Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Meydan Ahmet Mete Apaka: ‘‘Tarikatçı bir televizyon yılın ilk çocuğunun bilmem ne doğumevinde meydana geldiğini söyledi. Demek artık çocuklar doğmuyor, meydana geliyor!’’ Ya ğ m u r E k i m Yeni lira hızla değer kaybedebilirmiş... ‘‘En yenisini çıkartırlar!’’ GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM IMF: ‘Türkiye’nin önü açık.’ Sadece önü mü açık! Galatasaray Murat Biricik: ‘‘Tarikat bağlantılı futbolcu Hakan Şükür’ün Galatasaray ile ilişiği kesilinceye kadar Galatasaray taraftarlığımı askıya alıyorum.’’ İKTİDAR, Bütçe Yasası’na eklediği bir madde ile kamu sağlık kurumlarının SSK, BağKur ve yeşil kartlı hastalara verdiği hizmetlerin karşılığı olan 3.5 milyar yeni liralık alacakları sildi. Bu siliş ne anlama geliyor? Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok ve Tıp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer, bunun ‘‘saadet zincirinin kopması’’ anlamına geldiğini söylüyor: ‘‘IMF heyetinin son Türkiye ziyaretinde çığ gibi büyüyerek bütçe disiplinini bozan sağlık harcamalarına dikkat çekmesi ve bu harcamaların frenlenmesi için direktif vermesinin ardından AKP Hükümeti, Bütçe Kanunu’na son anda eklediği bir maddeyle sosyal güvenlik kurumlarının Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere ve birinci basamak sağlık kuruluşlarına olan borçlarını silmek zorunda kaldı. Geri ödeme kurumlarının borçlarının bir anda silinmesiyle alacaklı konumdaki Sağlık Bakanlığı’na bağlı yüzlerce hastane ve binlerce birinci basamak sağlık kuruluşu finansal bir krize sürüklenmiş oldu. Sosyal güvenlik kurumlarından üniversite hastaneleri ve özel sağlık kuruluşlarının alacakları ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluşları alacakları arasında ayrımcılık yapan böylesi çifte standartlı bir uygulamanın yalnızca Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneleri ve birinci basamak sağlık kuruluşlarını risk altına sokması dikkat çekicidir. Olan bitenlere şaşırmamak gerekiyor aslında. Zira AKP Hükümeti’nin ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın büyük ölçüde dışa bağımlı olunan Zincir koptu sağlık harcamalarında patlamaya yol açacağını uzunca bir süredir dile getirmekten yorulmuştuk. Bu küresel saadet zincirinin kopması kaçınılmaz bir sonuçtu. Şimdi devrilen arabaya ‘hastaneler pamuksuz, enjektörsüz kalacak’ diye üzüntülerini dile getiren hekim örgütü ve sağlık işkolu sendika yöneticilerine daha önceleri neredeydiniz, dememiz gerekiyor. Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nca 1 Ocak 2004’te yürürlüğe konan ‘Döner Sermaye Performans Uygulaması’ zaten artmakta olan döner sermaye harcamalarının katlanarak artmasına yol açtı. Döner sermaye yoluyla tıbbi hizmet parayla ödüllendirilecekti. Uygulama sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığı olan kalıcı ve gerçek nitelikli ücret artışlarının önünü daha da tıkadı. Sağlık hizmeti, serbest piyasanın rekabetçi sarmalında yozlaşmaya açık hale geldi.’’ CHP 2006 Kritik Ödevleri Yeni yılı ‘‘haydi hayırlısı’’ deyip açıyoruz. Ama içimizde kurt var. Acaba hangi sürprizler bizi bekliyor? İrtica bu sene küstahlığını hangi boyutlara çekmeyi deneyecek? AB tıkanması ne kadar deşifre olacak? İki ay kadar önce Baykal ve ekibi yeniden göreve geldiler. Karşılarında Partinin ‘‘solduyu’’sunu temsil eden birkaç ses dışında o hafta sonu kimse yoktu. CHP’nin parti içi muhalefeti kurultaya gelmeme ve Baykal’a arzu ettiği ‘‘Dikensiz Gül Bahçesi’’ni verme kararı almıştı. Bu boşluk üzerine ‘‘Keşke bu iç sürtüşmeler hiç olmasaydı’’ ya da ‘‘Keşke Sosyal Demokratlar demokrasiden korkmasalardı’’ denebilir. Bugün bu konuları irdelemek yerine, bu kritik yılda CHP’ye düşen görevleri hatırlatma yoluna gideceğim. ??? Ortada bir gerçek var. İrtica Türkiye’yi ahtapot gibi her an kuşatıyor ve aydınlanmanın yaktığı ışıkları teker teker söndürüyor. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en karanlık, en tehlikeli ve en derin uçurumunun yanıbaşından geçiyor. İkiüç adım ötesinde gözyaşı ve ortaçağ var. Ya da kurtuluş... Bugün Türkiye’de yeni bir sosyal demokrat ya da Atatürkçü parti kurarak bizi yok etmek için ilginç çok yönlü ittifaklara giren yobazemperyalist ve bölücü odakları durdurmak mümkün değil. Bu, daha önce defalarca denendi. Böyle bir girişimin mümkün olduğuna inananlar ya büyük umutlarla yeni partiler kurup adım adım tabela partisine dönüştüler ya da hiçbir zaman başaramayacaklarını bildikleri bir hayalin promosyonunu yapıp parti kurmuş ya da kuracak gibi yapıp çarşaf çarşaf medya sayfalarını süslediler. Geriye ne kaldı? Bu senaryo mümkün olsaydı, bunu SHP, YTP veya ÖDP becerirdi... Bu nedenle DİSK’in iyi niyetle başlattığı soldaki farklı hareketlenmelerin, temel hedefinin CHP’yi çökertmeye çalışacak yeni bir parti olmamasını diliyorum. Çünkü böyle bir girişim ikisine de ülkeye de felaket getirir. ??? CHP bugün örgütlenmesi, tarihi kökleri ve özellikle ‘‘Atatürk’ün Partisi’’ olma vasfı ile karanlığa karşı mücadelenin tek kapısı. Bu konuda isteyen istediği kadar başka kapı arasın, bu gerçeği değiştiremez. Dolayısıyla Atatürk Cumhuriyeti, karanlık ile olan kapışmasında en kritik dönemece girerken elindeki en büyük ve en güçlü siyasi yapı, hâlâ yaşamakta olan annesi, yani o Cumhuriyeti bizzat fiilen kurmuş olan CHP. Bu da hiç küçümsenebilecek bir güç değil. Zaten bugünkü iktidar da bunu çok iyi bildiği için, iki de bir ‘‘kökü bereketsiz’’ diyerek çeşitli demagojiler uydurarak bir tek CHP’ye saldırıyor. Laikdemokratik Cumhuriyeti tarihe gömmek için önlerindeki en büyük engel tartışmasız şekilde CHP. ??? CHP, kendisine küsmüş, kopup gitmiş, ayrılmış başka partililerle birleşme ya da seçim işbirliği yapma, alan paylaşma yoluna gidecek. Örneğin soldaki yeni hareketlenmeye bakıp kendisine şu soruyu soracak: ‘‘Neden Türkiye’nin tanıdığı, sevdiği onca insanı ben dışlıyorum? Neden hâlâ insanlar sosyal demokrat çerçevede yeni arayışlar içinde? Benim nerem yetersiz?’’ Böyle bir silkinmeyle bu yeni bölünme, belki baştan engellenebilecek. Yani aynı düşüncede olan insanların ayrı sepetlere oy atmasına artık dur diyecek. Bu defa iflası 50 kere kanıtlanmış ‘‘birleşmeyi halk sandıkta yapacak’’ cümlesini kullanmayacak. Çünkü artık ne yazık ki, bıçak kemiğe dayandı. Çankaya seçimleri kapıda. Böyle bir ortamda Yurtsever Hareket’in partileşmeyi hiç düşünmemesinin nedeni, bölünmeleri körüklemek değil, yok etmek için ortaya çıkmış olması. ??? CHP ya kendini yenileyip bunları başaracak ya da ülkeyle beraber göçük altında kalacak. Hepimizin ortak görevi, bu uzlaşmacı ortamı yeni bir rüzgârla sağlamak. Örneğin ben Sayın Çelebi’yi ve heyetini yapıcılık göstererek CHP ile tekrar görüşmeye davet ediyorum. Bu makalemi ‘‘fazla iyi niyetli’’ bulanlara sorulacak soru şu: Daha gerçekçi bir planınız var mı? Bana imkânsızlıkları, inatlaşmaları anlatmayın. Somut siyasi teklifiniz varsa onu anlatın. Email: bedbay?tnn.net Web: www.bedribaykamcom Email: info?yurtseverhareket.org Web: www.yurtseverhareket.org SESSİZ SEDASIZ (!) Ankara’da kredi kartı ile fuhuş İSKENDERUN’DAN çapkın bir adam iş için Ankara’ya gitmişken, gecenin ilerleyen saatlerinde kaçamak yapmaya niyetlenmiş. Otomobiline bir hayat kadını almış; pazarlığa başlamış. Serbest piyasanın ‘‘arztalep’’ dengesini gözeten kadın öylesine yüksek bir ücret istemiş ki, adam ‘‘Bu parayı veremem, çünkü üstümde bu kadar nakit yok’’ demiş. Bunun üzerine kadın, adamın ‘‘samimi’’ olduğunu anlayınca ‘‘Sana hem biraz indirim yaparım hem de paran yoksa kredi kartını hemen çekerim’’ yanıtını vermiş. Adam şaşkınlık içinde ‘‘Kredi kartımı Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Örtülü Gülhan Elmas: ‘‘Kadınların başı, yolsuzlukların üstü örtülüyor!’’ Emanetçi Erdoğan Sığın: ‘‘Bu iktidar döneminde iç işlerimiz AB’ye, dış işlerimiz ABD’ye, ekonomimiz IMF’ye, vatandaş ise Allah’a emanet!’’ otomobilde nasıl çekeceksin’’ diye sormuş. Kadın, elindeki poşetten P.O.S. cihazını çıkarıp göstermiş. Adam, iyice meraklanmış ve sorup öğrenmiş ki, Ankara’daki hayat kadınlarının çoğu bu sistemi kullanıyor ve 45 güne kadar vade de yapıyormuş. Teknoloji sayesinde İ. Melih Gökçek’in Ankara’da genelevi yıktıktan sonra yenisini açmasına da gerek kalmamış oluyor. Öte yandan bankaların, hayat kadınlarına cihaz vermesi tabii ki söz konusu değil. Yasal yoldan verilen cihazları bazı ‘‘şirket’’ler yasadışı yoldan kullandırıyor olabilir. Yeni yıl defolu çıktı, yenisiyle değiştirebilir miyim? Dünya Dönüyor! ALPASLAN BERKTAY Bruno’yu yaktılar. Yıl 1600... ‘‘Dünya dönüyor’’, demişti. ‘‘Yanılmışım dönmüyormuş’’ deseydi, yanmayacaktı. 36 yıl sonra Galile aynı ‘‘suçu’’ işledi. Ölünceye dek ev hapsinde kaldı. Ortaçağ karanlığının engizisyonu, bilimin aydınlığını sevmiyordu. Kilise, Galile’yi 350 yıl sonra affetti! Kim kimden af dilemeliydi? 1926’da ABD’de görülen ‘‘Maymun Davası’’nda da Darwin yargılandı. 400 yıl sonra bugün, emperyalizmin önü kapalı; uyanmakta olan insanlık karşısında tarihi, bilinci geriye götürmek, gerici, bilim düşmanı olmak zorunda. Washington’daki baş temsilcisi, yıldızlar ötesinden mesaj almakta! Türkiye Cumhuriyeti ise akıl ve bilim üzerinde kuruldu. Temelinde, harcında ‘‘Bayatta en hakiki mürşit, bilimdir!’’ ilkesi var. Çünkü karanlığa, sömürüye karşı; aydınlığa, insana giden yol, pozitif bilimdir. Tüm dünyada karşıdevrim rüzgârları estiren, petrol bölgesi Ortadoğu’da ortaçağı hortlatan emperyalizmse ‘Yeşil Kuşak’ın meyvelerini topluyor. Onun işbirlikçileri de burada bilime karşı savaşıyor. Baş hedefleri de üniversiteler; 1933’te Hitler’in saldırdığı yerler... Aydınlık düşmanları şu anda Van’da... Orada bir bilim savaşı veriliyor. Van Üniversitesi üniversite mi olacak, medrese mi? Van Üniversitesi, Van Cezaevi’nde... Aylar süren yargısız tutuklamaya dayanamayan genel sekreter, kendisini asıyor. Buna dayanamayan rektör de kalp krizi geçirip yoğun bakıma kaldırılıyor. Bu tür sıkıntılardan uzak olan bakan ise bu işin çamaşır ipi yerine çarşafla da yapılabileceğini anlatıyor. Enver Arpalı ölünce, davası düştü. Ya sonuç? Suçlu muydu, suçsuz mu? Bunca ay tutuklu kalması haklı mıydı? ‘‘Suç delilleri’’ne ne oldu? Yargılanması öbür dünyaya mı kaldı? Bir insan, elinizin altında iken sorgusuz sualsiz göçüyor. Bunun sorumlusu yok mu, adını kim koyacak? Ya Yücel Aşkın? Cezaevinde bir rektör?! Sırada öbür üniversiteler, mollalarını bekliyor. Yoksa, yargılanan, bilimin kendisi mi? Dört yüz yıl sonra karanlıklar aydınlıkları, ortaçağ yeniçağı yargılayabilecek mi? Bilimi yargılamaya, güçleri yetecek mi? Emperyalizmin karanlıklarına karşı direnen bilim kahramanları değerlendirilmeli, ödüllendirilmelidir! Günümüzde, engizisyonculardan ‘‘din uleması’’, Bruno’dan ve Galile’den ise Yücel Aşkın’lar doğdu. Engizisyoncular, tarihin çöplüğünde; mahkum ettikleri Bruno’lar, Galile’ler ise dört yüz yıl sonra Yücel Aşkın’larda insanlığa ışık tutmakta... Dünya öküzün boynuzunda durmuyor; Dünya, dönüyor! Van Üniversitesi’nin önüne, görkemli bir ‘‘Bilim Kahramanları Anıtı’’ dikilmeli, önüne de ‘‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’’ yazılmalıdır! Düzeltme: 15.12.2005 tarihli yazımda, A. Menderes’in Refik Şevket İnce’ye örtülü ödenekten 90.000 TL. vererek daire sahibi yaptığı biçimindeki ifademin yanlış olduğu, kendisinin her zaman kirada olduğu bildirildi. Düzeltirim. A.B. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hayatepik?mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Ocak www.mumtazarikan.com BULMACA ACI KAYBIMIZ Değerli arkadaşımız Cemiyetimiz üyesi, Sürekli Basın Kartı sahibi, Sanat Çevresi dergisi yayıncısı ve Genel Yayın Yönetmeni SEDAT YAŞAYAN 9 VEFAT Yozgat eşrafından, eski Maliye Bakanı merhum Adnan Başer Kafaoğlu ve Seyhan Kafaoğlu’nun oğlu, Fethiye eşrafından, eski Muğla milletvekili Ali ve Yonca Döğerli’nin damadı, Asuman KafaoğluBüke’nin ağabeyi, Aydın Büke’nin kayınbiraderi, Ali Tarık Gül’ün bacanağı, Burcu, Hilmi ve İsmail Gül’ün eniştesi, Meryem ve Aslısu’nun biricik babası, Pınar’ın sevgili eşi SOLDAN SAĞA: ACI KAYBIMIZ Merhume Şekure Yorulmaz ve merhum Kâzım Yorulmaz’ın oğulları, merhume Nevin Atlı ve merhum Kemal Atlı’nın damatları, Erertem, İnceören ve Şentürk ailelerinin yeğenleri, Esen ve Atilla Atlı’nın enişteleri, Gürmen ve Semra Yorulmaz’ın ağabeyleri, Sim Yorulmaz’ın amcası, Ayşe ve Kaya Tütengil’in sevgili babaları, Zeynep Tütengil’in biricik dedesi, Aşula Yorulmaz’ın eşi HAMİT KINAYTÜRK 2 Ocak 2006 Pazartesi günü vefat etmiştir. Kaybı topluluğumuzda derin üzüntü yaratan Kınaytürk’ün cenazesi 4 Ocak 2006 Çarşamba günü öğle namazının ardından Teşvikiye Camii’nden alınarak Yeni Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Hamit Kınaytürk’e Tanrı’dan rahmet, ailesine, üyelerimize ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ MEHMET EDİP BAŞER KAFAOĞLU Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi, 3 Ocak Salı (bugün) İstanbul Erenköy Galippaşa Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Nakkaştepe Mezarlığı’na defnedilecektir. AİLESİ Prof. 1 Ocak 2006 Pazar günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 3 Ocak 2006 Salı günü (bugün) saat 10.00’da İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Taşkışla binasında yapılacak tören ve Teşvikiye Camii’nde öğle namazını takiben kılınacak cenaze namazından sonra Edirnekapı Şehitlik Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. Tanrı’dan rahmet dileriz. MÜFİT YORULMAZ AİLESİ Dosya No: 2005/5 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1) Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi ilçesi Çeşmeli ky. Türkgücühudu mevkii, 1 pafta, 33 parsel sayılı 8920 m2 miktarında tarla vasfında gayrimenkul. Gayrimenkulün özellikleri: Gayrimenkul tarla vasfında kuru tarım yapıldığı buğdayayçiçeği münavebeli ürün ekilen kumlu, tınlı toprak yapılı bir yerdir. Bir tarafı yola cephelidir. Toplam satış bedeli: 13.380.00 YTL. 2) Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi ilçesi Çeşmeli ky. Türkgücühudu mevkii, 3 pafta, 65 parsel sayılı 6500 m2 miktarında tarla vasfında gayrimenkul. Gayrimenkulün özellikleri: Gayrimenkul tarla vasfında kuru tarım yapıldığı buğdayayçiçeği münavebeli ürün ekilen kumlu, tınlı toprak yapılı bir yerdir. Bir tarafı yola cepheli, bir tarafı dereye cephelidir. Toplam satış bedeli: 9.750.00 YTL. 3) Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi ilçesi Çeşmeli ky. Türkgücühudu mevkii, 3 pafta, 69 parsel sayılı 9800 m2 miktarında tarla vasfında gayrimenkul. Gayrimenkulün özellikleri: Gayrimenkul tarla vasfında kuru tarım yapıldığı buğdayayçiçeği münavebeli ürün ekilen kumlu, tınlı toprak yapılı bir yerdir. Bir tarafı yola cepheli, bir tarafı da dereye cephelidir. Toplam satış bedeli: 14.700.00 YTL. 4) Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi ilçesi Çeşmeli ky. Karabayır mevkii, 24 pafta, 668 parsel sayılı 7680 m2 miktarında tarla vasfında gayrimenkul. Gayrimenkulün özellikleri: Gayrimenkul tarla vasfında kuru tarım yapıldığı buğdayayçiçeği münavebeli ürün ekilen kumlu, tınlı toprak yapılı bir yerdir. İki tarafı yola cepheli, güneye bakar bir yerdir. Toplam satış bedeli: 11.520.00 YTL. 5) Tekirdağ ili Marmara Ereğlisi ilçesi Çeşmeli ky. Körpınar mevkii, 48 pafta, 1111 parsel sayılı 14200 m2 miktarında tarla vasfında gayrimenkul. Gayrimenkulün özellikleri: Gayrimenkul tarla vasfında kuru tarım yapıldığı buğdayayçiçeği münavebeli ürün ekilen kumlu, tınlı toprak yapılı bir yerdir. Bir tarafı yola cepheli, düzlük bir yerdir. Toplam satış bedeli: 21.300.00 YTL. Satış Şartları: Satış Günü: Birinci parsel: 20 Şubat 2006 günü saat 10.0010.10 arasında İkinci parsel 20 Şubat 2006 günü saat 10.1510.25 arasında Üçüncü parsel 20 Şubat 2006 günü saat 10.3010.40 arasında Dördüncü parsel 20 Şubat 2006 günü saat 10.4510.55 arasında Beşinci parsel 20 Şubat 2006 günü saat 11.0011.10 arasında Marmara Ereğlisi Adliye Duruşma Salonu’nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 02.03.2006 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/5 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 61473 MARMARA EREĞLİSİ İZALEİ ŞÜYU SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Amblem. 2/ 1 Çeşitli renklerde kareli olan 2 kumaş... Vü 3 cutta biriken azotlu madde. 4 3/ Hayvan yi 5 yeceği... İnce yapılı. 4/ Bir gı 6 da maddesi... 7 Güney Ameri 8 ka’da yaban hayvanlarını 9 yakalamak için kulla1 2 3 4 5 6 7 8 nılan kement. 5/ Küçük 1 M E T A S T A Z mağara... Yumurtalık. S A 6/ Evren... Suudi Ara 2 İ V E D İ R bistan’ın plaka imi. 7/ 3 Z E N A N A Aynı adlı ottan elde 4 A R Ş E R E F edilen ve suyla karıla 5 N E M M A Ş rak tutkal gibi kullanı 6 P A R A F U lan toz... Çoksesli mü 7 A T E T A J E zikte bir beste türü. 8/ 8 J O R J E T F İri ve siyah taneli bir 9 L A İ K L A üzüm cinsi. 9/ ‘‘kakım’’ da denilen bir kürk hayvanı... Bir yön adı. 9 M A E S T R O YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Osmanlı devletinde padişah divanı kaleminin başı. 2/ Tecrübeli, usta... Nijerya’nın para birimi. 3/ Togo’nun başkenti... Yeşilırmak’ın antik dönemlerdeki adı. 4/ Duman lekesi... Acı portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi. 5/ Avrupa’da bir ırmak... Kürkü değerli yırtıcı bir hayvan. 6/ ‘‘Nazik ’’: Aziz Nesin’in öykü kitabı... Eski dilde yüz, çehre. 7/ Güney Amerika yerlilerinin oklarına sürdükleri çok güçlü bitkisel zehir... Fizikte ‘‘evre’’ anlamında kullanılan terim. 8/ Yunan mitolojisinde kavga tanrıçası... Asker. 9/ Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atom bombasını atan ABD uçağının adı. CUMHURİYET 17 K