Katalog

31 OCAK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER YİSAV’IN PROGRAMI SONA ERDİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN MEDYA NOTU EMRE KONGAR 80 bin ere cinsel eğitim verildi GÜRSU KUNT Berci Kristin’den Muinar’a Latife Tekin… Ünlü Sevgili Arsız Ölüm ve Berci Kristin Çöp Masalları’nın yazarı… Son kitabının adı Muinar. Çok önemli bir edebiyatçı…. Türkiye’nin toplumsal sorunlarıyla, sınıfsal çelişkileriyle, insanoğlunun evrensel sorunlarını ve çelişkilerini birbirine koşut olarak irdeleyen mükemmel bir çözümleyici… Bir üslup ustası… Kendini, sadece düşünceleriyle değil, eylemleriyle ve yaşamıyla topluma, edebiyata adamış bir yazar… Edebiyat gündeminin başına oturtulan pek çok yazardan kat be kat daha iyi… Ama hiç de onlar kadar yer almıyor popüler edebiyat dünyasında ve pazarında… Neden acaba? Ana tarafından Kürt kökenli, ama etnikçilik yapmıyor… İnsan haklarından yana, ama Ermeni soykırımı iddiasına sinsice destek vermiyor… Özgürlükçü bir kadın, ama türbancılık yapmıyor… 14 Ocak’ta Hürriyet’te Ayşe Arman soruyor: “Anne tarafından Kürt olmanıza rağmen, Kürt meselesinde hiç sesinizi duymadık. Neden ‘Kürtler eziliyor!’ diye ortalığa çıkmadınız?” Latife Tekin’in yanıtı: “Halbuki çıkmalıydım değil mi! Annem Kürt, ama babam da Türk. Böyle çok aile var bu ülkede, eve dair anılarımızı orta yerinden bölemeyiz. Hem ben oradaki hayatı bilmiyorum. Doğrudan yaşamadığım bir şey. Tabii ki özgürleşme mücadelesi veren herkesin yanında hissediyorum kendimi, ama ben o trene atlayamazdım. Orhan Pamuk’un ‘Kürtlerin trenine atladım’ diye bir lafı vardır, ben o trenden indim! Çünkü benim için bu ahlaki bir meseleydi, içinde gerçekten yer almadığım bir hareketin, mücadelenin sözcülüğünü yapamam, Kürtlere ayıp etmiş olurdum. Ayrıca, ben kendi devletimden bile hazzetmiyorum, başka bir devlet kurmak isteyen insanların ne kadar yanında olabilirim ki?” Devam ediyor Latife Tekin: “Yıllar önce Edward Said Türkiye’ye gelmişti. Onunla yemek yedik, güzel bir gece geçirdik, Türkiye’yi ve dünyayı konuştuk. Yanında çok ünlü Amerikalı editör bir hanım vardı, New York’ta yayımlanan önemli bir edebiyat dergisinin editörüydü. Bir süre sonra yayınevime bir faks geldi o hanımdan, ‘Latife Tekin’in Kürtler hakkında yazacağı bir şey varsa, yayımlamak isteriz!’ Ben gülümsedim sadece, ‘Latife Tekin’in Kürtler hakkında Amerikalılara söyleyeceği hiçbir şey yok!’ ” Latife Tekin ucuz kahramanlığa tenezzül etmiyor: “İtalya’da, İslam ülkelerinden gelen kadın yazarların katıldığı bir toplantıda Bedira ile tanıştım. Suudi Arabistanlı bir kadın yazar. Bir akşam yemeğinde yakaladı beni, ‘Biz bu örtülerden kurtulmak istiyoruz, neden sizin kadınlarınız örtünmek istiyor, çıldırdılar mı?’ diye sordu. Havaalanına giderken, örtüsünü bir kenara atmak için nasıl sabırsızlandığını anlattı bana. Uçağa binince ‘Normal kadın’ oluyordu, İtalya’da örtüsü yoktu, siyah upuzun saçlarını durmadan sevinç içinde savurup gülüyordu. ‘Uçağa bindiğimde yine örtüneceğim, bundan nefret ediyorum. Herhangi bir kadının gönüllü kapanmasını aklım almıyor’ diyordu. Al, benden de o kadar!” Latife Tekin postmodern bir yazar… Ama “postmodern yazar” kimliğine sığınıp, etnikçilik ya da dincilik adına ucuzluklara sapmıyor… Muinar’ı ve öteki kitaplarını hâlâ okumadınız mı? [email protected]; www.kongar.org ANTALYA Erlere yönelik, cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitim projesi tamamlandı. 1 milyon Avro’luk proje kapsamında yaklaşık 80 bin ere, gebeliğin oluşumundan, kadın ve erkek üreme sistemlerine, korunma yöntemlerinden, aile planlamasına kadar pek çok konuda bilgi verildi. Avrupa Birliği ve Sağlık Bakanlığı’nca yürütülen “Türkiye Üreme Sağlığı Programı” kapsamında, Yükseliş İktisadi ve Stratejik Araştırmalar Vakfı’nın (YİSAV), erlere yönelik uyguladığı, cinsel sağlık ve üreme sağlığı programı sona erdi. 15 ay boyunca devam eden proje çerçevesinde, 80 bin ere eğitim verildi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi ve Uluslararası Çocuklar Merkezi’nin de destek olduğu 1 milyon Avro’luk proje kapsamında eğitimler en fazla 20 kişilik gruplarla gerçekleştirildi. Erlere, erkek ve kadın üreme sistemi, âdet döngüsü, gebeliğin oluşumu, kısırlık ve çözüm yolları, aile planlamasının önemi, erkeğin ve kadının kullanabileceği güvenilir korunma yöntemleri, gebeliği önleyici yöntemlerle ilgili yanlış inançlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma yolları, doğum öncesi ve sonrası bakımın önemi, genetik hastalıklar, akraba evliliklerinin yaratabileceği sorunlar, güvenli doğum, emzirme ve aşılamanın önemi, kadına yönelik şiddetin engellenmesi gibi konular interaktif bir şekilde öğretildi. BU TAKİYYECİLER VAR YA, TÜRKİYE’NİN “KIRMIZI ÇİZGİLER”İNİ, “KIRMIZI NOKTALAR”A ÇEVİRDİLER.. Başbakan Erdoğan’ın gerçekleri söylemediği bir kez daha ortaya çıktı. Üçüz bebekler hastanede rehin kaldı Parası olmayan rehin kalıyor 13 yaşındaki anne koruma altında ? VAN (AA) Van’ın Muradiye ilçesinde yaşayan 13 yaşındaki A.T, dün Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde, 1 kilogram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. A.T. ile beraberindeki dedesi, Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla koruma altına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. YUSUF BAŞTUĞ Cezaevi firarisi İstanbul’da yakalandı ? İstanbul Haber Servisi Ev, işyeri ve oto hırsızlığı ile yankesicilik ve adam yaralama gibi toplam 43 ayrı suçtan sabıkası bulunan Sabri K, yaklaşık bir hafta önce Edirne’deki cezaevinden kaçarak İstanbul Gaziosmanpaşa’ya geldi. Firar olayının bildirilmesi üzerine harekete geçen polis ekipleri, Sabri K’yi, sürekli olarak gittiği, Karadeniz Mahallesi’ndeki kahvehanede yakaladı. Doğum için dört hastane dolaştıktan sonra üçüz evlatları olan Fatih ve Leyla Kandemir çifti, ödeme yapamayınca bebekleri hastanede rehin kaldı. Daha sonra borç para bularak bebeklerini hastaneden aldılar. Eğitimciye sürgün cezası Dini baskılar nedeniyle okullarını bırakan 4 Alevi öğrenci hakkında basına bilgi vermekle suçlanan öğretmen ceza aldı MEHMET MENEKŞE ADANA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Kimse hastanelerde rehin kalmayacak” dediği hastanelerde rehin kalma olaylarına bir yenisi Adana’da eklendi. Doğum için dört hastane dolaştıktan sonra üçüz evlatları olan Fatih ve Leyla Kandemir çifti, ödeme yapamayınca bebekleri hastanede rehin kaldı. Sosyal güvenceleri olmadığı için 4 bin 500 YTL tutarındaki doğum masrafını ödeyemeyen Kandemir çifti, bebeklerini alabilmek için senet imzalamak zorunda kaldı. Daha sonra borç para bularak doğumdan bir gün sonra bebeklerini hastaneden alabildiklerini söyleyen baba Kandemir, “Bu ülkenin en yetkili kişileri çıkıp ‘kimse hastanede rehin kalmayacak’ diyor. Borç para bulamasaydım çocuklarım hastanede mi kalacaktı?” dedi. ‘Çocuklarımı alabilmek için senet imzaladım’ Sağlık Bakanlığı’na bağlı resmi hastaneleri dolaştıktan sonra Özel İlgi Hastanesi’ne gitmek zorunda kaldıklarını, eşinin burada doğum yaptığını belirten Fatih Kandemir, sağlıklı üç erkek çocuklarının dünyaya geldiğini aktararak şöyle devam etti: “Bizim gibi sosyal güvencesi olmayan insanlar demek ki, hastane hastane dolaşmaya devam ediyor. Sosyal güvencem olmadığı için az kalsın eşim normal bir doğum yapamayacaktı. Özel hastaneye götürmek zorunda kaldığım eşim çocuklarımı dünyaya getirdi ama sevincim kursağımda kaldı. Çocuklarımı alabilmek için senet imzaladım. Borç bularak, eşimin altınlarını, yüzüklerini satarak çıkarılan 4 bin 500 YTL ’yi ödedim. Eşimi ve çocuklarımı doğumdan bir gün sonra hastaneden alabildim. Ben borç para bulamasaydım çocuklarım hastanede daha ne kadar kalacaktı, fatura ne kadar büyüyecekti bilemiyorum.” Minibüs hattına olaylı kura çekimi ? İstanbul Haber Servisi TopkapıAvcılar arasında hizmet veren minibüsler yarından itibaren E5 karayoluna giremeyecekler. 280 araç için yapılan kura çekimi sonucunda 195 araç Anadolu Yakası’ndaki, 95’i ise Avrupa Yakası’ndaki hatlara kaydırıldı. Kura çekimi sırasında gerginlik yaşandı. İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası Başkanı Koray Öztürk sistemin iptali için bölge idare mahkemesine başvuracaklarını ifade etti. Namaz kılarken öldü ? İZMİR (AA) İzmir’in Buca ilçesindeki Fırat Merkez Camisi’nde cemaatle birlikte öğle namazını kılan Nusret Balcı fenalaştı. Balcı’nın yere düşmesi üzerine imam ve cemaat, ambulans çağırdı. Camiye gelen görevli doktorun yaptığı kontrolde, Balcı’nın öldüğü belirlendi. Caminin imamı Mehmet Ali Turan, olayın sünnet ile farz arasındaki bölümde yaşandığını belirterek, “Olay namaz sırasında da olsaydı, bırakıp müdahale ederdik. Bizim için vatandaşın canı önemli’’ dedi. AMASYA Amasya’da Anadolu Kız Meslek ve Kız Meslek Lisesi’ni dini baskılar nedeniyle bırakıp köylerine dönen dört Alevi kız öğrenci hakkında basına bilgi verdiği iddiasıyla 26 yıllık öğretmen Nuran Akkoyun, kınama ve sürgünle cezalandırıldı. Öğrencilere baskı yapanlar hakkında hiçbir soruşturma yapılmazken Akkoyun’un cezalandırılması tepki çekti. Kız öğrencilere baskı yapmakla suçlanan ve adı daha önce “zina testi” sorularıyla gündeme gelen din dersi öğretmeni Ahmet A.’nın okulda görevine devam ettiği, hakkında herhangi bir cezai işlem yapılmadığı bildiril di. Aynı şekilde Alevi öğrencilere baskı iddialarının odağında bulunan Meslek Lisesi Pansiyon Müdürü Özlem Y. de cezalandırılmadı. Taşova Yatılı Bölge İlköğretim Okulu’nda türban taktığı için hakkında birçok kez soruşturma açılan, “inançlarına aykırı olduğu” iddiasıyla erkek öğretmene nöbet yazmayan ve AKP İl Başkanı Mustafa Yıldız’ın da akrabası olan Özlem Y. de eski görev yeri olan halk eğitim merkezinde yeniden işe başladı. Ancak Alevi kızlarla hiçbir ilgisi olmayan, basına bilgi vermekle suçlanan 26 yıllık öğretmen Nuran Akkoyun ise hem kınama, hem sürgünle cezalandırıldı. Demokrat öğretmenlere nöbet yazmadığı, pansiyonda ayrım yaptığı gerekçesiyle Özlem Y.’yi Amasya Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyet ettiğini ve konuyla ilgili olarak da üyesi olduğu sendikayı bilgilendirdiğini anlatan Akkoyun, “Hiçbir şekilde basına demeç vermedim. Amasya’daki herkes yaşanan olayları ayrıntılarıyla biliyordu. Ben bu cezayı hak etmedim” diye konuştu. Akkoyun, cezanın iptali istemiyle idare mahkemesine başvuracağını belirtti. EğitimSen Amasya Şube Başkanı Mehmet Saydam da Akkoyun’a her türlü hukuksal desteği vereceklerini vurgulayarak “Bu sürgün derhal durdurulmalıdır. Öğretmene verilen ceza haksız ve bir o kadar da öç alma duygusuyla verilmiştir” dedi. Kiralık katil ajansı İZMİR (AA) İzmir’de düzenlenen operasyonda gözaltına alınan çete üyesi 23 kişinin, ticari anlaşmazlıkların ardından kendilerine başvuran kişilere para karşılığında tetikçi ayarladıkları belirlendi. 2006 yılında Buca ilçesinde Fırat Tırpan ile Bornova ilçesinde Süleyman Aslan’ın örgütün bulduğu tetikçiler tarafından öldürüldüğü belirlendi. Zanlıların, cezaevine giren arkadaşlarına para yardımı yaptıkları, tutuklanan örgüt elemanlarının aynı koğuşa konulmalarını sağladıkları öğrenildi. Aralarında Buca Cezaevi’nin eski ikinci müdürü, polis, avukat, katip, askeri personelin de bulunduğu zanlıların sorguları sürüyor. İzmir Adliyesi’nde görevli kâtibin gizlilik kararı bulunan dosyalardaki bilgileri para karşılığında örgüt elemanlarına sızdırdığı öne sürülürken, kâtibin, arama kararı, telefon dinleme, gözaltı gibi işlemleri örgüt elemanlarına önceden bildirdiği ifade edildi. İ S T A N B U L BOĞAZI A N A Y A S A MAHKEMESİ KARARI Balıklar kıyıya vurdu İstanbul Haber Servisi İstanbul Boğazı’nda binlerce balık sahile vurdu. Uzmanlar, balıkların soğuktan öldüğünü belirterek bunun 10 yılda bir meydana gelen doğal bir durum olduğunu bildirdiler. İstanbul’da deniz kenarına vurmuş balıkları gören yurttaşlar, sahile akın etti. “Balıkları toplamayın. Sağlığa zararlı olabilir’’ uyarılarını dikkate almayan yurttaşlar, balıkları kepçelerle toplayarak kovalara doldurdu. Balıkçılar tekneyle açılarak yüzeyde biriken balıkları ağlarla topladı. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Bayram Öztürk, kışın fırtınalı havalar ve özellikle kuvvetli güney rüzgârları nedeniyle İstanbul Boğazı’ndaki yüzeysel suların ters yönde akması (orkoz) sonucu balık ölümlerinin yaşandığını belirterek “Bu durum birkaç hafta sürerse, balık ölümlerinde başka bir neden aramak gerekir’’ dedi. Cezaya itiraz edilebilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, “trafikte muhatabın yüzüne karşı kesilen para cezasının kesin olduğuna’’ ilişkin Karayolları Trafik Yasası hükmünü, “idarenin her türlü işleminin yargı denetimine tabi olduğu ve yasa kuralının hukuk devleti ve hak arama özgürlüğüyle bağdaşmadığı” gerekçesiyle iptal etti. Anayasa Mahkemesi’nin, Konya 1. İdare Mahkemesi’nin açtığı davada, Karayolları Trafik Yasası’nın 3493 sayılı yasayla değiştirilen söz konusu 115. maddesinin son fıkrasını iptal gerekçesi, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. 125. maddesine de aykırı olduğu anlatılan gerekçede şunlar belirtildi: “Kişilerin yüzlerine karşı trafik suçlarından dolayı ceza tutanakları ile belirlenen idari para cezalarının kesinliği ifade edilerek, yargı yolu kapatılmakta, idarenin hukuka uygun olmayan ve kişilerin haklarını ihlal eden davranışlarının olması halinde, verilen idari yaptırıma karşı bir itiraz hakkı tanınmamaktadır. Bireylerin idarenin faaliyetlerine karşı korunması, adaletin sağlanması ve hukuk devleti ilkesinin geçerli olabilmesi için idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tabi olması gerekirken itiraz konusu kural ile idarenin yapmış olduğu işlemler yargı denetimi dışında bırakılmaktadır.’’ Şans Topu devretti ? ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde 5+1 bilen çıkmayınca, 538 bin 362 YTL 57 YKr haftaya devretti. Şanslı numaraların; 2, 10, 11, 17, 20 + 5 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 2 bin 447 YTL 35’er YKr, 4+1 bilenler 107 YTL 50’şer YKr, 4 bilenler 16 YTL 15’er YKr, 3+1 bilenler 7’şer YTL, 3 bilenler 1 YTL 80’er YKr, 2+1 bilenler 2 YTL 20’şer YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 20’şer YKr ikramiye kazandı. CUMHURİYET 03 K