18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2005 CUMARTESİ 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli J5 Sinop J_ Samsun 9 Trabzon Y 13 Adana Y 14 PB 15 PB 13 Çanakkale Y Izmir 8 Gıresun PB 12 Y 12 Ankara Manisa Aydın Y 10 Eskişehır Y Y 11 Konya Denızli Y 11 Sıvas PB Zonguldak Y 10 Antalya Y 13 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van Y Y Y Y Y Y K 15 5 9 9 5 0 2 Butun bolgelerımız çok bu- lutlu, Orta ve Doğu Karade- nız ile Iç Anadolu'nun kuzey- doğusu dışında kalan tum yurtyağışlıgeçecek Yağışlar Helşinkl DIŞ MERKEZLER B 0 Berlın Y 3 Moskova K -2 BatıKaradenız'ınıçkesımle- Stockholm rınde karla karışık yağmur, j -T TrakyaıleDoğuAnadolu'nun LOnara K 1 Budapeşte K 3 Aşkabat PB 5 Madrid PB 15 Astana PB-14 doğusundakarşeklındeola- Amsterdam B cak Hava sıcaklığı kuzey, Brüksel B batı ue guneydoğu bolgele- • nmızdebırazazalacak, dığer _Y 5 Vıyana Belgrad _Y 3 Taşkent B 10 _6 4 Roma B 4 Bakû B 9 Sofya _K 2 Bişkek PB 13 Tifhs _B 4 PB 4 yerlerdeonemlı bırdeğışıklık Bonn olmayaoak MÜnih 5 Atına Y 15 Kahıre Y 19 3 Zürih K 0 Şam Y 12 Açık lı bulutlu : SlSll B u l j t l u k Çok bulutlu • Yağmurlu K a r i l Sulu kar k Gok gurultülu GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK I Baştarafı 1. Sayfada "Ne cezalar, ne uyarılar... Ne de günlerdiryapı- lan gazete, televizyon ve radyo haberleri... Hiçbiri işe yaramadı. Yine herkes bildiğini okudu ve orta- lık kan gölüne döndü. Bıçaklanan, vurulan kurban- lara inanılmaz işkenceler edildi. Sokaklar, parklar mezbahaya döndü." Avrupalının sindirilmesi olanaksız dayatmalarını görmezden gelen, körü körüne AB peşine takılan böyyük gazetelerden birinin manşetini besleyen - yukarıdaki paragrafaaldığımız- ikinci başlık Türki- ye gerçeğini yansıtıyor. Yasa masa hak getire! Istanbul Belediye Başka- nı ekranda, "para cezasıyla kanlı kesimlerin önüne geçilemeyeceğini" söyledi. Kesimlerin çağdaşlığa uygun biçimde yapılma- şını salık veren bir konuşma yapmayan Başbakan, Üsküdar'daki evine iki büyükbaş kurban getirtmiş, nerede nasıl kesim yaptırdığını izleyen yok. Hükümetten tık yok. Kentin belediye başkanının söylemini, sokak ortasında kurban boğazlayan Is- tanbullu; ceza anımsatıldığında "Ne'mi alacaklar, canımı mı?" diye karşılık vererek doğruluyor. Boğaz'dan kan akıyor. Arka ayakları kırılarak ke- sime götürülen, kamyonetin arkasına bağlanmış sürüklenen büyükbaş hayvanlar... • •• Hayvanları Koruma Yasası nerede? Sadece ba- şıboş sokak köpeklerini koruyan bir yasa mı bu ya- sa? Nerede hayvansever, süslü hanımefendiler? Yasanın uygulanmasını denetleyecek görevliler, dernekler... Bıçağı kapan sokağa fırlamış. Bıçak kurbana de- ğil ehliyetsiz kasaba saplanıyor. Bıçakla yaralanan iki bin kişi hastanelerde, üç ölü kurbanın yanında yatıyor. Kurban kesilirken iki çocuğuyla poz veren bir baba... Kesimi izleyen bir annenin yanında küçük erkek çocuğu... Avrupalılık yasayla sağlanamıyor. Anlayabildik mi? Anlamadığımızı, kavrayamadığımızı Kurban Bay- ramı'nın ilk günü kanıtladık. Sorunu çözmenin ilk koşulu görgü ve eğitim! Ne- rede? Görgüyü de eğitimi de şeytan almış götür- müş, satamadan getirmiş... Merak etmeyin; bu hükümet, din konusunado- kunmayı oy kaybı sanan muhalefet partileri kanlı Kurban Bayramı'ndaki manzaraları mazur göste- recek bir gerekçe bulurlar, icat ederler. Örneğin, Brüksel'de bayramın ilk günü hayvan- ların açıkta kesilmesini protesto eden bir gösteri düzenlenmiş. Bizdeki rezaleti, bu olayı "Işte Avrupa'da da ay- nı şikâyet" diye yorumlayarak örtbas etmeye çalı- şabilirler. • •• Bu manzaralar AB sürecine ne ölçüde hizmet ediyor veya edecek, kestirmek zor değil. Avrupa zaten Batı kültürü ile din konusundaki ay- rışımla AB üyeliğimize karşı. Sessiz sedasız gelip geçen, hükümetin ne ölçü- de üzerinde durduğu bilinmeyen gelişmeleri anım- samakta yarar var. Avrupa din adamları da üyeliğimizle ilgili tartış- malara katılıyor. Geçenlerde Alman Evangelist Kilisesi Başkanı VVolfang Huber'in Türkiye'de ibadet özgürîüğü, kadın erkek eşitliği ve azınlık haklarıyla ilgili sorun- lar bulunduğunu, bu nedenle şu anda Türkiye'nin "AB'ye girişini düşünemediğini" söyledi. Avusturya'daki din adamları da aynı koşutta gö- rüş bildiriyorlar. Italyan Katolik Piskoposlar Kurulu Başkanı Kar- dinal Camillo Ruini de Türkiye'nin AB'ye girebil- mesi için din özgürlüğünün tümüyle sağlanması- nın ve ülkedeki dinsel azınlıkların hukuksal statü- sünün tanınmasının belli başlı koşul olduğunu öne sürdü. AB'ye üyeliğimizle ilgili geniş tartışmalara, özel- likle giderek güçlenen karşı görüşlere Avrupalı din adamları katılmaya başladı. Kurban Bayramı'nda sergilenen manzaralar, in- san haklarının yanı sıra hayvan haklarında da titiz- lik gösteren Avrupa'daki kimi kesimlerde alabildi- ğine istismar edilecek nitelik ve içerikte. Sokakları mezbahaya çevirenlerin umurunda mı? Çocuklara bayram hediyesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, Dikmen Yetiştırme Yurdu'nu ziyaret edip, yurtta kalan ço- cukların Kurban Bayramı'nı kutladı. Eryılmaz, zı- yaretı sırasında çocuklara çeşitli hediyeler sundu. Hryılmaz, çocukların Çankaya Belediyesi'nin her türlü etkinliğınden yararlanabileceğini de belırttı. Yağışlı ve soğuk hava geliyor • ANKARA (AA) - Türkiye, Balkanlar üzerin- den gelen yeni bir soğuk ve yağışh havanın etki- sıne girecek; bugün geceden itibaren kar yağışı bekleniyor. Hava sıcaklığı bugün kuzeybatı ke- simlerden başlayarak, kuzey ve iç bölgelerde his- sedılir derecede (6-8 derece) azalacak. 167 kilo eroin yakalandı • İSTANBUL (AA) - Istanbul'da Güngören ve Bahçelievler'de düzenlenen operasyonda 167 ki- logram eroin ele geçinldı. Narkotik Şube Mü- dürlüğü'nden yapılan açıklamada, gözaltına alman 4 kişiden K.K'nin, 1991-1995 yılları arasında terör örgütü PKK üyesi olarak güvenlik güçlerıyle silahlı çatışmaya girdiği gerekçesiyle bir süre cezaevinde yattığı belırtildi. Yarım Bırakılmış Öyküler İlköğretim 1. ve 2. kademe HER ÖĞRETMENİN EL KİTABI DENGEKİTAP Tel: (0212) 528 94 64-65 '28.3 milyar Euro'luk silah saüşının en iyi müşterisiYunanistan oldu AB süahtan kazanıyor• Baştarafı 1. Sayfada ren bir uyum belgesini kabul et- ti. Bu tarihten itibaren, "say- damlık amacıyla" her yıl "res- mi satış kayıtlarını" Resmi Gazete'de yayımlamaya başla- dı. AB'nın 2003 yılı sılah satış- lannı konu alan 6. raporu da dün itibarıyla söz konusu gazetede yayımladı. Işte "AB'nin 2003 yılı silah satışlarını" konu alan 6. rapo- rundan önemli satırbaşlan: • 28.3 milyar Euro'luk satış. • Bu satışın 8.3 milyar Eu- ro'luk bölümü AB içinde oldu. • Ortadoğu ülkelerine 8.4 milyar Euro'luk silah satıldı. • En fazla silahı, 13 milyar 613 milyon Euro ile Fransa sattı. • Fransa'yı 4 milyar 864 mil- yon Euro ile Almanya, 4 milyar 488 milyon Euro ile Ingiltere iz- ledi. • Hollanda 1 milyar 150 mil- yon Euro, Italya 1 milyar 282 milyon Euro, Isveç 977 milyon D DÜNYA LİDERİ ABD iinyadaki silah satışında ise ilk sırayı ABD alıyor. ABD'yi Rusya; Rusya'yı ise Israil izliyor. AB'nin ağır toplan Fransa ve Almanya da ilk beşi tamamlıyor. ABD silah satışında yüzde 50'lik dilimi tek başına karşıhyor. AB üyesi ülkeler ile ABD'nin dünya sılah satışındaİci payı ise yüzde 75'e ulaşıyor. Dünyadaki silah satışı parasal olarak yıllık 100 milyar Euro'yu geçiyor. Ancak bu rakam yalnızca resmi bilgileri içeriyor... Euro, Belçika 666 milyon Eu- ro'luk silah satışı yaptı. • Fransa, Birleşik Arap Emir- likleri'ne 4 milyar, Suudi Ara- bistan'a 2 milyar Euro'luk silah sattı. • tngiltere'nin en iyi müşteri- si 801 milyon Euro ile Iran oldu. Iran'a Fransa (10 milyon 684 bin Euro) ve îspanya (6 milyon 228 bin Euro) da silah sattı. • Irak'a, 2003 yılında 17 mil- yon 839 bin Euro'luk AB silahı satıldı. Bunun 2 milyon 940 bin Euro'luk bölümü, aynı yıl ülke- yi işgal eden Ingiltere'den kay- naklandı. • Irak'a en fazla silah satan- ların başında Avusturya (9 mil- yon 748 bin Euro), Çek Cumhu- riyeti (2 milyon 447 bin Euro), Almanya (1 milyon 555 bin Eu- ro) geldı. • AB ülkelerinden en fazla si- lah satın alan üye, 3 milyar 105 milyon Euro ileYunanistan oldu. • Kıbnsh Rumlar da AB'den 73 milyon Euro'luk silah temin etti. • Yunanistan 112 milyon Eu- ro'luk silah ihraç etti. Bu raka- mın 14.5 milyonluk bölümü Kıbns Rum Kesimı'ne gitti. • Türkıye'ye 780 milyon 305 bin Euro'luk satış yapıldı. Tür- kiye'ye en fazla satışı, 440 mil- yon 301 bin Euro ile Almanya yaptı. Türkiye'ye sılah satan di- ğer AB ülkelerı arasında Ingil- tere (191 milyon 835 bin Euro), Hollanda (75 milyon 420 bin Euro), Fransa (58 milyon 113 bin Euro) ve Italya (7 milyon 460 bin Euro) bulundu. • Bazı üye ülkeler silah am- bargosu uygulanan ülkelere yö- nelık silah satışlarına da izın verdi. Çin 2003 yılında, Fransız, Italyan ve Ingilizlerden 416 mil- yon Euro'luk silah satın aldı. Beyaz Rusya da Avusturya, Al- manya ve Macaristan'dan 335 bin Euro'luk silah temin etti. • Israil, 2003'te AB'den 230 milyon Euro'luk silah aldı. Bu- nun 131 milyonluk bölümü Al- manya tarafından karşılandı. Eyalet meclisi onayladı Berlin'de türban yasak Istanbul'dan et manzaraları Hemen her Kurban Bayramı'nda görmeye alıştığınıız "çirkin j manzaralar"a bu yıl bir yenisi daha eklendi. Otomobilinin | arka camına yapışan et parçasını fark etmeyen seyir 1 halindeki yurttaş, sıkışan trafikte "kötü" bir görüntü yarattı. | Kimi sürücüler "etli Mercedes"in sürücüsünü uyarmaya j çalışırken, çevredeki bazı yurttaşlar da etin bilerek | yapıştırılmış olabileceğini söylediler. (Fotoğraf: EVRÎM KAYA) L.. _ Hollanda milletvekili Örgü: Gelişmeler kaygı verici Siyasetsiz din uyarısı BERLİN(AA)-Berlin Eyalet Meclisi, kamu ku- ruluşlannda çalışan perso- nelin başörtü taşımasım yasaklayan yasa tasansını kabul etti. Yeni yasayla okul, karakol, adliye bina- lan ve diğer kamu kuru- luşlannda çalışan memur- lar başörtüsü ya da başka bir dini simge taşıyamaya- cak. Tartışma yarattı Berlin Eyalet Meclisi Milletvekili Özcan Mutlu mecliste yaptığı konuşma- da, Berlın eyalet hüküme- tinin yasak konusunda sağladığı uzlaşmayı eleş- tirdi. Öğretmenlere okul- larda başörtü yasağı geti- rilirken çocuk yuvalannda başörtü yasağı getirilme- mesinin anlaşılır olmadı- ğını savunan Mutlu, kara- kollarda yurttaşlarla doğ- rudan ilişkisi olmayan per- sonelin de başörtü yasağı- na tabi tutulmasını eleşti- rerek yasayla devletin ta- rafsızhğı ilkesinin ihlal edildiğini savundu. Berlın Eyaleti Içişleri Bakanı Ehrhart Körting ise yasanın kabul edilme- siyle sadece başörtüsünün değil, haç ve kipamn da yasaklandığını belirterek "Biz tüm dinlere eşit mu- amele yapıyoruz. Hıris- tiyanlar da hâkim ya da polis olarak kurallara uytnak zorunda. Hiç kimse başka bir dine ina- nıyor diye dezavantajh durumda olduğunu dü- şünmemelidir" dedi. Berlin Eyaleti Eğitim Bakanı Klaus Böger ise öğretmenlerin başörtü ta- şımalarının yasaklanması- na rağnıen, öğrenciler ara- sında bazı îslamcı grupla- nn etkisinin artmasından endişe duyduğunu söyle- di. Böger, okullarda kök- tendinci akımların etkisi- nin artmasının kabul edi- lemeyeceğıni belirterek "Bazı babalar, kı/larının yüzme ya da spor dersle- rine katılmalarını eııgel- liyor ve gezilere gönder- miyor. Kısmen ortaçağ anlayışı hâkim" dedi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada karşılaşırım, desem yeridir. Şili'de Pablo Neruda'nın, yaşamının önemli bir dilimini geçirdiği evini gezerken rehber Türk ol- duğunuzu öğrenince seslenir: - Nâzım Hikmet'in memleketi... Türkçenin nasıl birdil olduğunu öğrenmek için sorar: - Nâzım Hikmet'in şiirlerini yazdığı dili nasıldır, okur musunuz? Gürcistan'daTiflis Üniversitesi Türkoloji Bölü- mü öğrencileriyle sohbet edersiniz, Türkçe neler biliyorsunuz sorusuna ilk şu yanıtı verirler: - Nâzım Hikmet'in şiirlerini... Azerbaycan'dayakıngeçmişteyaşamınıyitiren ressam Abdullayev'le sohbete tutuşursunuz, söz döner dolaşır Nâzım'la arkadaşlığına gelir; Nâ- zım'ın Bakû gözlemlerinde, şiirlerinde düğümle- nir. Bütün bunlardan sonra Moskova'ya gidilir de Nâzım'ın mezarına gidilmez mi? Mezar Rusya'nın her alanda ünlülerinin yattığı Novodeviçye Ma- nastırı'nın hemen yanında. Mezarı bulmanın iki zorluğu var: Manastıra ulaşmak ve mezarlıkta Nâzım'ınkini bulmak. Daha önce Nâzım'ın mezarını ziyaret etmiş bir işçi beni oraya götürdü. Fahrettin, Türk müteah- hitlerinin üstlendiği inşaatlardan birinde çalışıyor. Yarım ağızla işinden kalmayasın, dedim. Sürekli çalıştıkları için arada izin alması sorun olmuyor- muş. Atladık Rusların "yeraltı saraylarımız" dediği metroya... Haydi kaptan bastır... Az sonra manastır... Neruda'dan Puşkin'e Ağustos Moskova için şanslı dönem... Evin içi- ni andıracak kadar temiz bir mezarlık. Mermer bölümlerin çoğu resimli. Kimindeölen kişinin kim- liğini anlatan anıtsal şekiller var. Kitaplı olanlar, si- lahlı olanlar... Yazarlar, generaller... Fahrettin yolu bildiği için çok geçmedi, Nâ- zım'ın mezarına ulaştık. O ünlü kaya, o güzelim "Nâzım" yazısı. Çevre, kesme çiçeklerle donatılmış. Çoğu ta- ze. Zaten tazeliği bozulanı görevliler temizliyor- muş. Biraz ayrıntıya girince, aaa o da ne? Kuru çiçek kesecikleri, içlerinde de şiir parçacıkları. Bir, iki değil, ellerimin parmaklarını geçecek çoklukta. Arada tek tek konmuş şiir katlamaları. Birini açtım, sonra ötekini de... Hazine bulmuş gibi sevindim. Kimileri Nâzım'ın şiirlerinden bö- lümler yazıp bırakmış, kimileri Nâzım'ın sevdiği başka şairlerle gelmiş. Şiirleri oku, bak, etrafta dolaş... Mezarda ne kadar kaldığımı anımsamıyorum ama, Fahrettin'in yarı resmiyeti koruyup, "Mustafa Bey hava kara- rıyor" dediğini duydum. Sonunda baklayı ağzımdan çıkardım: - Yaa Fahrettin, benim şu şiirlerde gözüm kal- dı. Şaşırdı: - Nasıl yani? - Hani diyorum, bu şiirleri alıp yazmalı, sakla- malı... Gibi yani. Fahrettin, bunların burada fazla kalamayacağı- nı, kısa bir süre sonra görevlilerin temizleyeceği- ni söyleyince içim de rahatladı. Başladım şiirleri toplamaya. Kendi kendime de melodiyle mırılda- nıyorum: Oğlum Balbay git mezaaaara, Şiirtopla beniiim içiiin... Nâzım'ınkilerin yanında Neruda'dan Puşkin'e tonlarca şiir. Varsın Türkiye'de iktidarlar hâlâ Nâzım'ı yurt- taşlığa almakta, mezarını Türkiye'ye taşımakta yan çizsin... Nâzım, evrensel bir Türk şairi olarak yaşıyor. Mezarında her mevsim şiir çiçekleri açıyor... ankcum ' cumhuriyet.com.tr FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Hollanda'da hükümet or- tağı VVD'nin milletvekili Fadime Örgü, dinin siyasete alet edilmeme- sini istedi. Ülkesindeki gelişmelerin kaygı verici boyutlara ulaşmasında siyaset sınıfı kadar medyanın etki- sindeki yurttaşlann da payı olduğu- na öne süren Türk kökenli kadın po- litikacı, terörün sonunda Hollan- da'ya da girdiğini söyledi. Almanya'nın önde gelen gazete- lennden "DieWelt"in sorulannı ya- nıtlayan Fadime Örgü, "Sorun as- lında şu: Her geçen gün daha faz- la sayıda insan, hemen bir yanıt verccck poütikacılaıın arayışı için- de. Seçmenler şımartıbyor, yurt- taşların kendi sorumluluk bilinci giderek geriliyor, medyanın güç verdiği beklentiler de yükseliyor. Bu geüşmelerde bizzat siyasetin de suçu var. Geçen yıllarda terörle ye- terince mücadele edilmedi örne- ğin. Başka yerlerde yasaklannıış örgütlere izin verdik" diye konuş- tu. Hollanda'da giderek güçlenen bir ırkçılık olduğunu, siyasetin buna müdahale etmesi gerektiğini kayde- den Fadime Örgü, ülkedeki şeriatçı tehditle ilgili olarak da şu görüşleri dile getirdi: "Hollandalılar geç- mişte dikkatli izlemediler olup bi- teni. Bu yüzden de Müslünıanlar- la aşırılar arasında yeterince ay- rım yapılamıyor. Ancak Müslü- manlar da şiddetten uzak oldukla- rını göstermek zorundadır. Özel- likle de bu Müslümanların örgüt- leri nasıl konumlandıklarını gös- termelidir. Ancak bunun için yapı- sal eksiklikleri var. Ancak bütün Müslümanlar da aynı kapta de- ğerlendirilemez. Bunlar birbirin- den ayrıdır, bu insanlar bireydir. Hollandaular bunu da görmeli." Din evde bırakılmalı Fadime Örgü, Theo van Gogh'un öldürülmesiyle bir süre gözlerden uzak kalmayı seçen ve Müslüman- larla ilgili eleştirel açıklamalarla ka- muoyunun ilgisini üzerinde toplayan Ayaan HirsiAli ile ilgili konuşurken de, dinin siyasete kanştınlmaması- nı istedi. Örgü, sözlerini şöyle ta- mamladı: "Onun hatası, Müslü- manları suçlamasıdır. Dini, evde bırakmamız gerekirdi. Din, siya- sete ait bir şey değildir. VVD de, bir başka parti de, insanların ne- ye inanması gerektiğini belirleye- mez. Ancak Hirsi Ali'nin açıkla- maları beni şoke etmiş falan değil- dir. Islam ile ilgili değerlendirme- lerinin uygunsuz birer genelleme olduğu görüşündeyim, buna rağ- men kadın hakları için verdiği ınü- cadelede desteklenmesi gerekir." Dışişleri'nden espriliAB testi AYHAN ŞİMŞEK ANKARA - Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Bırliği (AB) konusunda 30 soruluk bir test yayımlayarak tüm sorulan doğru yanıtlayanlara "Der- hal bize başvurun! Size ihtiyacı- mız olacak" çağnsı yaptı. Dışişle- ri, AB-Türkrye ılışkıleri konusunda bilgi düzeyıni ölçmek isteyenleriçin hazırladığı "esprili" AB testine, ye- ni açtığı internet sitesindeyer verdi. AB bayrağından Gümrük Birlı- ği'ne, Maastricht kriterlerinden AB direktiflerine kadar 30 soru yönel- tılen testın değerlendirme bölümün- de ise şöyle denıldi: - 30 soruyu bilen: Derhal bize başvurun! Size ihtiyacımız olacak. - 20-25 soru bilen: tyı bir temeli- niz var. Biraz daha çalışınca gerisi de gelir. -10-20 soru bilen: Bilginiz genel kültürün üzerinde. - 0-10 soru bilen: Merak etmeyin zaten bu sorulan çok kimse bilmez. Dışişleri Bakanlığı'nın "www.di- sisleri.gov.tr" adlı yeni internet si- tesinde yayımlananAB testinden il- ginç bazı sorular ve yanıtlan şöyle: 1- AB Komisyonu'nun Türki- ye'ye ilişkin ilerleme raporlan han- gi zirve karanna göre hazırlanmak- tadır? a) Helsinki, b) Kopenhag, c) Car- diff, d) Lüksemburg. 2- AB kaç genişleme sürecinden geçmiştir? a)5,b)3,c)6, d)4. 3- AB 1957 yılında AET olarak kurulduğunda aşağıdakilerden han- gisi üye değildı? a) Hollanda, b) Ingiltere, c) Lük- semburg, d) Italya. 4- Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birlığı hangi tarihte ta- mamlandı? a) 1 Temmuz 1994, b) 31 Aralık 1995, c) 1 Ocak 1997, d) 1 Ocak 1996. 5-Türkiye-AB mali ilişkileri han- gi tarihten sonra kesildi? a) 1974, b) 1980, c) 1985, d) 1997. 6- Kopenhag kriterleri hangi yıl kabul edildi? a) 1989,b) 1993, c) 1996,d) 1997. 7- Madrid kriteri nedir? a) AB içinde kabul edilen bir di- rektifin en geç 18 ay içinde aday ül- ke tarafından üstlenilmesi. b) Aday ülkenın AB'nin ekono- mik kriterlerinı üyelikten sonra 18 ay içinde uygulama yönünde taah- hütte bulunması. c) Aday ülkenın Kopenhag kriter- lerini uygulaması. d) Aday ülkenin Kopenhag kriter- lerini uygulaması için altyapısını ta- mamlaması. 8- Müzakere sürecinde kaç alan vardır? a) 29, b) 28, c) 30, d) 31. 9- Doğu Avrupa ülkeleri ile üye- lik müzakereleri hangi yıl başladı? a) 1997,b) 1998, c) 1999, d) 1994. 10- Yunanistan hangi yıl toplulu- ğa üye oldu? a)1977,b)1976,c)1983,d)1981. 11 - AB'nin 12 yıldızh bayrağının temeli nedir? a) 12 üyeden sonra dondurulmuş- tur. b) AB, Avrupa Konseyi'nin bay- rağını benimsemiştir. c) 12 havari temel alınmıştır. d) Yanşma sonucu ortaya çıkmış- tır. 12-14 Nisan 1987 tarihinde üye- lik başvurusunda bulunan Türki- ye'ye ılışkin komisyonun görüşü hangi yıl sunuldu? a)1987,b)1988,c)1989,d)1990. 13- Komisyon tarafından yayım- landığı tarihte tüm üyelerde geçer- lilik kazanan işleme ne denir? a) Tüzük, b) Direktif, c) Yönet- melik, d) Tavsiye. 14- Avrupa Parlamentosu kaç üyeden oluşmaktadır? a) 626, b) 730, c) 585, d) 683. 15- Her yıl adına burs verilen Je- an Monnet kimdir? a) Filozof, b) Eski Fransa Eğitim Bakanı, c) Avrupa Topluluğu'nun kuruculanndan, d) Komisyonun ilk başkanı. Soruların yanıtlan ise şöyle: "l)c,2)a,3)b,4)b,5)b,6)b, 7)d,8)d,9)b, 10) d, 11) b, 12) c, 13) c, 14) b, 15) c."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle