25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2008 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ‘Sokak Lambaları’ sergisi ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği (AFAD) üyesi Bayram Top’un “Sokak Lambaları” adlı sergisi yarın Kültür Merkezi’nde açılıyor. “Bir başkadır sokak lambalarının güzelliği, görüntüsü. Kiminin camı, kiminin lambası kırık, boynu bükük de olsa yine de yaşantımızda ayrı bir yeri vardır sokak lambalarının. Loş ışıklarıyla yaz gecelerinin mehtabını bir başka gösterir, kış yağmurlarında çevresine ışık damlacıkları saçar o sokak lambaları. İşte o sokak lambalarını çok renkliliğiyle, farklı bakış açısıyla bir sergide topladım” diyor fotoğraf sanatçısı Bayram Top. Altınkoza ile AFAD’ın desteklediği sergi önümüzdeki hafta sonuna kadar görülebilir. (0 322 352 47 13) Anadolu’ya ait ne varsa... Kültür Servisi Sibirya’dan Katar’a, Japonya’dan Amerika’ya kadar dünyanın dört bir yanında 40 ülkede 1000 gösteriyle Türkiye’nin sanatsal başarısının simgesi, ülkemizin dans kültürünün bir yansıması olan Anadolu Ateşi dans topluluğu yarın saat 21.00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde sahneye çıkıyor. Çok kalabalık bir ekipten oluşan Anadolu Ateşi’nin genel sanat yönetmenliğini ise Mustafa Erdoğan yapıyor. (0 216 556 98 00) ‘Okyanustaki Sesler’ Oyun Atölyesi’nde Kültür Servisi Göksel Baktagir (kanun), Yurdal Tokcan (ut), Baki Kemancı (keman), Özer Arkun (viyolonsel), Mehmet Akatay’dan (perküsyon) oluşan ‘Okyanustaki Sesler’ müzik topluluğu 5 Şubat Salı akşamı Oyun Atölyesi’nde müzikseverleri keyifli bir müzik yolculuğuna çıkarıyor. Üyelerinin her biri sazının usta yorumcusu olan topluluğun konseri saat: 20.30’da başlayacak. (0212 251 45 45) Tiyatro Boyalı Kuş’un oyunu Adana, Mersin ve Hatay’da sahnelenecek Çıplak Ayaklar’dan ‘dzzt dzzt’ ? Kültür Servisi İstanbul Fransız Kültür Merkezi, Çıplak Ayaklar Kumpanyası’nın “dzzt dzzt” adlı yeni gösterisine bu akşam saat 20.00’de ev sahipliği yapacak. Gösteri, ağırlıklı olarak “farklı” olanın yaşatılmaması ya da dışlanması olarak izlenebilir. (www.ciplakayaklar.com) Çernobil’in bıraktığı izler SAV AŞ KÜRKLÜ ADANA Çernobil Nükleer Santralı’nda 26 Nisan 1986’da onlarca insanın ölümüne, yüz binlerce insanın radyasyon etkisinde kalmasına yol açan patlamanın bıraktığı izlerin öyküsü sahnede. Tiyatro Boyalı Kuş, Çernobil felaketinden 10 yıl son ra bölgeye giden gazeteciyazar Svetlana Aleksiyeviç’in yazdığı, Aslı Candaş’ın dilimize çevirdiği oyunu sahneliyor. “Bu gerçek öyküyü bir de tanıkların anlattıklarıyla bilmek istiyorsanız ‘Çernobil’den Sesler’ adlı oyunu kaçırmayın” diyor. Jale Karabekir’in sahneye uyarladığı oyun 3 Şubat Pazar 16.00 ve 19.30’da Adana Büyükşehir Beledi yesi Şehir Tiyatrosu’nda, pazartesi 19.00’da Mersin Yenişehir Belediyesi Tiyatrosu’nda, salı günü de 19.30’da Hatay Kültür Merkezi’nde. Çernobil için yazılanları, kitaplaştırılanları, söylenenleri ve açıklamaları irdeleyen oyun on öyküyü, yaşayanların gözünden sahneye taşıyor. Biri aşkı yaşayamayan bir kadın, diğeri sakat doğan kızının acısını anlatan bir anne, kızını kaybetmiş bir baba ve radyasyondan payını (!) almış daha pek çok tanık... Tiyatro Boyalı Kuş oyuncuları “Çernobil’den Sesler”i, bu felaketi unutmamak için, “Kazım Koyuncu’nun anısına… Başka Kazım’ları kaybetmeyelim diye” sahneye taşıdıklarını söylüyor. Ve ardından ekliyorlar: “21 Şubat 2008’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti nükleer santral ihalesi açıyor… ‘Yeni bir Çernobil istemiyoruz’ demek için, sahnelerde olacağız. Kimsenin bilmediği, birilerinin gizlemeye çalıştığı Çernobil gerçeklerini anlatmak için. Sanatçılar olarak ‘Nükleer enerjiye hayır! Başka bir enerji mümkün!’ diyebilmek için sahnede olacağız. Adana, Mersin ve Hataylı tiyatroseverleri, sanatseverleri, çevrecileri ve tüm duyarlı insanları bekliyoruz.” (0 322444 86 66) Aşk kırgınlığı, ayrılık acısı... ARİF DAMAR 2007 Aralık ayında şiire yer veren edebiyat dergilerinden; AfrodisyasSanat, Akatalpa, Aşkın eHali, Berfin Bahar, Deliler Teknesi, Dize, Esmer, Etken, Evrensel Kültür, İle, Kitaplık, Kum, Lâcivert, Patika, Sincan İstasyonu, Sonra, Edebiyat, Sözcükler, Şarköy Sanat, Tavır, Tay, Üç Nokta, Varlık, Yasakmeyve ve Yazılıkaya’da yayımlanan şiirleri okudum, inceledim. İzmir’de yayımlanan Sanat dergisindeki Yelda Karataş’ın “Aşk ile Bir Daha” adlı şiirini Ayın Şiiri olarak değerlendirdim. Önce bir saptamamı paylaşmak isterim: Gülten Akın’dan sonra Yelda Karataş, Birhan Keskin, Nilay Özer, Gülsün İlgün (birkaç yıl önce genç yaşta yitirdik), Gonca Özmen ve çok yakında kitabı çıkacak olan henüz 18 yaşındaki Duygu Ergun gibi önemli kadın şairlerimiz var. Dönelim Yelda Karataş’a. 1996’da çıkan ilk kitabı Ürperme ile Orhan Murat Arıburnu, 1999’daki ikinci kitabı Alacaaydınlık’la Dünya Globus Ödülü’nü aldı. 2001’de üçüncü kitabı Enel Aşk yayımlandı. Japonya’da her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası haiku yarışmasında birinci oldu, büyük ödülü aldı. O haikuyu (Ölümsüz Orhan Veli Hay Kay derdi) aktarıyorum: “ölüme ne kadar yakın / unutulmaz çocukluğumun / ağır çiçekli ıhlamur ağacı” Can arkadaşım Memet Fuat, Orhan Veli’nin herkesin sandığı gibi Fransız sürrealistlerden değil, haikulardan etkilendiğini açıklamıştı bana. Ne yazık ki, canalıcı çok tez canlı davrandı. Yazmak olanağı tanımadı. “Gemiler geçmeyen bir ummanın” derinliklerine çekti götürdü. Örneğin: “Gemlik’e doğru / Denizi göreceksin / Sakın şaşırma” ya da “Kimimiz Ahmet Bey / Kimimiz Ahmet Efendi / Ya Ahmet Ağayla / Ahmet Beyefendi” gibi. Örnekler çoğaltılabilir. Yelda Karataş’ın “Aşk ile Bir Daha” şiiri benzersiz imgeler, çok çarpıcı benzetmelerle kurulmuş, olağanüstü güzel bir aşk şiiri mi, yoksa ayrılık şiiri mi; belki her ikisi de. Aşk kırgınlığı, ayrılık acısı da var bu olağanüstü şiirde. Karataş’ı kutluyorum. Ben, 1925 doğumluyum. Şimdi yıl 2008. Demek ki benden 6 yıl sonra dünyaya geliyor. Ölümünün üstünden de 18 yıl geçiyor. Cemal’le dostluğumuz ilk kitabı Üvercinka çıkmadan öncedir ve arada aksasa da ömür boyu sürmüştür. 9 Ocak günü sevenleri onu özlemle andılar. Sanırım “Üstü Kalsın” en son şiiridir. 13 Ocak 1990’da Yeni Yaprak dergisinde yayımlandı. Yani yayımlandığını kendisi göremedi. Onu biz de “Üstü Kalsın” şiiriyle ve özlemle anıyoruz. Çok iyi anımsıyorum, bana okumuştu. “Ölüyorum tanrım / Bu da oldu işte. // Her ölüm erken ölümdür (x) / Biliyorum tanrım. // Ama, ayrıca aldığın şu hayat / Fena değildir. / Üstü kalsın” (x) Gelmiş geçmiş bütün dünya şiirinde böyle bir dize az, çok az bulunur. Şekspir’in “Nasıl bu kör öfkeyle güzellik cenge girer / Çabasında en fazla bir çiçek gücü varken” beytine denktir bana sorarsanız. AŞK İLE BİR DAHA Elleriyle ölçüyor herkes biliyorum Bir masanın kalpteki büyüklüğünü Ama her aşkın sonuna kefil bulunmuyor Ne eklesem ucuna yetmiyor hatıraların Hangi aşk yarım kalmış ki Bir hançer çekildiyse kalbimizden Deli serçe serinliği uçtuysa göğe Hangi aşk boşa çalınmış dudağımızdan O yaralı hece Gözleriyle ölçüyor herkes biliyorum Bir sokağın yalnızlığını Ah o yaz gecesini sorgularken ceplerimdeellerim Belki bin kez böyle şiir yazıyorum Ah kalbimle soruyorum bir daha Ayrılık mı ölçer bir aşkın yaşanmışlığını Aşk ile bir daha... YELDA KARATAŞ Necatigil Şiir Yarışması CEMAL SÜREYA (19311990) ? Kültür Servisi Behçet Necatigil anısına, ailesi tarafından konulan “Necatigil Şiir Ödülü”, 2008 yılında da şairin doğum günü olan 16 Nisan tarihinde verilecek. Ödüle, Mart 2007 ile Şubat 2008 tarihleri arasında yayımlanan şiir kitapları aday olabilecek. Seçici kurulunu Füsun Akatlı, Prof. Cevat Çapan, Mehmet H. Doğan, Haydar Ergülen, Doğan Hızlan, Mehmet Taner ve Prof. Tahsin Yücel’in oluşturduğu yarışmaya katılmak isteyen adayların 15 Mart 2008 tarihine kadar sekiz adet kitabı, kısa özgeçmişleri, telefon numaraları ve adresleri ile birlikte, “Necatigil Şiir Ödülü Seçiciler Kurulu Sekreterliği, P.K. 109, 34349 Beşiktaş İstanbul” adresine göndermeleri gerekmektedir. (0 212 293 06 65; http://www.necatigil.com) YELDA KARATAŞ/PORTRE R eklam sektöründe çalışırken Kristal Elma ve Başarı ödülleri kazanan Yelda Karataş, 80’li yıllardan bu yana çeşitli dergilerde deneme ve şiir yayımlıyor. İlk şiir kitabıyla “Orhon Murat Arıburnu Ödülü”nü, ikinci kitabıyla da “Dünya Globus Ödülü”nü alan Karataş, Anjelika Akbar, Can Atilla ve Sezen Aksu’nun albümlerinde (Deli Kızın Türküsü, Işık Doğudan Yükselir, vb..) söz yazarı olarak çalıştı. Kalbim Ege’de kaldı, Son Sardunyalar, Yarası Saklım gibi birçok şarkıda imzası bulunan Karataş’ın en son “Bir Kadının Kaleminden Şems ve Mevlana” adlı kitabı çıktı. Sururi’nin öğrencileri sahnede ? Kültür Servisi Gülriz Sururi’nin yazıp yönettiği, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinden kurulu “Konçinalar Kumpanyası” topluluğunun rol aldığı “Biz Sıfırdan Başladık” adlı oyun 4 Şubat Pazartesi günü saat 20.30’da Oyun Atölyesi’nde oynanacak. Oyunun en büyük özelliği Gülriz Sururi’nin kimisi heykel, kimisi resim, kimisi grafik öğrencisi olan gençlerin arasından seçtiği 17 kişiyle, onlara verdiği 8 aylık eğitimden sonra bu oyunu oynamaları. (0212 251 45 45) İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR DOSTLAR 222A.... ÜLKE SAVUNMASINDAYIZ TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE MÜCADELEMİZDE LAİK DEMOKRATİK TÜRKİYE’YE SAHİP ÇIKMAK İÇİN 222A T.C. TİREBOLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2005/286 Esas 2007/240 K. Güce ilçesi, Düzçukur Köyünden Fatma Şen tarafından, davalılar İmran Sönmez ve arkadaşları aleyhine, Tirebolu Sulh Hukuk Mahkemesi’nden alınan 20.02.1989 Tarih ve 1988/29 Esas, 1989/36 Karar sayılı veraset ilamının iptali için dava açılmış olup, davalı İmran Sönmez’e tüm araştırmalara rağmen dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilemediğinden, basın yolu ile ilanen duruşma günü ile dava dilekçesi tebliğ edilmiş, Yapılan duruşmalar sonunda veraset ilamının iptali ile yeni veraset ilamı verilmesine karar verilmiştir. Davalı İmran Sönmez’e dava dilekçesi ve duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş olduğundan, bu ilanın özetinin yayımı tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde, davalının mahkememize baş vurarak bu kararı temyiz etmediği takdirde, kendisine mahkeme kararının tebliğ edilmiş sayılacağı ve kararın kesinleştirileceği ilanen tebliğ olunur. (Basın: 63197) T.C. KARŞIYAKA 3. AİLE MAHKEMESİ Esas No: 2007/615 Davacı Şükran Koray tarafından, davalı eşi Süleyman Mete Koray aleyhine açılan, boşanma davasının verilen ara kararı gereğince: Davalı Aydın ili, Aydın Merkez ilçesi, Hisar Mahallesi, Cilt No 10, Hane No 24, BSN 23’te nüfusa kayıtlı Cahit ve Fatma Naile’den olma, 05.01.1948 Muş doğumlu SÜLEYMAN METE KORAY, tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edilmediğinden, kendisine dava dilekçesi ve duruşma gününü ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Duruşması 28.02.2008 günü, saat 09.40’a bırakılmıştır. Belirtilen gün ve saatte davalı SÜLEYMAN METE KORAY’ın duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda duruşmaya devam olunacağı ve karar verileceği hususları tebliğ olunur. 22.01.2008 (Basın: 4889) 2. AYIN 2 SİNDE 2 DE ANITKABİR DE! Afganistan da BURKA ne ise, Türkiye de TÜRBAN odur. Türban haközgürlük değil, siyasal ilke sorunudur. Türban, cemaatlere dayalı şeriat devleti kurma çabalarının adımlarından biridir. Türbanı anayasal güvenceye alma çabası, TEK SÖZLE KARŞIDEVRİMDİR. GüN! BURSA NUTKU’NU HAYATA GEÇİRME GÜNÜDÜR! NOT: İzmir’den Ankara’ya gidiş dönüş organizasyonu için detaylı bilgi için izmir@cumok.org adresi ile iletişime geçebilirsiniz. İletişim Tel: 0532 442 01 81 0533 683 78 81 izmir@cumok.org CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle