19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2006 SALI SPOR spor?cumhuriyet.com.tr 18 G.Saray Başkan Yardımcısı Polat, dedikodulara son noktayı koydu ve önemli mesajlar verdi: TV’DE TARTIŞTILAR İstifa edip kaçmam NEVZAT DİNDAR Galatasaray’ın günlerdir gündeminde Adnan Polat ile Eric Gerets arasında basın yoluyla kamuoyuna yansıyan kriz vardı. Belçikalı teknik adamın önceki günkü basın toplantısında zeytin dalı uzatmasından sonra deneyimli yöneticinin nasıl bir tavır sergileyeceği merak konusuydu. Başkan Özhan Canaydın’ın Eric Gerets’le sezon sonuna kadar devam edeceklerini açıklamasıyla birlikte istifasının cebinde olduğu dedikoduları ayyuka çıkan Adnan Polat, gündemdeki konulara açıklık getirirken, medyanın bazı konuları abarttığını söyledi. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Polat, polemiklere girmek istemediğini söyledi ve devam etti: “Gerets’in basın toplantısındaki sözlerinden sonra benim ne adım atacağımı in ? G.Saray 2. Başkanı Cumhuriyet’e konuşurken, transfer isteyen Eric Gerets’e ince mesajlar gönderdi. Polat, özellikle genç futbolculara şans verilmediğini savunurken, kulüpte kendisine yönelik olumsuz düşünenlere saygı duyduğunu vurguladı. Başarılı yönetici, Gerets’in beraber bira içme teklifine ise yanıt vermedi. sanlar merak ediyor. Ben polemiklere girmek istemiyorum. Toplantıda söylenen bir söz cımbızla manşete çekiliyor. Ona göre yorum yapıyorlar. Küçük politikalar peşinde koşmuyorum. Galatasaray’ın bugün birçok konuda sorunları var. Onları çözmeye çalışıyorum. Neredeyse 7 gün kulüp için mesai harcıyoruz. Yorgun düştüğüm. Bizi eleştirenler elbette olacak. Galatasaray büyük bir kulüptür. Burada farklı düşünenlere saygılıyım. Ancak şunu söyleyeyim kesinlikle görevden kaçmak benim tarzım değil. Arkamdan ‘bıraktı gitti’ dedirtmem. Çok ağır bir yükün altındayız. Kulübün mali durumu, tesisler, projeler bizim öncelikli gündemimiz. Bugün (dün) bütün gün başkanla birlikteydik. Özhan Canaydın’a da yükleniyorlar. Ancak bizlerin ne şartlar altında neleri gerçekleştirdiğini kimse görmüyor.” Polat, transferle ilgili olarak da önemli mesajlar verdi... “Şimdi ben şunu getireceğim diyemem. Öncelikle teknik kadro ile oturup görüşmemiz gerekiyor. Bu görüşmenin zamanıyla ilgili önümüzdeki günlerde bir tarih belirleyeceğiz. Bizden istedikleri oyuncu olursa almaya çalışırız. Ancak bütçemize göre hareket edeceğiz. Ayrıca transfer yapacağız diye bir şey yok. Çünkü gerçekten de çok kaliteli bir kadroya sahibiz. Burada şans verilmeyen ya da şans bulamayan genç oyuncular var.Türkiye’nin konuştuğu Arda ve Sabri ayarında bir oyuncuyu Türkiye’ye getirebilir misiniz? Yine Mehmet Güven’in nasıl bir oyuncu olduğunu Liverpool karşılaşmasında gördük. Mehmet Topal da şans verilirse kendisini gösterecektir. Oğuz, Ferhat gibi oyuncuları da gözardı edemeyiz 26 kişilik oyuncu kadromuzun şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu düşünüyorum.” Çulcu Papila gerginliği Spor Servisi Süper Lig’de ilk yarının son maçlarında da hakem tartışmaları sürüyor. Haftaya damgasını vuran hakem ise kuşkusuz Galatasaray Bursaspor maçının hakemi Kuddusi Müftüoğlu oldu. Yeşil Beyazlılar’ın Başkanı Levent Kızıl’ın Müftüoğlu’nu ve MHK Başkanı Mustafa Çulcu’yu hedef alan açıklamalarının ardından yine ortalık karıştı. Star TV’deki Telegol programına Bursaspor başkanının açıklamaları üzerine telefonla katılan MHK Başkanı Mustafa Çulcu, izleyenleri şaşırttı. Çulcu önce programı telefonla bağlanan Levent Kızıl ile ardında da programda yorumculuk yapan eski hakem Cem Papila ile tartıştı. MHK Başkanı Cem Papila’ya, “Benim muhatabım değil, sorularını cevaplamam” dedi. Çulcu, hızını alamayıp Papila’ya “Sen de zamanında maçların içine ettin’’ ifadesini kullandı. Çulcu’nun daha sonra fikrini değiştirerek “Papila benim kardeşimdir, kendisini severim” demesi izleyenleri şaşkına çevirdi. YİNE HEDEF GALLARDO ÖZHAN CANAYDIN Sasa Ilic’in bileti kesildi Spor Servisi Galatasaray’da yıllık yaklaşık 900 bin Avro alan ancak ücretini beğenmeyerek ‘zam’ isteyen Ilic’e yol göründü. G.Saray yönetiminin Sırp futbolcunun ipini çekmeye hazırlandığı ortaya çıktı. Adnan Polat’la yaptığı görüşmede, “Song ve Tomas ödenen paranın neredeyse yarısına oynuyorum” diyen Ilic’in bu hareketiyle büyük tepki gördüğü öğrenildi. Yöneticeler, Sırp oyuncuya “Senin kulübe maliyetin 56 milyon Avro’ydu. Oysa Tomas ve Song’un bonservisi yoktu” derken, Gerets’in raporu doğrultusunda düğmeye basma kararı aldılar. Gerets’in de performansından memnun olmadığı Sasa Ilic için olumsuz rapor vereceği kaydedildi. Tatile çıkmadan önce yönetime raporunu sunacak olan Belçikalı teknik adamın, kadroya takviye isteyeceği gelen haberler arasında... Vestel Manisalı Zelanka, Ankaragücülü Abdurrahman ve Beşiktaşlı Ali Güneş’in ismi Sarı Kırmızılılar için geçiyor. Diğer taraftan Antalyasporlu Ali Bilgin’in transferi zora girdi. Antalya’nın genç oyuncuyu bırakmaya sıcak bakmadığı, CimBom’un ise para+ oyuncu formülünü devreye sokmaya çalıştığı belirtildi. Ali Bilgin için Beşiktaş ve Trabzon’un istekli olduğu biliniyor. G.Saray’ın yabancı transferinde ise planlarını Gallardo’ya göre yaptığı ifade edildi. FairPlay üzüntüsü! MERSİN (Cumhuriyet) G.Saray Kulübü ve Birinci Lig Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Özhan Canaydın, başkanlık yaşamı boyunca en çok sıkıntı çektiği konunun, aldığı fairplay ödülü olduğunu söyledi. Canaydın, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda, katıldığı ‘Sporda Şiddet ve Spor Adamlarına Yansımaları’ konulu panelde, “Bir spor kulübü başkanı ve sporcu dünyanın hiçbir yerinde aldığı fairplay ödülü nedeniyle sıkıntı çekmez. İşte spordaki şiddet, bu noktada başlıyor. Ben, ezeli rakibimiz F.Bahçe ile yapılan ve 60 yenildiğimiz maçta, başkan Aziz Yıldırım’ın elini sıktığım için aldığım ödülün ardından sıkıntı çektim. Günlerce “Niye böyle yaptı” tartışmalarını izledik. Ne yazık ki basın bu örnek olacak hareketi dejenere etti ve “Bu ödülü keşke almasaydım” der hale geldim. Taraftar da bana cephe aldı. Şu an internette beni ‘Niye elini sıktın’ diye tenkit eden 163 bin eposta var’’ dedi. ‘Holigan’ olarak tanımlanan bir grup taraftarın, isteklerini yerine getirmediği için şampiyon oldukları dönemde dahi aleyhine slogan attıklarını hatırlatan Canaydın, kulüplerin bütçe ayırarak taraftarları organize etmesi gerektiğini, bunun birçok Avrupa ülkesinde gerçekleştirildiğini söyledi. AV R U PA’ D A İ L K Olimpiyatevi’ne büyük onur Spor Servisi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Fair Play Konseyi’nin Fair Play konusunda 14 yıldır Avrupa’da ve Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) bünyesindeki etkin çalışmaları üzerine EFPM yönetim kurulu İstanbul Olimpiyatevi’ne Avrupa Fair Play Birliği bayrağının asılmasına karar verdi. Böylelikle Avrupa’da ilk kez bir milli olimpiyat komitesi merkezine EFPM bayrağı asılmış oldu. Bilindiği gibi Türkiye, EFPM kurucu üyeleri arasında yer alıyor. TMOK Fair Play Konseyi Başkanı Erdoğan Arıpınar da kurulduğu günden bu yana EFPM İkinci Başkanlığı’nın yanı sıra Play Fair gazetesi ile EFPM internet sitesinin genel yayın müdürlüğü görevlerini yürütüyor. EFPM bayrağı Olimpiyatevi’ndeki bayrak direklerinden Avrupa Olimpiyat Komiteleri Birliği bayrağının yanında yer aldı. Kararla ilgili EFPM Başkanı Prof. Dr. Carlos Goncalvez ve İkinci başkanlardan Prof. Dr. Manfred Lammer komiteye kutlamam mesajları yolladılar. ÜMİT: Şampiyon olacağız G.Saray’ın golcü futbolcusu Ümit Karan, sezon sonunda şampiyon olacaklarını iddia etti. Ümit Karan, Florya Metin Oktay Tesisleri’nde antrenman sonrasında Küçükçekmece Dr. İffet Onur İlköğretim Okulu öğrencilerinin anket sorularını yanıtladı. Minik öğrencilerin, “Bu sezon şampiyon olacak mısınız?’’ şeklindeki sorusu üzerine Ümit, “Şampiyon olacağız, yoksa siz buna inanmıyor musunuz’’ dedi. Ümit Karan, “Fenerbahçe maçlarının sizin için önemi nedir?’’ sorusunu da “O maçlarda tansiyon daha yüksek oluyor’’ yanıtını verdi. GÖRÜŞ/ HALİT DERİNGÖR Futbolumuz İyiden İyiye Kirlendi Futbolumuz kirlendi.. Sanki temizmiş gibi!.. Çeyrek asırdır bu böyle. Nerede ise foseptiğe dönüşecek. Hep yakınılıp durulur ama bir türlü de önlem alınamaz. Hatta daha da körükleyici davranışlarda bulunulur!.. Peki sporumuzu kirleten nedir? Para, para.. Para, niye kirletsin ki? Kim zarar görmüş ki paradan? Doğru ama o, eğer iyi yönden kullanılır ise. Aksi halde, atom silahından daha da korkunç sorunlar yaratır. Bizim kuşağımız sporunda, ne kulüplerde para vardı ne de parayı verecek sermaye güçleri.. Ama barış vardı, sükun vardı, huzur vardı.Yaralanmalar, kavga etmeler, ölümler ve ortaya çıkan döner bıçakları yoktu. Kulüp başkanları arasında değil kavga birbirleriyle konuşurlarken bile ceketlerinin düğmeleri iliklenirdi. Birbirlerine karşı engin derecede saygılıydılar. Bugünküler gibi çoğu köşe başı zenginliğinden gelmemişlerdi. Hani derler ya barut icat edildi, mertlik bozuldu.. Futbolun protoplazmasına da para girdi, işte ahlak da bundan sonra bozuldu. Para nasıl girdi? Sermaye güçleri kulüplere geldiler, egemenliklerini para ile kurmaya çalıştılar, kendi içlerinde mücadeleye başladılar. Yetmedi.. rakip kulüplerin yönetici ve başkanları ile de kavgaya giriştiler. Tek başına mücadele olamazdı. Yanlarına birtakım güçleri de almak gerekiyordu. Bu nedenlerle amigoluk denilen bir müessese yaratıldı!.. Bunlar toplumun alt tabakasından her türlü yolu kullanabilen vurucu kırıcı kişilerdi. Bu kişiler tribündeki insanları ateşledi, rakipler arasında büyük kavgalar başlatıldı. Özetle; ahlaki bir müessese olan sporda taraflar birbirine düşürüldü ve sanki kan davası varmış durumuna getirildiler. Maçlarda sportif olaylar değil de bir mezhep kavgası oluyordu sanki. Boyutları o kadar uzadı ki stat anarşisine ne örgütler ne de UEFA kurulları engel olabildi. Köstekleyici durumda olması gereken bazı medya grupları reyting uğruna çirkin olaylara omuz verdiler. Yönetimlerin yarattığı frankenştaynlar patronları dinlemez hale geldiler. Ya emniyet kuvvetleri?.. Ne yapsınlar, anarşiyi yaratanlar karakolun bir kapısından girip diğer kapısından çıkartılıyorlardı. Çünkü kulüplerin güçlerinden korkuyorlardı. Peki gelinen bu noktadan nasıl dönülecek?.. Bana göre ancak bir toplumsal barışın olmasıyla.. Oysa böyle olmuyor şimdi. Statlarda anarşik olaylar karşısında kulüpler anarşiyi yapanlara sahip çıkmaya çalışıyor. Hafife alıyorlar her işi. Anarşiyi bir avuç kendini bilmez yapıyor gibi bir mantık kullanıyorlar. Amaçları statları kapanmasın. Bu iş nereye kadar gider?.. Leverkusen maçını yönetecek olanPaparesta aynı zamanda UNICEF gönüllüsü Beşiktaş’a sıradışı hakem CAN İŞBAKAN Beşiktaş’ın UEFA Kupası’nda Bayer Leverkusen’le deplasmanda oynayacağı maçın hakemi olan Gianluca Paparesta ilginç yönleriyle dikkat çekiyor. İtalyan futbolunun en genç hakemi olarak tarihe geçen Paparesta, kendi adına açtığı internet sitesinde bir çok dikkat çekici yönünü futbolseverlerle paylaşıyor. 37 yaşındaki başarılı isim, bir UNICEF gönüllüsü. Hakemlikten ve özel hayatından arta kalan zamanlarda dünya çocuklarına yardım eden Paparesta, kendi internet sitesinde bu yönünü sevenleriyle paylaşıyor. ‘Konsantrasyon’, ‘azim’ ve ‘tutku’ başlıklarıyla açılan www.paparesta.com, GÖRÜŞ/ ERDENER YURTCAN Elveda Özerk Futbol ? ALMANYA YOLCULUĞU BUGÜN Spor Servisi Beşiktaş, Almanya’nın Bayer Leverkusen takımı ile 14 Aralık’ta oynayacağı UEFA Kupası 2. tur (B) Grubu son maçının hazırlıklarını sürdürdü. Beşiktaş, Bayer Leverkusen karşılaşması için bugün Almanya’nın Köln kentine gidecek. SiyahBeyazlılar, bu sabah BJK Nevzat Demir Tesisleri’nde yapacakları antrenmanın ardından, Uluslararası Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan saat 15.00’te özel bir uçakla Köln’e hareket edecek. diğer hakemlerin düşlerini kurduğu bir internet sitesi. Bu adreste İtalyan hakemin biyografisinden, yönettiği maçlardaki performasına kadar her türlü bilgiye ulaşmak mümkün. Ayrıca forum bölümüne girilerek Paparesta’ya sorular sorulabiliyor ve yanıtlar en yakın zamanda ziyaretçilerin mail adreslerine postalanıyor. Gianluca aynı zamanda bir halka ilişkiler uzmanı. Boş zamanlarında iki kızıyla birlikte vakit geçirmeyi seven usta hakem, sinemaya gitmekten ve kola içmekten keyif aldığını belirtiyor. Paparesta’nın internet sitesinde İtalyan hakemin antrenman programından futbol oyun kurallarına, yönettiği maçlardan, kendisine ait özel fotoğraflara kadar her şeye ulaşmak mümkün. Paparesta’nın internet sitesinde kendisine ait özel fotoğraflar yer alıyor. H A K E M O L A Y I G Ü N Ü N Şike yapıldığı iddia edilen 200001 sezonundaki SamsunF.Bahçe maçıyla ilgili, ilgililerin başvurusu durumunda, olayın zaman aşımına uğraması nedeniyle disiplin talimatlarının uygulanmaması kaydıyla özel bir soruşturma yapılmasına karar verdi. Kayserispor, Mehmet Topuz’un transfer edileceği dedikodusunu yaydığı gerekçesiyle Beşiktaş’ı kınadı. Ulusal tenisçimiz Pemra Özgen, Dubai’de devam eden uluslararası bayanlar tenis turnuvasında Alman A.Matic’i 20 yenerek ana tabloya çıktı. İ Ç İ N D E N Alman Spor Yazarları Derneği, futbolcularla röportaj yapılmasına izin verilmediği gerekçesiyle Schalke 04 Kulübü hakkında hiçbir haber yazmama kararı aldı. Fortis Türkiye Kupası C Grubu’ndaki İnegölspor Sıvasspor maçı 17 Aralık Pazar günü saat 14.00’ten, 15 Aralık Cuma günü aynı saatte alındı. Türk Telekom Lig (A): KarşıyakaKasımpaşa: 30. Şanlıurfa’da 3213125/13 kombinesini bilenler 174,43’er YTL kazandı. Bursa’nın tepkisi dinmiyor Spor Servisi Bursaspor Kulübü Başkanı Levent Kızıl, hakem Kuddusi Müftüoğlu’na Galatasaray’a maçındaki yönetimi nedeniyle tepkisini sürdürüyor. Kızıl, Müftüoğlu’nun bu maça verildiğinden beri bazı şüphelerinin olduğunu yineleyerek, “Hakem atamaları yapıldığında Merkez Hakem Kurulu Başkanı Mustafa Çulcu’ya ‘Umarım haksız çıkarım ve maç sonu Kuddusi Müftüoğlu’na iadei itibar konuşması yaparım’ dedim. Skor 11 iken penaltımız verilmedi’’ dedi. Öte yandan yönetici Saffet Akarsu, kulüp başkanı Levent Kızıl ile derin görüş ayrılığı sebebiyle görevinden istifa etti. Geçen hafta Türk futbolu yönünden önemli nokta, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in Bakanlar Kurulu’na sevk ettiği yasa taslağıydı. Bu taslağın içinde iki temel dikkati çekiyor. İlki, TFF yönetiminde görev yapanlar kamu görevlisi sıfatını alıyorlar. Bunun iki yönü var, hem kendilerine karşı işlenen suçlarda hem de kendilerinin işledikleri suçlarda. Bu yaklaşımı kamu hizmetini görenlerle ilgili bir değerlendirme sayabiliriz. Hukuk sistemimizde başka örnekleri de vardır. Taslaktaki ikinci temelin özeti şudur. Taslak yasalaşırsa, TFF’nin parasal işlemlerinin denetimi, TFF dışında oluşturulan bağımsız kurula verilecektir. Bu tavrın elbette bir nedeni var. TFF çatısı altında Ulusoy’un başkanlığı ile başlayan dönemde, TFF’nin harcamalarında ortaya çıkan olumsuzluklar. Son gelinen nokta, Ulusoy ve bazı TFF görevlileri hakkında açılan ceza davası. Mahkeme bu uyuşmazlığı çözecektir. Sular bu kanalda akarken, bakan Şahin’in TFF Yasası’nın 31. maddesinin kendisine verdiği yetkiyi bugüne kadar kullanmadığı da bir tespittir. Bakan, bu konuda TFF genel kurulunu toplantıya çağırmayı TFF yönetimi ve delegelerden beklediğini, Kulüpler Birliği’nin de bu konuda devreye girebileceğini belirtmektedir. Fakat bu konuda bir adım atılmış değildir. Bakanın bu tavrı, futbolun kendi sorunlarını iç bünyede çözmesi olanağının yaratılması olarak yorumlanabilir. Ancak futbol ailesi bugüne kadar harekete geçmiş değildir. Oysa spor kamuoyu bu konunun bir çözüme bağlanmasını beklemektedir. TFF genel kurulu bu amaçla toplanırsa, iki olasılık vardır. İlki, genel kurul başkanın halen sanık statüsünde olmasına rağmen, onunla yola devam etme kararını verebilir. İkincisi, seçim kararı alınır ve seçimler yenilenir. Tabii ki hukukun gereği olarak, Ulusoy aday olamaz. Bu yazıyı kaleme almamın asıl nedeni, yukarıdaki hususları açıklamak için değildir. Bu konuları daha önce Cumhuriyet’te Sevgili Yücelman’la yaptığımız söyleşide dile getirmiştim. Asıl amaç şudur: TFF Yasası’nda yapılacak olan değişiklikle, TFF’nin bağımsız bir kurul tarafından denetlenmesinin anlamı nedir? Bunun anlam şudur: Futbol camiasına özerk futbol elbisesi büyük gelmiştir. Bu camia özerkliği anlamamıştır ve nimetlerinden yararlanamamıştır, demektir. Ey Türk spor kamuoyu; bu taslak yasalaşırsa, ki yasalaşacağından hiç kuşkum yoktur, özerklik delinecektir. Açılan dehlizin yakında büyümesi de beklenebilir. Örnek mi? Tahkim Kurulu da iyi işlemiyor, spor mahkemeleri kuralım biçiminde. Beni en çok şaşırtan ne oldu derseniz, futbol camiasından “çıt” çıkmıyor. O zaman insan ister istemez hayıflanıyor. Niçin mi? Türkiye’ye özerk futbolu kazandıranlardan biri olduğum için, bu adımı atanların başında geldiğim için. Bir hususun çok iyi bilinmesi gerekir: Kişi/kişileri yönetimden uzaklaştırmak için, kurumlar yıkılamaz. Buna izin vermemek gerekir. Sayın Bakan’a önerilerim şunlardır: 1. TFF genel kurulunu hiç beklemeden toplantıya çağırınız ve bu taslağı da Bakanlar Kurulu’ndan geri çekiniz. 2. Bu gelişmeler karşısında, 1992 öncesine dönmeyi ve TFF yönetiminde atamalı sistemi oluşturmayı hiçbir zaman düşünmemelisiniz. Belirtmek isterim ki 1990’lardan bu yana köprülerin altından çok sular akmıştır. FIFA ve UEFA çok kesin bir tavırla, siyasetin futbola karışmasını kabul etmemekte, ağır yaptırımlar uygulamaktadır. TFF yönetimini atamayla görevlendirme, uzun söze hiç gerek yoktur, siyasal iktidarın futbolun merkezine bir müdahaledir. Son söz: Ey futbol camiası, söz konusu yasa taslağına karşı çıkmak için daha ne bekliyorsunuz? ? Prof. Dr. Erdener Yurtcan. Futbol Fed. eski başdanışmanı CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle