17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr El Fetih yetkilisinin 3 çocuğu, okula giderken açılan ateş sonucu öldürüldü ‘14. Lui’ Tayyip: ‘Kanun Benim!’ Değerli okurlarımızdan özür dileyerek yazıya başlıyoruz. Bir yazarın kendinden söz etmesi doğru bir davranış değildir. Ancak, bazı olayları anlatabilmek için kendi tanıklığımdan yararlanmak zorundayım. “Kıbrıs sorunu” ile ilk kez, 23 Nisan 1958’de İngiliz egemenliğindeki adada, Rum EOKA çetecilerinin terör eylemleri yaptıkları günlerde Magosa’da Namık Kemal zindanının önünde tanıştım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan o gün 4, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 10 yaşındaydılar. Yaklaşık yarım yüzyıldır Kıbrıs sorununu, Kuzey ve Güney Kıbrıs’ta, dört yıl Yunanistan’da, dört yıl New York’ta Birleşmiş Milletler kulislerinde “gazeteci” olarak izledim. Şimdiye değin görev yapan yedi BM Genel Sekreteri’nin altısı Kıbrıs için planlar hazırladı. BM, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin, Rusya, Japonya adına onlarca “arabulucu”, “özel temsilci” gelip geçti. BM’nin altı genel sekreteriyle, özel temsilcilerin yarıdan fazlasıyla görüştük. Kofi Annan da artık yolcu. Bu sürede Türkiye’de 18 başbakanın kurduğu 34 hükümet gördük. Bu hükümetlerin beceremediğini şimdi Erdoğan’ın başaracağı anlaşılıyor! Avrupa Birliği’ne gelince... 1963’te TBMM’nin “Onur Salonu”nda 6 ülke ile “AB Ortaklık Anlaşması”nın imza törenini izleyen, bugün mesleği sürdüren üç kişiden biriyim. AB Başmüzakerecisi Devlet Bakanı Ali Babacan daha dört yıl sonra doğacaktı. AB konusunda Dışişleri Bakanlığı’nca hakkında kamu davası açılan ve aklanan tek gazeteciyim. O günden bu yana AB üye sayısının 25’e çıkışını içimiz burularak izledik. Gazetecilik yaşamımızda pek çok konuda haber ve yazı yazdık. Kıbrıs ve AB gündemimizden hiç düşmedi. Biz gazeteciler, ülke yönetimini değil, daha çok ülkenin nasıl yönetilmediğini biliriz. Başbakan, son ABKıbrıs gelişmeleri hakkında “Hükümetimizin birikimi var” diyor. İsterseniz bu noktaya gelişin son on gününü gözden geçirelim. Türkiye’nin AB üyeliğinin önünde duvar ören FransaAlmanya koalisyonunun karşısında, 1415 Aralık AB doruğunda elini güçlendirmek isteyen İngiltere, Ankara’ya “altın gol” önerisinde bulundu. Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen dönem başkanı olarak 1 Aralık’ta Ankara’ya geldi. Erdoğan kendisine “Bir limanı, bir havaalanını açarız. Karşılığında KKTC’de Magosa Limanı ile Ercan Havaalanı serbest ticarete açılarak yalıtım kaldırılmalı” diye özetlenen “altın gol” müjdesini “sözlü” ve “gizli” verdi. Gizlilik kime karşıydı? Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Halkının egemenliğinin simgesi TBMM’dir. TBMM’nin Kıbrıs konusunda aldığı temel bir karar vardır. Bu kararı ancak yine TBMM değiştirir. Devleti cumhurbaşkanı temsil eder. Hükümet, içdış siyasal, ekonomik, toplumsal oluşumları irdeler, alınan kararları yürütür. TC’nin “ulusal güvenliğine” ilişkin izlenecek “stratejiler” için anayasada “Milli Güvenlik Kurulu (MGK)” gibi bir “danışma” kurumu öngörülmüştür. Kurulun başı Cumhurbaşkanıdır. Kurum, hükümet üyeleri ile TSK temsilcilerinden oluşur. Kurul, TBMM’nin kendine verdiği kararlar doğrultusunda, hükümetten ve güvenlik kurumlarından aldığı bilgilere göre hükümete “tavsiyelerde” bulunur. Bırakın “altın gol” önerisini 34 gün önce yapılan MGK’nin bilgisine sunmak, Cumhurbaşkanı ile TSK’ye görüş almak için dahi danışılmamıştır. Ne diyor Başbakan: “Bazı sözlü görüşmeler yaptık. Bunları da mı Çankaya’ya ya da ilgili kuruluşlara (Genelkurmay’a) soracağız?” Devletin başı, askerin başı, AKP hükümetinin üyeleri, Başbakan’ın golünü, Yunanistan Başbakanı Konstantin A. Karamanlis’ten, ABD Başkanı George W. Bush’tan ve 25 AB üyesinden sonra basından duyuyor. Bush’un Pentagon’u var. Dışişleri Bakanlığı var. Ulusal Güvenlik Kurulu var. Ama, Bush yine de, Irak’taki çıkmazdan kurtulmak için iktidar ve muhalefet temsilcilerinden, aralarında anayasa mahkemesi üyesi de olan on “bilge insana” danışma gereği duyuyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt yaptıkları açıklamalarla, “kanun benim” diyen, Fransa Kralı 14. Lui rolünü oynayan Erdoğan’a dünya kamuoyu önünde yüklendiler. Siz, bırakın AB doruğuna katılacak bir devlet başkanını, Brüksel’de AB karargâhında görev yapan sıradan bir diplomat olsanız, Ankara doruğunda yaşanan bu “gayri ciddi” davranış karşısında TBMM kararı ile de çelişen Ankara’nın sözlü önerisine ne kadar güvenirsiniz? Sıradan bir dernek yönetimi düşünün. Dernek genel yazmanı; başkana, sayman üyeye danışmadan tek başına karar alabilir mi? Hele bu karar derneğin bir temel gayrimenkulü olursa! Birikimden söz eden Başbakan bu davranışıyla bir dernek yöneticisi bile olamayacağını ortaya koymuştur. Bu insanın Çankaya’ya oturduğunu bir an düşünün. Oraya oturduğunda da “Bazı sözlü görüşmeler yaptık. Bunları da mı TBMM’ye soracağız?” demeyeceğinden hiç kuşku duymuyoruz. Yarım yüzyıla yakın bir süredir Kıbrıs ve AB’yi izlediğimizi neden yazdığımız noktasına dönelim: “Vallahi de billahi de bu süre içinde böyle bir başbakan ne geldi, ne de gelecektir!” Bize soracak olursanız, Başbakan, “altın golü” ne yazık ki AB’ye değil TC’nin kalesine atmıştır. Cinayet Gazze’yi karıştırdı Dış Haberler Servisi Gazze’de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın lideri olduğu El Fetih’e bağlı Filistinli üst düzey istihbarat yetkilisi Baha Baluşe’nin üç çocuğu öldürüldü. Yaşları 68 arasında olan çocukların kendilerini okula götüren aracın saldırıya uğraması sonucu birçok okulun bulunduğu Rimal bölgesinde öldürüldüğü belirtildi. El Fetih ve Hamas saldırıyı kınarken çocukların cenaze törenine 10 binden fazla Gazzeli katıldı. Hastane yetkililerinin verdiği bilgiye göre, dün sabah saatlerinde yüzlerce çocukla dolu Filistin caddesinde hareket halindeki bir araçtan, Baluşe’nin 3 çocuğunu taşıyan araca ateş açıldı. Bölgede geniş çaplı çatışmaları tetikleyebilecek saldırıda, Baluşe’nin 3 çocuğu ve aracın şoförü öldü, 4 kişi yaralandı. Toplam 70 kurşun sıkılan arabaya, 30 kurşun isabet ettiği belirtildi. Arabanın koltukları, çocuklara ait okul çantaları ve beslenme çantaları da kana bulandı. Diğer veliler çocuklarının durumunu öğrenmek üzere olay yerine ve hastanelere akın etti. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı. Baha Baluşe’nin 10 yıl önce Hamas’ı hedef alan bir operasyonu yönettiği belirtiliyor. Baluşe, eylül ayında da araba Y (Fotoğraflar: REUTERS) aşları 68 arasında olan 3 çocuğunu kaybeden üst düzey istihbarat yetkilisi Baha Baluşe, 10 yıl önce Hamas’ı hedef alan bir operasyonu yönetmişti. Çocukların cenazesine 10 binden fazla Gazzeli katıldı. Olaydan sonra El Fetih yandaşları meclis binasına yürüdü; Hamas ağırlıklı meclisin istifasını istedi. to için dükkânlarını kapadı. Filistin Televizyonu, saldırıyla ilgili haberlere ve değerlendirmelere geniş yer verirken hastanede yatan çocukların görüntüleri, haberi insanlık dışı diye veren Filistinli kadın spikerin gözlerinin yaşlarla dolmasına neden oldu. Gazze’deki gerilim, Abbas’ın erken seçim olasılığını gündeme getirmesinden sonra tırmanışa geçmişti. Şiddet olaylarının sık sık yaşandığı Gazze’de doğrudan çocukların hedef alınmasına ise ilk kez rastlandığı bildiriliyor. sını hedef alan bir saldırıdan kurtulmuştu. Hamas da kınadı Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, “insanlık dışı ve çok çirkin” olarak nitelendirdiği saldırıyı şiddetle kınadı ve Filistin güvenlik güçlerinden katillerin bir an önce bulunarak adalete sevk edilmelerini istedi. Hamas da saldırının “iğrenç” olduğu açıklamasını yaptı ve bu suçu işleyenlerin “Filistin halkından olmayacağını” belirtti. Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki sözcüsü Fevzi Barhum, Filistin halkının birlik ve huzura ihtiyaç duyduğu bir dönemde, cinayeti işleyenlerin ülkeyi karıştırmayı amaçladıklarını belirtti. Hamas Hareketi Sözcüsü, Filistin Devlet Başkanı’nı, Filistin hükümetini, İçişleri Bakanlığı’nı ve bütün Filistinli grupları birlikte çalışarak, katillerin maskesini düşürmeye çağırdı. Olaydan sonra, El Fetih taraftarları, Gazze cadde ve sokaklarını istila etti, cinayete tepkilerini yollarda lastikler yakarak ve trafiği engelleyerek gösterdi. Bazıları, ellerinde El Fetih bayraklarıyla ve havaya ateşler açarak Gazze’deki meclis binasına kadar yürüdü; Hamas ağırlıklı meclistekilerin istifasını istedi. Cenazede öfke On binden fazla Gazzeli, çocukların cenaze törenine katıldı. Hastaneden alınıp kucakta taşınan cenazeler toprağa verilirken, öfkeli kalabalık suçluların bulunması ve adalete verilmesini isteyen çağrılar yaptılar. Gazze’deki esnaf da protes AB, Türkiye’ye Değil Tayyip’e Karşı! Gerçek nedir? Yine yakın geçmişe dönelim... 21 Haziran 2005’te bu köşede yazdıklarımıza kısaca göz atalım: “(...) 3 Ekim sürecinin; uzun, belirsiz, ucu açık, bilinmeyen yeni koşullar içereceği biliniyordu. Bu tarih, AB Anayasası ile 200713 bütçesinin kabulüne dayandırılmıştı. Ucu açık olsa da, her şey yolunda giderse, görüşmeler 2009’da tamamlanabilir, Türkiye 1 Ocak 2014’te AB üyesi olarak uyanabilirdi. ‘Neden 2014 tarihi’nin yanıtı ise Cumhurbaşkanı seçimine bağlıydı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in süresi 2007’de bitecekti. Yerine 7 yıllığına Erdoğan seçilirse 2014’e değin Türkiye’deki gelişmelerin gözlenmesi gerekecekti. Bu süre içinde Kıbrıslı Rumlar tanınacak, Patrikhane’ye evrensellik verilecek, PKK ile savaş göz ardı edilecek, Ermenistan yönetiminin eli öpülecek, Genelkurmay Başkanlığı Başbakanlık’tan alınıp Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacaktı.” (...) Bir yıl önce 2014’ten söz eden AB, bugün 2020’lere erteliyor. Son haftalarda 18 aylık askı süresinden söz ediyor. Neden mi? Daha Cumhurbaşkanı seçilmeden Erdoğan’ın “devlet başkanlığında” bir Türkiye’nin AB’nin temel ilke ve kurallarına uymayacağını anladığı için... Sorun, artık TC’nin AB üyeliği değil, “Tayyip’li bir Türkiye” karşıtlığıdır. İsteyenler gelip Ankara’daki diplomatik resmi kabullerde AB’li diplomatları dinlesinler. Bu arada “fırsat bu fırsattır” deyip birikimli Tayyip’e nice “altın goller” attırmayı da ihmal etmeyecekler! Santiago’da sokaklara dökülen binlerce Pinochet karşıtı, kutlamalar yaptı. Pinochet yanlılarının eylemleri ise başkentte olayların çıkmasına yol açtı. (Fotoğraflar: AP/AFP) Cunta liderlerinizi yargılamak için elinizi çabuk tutun Dış Haberler Servisi Şili’nin eski dik tığı darbeyle öldürülen, halkın oyuyla se lu’nun kilisesinden kaldırılacak. tatörü Augusto Pinochet’nin önceki gün öl çilmiş Salvador Allende’nin kızı olan ve Pinochet’nin ölümü uluslararası alanmesi sadece az sayıdaki sevenlerini değil, Şili’de Sosyalist Parti milletvekilliği yapan da da farklı tepkilere yol açtı. 1973’te, diktatörlük döneminin kurbanlarının ya Isabel Allende ise “Bugün Pinochet dö Güney Amerika’da seçimle işbaşına kınlarını ve insan hakları savunucularını da neminin bir kısmı kapandı, ama eski dik gelen ilk Marksist Devlet Başkanı Alüzdü! Hakkındaki yargı süreci dokunul tatör aleyhinde halen 400’den fazla da lende’ye karşı düzenlenen kanlı darmazlık engeline takılan, ancak yoğun giri va var. Hâkimler işlerini yapmaya de be başta olmak üzere Pinochet’yi şimler sonucunda bu ayrıcalığını kaybeden vam etmeliler” dedi. Daha önce birkaç kez 3 binden fazla kişinin öldüğü ya eski diktatör, eğer daha uzun yaşasaydı yargı önüne çıkarılan ve ev hapsine mah da “kaybolduğu” iktidarı bomahkeme salonunda hesap verecekti. kum edilen Pinochet, avukatlarının sağlık yunca destekleyen ABD yöne19731990 yılları arasında Şili’yi demir durumunu gerekçe göstererek yaptıkları timinden, diktatörün ölümünün ardından Pinochet iktidarı yılyumrukla yöneten Pinochet’nin önceki gün başvurular nedeniyle salıverilmişti. larında Şili halkının en zor günTSİ 19.15’te başkentteki Santiago Askeri lerini geçirdiği ve ABD’in reHastanesi’nde kalp yetmezliği nedeniyle Santiago’da çatışma çıktı öldüğü açıklanmıştı. 91 yaşındaki eski dikÖlüm haberinin ardından başkent Santi jimin kurbanlarının ve aileletatör bir süredir miyokart enfarktüsü ve ak agao’da sokaklara dökülen binlerce Pinoc rinin yanında olduğu açıklaciğer ödemi nedeniyle tedaması geldi. İngiltere’nin vi görüyordu. eski Başbakanı Margaluslararası Af Örgütü, Pinochet’nin ABD’in koordinatörlüğünret Thatcher, Pinocölümünün ardından tüm dünyada deki “Akbaba Operasyonu’’ het’nin ölümü vesilePinochet ile aynı konumda olan ve “Ölüm Kervanları’’ gibi siyle ailesine bir taziye operasyonlar çerçevesinde mesajı gönderdi. insanların ölmeden yargılanmalarını istedi. binlerce devrimciyi ve ileriBrezilya’nın solcu Allende’nin kızı Isabel Allende ise “Eski diktatör Devlet ciyi katleden Pinochet’nin Başkanı Luiz aleyhinde 400’den fazla dava var. Hâkimler Inacio Lula da Silva, ölümü, hakkındaki tüm daişlerini yapmaya devam etmeliler” diyor. Pinochet iktidarını vaların düşmesine neden ol“Güney Ameridu. Uluslararası Af Örgütü, Pika’nın karanlık dönochet’nin ölümünün dünyadaki tüm ülkeleri harekete geçirmesi gerek het karşıtı, kutlamalar yaptı. Göstericilere nemi’’ diye adlandırdı. Pinochet katliam, iştiğini, Pinochet ile aynı konumda olan in saldıran sopalı ve maskeli Pinochet yanlısanların ölmeden yargılanmaları gerekti ları, kentin çeşitli mahallelerine yayılan, 6 kence ve adam kaçırma ğini savundu. polisin yaralanmasına ve çok sayıda göste gibi insanlığa karşı işlericinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan nen suçların yanı sıra bir Davalar sürmeli dizi yolsuzluk suçlamaolaylar çıkmasına neden oldular. 1998’de Pinochet hakkında tutuklama 1975’te annesiyle birlikte diktatörlüğün sıyla da karşı karşıya. emri çıkartarak İngiltere’de alıkonulması işkence tezgâhlarından geçmiş olan Devlet 2004 yılında yurtdışınnı sağlayan ünlü İspanyol yargıç Baltasar Başkanı Michelle Bachelet, eski diktatör daki hesaplarda 27 milGarzon ise, eski diktatörün ölümünün ar için devlet töreni düzenlenmeyeceğini ve ulu yon dolarlık kaynağı belirdından yaptığı açıklamada, “Pinochet’ye sal yas tutulmayacağını ilan etti. Hükümet siz bir servete sahip olduğu orkarşı davalar devam etmeli, çünkü tek so yetkilileri bayrakların yalnızca askeri te taya çıkan Pinochet’nin bu pararumlu o değil’’ diye konuştu. sislerde yarıya indirileceğini belirttiler. Pi nın bir kısmını kokain ticaretinPinochet’nin 11 Eylül 1973 tarihinde yap nochet’nin cenazesi Santigao Askeri Oku den kazandığı öne sürülüyor. Limanı Rum’a Aç, Denktaş’a Kapat! Ankara’ya yeni atanan yabancı diplomatların Türkiye’nin sorunlarına, göreve başladıkları günden itibaren yöneldiklerini birkaç hafta önce yazmıştık. Onlar için “milat” Ankara’ya adım attıkları gündür. Erdoğan için de “milat” göreve başladığı gün oluyor! “Hükümet birikimine sahip olduğu” kendinden menkul Erdoğan’a göre Kıbrıs’ta Annan Planı’na “evet” denilince yalıtımlar kalkacaktı. Ne oldu? Hangi yalıtım kalktı? Erdoğan, şimdi de kalkmış eski KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’a “Televizyonlara çıkıp da benim halkımın kafasını bulandırmasın. Git, seçim kampanyanı ülkende yap” diye yükleniyor. Hangi seçim? İngilizlerin yönetimindeki Kıbrıs’ta savcı iken RumYunan EOKA terörüne karşı yeraltı örgütlemesi ile Kıbrıslı Türkleri sanki Denktaş değil de Erdoğan kurtarmıştı. Başpiskopos Makaryos’un yasakladığı günlerde Denktaş’ın Kıbrıs’a küçük bir balıkçı motoru ile adaya gizlice çıkabilmek için Akdeniz’in çılgın dalgalarıyla nasıl boğuştuğunu nereden bilsin. Dünkü çocuk başbakanın, bu olayı öğrenmesi için yazarımız Cüneyt Arcayürek’e telefon etmesi yeterlidir. Neymiş, Mehmet Ali Talat’ı Pakistan Cumhurbaşkanı, bazı ülkelerin bakanları kabul etmişler. Talat’ın itibarı yerindeymiş. Bildiğimiz kadarı ile Talat bir cumhurbaşkanı. Neden, unvanları bulunmayan Barzani’yi, Tayyip’i kabul eden Bush, muteber cumhurbaşkanı Talat’ı kabul etmiyor da dışişleri bakanına havale ediyor? Alçakgönüllü Denktaş’ın yanıtını anımsayalım: “Ben davet üzerine geldiğim Türkiye’de ‘Kıbrıs nereye gidiyor?’ diye merak eden halkın aydınlatılması için, bildiklerimi, gördüklerimi söylemek için dolaşıyorum” diyor. 14. Lui Tayyip’e bir görev düşüyor: “Limanları Rumlara açarken, Denktaş’ı bir daha Türkiye’ye sokma... Böylece Türk halkı arasında nifak tohumu saçmasını da önlersin!” U Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle