17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 15 İstanbul, edebiyat dünyasının kaçınılmaz toprağı Orhan Pamuk’un İstanbul’u... han Pamuk’un yazarlık serüveninin kısa net analizini yaptı: STOCKHOLM Önceki akşam“Benim Adım Kırmızı”nın dı. Nobel ödül töreni Stockholm’deyçilekeş nakkaşı gibi, baş eğdi. Ama yeryüzünün her köşesinde meyen her şeyi, her zaman, her yaşayan ve yaratıcılığa ilgi duyan, yerde kuşkuyla karşılayan yaiçinde yaşadıkları çağa, dünyaya, ratıcı sanatçının bir tek fırça dünya edebiyatına ilgi duyan insandarbesiyle kutsal, tabu olan gerlar evlerinde televizyona kilitlenmiş, çekliği nasıl sorguladığını diStockholm’e bağlanmıştı. Dünyanın le getirdi. O tek fırça darbesi belli başlı 30 televizyon kanalı, hem gerçekten var mıydı? Hem saödül töreninin yer aldığı Stockholm nat, hem aşk, başkalarında da Konser Salonu’ndan hem de tören gördüğümüz aynı hareketin (aysonrasında çok daha görkemli bir tönı fırça darbesinin) tekrarı ya rene, neredeyse bir ayine dönüşen da taklidi değil miydi? Stockholm Belediye Sarayı’ndaki zi“Kara Kitap”tan yola çıyafetten canlı yayın yapıyordu. Ve nekarak, Turner’ın resimleriyrede yaşarlarsa yaşasınlar, yaratıcıle Thames Nehri arasında ilişlığa, dünyaya, çağa ilgi duyan insankiyi sorgulayan, Oscar Wilların evinde önceki akşam Türkçe de’dan geçerek Orhan Payankılandı. Her iki törende de, Nomuk’un kendi ana kentinde bel Ödülü’nü alan Orhan Pamuk’a düşsel bir dünya yaratırken kâTürkçe hitap edildi. Türkçe yüceltilinatın da bir metaforunu çizdi. Türkçe onurlandırıldı. diğini vurguladı. Horace Engdahl “Kar” romanından hareketle, bu kez NEMLİ KONUŞMA Dostoyevski’nin “Ecinniler” Dün sizlere ödül törenini anlatmışromanını da anarak bu kitabın tım. Ancak olayın ritüel kısmı ve Orpolitik eleştiri olduğu kadar, han Pamuk’u takdim konuşması ekpolitikanın insan aklı üzerindesik kalmıştı. ki etkilerini ortaya koyduğunu Çiçeklerle donatılmış sahnede her belirtti. Fanatik inançlar, başödül alacak kişiyi önce kısa bir kokalarının motivasyonunu görnuşmayla İsveç Akademisi’nden bimezden gelmekten kaynaklari takdim ediyor, adı söylenen tromnıyordu. Orhan Pamuk, iyiler petler eşliğinde sahnenin ortasına ve kötülerin ötesinde, hayat geliyor, sahnenin tam orta yerinde verdiği tüm kişilere empati duNobel Edebiyat kocaman “N” harfini içine alan dayabiliyordu. Sonuçta “Kar” Ödülü’nü alan irenin ortasına geliyor, kralın tebrikkararsızlık hakkı üzerine, yaOrhan Pamuk, lerini ve ödülünü alıyor, sırayla kraşam boyu hezimete uğrayan mutluluğunu lı, akademi üyelerini ve izleyicileri aşk üzerine ve Tanrı özlemi kızı ile paylaştı. selamlıyor, sonra yerine dönüyorüzerine bir romandı. (Fotoğraf: du. O koca sahneyi bir ileri bir geri Bu analizini Prof. Horace REUTERS) yürürken, ödül kazanana trompetler Engdahl şöyle bağladı: eşlik ediyordu. Ama ne trompetler! “Sayın Orhan Pamuk, ana? Dünyanın belli başlı 30 televizyon kanalı, hem ödül töreninin yer aldığı Önce sahnenin üst arka bölümündekentiniz İstanbul’u, edebiyat ki filarmoni orkestrasının trompet Stockholm Konser Salonu’ndan hem de tören sonrasında çok daha görkemli bir dünyasının kaçınılmaz topleri, ardından salonun dört bir yanırağı kıldınız. Tıpkı Dostoyevsna ve balkonlara yerleştirilmiş trom törene, neredeyse bir ayine dönüşen Stockholm Belediye Sarayı’ndaki ziyafetten ki’nin St. Petersburg’u, Joypetler... (Orhan Pamuk ödülünü alırcanlı yayın yapıyordu. Her iki törende de Nobel Ödülü’nü alan Orhan Pamuk’a ce’un Dublin’i, Proust’un Paken sanki trompetler her zamankinris’i gibi... Yeryüzünün her Türkçe hitap edildi. Türkçe yüceltildi. Türkçe onurlandırıldı. den daha uzun çaldı ve trompetlerin köşesinden okurların, kendi arasına kaval sesi de karışıverdi... hayatlarına benzer, kendi hayaptı, önce İsveççe başladı, sonlarına doğru muk’un “İstanbul” kitabından yola çıkarak yatları gibi olası, derhal tanıyabilecekleri Ya da bana öyle geldi...) Orhan Pamuk’un takdim konuşmasını yedi İngilizceye döndü ve Türkçe “Sayın Orhan Pa başladı. Pamuk’un gerçekliğin farklı yüzleri yabancı duygularla dolu bambaşka hayatyıldır İsveç Akademisi Daimi muk, Sizi İsveç Akademisi adına içtenlikle ne bakışını, DoğuBatı iişkilerini, yazarın hem lar yaşayabilecekleri bir yer...” Sekreteri olan, edebiyat kutluyorum. Majesteleri İsveç Kralı’nın elin yazdıklarının protogonisti olarak hem de bir “yaBambaşka hayatlarda hem kendimizi hem eleştirmeni, edebiyat den ödülünüzü almanızı rica ediyorum” de bancı” olarak kurguladığı öykü labirentlerini, içimizdeki yabancıyı araştırmamıza yol açan kendi “ikizini” arayışını irdeledi. tarihçisi Prof. Ho di. Orhan Pamuk’la onurlu yolculuğumuz devam Horace Engdahl konuşmasına, Orhan PaSonra çeşitli kitaplarından yola çıkarak, Or edecek... race Engdahl ZEYNEP ORAL Âşık Reyhani yaşamını yitirdi BURSA (AA) Ünlü halk ozanı Âşık Reyhani (74), Bursa’nın merkez Yıldırım ilçesindeki evinde yaşamını yitirdi. 1990’lı yıllarda Erzurum’dan Bursa’ya göç eden, kalp rahatsızlığı bulunan, yaklaşık 3 yıl önce hipertansiyona bağlı felç geçirdikten sonra rahatsızlığı artan Reyhani, önceki akşam evinde yaşama veda etti. Ünlü ozanın gelini Emine Yılmaz, uzun süredir sağlık sorunları olan Reyhani’nin Ramazan Bayramı’ndan sonra yaklaşık 1 ay Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde yattığını, 15 gün önce “Yapılacak bir şey yok” denilerek taburcu edilen kayınpederinin 3 gün önce durumunun daha da ciddileştiğini belirtti. Âşık Reyhani’nin cenazesi, evinin bulunduğu Değirmenönü Mahallesi’ndeki Merkez Camisi’nde dün kılınan ikindi namazının ardından Cumalıkızık Mezarlığı’na defnedildi. Erzurum’un Pasinler ilçesine bağlı Alvar köyünde 1932’de doğan, asıl adı Yaşar Yılmaz olan Âşık Reyhani, okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Âşık Reyhani, sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı. Küçük yaşlarda köyüne gelen âşıklardan etkilenen, eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikâyesini öğrenen Reyhani, 18 yaşında rüyasında gördüğü, âşık olduktan sonra da kaçırarak evlendiği kıza şiir yazarak âşıklığa adım attı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüşüp, eşinin ailesinin kızlarını alarak başka biriyle evlendirmeleri üzerine “Dertli” mahlasıyla türküler söylemeye başlayan Reyhani’ye Bayburtlu Âşık Hicrani tarafından “Reyhani” mahlası verildi. Konya Âşıklar Bayramı’na aralıksız katılan 7 âşıktan biri olan Reyhani, eski âşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu’nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi âşıklardan gelenek ve usul öğrendi. İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Âşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneği’nin başkanlığına getirilen Âşık Reyhani, birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesi’nde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi. Şiirleri birçok gazete ve dergide yayımlanan, araştırmalara konu olan Reyhani’nin şiirlerinin bir bölümünü topladığı “Alvarlı Reyhani” (1962), “Böyle Bağlar” (1966), “Kervan” (1988) ve bazı düşünce ile şiirlerinden oluşan “Şu Tepenin Arkasında” adlı kitapları ve Dilaver Düzgün’ün hazırladığı “Âşık Yaşar Reyhani” (1997) adlı kitap bulunuyor. Ö Kapalıçarşı’da muhteşem konser İstanbul Haber Servisi Ünlü piyanist Tuluyhan Uğurlu, “Dünya Başkenti İstanbul” adlı çalışmasını bu kez, pazar günleri kapalı olan ve konser için özel açtırılan Eminönü’ndeki Kapalıçarşı’da seslendirdi. Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in de izlediği konsere yaklaşık 1500 kişi katıldı. Tarihi çarşıda düzenlenen ilk konserde, izleyiciler çarşının büyülü atmosferinde bir yolculuğa çıktı. Kapalıçarşı Esnaflar Derneği’nin katkılarıyla gerçekleştirilen konser için Kapalıçarşı’nın kapıları pazar günü de açıldı ve İstanbullular muhteşem bir konseri bu kez tarihi bir mekânda izleme olanağı buldu. Tuluyhan Uğurlu’nun Kapalıçarşı’nın dünden bugüne serüvenini de notalara döktüğü yapıtıyla başlayan konser, izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Kapalıçarşı’da ilk kez bu şekilde bir konser düzenlendiğini belirten Başkan Nevzat Er, çarşının ve Eminönü’nün kültür ve sanat etkinlikleriyle renklenmesinden ve canlanmasından mutluluk duyduğunu söyledi. Başkan Er, Tuluyhan Uğurlu’yu ve Kapalıçarşı Esnafları Derneği Başkanı Hasan Fırat’ı da kutladı. Saygı uyandıran Nobel Barış Ödülü Dış Haberler Servisi Uluslararası Nobel Ödülü, İsveçli kimyager ve sanayici Alfred Nobel’in vasiyetiyle, ölümünün beşinci yılı olan 1901’den beri Fizik, Kimya, Tıp, Edebiyat ve Barış, 1968 yılından bu yana da Ekonomi dallarında veriliyor. Vasiyete göre barış ödülü Oslo’da, TıpFizyoloji, Fizik, Kimya, Edebiyat ve Ekonomi ödülleri Stockholm’de düzenlenen törenlerle sahibini buluyor. Dünyada 300’den fazla barış ödülü var ama hiçbiri Nobel Barış Ödülü kadar bilinmiyor ve saygı uyandırmıyor. Barışı korumak için verilen dünyanın en prestijli ödülü olarak da tanımlanıyor. Barış ödülü her sene ulusların ve halkların kardeşliği, silah ve orduların azaltılması ve barış kongreleri düzenlemek için en çok çaba sarfeden kişi, kişiler veya kuruluşlara verilir. Nobel Barış Ödülü Oslo’daki Norveç Nobel Komitesi tarafından verilir ve bu komitenin üyeleri Norveç Parlamentosu tarafından seçilir. 2006 Nobel Barış Ödülü, Norveç’in başkenti Oslo’da pazar günü düzenlenen törende, Bangladeşli Muhammed Yunus ve kurduğu Grameen Bankası’na teslim edildi. Başlattığı mikrokredi sistemi ABD’den Uganda’ya kadar 100 ülkede uygulanan Yunus, dünyanın en yoksul ülkelerinden Bangladeş’te normal koşullarda kendi olanaklarıyla normal bankalardan kredi alamayacak kadar yoksul olan, özellikle taşra kesimlerinde yaşayanlara iş kurabilmeleri için küçük miktarda kredi sağlanmasını öngören projenin mimarı. Proje özellikle kadınlar üzerine odaklanıyor. ‘Yoksulluk barış için bir tehdittir’ Bangladeşli Muhammed Yunus’un ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmanınönemli bölümleri. “Grameen Bank ve ben bu en önemli ödülü aldığımız için çok gurur duyuyoruz. Nobel Barış Ödülü duyurulduğundan beri dünyanın çeşitli yerlerinden sayısız mesaj aldım, ama beni harekete geçiren, Bangladeş’in uzak köylerinden gelen mesajlardı. Grameen Bank’tan borç alan kişiler bu mesajlarında nasıl gururlandıklarını anlatıyorlardı... 7 milyon kişiye mikrokredi veren Grameen Bank’ın 9 seçilmiş temsilcisi ödülü almak için Oslo’ya benimle birlikte geldiler. Onlar adına Norveç Nobel Komitesi’ne bu yılki Nobel Barış Ödülü’nü Grameen Bank’a verdiği için teşekkürlerimi ifade ediyorum. Dünyanın en saygın ödülünü bankalarına vererek onları da aynı şekilde gururlandırdınız. Bu sayede bugün buradaki törene, Nobel Barış Ödülü’ne yeni bir anlam kazandıracak şekilde, Bangladeş’in köylerinden 9 kadın, Nobel ödülünü kazanan kişiler olarak katılıyor... Grameen Bank’tan mikrokredi alanlar, bugünü hayatlarının en önemli günü olarak kutluyor. Bangladeş’in dört bir yanındaki köylerinde en yakın televizyonun yanına toplanarak, diğer köylülerle birlikte bu töreni izliyorlar. Bu yılki ödül, dünyanın çeşitli yerlerinde her gün çocukları için daha iyi bir yaşam umuduyla yaşayan yüz milyonlarca kadına da en büyük onuru verdi. Bu onlar için de tarihsel bir an. Norveç Nobel Komitesi bu ödülü bize vermekle, barışın kesin bir şekilde yoksullukla ilişkili olduğu fikrine önemli bir destek sağladı... Dünyadaki gelir dağılımı bu konuda çok şey anlatıyor. Dünyadaki zenginliğin yüzde 94’ü nüfusun yüzde 40’ına giderken nüfusun kalan yüzde 60’ı bu zenginliğin yalnızca yüzde 6’sını alabiliyor. Dünya nüfusunun yarısı günde 2 dolarla geçiniyor. 1 milyardan fazla insansa günde 1 dolardan daha az bir gelire sahip. Bu, barış için uygun formül değil. Yeni milenyum büyük bir küresel rüya ile başlamıştı. Dünya liderleri 2000 yılında BM’de toplandı ve bir dizi kararın yanı sıra 2015’te dünya üzerindeki yoksulluğu yarıya indirme kararı aldılar. Bu, tarihsel bir karardı. Ardından 11 Eylül ve Irak savaşı geldi. Dünya hızla bu rüyayı gerçekleştirme yolundan çıktı, dünya liderleri dikkatlerini yoksullukla savaştan terörle savaşa yönelttiler. Bugüne dek, yalnızca ABD, Irak savaşında 530 milyar dolar harcadı... Terorizmin askeri yollarla yenilmesinin mümkün olmadığına inanıyorum. Terorizm en güçlü ifadelerle kınanmalıdır. Kesinlikle terorizme karşı çıkmalı ve terörü bitirmek için tüm araçları kullanmalıyız. Terorizmin kökenine inmeli ve onu yaratan koşulları sona erdirmeliyiz. Kaynakların yoksul halkların yaşamını iyileştirmek için kullanılmasının silahlara yatırılmasından daha iyi bir strateji olduğuna inanıyorum.” Mikrokredi uygulamaları gündemin üst sıralarına yerleşti Nobel Barış Ödülü’nün, mikro kredi uygulamasının başlatıcısı ve “yoksullar bankası” olarak tanımlanan Grameen Bank’ın kurucusu, Bangladeşli iktisatçı Muhammed Yunus’a verilmesiyle birlikte mikrokredi uygulamaları gündemin üst sıralarına yerleşti. Bu uygulama, aldığı ödüle karşın eleştirilere de hedef oluyor. Yoksulluğun sebebini araştırmadan ortaya atılan formüller gibi mikrokredi uygulamalarının sonucunda da genel anlamıyla yoksulluğa bir çözüm üretilmiş olmadığı vurgulanıyor. Muhammed Yunus’un bankası dahil olmak üzere diğer örneklerde de mikrokredi uygulamalarının teminatsız, faizsiz olduğu söylense de bazen teminat, toplumsal baskı mekanizmalarının kendisi olabiliyor. Bangladeş’te Nobelli bankaya borcunu ödeyemeyeceği kaygısıyla çok büyük toplumsal baskılar hisseden kadınlar arasında intihar olaylarına bile rastlandığı belirtiliyor.Mikrokredi uygulamasının Türkiye’de uygulanmasına destek veren kuruluşlar arasında George Soros’un başkanı olduğu Açık Toplum Enstitüsü (100 bin dolar), Vakıfbank (50 bin dolar), Finansbank (25 bin dolar), AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül (10 bin dolar), Nevzat Yalçıntaş’ın (10 bin dolar) adı geçiyor. Bu rakamların açıklanmasının ardından Açık Toplum Enstitüsü desteğini 100 bin dolar daha arttırmış. NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ’NÜ ALAN KİŞİLER Kofi Annan, Yaser Arafat, Nelson Mandela, 14. Dalay Lama, Mihail Gorbaçov, Rahibe Teresa, Martin Luther King Nobel Barış Ödülü alan kişilerden birkaçı. Nobel Barış Ödülü, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Uluslararası Mayın Temizleme Örgütü, UNICEF, Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlara da verildi. İlk Nobel Barış Ödülü alan kadın 1905’te Bertha von Suttner, 2004 yılında ödül alan Wangari Maathai ise ilk ödül alan siyahi kadın. Ödülü geçen yıl, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey almıştı. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle