Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2006 SALI 18 SPOR Ulusal takımda Ersun Yanal’ı koltuğundan eden tecrübeli futbolcu, ilişkileriyle dikkat çekiyor Hakan’ın arkasında kim var? NEVZAT DİNDAR Büyük Çin bilgesi Konfüçyüs’ün ‘Güneşin sana ulaşmasını istiyorsan, gölgeden çık’ şeklinde anlamlı bir sözü vardır...Bugün için ulusal takım seviyesinde özellikle teknik kadro üzerinde birçok ‘gölge’ mevcuttur. Fatih Terim’in en kötü olduğu dönemde (780 gündür AyYıldızlı formayla gol atamıyor. Son golünü 18 Ağustos 2004’te Belarus’a attı.) Hakan Şükür’ü kadroya çağırması, ilginç ve düşündürücü bir seçim olarak ister istemez tartışma konusu olmuştu. Macaristan karşılaşmasında da beklentilere cevap veremeyen Hakan’ın, Ulusal takıma yararlı olamadığı, takımı 10 kişi oynattığı yorumları ağırlıktaydı. Ayrıca kulübede Ümit Karan, Halil, Nihat ve Fatih Tekke gibi önemli futbolcuların da olduğu düşünülürse ‘alternatifi yok’ denilemezdi. Macaris ? Macaristan maçında beklenileni veremeyen Hakan’ın, ulusallara yararlı olamadığı, takımı 10 kişi oynattığı yorumları ağırlıktaydı. Ayrıca Hakan’ın kadroya alınıp alınmaması sadece teknik bir konu olarak değerlendirilmemeli. tan karşılaşmasında alınan tek farklı galibiyet AyYıldızlılarda ‘yalancı bahar’ı da beraberinde getirdi. 3M=9P formülü hedef olarak belirlenmiş olsa da asıl rakiplerimiz Norveç ve Yunanistan. Bu yüzden alınan galibiyetler abartılmamalı. “İçimizdeki İrlandalılar”, “Kaybetseydik sevinenler olacaktır” şeklindeki yaklaşımlar ise futbolcuları motive etmek için kullanılan bir taktik. Hakan Şükür’ün kadroya alınıp alınmaması sadece teknik bir konu olarak değerlendirilemez. Çünkü olayın faklı boyutları var. Terim, Hakan’ı Ay Yıldızlı ekibe almakta neden ısrar ediyor? Ersun Yanal’ı koltuğundan eden Hakan polemiği yüzünden ‘politik mi’ davranıyor, yoksa üzerinde baskı mı var? ABD’ye sığınan emekli vaiz Fethullah Gülen’e olan sempatisini her fırsatta dile getiren Hakan Şükür’ün Ay Yıldızlı ekibe çağrılmadığı dönemde Ersun Yanal üzerindeki ‘cemaat baskısı’ sıkça tartışılan bir konuydu. Hakan, Gülen’e olduğu gibi Başbakan R.Tayyip Erdoğan’a da yakın birisi. Sporu bıraktıktan sonra siyasete girebileceğini ilk kez AKP’nin sitesinde açıklayan Hakan, bu sözleriyle aydın Ga latasaraylılardan tepki almış, hatta bir divan toplantısında sert şekilde eleştirilmişti. İşte bu noktada futbolculuğunun yanı sıra ilişkileriyle de tepki çeken bir futbolcunun hâlâ kadroya çağrılması gerçekten Fatih Terim’in seçimi midir? Yoksa Gülen Erdoğan ‘gölgesi’ ulusal takımın üzerinde midir bilinmiyor. İnsanların binlerce dolar vererek izlediği liderlik konferanslarında ders veren Fatih Terim, bu noktada ‘çelişkili’ bir davranış içindedir. Oysa lider değişime açık olan kişidir. Ersen Martin’e “Bundan sonra seni oynatacağım. Kadroda seni düşünüyorum” dedikten sonra Terim’in geri adım atmasında hangi faktörler ya da dış güçler etkili olmuştur? Elbette bu soruların yanıtını verecek olan ulusal takımın patronu Fatih Terim’dir. Gazetecilerle yaptığı özel sohbetlerde “Medyaya karşı kılıcı çektim” diyen Terim, gücünü yoksa bu gölgelerden mi almaktadır? ELEŞTİRİLDİĞİ NOKTALAR ?. Perfomansı yeterli değil. Fiziğiyle mücadele eden, tekniği kısıtlı olan bir futbolcuydu. Ama artık fizik olarak da Hakan Yetersiz. ? İlişkileriyle tepki çekiyor. Gülen ve Erdoğan’a yakınlığıyla oyuncular üzerinde baskı kurabiliyor. ? Oynadığı her kötü maçtan sonra ya sakatlığı ya da hastalığı gündeme geliyor. ?Macaristan’la yapılan ulusal karşılaşmada bile o maç günü oruç tutması ise profesyonel olmadığını gösteriyor. N E D E D İ L E R ? FUTBOLCULAR BASINI BEKLETTİ Komedi filmi gibi OSMAN TANBURACI (Spor Yazarı): Benim düşüncelerim herkesten önce ilan edildi. Hakan’ı değil ulusal takımda G.Saray’da bile oynatmam. Ancak kararı birileri verir. Tuncay’ın yerine golü Hakan atsaydı 52 yaşına kadar da oynardı. Yorgunluğa gelince 37 yaşındaki bir futbolcu bırakında yorulsun. Ulusal takımı bırakma kararını alabilmesi gecikilmiş bir güzellik olur. Yanarım yanarım Tugay’a yanarım, adam efendilik etti gitti şimdi hatırlanmıyor bile. ONUR BELGE (Spor Yazarı) : Hakan Şükür olayı artık komedi oldu. Benim anlamadığım bazı kesimlerin onu putlaştırmasıdır. Eğer müslümanım diyorsanız bazı şeylere dikkat edeceksiniz. Günah işliyorsunuz. İlerici biriyim diyorsanız değişimi uygarca sağlamalısınız. Ne yazık ki Türkiye’de her iki kanatta alaturka davranıp güç gösterisi yapıyor. Yazık bu düşünce ile Türk futbolunun ilerlemesi yavaşlatılıyor.” GÜRCAN BİLGİÇ (Spor Yazarı) : Eğer Hakan Şükür bir rol model olarak; genç futbolculara örnek olması, kariyeriyle onlar için hedef oluşturması ve sağlaması için ulusal takımda ise sözümüz yok ama son form grafiği ile takıma katkı sağlayacağı düşünülüyorsa sözümüz çok. Kampta gerginlik MEHTAP CENGİZ FRANKFURT Moldova maçı hazırlıklarını Almanya’da sürdüren ulusal takım kampında yine gerginlik vardı. Ay Yıldızlı futbolcular basını 1.5 saat bekletince gazeteciler bu duruma tavır alarak kampı terk etmek istedi. Ancak bu sırada araya teknik direktör Fatih Terim girdi. Basın mensuplarından özür dileyen deneyimli teknik adam, 5 dakika içerisinde bütün oyuncuların geleceğini söyledi ve futbolcuları gönderdi. Ancak gelen futbolcuların arasında en çok tartışılan isim olan Hakan Şükür’ün olmaması gözlerden kaçmadı. Ayrıca gazetecilerin yanına geı‘nın len oyuncuların da bir kım Ta l tbo Fu al us Ul gerçek hayli moralsiz bir halde basına kapalı olarak a belinde olması dikkat çekti. Maay m lış ça i diğ tir leş kan Şürahatsızlığı bulunan Ha lcunun caristan karşısında Ay tbo fu Yıldızlı takımın tek gokür de katıldı. Bu giyeceği yarınki maçta forma al Takım lünü atan Tuncay, kentahmin ediliyor. Ulus , Hakan disine Hakan Şükür’ü Doktoru Cengiz Dinç bilecek örnek aldığını belirteoynaya rek, “Hakan Şükür Şükür’ün ini açıkladı. eğ lec kendime örnek aldıge ma duru ğım Türk futbolunun gelmiş, geçmiş en büyük oyuncularından biri. Onunla ilgili bir yorum yapmak benim haddim değil. Konuştuğumuz isim Hakan Şükür.Gol atmak güzel, ama önemli olan takımın başarısı’’ dedi. Kaleci Rüştü Reçber ise 13 yıllık ulusal takım kariyerinde rakiplerinin hep kötü takımlar olarak yansıtıldığını kaydederek, “Danimarka ile oynarken de, Brezilya ile oynarken de böyle yazıldı. Bazı insanların bazı gerçekleri görmesi lazım. 111 maç ve 13 yıldır hep kötü takımlarla mı oynadık. Artık saha içerisinde isimler değil mücadele edenler ön plana çıkıyor’’ diye konuştu. Hazırlıklar sürüyor ‘ARTIK BIRAKSIN’ Hakan Şükür’le ilgili tartışmalar sürüyor. En çok ziyaret edilen spor sitelerinden olan www.superspor.com’da Hakan Şükür’le ilgili olarak olumsuz görüş bildirildi. Ankette yer alan “Sizce Hakan Şükür, Moldova maçından sonra artık Milli Takım’ı bırakmalı mı?” şeklindeki soruya, katılımcıların yüzde 60.4’ü ‘Evet’ diye yanıt verdi. Ankete katılanların yüzde 39.6’sı ise Hakan’ın devam etmesi yönünde oy kullandı. GÖRÜŞ/ HALİT DERİNGÖR Sadettin Saran’ın Dramı Fenerbahçe, spor kulübünün de ötesinde bir inşaat şirketi. Yaptığı tesisler karşısında şapka çıkarılır. 2009 UEFA Kupası finali Saracoğlu Stadı’nda oynanacak. Bütün Fenerbahçeliler mutlu. Biz eski futbolcular daha da fazla gururluyuz. Çünkü, bu sahanın çimenleri altında bizim emeğimiz ve alın terimiz var. Ancak, Fenerbahçe yönetiminin futbolda başarılı olduğunu söyleyemiyoruz. Keşke bu yolda da başarılı olabilseydiler. Aziz Yıldırım, bu tesisleri yaparken hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Kardeş gibi olduğu arkadaşlarının bile kellesini uçurdu. Şimdi bu insanlar dışarıda bir dayanışma içindeler. Yanına çektiği eski futbolcuları da dışladı. Basın ile ilişkileri son derece gergin. Bir anlamda Fenerbahçe kamuoyunu karşısına aldı. Bu duruma giren ne siyasi iktidarlar ne de kulüpler dikiş tutturabilirler. Yakın dönemdeki siyasal tarihimize bir bakalım. İktidarda olan Demokrat Parti’nin son dönemlerini bizim kuşak iyi biliyor. Adnan Menderes kendisinden olmayanları ve eleştiri yapanları parti disiplin kuruluna sevk etti. Dikensiz gül bahçesi özlemledi. Ama sonuçta kellesi gitti. Geçen pazartesi günü Fenerbahçe kulübünde üzüntülü bir olaya tanık oldum. Sadettin Saran, disiplin kuruluna ifade vermeye geldi. Etrafı kameralarla çevrilmişti. Sonuçta gitti, ifadesini verdi. Karar ne zaman.. bilemiyoruz. Oysa Saran, Fenerbahçe yönetiminin vazgeçilmez bir adamıydı. Yıldırım, milyon dolarlık transferleri hep bu insana yaptırdı. Son dönemde ne değişti? Bu adam haysiyet divanına verildi. Hem de Fenerbahçe başkanlığına aday olduğu günlerde... Suçu bir türlü söylenmiyor. Devlet sırrı gibi. Saran’ın suçunu bilsek biz de olayı onaylayacağız. Mantıksal açıdan olaya yaklaşırsak; Fenerbahçe’den dışlanan sadece Saran olsa söyleyeceğimiz bir şey yok. Ama ondan evvel Yıldırım’ın dışladığı yönetimdeki arkadaşların isimlerini saymaya gerek duymuyorum. Şimdi bu adamlar dışarıda Yıldırım’a karşı yakın ilişki içindeler. Bunları yazmakla Sadettin Saran yanlısı bir kişi değilim. Onunla yakından iki kez konuşabildim. Yalnız Sadettin değil, ondan evvelkiler ve daha sonra geleceklerle de benim pek ilişkim olmaz. Hiç kimsenin goygoyculuğunu yapacak karaktere de sahip değilim. Bunu Fenerbahçe’nin yakın çevresi çok iyi bilir. Benim sadece garibime giden, bir başkan adayının ve Yıldırım’ın rakibinin haysiyet divanı karşısında ifade verirken terlemesi. Hepimiz çok iyi biliriz ki her kuvvet karşısında bir başka kuvvet bulur. Bir de Çin atasözü vardır: ‘’Camdan evde oturanlar kimseye taş atmamalı.’’ Şimdi Fenerbahçe Başkanı dışarıdaki bütün güçlere karşı... Doğal olarak bütün güçler de buna karşı. Son günlerde basında Yıldırım hakkında önemli manşetler yer alıyor. Saffet’le beraber silah ticareti yaptığı, eşinden boşanıyor, milyon dolarlar verdiği dünya çapındaki Zico’nun görevine müdahale ediyor, istediği oyuncuları bu antrenöre empoze ediyor. Bu haberler asparagas da olabilir. Ama yine de bir anlam taşıyor. Yıldırım’ın basın karşısında bütün gücünü kaybettiği anlamı çıkıyor ortaya. Yıldırım’ın bu durum karşısında otokritik yapıp gerçeği görmesi gerekir. Ama etrafındaki ‘fuzuli’ Fenerbahçeliler buna geçit vermiyor. Durum böyleyken Fenerbahçe’nin gerek Türkiye Ligi’nde gerekse UEFA’da zor günleri başlıyor. Kazasız belasız bu maçları atlatmak için barış içinde olmaları gerekir. Bu sözlerimden dolayı beni de haysiyet divanına verirler mi bilemiyorum.. ama biz alışkınız. Ünlü düşünür Descartes’ın bir sözü vardı: ‘’Madem ki düşünüyorum, öyleyse varım.’’ Bunu değiştirenler de olmuş; madem konuşuyorum, eleştiriyorum, o halde insanım diyenler var. Biz de bu insani görevimizi yapmak istiyoruz. Bu nedenle eleştiride ne olursa olsun hudut tanımıyoruz. Tabii Fenerbahçelilikten de ödün vermiyoruz. Dört büyükler arasındaki ezeli rekabet ekonomik alana da taşındı B E Ş İ K TA Ş Transferde yüksek uçtuk Spor Servisi Turkcell Süper Ligi’nin dört büyükleri olarak adlandırılan F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş ve Trabzonspor arasındaki rekabet ekonomik alana da taşındı. Takımlarını birçok transferlerle güçlendiren büyük kulüplerimiz, Alman bir internet sitesi olan www.transfermarkt.de’nin yaptığı araştırmasıyla birlikte mercek altına alındı. Siteye göre; Trabzonspor’un önceki yıllara göre İstanbul’un 3 büyük takımıyla arasında bir farkın bulunmadığı gözlendi. Geçen sezonlarda 3 büyüklerle Bordo Mavili takım arasında 2030 milyon Avro’luk bir Gençlik aşısı Spor Servisi Beşiktaş önümüzdeki yılın kadrosunu kurmak için şimdiden harekete geçti. Son haftalarda alınan kötü sonuçların ardından tartışılmaya başlanan teknik direktör Jean Tigana, önümüzdeki günlerde kurulacak olan bir transfer komitesi ile genç ve gelecek vadeden futbolcuların Siyah Beyazlı takıma kazandırılmasını istedi. Oluşturulacak bu komitenin başına ise Ali Gültiken’in getirileceği ve geçmiş yıllarda Beşiktaş forması giyen önemli isimlerinde bu komiteye yardımcı olacağı öğrenildi. Öte yandan Siyah Beyazlılar, Süper Lig’in 9. haftasında oynayacağı G.Birliği maçının hazırlıklarına yaptığı iki günlük iznin ardından bugün başlayacak. Ayrıca Türkiye Macaristan maçında gösterdikleri performansla beğeni kazanan İbrahim Üzülmez ve Gökhan Zan’ın yanı sıra sakatlıkları tamamen düzelen Delgado ve İbrahim Toraman’ın da hafta sonu forma giyecek olması Fransız teknik adamı sevindiriyor. Kezman Marcelinho açık meydana çıkarken, bu sezon ise aradaki miktarın çok az olduğu hatta Trabzonspor’un Beşiktaş’ı solladığı gözlendi. Bordo Mavililerin takım halindeki değeri 65 milyon 160 bin Avro olurken, takımın en pahalı oyuncuları ise 10 milyon Avro ile Marcelinho, 7 milyon 500 bin Avro ile Musampa ve 6 milyon 135 bin Avro ile Gökdeniz Karadeniz olarak belirlendi. F.Bahçe’nin değeri ise 89 milyon 285 bin Avro olarak ölçülürken, takımın en değerli futbolcuları ise Mateja Kezman 12 milyon 500 bin Avro, Appiah 11 milyon 225 bin Avro ve Alex 9 milyon 775 bin Avro olarak gösterildi. G.Saray’ın ise değeri 71 milyon 965 bin Avro şeklinde gösterildi. Takımın en pahalı futbolcusuysa 7 milyon 500 bin Avro ile Necati Ateş oldu. 6 milyon 750 bin Avro ile Hasan Şaş olurken, bu oyuncuyu 5 milyon 750 bin Avro ile Ümit Karan takip etti. Ulusal takımın kaptanı Hakan Şükür’ün ise değeri 2 milyon Avro olarak kaydedildi. Bu sezon önemli transferlere imza atan Beşiktaş ise Trabzonspor’un gerisine düştü. Kadrosuna bir çok yıldız katan Beşiktaş’ın takım değeri 61 milyon 988 bin Avro olarak belirlenirken, en pahalı oyuncu ise Kleberson 6 milyon 350 bin Avro ile dikkat çekti. Bu oyuncuyu 6 milyon 250 bin Euro ile İbrahim Toraman ve 6 milyon Avro ile Delgado izledi. G A L ATA S A R AY Sakatlar iyileşti Spor Servisi Galatasaray, Ankaragücü ile hafta sonunda oynayacağı karşılaşmanın hazırlıklarını 2 günlük iznin ardından yaptığı antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Erik Gerets yönetiminde Florya Metin Oktay Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 1.5 saat süren antrenmanda, sakatlıkları tamamen geçen Necati ve Ergün’ün de uzun süre sonra takımla birlikte çalışması teknik heyeti sevindirdi. Sakatlığı düzelen Hasan Kabze de antrenmanda yer aldı. Çalışmaya, ulusal takımlarda bulunan oyuncuların yanı sıra, geçen cumartesi günü Gaziantepspor ile oynanan PAF Ligi erteleme maçında omzundan sakatlanan Oğuz Sabankay ve aynı maçta kırılan burnundan Acıbadem Hastanesi’nde operasyon geçiren Özgürcan Özcan katılmadı. Bu oyuncuların tedavilerine, Metin Oktay Tesisleri sağlık merkezinde devam edildi. Antrenmanın başında yaklaşık 40 dakika futbolcularına kondisyon yükleyen Gerets, daha sonra yarı sahada top kapma çalışması yaptırdı. Siyasi İddaa’ya tepki TUĞBA HACIBAYRAMOĞLU Siyasilerin baskısı sonucu iddaa oyunundan Süper Lig kulüplerine aktarılan paranın her hafta düştüğünü belirten kulüp başkanları “Gerekirse maçlara çıkmayız” diyerek tepki gösterdi. Önceleri İddaa oyununa üç dört haftada bir dahil edilen 2. Lig ve 3. Lig’den takımlarının siyasi baskı sebebiyle her hafta alınmaya başlandığını belirten Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl “Bu durumda bizim payımız düşüyor. Ya bu takımları statüleri neyse ona göre 34 haftada bir oyuna dahil etsinler ya da payımızı yükseltsinler” diyerek tepki gösterdi. Milletvekili ve bakanların kendi şehirleri ile ilçelerinin takımları için İddaa yöneticilerine baskı yaptığını vurgulayan Kızıl, “Özhan Canaydın ve diğer kulüp başkanlarıyla bu konuyu konuştuk. Çarşamba günü toplanacağız. Bu sorunun giderilmesi için bir hatfa süre tanımayı planlıyoruz eğer düzelme olmazsa maçlara çıkmamaya kadar tepkimizi göstereceğiz” diye konuştu.Bursaspor Kulübü Başkanı Levent Kızıl ve Sıvasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz ise Süper Lig kulüplerinin İddaa oyunundan Kredi Yurtlar Kurumu’na giden para kadar bile katkı alamadığını ve kısa sürede düzenleme yapılması gerektiğini belirttiler. Erzik: 2016 için şansımız fazla Spor Servisi UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, 2005 Şampiyonlar Ligi Finali’nin ardından İstanbul’un Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı ile 2009 UEFA Kupası finaline ev sahipliği yapacak olmasının sürpriz olmadığını söyledi. Erzik bundan sonra da Türkiye’nin büyük organizasyonları düzenleyebileceğinin altını çizerek “2016 için bıkmadan usanmadan şimdiden çalışmak lazım. Bir sefer alamazsınız bir dahaki sefer alırsınız. 2016 için herkesten daha fazla şansımız var. 2012’de çeşitli politik kararlar alındı. Bu kararı almadan önce Türkiye’nin sıralamadan teknik değerlendirmede başı çektiği söylendi. Bu teknik değerlendirme herkese bildirildi. Ancak kapalı oylamada bazı arkadaşlarımız gelecekteki kendi durumlarını teknik değerlendirmenin önüne koydular” dedi. CUMHURİYET 18 K