25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2006 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K 5 B 4 Y 7 B 7 B 9 PB 8 B 10 PB 6 Y 6 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y 7 Y 6 Y 7 Y 6 PB 3 S 1 PB 0 S 1 B 14 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 15 PB 15 Y 6 Y 8 Y 6 Y 6 K 1 K 1 K 5 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Tüm yurt parçalı bulutlu, Marmara’nın güney ve doğusu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıları, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ile Tekirdağ çevreleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı olacak. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K 4 K 2 K 1 Y 7 PB 6 PB 4 PB 0 PB 2 PB 4 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB 2 PB 3 Y 9 PB 1 PB 0 K 2 PB 10 Y 10 PB 4 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB 4 K 4 PB 20 K 2 PB 4 K 0 PB 7 Y 16 Y 10 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lefet veya işine geldi mi iktidarın üzerine giden, işine gelmedi mi geri duran medya diyemiyor. Önündeki engel belki bürokrasi, belki Çankaya! Oysa, bu iktidarın önünü kesmek kimin haddine? Almış başını gidiyor. Başbakan yasalara, anayasaya aykırı icraatının Anayasa Mahkemesi’nce durdurulmasını amaçlıyorsa veya yargının yasaların emrettiği yolda hareket ederek kararlar vermesinin hükümetin önünü kestiğini söylemek istiyorsa.. evet doğrudur. Yargı, örneğin yüksek mahkeme anayasaya, yasalara aykırı iktidar icraatına şapka çıkarmıyor. Böyle davranmakla bağımsız yargı inancına ve rejime hizmet ediyor. RTE sadece iç yargıdan yakınmıyor; örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden de şikâyetçi. Türban konusunda aldığı karar nedeniyle AİHM’yi topa tuttuğuna tanık olmadık mı? Kimilerine göre Başbakan yargıyı temsil eden hükümet sözcüsü Adalet Bakanı Çiçek Cemil’den de yakınıyor. Mesleğimizin güzide 20 evladı başbakanlarıyla akşam yemeğinde şuradan buradan söyleşir, RTE’nin söylediklerini zinhar haber yapmayacakları vaadiyle konuşurken bir noktaya takılmışlar. Yazılarında satır aralarına yargıdan şikâyetçi olduğunu sıkıştırıyorlar. Bu arada davet sahibi Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru, namı diğer Taha Kıvanç, Başbakan’a konuşurken hepimiz AB’ye doğru aynı gemide gidiyoruz, ama farklı kamaralarda diye söze girmiş; ‘‘...Siz birinci ve ikinci kamaraları temsil ediyorsunuz. Biz (medya) ise dördüncü kamaradayız’’ demiş... Birinci ikinci kamaralar parlamento ve yürütme, dördüncü ise medya ve ama, nedense üçüncü kamaradakileri, yargıyı söylememiş. Yemekteki gazeteciler Adalet Bakanı Çiçek’i eleştirmişler. ‘‘İlginç olan, gazetecilerin hükümetle ilgili eleştirileri karşısında hemen savunmaya geçen Başbakan’ın kendi Adalet Bakanı’yla ilgili eleştiriler karşısında suskun kalmasıydı’’ diye yazıyorlar. Bu yoruma göre Adalet Bakanı Çiçek Cemil... ??? ...ilk fırsatta Abbas yolcu mu dersiniz? Bakanla Başbakan’ın birbirine ters düştüğüne, daha doğrusu RTE’nin Çiçek’i birkaç kez terslediğine tanık olduk ve fakat, ne hükümet başkanı bakana yollarımız ayrılıyor dedi, ne de bakan Başbakan’a istifadan söz etti. Bu arada Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in gelişmiş ülkelerdeki uygulamalara dikkat çekerek yaptığı açıklama güme gitti. Şener’e göre, gelişmiş ülkelerde ‘‘toplumun (tabii başbakanın da) güvenini boşa çıkaran bakanların istifa ettiklerini ve böyle bir geleneğin Türkiye’de olmamasının siyasal yaşamımızda önemli eksiklik olduğunu’’ söyledi söylemesine de, kabine arkadaşlarından imayı üzerine alana rastlanmadı. Zira o sırada örneğin Sağlık Bakanı, örneğin Tarım Bakanı, örneğin Enerji Bakanı... Biri (Recep Akdağ) kuş gribine yeterince eğilmediği, bir diğeri (Mehdi Eker) gribin kurbanları kesinleştikten iki gün sonra durumu bir genelgeyle illere duyurup önlem alınmasını istediği ve bir başkası (Hilmi Güler) en ucuz doğalgaz sağladığını söylediği, ne ki Gazprom’un 2006’da bize gazı 260 dolardan pahalı satacağını açıkladığı gün... istifayı akıllarının ucundan geçirmediklerini kamuoyuna beyan buyurdular. Gazeteciler Başbakan’la buluştuklarında Çankaya’ya çıkmasındaki sakıncalar üzerinde durmuyorlar. Gaz gibi, kuş gribi gibi, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik gibi toplumu kemiren sorunları içeren sorular soracakları yerde.. her zaman her yerde tartışılan 301. madde üzerine görüş açıklıyor... Bu maddeyi yasadan çıkarın, şu maddeyi koyun diye akıl veriyorlar. Ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak, gazeteci olarak Başbakan’a akıl vermek başka bir şey canım! CHP, Ağrı’da ölümlerin 2 ay önce başladığını ancak önlem alınmadığını vurguladı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Hükümet ortada yok’ AYŞE SAYIN ANKARA Türkiye’de kuş gribi vakaları hızla ülke geneline yayılırken muhalefet, hükümeti, kriz yönetimi oluşturma, koordinasyon ve yurttaşları bilgilendirme konularında yetersiz kalmakla suçladı. CHP yönetimi Başbakanlık’ta derhal kriz merkezi oluşturulmasını isterken, ‘‘Hükümet bu işi cuma hutbelerine havale etti’’ eleştirisini yöneltti. AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ise virüsün ‘‘saldırgan’’ bir yayılma izlediği için genetik değişikliğe uğramış olabileceği endişesini dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, kuş gribi ülke genelinde hızla yayılırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen cuma yaptığı açıklamadan sonra ‘‘ortada görünmediğine’’ dikkat çekti. Böyle bir salgın karşısında ‘‘topyekun mücadele’’ yöntemlerinin devreye konulması gerektiğini belirten Özyürek, ‘‘Başbakanlık’ta Marmara depreminden sonra kurulan Acil Durum Yönetim Genel Müdürlüğü var.Acilen bu genel müdürlüğün harekete geçirilmesi ve Başbakanlık’ta bir kriz merkezi kurulması gerekir’’ dedi. Yurttaşlara yönelik bilgilendirmede de karmaşa yaşandığını ve insanların hangi bilgiye güveneceğini bilemediğini kaydeden Özyürek, ‘‘Güvensizlik nedeniyle bir panik havası var. Onun için TRT artık dini yayınlarına bir ara verip, uzmanlardan görüşler alarak halkı bilgilendirmeli’’ diye konuştu. Sağlık Bakanı’nın Van’a, Tarım Bakanı’nın Iğdır’a gitmesiyle sorunun geçiştirilemeyeceğini kaydeden Özyürek, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Özellikle Başbakan’ın son derece duyarlı davranması gerekiyor.Ama ortada yok. Sadece cuma hutbelerinde vatandaşın bilgilendirileceğini söyledi. Herhalde cumadan cumaya, camiye gideceklere, uzman olmayan vaizler tarafından verilecek bilginin yeterli olduğunu düşünüyorlar. Kuş gribini cuma hutbelerine havale ettiler.’’ meye başladığını gördüklerini belirten Aslan, alınan önlemlerin yetersizliğini, ‘‘Doğubeyazıt’a ne girişte ne de çıkışta hiçbir şekilde dezenfekte edilmedik’’ sözleriyle anlattı. Doğubeyazıt’taki devlet hastanesinin fiziki ve doktor yetersizliği bulunduğunu belirten Arslan, ‘‘Mutlaka seferberlik anlayışı içinde hareket edilmeli. Tavuk ölümleri uzun süredir yaşanmasına karşın Tarım, Çevre Orman bakanlıkları harekete geçmemiş. Hükümetin ihmali söz konusu.. ama bu iki bakanlık en başta kusurlu’’ görüşünü dile getirdi. ‘Beyaz et kesimi tamamen duracak’ Partisini yaklaşık 1 yıl önce TBMM’de yaptığı konuşmayla kuş gribi tehlikesine karşı uyaran AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de, Türkiye’nin en önemli beyaz et ve yumurta üretim merkezlerinden Bandırma’da yaptığı incelemeleri aktardı. Çömez, beyaz et ve yumurta sektörünün çökme noktasında olduğunu söyledi. Şu anda yumurta fiyatlarının 60 kuruştan 20 kuruşa düştüğünü, beyaz et kesiminin yüzde 50 azaldığını belirten Çömez, ‘‘Kesim önümüzdeki günlerde tamamen duracak. Çünkü soğuk hava depoları yetersiz. Yumurta üreticileri ekonomik sorunla başedemez hale geldiler’’ dedi. Türkiye’de ‘‘salma’’ olarak da adlandırılan, açıkta beslenen 2025 milyon dolayında tavuk bulunduğunu ve bunların itlaf edilmesi gerektiğini vurgulayan Çömez, tavuk başına 3 YTL ’lik bedel ödeneceği düşünüldüğünde, bunun maliyetinin 7075 milyon YTL’lik bütçeye malolabilceğini söyledi. Kuş gribiyle mücadelenin uzun soluklu bir eylem planı gerektirdiğini dile getiren Çömez şu uyarılarda bulundu: ‘‘Dünya bu virüsle boğuşuyor. Türkiye de artık bu gerçekleri görmeli ve inkâr etmemeli. Çünkü bundan sonra yeni ataklar yaşanacaktır. Ben Manyas’tan sonra karşılaştığımız virüsün genetik formasyonunun farklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu kez agresif gelişen, saldırgan, hızlı ilerleyen ölümcül bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.’’ ‘İtlafa gerek kalmadı çünkü öldüler’ CHP yönetimi tarafından kuş gribinden ilk ölümlerin yaşandığı Doğubeyazıt’ta ince lemelerde bulunmak üzere görevlendirilen heyetin Başkanı Muğla Milletvekili Ali Arslan, ilk izlenimlerini Cumhuriyet’e anlattı. Doğubeyazıt’ta görüştükleri bazı yurttaşların tavuk ölümlerinin 2 ay önce başladığı bilgisini verdiğini belirten Arslan, ‘‘Bir yurttaşımız sokakta gezerken toplu tavuk ölüleri görmüş, yerel televizyona haber vermiş, onlar günlerce yayın yapıp valiyi, belediye başkanını göreve çağırmış, ama hiçbir yanıt alamamışlar’’ dedi. Doğubeyazıt’ta bir köy muhtarına itlaf çalışması yapılıp yapılmadığını sorduklarını belirten Arslan, ‘‘Muhtar bize, ‘İtlafa gerek kalmadı, zaten 1.52 ay önce hastalık başladı, tavukların hepsi öldü’ dedi.Aslında grip, çok önce başlamış ama insan ölümleri başlayana kadar hiçbir yetkili ilgi göstermemiş’’ diye konuştu. Yurttaşların insan ölümlerinden sonra yavaş yavaş bilinçlen AB: Türkiye geç kaldı Brüksel’e ulaşan raporda, hastalığa zamanında teşhis konulamadığı ve önlemlerin yetersiz olduğu vurgulandı. Avrupa basınında ise ‘Türkiye geriliğini gösterdi’ yorumları yapıldı Haber Merkezi Kuş gribi ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere Avrupa Birliği (AB) tarafından Türkiye’ye gönderilen heyetin raporu Brüksel’e ulaştı. ‘‘Türkiye’nin gerekli önlemleri zamanında almamasının kuş gribinin yayılmasına yol açtığına’’ dikkat çekilen raporda, hastalığın daha önce görülmesine rağmen teşhiste geç kalındığı savunuluyor. AB, Türkiye’ye komşu 6 ülkeden kanatlı hayvan ürünü ithalatını yasakladı. Avrupa basını ise ‘‘kuş gribinin Türkiye’nin geriliğini ortaya koyduğunu’’ yazdı. Türkiye’ye kuş gribi konusundaki gelişmeleri yerinde izlemek üzere AB tarafından gönderilen heyetin raporu Brüksel’e ulaştı. ABHaber’in ulaştığı raporda ‘‘Türkiye’nin gerekli önlemleri zamanında almamasının kuş gribinin yayılmasına yol açtığına’’ dikkat çekiliyor. Hastalığın daha önce görülmesine rağmen teşhiste geç kalındığı belirtilen raporda, Türkiye’deki gelişmelerin çok daha yakından izlenmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Raporda kuş gribi vakalarındaki artış, önlemlerin yetersizliğine bağlanıyor. lıştıkları konuların üzerine cesaretle gidiyor. Öyle bir cesaret ki, cahil cesaretini yaya bırakır... Bunların başında devlete ait her kurumun satılması, satılamayanların kapatılması, sosyal devlet kavramının ana unsurlarının çökertilmesi geliyor. Özetle, devletin küçültülmesi... Devlet bakkallık mı yapar, devlet kumaş mı üretir diye diye, devlet bir şey yapamaz hale geldi. Çağın gereklerine göre elbette devletin işlevi de yenilenir, değişir ama, devletin gözetmesi gereken başlıca 3 unsur vardır: Hukuku işletmek, eğitimi sürekli daha iyiye götürmek, toplumun sağlığını gözetmek... Birinci unsurun hali ortada... Çiçek gibi kokuyor! İkinci unsur sizlere ömür... Üçüncü unsur gribe yakalandı, yorgandöşek yatıyor... ??? Somut bir örnek verelim: Manisa Aşı Üretim Enstitüsü, 2004 yılında AKP iktidarı tarafından ‘‘Devletin sırtında kambur oldu, elektrik faturası da çok fazla’’ denildi ve kapatıldı. Bu enstitünün eski çalışanları deyim yerindeyse yana yakıla arıyorlar, şöyle diyorlar: ‘‘Enstitümüz Türkiye’de tek, dünyadaki 810 aşı üretim merkezinden biriydi. Zarar da etmiyorduk. Öyle gösterildik. Hesaplara yeniden baksınlar... 2003 yılında Uzak Asya’da kuş gribi olayı görülünce hemen buna ilişkin aşı üretim çalışması da başlattık. Çalışmalarımız devam etseydi, Ekim 2005’te Manyas’ta görülen kuş gribi virüsünden aşı üretebilecek durumda olacaktık. Doğubeyazıt’taki olayı da hazırlıklarımız tamamlanmış karşılayacaktık...’’ Eğer hükümet gerçekten samimiyse, bu hastalığa karşı gerekli tüm önlemleri almaya kararlıysa kalıcı önlemler almak zorunda. Biliyoruz, hiç hoşuna gitmeyecek ama, devleti bu tür olasılıklara karşı güçlü tutmak zorunda... Enstitünün eski çalışanları iddia ediyor: ‘‘Bizim çalışmamız devam etseydi, aşıyı üretmiş olurduk. Hastalığı hayvanda çözer, insanlara bulaştırmazdık...’’ Manisa Aşı Üretim Enstitüsü’nün neden kapatıldığına ilişkin yetkililerden bir yanıt bekliyoruz. ??? Dünyanın gözü Türkiye’nin üzerinde. Yabancı yayın organları, Türkiye’nin kuş gribiyle mücadelesini olumlu bir havada vermiyor. Önlemlerin yetersizliği, organizasyonsuzluk, daha acısı cehalet ön planda. Korkumuz, bu tatsız hava devam ederse, yakın gelecekte biz sorunu çözsek bile, Türkiye’ye seyahat ve benzeri kısıtlamalar gelebilir. Bu da usul usul iyiye giden turizmimizi etkileyebilir. Kuş gribi bir şeyi daha gösterdi... Yerel yönetimler kendi kuralları içinde etkinliklerini sürdürsünler ama, merkezi bir kararkontrol mekanizması kaçınılmaz. Tehdit altındaki her kentin kendine göre ayrı yöntemleri oluştu. Hele, kanatlı hayvanların itlaf ediliş biçimi, kuş gribi kadar ürkütücü... Ama bunlar AKP’nin öncelikli sorunu değil... AKP için devlet; hizmet etme yeri değil, hükmetme yeri... Küçülte küçülte, küçük düşürdüler... ankcum?cumhuriyet.com.tr BAKANLIK TEKLİF SUNACAK Evde tavuğa yasak geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, açıkta kanatlı hayvan besiciliğinin yasaklanması için Bakanlar Kurulu’na teklif sunmaya hazırlanırken yurttaşları bilgilendirmek amacıyla da tanıtım filmi yaptırdı. Film perşembe gününden itibaren tüm radyo ve televizyonlarda gösterilmeye başlanacak. Edinilen bilgiye göre, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ilgili yasal mevzuat çerçevesinde açıkta kanatlı beslenmemesi için Bakanlar Kurulu’na teklif sunacak. Yetkililer, hane halkı tüketimi için bahçelerde beslenen kümes hayvanları da dahil olmak üzere, açıkta kanatlı hayvan besiciliği durdurulmadan kuş gribi hastalığının önüne geçilemeyeceğini vurgularken söz konusu yasağın şart olduğunu belirtiyor. Bu arada, Tarım Bakanlığı’na kuş gribiyle mücadele için 25 milyon YTL ek ödenek aktarıldı. Bakanlık, bugüne kadar söz konusu hastalıkla mücadele için 8 milyon YTL harcamıştı. BAKAN’A GÖRE ZORUNLULUK Köy yumurtası tarihe karışacak VAN (Cumhuriyet) Sağlık Bakanı Recep Akdağ çocuklarını kuş gribinden kaybeden Koçyiğit ailesine başsağlığı ziyaretinde bulundu. Akdağ, kümes hayvancılığının bitmesi gerektiğini vurgulayarak ‘‘Köy yumurtası, köy tavuğu kavramı tarihe karışmak zorunda’’ dedi. Akdağ, Van’dan Doğubayazıt’a hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ayaküstü açıklanan rakamların, karmaşaya yol açabileceğini söyleyen Akdağ, bakanlığın koordinasyon merkezince her gün sabah ve akşam kuş gribi vakalarıyla ilgili açıklamaların yapılacağını bildirdi. Akdağ, Ağrı Valisi Yusuf Yavaşcan ile Doğubayazıt Belediye Başkanı Mukaddes Kubilay ile birlikte Doğubayazıt’ta Koçyiğit ailesine başsağlığı dileklerini iletti. TEHLİKE ANLAŞILAMADI Şırnak’ın Cizre ilçesinde zabıta ekipleri, kuş gribi nedeniyle köylerden satılmak için getirilen hindileri topladı. Bir yandan köylülerin ekiplere müdahale etmesi diğer yandan ise ekiplerin çıplak elleriyle hindileri tutması Türkiye’de hâlâ tehlikenin anlaşılamadığını bir kez daha gösterdi. (AA) Tanıtım filmi hazırlatıldı Bakanlık, yurttaşları bilinçlendirmek amacıyla tanıtım filmi, afiş, broşür, bilboard ve el ilanları da yaptırdı. Yaklaşık 2 dakika sürecek filmde ‘‘kuş gribinin bir gerçek olduğu, Türkiye’nin kuş gribi gerçeğini öğrenmesi gerektiği, entegre tesislerde üretilen kanatlı hayvanların ve yumurtalarının rahatlıkla yenilebileceği’’ vurgulanıyor. Filmin bir bölümünde yer alan Bakan Mehmet Mehdi Eker, hasta hayvanların dışkılarıyla başka hayvanlara virüsün bulaşmasının düşük ihtimal olduğunu vurgulayarak, kurban kesecek kişilerin rahat olmalarını istedi. ‘‘Manisa Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsü kapatılmasaydı kuş gribi aşısı üretebilecek ve bu kriz yaşanmayacaktı, deniliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz’’ şeklindeki soru üzerine Eker, enstitünün ‘‘yalancı tavuk vebası, bronşit, marek ve gumbora’’ hastalıklarıyla ilgili aşı ürettiğini, kuş gribi çalışması yapmadığını savundu. Akdağ’a yurttaşlardan protesto Bakan Akdağ daha sonra Doğubayazıt Kaymakamlığı’nı ziyaret etti. Akdağ’a, kaymakamlıktan ayrılırken bazı yurttaşların, doktor ve hastane ihtiyaçlarını dile getirerek tepki gösterdikleri görüldü. Akdağ, yaptığı açıklamada Türkiye’nin göçmen kuşların güzergâhı üzerinde bulunduğunu, özellikle sulak alanlar ve çevresindeki evcil hayvanların risk altında olduğunu vurgulayarak ‘‘Bu nedenle dikkatlerin bu yöne çevrilmesi gerek. Kümes hayvancılığı gündemden düşürülmelidir.Artık köy yumurtası, köy tavuğu kavramı tarihe karışmak zorundadır’’ diye konuştu. Bölge halkının çoğunlukla Kürtçe konuştuğunu, bu nedenle özellikle annelerin çocuklarını koruması açısından Kürtçe ilanlar dağıtmayı düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine Akdağ, ‘‘Bölgede, Türkçe ilanları ailesine iletebilecek şekilde Türkçe bilen insanımı bulunduğunu düşünüyorum’’ dedi. ‘Cehalet öldürdü’ Avrupa’daki gazeteler, Türkiye’deki kuş gribi hastalığıyla ilgili haber ve yorumlara geniş yer verirken 3 çocuğun fakirlik ve cehalet sonucu öldüğünün ortaya çıktığını, AB ülkelerinde Türkiye’ye duyulan güvenin zayıflamaya başladığını öne sürdü. Almanya’da yayımlanan Die Tageszeitung gazetesi, Türkiye’de insanların kuş gribinden fakirlik, bilgisizlik ve cehalet nede niyle öldüğünü yazdı. Gazetenin haberinde, ‘‘Kapalı kümesleri olmadığı için kimi köylerde insanlar geceleri tavukları eve alıyor.Yani Almanya’da çok fazla endişelenmeye gerek yok. Türkiye örneği gösterdi ki, bilgi ve iyi bir organizasyonla bu belayla başa çıkmak pekâlâ mümkün. Virüs değil, cehalet öldürüyor’’ denildi. Türkiye’de büyük bir kesimin kuş gribinin tehlikesini hâlâ anlamayadığını savunan Rheinische Post gazetesi ise ‘‘Esas ürkütücü olan da bu cehalet. Anadolu’nun birçok yerinde hâlâ insanlarla hayvanlar bir arada yaşıyor. Hatta hasta oldukları tespit edilen tavuklar bile yeniliyor. Bu da, bir an önce Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türkiye’nin Avrupa’dan aslında ne kadar geri olduğunu gösteriyor’’ görüşlerine yer verdi. Türkiye’nin komşularına da ithalat yasağı AB, daha sert önlemler alabilir Haber Merkezi Avrupa Birliği, kuş gribiyle ilgili önlemleri daha da sertleştirmeye hazırlanıyor. ABHaber’in aldığı bilgilere göre önümüzdeki günlerde AB’nin ilgili kurumlarının, Türkiye’deki kuş gribiyle ilgili kapsamlı toplantılar yapacağı öğrenildi. Söz konusu toplantılarda Türkiye ile ilgili daha da sert kararların alınabileceği bildiriliyor. Brüksel’deki AB Komisyonu Hayvan Hastalıkları Komitesi yetkilileri ise AB’nin Türkiye yüzünden, salgın hastalıklar konusunda daha radikal önlemler almak, daha sıkı yasalar çıkarmak durumu ile karşı karşıya olduğunu ifade ediyorlar. Bu arada daha önce Türkiye’den kanatlı hayvan ithalatı yasağı koyan AB, kuş gribinin yayılmasının ardından, Türkiye’ye komşu ülkelere de ithalat yasağı uygulamayı kararlaştırdı. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Suriye, İran ve Irak’tan kanatlı hayvan ürünleri ithalatının yasaklandığı bildirildi. İtlaf çalışmaları sürüyor Öte yandan, 11 ilin çeşitli bölgelerinde uygulanan karantina devam ederken dün itibarıyla Iğdır’da 3 bin 101, Erzurum’da 17 bin 593, Ağrı’da 36 bin 448, Bursa’da 953, İstanbul’da 311, Şanlıurfa’da 100, Yozgat’ta 867 ve Van’da 43 bin olmak üzere toplam 102 bin 373 adet hayvanın itlaf edildiği öğrenildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle