Katalog

12 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Eleştirilere katlanamayan Başbakan’ın gazetecilere açtığı dava sayısı 100’ü geçti Erdoğan rekora koşuyor İLHAN TAŞCI Orkinos Çiftlikleri... Aydınlık ve mavi bir gökyüzü. Güneş, denizin üzerinden yavaş yavaş batmaya hazırlanıyor. Az sonra bir ateş topu Midilli’nin üzerinden kayboluyor... İstanbul’dan ayrıldığım gün pırıl pırıldı hava. Hafif bir sis Yeşilköy’ün üzerindeydi. Aralık ayında alışkın değildik güneşe. Önceki gün Kaz Dağları (İda) eteklerindeki Çamlıbel köyünden masmavi Edremit Körfezi’ni seyrederken güneş, insanın yüzünü ısıtıyordu... Yoksa kış gelmeyecek miydi? Kaz Dağları eteklerinde zeytin topluyor kadınlar. Her yıl bu mevsim körfezde zeytin toplanır. Zeytinler çuvallara doldurulur. Yaşam yıllardır öyle sürüp gider... Güneş battı, tatlı bir serinlik çıktı. Ardından ay doğdu, yıldızlar göründü... Bir hafta önce İstanbul’dan İzmir’e geldim; Uşak, Denizli yöresini dolaştım; güneşli bir sabah Çeşme iskelesinde çay içtim; balıkçılarla konuştum, esnafla dertleştim... Çeşme’nin Ildır köyü binlerce yıllık tarih ve kültür başkentlerinden birisidir... Burada da neler oluyor biliyor musunuz? AKP hükümetinin örtülü desteğiyle balık çiftlikleri denizin canına okuyor. Tüm bunlar olurken Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Akua Dem Şirketi’nin konuğu olarak Çeşme’ye geliyor... Sonra ne oluyor? Bakan Tüzmen, Karaburun’un Gerence körfezindeki Karareis’te Akua Dem Orkinos Balık Çiftliği’nde kafes dalışı yapıyor... Bakan Bey, dalıştan sonra da bakın ne diyor: “Balık çiftlikleri turizme zarar vermiyor...” ??? Bunların hepsi bir oyun. AKP’nin ne zaman ne yapacağı belli olmaz; Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ormanlar yağmalanırken sesini çıkarmadı. AKP’li bakanlar, milletvekilleri ormanlara villalar dikerken sustu. Sonra ne olduysa Acaristanbul’u gündeme getirdi. Ege’de denizlerde cinayet işleniyor, çevre kirleniyor. Osman Pepe, bir yıl önce balık çiftliklerinin denizleri kirlettiğini söylerken Bakan Tüzmen, Çeşme’de şov yapıyor... Tüzmen, açık açık balık çiftliklerine destek vermiyor mu? Kimse balık çiftliklerine karşı değil. İstenilen şu: “Balık çiftliklerinin açık denizlere taşınması...” Bu neden yapılmıyor? Güzelim Çeşme yarımadasının koylarını, büklerini niçin kirletiyorlar? Ben “balık çiftliklerini”, dağlarımızı, ovalarımızı işgal eden “altın avcıları”na benzetiyorum... Kaz Dağları, Madra Dağları, Toroslar, Eşme Kışladağ, Tunceli Ovacık çokuluslu “altın avcıları”nın eline geçti... Sivrihisar, HavranKüçükdere, İzmir Efemçukuru’nda da durum aynı... Çanakkale’den Bergama’ya dek (Troya’dan İyonya’ya) tüm yöre gözden çıkarılmış... Şimdi sıra Bergama’nın Kozak yaylasında... Bergama’dan Kozak yaylasına geçiyorum sabahın ilk saatlerinde... Dünyanın en kaliteli çamfıstığı bu yörede yetişiyor. Yöre köyleri Türkiye’nin, kişi başına 14 bin dolarla (gelir), zenginliğinin simgesi... Çam ağaçlarının kokusunu ciğerlerime doldururken El Ele Hareketi’nin dönem sözcüsü Berrin Esin Kaya’nın konuşmasını anımsıyorum. Ne diyordu: “Ovacık yöresi, Kozak yaylası gözden çıkarılmış. Yargı kararlarının yok sayılması uygulamayı sürdürecek. Buralarda hukuksuzluk olağan hale getiriliyor. Bilim insanlarına, tüm duyarlı insanlara sesleniyoruz. ‘Gelin Kozak yaylasını görün. Çamfıstığı ormanlarına sahip çıkın.’ Kozak’ta halkın ÇED süresini başlatma zamanıdır.” ??? Bölgede çamfıstığı üretimi ve hayvancılık yapılıyor... Bakırçay ovasında her türlü tarım... Pamukçuluk, tütüncülük, zeytincilik... Tüm Türkiye’de tarımcılık can çekişiyor... Balık çiftlikleri denizlerimizi kirletiyor... AKP iktidarı TARİŞ’i, FİSKOBİRLİK’i, ÇUKOBİRLİK’i, ANTBİRLİK’i hedef haline getiriyor... Ege’de, Akdeniz’de üretici perişan. Doğuda hayvancılık ölmüş... Çokuluslu şirketler zeytin üreticilerini kıskaca almış... Türkiye ekonomik olarak kuşatılıyor!.. ANKARA Tayyip Erdoğan Başbakanlık koltuğuna oturmasının ardından kendisine yöneltilen en küçük eleştiriye bile katlanamayarak, gazeteci ve siyasilere dava açma rekoruna doğru koşuyor. Erdoğan’ın hakaret sayarak “katlanamayacağını” savunduğu eleştirileri basın özgürlüğü kapsamında değerlendiren Yargıtay, açıklama ve yazıların objektif ve doğru olması koşuluyla “sahte laik, maşa, din bezirgânı, kabadayı, ipte oy ? Geçmişteki başbakanların aksine kendisine yönelik her eleştiri için dava açmayı alışkanlık haline getiren Başbakan Erdoğan, bu alanda tarihi bir rekor kırmaya doğru gidiyor. Erdoğan’ın açtığı davaların temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, “kabadayı, sahte laik, maşa, din bezirgânı, ipte oynatılan” nitelemelerinin hakaret sayılmayacağını belirterek Başbakan’a hoşgörü uyarısı yaparken Erdoğan’ın avukatı Şahin de dertli: Dava çok, elde avuçta para yok. natılan, çiğ, gözü dönmüş” nitelemelerini hakaret değil, hoşgörü gösterilmesi gereken eleştiri kabul ediyor. Geçmiş başbakanların tersine hakkındaki olumsuz her söz ve yazıya karşı dava açmayı alışkanlık haline getiren Erdoğan’ın bu davalarının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, son dönemde verdiği kararlarla Başbakan’ın eleştirileri hoşgörü ile karşılaması gerektiğine işaret ediyor. Erdoğan’ın avukatı Fatih Şahin, aslında çok sık dava açmadıklarını savunarak “Yalnızca basında sayın Başbakan nedeniyle fazla yer alıyor” dedi. zanılan tazminat miktarı ilk derece mahkemeleri için 250 bin civarında. Ancak birçoğu Yargıtay tarafından bozuldu. Kesinleşmiş tazminat miktarı 100 bin YTL dolayında” dedi. Davaların açılması ve kimlere açılacağı konusunda Başbakan Erdoğan’ın talimat verip vermediği sorusuna Şahin, çalışma sistematiğinin kendilerinde kalması gerektiğini belirterek yanıtlamadı. Şahin, binlerce YTL’lik dava lar açılırken, aslında Tayyip Erdoğan’ın kazandığı tazminatın yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Şahin, “Kesinleşen ve tahsil ettiğimiz büyük bir para yok. En çok Star’dan ve Uzan Grubu’ndan olduğu için de elde avuçta bir şey yok” dedi. Avukat Şahin ücretini açıklamadı Erdoğan adına izlediği ve açtığı davalardan ne kadar ücret aldığı sorusuna ise Fatih Şahin, “Özel bir durum, bizde kalsın. Yapılan işin ehemmiyetine bakılınca para önemli değil, zaten konuşulmuyor da. Ama Sayın Başbakan emeğimizi takdir ediyor” demekle yetindi. ‘Dava çok, para yok’ Şahin, abartılı olarak nitelendirdiği gazetecilere yönelik dava sayısının sorulması üzerine ise “100 civarında olmuştur. Hukuk, ceza davaları var. Partinin işleri var. Bir istatistik yapmadık” yanıtını verdi. Şahin, “Ka ‘Başbakan Türkiye için risk’ ? İstanbul Haber Servisi Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan, “Kıbrıs Rum Yönetimi’ne liman ve havaalanı açılması” önerisinde bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın konuşmasına tepki göstererek, “Bu Başbakan Türkiye için bir riziko faktörüdür” dedi. Atılgan, açıklamasında, “Başbakan, ulusal siyasetin oluşturulmasında, Cumhurbaşkanı’nı ve Genelkurmay Başkanlığı’nı kale almıyorsa, bu kendisinin sorumsuzca siyaset yaptığının somut bir kanıtıdır” ifadelerine yer verdi. CHP’li Öymen, bakanlığın Kıbrıs konusundaki son açıklamasında kullanılan üsluba tepki gösterdi ‘Dışişleri küçük düşürüldü’ ? AB’ye yapılan Kıbrıs önerisinde Erdoğan’ın “Kimseyi bilgilendirmedim” demesine rağmen Dışişleri Bakanlığı’nın “Eşgüdüm içerisindeyiz” açıklaması yaptığını belirten Onur Öymen, Abdullah Gül’e “Tavizci politikalarına Dışişleri Bakanlığı’nı alet etmesin” uyarısı yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı’nın yeni Kıbrıs önerisi hakkında “Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay’ın bilgilendirildiğini” ileri sürdüğü açıklamasında kullandığı üslup muhalefetin tepkisini çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen, Dışişleri açıklamasının, bakanlıktan çok hükümetin görüşünü yansıttığını söyledi. Öymen şunları kaydetti: “Genelkurmay Başkanı’nın ‘Televizyondan öğrendim’, Cumhurbaşkanı’nın da bilgilendirilmediğini açıkladığı bir öneri hakkında, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ‘Eşgüdüm içerisindeyiz’ açıklaması yapmıştır. Bu açıklamadan bir gün önce ise Başbakan ‘kimseyi bilgilendirmediklerini’ ilan etmektedir. Bu durum Dışişleri Bakanlığı’nı küçük duruma düşürmektedir. Öyle ki, görevi dış politikayı belirlemek olan Hariciye, ilk kez iç politikaya karışan bir açıklama yapmıştır. Bu da, açıklamanın ‘bakanlığın değil bakanın’ görüşlerini yansıttığını açıkça ortaya koymuştur. Bakanın söyleyeceği bir şey varsa TBMM’nin önünde söylesin. Tavizci politikalarına Dışişleri Bakanlığı’nı alet etmesin.” Meclis’e taşındı Öymen, ayrıca konuyla ilgili olarak bir soru önergesini de TBMM Başkanlığı’na sundu. Gül’ün yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde şunlar yer aldı: Türkiye’nin izlediği politikalardan uzaklaşan çok önemli bir tek taraflı taviz niteliği taşıyan, ayrıca TBMM’nin Kıbrıs konusunda oybirliği ile aldığı kararlara ters düşen ve nihayet Güney Kıbrıs’ın tanınmasının yolunu açacak olan bu karar hakkında hükümet TBMM’ye niçin bilgi vermemiştir? Cumhurbaşkanı, TBMM ve Genelkurmay Başkanlığı’na danışılmadan ve MGK’de görüşülmeden Kıbrıs gibi ulusal bir davada tek taraflı taviz verilmesi devlet geleneklerine uygun mudur? AB, liman ve havaalanlarının açılması karşılığında Türkiye’den Güney Kıbrıs’la ilişkilerinin normalleştirilmesini talep etmektedir. Hükümet, Türkiye’nin izlediği politikalara ters düşen bu talep için de taviz vermeyi düşünmekte midir? Referanduma Ankara’dan tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ’da önceki gün “Yukarı Karabağ Cumhuriyeti Anayasası’nın” kabulü için halk oylaması yapılması Ankara’nın tepkisine neden oldu. Dışişleri Bakanlığı, referandumu kınayarak “Türkiye, söz konusu ‘anayasal halk oylamasının’ uluslararası hukuk bakımından bağlayıcılığı olmayacak sonuçlarının tüm uluslararası toplum tarafından da kınanmasını beklemektedir” çağrısında bulundu. Avrupa Birliği de referandumu tanımayacağını açıkladı. Ulusal Birlik Hareketi Platformu, KamuSen Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. (AA) Ulusal birlik için platform ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Ulusal Birlik Hareketi Platformu Genel Başkanı Emekli Orgeneral Şener Eruygur, Cumhuriyetin temel değerlerinin korunması açısından Cumhurbaşkanlığı makamının yaşamsal bir önemi olduğunu belirterek “Cumhurbaşkanlığı makamının, Cumhuriyetin değerlerini içine sindirememiş bir kişi tarafından işgali, kabul edilemez” dedi. Ulusal Birlik Hareketi Platformu, KamuSen Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. 41 sivil toplum kuruluşunun bir araya gelerek oluşturduğu platform, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi çerçevesinde, Atatürk devrimleri doğrultusunda, ulus, dil, devlet, vatan ve bayrak birliğini ilke edinmeyi” amaçlıyor. Platform Başkanı Eruygur, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “devletin, Cumhuriyet tarihinin en bunalımlı dönemlerinden birini yaşadığını” bildirdi. Eruygur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk ulusunu, Türkiye Cumhuriyeti’ni ulusal bütünlük içerisinde, laik ve sosyal hukuk devleti olarak sonsuza dek yaşatmak heyecanını duyan, bu görevi sorumluluk duygusu içerisinde üstlenen diğer tüm demokratik kitle örgütlerini de bizimle birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Cumhuriyetimiz, yüzyıllar süren ihmal ve yıkımlardan sonra Türk ulusunun Kurtuluş Savaşı ile elde ettiği en değerli kazanımdır. Bu kazanımı gizli özlemleri için yok etmek isteyenlere geçit vermemek, her Türk vatandaşının görevidir. Cumhurbaşkanlığı makamının, Cumhuriyetin değerlerini içine sindirememiş bir kişi tarafından işgali kabul edilemez. Devletin başı ve bu sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı yüce katının, katılımcı demokrasi kurallarına bağlı olarak, ulusal mutabakatla belirlenmiş, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti kurallarına saygılı, devrim yasalarına yürekten inanmış bir kişilik yapısı ile doldurulması gereklidir.” ‘Genelkurmay’a mektup yazmadık’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Başkanı Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu, bir kısım emekli subayın, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak Genelkurmay Başkanlığı’na mektup yazmasıyla derneklerinin ilgisinin bulunmadığını bildirdi. Mektup yazma konusunda siyasete girmiş eski bir askerin adının geçtiğini ifade eden Küçükoğlu, “Emekli subaylar olarak siyasal düşüncelerimizi orduevlerine taşımak gibi bir hakkımız yok” dedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SENATOSU: GÖRÜŞMENİN İÇERİĞİ AÇIKLANMADI Erdoğan, Blair ile görüştü Hükümet, KKTC’yi AB uğruna feda ediyor MALATYA (Cumhuriyet) AKP hükümetinin Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum Kesimi’ne açması önerisine İnönü Üniversitesi Senatosu sert tepki gösterdi. İnönü Üniversitesi Senatosu tarafından kamuoyuna yapılan açıklamada, “Kıbrıs ile ilgili süregelen yerleşik resmi devlet politikası, son dört yıldır siyasal iktidar tarafından göz ardı edilmekte ve gerçekler kamuoyundan bilinçli olarak saklanmaktadır” denildi. rarası ilişkilerde sözlü taahhütlerin yazılı belgeler kadar geçerli olduğu bilinen bir gerçektir” ifadelerine yer verildi. AKP hükümetinin bu tutumuna yönelik eleştirilere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sözlü gelişmeler için de Çankaya’ya ya da ilgili bazı kuruluşlara mı soracağız?” diyerek devlet yönetimi ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaşmayan bir tavır sergilediğine dikkat çekilen bildirge şöyle devam etti: “Böylesine önemli bir konu ile ilgili kararın ülkemiz yetkililerinden önce başka ülkelerin yetkilileri ile paylaşılması esef vericidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve KKTC’nin varlığına kasteden anlaşmalara imza atanlar ve bu bağlamda sözlü taahhütlerde bulunanlar, tarihin yargısından kurtulamayacaklardır.” TBMM Başkanı Arınç’tan Büyükanıt’a ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Genelkurmay’a mektup yazan emekli subaylara yönelik eleştirilerinin ardından dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı makamında ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre Büyükanıt, Arınç’ı kapıda karşıladı. Baş başa yapılan görüşme 1 saat sürdü. Arınç, Büyükanıt’ı Genelkurmay Başkanlığı’na seçilmesi nedeniyle kutladı. Görüşmede son dönemdeki iç ve dış olaylarla ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmenin ardından Bülent Arınç’ın, “son derece memnun ve Büyükanıt’ın görüşlerinden istifade ederek ayrıldığı” belirtildi. Görüşmeye ilişkin Genelkurmay’dan resmi bir açıklama yapılmadı. Arınç, önceki gün katıldığı bir televizyon programında, Emekli Subaylar Derneği’nden Genelkurmay Başkanlığı’na mektup yazıldığı ve “Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahil olun” dendiğini anımsatmıştı. Arınç, “Ne hakla yapıyorsunuz böyle bir şeyi? Genelkurmay Başkanlığı, cumhurbaşkanı seçiminde bir taraf mıdır? Genelkurmay Başkanlığı’nın görevi, Cumhurbaşkanlığı’na müdahale etmek midir?” demişti. Köşk’ten saklanan bilgi İngiltere’ye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Kıbrıs önerisi konusunda Cumhurbaşkanı’na ve Genelkurmay’a bilgi vermeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün İngiltere Başbakanı Tony Blair ile öneriyi görüştü. Blair, İngiltere’nin Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyici tavrını sürdüreceğini söyledi. Edinilen bilgilere göre, Başbakan Erdoğan, dün öğleden sonra Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken daha önce kendisiyle görüşmek isteyen Blair’i cevaben aradı. İki lider telefon görüşmesinde, AB konusunda gelinen son durum ve bu hafta yaşanacak süreçle ilgili olarak görüş alışverişinde bulundu. Görüşmede, TürkiyeAB ilişkileri değerlendirilirken Blair, İngiltere’nin AB konusunda Türkiye’yi “destekleyici tavrının devam ettiğini” bildirdi. İki liderin görüşmesinde ayrıca Türkiye’nin son Kıbrıs önerisi de gündeme geldi. Papa protestosu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Papa 16. Benedikt’in Türkiye ziyaretini protesto amacıyla İtalyan Konsolosluğu önünde havaya ateş açılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada görevsizlik kararı verdi. Dosya, 2’si tutuklu 5 şüphelinin örgüt bağlantısı bulunmadığı gerekçesiyle Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Erdoğan ve Büyükanıt bugün bir araya gelecek Öte yandan, Başbakan Tayyip Erdoğan, Orgeneral Büyükanıt’la devletin zirvesinde tartışma yaratan Kıbrıs önerisinin ardından ilk kez bugün Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında bir araya gelecek. Toplantıda, Türkiye’nin gündemindeki önemli savunma, üretim ve tedarik projelerindeki son gelişmeler masaya yatırılacak. KKTC’nin varlığı fiilen sona erdiriliyor Açıklamada Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne önerisinin KKTC’nin varlığını fiilen sona erdirmek anlamına geldiği vurgulanarak “Bu taahhüt ile hükümet, KKTC’yi AB uğruna feda etmektedir. Ulusla CUMHURİYET 05 K