18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ŞUBAT 2006 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Abbas’ın yanı sıra Hamas’tan bir heyet ve İsrail’in Dışişleri Bakanı Livni Mısır’a gitti Kahire’ de Hamas trafiği Dış Haberler Servisi Filistin lideri Mahmud Abbas’ın, İsrail’i tanıması ve şiddetten vazgeçmesi halinde Hamas’a hükümeti kurma görevi vereceği öne sürüldü. Bu haber Filistinli bir yetkili tarafından yalanlanırken Abbas’ın sözcüsünden ‘‘Filistin lideri, kurulacak bir hükümetin İsrail’le imzalanan tüm anlaşmalara saygı göstermesinde ısrarlı’’ açıklaması geldi. Hamas’ın seçim zaferiyle ortaya çıkan tabloyu değerlendirmek için önceki gün Ürdün’de Kral Abdullah ile görüşen Abbas, dün de Mısır’ın başkenti Kahire’de Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile bir araya geldi. Mısırlı yetkililer, Kahire’nin Hamas örgütüne silahsızlanması, İsrail’i tanıması ve barış anlaşmalarını kabul etmesi gerektiği yönünde güçlü bir mesaj vereceğini bildirdi. ? Kahire’de Mısır Devlet Başkanı Mübarek’le görüşen Filistin lideri Abbas’ın Hamas’a dolaylı olarak İsrail’i tanıma koşulu getirdiği öne sürüldü. Kahire’nin de Hamas’a güçlü bir mesaj vereceği belirtiliyor. Mısır istihbarat servisi başkanı Ömer Süleyman, AbbasMübarek görüşmesinin ardından basına yaptığı açıklamada, ‘‘Hamas üç noktada yükümlülük altına girmeli. Şiddeti durdurmalı, İsrail’le yapılan bütün anlaşmaları kabul etmeli, İsrail’i tanımalı’’ dedi. İstihbarat Başkanı, ‘‘Bütün bunları yapmazlarsa, Abbas hükümeti kurma görevini Hamas’a vermeyecek’’ diye konuştu. Süleyman’ın, bu şartları yerine getirmemesi durumunda ‘‘hiç kimsenin Hamas’la anlaşmayacağı’’ yönündeki sözleri dikkat çekti. Süleyman, geçmiş yıllarda El Fetih ile Hamas arasında baş arabuluculuk yapmıştı. Süleyman’ın açıklaması Abbas’a yakın olduğu belirtilen ancak ismi açıklanmayan Filistinli bir yetkili tarafından yalanlandı. Abbas’ın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna ise Filistin liderinin İsrail’le imzalanan anlaşmalara saygı duyan bir hükümette ısrarlı olduğunu söyledi. ğerlendirmesi yapmak üzere Mısır’a gitmeleri dikkat çekiyor. Mısır’da temaslarda bulunan Abbas’ın yanı sıra Hamas’tan bir heyet de dün Kahire’ye gitti. Yine aynı gün İsrail Dışişleri Bakanı Tzibi Livni’nin de Kahire’ye giderek Mübarek’le görüşmesi, Mısır’ın arabuluculuk rolü üstlendiği yorumlarına neden oldu. Hamas sözcüsü Sami Ebu Zuhri, ilk olarak Mısır’a giden heyetin ‘‘Hamas’ın programını Arap liderlerine ve halkına anlatmak, bu ülkelerle ilişkileri güçlendirmek ve Filistin halkına mali destek alabilmek’’ için birçok Arap ülkesini ziyaret edeceğini belirtti. Hamas açıklama bekliyor Abbas’ın bu koşulları gerçekten koyup koymadığını öğrenmeye çalıştıklarını belirten Hamas yetkilileri, Filistin liderinin seçim sonuçlarına saygı gösterdiğini açıklamasını anımsattılar. Filistin seçimlerinin ardından konuyla ilgili tarafların durum de ABD Başkanı George Bush’un önceki konuşmasında yaptığı ‘‘silahsızlanın’’ çağrısına Hamas’tan ret yanıtı geldi. Hamas’ın siyasi büro başkan yardımcısı Musa Ebu Marzuk, Batılı güçleri yatıştırmak için İsrail ile geçen yıl yapılan ateşkesin yenilenebileceğini belirtti. El Fetih ile Hamas arasındaki gerginlik ise artıyor. Hamas militanlarının eski Gazze güvenlik şefi Süleyman Ebu Mutlak’ın evini havaya uçurduğu iddia edilirken Hamas iddiayı yalanladı. İsrail, Hamas’ın seçim zaferi üzerine Filistin yönetimine gümrük ve vergi gelirlerinden ödeyeceği 45 milyon doları dondurdu. Filistin yönetimi yetkilileri, İsrail’in ödemesinin zaten günlerce geciktiğini belirterek paranın gönderilmemesi halinde 137 bin devlet memurunun maaşlarının ödenemeyeceğini açıkladı. Erdoğan, Romanya Başbakanı ile görüştü. (REUTERS) Malvarlığını bırak, futbola bak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Malvarlığını açıklayamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili rahatsızlığı sürüyor. Romanya Başbakanı ile görüşmesinin ardından Rumen gazetecilerin futbolla ilgili sorularına esprili yanıtlar veren Erdoğan’ın yüzü, Türk gazetecilerin Rumen Başbakan’a malvarlığı ile ilgili soru sorması üzerine asıldı. Romanya Başbakanı Calin Popescu Tariceanu, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Ankara’da, Erdoğan’la birlikte kameraların karşısına geçti. Erdoğan, Rumen gazetecinin Fenerbahçe’nin başında teknik direktör olarak Romanya’dan kimi görmek istediğini sorması üzerine, bir dönem Fenerbahçe’de oynayan ‘‘kibar, kaliteli ve sportmen’’ diye nitelendirdiği Datcu’yu çok sevdiğini söyledi. Rumen gazetecilerin bazılarının Datcu’yu Beşiktaşlı Pancu ile karıştırması üzerine Erdoğan, Datcu’nun FB’de hem kalecilik, hem de kaleci antrenörlüğü yaptığını anlattı. Konuk Başbakan Tariceanu’nun, Datcu futbol oynadığında buradaki gazetecilerin doğmamış olduğunu söylemesi üzerine de Erdoğan, ‘‘Demek ki biz yaşlanmışız’’ diye espri yaptı. Erdoğan’ın esprili tavrı, konuk Başbakan’a malvarlığı sorusunun yöneltilmesiyle bozuldu. Tariceanu’ya mal beyanı konusunun sorulması üzerine, ülkesinde 4 yıl önce kamu görevlilerinin mal beyanında bulunması zorunluluğu getiren bir karar alındığını kaydetti. Geçen yıldan itibaren malvarlığı beyannamesiyle ilgili daha detaylı bir proje sunduklarını belirten Tariceanu, buna ayrıca bir şahsın çıkarlarının devletin çıkarlarıyla çelişip çelişmediğini gösteren ‘‘çıkar beyannamesi’’nin de dahil edildiğini söyledi. Şu anda AB standartlarında böyle bir malvarlığı beyannamesinin söz konusu olmadığını ifade eden Tariceanu, ancak bunu yolsuzlukla mücadele konusunda irade ortaya koymak için uyguladıklarını bildirdi. Erdoğan, konuk Başbakan’ın açıklamalarına tepki göstermedi. K Washington aşçı Avrupa bulaşıkçı EPEL’İN ORTADOĞU YORUMU FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Hamas’ın Filistin seçimlerinde mutlak çoğunluğa ulaşmasının, Avrupalı Müslümanlar için yeni bir durum yaratabileceği savunuldu. Dünyaca ünlü İslam araştırmaları uzmanı Gilles Kepel, Avusturya gazetesi Der Standard’ın sorularına verdiği yanıtlarda, Hamas’ın bu son başarısıyla ‘‘çok tehlikeli bir örnek’’ oluşturduğuna dikkat çekti. ABD’de George W. Bush ve İsrail’de de Ariel Şaron politikalarının, bölgede Saddam’ı indirmek, Arafat’ı yıkmak ve demokratik güçleri iktidara getirmek amacını güttüğü, ancak sonuçta Irak’ta Şiilerin, Filistin’de de Hamas’ın iktidar olduğunu kaydeden Kepel, şöyle konuştu: ‘‘Filistin toplumu, küçük bölgelere ayırmak, sınır denetimleri ve duvarlar türünden İsrail politikalarıyla parçalanmış oldu. Ama Hamas tam da bundan yararlandı. Filistinlilere ses oldu. Bunlar, El Fetih’in ihmal ettiği şeyi yaparak sosyal yardım kurumları kurdular ve intihar saldırılarıyla askeri mücadeleyi sürdürdüler.’’ Hamas’ın siyasal bir parti değil, bir dinsel hareket, bir terör grubu olduğunu, ancak sosyal bir yanı da bulunduğunu kabul eden Fransız araştırmacı, Hamas’ın seçim zaferini siyasal bir etkinliğe dönüştürüp dönüştürmeyeceğinin henüz belirsiz olduğunu, durumun İkinci Dünya Savaşı sonrasında İtalya ve Fransa’daki komünistleri anımsattığını ileri sürdü. Gilles Kepel, Hamas’ın ılımlılaştırılması için baskı uygulanıp uygulamayacağının tartışma konusu olduğunu belirtirken, ‘‘Ortadoğu’da ABD her zaman aşçı oldu, Avrupalılar da tabakları yıkayan bulaşıkçı. Ama bundan böyle tabak yıkayıp yıkayamayacağımızı bilemiyorum’’ diye konuştu. Hamas tehlikeli örnek Avrupalı Müslümanların dinleri üzerinden tanımlanmasını her zaman yanlış bulduğunu vurgulayan Gilles Kepel, bu uygulamanın Müslümanlarla sınırlı olduğunu, başka dinlere böyle yaklaşılmadığını hatırlattı. Kepel, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bu insanları yurttaş olarak görmeliyiz, ancak aynı ekonomik olanaklara sahip olmayan yurttaşlar. Eğer ekonomik bir eşitlik yaratamazsak, eğer genç Müslümanlara toplum içinde yükselme yaratamazsak, sonu gelmez güçlüklerle yüz yüze kalacağız. Hamas’ın zaferi, şiddet kullanarak, terör saldırıları gerçekleştirerek, ‘silahlı mücadele’ üzerinden siyasal başarıya ulaşılabileceğini gösterdi. Bu çok tehlikeli bir örnek. O yüzden bizdeki genç Müslümanlara daha iyi şans vermek için olağanüstü çaba harcamak, girişimlerde bulunmak zorundayız.’’ Göstermelik tahliye Batı Şeria’da küçük bir yerleşim biriminde bazı evleri boşaltmaya çalışan İsrail polisi ile göstericiler arasında çıkan arbedede onlarca kişi yaralandı. Amona’da Filistinlilere ait arazide yasadışı inşa edilen 9 evin yıkılması kararı üzerine, İsrail askerleri bu evlerin tahliyesi için harekete geçti. Askerler, taş atan göstericilere karşı basınçlı su kullandı. Olay yerindeki BBC muhabiri, evlerinden çıkarılan yerleşimcilerin Amona’dan tamamen uzaklaştırılmadığını, İsrail hükümetinin böylece, uluslararası topluma karşı görevini yerine getirmiş olduğu izlenimini vermeyi hedeflediği yorumunu yaptı. (Fotoğraf: AFP) İstanbul’a kilise, Bükreş’e cami Nabucco doğalgaz botu hattı projesi ile denizaltı kablo projesinin de gündeme geldiği görüşmede ayrıca, Bükreş’te bir cami, bunun karşılığında da İstanbul’da bir kilise inşa edilmesi konusu masaya yatırıldı. ‘A Kriz Fransa’yla Almanya’ya taşındı Dış Haberler Servisi Danimarka basınında yer alan ve İslam dünyasının tepki gösterdiği Hz. Muhammet karikatürleri, Fransız France Soir ve Alman Die Welt gazetelerinde yayımlandı. JyllandsPosten’de yayımlanan karikatürlere dünkü sayısında yer veren France Soir, karikatürlerin provokasyon amacıyla yayımlanmadığını bildirdi. Açıklamada, ‘‘Bu 12 karikatür, önemsiz, rencide edici ya da önemli bir anlama sahip olarak görülebilir, ancak Danimarka’da ifade özgürlüğünün sınırlarının test edilmesi amacıyla yayımlanmaları, İslam dünyasında öfkeye yol açmıştır’’ ifadesine yer verildi. Karikatürlerde, hiçbir ırkçı niyetin ve hiçbir topluluğun aleyhinde ifadenin bulunmadığı savunulan açıklamada, ‘‘Hayır, asla konuşurken ve düşünürken özgür olduğumuz için özür dilemeyeceğiz’’ denildi. BDURRAHMAN TARAFLI’ DiyanetSen’den tepki Die Welt gazetesinde ‘‘Muhammet karikatüründen dolayı büyük kriz’’ başlığıyla verilen haberde, Hz. Muhammet’in yüzünü yeşil renkte ayyıldız içinde gösteren karikatür büyük bir şekilde yer aldı. Karikatürlerden 4 tanesinin yer aldığı haberde, krize çözüm yolları arandığı, Da nimarka’da yaşayan Müslümanların, barışma işareti olarak hükümetten bir cami inşa etmesini istedikleri belirtildi. Danimarka, Norveç ve son olarak bir Fransız gazetesinin Hz. Muhammet’in karikatürlerini yayımlamasına DiyanetSen’den tepki geldi. Danimarka ve Norveç büyükelçilikleri önünde ayrı ayrı basın açıklaması yapan DiyanetSen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, yetkilileri, Müslümanlardan özür dilemeye çağırdı. Yıldız, ‘‘Halkımızın da bu ülke mallarını boykot etmesini istiyoruz’’ diye konuştu. Norveç Büyükelçisi Hans Wilhelm Longva, Yıldız ve beraberindekileri kabul etti. Saddam’dan yeni yargıca boykot Dış Haberler Servisi Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin, 4 Baas yetkilisi ve savunma avukatları, Duceyl katliamıyla ilgili davanın dün yapılan dokuzuncu duruşmasına, yeni atanan yargıcın taraflı olduğu gerekçesiyle katılmadı. Saddam Hüseyin’in savunma ekibi Kürt Yargıç Rauf Reşit Abdurrahman istifa edinceye kadar duruşmalara katılmayacaklarını açıkladı. 4.5 saat süren duruşma, 5 tanığın dinlenmesinden sonra bugüne ertelendi. Okur Katkısı Yıllar sonra Cumhuriyet okurlarıyla tekrar buluşmanın heyecanını yaşamak güzeldi. Okurlardan gelen iyi dilekler ve öneriler coşku vericiydi. Gelen bazı iletileri paylaşmak istiyorum: ‘‘Kaç yıldır hasret kaldığımız yazılarınızı ordaburda gördükçe için için kızıyordum size. Bugün yazınızı gazetemde görünce inanın yüreğim ferahladı. Sanki evden kaçan çocuğum geri dönmüştü.’’ ‘‘Ben seni Cumhuriyet’teki yazılarından tanıyıp sevmiştim. Cumhuriyet Hakan Aksay Moskova birbirine çok yakışıyor. Sanki üç isimli bir şahıs gibi...’’ ‘‘Esasında yazarlara elektronik posta gönderen biri değilim; fakat yıllar önce sizin pazar günleri Cumhuriyet gazetesinde yazmış olduğunuz o yazıları inanın çok ama çok özlemişim...’’ ‘‘Perşembenin Gelişi, dış haberlerin ve yorumculuğun ciddi tarzı içinde farklı bir renk oldu.’’ İletiler arasında fıkra gönderen de vardı, yazı konusu öneren de (en çok sorulan doğalgaz konusunun bazı boyutlarını bugün işlemeye çalışalım). Bir zamanlar Leningrad Üniversitesi’nde gazetecilik okurken durmadan tekrarlanan bir ‘‘klasik alıntı’’ aklıma geldi: ‘‘Gazeteci bir şeyler çiziktiriveriyor, okur yazılanlara bakıveriyor. Böyle olmaz! Arada canlı bir diyalog olması gerek!’’ Okurgazeteci diyaloğu gerçekten de önemli. Ve ülkemizde bu diyaloğun sorumluluğunu hissetmek ve hissettirmek açısından Cumhuriyet okurlarının özel bir yeri var. PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY [email protected] Doğalgaz Krizi ve Fırsatlar Moskova, enerji ihracatında siyasi davranmadığını söylüyor. Ama Rusya ile konfederasyon kurması ihtimali olan Belarus için bin metreküp gazın fiyatı 46.68 dolar. Ermenistan için ise 110 dolar. BDT dışı ülkelere gaz fiyatı en az iki kat daha artıyor. Dünya çapında gazın yüzde 32’sine, petrolün ise yüzde 13’üne sahip olan Rusya, bu avantajından azami yararlanmak istiyor. Hem ekonomik, hem de siyasi olarak. Ukrayna’nın ABD’den aldığı yıllık yardım birkaç yüz milyon dolar. Ama ucuz enerji sayesinde Rusya’dan ol, Ne kadar bilgili olursan inin söylediklerin karşındak algıladığı kadardır. mi Mevlana Celâleddin Ru kriz, bizim için bazı fırsatlara işaret ediyor. Birincisi, aracı ülke olmaksızın, Rusya’dan doğrudan gaz almamızı sağlayan Mavi Akım Projesi’nin isabetli bir karar olduğu ortaya çıkıyor. (Son doğalgaz krizi nasıl çözüldü? Rusya’nın Mavi Akım’dan gönderdiği gazın miktarını günlük 28 milyon metreküpten 32 milyon metreküpe çıkarması sayesinde. Medyamız bunu görmezden geldi.) İkincisi, Yeltsin zamanından farklı olarak Türkiye’ye (en başta enerji koridorları açısından) öncelikli değer veren Putin Rusyası, ülkemiz üzerinden Avrupa’ya ve İsrail’e gaz ihracatı yapmayı planlıyor. Gaz depolarından S300 füze üretimine kadar bir dizi teklifle bize yaklaşıyor. Bu Türkiye için yeni fırsatlar yaratamaz mı? ??? Günümüzde bütün devletler sahip oldukları siyasi, ekonomik, askeri, jeopolitik avantajlardan azami yararlanarak uluslararası gücünü pekiştirmeye çalışıyor. Belli ki enerji tüketimi hızla artan dünyada Rusya’nın konumu güçlenecektir. Peki, bu durumun Türkiye için artıları ve eksileri nelerdir?.. Sahi, SSCB’nin yıkılmasının Türkiye açısından artıları ve eksileri nelerdi?.. Reyting Canavarı Doğrusu hayal kırıklığına uğradım. Ben de ‘‘reyting’’ denen şeyin daha karmaşık bir sistem olduğunu düşünüyordum. Oysa hepsi hepsi Türkiye’nin 21 ilinde, 2 bin 201 evde televizyonlara bağlanan bir gereçle, kanal değişimlerini ölçüm merkezine bildiren sinyallerden oluşan veriymiş... Bu ölçümlerde döne döne aynı insanlara başvurulurmuş. Onların içinden kanal değiştirmede üstün başarı gösterenlere ise ölçümleri gerçekleştiren AGB şirketi tarafından saç kurutma makinesi, elektrik süpürgesi, çatalbıçak seti gibi ödüller verilirmiş. Onlar ödüllerini aladursun, ekranlardan taşan göğüs ve bacakların karanlık kıvrımlarında büyüyüp gidiyor ‘‘reyting canavarı’’... Kanlıbıçaklı diziler, lümpen reklamlar, kim kimle yattıkalktı dedikoduları, magazin saatine dönüşen haber bültenleri, hiçbir ciddi uzmanlık ve hazırlık gerektirmediği aşikâr eğlence ve yarışma programları... Hepsinin açıklaması aynı: ‘‘Reyting’’! ??? Kumaşın iyisi, gıdanın besleyicisi, bilgisayarın kalitelisi var. Peki ya televizyon yayınlarının düzeyini ölçecek bir araç yok mu? 2 bin küsur televizyona kumanda bağlayıp kanal değişimlerini ölçmek kolay; ya ahlaki reytingleri kim belirleyecek? Bu konuda şu sıralarda kafa yoran RTÜK, sorunu yasaklarla çözemeyeceğinin bilincinde olsa gerek. Acaba yayın kalitesi, bilim adamlarının, sivil toplum örgütlerinin, gazeteci kuruluşlarının ve yurttaşların da katılımıyla tartışılamaz mı? İzleme ve tavsiye kurulları oluşturulamaz mı? Halka, ‘‘halk bunu tutar’’ anlayışıyla dayatılan düzeysizliği eleştirme hakkı verilemez mi? Mavi Akım Projesi Putin, Erdoğan ve Berlusconi’yi bir araya getirdi. kazancı milyarları buluyor. Kremlin’in, kendine sırtını dönerek ABD’yi stratejik ittifak seçen Ukrayna’yı finanse etmekten vazgeçip gazda yeni fiyat uygulaması şaşırtıcı değil. ??? Rusya’nın Ukrayna’ya tavrı Türkiye’de tedirginliğe yol açıyor. Ya Moskova ‘‘doğalgaz silahı’’nı bize karşı da kullanırsa? Türkiye, gaz ihtiyacının üçte ikisini, petrol ihtiyacının ise üçte birini Rusya’dan karşılıyor. Elbette yumurtaları tek sepette taşımak doğru değil. Güvenilir bir gaz depolama ve dağıtım sistemine kavuşmamız gerektiği de açık. Enerji kaynaklarında çeşitlilik sağlanması da stratejik amaç. Ancak mevcut durumu abartmak da doğru değil. Örneğin, enerji konusunda AB yüzde 50 oranında Rusya’ya bağlı. Bağımlılık çift yönlü bir konu. ??? Rusya’nın Ukrayna ile yaşadığı Yabancılara Türkçe dersleri Bir işe başlamadan: İnşallah! Canı sıkılınca: Fesuphanallah! Tam başlarken: Bismillah! Sinirlenmeye başlayınca: HasbiŞaşırınca: Allah Allah! nallah! İşin sonuna yaklaşınca: Ya Allah! Bıkıp usanınca: İllallah! Vazgeçip bırakınca: Eyvallah Konsantre olup atağa kalkınca: Söz verirken: Vallah billah! Allah, Allah, Allah! Kendine güvenince: Evel Allah! İşi başarınca: Maşallah! Başaramayınca: Hay Allah! Motive olunca: Alimallah! CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle