22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S B S S B B B B B 7 10 9 10 13 9 15 12 10 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B PB PB PB S S K K PB 10 11 8 10 0 6 1 0 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y 17 Y 17 K 3 K 8 K 5 K 6 K 1 K 3 K 8w Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun güney, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun güneyi ve doğusu, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Tokat çevreleri yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Doğu Karadeniz kıyılarında yağmur ve kar şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB 3 PB 2 PB 5 PB 2 PB 2 PB 0 PB 1 PB 2 PB 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB PB B PB B PB 0 0 13 2 5 10 14 14 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 14 B 15 K 4 Y 11 B 6 K 8 B 4 Y 21 Y 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Bir görüşe göre gizliliği kayıt altına alan yasa, mal bildirimini yapıldığı kurumun açıklamasını engelliyor ve fakat bildirim sahibinin bilgi vermesini yasaklamıyor. Baykal Atina’daki kısa açıklamalarında bu noktaya dikkat çekti. Başbakan’ın ‘‘malvarlığını açıklamasının önünde yasal engel olmadığını’’ söyledi. Yasal engel tartışması bir yana, sorun başka: RTE’de mal bildirimini açıklayacak yürek yok! ??? İkide bir ‘‘Bennn Türkiye Cumhuriyetininnn Başbakanıyımmm’’ diye yüksek sesle üst perdeden bir şans eseri oturduğu koltuğu anımsatmasına gerek var mı? Var! Üç yıl sonra çoğu kesimin TC Başbakanı olmasını sindiremediğinin farkına vardı ki; oturduğu koltuğu anımsatmak zorunda kalıyor. Gizliliğe sığınıyor ve o noktada verilmeyecek tek kuruş hesabım yok diye Kasımpaşalılık taslıyor. Tek kuruş verilmeyecek hesabı olmayan adam çıkar meydana; işte der, benim ve eşimin menkulümüz şu kadar, gayrimenkulümüz bu kadar... Bir başka savı, özrü kabahatinden büyük dedirtiyor insana. Gizliliği ‘‘kendisinden önceki iktidarlar yasalaştırmış’’. O da yasalara uyuyormuş. Zaten işin püf noktası bu. RTE şayet mal bildirimini halka açıklamaktan korkmasa gizliliğin kaldırılmasına önayak olurdu. Ama nerede bu cesaret, bu fazilet? Sorumluluğu geçmiş iktidarlara atarak malını mülkünü halka açıklamaktan (bayıldığı sözcüklerle) fellik fellik kaçıyor ve kendi malvarlığı yerine ‘‘CHP’nin malvarlığını açıklıyor!’’ RTE’nin sergilediği durum mezarlıktan geçerken korkudan ıslık çalanlara benziyor. ??? Gruptaki konuşmasının bir yerinde gizliliğe karşıymış, kaldırılmasına yanlıymış izlenimi vermek için, ‘‘Bu konuda samimi iseler bütün kamu kurumlarını kapsayacak şekilde böyle bir şeffaflaşmayı getirmeye hazırım’’ dedi. Sıkıştığı anda söylediklerini yadsımak huyu inşallaahh bu konuda da kendini göstermez de; CHP’nin günlerdir sözünü ettiği ve bugünlerde TBMM’ye sunacağı; liderlerin, bakanların, milletvekillerinin, kamuyla ilgili olanların mal bildirimlerinin açık olması, halkın ulaşabileceği şekilde verilmesi içeriğindeki yasa önerisini destekleme kararı alır. ??? Siyaset tarihi tanıktır: Sırtındaki kamburları görmeyenler dayanağı olmayan suçlamalarla karşı saldırıya geçerler. RTE, Atatürk’ü de siyasal çatışmaların içine çekiyor. Dil ve Tarih kurumlarını 12 Eylül darbecilerinin içerik ve biçimsellik açısından değiştirmesinden sonra bu kurumlara Atatürk’ün vasiyet ettiği para mahkemelik. Ödemeyi engelleyen nedenler RTE’nin umurunda değil. Tek amaç CHP’yi karalamak. Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Hanım’a CHP’nin ayda 5 bin YTL (5 milyar lira) ödediğini bilmezlikten gelmesi ise bir başka siyaset ayıbı. Bir iktidar sahibi, bir Başbakan... Mal bildiriminden fellik fellik kaçmak için bu denli ucuz yöntemlere başvuruyor. Siyasette düzey gittikçe düşüyor. Yasa önerisi CHP’nin muhalefetine karşın Adalet Komisyonu’nda kabul edildi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Erbakan’a af’ta ilk adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda, kapatılan RP’nin lideri Necmettin Erbakan’ın hapis cezasının ev hapsine dönüştürülmesi için Hazine zararını ödemesi önkoşulunu kaldıran yasa önerisi CHP’nin itirazlarına karşın kabul edildi. CHP’liler, Erbakan’ın hapis cezasının ev hapsine dönüşebilmesi için Hazine zararının tazmin edilmesi koşulunun kaldırılmasına tepki gösterdiler. Adalet Komisyonu’nda, Erbakan’ı cezaevine girmekten kurtaran yasa önerisi, tartışmalı geçen görüşmelerin ardından kabul edildi. Yasa önerisinde, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 4 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine ilişkin hüküm metinden çıkarıldı. CHP’li Muharrem Kılıç, ‘‘Fakirfukara edebiyatı yapılıyor, ama Hazine’nin parasının üzerine çizgi çekiliyor’’ dedi. CHP’li Mehmet Küçükaşık, 1 yıl geçmeden yeni bir değişiklik önerisi getirildiğini belirterek başbakanlık yapmış bir kişinin hapiste yatmasını istemediklerini, ancak Hazine’nin zararının ödenmesi gerektiğini söyledi. Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, ‘‘kayıp trilyon’’ davasında 65 kişinin yargılandığını belirterek, paranın tek bir kişiye yıkılmaya çalışıldığını vurguladı. Sarıbaş, eski RP yöneticilerinin ‘‘Biz Erbakan’a yetki vermiştik’’ diyerek bu sorumluluktan kaçamayacaklarını belirtti. AKP’li Bekir Bozdağ, Erbakan’ın hukuki sorumluluğunun devam edeceğini belirterek ‘‘Devlet, parasını mutlaka alacaktır, çizgi çekmek diye bir şey yok’’ görüşünü dile getirdi. CHP’li Orhan Eraslan, yasa önerisinin Erbakan’a özel bir düzenleme getirdiğini söyledi. Mevcut yasada Erbakan ile ilgili düzenlemeye Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile komisyon başkanı Köksal Toptan’ın ısrarı üzerine ‘‘zararı tazmin’’ koşulu getirildiğini kaydeden Eraslan, ‘‘O zaman istenilen şey, ‘Erbakan parayı ödesin, biz de kurtulalım’ idi. O davada şimdi kabinede bakanlık yapan 2 kişi ile 3 AKP’li milletvekili var. Erbakan, o parayı ödeseydi onlar kurtulacaktı.Ama Erbakan yanaşmayınca AKP’de sıkıntı doğdu, yeni düzenlemeye ihtiyaç duyuldu’’ diye konuştu. AKP’li Mahmut Durdu ise daha önceki hatanın CHP’nin baskısı nedeniyle yapıldığını ileri sürerek ‘‘Erbakan’ın elinde tarihi fırsat vardır. Ben onun yerinde olsam girerim hapse ve orada ölürüm. O zaman dünyaya bunun izahını yapamazsınız’’ dedi. Bunun üzerine söz alan Eraslan, ‘‘Para şartını biz getirmedik’’ diye konuştu. Abdi İpekçi unutulmadı Nükhet İpekçi İzet ‘Bir tarafta tetikçiler, bir tarafta da katledilenler var. Hep birlikte tarihin bu döneminin araştırılmasını istediğimiz zaman toplumsal huzura kavuşacağız’ dedi İstanbul Haber Servisi Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Başyazarı Abdi İpekçi, öldürülüşünün 27. yıldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarı başında anıldı. Anma töreninde konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, şu anda yalnızca İpekçi’yi öldüren tetikçinin bulunduğunu belirterek tetikçinin arkasındaki güçlerin açığa çıkartılmadığını söyledi. Erinç, ‘‘İpekçi’nin niçin öldürüldüğünü bilme olanağımız maalesef yok.Ama bu, hem bizlerin hem de Türkiye’nin hakkı. O nedenle de dosyanın yeniden açılmış olmasından da yararlanarak soruşturmanın derinleştirilmesi gerekir’’ diye konuştu. Abdi İpekçi’nin kızı Nükhet İpekçi İzet de ‘‘Hepimiz ortak bir haysiyet, ortak bir hakikat ihtiyacı içindeyiz’’ dedi. Toplumda bir bölünmüşlük bulunduğunu ifade eden İzet şöyle konuştu: ‘‘Bir tarafta tetikçi olarak kullanılanlar, bir tarafta da katledilenler var.Ancak ortak bir bilinç, ortak bir vicdan edindiğimiz zaman, hep birlikte tarihin bu döneminin araştırılmasını istediğimiz zaman toplumsal huzura kavuşacağız. Bu ortak haysiyet ve ortak hakikat ihtiyacımız, hepimizin ancak o za Abdi İpekçi’nin öldürülüşünün 27. yıldönümünde Zincirlikuyu’daki mezarı başında düzenlenen törene İpekçi ailesinin yanı sıra çok sayıda yurttaş da katıldı. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) man dinecek.’’ Törene, İpekçi’nin eşi Sibel İpekçi, avukatları Turgut Kazan, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, ressam yazar Bedri Baykam, sanatçı Gülriz Sururi ile yazarlar Doğan Heper, Melih Aşık, Leyla Umar, Nail Güreli ve çok sayıda gazeteci katıldı. Abdi İpekçi, İzmir’de de anıldı. Cumhuriyet Alanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde İzmir’i Sevenler Platformu tarafından düzenlenen törene, Platform Başkanı Sancar Maruflu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar, Türk Kadınlar Birliği İzmir Şube Başkanı Şermin Akman, SHP İzmir İl Başkanı Mustafa Korkmaz, Bireysel Silahlanmaya Tepki Platformu Başkanı Tuncer Eşsizhan ve yurttaşlar katıldı. derinleştiği dikkati çekiyor. Galataport ihalesinin gelişimi, AKP’nin Türkiye’yi nasıl yönettiğinin tipik bir göstergesi. Her şeyi bir yana bırakıp bu ihalenin sürecini aktarsak, AKP’nin 3.5 yıllık icraat mantığını da özetlemiş oluruz. Galataport ihalesi, İstanbul’da KaraköySalıpazarı mevkiindeki 1.2 kilometrelik sahil şeridinin yeniden düzenlenmesini içeriyor. Yer, Türkiye’nin en kıymetli, gözde alanlarından biri. İsrailli işadamı Sami Ofer, burayı gözüne kestiriyor. İhaleyi Türk usulü nasıl alabileceğini hesaplıyor. İşi tepeden çözmenin en doğru yöntem olduğunu düşünüyor. Türkiye’deki öteki işleriyle de bağlantılı olarak Başbakan’la, Maliye Bakanı’yla gecegündüz demeden görüşüyor! İhaleyi 4.3 milyar dolara alıyor. Herkes, ‘‘Afferim Ofer’im’’ diyor. Bu zamanda iyi para! ??? İşler bittikten sonra anlaşılıyor ki, ihalenin şartları hiç de ilk haberleri doğrular gibi değil. İşte birkaç unsur: Kiralama 49 yıllığına. Neredeyse ilk 40 yılı ödemesiz. Ofer’in Hazine’ye vereceği paranın ana dilimi son yıllara serpiştirilmiş. Yani, Ofer buraya yatırım yapacak, para kazanacak. Kâr biriktirecek. Daha sonra kârın bir bölümünü Hazine’ye lütfedecek! Yine sonradan anlaşıldı ki, Özelleştirme İdaresi Kültür Bakanlığı’ndan aldığı yetkiyle bölgede yeni bir imar planı hazırlamış. Buna göre, ihaleyi alanlar burada konut üretmekten otel işletmeye kadar her şeyi yapabilecekler. Bölgenin tarihi dokusunu dikkate almama hakkına sahipler. Kiralama 49 yıllığına ama, burada yapılacak yatırımların ortaklık yapısına göre fiili olarak 149 yıla kadar çıkılabilecek. Bu koşulları gören pek çok kişi ve kurum, ‘‘Bilseydik biz de girerdik’’ demekten kendisini alamamıştı. ??? Pek çok sağduyulu kişi ve kurum bu koşullarla yapılan ihaleye karşı çıktı. Danıştay, imar planı uygulamasının bu yöntemle olamayacağı ilkesinden hareketle yürürlüğü durdurdu. Devlet Bakanı Abdüllatif Şener de ihalenin pek çok bakımdan sakat olduğunu kabul ederek, bu aşamadan sonra iptalin gündeme gelmesi görüşünü kamuoyuyla paylaştı. Önceki gün de Şener’e bağlı DPT, Galataport ihalesini, Unakıtan’a bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na geri gönderdi. Gazeteler bu durumu dün şu başlıklarla duyurdular: Galatamort! Galataport ihalesi iade! Galataport’a Şener vetosu. Tablo ortadaydı... Şener’e bağlı kurum ihaleyi Unakıtan’a bağlı kuruma iade etmişti. İptal yoldaydı. Erdoğan dün öğle saatlerinde hemen her konuda olduğu gibi burada da son sözü kendisinin söyleyeceğini vurgulayıp, ekledi: ‘‘Onay makamı benim!’’ Erdoğan demek istiyor ki; Şener’le Unakıtan aralarında kapışırbarışır beni ilgilendirmez, kesin kararı ben veririm. Başbakan hemen her konuda böyle hareket ediyor. Erdoğan’ın malvarlığı ile ilgili tartışmalara, ‘‘Bunu açıklamak yasal değildir’’ gibi hukuki temelden yoksun bir tezle karşılık vermeye çalıştı, olmadı. Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan, Türkiye’yi malvarlığı gibi, kimseye hesap vermeden, denetimden uzak yönetmek istiyor. Türkiye bir kabile devleti değilse, kabinenin başı böyle hareket edemez! ankcum?cumhuriyet.com.tr UNAKITAN USULÜ ‘ÇÖZÜM’ Villaları yıkıp yeniden yapacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, tartışma konusu olan Çamlıca’daki iki villasını yıkacağını, ancak sonra yeniden yapacağını söyledi. NTV’de konuşan Unakıtan, 1983’ten bu yana oturduğu ilk villasının ruhsatlı olduğunu söyledi. Aldığı ilk ruhsata göre, dört villa yapma hakkı olduğunu ancak kendisinin yapmadığını savunan Unakıtan, ‘‘İkinci villa da planlar büyükşehir belediyesinden geçirilmediği için kaçak durumuna düştü. Ben zaten ikisini de yıkacağım’’ diye konuştu. ‘‘İki binanın da yenilenmesi gerekiyor’’ açıklamasını yapan Unakıtan, ‘‘Birtakım senaryolar üreterek beni yıpratmaya çalışıyorlar’’ dedi. Öte yandan CHP’li Haluk Koç, Unakıtan’ı eleştirerek ‘‘Hani bu villalar kaçak değildi, niye yıkma kararı aldı?’’ dedi. Terör örgütü ‘af’ için imza topluyor AKP’nin rakamları birbirini tutmadı Aşkın ailesinden Cumhuriyet’e ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Yücel Aşkın ile eşi Doç. Dr. Oya Aşkın gazetemizin Ankara Bürosu’nu ziyaret ederek, gazetemizin yargılama süreci boyunca gösterdiği ilgiye teşekkür etti. Aşkın, Atatürkçülük ve bilimin ışığında mücadelesini kaldığı yerden sürdüreceğini vurguladı. Yücel ve Oya Aşkın, daha sonra gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve yazarımız Cüneyt Arcayürek ile sohbet etti. Kerkük’te Öcalan kampanyası MAHMUT GÜRER ‘Şeker’ tartışıldı Erdoğan azarladı ? Baştarafı 1. Sayfada RTÜK’e suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tüm Radyo Televizyon Yayıncıları Derneği (TÜRYAD), RTÜK’ün frekans ihalesi yapmayarak devleti zarara uğrattığını, bazı kuruluşların haksız kazanım sağlamasına neden olduğu gerekçesiyle, kurum üyeleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda RTÜK’ün yasa ve yönetmelik gereği, kuruluşundan dört ay sonra frekans ihalesi yapması gerekirken bugüne kadar tek bir ihale yapmayarak devleti milyarlarca dolar zarara uğrattığı ileri sürüldü. 5 kişiye 90’ar bin YTL ANKARA (AA) Şans Topu’nda 5+1 bilen 5 kişi, 90 bin 959 YTL 90’ar YKr ikramiye kazandı. Şanslı numaraların 12, 16, 19, 23, 29 + 08 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler bin 147 YTL 65’er YKr, 4+1 bilenler 196 YTL 10’ar YKr, 4 bilenler 13 YTL 45’er YKr, 3+1 bilenler 9 YTL 95’er YKr, 3 bilenler 1 YTL 90’ar YKr, 2+1 bilenler 3 YTL 20’şer YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 65’er YKr ikramiye kazandı. ANKARA Türkiye’nin bütün girişimlerine karşın PKK bürosunu kapattıramadığı Kerkük’te, örgütün ülkedeki siyasi kanadı ‘‘Demokratik Çözüm Partisi’’ tarafından, terörist başı için ‘‘Abdullah Öcalan’a af’’ kampanyası başlatıldı. PKK’nin bu kapsamda Kerkük’e göç eden Kürtlere imza karşılığı para dağıttığı öğrenildi. İmzaların ise başta AB ve Uluslararası Af Örgütü olmak üzere çeşitli uluslararası kuruluşlara gönderileceği öğrenildi. Ankara’nın konuya ilişkin çabaları ise sonuç vermedi. Iraklı kaynaklardan edinilen bilgilere göre Kerkük’te PKK’nin etkinliği her gün daha fazla artıyor. Terör örgütünün kentte açtığı büro, Mesud Barzani tarafından Kerkük’e getirilen Kürtler tarafından yoğun ilgi görüyor. Bu kişiler kendilerine yapılan maddi yardımlar karşılığında terör örgütüne katılıyor. PKK’nin kentte son olarak başlattığı kampanya ise Öcalan’ın tutukluluk halinin sona erdirilmesi için imza toplamak. Kentten gelen bilgilere göre PKK, kentin çeşitli bölgelerinde kurduğu standlar aracılığıyla imza topluyor. İmza karşılığı para Kaynaklar, halka imza vermeleri için ‘‘50100’’ dolar dağıtıldığı ifade ediyor. Kaynaklar, ilk etapta Türkmenlerin duruma engel olmaya çalıştığını ancak başarılı olamadıklarını dile getiriyorlar. Kaynaklar, imza atanların büyük bölümünün neyi imzaladıklarını bile bilmediklerini kaydediyor.Terör örgütünün imzaların sayısının 100 bine ulaşmasının ardından bunları başta AB ve Uluslararası Af Örgütü olmak üzere çeşitli kuruluşlara ‘‘Demokratik Çözüm Partisi’’ adına göndereceği öğrenildi.Öte yandan Ankara’nın, bölgedeki ABD ve Irak birimleri ile temasa geçerek bu durumun bir an önce sonlandırılmasını istediği öğrenildi. girişinin önlenemediği ve ithalat sırasında şeker benzeri malların gümrüklerden geçişinin engellenemediğine dikkat çekti. Türkiye’de 1 milyon ton şeker fazlası olduğuna dikkat çeken Tosun, şeker kaçakçılığının ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Sınır bölgelerinde güvenlik zaafiyeti olduğunu, bu sektörden geçinen 1 milyon 700 bin ailenin zor durumda kaldığını kaydeden Tosun, sektörün sorunlarının acilen çözülmesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan, Tosun’un bu eleştirileri üzerine, salonda bulunmayan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’un toplantıya çağırılmasını istedi. Toplantıya gelen Coşkun milletvekillerine konuyla ilgili bilgi verdi. Erdoğan, rakamlar konusundaki farklılıklara dikkat çekerek Coşkun’a yüklendi. Erdoğan, ‘‘Ali Bey siz ‘Şeker fazlası 200 bin ton’, Resul bey ‘1 milyon ton var’ dedi. Resul Bey, ‘Pancar üretiminden 1 milyon 700 bin aile ekmek yiyor, siz 450 bin’ diyorsunuz. Bu rakamlar çelişkili. Bunları netleştirmek lazım’’ diye konuştu. Öte yandan Pankobirlik’ten yapılan yazılı açıklamada, şeker kotası tahsisinde adaletsizlik yapıldığı ve birliğin dağıldığı yönündeki iddiaların doğru olmadığı belirtildi. Açıklamada, kotaların 2 kişi tarafından değil, kurulda bulunan 7 kişi tarafından belirlendiği kaydedilerek şu görüşlere yer verildi: ‘‘Kayseri Şeker Fabrikası Yönetimi 32 bin ton kotayı kendi kusurları nedeniyle kullanmamışlardır. Amasya ve Kayseri Şeker fabrikalarının kendi çiftçilerine ektirmeyerek bölgeleri dışındaki çiftçilerden yok fiyatına pancar alarak fabrikaya yüksek fiyattan girdirdikleri, böylece C şekeri oluşumuna neden oldukları, birliğimize yapılan şifahi ve yazılı müracaatlardan anlaşılmaktadır.’’ MANİSA’DA DA KAÇAK VİLLA AKP’lilere bir suçlama daha MANİSA (AA) DYP Manisa Merkez İlçe Başkanı İsmail Şahin, Turgutalp yaylasına kaçak olarak yapıldığını iddia ettiği villalardan birinin Manisa’nın AKP’li Belediye Başkanı Bülent Kar’a, bazılarının da başka AKP’lilere ait olduğunu ileri sürdü.Spil Dağı’nın eteklerinde bulunan 160’ın üzerindeki yapının birçoğunun kaçak olduğunu ileri süren Şahin, ‘‘Kaçak villalardan bir tanesi Belediye Başkanı Kar’a, bazıları ise AKP Belediye Meclisi Grup Başkanı Nejat Arusan,AKP Belediye Meclis Üyesi Nizamettin Etyemez, Morris Şinasi Çocuk Hastanesi Başhekimi Ahmet Selahattin Emre ve CHP’li Hakkı Bayraktar’a ait. Bu utanç verici bir olay. Günümüzde kaçak villalar zinciri oluşmaya başlamıştır’’ dedi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle