Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Bağdat’ta Ünal Çeviköz’ün bulunduğu konvoya makineli tüfek ateşi açıldı Kış Günü Kapanan Gaz Vanası! ‘‘Bağımlı’’ olanı, hele ‘‘bağımlı yoksul’’ olanı, hele hele ‘‘kış günü bağımlı yoksul’’ olanı ‘‘turuncu devrim’’ bile koruyamıyor. Dünya, yeni yıla coşku ile, Ukraynalılar donarak girdiler. Rusya, Ukrayna’ya giden doğalgaz boru hattının vanasını 1 Ocak sabahı kapattı. Böylece, Ukrayna’dan başka, Batı’da Avrupa ülkelerine; güneyde Moldavya, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye’ye doğalgaz akımı durdu. Rus sözcüleri, ‘‘Avrupa’ya sadık olduğumuz anlaşmaların öngördüğü gaz akımı tümü ile sürecektir. Ancak doğacak aksaklıklardan Ukrayna sorumlu olacaktır’’ gibilerden ‘‘kuşkulu güvenceler’’ içeren açıklamalar yaptılar. Rus doğalgazının yüzde 80’ini Ukrayna üzerinden alan Avrupalılar ‘‘olağanüstü durum değerlendirmesi’’ için yarın buluşacaklar. Olayın Türkiye’ye etkisini irdelemeden önce, nedenine kısaca göz atalım. SSCB döneminde Doğu Bloku ülkeleri arasında ilginç ‘‘mal ve hizmet değişim ölçütleri’’ vardı. Bazen para, bazen takas ya da ikisi birden geçerliydi. SSCB dağılıp Rus Federasyonu kurulunca, takasa dayalı mal ve hizmet değişiminden Batı’nın kapitalist ticaret uygulamasına aşamalı olarak geçildi. Ancak Rus doğalgaz şirketi Gazprom’un, eski Doğu ülkelerine uyguladığı fiyat ile serbest piyasa fiyatı arasındaki makas açılıyordu. Avrupa ülkeleri, Gazprom’un ülkelere göre ‘‘değişken’’ fiyat yerine, serbest piyasanın gereği olan ‘‘saydam’’ fiyat kurallarını uygulamasında ısrar ediyordu. Saydamlaşmaya geçmek isteyen Gazprom, makas açıldıkça Ukrayna’ya yeni fiyat bildiriyordu. Rusya’nın en güçlü şirketlerinin başında gelen Gazprom, ülke içinde bir yardım kurumu gibi çalışır, gazı okullara, hastanelere, kışlalara, kamu kurumlarına ücretsiz, iç tüketime çok düşük fiyatla verir. Bunun karşılığında da uluslararası piyasada yüksek fiyat konusunda devletin desteğini isteme hakkını kendinde bulur. Unutmamak gerekir ki doğalgaz kaynakları açısından dünyada birinci olan Rusya’nın en önemli girdisini Gazprom sağlar. Hükümet içinde bu isteği karşılamak kaçınılmazdır. Bu olayda ‘‘ticari’’ boyut kadar ‘‘siyasal baskı’’ boyutunun varlığı da göz ardı edilemez. Ukrayna’nın Moskova’nın yörüngesinden çıkıp Batı’ya açılımdaki ‘‘turuncu devrime’’ karşı bir tepki oluşu da elbette bir başka neden. ‘‘Peki Rusya vanayı neden 1 Ocak’ta kapattı’’ diye bir soru akla gelebilir. Bu soruya bir başka soru ile yanıt verelim: ‘‘Siz Rusya’nın yerinde olsaydınız gazı yazın mı yoksa kışın mı keserdiniz?’’ Rusya vana kapatmayı daha önce bir kez daha Ukrayna’ya, Gürcistan’a da kış aylarında uygulamıştı. Bağımlı iseniz, isteseniz de istemeseniz de, bu mevsimde insana diz çöktürüp boyun eğdirirler! Büyükelçiye suikast Dış Haberler Servisi Irak’ın başkenti Bağdat’ta Türk büyükelçisi Ünal Çeviköz’ün bulunduğu konvoya makineli tüfekle ateş açıldı. Saldırıda ölen ya da yaralanan olmadı. Büyükelçilik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Bağdat’ın batısındaki Um El Kura camiinden büyükelçiliğe dönen üç araçlık konvoya, çatılara yerleşen 1520 kişilik bir grup tarafından ağır makineli tüfekle ateş açıldı. Bir büyükelçilik yetkilisi, Çeviköz’ün Sünni Ulema Birliği’nin Başkanı Şeyh Haris El Dari ile Um El Kura camisindeki ofisinde bir araya geldiğini, 3 araçtan oluşan konvoya buradan ayrılır ayrılmaz, saat 13.30 civarında yolun sol tarafından ateş açıldığını bildirdi. Büyükelçi Çeviköz’ün bulunduğu zırhlı araca dört, korumaların bulunduğu diğer iki araca da 10 kurşun isabet etti. Araçların camlarının hasar gördüğünü, bir aracın da lastiğinin patladığı belirtilirken konvoyda Bağdat’ta görevli diplo araçlık konvoya, çatılara yerleşen 1520 kişilik bir grup ateş açtı. Çeviköz’ü taşıyan zırhlı araca 4, korumaların bulunduğu diğer iki araca 10 kurşun isabet etti. Dışişleri Bakanlığı, saldırının ‘‘profesyonelce düzenlendiğine’’ dikkat çekti. 3 büyükelçilik mensuplarına yönelik saldırılarıyla bu büyükelçiliklerin kapatılmasını ya da ABD destekli Irak hükümetinin tanınmasını önlemeyi amaçlıyor. Son olarak Sudan hükümeti, beş çalışanının kaçırılması üzerine Bağdat’taki büyükelçiliğini kapatma kararı almıştı. Saldırılar hız kesmiyor Bağdat’ın kuzeyindeki Bakuba kentinde bir polis minibüsünü hedef alan intihar saldırısında çoğu yeni polis olan 12 Iraklı öldü, 5’i de yaralandı. Yetkililer, intihar eylemcisinin, bomba yüklü araçla, minibüse çarptığını söylediler. Ülkenin yeni polislerinin Kuzey Irak’ta bir eğitim merkezine götürülmekte olduğu açıklandı. Bağdat’ta iki araçta bulunan silahlı kişilerin ateş açması sonucu 5 işçi öldü. Bağdat ve çevresinde 13 Iraklının cesedi bulundu. ABD ordusu da önceki gün El Anbar’daki silahlı saldırıda 4 ABD’li sivilin öldüğünü duyurdu. (Fotoğraf: AFP) matların yanı sıra şoför ve güvenlik görevlilerinin bulunduğu kaydedildi. Son olayın meydana geldiği yol, geçmişte sık sık direnişçilerin yabancılara karşı düzenledikleri saldırılara sahne olmuştu. Gül’den ‘geçmiş olsun’ Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı şiddetle kınadığı açıklamasında, Dışişleri Bakanı ve Başba kan Yardımcısı Abdullah Gül’ün, Çeviköz’ü arayarak kendisine ve büyükelçilik mensuplarına ‘‘geçmiş olsun’’ dileklerini ilettiği bildirildi. Çeviköz’e düzenlenen saldırının ‘‘pusu kurmak suretiyle profesyonelce düzenlendiğinin’’ anlaşıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘‘Saldırı hakkında yetkili Irak makamlarına bilgi verilmiştir. Büyükelçimize ve personeline yönelik bu saldırıyı şiddetle kınıyor, faillerin en kısa zamanda yakalanmasını bekliyoruz. Bu gibi saldırılar, demokratik siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü koruyan, halkıyla ve komşularıyla barışık bir ülke kurma çalışmaları yolunda Iraklılara destek verme kararımızı etkilemeyecektir.’’ Irak’ta direnişçiler yabancı Türkiye Donacak mı? Türkiye, Rusya’dan; biri Batı’da Ukrayna üzerinden, ötekisi Doğu’da Karadeniz’in altından geçen ‘‘Mavi Akım’’ boru hattından doğalgaz alıyor. Peki, Batı’dan gelen doğalgazın vanası kapatıldığına göre, santrallar çalışmayacak mı, sanayi duracak mı, evlerde donacak mıyız? Konunun uzmanları bu konuda yakın geçmişte yaşanan olayları da anımsatarak bilgi verdiler. Gazprom, doğalgaz üretiminde, taşınmasında bir sorun olasılığında BOTAŞ’ı çok önceden bilgilendirip önlemlerin alınmasına yardımcı oluyor. Buna karşılık, İran bu tür olaylarda gerekli özeni göstermeyerek Türkiye’de önemli sorunlara neden olabiliyor. Bir süre önce İran, Türkiye’ye gelen gazı ani kestiğinde, santrallarda ve sanayide üretimin 10 gün aksadığı basına yansımamıştı. O günlerde BOTAŞ, Gazprom ile bağlantıya geçerek Mavi Akım’dan gazın miktarını öngörülen rakamın üzerine, hatta hattın kapasite sınırına çıkararak sorunu çözmüştü. Gazprom’un, Ukrayna’da kapattığı vananın yerine Mavi Akım’dan akıtılan doğalgaz miktarının arttırılması ile sorunun çözümleneceğini Ankara’ya önceden bildirdiği anlaşılıyor. İnsanın aklına bir soru geliyor? Ukrayna’dan doğru gelen gazı Batı Anadolu kullandığına göre, bu bölgedeki santral ve sanayi tesisleri etkilenmeyecek mi? Kentler ne yapacak? Vatandaşlar donacak mı? Uzmanlara göre sorun yaşanmayacak. Türkiye içindeki gaz dağıtımı ‘‘Interconnect (birbirine bağlı)’’ olduğu için Mavi Akım’dan Samsun’a gelip Ankara’nın burnu dibindeki Yapracık’a ulaşan gaz, buradaki istasyondan Batı Anadolu’ya pompalanacak. Böylece, gaz Batı Anadolu’daki müşterilerine bu basınç istasyonu aracılığı ile ulaştırılacak. Ayrıca, sınırlı da olsa Marmara Ereğlisi’ndeki ‘‘sıvılaştırılmış gaz (LPG)’’ tesisi de ek hizmet verecek. Rusya, Mavi Akım hattının yapımında 2.5 milyar dolarlık yatırım ve finans tehlikesini göze almıştı. Bu hattın işleyememesi durumunda, Türkiye’nin kendi topraklarındaki harcamaları dışında bir kuruşluk kaybı söz konusu değil. Batılılar, bu hat yapılırken Türkiye’nin içişlerine karışmak istemediklerini, ancak hattın karadan Gürcistan, sorunlu öteki Kafkas ülkelerini geçerek gelmesinde ısrarcı olmuşlardı. Bu yol izlenmiş olsaydı, Ukrayna gibi, Gürcistan’da da benzeri sorunlarla karşılaşabilinir, işte o zaman donabilirdik. Almanya’ya Baltık üzerinden giden hatta ise tehlikeyi Alman banka ve gaz dağıtım şirketleri yüklendiler. Bu nedenle Gazprom’un Mavi Akım’da ticari hareketi öne çıkıyor. Ç İÇEK, BASINI SUÇLADI ‘Haberler Türkiye’yi hedef yapıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bağdat Büyükelçisi’ne yapılan saldırıdan basını sorumlu tuttu. ABD’nin İran konusunda Türkiye’den üs istediği yönündeki haberler nedeniyle Türkiye’nin bir kısım terör örgütlerinin hedefi haline geldiğini savunan Çiçek, ‘‘Bunun bedelini de büyük ölçüde yurtdışında büyük bir fedakârlıkla görev yapan dış misyonlarımızda çalışan insanlar ödüyor’’ dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Çiçek, Bağdat’ta Türk Büyükelçisi Ünal Çeviköz’ün konvoyuna yapılan saldırı konusunda basını suçladı. Türkiye’nin, konumu açısından önemli bir ülke olduğuna işaret eden Çiçek, ülkenin çevresinde önemli gelişmeler yaşandığını anımsattı. Bu nedenle son zamanlarda Türkiye’ye yabancı ülkelerden bazı üst düzey ziyaretler gerçekleştirildiğini söyleyen Çiçek, tüm bunların ‘‘rutin ziyaretler’’ olduğunu ileri sürdü. Basında ziyaretlerin ABD’nin ‘‘bazı ülkelerle’’ ilgili politikalarında Türkiye’nin olanaklarından yararlanmak için yapıldığı yönünde haberler yer aldığını anımsatan Çiçek, haberlerin, tümüyle asılsız olduğunu savundu. Çiçek, ‘‘Bu türlü beyanların Türkiye’de çıkmış olması, dış basına da kaynak teşkil ediyor, o türlü asılsız haberler oralarda da çıkıyor’’ dedi. Bu tür konularda basının daha sorumlu davranması gerektiğini söyleyen Çiçek, ‘‘Bunlar rutin ziyaretlerdir, yazılıp çizilenlerle kesinlikle alakası yoktur’’ dedi. Öte yandan Başbakanlık kaynakları, ABD’nin İran için Türkiye’den üs istediği yönündeki haberleri ‘‘somut delillere dayanmayan, spekülatif haberler’’ olarak değerlendirdi. Başbakan’ın, Suriye ve İran konusundaki görüşlerinin net olduğunu ve bunu birçok kez ifade ettiğini belirten üst düzey bir Başbakanlık yetkilisi, ‘‘Bunu reddetmek de teyit etmek de toplantının içeriğini açıklamak olur. Ancak bu tür haberler, herhangi bir somut delile dayanmamaktadır’’ dedi. Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin İran’a operasyon düzenlemek üzere Türkiye’den askeri üs istediği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdi. ‘‘Cumhuriyet’’ daha önce yayımladığı haberlerde, Türkiye’den ABD’nin değil İsrail’in üs istediğini duyurmuş, Dışişleri Bakanlığı bu konuda açıklama yapmaktan kaçınmıştı. Meksika seçimleri öncesi yola çıkan Marcos, kendisini “Sıfır Delege” olarak adlandırmaya başladı. (Fotoğraf: AP) Marcos, ulusal sol hareket oluşturmak için 6 aylık bir tura çıktı Motosikletle Zapatur Dış Haberler Servisi Meksipatistalar kontrollerindeki bölgeka’da yerli halkın hakları için de özerk bir toplum oluşturmayı 12 yıldır hükümete karşı silahbaşardı. Zapatistalar, 2001’de de lı mücadele veren Zapatistalar, yine yerli hakları yasası için 2 hafdevlet başkanlığı seçimleri önta süren bir Meksika turu yapmış, cesinde siyasi tura başladı. Za100 bin kişiyi başkent Meksipatistaların lideri Marcos, ülkeko’nun ana meydanına toplamışdeki 31 eyaleti kapsayan ve 6 ay tı. Zapatistalar, 6 ay önce ‘‘saldısürecek kampanyayla tüm ülrı amaçlı askeri operasyonlardan’’ keyi gezerek siyasi partilere alvazgeçtiklerini açıklamıştı. ternatif ulusal bir sol hareket Meksika’da 2000 yılından bu oluşturmayı amaçlıyor. Marcos’a binlerce yandaşı da eşlik ediyor. (AFP) yana iki dönemdir devlet başMarcos, Meksika basını takanlığı görevini Vincent Fox sürrafından ‘‘Zapatur’’ olarak adlandı terk eden Marcos, kendini ‘‘Sıfır De dürüyor. Washington eksenli neolirılan yolculuğuna dün başladı. Yolcu lege’’ olarak adlandırmaya başladı. Ne beral politikalar izlediği için ülkede luk öncesi Zapatistaların kalesi sayı oliberal politikalara karşı yerli hakla yoğun eleştirilerin hedefi olan Fox, halan La Garruça’daki meydanda hal rı, toplumsal eşitlik ve adalet mücade ziran ayındaki devlet başkanlığı seka seslenen Marcos, seçime katılan lesi veren Zapatistalar, bu turla gele çimlerinde yeniden aday olmayacak. partileri sert şekilde eleştirdi. Hazi neksel siyasi partilere alternatif bir Seçimlerin favorileri arasında Mekranda yapılacak seçimler öncesinde ulusal siyasi proje oluşturmayı amaç siko City Belediye Başkanı solcu Logerçekleştirdiği siyasi turuna moto lıyor. Zapatista Ulusal Kurtuluş Or pez Obrador’un ismi öne çıkıyor. Ansikletle La Garruça’dan başlayan Mar dusu, 1994’te yerli hakları mücadele cak ‘‘yolsuzluklara bulaşmış’’ olarak cos’a, kamyonlar ve otomobillerle si çerçevesinde hükümete savaş ilan et nitelediği diğer siyasi hareketlerden binlerce yandaşı da eşlik ediyor. miş ve ülkenin en yoksul eyaleti Çi uzak duran Marcos, Obrador’u da Bu arada ‘‘2. Komutan’’ unvanını pas’ta bazı kentleri ele geçirmişti. Za ağır bir şekilde eleştiriyor. İran ‘Mollarşi’si ve Doğalgaz İran, Rusya’dan sonra dünyanın en zengin doğalgaz kaynaklarına sahip ikinci ülke. Özellikle ‘‘Güney Pars’’ denilen yöre gazı, ülke kaynaklarının yüzde 40’ını oluşturuyor. İran burada yılda 8085 milyar m3 doğalgaz üreteceğini hesaplıyor. Aşamalı üretime başlayan İran, bu bölgede şimdilik 4 milyar m3 doğalgaz elde ediyor. 2010 yılından sonra, nihayet önemli bir doğalgaz ve petrol geçit ülkesi olarak görmeye başladığı Türkiye üzerinden Avrupa’ya yoğun doğalgaz göndermeyi planlıyor. İç tüketimi az olan İran, doğalgazın önemli bölümünü, özellikle Körfez’in başındaki Kuzistan’daki petrol yataklarına pompalayıp oradaki petrolün düşük kalitesini yükseltmekte kullanıyor. Hatta bu amaçla Türkmenistan’dan da doğalgaz alıyor. Rus gazına bağımlı olmak istemeyen Ankara’nın İran ile de anlaşması bulunuyor. Ancak ülkedeki ‘‘mollarşi’’ düzeni nedeniyle, Rusya ile olduğu gibi, günün gereklerine uyan ‘‘fiyatmiktar indirim ve artışı’’ düzenli olarak gözden geçirilemiyor. Türk basınında bu konuda çıkan ‘‘indirim’’ isteklerini içeren haberler ‘‘mollarşi’’nin tepesine ‘‘Türkiye’ye ödün mü?’’ diye yansıyor. Şimdiye değin Gazprom ile üç kez fiyat düzenlemesi yapan BOTAŞ, İran ulusal gaz şirketi ile bu nedenle doğru dürüst diyalog kuramıyor. Anlaşma, İran’ın doğalgazı 90 gün süre ile kesmesi durumunda Türkiye’ye anlaşmayı ‘‘fesih’’ olanağını veriyor. Süre geçmiş olmasına karşın Türkiye’nin fesih hakkını kullanmayışı, görüşmelerdeki ‘‘ümit havasına’’ bağlanıyor. Azerbaycan, Türkmenistan, Mısır... Türkiye’nin doğalgaz kaynaklarını çeşitlendirme yolunda ilerleme gösterdiği üçüncü kaynak ise Azerbaycan. İki ülke arasındaki anlaşma gereği Azerbaycan, boru hattını 1.5 yıllık bir çalışma ile Gürcistan sınırına getirdi. Gazın bu yılın son çeyreğinde Türkiye’ye akması gerekiyor. Ancak Türkiye kendi sınırları içindeki hattın yapımına geç başladığı için gaz gelecek yıl başında ulusal şebekeye bağlanabilecek. Türkmenistan ile bu konuda imzalanan anlaşma, Saparmurat Türkmenbaşı’nın komşuları ile yaşadığı sorunlar, hattın Hazar üzerinden değil de Rusya ya da İran üzerinden geçirilmesi, yapımını ticari bulmaması gibi nedenlerle uygulanamadı. Eğer hat öngörüldüğü biçimde 2002’de hizmete girebilseydi Türkmenistan, son fiyat artışlarından dolayı bugün çok kazançlı çıkacaktı. Bu ülkeden gelen duyumlar, Türkmenbaşı’nın, Türkiye’nin, Rus, Hazar, İran, Ortadoğu doğalgazlarını taşıyan bir geçit ülke konumuna geçmesinden dolayı hattı canlandıracağı biçiminde. Türkiye’nin gaz açığını karşılamakta yararlanmayı öngördüğü Mısır’da ise sorunlar yaşanıyor. Mısır gazını elinde tutan uluslararası şirketler, Türkiye boru hattını engellediler. Türkiye, Mısır’a iki öneri götürmüştü. Ya Doğu Akdeniz’de İsrail, Lübnan, Suriye üzerinden geçen ‘‘bölge barışına ve ekonomisine de katkıda bulunan’’ ya da Mavi Akım’da olduğu gibi ‘‘denizden’’ hat söz konusu idi. Mısır’ın Ürdün’e doğalgaz verdiği dikkate alınacak olursa, bu ülkeleri birbirine bağlayan hattın Türkiye’ye maliyeti çok ticari olacaktı. Şimdilik ne olumlu ne de olumsuz adım atıldı. İran sınırına yakın bir bölgede hava üssü istemine Aliyev yönetiminin sıcak baktığı öğrenildi ABD, Azerbaycan’dan da üs istiyor MAHMUT GÜRER ANKARA ABD’nin İran’a gerçekleştireceği olası bir hava müdahalesine ilişkin hazırlıklar da netleşiyor. Edinilen bilgilere göre ABD, Azerbaycan’dan küçük ama sürekli olacak bir hava üssü isteminde bulundu. Alınan bilgiye göre ABD, Azerbaycan’dan İran sınırına yakın bir bölgede küçük ama sürekli aktif kalacak bir hava üssü istedi. Üs isteminin ABD ile Azerbaycan arasında gerçekleştirilen Askeri Alanda İşbirliği Protokolü kapsamında yapıldığı öğrenildi. Bu üssün açılması durumunda bünyesinde çok sayıda asker bulunmayacağı ve sadece uçuşlar için kullanılacağı kaydediliyor. Washington üssü isterken Hazar Denizi’ndeki uyuşturucu trafiği, petrol bölgelerinin korunması ve terörist grupların Ortadoğu’daki faaliyetlerini gerekçe olarak gösterdi. İlham Aliyev yönetiminin teklife soğuk yaklaşmadığı öğrenildi. ABD, Afganistan’a müdahalesi sırasında da Azerbaycan’dan hava üssü istemiş ancak üs açılamamıştı. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hudley, FBI Başkanı Robert Mueller ve CIA Başkanı Porter Goss’un ziyaretlerinin ardından Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın Washington’da temaslarda bulunması, bu süreçte NATO Genel Sekreteri Jaap De Hoop Schfeer’in Ankara’ya gelmesi, ABD ile Türkiye arasında İran ve Suriye konusunda pazarlık gerçekleştirildiği yönünde değerlendiriliyor. ABD Genelkurmay Başkanı Peter Pace’in ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın da Ankara’yı ziyaret edeceğinin ortaya çıkması bu olasılığı güçlendiriyor. İLK CUMHURİYET DUYURDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’nin İran’a sistemli bir hava saldırısında bulunabileceği ciddi şekilde değerlendirmeye alınırken bu durum dünya basınında ilk kez Cumhuriyet tarafından duyuruldu.Cumhuriyet’in yayımladığı haberlerde, FBI Başkanı’nın Ankara temaslarında Türkiye üzerinden gerçekleştirilen nükleer malzeme ve silah kaçakçılığı konularını gündeme getirdiği ve bu silahların İran’a gidip gitmediğinin görüşüldüğü belirtildi. CIA Başkanı’nın da yanında İran’a yönelik 3 dosya ile geldiği de yine Cumhuriyet’te yayımladı. Cumhuriyet’in bu haberlerinin ardından AnkaraWashinton arasındaki yoğun trafik Almanya ve İsrail basınında da dile getirildi. Alman Haber Ajansı DDP’nin ardından İsrail’in Jarussalem Post gazetesi de ABD’nin İran’ı vurmak için Türkiye’den üs istediğini yazdı. Elmek : oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 CUMHURİYET 10 K