Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 2005 CUMARTESİ
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SÖZ ÇİZGİNİN T\ırhan SelçukDöRT ÇOCUĞUNU ÖLDÜRDÜ
Cinnet getiren
baba, ailesini
kurşuna dizdi
KASTAMONU(AA)- Kastamonu'nun ''"
Taşköprü ilçesine bağlı Akdeğirmen
köyünde yaşayan Halil tbrahim 1. (35), 5
çocuğuna, annesine ve eşine kurşun
yağdırdı, ardından kendini vurdu. Edinilen
bilgiye göre, akşam ailece gittikleri
bayramlaşma ziyaretinden döndükten sonra
tabancasıyla, hepsi kız çocuğu olan M (8),
A(11),Y(11), G ( 5 ) v e 4 a y h k G , eşi A
(35) ile annesi E'ye (80) kurşun yağdırdı.
Halıl İbrahim 1, bir mermiyi de kendi
kafasına sıktı. Olayda, çocuklar, M, A ve G
olay yerinde, Y ise kaldınldığı Kastamonu
Devlet Hastanesi'nde yaşamını yitirdi. Ağır
yaralanan Halil tbrahim I, annesi E, eşi A
ve 4 aylık kızı G, Kastamonu Devlet
Hastanesi'ne kaldırıldı. E, A ve G ameliyata
alındı. Halil İbrahim 1. ise Ankara'ya sevk
edildi. Silah sesleri üzerine eve gelen
ailenin komşusu Ceınal Sarı da
gördüklerinden etkilenerek kalp krizi 5K
geçirdi. Sarı, Kastamonu Devlet *
Hastanesi'nde tedavi altına alındı. '- , r 9 , ,, ^ m ^
Taksilerin sızdırmazlık raporu alması gerektiğini belirten uzmanlar dolum tesislerinin de taşınmasını istiyor
îstanbul'da LPGtehdidi
Madencilerin korkulu
rîiyası: Pnömokonyoz
• ZONGULDAK (AA) - Zonguldak havza-
sında, 15 yılda 14 bin 236 maden işçisinde
akciğer hastalığı olan "pnömokonyoz" sap-
tandı. SSK Zonguldak Göğüs ve Meslek
Hastalıkları Ilastanesi'nden alınan, Türkiye
Taşkömürü Kurumu (TTK) maden ocakla-
nnda çalışan ve emekliye aynlan işçilerle
ilgili 1990-2004 tarihleri arasında tutulan
istatistiklere göre, hastalık en fazla 1997 yı-
lında 1760 işçıde, en az ise 2003 yılında
241 işçide görüldü.
Ikinci gün bilançosu: 21 ölü
I Haber Merkezi - Kurban Bayramı'nın
ikinci gününde yurt genelinde meydana ge-
len trafik kazalannda 21 kişi öldü, 52 kişi
de yaralandı. Yozgat'm Yerköy ilçesınde,
iki otomobilin çarpışması sonucu Yücel
Budak, Ali Öztürk ve Kenan Duman öldü,
3 kişi yaralandı. Çankırı'dan Yapraklı ilçesi-
ne giden Ismail Özen'in (72) kullandığı
otomobil yol kenanndaki elektrik direğine
çarptı. Kazada, süriicü ile eşi Şükrüye Ozen
ve Leyla Uslu yaşamını yıtırdı.
bmir-Ankara hattı kısalıyor
• ANKARA (AA) - lzmır'ın Ankara'ya
yüksek standartlı bir demiryolu hattı ile
bağlanması amacıyla hazırlanan projenin,
bu yıl içinde ihale edileceği bildirildi. 2006
yılında yapımına başlaııması planlanan
hatla ilgili olarak Limanlar ve Hava Mey-
danlan Inşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü,
•eski projedeki bazı kriterlere de bağlı ola-
tak yeni bir proje hazırlıyor. Hazırlanan
yeni proje ile Ankara ile Izmir arasındaki
'824 kilometre olan demiryolu hattı 630
•kilometreye düşürülerek ulaşını büyük öl-
'çüde kısaltılacak.
Süreli süriicü belgesi yolda
;• BRÜKSEL (ANKA) - AB, Türkiye'de de
uzun süredir tartışılan süreli süriicü belgesi
luygulaması için ilk adımı attı. Avrupa Par-
lamentosu ulaşım komitesinin kabul ettiği
•yeni süriicü belgesi tipi, kredi kartı biçımin-
'de ve geçerlilik süresi tüm üye ülkelerde
kaynı olacak bicimde düzenlenecek. Kart,
»sürücüyle ilgili tüm bilgilerin depolandığı
;bir çipe de sahip olacak. Yeni süriicü belge-
"lerinin, otomobiller ve motosikletler için 10
lyû, kamyon ve otobüsler için ise 5 yıl ge-
*çerlilik süresi bulunacak.
Hayat kurtaracak icat
*• tSTANBUL (AA) - Haliç Üniversitesi
sBilgisayar Mühendisliğı Bölüm Başkanı
fProf. Dr. Ali Okatan, "Ara Beni" adını ver-
><diği icadıyla bir deprem anında, enkaz al-
tında ya da bir başka felakette hayat kurtar-
Jmayı amaçlıyor Okatan, "Benim üzerinde
îçalıştığım ve geliştirdiğim normal bir saatin
"içine konan bu cihaz, 'bluetooth' (kablosuz
siiletişim) teknolojisi ile bir deprem anında,
*enkaz altında ya da bir başka felakette ciha-
szı taşıyanın hayatta olup olmadığını, nerede
*bulunduğunu bildiriyor" dedi. Okatan, cıha-
»zın 35-40 gram ağırlığmda ve maliyetinin
*17 dplar olduğunu bildirdi.
SİBELBAHÇETEPE
SEDAAKDOĞAN
Son günlerde îstanbul'da sayı-
lan hızla artan LPG istasyonla-
rı, patlamaya hazır bomba gibi
bekliyor. Istanbul'daki 83 LPG
istasyonundan yalnızca 13 'ünün
ruhsatlı olduğu, bu istasyonlarda
olası bir deprem sırasında mey-
dana gelecek patlanıanın, dep-
remden daha fazla zarar verece-
ğine dikkat çekildi.
îstanbul trafiğinde kayıtlı yak-
laşık 100 bin LPG'li aracm bu-
lunduğu, kayıtlara geçmeyen araç-
larla bu saymın daha fazla olabi-
leceği tahmin ediliyor.
Makine Mühendisleri Odası
(MMO) İstanbul Şubesi Yöne-
tim Kurulu Sekreter Üyesi Bat-
talKılıç, istanbul trafiğinde 100
bin civannda LPG'li araç olduğu-
nu belirterek Sanayi Bakanlı-
• Istanbul'daki 83 LPG istasyonundan yalnızca 13'ünün
ruhsatlı olduğu, bu istasyonlann olası bir deprem anmda
depremin vereceği zarardan daha fazlasını verebileceği
belirtildi. MMO istanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter
Üyesi Battal Kılıç, LPG'li araçlarda meydana gelen
patlamalarm kontrolleri arttırdığmı söyledi.
ğı'nın yayımladığı genelge ile
LPG'li araçlara sızdırmazlık ra-
porunun sadece MMO tarafın-
dan verilebildiğini söyledi.
LPG araçlannın mutlaka sızdır-
mazlık ıaporu alması gerektiği-
ni vurgulayan Kılıç, son olarak
Beyoğlu'nda park halindeki ara-
cın infilak etmesinin nedeninı de
araçtaki gaz sıkışmasma ve kaçak
dönüşüm yapılmasına bağladı.
Kılıç, bir deprem ülkesi olan
Türkiye'de olası bir depremde
LPG istdsyonlarmda meydana
gelecek patlamalann adeta nük-
leer bomba etkisi yaratacağına
dikkat çekerek "Örneğin Avcılar
Ambarlı'daki dolum tesisi tanı fay
hattının üstüne yapılnuştır. Bir
deprem sırasında buradaki pat-
lanıa, nükleer paüama etkisi ya-
ranr. Bu istasyonlar yerleşim alan-
lannın dışında yapümalıdır" dı-
ye konuştu.
Kılıç, son dönemde LPG'li
araçlarda yaşanan kazalardan son-
ra 27 bin aracın kontrol için oda-
ya başvurduğunu anlatarak şöy-
le devam etti: "Bu araçlann 4 bi-
nini kontrollerde uygunsuz oldu-
ğu için gcri yolladık. Ama halen
bu araçlardan 900 tanesi kontrol-
lerini yaptınp geri gelmedi. Nor-
malde taksilerin yüda bir, diğer
araçlann ise yılda iki defa kont-
rollerinin yapılması gerekir. Bize
kontrole gelmesi gereken araç sa-
yısı 66 bin civannda olması gere-
kirken 20 bin araç başvurdu. Anıa
son patlamalardan sonra bu sayı
haftada 400'Ierden, 1200'lere ka-
dar çıktı."
MMO istanbul Şube Müdürü
Faruk Sevim, denetimlerin özel
sektör tarafından yapılmaması
gerektiğine dikkat çekti.
LPG ıstasyonlannın okul, has-
tane gibi yerlere 50 metre uzaklık-
ta, binalara da 3 ila 9 metre uzak-
lıkta bulunması gerektiğini belir-
ten Sevim, yönetmeliğe göre, bu
istasyonlarda mutlaka bir sorum-
lu müdür bulunması gerektiğini
ammsattı. Sevim, "Bıı nıüdürler,
çevre, kinıya, petrol mühendisleri
arasuıdan seçilmelidir" dedi.
Akrabalarıyla hasret gideren yurttaşlar, hüznü ve sevinci bir arada yaşadı
Sınırkapılanna bayram akını
•£, AKINBODUR
Türkiye - Suriye sınırında her bayramda olduğu gibi yine duygusal anlar
yaşandı. Sınır kapılarındaki aşırı yığılma, izdihama neden oldu. Sabah erken
şaatlerden itibaren Esseleme Sınır Kapısı'ndan gelen Suriyeliler, Kilis'in
Öncüpınar Sınır Kapısı'nda ksrşılandılar. (Fotoğraf: AA)
VECDİ ALTINTAŞLI SON YOLCULUCUNA UCURLANDI
İstanbul Haber Servisi - Gazetemizin Düzeltme Servisi'nin eski j
çalışanlanndan Avukat Mehmet Vecdi Alüntaşlı (60), mide
kanserine yenik düştü. Önceki gün yaşamını yitiren Altmtaşlı,
dün Moda Camii'nde ikındi vakti kılınan cenaze namazının
ardından Ümraniye Dılamurkuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Gazetemizin Düzeltme Servısi'nde 1975-1980 yıllan arasında
görev yapar Mehmet Vecdi Altmtaşlı, yazıişleri bölümünde
avukat olarck da çalıştı. Bir süredir kanser tedavisi gören
Altmtaşlı, 2 ay önce ameliyat oldu. Evli ve bir çocuk babası
olan Altınteşh, perşembe günü yaşamını yitirdi.
HATAY/İDLtP-Kurban Bayramı'nı Su-
riye'deki yakınlanyla geçirmek isteyen bin-
lerce kişi dün sınır kapılanna akın etti. Her
bayram olduğu gibi kavuşmalarda duygu-
lu sahneler yaşandı.
Hatayhlar sabahın erken saatlerinde Rey-
hanlı ilçesindeki Cilvegözü ve Yayladağı il-
çesindeki sınu- kapılanna akın etti. Cilve-
gözü'nden Suriye'nin Babul El Hava Sınır
Kapısı'ndan Idlip'e geçen Hatay Valisi Ab-
dulkadir San'nın başkanlığındaki heyet Id-
lip Valisi Seit Davut Ülya tarafından karşı-
landı. Vali Sarı'nın tercümanlığını AKP
Reyhanlı llçe Başkanı Fevzi Şanverdi yap-
tı. Bayram süresince yaklaşık 21 bin kişi-
nin Cilvegözü'nden Suriye'ye geçeceğini
anlatan San, "Vatandaşlarmuz Suriye'ye
konuk olarak değil, ev sahibi olarak gidiyor-
lar" dedi. Idlip Valisi Illya da her iki ülke
insanının, tarih boyunca aynı külrürü ve
coğrafyayı paylaşarak dostluk içinde yaşa-
dıklannı söyledi.
İZDİHAM YAŞANDI
Türkçe-Arapça şarkılar söylendi, halay-
lar çekildi, kılıç-kalkan ekibinin gösterisi-
nin ardından heyet Suriye'nin Lazkiye ken-
tine geçti. Heyetin programını 63 gazeteci
izledi. Sabah saatlerinde Reyhanlı'dan Su-
riye'ye 8 kilometrehk araç konvoyu oluş-
tu. Sınırdan geçince yakınlanyla kucakla-
şan Hataylılann artık Suriye'de yabancıhk
çekmedikleri görüldü. Yayladağı Sınır Ka-
pısı'ndan geçenler de Lazkiye kentinde ya-
kınlarıyla kucaklaştı.
Kilisliler ise Suriye'den gelen konuklan-
nı ağırladılar. Sabah erken şaatlerden itiba-
ren Esseleme Sınır Kapısı'ndan gelen Su-
riyeliler, Kilis'in Öncüpınar Sınır Kapı-
sı'nda karşılandılar.
Sınır kapılarında aşın yığılma nedeniyle
izdiham yaşandı. 48 saat süreyle yakınla-
nnın yanında konaklayacak olan Suriyeli-
ler daha sonra ülkelerine dönecekler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Beklentilerim
Prof. Dr. Mesut Parlak'ın İstanbul Üniversitesi Rek-
törlüğü'ne atanmasını memnuniyetle karşıladım. Za-
ten üniversitede yapılan "eğilim belirlemesinde" orta-
ya çıkan sonuçtan sonra, farklı bir atama yapılsaydı
çok garip olurdu. "Antidemokratik" olurdu, demiyo-
rum. Bu süreç, başından sonuna kadar antidemokra-
tik. Fakat bir de, kendi iç mantığı var. Eğer yüzlerce oy
farkla önde gelen bir adayın yerine bir başkası atan-
saydı, açıklanması çok güç olurdu.
Geçenlerde de yazdığım gibi, bu eğilim belirlemesi,
benım için çok dramatik oldu. Çünkü çok değerli ve
bu makama layık bulduğum üç dört meslektaşım, bir-
birleriyle yanştılar. Ve doğrusu ben de çok zorlandım.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, en çok tercihe mazhar
olan adayı atamasını, doğru ve memnuniyet verici
buldum. Fakat her zaman, en çok tercih edilen adayın
atanmasının bazı sakıncaları olduğunu da unutmamak
gerekir. Zira unutmamak gerekır ki; şu anda, Türkiye
üniversitelerindeki öğretim üyelerinin çok büyük bir
bölümü, YÖK düzeni içinde öğretim üyesi sıfatını ka-
zandılar ve özellikle taşrada bazı üniversitelerde garip
"kadrolaşmalar" olduğunu üzüntüyle gözlüyoruz.
Bence, gençliğinde ne gibi uçlarda dolaşırsa dolaş-
sın; belli bir süre öğretmenlik yapan insan, bu mesle-
ğin getirdiği ağırbaşlılık ve nesnelliği kazanır. Fakat
bunun her zaman gerçekleşmediğinı söyleyebıliriz.
Hatta bunun çok üzücü örneklerini de görüyoruz.
• * •
Bundan uzunca bir süre önce, kimı üniversiteleri-
mizdeki bazı öğretim üyelerinin (genç ve yaşlı), sabah-
ları "toslaşarak" selamlaştıklarını yazmış ve bunu çok
ayıplamıştım. Hatta bunların, kendilerine sembol ola-
rak "kurdu" aldıklarından bahisle; toslaşmalarından zi-
yade, bırbirlerini "münasıp yerlerinden ısırmalannı"
önermıştim.
Bızim fakülteden (şımdilerde "Kızılelmacı" geçinen)
bir meslektaş, bu konuda yazdığı bir kitapta, isım ve-
rerek beni eleştirmış ve bunu yayımlayan İbrahim
Derbeder ile köprülerı atmama neden olmuştu. Ay-
dınlar Ocağı Genel Başkanlığı'nda da, ortalığı epeyce
karıştıran bu meslektaşım; beni, "Bir bilim adamına
yakışan objektiflikten uzak" bulmuştu. Ne dıyelim?
Herhalde, kendini çok objektif sayıyordu...
Bazı toplumsal bilimcilerimız; Osmanlı Imparatorlu-
ğu'ndakı hoşgörüyu, laiklik ile karıştırıyorlar. Ve "Os-
manlı'da cami, kilise, havra yan yanaydı" diyerek bu-
nu laikliğin bir kanıtı olarak ileri sürüyorlar. Toplumsal
bilımlerin böylesine ayaklar altına alınması, bu işi ya-
panların kendi sorunları. Ancak bir de başkalarına sa-
taşmıyorlar mı, doğrusu çok ayıp oluyor.
• • •
Defalarca dıle getırdiğim üzere, 12 Eylül'ün her şe-
yıne karşıyım. (Ancak 12 Eylül döneminde de karşıy-
dım.) 12 Eylül'e karşı olan ilk yazılarımı, Kasım
1980'den itibaren, Ufuklar dergisinde yayımlamaya
başlamıştım ki; bu dergiyi çıkaranlar, şimdi bambaşka
vadilerde at koşturuyorlar...
YÖK düzenine karşı, en sert eleştirileri dile getir-
mekten çekinmedim. Hatta Süreç Yayınlan'nda ya-
yımlanan "Niçin YÖK Değil" başlıklı bir de kitapçık ka-
leme aldım. (Kimileri gibi, YÖK'e o zamanlar karşı
olup; daha sonra bellı makamlara gelince, "kıvırtanlar-
dan" da değilim.) YÖK ile ilgili bütün endişelerim, ma-
alesef gerçekleşti. Ancak bu öngörüm ile ıftihar et-
mem de elbette söz konusu değil.
YÖK düzeni içinde; "ülkücü kadrolaşma"nm yanı sı-
ra, "dinci bir kadrolaşma" da yaşandı. Bundan önce
defalarca dile getirdiğim üzere: bazı insanlar, akıllann-
dan hayallerinden geçiremeyecekleri makamlara
atanmayla geldiler. Ve bu insanların atadıkları insanlar;
kendilerine benzemeyen nitelıkli ve yetenekli genç
araştırmacıların önünü keserek kendilerine benzeyen,
kendileri gibi araştırmacılann önünü açtılar. Bu türden
insanlar, bugün maalesef bırtakım köşebaşlarını tut-
muş bulunuyorlar. Ortalıkta "ilahiyatçı" diye gezinen
bazı tiplere bakıyorum da, inanın utanç duyuyorum
(Aralarındaki çok değerli bazı meslektaş ve arkadaşla-
nmı tenzih ederim).
•••
Zor bir dönemdi 12 Eylül. Ne toplumsal yaşamımız-
dan, ne de siyasal yaşamımızdan söküp atamadık.
Özellikle, "derin devlet" adı verilerek bir tür dokunul-
mazlık sağlanan gruplarla "ülkücü" bazı gruplar ara-
sındaki işbirliği, neredeyse günümüze kadar sürdü. Bir
süre önce gene kaleme almıştım. İstanbul Üniversite-
si'nde çıkan bir kavgadan sonra, polisin gözaltına al-
mak için götürdüğü bir genç; "Beni niye götürüyorsu-
nuz, ben ülkücüyüm" diyerek kurtulmak istiyordu.
Herhalde kurtulmuştur...
Ve bunların, birbirlerine karşı ne denli vefasız olduk-
larını da; 12 Eylül sonrasında, Mamak'taki ülküdaşları-
na yardım için nasıl çırpındığını anlatan Sayın Nihat
Genç'ten öğreniyoruz. Aslında ibret alınacak çok şey-
ler yaşandı bu ülkede.
Doğrusunu isterseniz, uzun dönem için iyimser ol-
makla beraber kısa dönemde, fazla beklenti içine gir-
mek ıstemiyorum. Fakat öyle sanıyorum ki; artık,
"hortumlama" dönemi önemli ölçüde geride kaldı. Si-
lahlı Kuvvetlerimiz bile, bu konuda böylesine kararlı
olursa sivillerin de kendilerini toplayacaklarını umut
ediyorum.
Aslında her şeyin başı, demokrasinin tüm kurum ve
kurallarıyla işlemesi. Eğer burada bir eksiklik olursa
yolsuzlukların da önü alınamıyor, hortumlamalann da.
Eğer bu toplumda, "çeteler"\e ilgisi olmayan insanlar,
demokrasiye ne kadar gereksinim olduğunu anlar ve
bu bilinçle davranırlarsa çözemeyeceğimiz hiçbir so-
runumuz olamaz.
Kıbrıs Harekâtı'nda görev almıştı
DEMİRBAC TOPRAĞA VERİLDİ
İstanbul Haber Servisi - Kıbrıs Banş Harekâ-
tı'nda görev alan tugayın komutanı emekli Tüm-
general Sabri Demirbağ (84), Îstanbul'da aske-
ri törenle toprağa venldi. Demirbağ, solunum yet-
mezliği nedeniyle yaklaşık bir aydır GATA has-
tanesinde tedavi görüyordu.
Sabri Demirbağ!
ın naaşı dün Üsküdar Selimi-
ye Camii'nde öğleyin kılınan cenaze namazının
ardından Tuz-
la'daki aile me-
zarlığında defhe-
dildi. Demir-
bağ'ın cenaze tö-
renine, ailesi ve
yakınlarımn yanı
sıra 1. Ordu Ko-
mutanı Orgeneral
Hurşit Tolon, es-
(Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) y Ka,-;, Kuvvet-
leri Komutanı Aytaç Yalman, eski Deniz Kuv-
vetleri Komutanı Oramiral Zahit Atakan, 3. Or-
du Komutanı Orgeneral Oktar Ataman, emek-
li Jandarma Komutanı Orgeneral NecatlÖzgen,
emekli Orgeneral Nejat Üruğ ile üst rütbeli su-
bayların da bulunduğu törene çok sayıda Kıbrıs
gazisi katıldı. Demirbağ, Kıbns Harekâtı'nda
adaya ilk inen birliğin komutan'.ydı.