10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2006 SALI 10 KAVŞAK ÖZGEN ACAR DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Hindistan’da ultrasondan sonra her yıl 500 bin kız çocuğun ‘kaybolduğu’ sanılıyor Bir Bayram Şekeri!.. Praksiteles, İÖ 364’te ustalığının doruğuna çıkmış önemli bir yontucudur. Praksiteles, bir gün Datça Yarımadası’nın ucundaki Knidos kenti ile karşısındaki İstanköy Adası halkından birer heykel siparişi alır. İki komşu da deniz kabuğundan köpüklerle yoğrularak doğan aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit heykeli istemiştir. Sanatçı biri giysili, biri çıplak, insan boyunda, mermerden iki Afrodit yontar. O günlerde Knidos’ta AKP yönetimi olmadığı için Datçalılar tarihin bilinen ilk çıplak Afrodit’ini, giysilisini ise tutucu İstanköylüler alırlar. Knidoslular, yuvarlak tapınağın ortasına yontuyu yerleştirirler. Praksiteles’in, banyodan yeni çıkmış köpükler kraliçesinin havlusunu alırken gösterdiği Afrodit yontusunun ünü dalga dalga dönemin Anadolu’suna, Yunanistan’ına yayılır. Çeşitli yöre insanları bu görkemli güzelliği görmek üzere Knidos odaklı turizm hareketi başlatırlar. Ününü İznik Kralı da duyar. Kral, elçisi ile Knidoslulara ‘‘Verin Afrodit’i, bana olan tüm borçlarınızı sileyim!’’ önerisini yapar. Knidoslular ise Afrodit’siz yaşayamayacakları için borçlu kalmayı yeğlerler. Afrodit’in ünü Knidos sikkelerindeki resmi ile yayıldıkça yayılır. Ne var ki dokuz yüz yıl sonra Bizanslılar, Ayasofya Kilisesi’nin yapımı için çeşitli kentlerden İstanbul’a mermer sütunları taşırken Knidos tapınaklarının sütunlarını da götürürler. Afrodit de ‘‘Aslanlı Limandan’’ tekneye yüklenir. Kimilerine göre, tekne Ege’de batar, Afrodit de geldiği şarap renkli denizin derinliklerine döner. Kimilerine göre İstanbul’a ulaşır, ancak çıkan bir yangında yok olur. Bu yontunun yüzlerce kopyası arasında en yakın Roma kopyası Vatikan Müzesi’ndedir. Afrodit yontusu, yuvarlak tapınağında rahibelerince, bakılmaktaydı. Knidos, Anadolu’nun en Güneybatı ucundadır. Dünyanın en güzel, en romantik gün batışının burada olması bir rastlantı değildir. Bu Afrodit’in Knidoslulara ödediği şükran borcu olmalıdır. Gün batışı anında, denize doğru baktığınızda güneşin denizdeki izdüşümünün Ege ile Akdeniz’i görsel olarak ayırdığına tanık olursunuz. İşte, böyle bir gün batışının turuncu ışıklarının aydınlattığı Afrodit’in rahibeleri, hava kararırken tapınağın kapısını kapatıp çıkarlar. Ertesi sabah tapınağın kapısını açan rahibeler bayılacak gibi olurlar. Afrodit’in ayakları dibinde genç bir delikanlı uyumaktadır. Tapınak kapanmadan önce içeride saklanan gencin Afrodit ile seviştiği heykeldeki sağ elinin içindeki spermlerden anlaşılır. Tarih, geçen hafta Alanya’da Lara’da bir giysi mağazasında aynen yinelendi. Çalışanlar mağazayı kapatarak çıkmış, sabah açtıklarında 30 yaşında, A.B. adlı genci, tıpkı Afrodit rahibeleri gibi, bir vitrin mankeni ile uyurken bulmuşlar. A.B. Knidos’taki gençten daha hızlı olmalıydı. Üç vitrin mankeninin üzerindeki giysileri çıkarmış, Alman basının deyimiyle, ‘‘cansız mankenler ile samimi’’ olmuştu. Delikanlı yakalanmış, adli tıbba sevk edilen mankenlerden yalnızca birinin üzerindeki spermlerden bakireliğini yitirdiği saptanmıştı. ‘‘Mala zarar vermekle’’ suçlanan delikanlı, Avrupa Birliği’nden çekinildiği için olacak, 1 YTL kefalet ile bırakılmıştı. Manken, mağaza sahibi ve çalışanlarca ‘‘töre cinayeti’’ne uğramamış, ancak ‘‘mağazanın namusu’’ gerekçesi ile terk edilerek ‘‘sokağa’’ düşmüştü. Çeşit çeşit sapkınlık ‘‘parafili (çoklusevi)’’ olarak tanımlanıyor. Bunlar arasında neler yok ki? Bu olaya en yakını ‘‘nekrofili (ölüsevi)’’ olmalı... Knidos ve Antalya örneklerinde ‘‘cansız’’la bir eylem söz konusu. Heykel ya da vitrin mankeniyle sevişmeye nasıl bir ad takıldığını bulamadık. Cinsel açlık duyan erkeklerin ‘‘fantezileri’’ için mağazalarda balon gibi ‘‘şişirme’’ kadınlar satılıyor. ‘‘Manken’’ balonların ortak takma adı ise ‘‘Havalı Deniz’’. Bu tanımlama, ister istemez, Praksiteles görevini yüklenen cerrahların yarattığı ‘‘manken’’ Deniz Akkaya’yı getiriyor insanın aklına. Sayın psikologlar, bu sapkınlığa ‘‘mankenofili (mankensevi)’’ demek mi gerekecek? ‘Kız bebek’ katliamı Dış Haberler Servisi Hindistan’da son 20 yılda 10 milyon kız bebeğin kürtajla alındığı ortaya çıktı. İngiliz tıp dergisi Lancet’ta yayımlanan ve Kanada ile Hindistan’da yapılan bir araştırmaya göre, kürtajlar her yıl 500 bin kız çocuğunun kaybına yol açıyor. Hindistan’da kız bebeklerin kürtajla alınması nedeniyle cinsiyetler arası nüfus uçurumu giderek derinleşiyor. BBC’nin haberine göre araştırma son yirmi yılda kürtajla alınan kız bebek fetüslerinin sayısının 10 milyon kadar olduğunu ortaya koydu. Araştırma için 1997 yılında Hindistan’da gerçekleşen 100 bini aşkın bebek doğumu incelendi ve bir sonraki yıl da bir milyon aileyi kapsayan ulu ? Yapılan araştırmalar Hindistan’da son yirmi yılda kürtajla alınan kız bebek fetüslerinin sayısının 10 milyonu bulduğunu gösteriyor. Araştırmanın çarpıcı bir sonucu, eğitimli kadınlar arasında bunun daha yaygın oluşu. sal boyutta bir anket düzenlendi. Araştırmanın çarpıcı bir sonucu, eğitimli kadınlar arasında bunun daha yaygın oluşu. Dinsel tercihlerin ise özel bir farklılık yaratmadığı ortaya kondu. tan’da doğan her 1000 erkek çocuğa karşı 933 kız çocuğu olduğunu gösteriyordu. Hindistan ve Kanada’da yapılan araştırmalar, ilk çocuklar kızsa erkek çocuk seçme eğiliminin arttığını ortaya koyuyor. İlk çocuğun kız olması durumunda, bir sonraki doğumda erkek çocukların kız çocuklara oranı binde 759 oluyor. Kız çocuk sayısı 2’yse 3. çocuk için oran 1000 erkek çocuğa karşı 719 kız çocuk oluyor. Oysa bir erkek çocuk doğmasının ardından cinsiyetlerin birbirine oranı aşağı yukarı eşit oluyor. Araştırmacalara göre bu sonuç her yıl 500 bin kız çocuğun kaybolduğunu gösteriyor. Ultrasonun yaygınlaştığı son 20 yıl için hesap yapıldığında, araştırmacılara göre 10 milyon sayısı hiç de abartılı değil. Toplumsal sonuçları olabilir BM’nin ekim ayında yayımladığı bir raporda, kız çocukların öldürülmesi ya da kürtajla aldırılması yüzünden Hindistan nüfusunda giderek artan cinsiyetler arası dengesizliğin çok ciddi toplumsal sonuçlar doğurabileceği uyarısına yer verilmişti. Cinsiyet oranlarındaki dengesizlik Hindistan’da cinsiyet oranlarındaki dengesizlik bir süredir biliniyordu. Pek çok ülkede kadın sayısı, erkek sayısından biraz fazla, ancak 2001’de yapılan farklı araştırmalar Hindis M ADRİDLİ TARAFTARLAR PANKART AÇTI General Mena İspanya’yı böldü MADRİD (AA) İspanya’da vetleri komutanlığındaki göre‘‘askeri darbe’’ imasında bu vinden alınmasıyla ilgili bir kalunduğu için 8 gün ev hapsi ce rar çıkması bekleniyor. Tüm siyasi partilerle birlikzası alan General Jose Mena Aguado’ya Madrid’deki Cal te üst düzey askeri kurumlar deron Stadı’nda açılan bir pan kararı desteklese de İspanyol Askerleri Derneği (AME) Başkartla destek verildi. Atletico MadridValencia ta kanı Jose Conde Monge, gekımları arasında önceki akşam neral Mena’nın sözlerinin doğoynanan maçta, Madridli taraf ruluğunu savundu. ‘‘Anayasatarların oturduğu bölümde tüm yı savunduğu için cezalandırılilk yarı boyunca ‘‘General Me dı’’ diyerek Bono’nun kararını eleştiren Monge, na, Seninleyiz!’’ General Mena’nın yazılı pankart ası‘‘siyasilerin görlı durdu. Bazı tamek istemediği raftar ayrıca İstehlikeli bir dupanya’nın bütünrum karşısında lüğüne destek vesöylenmesi gereren sloganlar attı. kenleri söylediğiİspanya’daki 17 ni’’ ifade etti. özerk yönetimin General Meen ayrılıkçılarınna’nın, İspandan biri olan Kaya’nın faşist yötalonya Özerk Yönetiminden denetimi’nin İspanyol parlamentosu Aguado’ya 8 gün ev hap mokrasiye geçişina sunduğu yeni si cezası verilmişti. (AP) nin ardından bir generale verilen özerklik statüsüne karşı çıkan General Mena, bu en sert cezayı aldığını yazan statünün kabul edilmesinin ‘‘cid İspanyol gazeteleri, ‘‘demokdi sonuçlar yaratacağı yönünde rasiyi savunmak için ilk kez bir uyarı yapma zorunluluğu duy generale bu tip bir ceza verildiğini’’ yazdı. El Pais gazetesi, duğunu’’ söylemişti. General Mena, açıklamaların sosyalist hükümetin General dan dolayı Savunma Bakanı Jo Mena’ya ceza vermeden önce se Bono tarafından 8 gün ev yaptığı açıklamaların ordu içinhapsi cezası alırken gelecek cu de ne kadar destek bulup bulma günü yapılacak bakanlar madığını öğrenmek için nabız kurulu toplantısından, kara kuv yokladığını ileri sürdü. Hugo Chavez’le görüşen Harry Belafonte İspanyolca “Yaşasın Devrim” dedi. (Fotoğraf: AP) Devrime kalipso desteği ‘DayO’ şarkısıyla ünlenen Kalipso kralı Belafonte, Venezüella’da ‘En büyük terörist Bush’ dedi Dış Haberler Servisi Amerikalı müzisyen ve eylemci Harry Belafonte ABD Başkanı George Bush’un ‘‘dünyanın en büyük teröristi’’ olduğunu söyledi. Belafonte milyonlarca Amerikalının Venezüella lideri Hugo Chavez’in sosyalist devrimini desteklediğini söyledi. Aktör Danny Glover, Princeton Üniversitesi’nden Cornel West ve avukat Dolores Huerta’nın da içinde bulunduğu, Amerikalılardan oluşan bir heyete başkanlık eden ‘‘Kalipso kralı’’ Belafonte, önceki gün Chavez’i ziyaret etti. Televizyonda yayımlanan konuşmasında Belafonte, ‘‘Dünyadaki en büyük tiranın kim olduğu önemli değil, dünyanın en büyük teröristi George Bush’tur. Sizlere, yüzlerce ya da binlerce değil, milyonlarca Amerikalı adına hitap ediyoruz: Devriminizi desteklemek için buradayız. Sizlere saygı ve hayranlık duyuyoruz; Venezüella halkı ve devrimi ile dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz’’ dedi. Kalipso esintili müziği ve ‘‘DayO’’ şarkısıyla ünlenen ve Martin Luther King’in yakın arkadaşı olan 78 yaşındaki Belafonte şu anda UNICEF iyi niyet elçisi olarak görev yapıyor. Belafonte, ABD’nin Küba’ya yönelik ambargosunu da sık sık eleştiriyor. Chavez’in ‘‘Merhaba Başkan’’ programına katılan Belafonte, konuşmasını İspanyolca ‘‘Yaşasın Devrim!’’ sloganıyla bitirdi. Yeni Yedi Harika ve Anadolu Ayasofya’nın adı geçmişken gündeme gelen dünyanın yeni ‘‘yedi harikasına’’ da değinelim. Geçen hafta gazetemizde İsviçre’de bir vakfın, ‘‘yeni yedi harikayı’’ seçme girişimi duyuruldu. İÖ 2. yy’da İstanbullu gezgin düşünür Filon Doğu Akdeniz’de dolaşıyor. İÖ 2500200 yılları arasında inşa edilmiş görkemli yedi mimari yapıtı ‘‘dünyanın yedi harikası’’ olarak ilan eder. Antik coğrafyada bunların üçü Anadolu’da, ikisi Mısır’da, biri Mezopotamya’da, biri de Yunanistan’dadır. Birincisi İzmirSelçuk’ta Efes ‘‘Artemis Tapınağı’’dır. Büyük İskender’in doğduğu gün tarihe geçmek isteyen bir sapık tapınağı yakmıştır. Günümüzde bu alanda ördekler yüzmekte, yalnızca bir sütun, tapınağın varlığını anımsatmaktadır. Bazı parçaları British Müzesi’ndedir. İkincisi Bodrum’da ‘‘Halikarnassos Mozolesi’’dir. Aynı zamanda kız kardeşi olan eşi Artemisya, Pers satrabı (vali) Mausolos’a bu ‘‘anıt kabri’’ yaptırmıştır. Bazı parçaları British Müzesi’ndedir. Ankara’da Atatürk’ün anıt kabri için de kullanılan ‘‘mozole’’ sözcüğünün kökeni buradan gelir. Ötekiler ise Rodos Limanının girişindeki ‘‘anıtsal heykel’’, Mısır’da günümüze kalan tek harika olan ‘‘Gize piramitleri’’, Irak’ta ‘‘Babil Asma Bahçeleri’’, Yunanistan’da Olympia’daki ‘‘Zeus tapınağının heykeli’’dir. Şimdi Bernard Weber, İÖ 200İS 2000 yılları arasında insanoğlunca yapılmış ek yedi harikayı saptamayı amaçlıyor UNESCO’nun eski genel müdürü İspanyol Federico Mayor’un başkanlığında uluslararası mimarlardan oluşan yedi kişilik bir seçiciler kurulu belirler. Kurul, 77 aday saptar. Liste, internette açıklandıktan sonra insanlar kullandıkları oyları ile 21 yapıtı seçerler. Sizlere de ‘‘Ayasofya için oy kullanın’’ çağrısını içeren bir ileti gelmiş olmalı. Bunlar arasında ‘‘Aya Sofya (kutsal bilge)’’ de var. Aya Sofya, mimarisi, büyüklüğü ile yaklaşık 1470 yıldır ayakta kalarak insanları büyülüyor. Mimarisinin dışında İmparatorluğun Roma’dan Doğu’ya, İstanbul’a taşınmasının ‘‘siyasal gücü ile tanrısallık simgelerini’’ birleştirir. Aya Sofya, bazı Roma imparatorlarının kendileri için kullandıkları ‘‘ekümenik (dünyanın ve evrenin sahibi)’’ anlamında simgesel bir gücü yansıtır. ‘‘Tek din’’ ve ‘‘tek imparatorluk’’ bileşimi olan ‘‘Hıristiyanlık imparatorluğunun’’ başkent İstanbul’daki simgesidir. ‘‘Adaylar arasında neden Mimar Sinan’ın bir yapıtı?’’ diye düşünülse de Türklerce gelişmeler www.new / wonders.com sayfasından izlenip Aya Sofya’ya oy kullanılabilir. Oylamada aynı kişiler kendi adaylarını kazandırmak için ısrarla art arda oy kullandıkları için vakıf bunu önleyici önlemlere başvuracağını söylüyor. Bize göre, 21 aday arasında yer almaması gereken Rodos heykelinin çağdaş kopyası New York’taki ‘‘Özgürlük Anıtı’’, Paris’te ‘‘Eyfel Kulesi’’, Brezilya’da sivri bir tepe üzerinde ‘‘Koruyucu İsa Heykeli’’ ve Atina’da İÖ 5. yy’dan Akropol’deki ‘‘Parthenon’’dur. Özgün seçici Filon’un görüp de yüz vermediği bu tapınak neden listededir anlayamadık! Kuşkusuz ‘‘aydan çıplak gözle görünen’’ tek insan yapısı olan ‘‘Çin Seddi’’ yalnız mimari değil, ülke nüfusu dikkate alındığında en şanslı adaydır. 21’lik listede her nedense Adıyaman Nemrut’taki Birinci Antiakhos’un 2000 metrelik bir dağın tepesinde 150 m. yüksekliğinde çakıllardan oluşturduğu tümülüs yok. Piramitlere dahi giren insanoğlunun bugüne değin hiçbir biçimde bu mezar odasına giremediği gerçeği göz önüne alınmalıydı. Kaldı ki, doğu ve batısındaki heykelleri Şili’deki ‘‘Paskalya Heykellerine’’, ‘‘Koruyucu İsa’ya’’, ‘‘Özgürlük Anıtına’’, ‘‘Eyfel Kulesine’’ bin kez basmaz mı? Generale tutuklama Toplumsal dayanışma ve yardımlaşmamızı daha da güçlendirmesi dileğimizle, üyelerimizin ve tüm halkımızın Mübarek Kurban Bayramını kutluyoruz. MADRİD (AA) İspanya Savunma Bakanı Jose Bono, öğle yemeği servisi yapmak için Zaragoza’daki askeri üsten Getafe’deki askeri üsse 20 kadar sivil garson gönderilmesi emrini veren generalin tutuklandığını açıkladı. Bono, İspanyol devlet televizyonu TVE’de katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, “Bir öğle yemeğinde servis yapmak için Zaragoza’dan garson gönderilmesi bir hatadır. Bu kararı veren general tutuklandı’’ dedi. Bono’nun ismini vermediği generalin emriyle 10 Aralık’ta Zaragoza’daki askeri havaalanından kalkan C130 Hercules tipi bir askeri uçakla 20 kadar sivil garson servis yapmak üzere Getafe’ye gönderilmişti. DSP Kurban Bayramınızı En İçten Dileklerimizle Kutlar, Mutlu Yarınlar Dileriz. Demokratik Sol Parti İzmir İl Başkanlığı adına İl Başkanı Av. Özdemir SÖKMEN Sağından Soluna Dönen Fatih! Müslümanların da peygamberliğini kabul ettiği İsa’yı ‘‘Vaftizci’’ Yahya’nın Ürdün’de Erden nehrinde vaftizini simgeleyen 6 Ocak yortusunda, denize, göle, nehre atılan haçlar, suya dalanlarca çıkarılır. Fener ve Çengelköy iskeleleri ile Kuruçeşme’de törenler düzenlendi. Haliç’teki törende, kendilerine ‘‘ülkücü’’ diyen, tarihi ve dinsel olguları bilmeyen bir grup cahil genç Fener’de protesto gösterisi yaptı. Yeniçeriler eşliğinde, at üzerinde, ünlü padişahı kabrinde sağından soluna döndüren Fatih Sultan Mehmet rolündeki genç ‘‘İstanbul Türk kalacaktır. Patrik ya sev ya terk et’’ diyerek gösteri yaptı. Cahil gençler, Fatih’in İstanbul’u fethinden sonra Ortodoks Kilisesi’ne nasıl davrandığını, en azından Osmanlı kaynaklarından okusalardı bu çirkin gösteriyi düzenlemezlerdi. Dileriz, okuduktan sonra aynaya bakıp utanırlar, aksi halde Fatih’in laneti üzerlerinde olacaktır. Unutmayın, Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülkedir, ne patriklik ne de iktidardaki zihniyet bu gerçeği değiştirebilecektir. TÜRKİYE MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI YÖNETİM KURULU Elmek: oacar?superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle