12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA 2005’İN ARDINDAN 8 Ekim’de Güney Asya’yı vuran ve yıkıcı etkisini en çok Pakistan’da gösteren depremde 87 bin kişi yaşamını yitirdi, onbinlerce kişi yaralandı, 3 milyon kişi evsiz kaldı. (Solda) ABD, ağustos sonunda ülkenin Meksika körfezi kıyılarını vuran Katrina kasırgasına önceden yapılan tüm uyarılara rağmen hazırlıksız yakalandı. New Orlens sular altında kaldı. (Sağda) 9 ABD KARŞITLARININ ZAFERİ Güney Amerika’da sol rüzgarı B Güney Asya’daki deprem ve ABD’deki Katrina kasırgası can kaybına ve yıkıma neden oldu Y ardımlarda çifte standart D ış Haberler Servisi Dünya 2005 yılında da doğal afetlerle sarsıldı. Güney Asya’da meydana gelen şiddetli deprem ve ABD’de yaşanan Katrina kasırgası çok sayıda can kaybına ve yıkıma neden oldu. ABD, ağustos sonunda ülkenin Meksika Körfezi kıyılarını vuran Katrina kasırgasına önceden yapılan tüm uyarılara rağmen hazırlıksız yakalandı. Louisiana, Mississippi ve Alabama’yı vuran şiddetli kasırganın neden olduğu yağışlar, deniz seviyesinin altındaki New Orleans’ı sular altında bıraktı. Yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği felakette, yardım ve kurtarma çalışmalarının yavaş ve yetersiz olması kentin güvenlik ortamını da etkiledi. Silahlı çeteler birçok mağazayı yağmaladı, adam vurma ve tecavüz olayları yaşandı. Güvenlik güçlerinin kentte kontrolü sağlaması günler aldı. Bölgeyi terk edemeyen yoksul ve yaşlıların bir bölümü kentteki dev stadyuma yerleştirildi, birçok kişi uzun süre evlerinin çatılarında kurtarılmayı bekledi. Çok sayıda felaketzedeye günlerce su ve yiyecek ulaştırılamadı. Kasırga sonucu 270 bin kişi evsiz kalırken, maddi hasar 100 milyar doları aştı. Bush yönetimi krize müdahale etmekte geç kalmakla suçlandı. New Orleans nüfusunun çoğunluğunu oluşturan siyahlar, aramakurtarma ve yardım çalışmalarında ırkçılık yapıldığı gerekçesiyle Bush yönetimini ağır bir şekilde eleştirdi. Küba ve Venezüella’nın da aralarında olduğu 59 ülke ABD’ye yardım önerdi. PAKİSTAN’DA DEPREM: ‘BİR NESİL KAYBOLDU’ 8 Ekim’de Güney Asya’yı vuran ve yıkıcı etkisini en çok Pakistan’da gösteren depremde 87 bin kişi yaşamını yitirdi, on binlerce kişi yaralandı, 3 milyon kişi evsiz kaldı. Merkez üssü Keşmir olan 7.6 büyüklüğündeki şiddetli deprem Hindistan’da da can kaybına neden oldu. Deprem en çok çocukları vurdu, felaket sonucunda 17 binden fazla çocuk enkaz altında yaşamını yitirdi. Pakistanlı yetkililer bu büyük kaybı ‘‘Bir nesil kayboldu’’ sözleriyle dile getirdiler. Toprak kaymaları yüzünden yolları kapanan birçok köye yardım günler sonra ulaştırılabildi. Arama kurtarma çalışmalarında eksiklikler yaşandı. Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler’in tüm çağrılarına karşın yardım konusunda cömert davranmadı. Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, uluslararası toplumu ikiyüzlülükle suçladı. Bölgede giderek sertleşen kış koşulları hâlâ barınma, gıda, tedavi ve ilaçtan yoksun çok sayıda depremzedenin yaşamını tehdit ediyor. Yetkililer, gerekli yardımların en kısa zamanda ulaştırılmaması durumunda depremzedeleri yeni bir ölüm dalgası beklediği uyarısında bulundu. olivya’da aralık ayında yapılan devlet başkanlığı seçiminin galibi, ABD karşıtı görüşleriyle tanınan sol görüşlü Evo Morales oldu. Bolivya, Morales’i seçerek Güney Amerika’da, Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Venezüella’dan sonra sol görüşlü liderler tarafından yönetilen ülkeler kervanına katıldı. Kendisini ‘‘Washington’ın kâbusu’’ olarak niteleyen Morales, Bolivya’nın yerli ilk devlet başkanı olarak tarihe geçti. Morales, ABD’nin Güney Amerika’daki en büyük muhalifi olan Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’in, Washington yönetiminin etkisini azaltmak için bölgesel işbirliği konusundaki fikirlerini örnek alıyor. Bolivya’nın yeni lideri, seçilmesinin ardından yaptığı ilk açıklamalarında Küba’nın antiemperyalist mücadelesini destekleme sözü vererek Washington’ın şimşeklerini üzerine çekmekten sakınmadı. ‘‘ABD’nin arka bahçesi’’ olarak adlandırılan Güney Amerika ülkelerinde solcu liderlerin birer birer iktidara gelmesinin ardından gözler 2006’da yaşanacak gelişmelere çevrildi. Peru, Meksika, Nikaragua ve Kolombiya’nın aralarında olduğu bir dizi Güney Amerika ülkesinde yapılacak seçimlerde solcu adayların favori olmasının, ABD yönetimini şimdiden kara kara düşündürttüğü söyleniyor. Irak’ta şiddet hız kesmedi İntihar saldırısı ve çatışmanın olmadığı bir gün geçirmeyen Irak’ta halk üç kez sandık başına giderken protestoların odağındaki Bush yönetimi, işgal ettiği ülkeden çekilme takvimi vermedi. REFİK HARİRİ SUİKASTI Suriye’ye baskı artıyor L A BD, işgal ettiği Irak’ta siyasi süreci güçlendirmek için yıl boyunca çabalarken ülkede şiddet hiç hız kesmedi. ABD Başkanı George Bush, baskılara karşın yine Irak’tan çekilme takvimi vermedi. Irak’ta intihar saldırıları ve çatışmalar, 2005’te de bütün hızıyla sürdü. Önemli tesisler ve petrol boru hatlarına yönelik saldırılar, ülkenin altyapısına ciddi darbe vurdu ve altyapı açısından adeta onlarca yıl geriye attı. Sünnilerin geniş çaplı boykot ettiği Irak’ta anayasayı hazırlayacak geçici Meclis seçimleri 30 Ocak 2005’te yapıldı ve Şii partilerinin birleşmesinden oluşan Birleşik Irak İttifakı, 140 sandalye ile 275 üyeli yeni meclisin çoğunluğunu elde etti. Kürt ittifakı 75, geçici Başbakan İyad Allavi’nin liderliğindeki blok ise 40 sandalye kazandı. TALABANİ DEVLET BAŞKANI KYB lideri Celal Talabani nisanda devlet başkanlığına seçildi. Seçimlerin ardından 4 Haziran’da Erbil’de ilk kez toplanan Kuzey Irak’taki bölge parlamentosu, başkan ve yardımcısını belirledi. Parlamento Kürt liderlerden KDP Başkanı Mesud Barzani’yi 12 Haziran’da 4 yıllığına Kürdistan bölgesi başkanlığına seçti. 15 Ağustos’ta meclise sunulması gereken taslak, bazı konularda uzlaşma sağlanamadığı için birkaç kez ertelendi. Şiilere ve Kürtlere karşı hareket eden Sünni partiler, 71 üyeli anayasa hazırlık kurulunun çıkardığı metne onay vermedi. Anayasa yine de 15 Ekim’de yapılan halkoylamasında kabul edildi. Iraklılar yeni meclislerini belirlemek üzere 15 Aralık’ta sandık başına gitti. Yeni meclis 275 sandalyeden oluştu ve 4 yıllığına seçildi. Seçim için 231 parti ve grup, liste yarışına girdi. Bunlar arasında 19 koalisyon bulunuyor. ABD’Yİ PROTESTO GÖSTERİLERİ ABD önderliğindeki koalisyonun Irak’a 20 Mart 2003’te başlattığı savaşın ikinci yıldönümünde dünya genelinde Washington’ın Irak politikasına yönelik protesto gösterileri yapıldı. Koalisyon güçlerinden iki yılda 1680 askerin öldüğü açıklanırken iki yılda yaşamını yitiren Iraklı sivillerin sayısınınsa 17 bin ile 100 bin arasında değiştiği kaydedildi. Irak savaşının, ABD’ye ayda 4.7 milyar dolara mal olduğu açıklanırken Bush’un Irak konusundaki desteği de düşüşe geçti. Bağdat’ta El Ayma köprüsünde ağustos sonlarında intihar eylemcisi söylentisinin neden olduğu izdihamda, çoğu kadın ve çocuk olan yaklaşık 1000 kişi hayatını kaybetti. Irak ve Afganistan’daki Amerikan askerlerinin, pornografik resimlere ulaşmak karşılığında öldürdükleri Iraklı ve Afganların ceset ya da ceset parçalarına ait resimleri gönderdikleri web sitesinin 220 bin kayıtlı üyesinden 30 bininin, yine bu ülkelerde görev yapan Amerikan askerleri olduğu belirtildi. Londra’da 3 metro istasyonu ve bir otobüste meydana gelen bombalı saldırılarda 56 kişi öldü (Sağda). Mısır’ın turistik beldesi Şarm El Şeyh’te yapılan üç intihar saldırısında ise 5’i Türk 70’e yakın kişi yaşamını yitirdi (Altta). Saddam hâkim önünde Yılın bir diğer önemli gelişmesiyse devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in eski Baas yetkilisi 7 kişiyle birlikte, insanlığa karşı suç işlemekle yargılandığı mahkemenin başlaması oldu. Saddam Hüseyin, ele geçirilmesinden yaklaşık 2 yıl sonra, ABD’nin desteklediği bir mahkeme tarafından 1982’de Duceyl’de 143 Şii’nin öldürülmesiyle ilgili insanlığa karşı suç işlemekten 19 Ekim’de yargılamaya başlandı. Saddam Hüseyin, mahkemeyi tanımadığını açıkladı. übnan’nın eski başbakanlarından Refik Hariri’nin 14 Şubat’ta uğradığı bombalı suikastta ölmesinin ardından gözler yeniden bölgeye çevrildi. Suikasttan Suriye’yi sorumlu tutan çok sayıda Lübnanlının sokağa dökülerek yaptıkları protestolar Ömer Karami yönetiminin istifasına neden oldu. BM, Hariri suikastıyla ilgili bir soruşturma ekibi kurdu. 29 yıldır Lübnan’da askeri varlığını sürdüren Suriye, giderek artan uluslararası baskılara daha fazla dayanamayarak nisan ayında tamamen bu ülkeden çekildi. Ancak bölgede sular durulmadı, Lübnan’da Suriye karşıtı görüşleriyle tanınan gazeteci ve siyasetçiler uğradıkları suikastlar sonucu yaşamını yitirdi. Şam yönetiminin saldırılarla ilgisinin olmadığı yönündeki açıklamalarına karşı başta Bush yönetimi olmak üzere Suriye’ye yönelik uluslararası baskılar daha da arttı. Hariri suikastını soruşturan BM ekibinin 20 Ekim’de açıkladığı ön raporunda, saldırıyı Suriye ve Lübnan istihbarat yetkililerinin organize ettiğine yönelik ifadeler yer alması, Şam yönetimini 2006’da da zor günler beklediği yönündeki yorumları arttırıyor. 38 YILLIK İŞGAL SONA ERDİ İsrail, Gazze Şeridi’nden çekildi İngiltere, Mısır ve Ürdün’deki terör eylemlerinde yüzlerce kişi yaşamını yitirdi İ El Kaide’nin hedefi yine masumlar İ ngiltere, Mısır ve Ürdün 2005’in en kanlı terör eylemlerine sahne oldu. El Kaide örgütünün üstlendiği bombalı saldırılarda 100’den fazla kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı. Mısır’daki saldırılarda 5 Türk de öldü. 7 Temmuz’da İngiltere’nin başkenti Londra’da 3 metro istasyonu ve bir otobüste meydana gelen bombalı saldırılarda 56 kişi öldü. Madrid saldırılarının ardından Avrupa’daki ikinci hedef olan Londra’daki eylemleri El Kaide üstlendi. Saldırılardan 2 hafta sonra Londra’da yine metro istasyonlarına ve bir otobüse saldırı girişimi oldu, ancak bu kez saldırganlar bombaları patlatamadı. Saldırı girişiminden bir gün sonra, İngiliz poli si, 27 yaşındaki Brezilyalı elektrik teknisyeni Jean Charles de Menezes’i metro çıkışında, saldırgan sanarak öldürdü. Menezes’in yargısız infazına tepki yağdı. Londra’daki eylemlerin ardından başta İngiltere olmak üzere pek çok demokratik Avrupa ülkesi, terörle mücadele gerekçesiyle anti demokratik önlemleri yaşama geçirdi. MISIR’DA 5 TÜRK TERÖR KURBANI Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki turistik beldesi Şarm El Şeyh’te 23 Temmuz’de meydana gelen 3 intihar saldırısında yabancıların da aralarında olduğu 70’e yakın kişi yaşamını yitirdi. Bölgede tatillerini geçirmekte olan 5 Türk de saldırılarda öldü. Ürdün’ün başkenti Amman’da 9 Kasım’da meydana gelen ve lüks otelleri hedef alan bombalı saldırılarda 59 kişi yaşamını yitirdi. Saldırıları Ebu Musab El Zerkavi liderliğindeki Irak’taki El Kaide örgütü üstlendi. ‘‘2005 yılında teröristlerin kazandığı’’ yorumlarını yapan güvenlik uzmanları, Irak işgalini sürdüren ABD’nin ‘‘terörle savaşım’’ stratejisinin bu saldırıları daha da arttırdığını söylüyor. Uzmanlar, seçimlere hazırlanan İtalya’nın 2006 kış olimpiyatlarına da ev sahipliği yapacak olmasının, bu ülkeyi terör saldırılarının bir numaralı hedefi haline getirdiğine dikkat çekiyor. srail 38 yıllık işgalin ardından Gazze Şeridi’nden çekildi. Gazze Şeridi’ndeki yahudi yerleşimlerinde yaşayan yaklaşık 8 bin kişinin bir bölümü tahliye için kendilerine verilen sürenin ağustos ayında dolmasıyla bölgeyi terk etti. Tahliyeye direnenler ise İsrail askerleri tarafından güç kullanılarak yerleşim birimlerinden çıkarıldı. Uluslararası basının da yoğun ilgi gösterdiği tahliye işlemleri sırasında yerleşimcilerin İsrail polisine direnmek için çocukları öne sürmeleri yoğun tepkilere neden oldu. İsrail ordusunun 12 Eylül’de Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesi Filistinliler tarafından sevinç gösterileriyle karşılandı. Çekilmenin hemen ardından Filistin güçleri İsrail ordusunun boşalttığı yerlere girdi. Ancak İsrail’in Batı Şeria’da yaklaşık 120 bin kişinin yaşadığı yerleşkeleri tahliye etmek gibi bir niyeti olmadığını ve hatta buralara yeni konutların inşa edileceği yönündeki açıklaması, 2006 yılında da bölgeyi gergin günlerin beklediği yorumlarına neden oldu. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle