Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 OCAK 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İntikam operasyonu Erdoğan, ‘İran’ı teşvik ediyoruz’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Japon gazetesi Nikkei Shimbun’a verdiği demeçte, ‘‘Japonya’yı önemli bir ortak olarak görüyoruz. Anahtar coğrafi konumumuzdan yararlanmak istemesi durumunda Türkiye, Japonya’nın Avrasya’ya açılması için önemli fırsatlar sunacaktır’’ dedi. Erdoğan, İran’ı nükleer faliyetleri konusunda şeffaf olması ve çalışmalarını işbirliği içinde sürdürmesi için teşvik ettiklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin, İsrail ile başka bir Müslüman devletin temas kurmasında kolaylaştırıcı rol üstlenmeye hazır olduğunu da dile getirdi. Yobazlar Ayağa Kalktı... Cehaletin böylesi görülmedi... Karayobazlar yine ortalığı ayağa kaldırdı. Bu kez hedeflerinde, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy var... Türkiye ‘‘kuş gribi’’ni konuşuyor, dünya medyası Doğubeyazıt’tan canlı yayın yapıyor... Kümes hayvanlarıyla iç içe yaşayan insanlarımız, kadınlar, çocuklar... Saygın bir bilim insanı olan Gençay Gürsoy, kamuoyuna açıklama yapıyor bu arada: ‘‘Kuş gribi küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara geçebilir...’’ Dinci gazete diline doluyor Gençay Gürsoy’un açıklamasını... Manşet atıyor: ‘‘Ya din düşmanı ya cahil...’’ Tarikatçı sözde bilim adamları da hemen devreye giriyor: ‘‘Halkın dini vecibelerini yerine getirmesine engel olmak isteyen çevreler ne mümkünse yapıyorlar...’’ Peki, kuş gribi tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek, bıldırcın, güvercin gibi kanatlı kuşlara nasıl geçiyor, bu yobazlar biliyor mu? Ne gezer!.. Türkiye göçmen kuşların geçtiği bir coğrafyada bulunuyor... Kuzeyden güneye, batıdan doğuya kuş yolu Türkiye’nin üzeri... Konaklama yerleri de belli... Göçmen kuşlar konaklıyor belli bölgelerde. İşte ‘‘kuş gribi’’ bu yüzden bulaşıyor kanatlılara... ??? Kanatlı kuşların yaşadığı yerlerde koyun, kuzu, dana otlatılıyor mu? Küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar onların pisliklerine basmaz mı, o pislikler ota bulaşmaz mı? Bu bir risk... Gençay Gürsoy da bunu anlatmak istiyor... Yobaz takımı bu açıklamalara hemen tepki gösterdi... ‘‘Kuş gribi’’ olayının palavra olduğunu, daha önceleri de ‘‘Suriye’de kolera salgını’’ öne sürülerek hac yolunun tıkandığını, bu gibi açıklamaların hem hükümeti hem de ‘‘kurban ibadeti’’ni hedef aldığını öne sürdüler... Şimdilerde perde arkasında kimler olduğunu araştırıyorlar... İlk sonuçlar ise yavaş yavaş ortaya çıktı: ABD’nin kendi stratejilerine hizmet edecek gazeteciler için ayırdığı 400 milyon dolarlık fon, ‘‘kuş gribi’’ adı altında ortaya çıkarılan yalanı ‘‘kurban ibadetini’’ kaldırmak, ‘‘hükümeti yıkmak’’ için kullanılıyor... Nasıl, beğendiniz mi? Dünya Sağlık Örgütü en küçük riski bile değerlendirirken ‘‘dini bütün’’ yobazlara bakın, nelerle oyalanıyorlar... Doğu ve Güneydoğu’da sığır, koyun ve tavuklar aynı ortamda barındıklarına göre ‘‘kuş gribi’’ olasılığı yüksek... İşte bu yüzden uyarıyor Prof. Dr. Gençay Gürsoy... Bu uyarı bir anda ‘‘kurban ibadeti’’ ve ‘‘hükümet’’ düşmanlığına dönüştürülüyor bizim medya yobazlarınca... İşin içine ABD, İsrail, masonlar filan da giriyor hemen... Uyarı yapan saygın bilim insanlarına ‘‘çapsız’’, ‘‘zekâ özürlü’’ diyen yobazlar, ellerinde kalem, önüne geleni karalıyorlar... İsteyen kurban keser, isteyen kesmez. Bu ayrı bir olay... Yobazlar tüm uyarıları bir yere çekerek neyi amaçlıyorlar? ??? İşte asıl sorun bu!.. Gerçekten Türkiye bir garip ülke... Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Doç. Dr. Turan Aslan, ‘‘kuş gribi’’ olayı çıktığında neredeydi? Kâbe’de!.. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ne diyor: ‘‘2 Ocak 2006’da istifa etti...’’ Turan Aslan, ilk sonuçları ‘‘negatif’’ olarak açıklayıp Mekke’ye uçmuştu. İki gün sonra ise sonuçlar ‘‘pozitif’’ çıkmıştı... Neler oluyor, anlamış değilim!.. Dünya Sağlık Örgütü uzmanı Prof. Dr. John Oxford’ın söylediklerini ise çok iyi anlıyorum: ‘‘Çin’de 14 milyar kümes hayvanı vardı, kuş gribinden 7 kişi öldü. Türkiye’de 150 milyon kümes hayvanı var, şimdilik ölü sayısı 3.’’ Dünya televizyonlara bakıyorum... BBC, Doğubeyazıt’tan canlı yayında... Cehalet ve vahşet iç içe... Canlı tavuklar, kuşlar, hindiler çuvallara doldurulup götürülüyor... Bizim yobazlar ise neredeyse şöyle diyecekler: ‘‘Kuş gribi palavra. Tıpkı kolera gibi. Tavuklarınızı, kazlarınızı kimseye vermeyin. Din düşmanlarına hayvanlarınızı kaptırmayın.’’ Ondokuz Mayıs Tıp Fakültesi’nde 2 milyon dolarlık tesis, hükümetin personel alımına izin vermemesi nedeniyle çürümeye terk edildi MEHMET FARAÇ Şırnak’ta 3 PKK’li teslim oldu ? ŞIRNAK (AA) Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamada, Silopi ilçesinde terör örgütü PKK üyesi biri kadın 3 teröristin, terör örgütünden kaçarak silahsız ve teçhizatsız olarak güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtildi. Teslim olan terör örgütü mensuplarının ilk ifadelerinde, örgüt içindeki baskı ve insanlık dışı uygulamalardan rahatsız olmaları nedeniyle kaçtıklarını belirttikleri kaydedilen açıklamada, ‘‘Kendileri gibi örgütten kaçmak isteyen çok sayıda arkadaşlarının bulunduğunu beyan etmişlerdir’’ denildi. SAMSUN AKP’lilerin ‘‘Hastalar sedyede ölüme terk ediliyor’’ diyerek hedef tahtasına koyduğu Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hükümetin ambargosu nedeniyle yaşanan personel sıkıntısı sağlık hizmetlerini aksatıyor. Hemşire açığı nedeniyle hastanenin 2 milyon dolara mal olan üç yoğun bakım ünitesinden ikisi, bir yılı aşkın süredir atıl durumda bekletiliyor, ölümcül hastalar acil servislerde yaşama döndürülmeye çalışılıyor. TBMM’de kurulan ‘‘Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Araştırma Komisyonu’’ Atatürkçü kadrolar üzerinde yoğun baskı oluştururken üniversite yönetimi, AKP iktidarının bütçe ve personel ambargosu nedeniyle yurttaşlara sağlık hizmeti vermekte güçlük çekiyor. Bölgenin AKP milletvekilleri ise üniversite hastanesinin personel sorununu çözmek bir yana, yetkilileri hedef yapmak için inanılmaz suçlamalarda bulunmaktan kaçınmıyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olan Araştırma Komisyonu BaşkanıSam 2 milyon dolarlık yoğun bakım ünitesi personel olmadığı için atıl durumda. sun Milletvekili Cemal Yılmaz met vermeye çalışılırken birçok madıklarını belirtiyor. SarıkaDemir, üniversiteyle ilgili araş ünite de kapalı tutuluyor. Örne ya, ‘‘Ücretleri döner sermayetırma açılmasına ilişkin öner ğin 2 milyon dolara mal edilen den karşılanmak koşuluyla pergenin Meclis’teki ön görüşme üç yoğun bakım ünitesinden iki sonel vizesi istedik, ama verilmisinde, laik kadroları asılsız id si, hemşire sıkıntısı nedeniyle yor. 24 yataklı yoğun bakım ünidialarla suçlamaya çalışırken aylardır atıl durumda bekliyor. telerinde sadece 8 yatak kullanılabiliyor. Diğerleri boş bekliyor. şöyle diyor: ‘‘Tıp fakültesi has Hastalar acile... Yoğunluk yaşandığında kritik tanesi acil servisinde hastalar yaTıp Fakültesi Dekanı Prof. durumdaki hastaları ya başka tak olmadığı için günlerce sedyelerde bekletilerek ölüme terk Şaban Sarıkaya, yoğun bakım hastanelere sevk etmek zorunda üniteleriyle diğer servislerdeki kalıyoruz ya da acil servisteki ediliyor!..’’ Oysa hastanenin yoğun ba hemşire sıkıntısını gidermek için gözetim ünitesinde yaşama dönkım ünitelerinde hükümetin tav 1 Ocak 2005’te Maliye Bakan dürmeye çalışıyoruz’’ diye konurı ve ilgisizliği yüzünden büyük lığı’na başvurarak en az 150 şuyor. AKP iktidarının baskıları, keybir skandal yaşanıyor. 900 hem hemşirenin geçici kadroyla çaşirenin görev yapması gereken lıştırılması konusunda talepte fi soruşturma istemleri nedehastanede 300 hemşireyle hiz bulunduklarını, ancak yanıt ala niyle eğitimin aksatılmaya ça lışıldığı ve bürokrasinin kilitlendiği Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Ferit Bernay ise yaşanan sıkıntıları şöyle anlatıyor: ‘‘Tıp fakültesinin hizmet fiyatları yüzde 15 düşürüldü, döner sermaye gelirlerinden genel bütçeye aktarılan oran yüzde 10’dan 15’e çıkarıldı, makine alımlarına ayrılan ödenekte 2006 bütçesinde artış yok, yüzde 1 azalma var. Yılda 190 bin poliklinik ve 15 bin ameliyat yapılan tam otomasyonlu hastanemizde milyonlarca dolarlık araçgereçle donatılan yoğun bakım ünitelerimiz de ne yazık ki personel sıkıntısı nedeniyle boş bekletiliyor. Üniversiteyle husumeti olanlar yüzünden Samsunlular yoğun bakım ünitelerinden yararlanamıyor.’’ OMÜ Hastanesi’nde iddia edildiği gibi sedyede kimse ölmüyor, ancak yoğun bakım ünitesi hükümetten hemşire bekliyor. Şeriatçıların 150 trilyonluk bütçesi ve kadrolaşma olanakları nedeniyle ele geçirmeye çalıştığı OMÜ’ye yönelik uygulamalar şaşkınlıkla izleniyor. Hükümetin intikam operasyonuna dönüşen baskılarının bedelini de Samsunlular ödüyor. KAZAN: HUKUKA AYKIRI Ağca, çifte afla dışarı çıkacak ? 1991 yılındaki ilk afta idamdan kurtulan Mehmet Ali Ağca’nın, ikinci afla da cezaevinden 12 yıl erken çıkacak olmasına tepki gösteren İpekçi ailesinin avukatı Turgut Kazan, hukuk kararlarıyla ‘‘kanlı katillere çözüm üretildiğini’’ söyledi. ECEVİT KILIÇ Buruk bayram kutlaması 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’nın, mesleğin ve meslek üyelerinin sorunları nedeniyle özelliğini yitirdiği belirtildi. Siyasi gücün basın meslek kuruluşlarının isteklerini göz ardı ettiği vurgulanırken, Türk Ceza Yasası’yla gazeteciler üzerinde yeni baskılar kurulduğuna dikkat çekildi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar, düzenlediği toplantıda, gazetecilerin çalışma koşullarının giderek ağırlaştığını vurguladı. Akıncılar, ‘‘Meslekte iş ve çalışma güvencesi kaybolmuştur. Ekonomik krizin medyaya yansıması sonucu işsiz kalan gazetecilerin büyük bölümü güç koşullar içinde yaşam mücadelesi vermektedir. Emekli gazeteciler kaderleriyle baş başa bırakılmaktadır’’ dedi. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) Milletvekillerine dizüstü bilgisiyar ? İSTANBUL (AA) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın talimatıyla Devlet Malzeme Ofisi’nden (DMO) satın alınan, tanesi 2 bin 400 dolar 355 dizüstü bilgisayardan 348’i meclis üyelerine dağıtıldı. Meclis’te grubu bulunan partilerden AKP, CHP ve Anavatan Partisi’ne 1’er dizüstü bilgisayar verilirken 1 bilgisayar da DYP, SHP, DSP, Saadet Partisi ve bir bağımsızın yer aldığı gruba tahsis edildi. Kumaş’tan uyarı ? İstanbul Haber Servisi Eski Trabzon Milletvekili Rahmi Kumaş, TBMM Başkanı’nın CHP Genel Başkanı’na götürdüğü, ‘‘TBMM başkanlarının güvensizlik önergesiyle düşürülebilmesi yolunun açılması’’ yönündeki içtüzük önerisinin iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını açıkladı. Kumaş, ‘‘TBMM Başkanı’nın düşürülme senaryosu, Çankaya’da bir kale gibi duran Ahmet Necdet Sezer’i düşürme isteminin dışavurulmuş bir görüntüsüdür’’ dedi. Şartla Salıverme Yasası’ndan yararlandırılan Milliyet gazetesi Başyazarı Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca’nın İtalya’da yattığı 20 yıl Türkiye’deki suçlarına karşılık sayıldı. 1991 yılında da Şartlı Tahliye Yasası gereği cezası idamdan 10 yıla indirilen Ağca, böylece aftan 2 kez yararlanmış oldu. Abdi İpekçi’nin katili Ağca, 25 Haziran 1979’da yakalandı, suçunu itiraf etti. Kartal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ağca, 23 Kasım’da elini kolunu sallayarak cezaevinden kaçtı. Açılan davada Ağca, gıyabında idama mahkum edildi. Ağca’nın cezası 1991 yılında çıkartılan Şartlı Tahliye Yasası sonucu 10 yıla indirildi. Papa İkinci Jean Paul’e suikast girişiminde bulunan Ağca, 13 Haziran 2000’de Türkiye’ye iade edildi. Ağca yargılandığı 2 gasp davasında da 7 yıl 2 ay hapse mahkum edildi. Yeni yılın başında mahkemeye başvuran Ağca’nın avukatları, bir kişinin en çok 36 yıl hapsi istenebileceğini belirterek müvekkillerinin bu maddenin öngördüğü süreyi cezaevinde geçirdiği iddiasıyla Ağca’nın 12 Ocak 2006’da serbest bırakılmasını istediler. Bunun üzerine Kartal 1. Ağır Mahkemesi de Ağca’nın 12 Ocak’ta serbest kalmasına karar verdi. Böylece ilk afta idamdan kurtulan Ağca, ikinci afla da cezaevinden 12 yıl erken çıkmış olacak. Avukat Turgut Kazan, hukuk kararlarıyla ‘‘kanlı katillere çözüm üretildiğini’’ söyledi. Bir hü kümlünün aynı anda iki aftan birden yararlanmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kazan şöyle konuştu: ‘‘Ağca, İpekçi davasında yasa gereği 10 tam yıl yatmalı. Serbest kalması kararı yasalara aykırı. İtalya’da cezaevinden yattığı süreden bize ne? Bu karar da bilinçli olarak bayram tatiline denk getirilmiş. Bu nedenle itiraz edilecek hiçbir yer yok. İtalya’da suikast girişiminden 20 yıl yatıyor. Türkiye’de ise İpekçi’yi öldürmek ve 2 gasp suçundan ise yalnızca 5 yıl .’’ Vatikan: Bizim haberimiz yoktu Dış Haberler Servisi Abdi İpekçi cinayeti hükümlüsü Mehmet Ali Ağca’nın tahliye edilecek olması, İtalya’da geniş yankı uyandırırken Papa İkinci Jean Paul’ün eski özel sekreteri başpiskopos Stanislaw Dziwisz, Ağca’nın tahliye kararının, Ankara’daki adalet sistemine ait olduğunu söyledi. Ağca’yı daha ziyade 13 Mayıs 1981’deki Papa’ya suikast girişimiyle tanıyan İtalyan gazeteleri, dünkü manşetlerini bu konuya ayırdılar. Corriere della Sera gazetesi, manşetinde, ‘‘Ali Ağca hapisten çıkıyor’’ ifadesini kullandı. İtalya’nın ünlü Katolik yazarlarından Vittorio Messori, başyazısında, Papa İkinci Jean Paul’ün hayatta olsaydı bu türden bir gelişmeyi sevinçle karşılayacağını belirterek ‘‘Papa gerçek bir baba olarak bunu anlayışla karşılardı’’ başlığını kullandı. La Repubblica gazetesi ise gelişmeyi, ‘‘Ali Ağca serbest bırakılacak. Vatikan: Bizim hiçbir şeyden haberimiz yoktu’’ manşetiyle duyurdu. Il Giornale gazetesi ise ‘‘Papa’ya ateş açan Ağca serbest bırakılıyor. Ancak Ali Ağca’nın sırları varlığını halen koruyor’’ biçiminde uzun bir manşet kullandı. Papa’nın geçen nisanda hayatını kaybetmesine kadar sekreterliğini yürüten başpiskopos Dziwisz ise, mahkemenin bu kararını kabul ettiğini ve Ağca için dua ettiğini bildirdi. Papa John Paul’ün Ağca’yı uzun süre önce affettiğini belirten başpiskopos, ‘‘Papa’nın Ağca için cennetten dua ettiğini’’ kaydetti. Ağca’nın tahliye kararı haberi Vatikan’da yaşayan Orlandi ailesinin 23 yıldır kayıp kızlarına kavuşma umutlarının da canlanmasına neden oldu. Emanuela Orlandi’nin annesi Maria Orlandi, 1983’te henüz 15 yaşındayken esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan kızlarının halen dönmesini beklediklerini söyleyerek ‘‘Ağca’nın yakında hapisten çıkacağını duymak heyecanımızı arttırdı. Umarız iyi bir şeyler olur. Bizce kızımız halen hayatta’’ dedi. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR) hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 BAYRAM KUTLAMALARI Sezer’den ‘Çağdaş Türkiye’ mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kurban Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye’nin gücüne inanarak, kendine güvenerek aydınlık yarınlara ilerleyeceğini belirterek ‘‘Ulusumuzun çağdaş yaşam kararlılığı, aydınlanma yönündeki istenci, birlik ve beraberliği, gejçmişine, tarihine ve kültürüne bağlılığı bu konudaki en büyük güvencemizdir’’ dedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bayram nedeniyle mesaj yayımladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da yayımladığı mesajında, ‘‘Ne yazık ki bu bayrama girerken de acılar yaşadık, kayıplar verdik. Türkiye geçmişte olduğu gibi gelecekte de sorunlarını demokrasiyle aşacak ve çözümü sandıkta bulacaktır. İşte o zaman bayramlar, adına yaraşır şekilde kutlanacaktır’’ dedi. Onat Kutlar’ı anıyoruz İstanbul Haber Servisi Bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazarı, şair ve sinema adamı Onat Kutlar, ölümünün 11. yıldönümünde yarın saat 12.00’de Aşiyan’daki mezarı başında anılacak. 31 Aralık 1994’te Taksim’deki The Marmara Oteli’nin kafeteryasına konulan bombanın patlaması sonucu sinema eleştirmeni Yasemin Cebenoyan yaşamını yitirdi. Onat Kutlar ise ağır yaralandı. Amerikan Hastanesi’nde tedavi altına alınan Kutlar, 11 Ocak 1995’te yaşamını yitirdi. Cinayeti şeiatçı terör örgütü İBDA/C üstlendi. Ancak, saldırıda terör örgütü PKK bağlantısı çıktı. Saldırıları PKK adına gerçekleştirdikleri belirtilen sanıkları yargılayan İstanbul DGM, birçok kez heyet değişikliğine uğradı. 2003 yılında sonuçlanan davada sanıklardan 3’ü müebbet hapse mahkum edilirken diğer sanıkların cezaları ertelendi. Ancak Yargıtay,, Nisan 2004’te ‘‘Topluma Kazandırma Yasası’ndan yararlanma başvuruları incelenmeden karar verildiği’’ gerekçesiyle davayı bozdu. Her fırsatta yargılanan kişilerin gerçek failler olmadığını belirten Kutlar’ın eşi Filiz Kutlar, ‘‘Bu dava aslında hiç açılmadı. Birtakım itirafçılar çıktı. Anlatırken de rollerini iyi ezberlemediklerini gördüm’’ dedi. CUMHURİYET 05 K