23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Yönetmen Wim Wendersyazar/oyuncu Sam Shepard işbirliğinin yeni ürünü düşsel bir yol filmi 15 Amerika’nın Batısı’nda... ASLI SELÇUK John Ford’un ünlü westernlerindeki fonu çağrıştıran Monument Valley gibi alabildiğine uzanan sınırsız topraklarda yalnız bir adam atını sürmekte. Kovboy kahramanımız Howard Spence bir oyuncudur. Çok uzaklara gitmek için son filminin setini alelacele terk etmiştir. Adamakıllı uzaklaşma isteğinin nedeni belki de kendini bulabilmektir. Ellilerini geride bırakmış, altmışına basmış Howard, içkiden ayılma anlarında kendinden tiksinerek zoraki bir yaşam sürdürmektedir. Karavanının kapısına yalnız alkoliklere özgü bir yazı asmıştır: ‘Don’t Come Knocking’ (Beni Rahatsız Etmeyin). Yoksa bu bir yardım çağrısı mıdır? Beni rahatsız edecek olan aynı zamanda benim kurtarıcım mı olacak? Howard varoluşunu sorgulayan, hiçliğini duyumsayan bir kimliktir. Bir gün annesi ona yirmi yıl önce dünyaya gelmiş bir çocuğu olduğunu söyler. Giderek yaşlanan, alkol, uyuşturucu, geçici kadınlar ve depresyonun sarmaladığı Howard, bu beklenmedik haberle sarsılır, varlığına güçlükle inandığı oğlunu aramak için yollara düşer. Kimlik arayışında bir yalnız luk dönemi tüm yaşamınızı belirler. Howard Spence’i yazarken ünlü Howard Hughes’ü örnek aldım. Başarıdan başarıya koşan bu kişilere hep hayran kalınır, ama yaşamlarının bir noktasında kendi sonlarını da kendileri hazırlarlar.’’ Önemli olan insanın karmaşıklığı ‘En İyi Yabancı Film Ödülü’ Akın’a ? Kültür Servisi Amerikan Ulusal Film Eleştirmenleri Derneği tarafından Fatih Akın’ın ‘‘Duvara Karşı’’ adlı filmine ‘‘2005’in En İyi Yabancı Filmi’’ ödülü verildi. Derneğin 45 üyesi arasında yapılan oylamada, ‘‘Capote’’ ‘‘2005’in En İyi Filmi’’ seçildi ve başrol oyuncusu Philip Seymour Hoffman’a da ‘‘En İyi Oyuncu’’ ödülü verildi. ‘‘A History of Violence’’ ikinci, ‘‘2046’’ adlı film de üçüncü oldu. En İyi Yönetmen ödülünü ‘‘A History of Violence’’ın yönetmeni David Cronenberg alırken En İyi Senaryo Ödülü de ‘‘The Squid and the Whale’’in senaristi Noah Baumbach’a verildi. ? Çağdaş Amerikan yazınının en önemli ustalarından Sam Shepard’la arayışların yönetmeni Wim Wenders, Paris Texas’tan (1984) 22 yıl sonra yeni bir tasarıda buluştular. ‘Don’t Come Knocking’ özlemler üstüne bir çeşitleme. Wim Wenders, bu çalışmadan dolayı çok mutlu; çünkü yakın dostu Sam filmin hem senaristi, hem oyuncusu. rını koruma içgüdüsü, Japon sineması ve rock sevgisi, asi Amerikalı yönetmenler, ‘Antonioni’ (Shepard 1970’te ona ‘Zabriskie Point’ adlı bir senaryo yazmıştı) gibi çok sayıda ortak noktası var. Shepard, Amerika’yı uçsuz bucaksız bir kıta olarak tanımlıyor: ‘‘Bir mozaikler bütünü. Çok sayıda değişik dünya tek bir bayrak altında toplanmış. Bana göre Amerika kimsenin kimseye benzemediği bir ülke, iletişim salt sözde kalıyor, internet gibi yeni teknolojilerse hiçbir şeyi değiştirmiyor.’’ Wenders çok sayıda ulusal kahramanı olan bu ülkenin aynı zamanda doymaz bir insan öğütme çarkı olduğunu da vurguluyor: ‘‘Sam pek çok filminde kimliklerini arayan insanları anlattı. Amerika’nın Batısı’nı ben de onun gibi benimsedim. Benim doğduğum yer Almanya’da, içinizde daima alıp başını gitme isteği uyandıran sonsuz topraklar, tanyeri çizgisi yok. Ne yazık ki Batı Amerika’da da her şey değişmeye başladı, o çekici boş alanlara sıradan eğlence parkları yapıp duruyorlar.’’ Wim Wenders, ‘Don’t Come Knocking’den mutluluk duyuyor, çünkü yakın dostu Sam filmin hem senaristi, hem oyuncusu: ‘‘Paris Texas’taki işbirliğimiz o kadar olağanüstü gelişti ki bu büyülü zamanı bozmak istemedik’’ diyor. Senaryoyu 2000’de geliştirmeye başlayıp 2003’te bitiren ShepardWenders ikilisi, altmışında yaşamının boşluğunu ayrımsayan Howard’ın kimlik arayışına odaklanmışlar. ‘‘Öykülerimde, oyunlarımda aile kavramını sık işlerim’’ diyor yazaroyuncu Shepard, ‘‘kimlik arayışına çıkmış, yeniden yapılanma isteğindeki insanları anlatmayı çok seviyorum. Çocuk Çağdaş Amerikan yazınının en önemli ustalarından Sam Shepard’la arayışların yönetmeni Wim Wenders, Paris Texas’tan (1984) 22 yıl sonra yeni bir tasarıda buluştular. ‘Don’t Come Knocking’ özlemler üstüne bir çeşitleme. Amerika’nın Batısı’nın fantastik toprakları, göçebelik, yitik bellek, dağılmış bir aileyi kurma çabası, yeniden keşfedilen zihinsel bir görünüm. Wenders’le Shepard yine yaratıcı, bireysel, insancıl serüvenler anlatmak üzere yan yanalar. İkisi de zamandizinine aykırı westernleri, varoluş öykülerini seviyorlar. İkisinin de bağımsızlıkla Eva Marie Saint, Jessica Lange, Sarah Polley, Fairuza Balk’ın oynadığı kadın karakterlerin yumuşaklığı, sevecenliği erkeklerin kabasabalığıyla karşıtlık yaratıyor. Wenders’in filmlerinde çoğu kez gençler yetişkinlerin yardımına koşarlar, kapılarını çalıp yaşamlarına karışıp onları düzene sokarlar. Psikolojik çatışmaların, yitirilen değerlerin sorgulama ustası Sam Shepard, babaoğul ilişkisinin onu her zaman büyülediğini belirtiyor, yaklaşımında on yıl önce araba kazasında yitirdiği babasıyla olan karmaşık ilişkisinin payı büyük. 1963’te ilk oyunu Kovboy’u yazıyor, bu ilk çalışmayı 66’da 4, 67’de 8 oyun izliyor. 1979’da Buried Child’la Pulitzer’i kazanıyor. 1980’de Gerçek Batı, 82’de ‘Aşk Delisi’ geliyor. Onu entrika, gerilim, aksiyon hiç ilgilendirmiyor, önemli bulduğu insanın karmaşıklığı. Wenders, Shepard’ın Howard karakterini düşünerek tıpkı yazdığı gibi oynadığını söylüyor. Filmin sürpriz oyuncusu, sigorta müfettişini canlandıran Tim Roth. Howard, seti izinsiz terk edince tam bir ödül avcısı gibi onun peşine düşüyor. Wenders, ‘Don’t Come Knocking’de gündüzle gece arasındaki tan vaktinde geçen düşsel bir yol filmi sunuyor yine bize. Batı’nın alabildiğine uzanan yalnız kovboylarını onun özel resim çerçevelerinde izliyoruz. Howard, onu derin içsel boşluğundan kurtaracak birinin kapısını çalmasını yine de umutla bekliyor. Fransızlar Nasrettin Hoca ile tanıştı ? PARİS (AA) Fransa’nın Strasbourg kentinde yaşayan yazar ve eğitimci Ali Ekber Başaran, Nasrettin Hoca fıkralarını, Fransızca ve Türkçe iki dilde basılan bir kitapta topladı. Fransız Harmattan Yayınevi tarafından basılan kitabın, ön kapağını Emilie Frigeni çizdi. Ali Ekber Başaran, Bektaşi fıkralarının Fransızca ve Türkçe birlikte yer alacağı diğer kitabınında şubat ayında çıkacağını duyurdu. Başaran, ‘‘Bu kitaplarda, hem Türk kültürünü Fransa’da daha iyi tanıtmak, hem de Fransa’da yaşayan yeni kuşak Türklere zengin Anadolu kültürünü unutturmamayı hedeflediğini’’ söyledi. Strasbourg kentinde yıllardır göçmenlerin uyum sorununa ilişkin çalışmalarıyla tanınan Başaran’ın daha önce, yine iki dilde, ‘Le Padichah et ses fils’ (Padişah ve Oğulları) ve ‘Keloğlan’ adlı iki masal kitabı yayımlanmıştı. Mavi Martı Kadıköy’de uçacak Kültür Servisi Bu yıl ilk ğer sanatçı. Birçok ünlü sakez 24 Mart 22 Nisan tarih natçının katılımıyla gitar ve leri arasında gerçekleştirile müzik konulu workshoplacek “Uluslararası Mavi rın düzenleneceği festivale Martı İstanbul Kadıköy ülkemizden Doğan Canku, Gitar Festivali”, gitarı ve Önder Focan, Hasan Cimüziği sokaklara taşıyacak. hat Örter, Melih Güzel, Gitara tutkun gençleri ve sa Recep Özçakır, Erkan natseverleri İstanbul’un Oğur, Bekir Küçükay, Anadolu yakasında buluştu Cem Küçümen, Erdem racak festival kapsamında, Sökmen (Pasiflora), Sarp birbirinden önemli 26 yerli Maden (QUARTET & ve yabancı klasik gitar usta MUARTET), Elmacı Grusı, 6 salonda bu, Neşet Rutoplam 25 acan, Tercikonser vere ? Bu yıl ilk kez 24 Korad Düo, cek. Ayrıca Mart 22 Nisan Cem Nasugenç sanatçılaQuartet tarihleri arasında hoğlu rın yeteneklekatılacaklar. rini sergileye gerçekleştirilecek Festival kapsaceği Akade olan festival gitara mında akadeve amatör mik ve Amatutkun gençleri ve mik dallarında dütör Gitar Yarışsanatseverleri zenlenen gitar maları, 7 yarışmalarınworkshop ve İstanbul’un çok sayıda gi Anadolu yakasında da, genç sanatçılar yetenekletar etkinliği, buluşturacak. rini ortaya koyİstanbullulara ma fırsatı bulafestival coşkucak. Caddebostan Kültür su yaşatacak. Sound Music Center Merkezi, Halis Kurtça Kül(SMC) tarafından, Kadıköy tür Merkezi, Nâzım Hikmet Belediyesi ve KASDAV’ın Kültür Merkezi, Barış Mankatkılarıyla düzenlenen fes ço Kültür Merkezi, Irmak tival kapsamında, Arjan Okulları Konser Salonu ve tin’den Jorge Cardoso, Ro St. Joseph Lisesi Konser Saberto Aussel, Amerika’dan lonu festivale evsahipliği Cem Duruöz ve Ana Vido yapacak. Kadıköy’den Karvic, Yunanistan’dan da Ele tal’a uzanan bölgede, meyna Papandreou gibi ünlü danlar, alışveriş merkezleri sanatçılar konser verecek. ve özellikle Bağdat CaddeAyrıca İstanbul’da yaşayan si’nde festival döneminde Birçok ünlü sanatçının katılımıyla gitar ve müzik konulu Arjantinli Ricardo Moya birçok gitar etkinliği düzen workshopların düzenleneceği festivale ülkemizden Erkan no, festivale katılacak bir di lenecek. Oğur da katılıyor. LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN’DAN SERGİ VE KİTAP Narnia Günlükleri ilk sırada ? LONDRA (BBC) C.S. Lewis’in aynı adlı romanından uyarlanan ‘Narnia Günlükleri/The Narnia’ adlı film, ABD’de ‘King Kong’un tahtına oturdu. Aslan, Cadı ve Dolap ile dört küçük çocuğun büyülü, macera dolu öyküsünün beyazperde uyarlaması, aralık ayında İngiltere’de ve gösterildiği ülkelerde şimdiden getirdiği yüksek gişe geliriyle yapımcılarının yüzünü güldürdü. Efsane kenti anlatan fotoğraf ve denemeler Kültür Servisi Lütfi Özgünaydın, mimari dokusu ve yaşam biçimiyle en önemli kentlerimizden birisi olan Mardin’de yaklaşık 5 yıl içinde objektifine ve kalemine yansıyanları bir sergi ve bir albümde bir araya getirdi. 17 Ocak saat 18.00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak sergide 50 fotoğraf yer alıyor. Fotografevi Yayınlarından çıkacak albümde ise 75 fotograf ve 23 deneme Atatürk Kültür Merkezi’nde açılacak sanatseverlerle sergide 50 fotoğraf yer alıyor. buluşuyor. Mezopotamya ovasının ‘‘Mardin’e bir akşamüstü serinliği, eski çarşıların indim. Kentin karşısına yaşamı bu sergide ve sergi geçip baktım. ile eşzamanlı yayınlanacak Mezopotamya ovasının kitapta dile geliyor. Lütfi üstüne kurulmuş bu kent Özgünaydın, taş işçiliğinin beni çok etkiledi. Taş doruğa çıktığı yapıtları, adeta dile geliyor burada. yaşamı anlatıyor Üst üste konan tüm fotoğrafları ve taşların öyküsü var. Taş denemeleriyle. Özgünaydın ustaları sözlerini taşın beş yıl gidip geldiği ve üzerine yazıp ayrılmışlar köylerini bir bir gezdiği dünyadan. Efsaneler kol Mardin’i şöyle anlatıyor: geziyor Mardin’de.’’ Folklorik Davul Festivali ? İZMİR (AA) Güney Kore’nin dünyaca ünlü vurmalı çalgılar topluluğu HATA tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Folklorik Davul Festivali’nde Türkiye’yi İzmir Ekonomi Üniversitesi Halk Dansları Eğitmeni Teoman Dalcı ve vurmalı sanatçısı Tufan İnci temsil etti. Farklı ülkelerin ritimlerini buluşturarak uluslararası kültürel bir paylaşımı amaçlayan ve bu yıl ikincisi düzenlenen festivale Japonya, Bolivya, Tayvan, Özbekistan, Türkiye ve Güney Kore’den on farklı topluluk katılarak halk danslarına ait ritimlerden örnekler sundu. Festivalde en çok ilgiyi Türkiye’nin gördüğünü söyleyen Dalcı, şunları belirtti: ‘‘Biz Daegu’da aksak ritimlerden örnekler sunduk. Davul, darbuka, kaşık, bendir çaldık. Diğer ülkelerin temsilcileri sopalarla vurmalı çalgıları çalarken, bizim ellerimizi kullanarak çalmamız onları çok etkiledi. Özellikle yaptığımız kaşık şov herkesin büyük beğenisini kazandı. Diğer ülkelerdeki festivallere de davet edildik.’’ FKM’de tiyatro okulu başlıyor ? Kültür Servisi Fırat Kültür Merkezi’nin açtığı 5. Dönem Tiyatro Okulu başlıyor. 21 Ocak’ta çocuklar için, 22 Ocak tarihinde de yetişkinler için dersler başlayacak. 20 hafta sürecek kursta, beden dili, motivasyon, oyunculuk, doğaçlama, geleneksel Türk tiyatrosu ve pandomim dersleri verilecek. Eğitim sonunda, başarılı olan kursiyerler FKM Tiyatro kadrosuna ve diğer tiyatro ekiplerine yönlendirilebilecek. Kurs sonunda, FKM’de tüm kursiyerlerle birlikte bir oyun sergilenecek ve her birine bir sertifika verilecek. Bilgi için: 0 (212) 517 46 9798 ‘Yüz Yıl Önce Yüz Yıl Sonra İstanbul’ Türk sanatçılara Fransa’dan ödül Kültür Servisi Fotoğrafçı Nadir Ede, İstanbul’un yüz yıl önceki ve bugünkü fotoğraflarını bir araya getirdiği sergisini 24 Ocak 11 Şubat 2006’da İstanbul Teşvikiye’deki Galeri Oda’da açıyor. Öğrencilik yıllarından bu yana fotoğrafçılıkla uğraşan ve çok sayıda sergide fotoğraflarını ziyaretçilerle buluşturan Nadir Ede, yeni sergisi hakkında şunları söylüyor: “”Yüz Yıl Önce Yüz Yıl Sonra İstanbul sergisinde, aşağı yukarı yüz yıl önce çekilmiş İstanbul fotoğraflarını, bugün aynı yerden ve aynı açılardan çekerek içinde yaşadığımız şehrin değişimine ışık tutmaya çalışıyorum. Ben bunların yanına, aynı yerlerin bugünkü fotoğraflarını koyarak, aradan geçen yüz yılda nelerin değiştiğini, nelerin de değişmeden kaldığını göstermeyi amaçlıyorum.” Ana sponsorluğunu Index Grup, yazıcı sponsorluğunu HP’nin üstlendiği sergi, Galeri Oda’da pazar ve pazartesi dışında her gün 12.0019.00 saatleri arasında gezilebilecek. Fotoğrafçı Nadir Ede sergisini 24 Ocak 11 Şubat 2006’da İstanbul Teşvikiye’deki Galeri Oda’da açıyor. ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Louvre Müzesi’ndeki ‘‘Salon 2005 Societé Nationale Des Beaux Arts’’ (SNBA) adlı uluslararası plastik sanatlar sergisinde, Türk sanatçıların yapıtları ‘‘Özel Ödül’’e hak kazandı. 1909’dan bu yana geleneksel olarak gerçekleştirilen sergiye sanatçılarımız, Ayşen Göründü küratörlüğünde katıldı. Delegasyon başkanlığını da Nurhilal Harsa yaptı. Sergide resim alanında Harsa’nın yanı sıra Serdar Leblebici, Ahmet Rüştü Doğan, Korkut Uluğ, Hakan Esmer, Yavuz Seçkin, Akın Yıldırım ve seramikte Kemal Uludağ yer aldılar ve toplu olarak ödül aldılar. Sergide resim alanında yaklaşık 500, heykelde 60, baskı da 30 sanatçının yapıtları sunuldu. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle