlı taşınmaz. 2.Taşınmaz: Bursa İli, Nilüfer ilçesi, Görükle Köyünde kain, 209 Ada, 9 parselde kayıtlı, 1757,75 m2 miktarlı, Asma katlı dükkanın, 47/1800 arsa paylı, B.Blok, Zemin Asma katlı, 20 bağımsız bölümlü, 130,86 m2 miktarlı taşınmaz. Taşınmazların Halihazır Durumu: l. Taşınmaz: Taşmmaz Nilüfer İlçesi, Görükle Beldesi, Dumlupınar Mahallesi, Atatürk Bulvarı üzerinde, Beykarakent Sitesi B.Blok 21 kapı numaralı, asma katlı dükkandır. Taşınmazın bulunduğu binanın dış sıvası ve boyası yapılıdır. Belediyesinin altyapı hizmetlerinden faydalandığı, ulaşımın kolay olduğu, ayrıca Görükle beldesinde bir üniversite şehri şekline dönüşmekte olduğu burada yurtlar ve dershanelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın içerisine kadar doğalgaz çekilmiştir, dış vitrinleri PVC doğrama ve demir parmaklıklı olup, içeriden bir iç merdiven ile diğer asma kata çıkılmaktadır, girişte tuvaleti ve taşınmazın elektrik, suyu mevcuttur. Daha önce market olarak kullanılır iken, tadilat yapılarak Öğrenci yetiştirme dershanesine dönüşmüştür. Asma katlı dükkan vasfında taşınmaz 256,14 m2 miktarlıdır. 2. Taşınmaz: Taşınmaz Nilüfer İlçesi, Görükle Beldesi, Dumlupınar Mahallesi, Atatürk Bulvarı üzerinde, Beykarakent Sitesi B. Blok 20 kapı numaralı, asma katlı dükkandır. Taşınmazın bulunduğu binanın dış sıvası ve boyası yapılıdır. Belediyesinin altyapı hizmetlerinden faydalandığı, ulaşımın kolay olduğu ayrıca Görükle Beldesinde bir Üniversite şehri şekline dönüşmekte olduğu, burada yurtlar ve dershanelerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazın içerisine kadar doğalgaz çekilmiştir, dış vitrinleri PVC doğrama ve demir parmaklıklı olup, içeriden bir iç merdiven ile diğer asma kata çıkılmaktadır, girişte tuvaleti ve taşınmazın elektrik, suyu mevcuttur. Daha önce market olarak kullanılır iken, tadilat yapılarak Öğrenci yetiştirme dershanesine dönüşmüştür. Asma katlı dükkan vasfında taşınmaz 130,86 m2 miktarlıdır. Taşınmazların İmar Durumu: Görükle Belediyesi, İmar İşleri Müdürlüğünün satış dosyasında mevcut, imar durumu yazılarından satışa konu parselin, “1/1000 ölçekli Görükle Belediyesi Revizyonu Uygulama İmar Planı kapsamında ayrık nizam, 4 kat, H: 12:50 m, ön bahçe mesafesi 5 m, yan bahçe mesafesi 3 m, TAKS: 0.60 KAKS: 2.00 inşaat izni olan zemin kat dükkan olmak koşulu ile ticaret alanında kaldığı, parsel üzerinde 4 katlı betonarme bina mevcut olduğu” bildirilmiştir. Taşınmazların Kıymeti: l. Taşınmaz: 384.210,00 YTL. değer üzerinden satışa arz edilmiştir . 2. Taşınmaz: 196.290,00 YTL. değer üzerinden satışa arz edilmiştir. Satış şartları: 1 Satış 11/03/2008 Salı günü, 1. Taşınmaz için saat 14.10’dan 14.20’e kadar Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nde (Yeni Adliye SarayıBursa ) 2. Taşınmaz için saat 14.30’dan 14.40’a kadar Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nde (Yeni Adliye SarayıBursa) açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 21/03/2008 Cuma günü, 1. Taşınmaz için saat 14.10’dan 14.20’ye kadar Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nde (Yeni Adliye SarayıBursa ) 2. Taşınmaz için saat 14.30’dan 14.40’a kadar Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nde (Yeni Adliye SarayıBursa) ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile mevzuatın öngördüğü oranda KDV ihale alıcısına aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/5255 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 5012) BURSA 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZLARIN AÇIK ARTTIRMA SATIŞ İLANI CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle