Katalog

22 OCAK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-I TERAKKİ TURHAN SELÇUK LURÜST TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDÎJLCAJİÎBAZ* IN HARİKULÂDE MACERALASI KISIM HEKMİLİ BÎRDEN idMPEYİl. StNPEM V\h MEÜ 6ÖZET1EME Mimarlar Odası: Restorasyon çalışmaları durdu. İstanbul Anıtlar Müdürlüğü: Sıkıntı yok Ayasofya'da ödenekbilmecesiİstanbulHaberServisi-1500 yıllık geçmişi olan ve her yıl binlerce turis- tin gezdiği Ayasofya Müzesi'nin res- torasyonu yılan hikâyesine döndii. 10 yılı aşkın bir süredir aralıklarla devam eden restorasyon işlemleri, ikı yıldır ödenek yetersizliğı nedeniyle durdu. Mimarlar Odası'ndan yüksek mi- marMünir Alpaslan, Türkiye'nin en büyük müzelerinden biri olan Ayasof- ya'ya devletin yeterli yatırımı yap- madığını belirterek "Ayasofya Müze- si'ne iki yıldır Kiiltür BakanlığTndan herhangi bir ödenek aynlmıyor. Bu- nun öncesinde deyapılan restorasyon- larda çok az ödenek ayrılıyoı; bu da yetersiz kalıyordu" dedi. Alpaslan, binanın içerisınde kuru- lu halde bulunan iskelelerın restore iş- lemine dahıl olduğunu fakat orada da restorasyonun durduğunu ifade ede- rek şöyle konuştu: "Bu iskeleler bina- daki mozaiklerin onarılmasıyla ilgili kurulmuştur. Bunlarla Kiiltür Bakan- bğı bünyesindeki Restorasyon ve Kon- • Ayasofya'daki Bilimsel Danışma Kurulu'ndan Zeynep Ahumbay, yapının restorasyonunun 1993'ten beri devam ettiğini söyledi. Ahumbay, "Yaklaşık 6 aydır bize bildirilen herhangi bir çalışma yok" diye konuştu. servasyon bölümü ilgileniyor. Fakat orada da ödenek yetersiz olduğundan restore işlemleri durmuştıır. Binanın dışcephesinin restorasyonu oluşturu- lan bilim kurulu çalışmaları sonucu onanlmalı ve bina su geçirilmez hale getirilmelidir. Aynca Kiiltür Bakan- lığı bu binaya ödenek ayırmalıdır." istanbul Anıtlar ve Rölefe Mü- dürlüğü yetkilileri ise 10 yılı aşkın süredir devam eden restorasyon ça- lışmaları sırasında herhangi bir öde- nek sıkıntısı yaşamadıklannı söyle- diler. Yetkililer şöyle konuştu: "1500 yıldır var olan, geçirdiği depremle- re karşın ayakta duran tarihi Aya- sofya, varolduğu günden bu yana sü- rekli restore edibniştir ve belli ara- lıklarla da yapının ayakta kalabilme- si için restorasyon tekrarlanacaktır. Ayasofya bünyesinde yapılan çalış- malar 1993'ten itibaren "Bilimsel Danışma Kurulu"nca yapdmakta- dır. Kiiltür Bakanlığı buraya yeter- li ödenek ayırmıştır. Ödenek sıkın- tısı yaşamıyoruz." Süreklî restorasyon gerekli Ayasofya'dakı Bilimsel Danışma Kurulu'ndan Zeynep Ahumbay da Ayasofya gibı tarihi bir yapının sürek- li restore edilmesi gerektiğinin altını çizerek şunlan söyledi: "Yapı var ol- duğu günden beri restore ediliyor. En son 1993'ten beri restorasyonu devam ediyor. Restorasyon yapılırken bilim- sel kurula sorularakyapıhrsa yapılan işlemler daha sağlıklı olur. Bir zaman ödeneksizkafanışolabilirvebundando- layı uzun süre ihmal edilmiştir. Yakla- şık 6 aydır bize bildirilen herhangi bir çalışma yok." İstanbul Anıtlar ve Rölefe Müdür- lüğü yetkilileri, 916 yıl kilise, 481 yıl cami, 1935'ten bu yana da müze ola- rak kullanılan Büyük Ayasofya Mü- zesi'nin hâlâ dünyanın 7. harikasına aday olduğunu bildirdiler. YARGITAY'IN KARARI ( Gökkafes7 eleşûrmek yasal hak' Haber Merkezi- İstanbul 'un Boğaziçi'ne bakan Dolmabahçe yamaçlarında tartışmalı imar izin- leriyle yükselen "Gökkafes" adlı binanın eleşti- rilmesi "suç" değil. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, binanın "yasal" bile olsa çevreye uyumlu olma- dığı konusundaki değerlendirmelerin "haka- ret" sayılamayacağına karar verdi. Yazanmız ve Mimarlar Odası Genel Bakanı Oktay Ekin- ci'nin Gökkafes için gazetemizde yazdığı ve bi- nanın mimarlık ile şehircilik ilkelerine aykın olduğunu savunduğu yazıları üzerine mal sahi- bi Dolmabahçe Turizm AŞ tarafından açılan "20 milyar lira"lık tazminat davasında, yüksek mahkeme Ekinci'yi ve gazetemizi "suçsuz" buldu. Yazanmızla birlıkte Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu'nun da aynı tazminatı ödemesini isteyen davacılar, Gökkafes'ın plan- lan hakkında mahkemelerin bile "yasalara uy- gun" kararlan verdiklerini anımsatarak, buna rağmen binanın "kente karşı suç" olarak ilan edilmesinin yapının sahiplerine yönelik "kişilik haklarına saldırı" niteliği taşıdığını ıddıa etmiş- lerdi. Ekinci'nin dava konusu 07.07.2002 tan- hindeki yazısında "arazi mafyasuıdan" da söz edildiği için Şişli Aslıye 2. Hukuk Hakımliği davayı "kısmen" kabul etmişti Cumhurıyet avu- katı Tora Pekin'in yerel mahkeme kararını tem- yız etmesı sonucunda davaya bakan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yazıdaki arazi mafyası deyimi- nin de davacıya yönelik bir niteleme değil, ko- nuyla ilgılı "genel bir değerlendirme" olduğunu belirttiği bozma kararında şunlan vurguluyor; "Davah taraf, yayınında, yapının çevreyle olan uyumsuzluğunu dile getirmektedir. Yargı karar- lan ile yapının yasaya uygun olnıası, davalılarııı bunu kabul etme zorunluluğunu doğurmadığın- dan ve eleştiri lıakkı kullanıldığından, davacının kişilik haklarına saldırıdan söz edilemez." iklnci kez aklama Yargıtay'ın "oybirliği" ile aldığı bu karar, Gökkafes'in sahiplerince yazanmız Oktay Ekınci ve gazetemiz aleyhine "2. kez" açılan tazminat davasının da hukuka aykırılığını ka- nıtlıyor. Gökkafes'in sahipleri, 199O'lı yıllarda da yıne benzer bir dava açmışlardı. "Davalı- lar" listesine de yine Oktay Ekinci ve Cumhu- riyet gazetesiyle birlikte Mimarlar Odası'nı da yazarak, her üç "suçlu"(!)dan o yıllann para- sıyla "2'şer milyar lira" manevi ve maddi taz- minat istemişlerdi. Mahkeme ise bu tür eleşti- rilerin "kamu yaranna" olduğunu karanna açıkça yazarak tazminat talebini reddetmiştı. Osmanlı belgeleri tarihe ışık tutacak Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Yusuf Sarınay, "Osmanlı arşivlerinin, dünya ve bölge tarihinin aydınlatılmasında birinci derecede kaynak niteliği taşıyan dünyanın önde gelen arşivlerinden biri olduğunu" bildirdi. Sannay, belgelerin Istanbul'da 4 depoda saklandığmı kaydederek, Bağcılar Mahmutbey'de son teknolojinin kullanıldıgı yeni bir depo kurulduğunu, ancak arşivlerin taşınmayacağını, dijital ortama aktarılan belgelerin bu depoda saklanacağını bildirdi. 1931 yıbnda Osmanlı arşivlerinden Bulgaristan'a bilinçsizlikten "hurda kâğıt" diye bir kısım beigenin saüldığnu da anınısalan Sannay "Oraya giden belgelerin fotokopilerini, mikrofîlmlerini arşivinıize büyük oranda kazandırdık" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Can aüvenllğini tehdit ediyor Hasarlı bina beş yıldır yıkılamadı • 17 Ağustos 1999'daki Marmara depreminde hasar gören 7 kath binanın yıkımı için Bayındırlık II Müdürlüğü'nün kararı beklcniyor. İstanbul Haber Servisi - Bahçelıevler Siyavuşpaşa'da, 17 Ağustos büyük Marmara depreminde hasar gören ve bölge güvenlığini tehdit eden, 7 kath, yansı konut konumundaki ış merkezi 5 yıldır yıkılmadı. Bahçelıevler Beledıyesı İmar Müdürü Temur Tüzer, Bayındırlık ll Müdürlüğü'nün yaptığı tespıte göre binanın orta derecede hasarlı olduğunu belirterek, beledıye olarak söz konusu binanın yıkımı için Bayındırlık ll Müdürlüğü'ne başvurduklannı söyledi. Tüzer şöyle devam etti:"Biz başvurumuzu yaptık, şimdi bekliyoruz. Olayın lakipçisiyiz. Olmazsa 2005'te tekrar başvuru yapacağız. Eğer belediye olarak bir yardunımız gerekiyorsa onu da yapmaya haanz." Siyavuşpaşa Adnan Kahveci Bulvan üzerinde bulunan ve şu an tamamen boş olan binanın iki katı daha önce yıkılmıştı. Bölgede yaşayan yurttaşlar ve esnaf da binanın can ve mal güvenliklerinı tehdit ettiklerini vurgulayarak, bir an önce yıkım işleminin gerçekleştırılmesinı istedı Şirinevler'deyaptırılan CarrefourSA'dakiçalışmalar durdu, Saatlerceyolda bekleyenyurttaşlar öfkeli Bitmeyen inşaat, trafiği kilitliyor GÖKÇEUYGUN Sabancı Grubu tarafından Şirinevler'de yap- tınlan CarrefourSAnın çalışmalan durdu. Şir- ket ıçi görev değışikliğı nedeniyle devam et- mediği iddia edilen inşaatın bölgede ya- rattığı trafik sıkışıklığı, yurttaşlan çile- den çıkanyor. Ataköy-Şirinevler kavşağında inşa edilen CarrefourSA Alışveriş Merke- zi'ninçalışmalan durdu. Bahçelievler Be- lediyesi Teknik Başkan Yardımcısıİsma- *•• il Hakkı Özhan, inşaatın şirket içi görev de- ğişikliği nedeniyle durduğunu söyledi. Öz- han, belediye ile holdıng arasında yapılan an- laşma sonucu Sabancı 'nın ilçe sınırlan ıçin- de 4 kamu binası yapacağını belirterek "Bun- lardan belediye binasının, kaymakanılığuı ve sağlık tesisinin inşaaa devam ediyor. Vergi da- iresinin çalışmalanna ise henüz başlanmadı" dedı. Inşaat nedeniyle saatlerce trafikte bekle- • Bahçelievler Belediyesi Başkan Yardımcısı tsmail Hakkı Özhan, alışveriş merkezi inşaatının şirket içindeki görev değişikliği nedeniyle durduğunu söyledi. yen yurttaşlar, "Bıırada ne yapüacaksa ya- pılsın. Bu eziyetten bıkük" diye konuştular. Haksız rekabet yaratılacak olmasından en- dışe eden esnaf ise "Artık esnaflık, bu gibi büyük merkezler nedeniyle bitti. Bu merke- zi istemiyoruz" diye konuştu. 2003 yılında bitecekti 24 mılyon dolara mal olacak projelerin 2003 sonunda tamamlanması planlanıyordu. Bah- çelıevler Belediyesi Teknik Başkan Yar- I dımcısıReşatAkçay,projesayesinde tra- fik sıkışıklığı yaşanan bölgede soru- nun artmak yerıne aşılacağını belirte- rek, "Büyükşehir Belediyesi, Karayol- lan ile anlaşarak kavşağı işler hale geti- riyor. İncirli-Has Center'dan Çoban- çeşme'ye kadarda toplu taşımayıE-5'tenkur- taracak bir yan yol yapıiacak" demişti. Tüm aramalarımıza karşın Sabancı Hol- dıng'den bilgi alabileceğimiz bir yetkiliye ise ulaşamadık. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Paket Yetenli mi? Dünya Bankası (DB) Uluslararası Para Fonu (UPF-IMF), Avrupa Birliği (AB) kapsamında sür- dürülen ilişkilerde zaman zaman kedi ile birçuva- la konulmuş olduğumuzun ayırdına vararak efe- leniyoruz. Yıllardan beri özellikle tarım ve dallarında her is- tenenı "emriniz olur" anlayışıyla yerine getirmek- teyken Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) de bir- den efeleniverdi. Tarım ve hayvancılık için hazırladığı paketi bay- ram öncesi açıkladı. Yaklaşımı, tarım ve hayvancılıktaki can çekişme- ye suni teneffüsle nefes aldırma diye yorumla- yanlar kadar, AKP'nin kırsal kesimde kaybettiği ta- banı kazanma gırişimi olarak yorumlayanlar da var. Kimi uzmanlar ise sağlanacağı söylenen para- sal avantajların toprak dağılımındakı adaletsizlik yüzünden toprak ağalarına parasal kaynak yarat- manın dışında bir yararı olmayacağını ileri sürü- yorlar. Özelleştirmelerin de eklenmesıyle ağırlaşan öl- dürücü uygulamalar sonunda tarımımızın içleracı- sı durumu şöyle özetleniyor: (*) • 1980-2000 yılları arasında gayri safi milli ha- sılada (GSMH) tarım sektörünün payı yüzde 27'den yüzde 15'e düşmüştür. • Tarımsal desteklerin GSMH'ye oranı 1995'te yüzde 3 iken 2000'de yüzde 0.7'ye düşmüştür. •Tanmsal üretim değeri içindedesteğin payı 1995 yılında yüzde 17.7 iken 1996'da yüzde 9'a düşü- rülmüştür. 1999'a kadar bu oran korunmuştur. 1999'dan sonra "Tarım Reformu" adı altında uy- gulamaya konulan UPF dayatmasıyla tanmsal desteklemede 5.5 milyar dolarlık bir indirime gi- dilmiştır. • 1984'te 975 bin ton olan kırmızı et üretimi 2000 yılında 864 bin tona düşmüştür. • Tarım alanındaihracatın ithalatı karşılama ora- nı yüzde 531 iken 2000 yılında yüzde 100'ün al- tına düşerek tarımsal ürün ithal eden ülke konu- muna gelinmiştir. • 1980'de enflasyon oranı yüzde 90.3 iken bit- kisel ve hayvansal kredi faiz oranı yüzde 16 idi. 2000 yılında enflasyon oranı yüzde 32 iken bitki- sel ve hayvansal kredi faizi yüzde 40'ın üzerine çık- mıştır. (Enfasyon oranı 2004'te yüzde 10 oranın- dayken AKP paketinden çıkan kredi faizi ise ya- pılacağı belirtilen indirim oranları dikkate alındığın- da enfasyonu ikıye katlayacak oranlara ulaşmak- tadır.) AKP'nin yaklaşımı ölümcül hastalıkların sade- ce aspirinle tedavi edilmesine benziyor. O da dı- şarıdan ve içeriden yöneltilecek baskılara direne- bilme gücüyle sınırlı kalacak. • * • Başkan Bush, "sultanlara layık" diye nitelendi- rilen görkemli birtörenle ant içip ikinci dönemine başladı. Anketler, dünyanın karamsarlığı ağır ba- san bir umutsuzluk dönemine girdığini gösteriyor. Törendeki konuşması, başkanın, babası eskı başkanı fersah fersah geçecek bir ruh yapısı oluş- turduğunu da yansıtıyor. Baba Bush, ancak yıldızlara kadar ulaşabilmiş, dünyanın başına, sonradan palavra olduğu orta- ya çıkan "Yıldız Savaşlan" projesini bela etmişti. Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ekonomik neden- leri arasında bu projeye alternatif oluşturmak için ayırdığı ve boşa giden kaynakların fazlalığı da sa- yılmaktadır. Oğul Bush ise açıkladığına göre yıldızların öte- sine geçip kozmik âleme dalıvermiş. özgürlüğü savunmak için yıldızların ötesinden aldığı talimat, bakalım kimlerin başını doğrudan, kimlerinkini de dolaylı olarak belaya sokacak. Dinsel bir dünyaya dönüş çabalarının yandaş- ları herhalde mutlu olmuşlardır. • • • 2005 yılının ilk günlerinde aramızdan "sessiz sedasız" denilebilecek, ancak alçakgönüllülükle- rine uygun bir şekilde ayrılanlar oldu. Bunlardan biri Prof. Dr. Halid Kemal Elbir'di. Iş Hukuku'nun, güçlüye karşı güçsüzlerin hakkı- nı koruma amacıyla oluşturulduğuna yüreği ve bi- limselliğiyle ınanan saygın bir bilim insanıydı. Ve bu inancından küreselleşme gerekçesiyle ödün ver- meyi kendisine yediremeyen birkaç bilim ada- mından biri olarak yaşamını tamamladı. Vecdi Altıntaşlı da çoğu kişi için başarılı bir avu- kattı. Ama biz kıdemli Cumhuriyetçiler için aynı za- manda sevilen ve saygı duyulan bir kapı yoldaşıy- dı. Uzun yıllar Düzeltme Servisi'nde Cumhuriyet'in yanlışsız yayımlanması için emek verdi. TRT'nin ünlü dizisindeki avukatın adı olan Petroçelli'nin adı, avukatlığından kinaye lakabı olmuştu. Ne yazık ki ikisinin de cenaze törenlerine katı- lıp son görevimi yerine getiremedim. Kendilerini bu köşeden saygı ve sevgiyle anı- yorum. 0 60 Soru, 60 Cevap/Türkiye Tarımı, Sorunla- rı ve Çözüm önerileri - Ankara Ticaret Odası ve Türkiye Ziraatçılar Derneğı ortak çalışması. oerinc@cumhuriyet.com.tr TBMM'ye başvurdular Yurttaşlardan yasa önerileri ANKARA (ANKA) - TBMM'ninDilekçeKo- misyonu'na Türkiye'nin çeşitlı illerinden başvu- ran yurttaşlar yenı yasal düzenlemeler konusunda önerilerde bulunuyorlar. Dilekçe Komisyo- nu'na Bursa'dan başvu- ran Engin Sökmen, Baş- bakan ve bakanlann gö- reve başlarken yaptıkla- rı yeminin değıştirilme- sıni istedi. Ankara'dan Taliye Yazgan, öğretmen- lerin uzman ve başöğret- men olarak sınıflandınl- masına yönelik düzen- lemelerin, özlük haklan yönüyle emeklileri de kapsayacak şekilde ger- çekleştinlmesını öner- dı.Kars'tan SdahattinAy- duı, yılda bir defa, tek maaşlı ve asgan acretli- lere bir maaş prim veril- mesini istedi.Yurttaşlar muhtarların özlük hak- lan, bankalara olan borç- lann ödenmesi konusun- da da yasal düzenleme isteklerilıi ilettiler.