23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 OCAK 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H 4 J v U i l U 1 V J J . ekonomi(a)cumhuriyet.com.tr 13 Tekstil ve hazır giyim Türkiye'nin en dinamik, en rekabete açık sektörü, ancak uluslararası arenada lig atlaması şart haritası çizilmeli 7 eniliklere açık, girişimci, ihracat tecrübesi giderek artıyor.... Bireysel başarılar önemli ancakyeterli değil. Ulusal bir politika çevresinde önceliklerin belirlenerek bu doğrultuda adımlar atılması şart... jr ~jr em yarattığı işgücü hem de ih- #' / racat açısından Türkiye'nin en JL JL önemli sektörlerinden. Gümrük birliği ile başlayan süreçten itibaren sü- rekli rekabete açık olduğu içın bugün bel- kı de Türkiye'deki sektörlenn en dina- miklerinden. Büyük kentlerden Anado- lu'nun en ücra köşelerine kadar her yer- de konfeksiyon atölyeleri görmek müm- kün. Yeniliklere açık, girişimci, ihracat • tecrübesi giderek artıyor... Türkiye'nin toplam ihracatının 4'te bı- , ri tekstil ve hazır giyimden. Ancak özel- X likle kotalann kalkmasının ardından sek- törün ışi hayli zor görünüyor. Raporun sonuçları Dünya Tıcaret Örgütü'nden Hildegunn Kyvick Nordas tarafından hazırlanan, "Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşması Son- rasında Kürcsel Tekstil ve Konfeksiyon Endüstrileri" başlıkh rapor kota sonrası dönemde vuku bulacak pazar bölüşümü konusunda hayli çarpıcı tahmini sonuç- lar içeriyor. Raporun Türk hazır giyım ve konfeksiyon sektörü açısından sonuçları şu şekilde özetleniyor: • Halihazırda AB ithalatı içinde yüz- de 9 olan Türkiye'nin pazar payı kotalar kalktıktan sonra yüzde 6'ya gerileyecek- tir. Buna karşılık Çin, payını yüzde 18'den yüzde 29'a, Hindistan ise yüzde 6'dan yüzde 9'a çıkartıyor. v' ABD pazarı içın vanlan sonuçlar ise daha çarpıcı: Çin ve Hindistan pazar pay- larını sıra ile, yüzde 16'dan yüzde 50'ye ve yüzde 4'ten yüzde 15'e çıkartıyorlar. Türkiye'nin de aralannda bulunduğu di- ğer ülkelenn pazar payının ise yüzde 24'ten yüzde 10'a gerileyeceği tahmın ediliyor. Durumun farkında olan sektör temsilcilerı bu doğrultuda politikalar ge- rürkiye 'nin toplam ihracatının 4 'te biri tekstil ve hazır giyimden. Ancak özellikle kotalann kalkmasının ardından sektörün işi hayli zor görünüyor. DTÖ den Nordas 'ın hazırladığı raporda gelecek hiç deparlak değil. ra kadar yayılan "informal" dağıtım sis- temı; Mavi Jeans'ın ABD'dekı başanla- n, Arat Tekstil'in Rusya, Ukrayna, Leton- ya pazanna yönelık yenı bır bayan spor giyim markası oluşturması başan öykü- lerinin yalnızca küçük bir bölümü. Çin, Bangladeş ve Hindistan gibi ülkele- rin ucuz emek gücü ile rekabet edemeyeceğinı anladıkla- n için tasanma ağırlık vermeyi ve markalaşma- yı çıkış yolu olarak be- nimseyenlerin sayısı hayli fazla. Ancak bun- lar sektörü küresel reka- bete karşı korumaya ye- tebılecek mi? Pamuktan başlayarak hazır giyim üretimine ka- dar geçen süreçte yaratı- lan katma değer ile milli gelire en yüksek katkıyı sağlayan sektör. Emek yoğun ve KOBİ ağırlıklı. Çok geniş yan sanayi ilışkıleri bu- lunuyor. Dolayısıyla bi- reysel başarılar yerıne ulusal bır politika çev- resinde önceliklerin be- lirlenerek bu doğrultuda > adımlar atılması şart. îs- tanbul Tekstil ve Konfek- ^ sıyon Ihracatçıları Birliği (İTKİB) tarafından hazırlanan ra- porda Türkiye'nin ilgili tüm kurum- lannın el ele vermesi halinde so- runların aşılabileceği vurgulanıyor. Eski Türkiye Giyım Sanayicıleri Derneği Başkanı UmutOran, ha- zır giyimde 2010 yılı ıçin 35 mıl- yar dolar ihracat hedefı koyduk- İannı, ancak devletin işgücü maliyetlerini azaltma ve yatı- nm teşvikleri gibi mekaniz- maları devreye sokması- nın şart olduğunu belır- tiyor. liştinrken şirketler de stratejik arayışlar ıçınde. Colins firmasının Rusya pazan- na azimle yerleşmesi; Damat-Tween'in tspanya ve Almanya'dakı mağaza zincir- lerinin yanı sıra Iran'da küçük kasabala- Sektördekj TEKSTtL büyüdükleri HAZIRGİYİM Büyük şirketler Küçük / orta boy ışletmeler _ Sermaye yoğun Emek yoğun Yaklaşık 2000 şırket 30.000 irili / ufaklı şırket Bilgi / altyapı donanımlı Donanımlılann _ sayısı az 500.000 çalışan 2,5 milyon çalışan T e k s t i l v e H a z ı r G i y i m 19701er • Tekstil - Özel sektör yatmmlan: İplik, hanıbez, dokuma, boya ve baskı alanlannda oldu. • Yatınm Polıtikalan: lthal ikamesi • Yatınm Teşviklen: Yatınm indirimi, vergi ıstısnaları • İhracat Teşvikleri: Vergi iadesi • AB'nın önde gelen Tekstil tedarikçisı halıne geldi. (ozellıkle iplik ve hambezde) 19801er (Fason üretim evresl) • îhracata pazar ekonomisi / dışa açılma • Hazır giyim sektörünün doğuşu • Lıbya / Irak pazarlanna giriş d e K r o n o l o j i k G e l i ş i m • Almanya kanalı ile AB pazarlanna giriş 1990'lar (Organizasyon evresl) • AB'nın önde gelen hazır giyım tedarikçisı • Büyük Alman / Hollanda / Amenkan firmalannın üretim + dağıtım merkezı • Amerika pazanna açılma 1996 ve 20001er (Sanayiciliğe geçiş) • AB ile Gümrük birliği ('96) (Kalıte / Verimlılik / Çevre / Sosyal Sorumluluk) • AB'nin 2. büyük hazır giyım tedarikçisı • Dünyanın 3. büyük ihracatçısı • Dünyanın 6. büyük pamuk üretıcısi MEHMET KUMBARACI: Dünya markası olmak kolay değil Dünyapazarlarındabirçok Türkmarkasınınyer almaya başladığı bu dönemde Türkiye Giyim Sanayıcilen Derneği (TGSD) Başkan Yardımcısı ve Ar-Ge Komitesi Başkanı Mehmet Kunıbaracı,u Dünya markası olmak için bir başka tılsımlı çııbıık, bir başka itici güç şart" diyor. Kumbaracı dünyada bııgünlerde yeni bır marka ikonu yaratmak için verilen çabayı şöyle özetliyor' Hong Kong'da yaşayan Sila Chou bır üretim beyni.. Kanadalı Lawrence Stroll da dünya dağıtım kanalları ve sistemi uzmanı. Yıllarca New York 7. Cadde'deki ortakhk deneyımlerini, önce Ralph Lauren'i, ardından Tommy Hilfiger'ı dünyaca ünlü yapmak için kullandılar. Chou ve Stroll şimdilerde gözünü tek heceli dünya markası olmaya diken (yani Ralph, Calvin, Tommy gibi) Michael Kors adlı Amerikalı bir tasanmcıya diktiler. Ikili müthış bir tanıtım kampanyası başlatıyor ve bunun için 350-400 kadar önemli dağıtım merkezıne odaklanıyorlar Kumbaracı'nın dikkat çektıği bir diğer husus da Türkiye'de tekstilin ar-ge özürlü olduğu Yapılanması üretim odakh olduğu için ar-ge'ye pay ayıramıyor. "Özel sektör tekstil fabrikalan, iplik ve dokuma tesisleri 1970'li yıllarda kurulurken Avrupalı büyük alıcı firmalann siparişlerine göre kuruldu. Aynı süreç 80'li yıllarda hazır giyim sektöründe de yaşandı. Yatımıılar fason üretim csasına göre yönlendirildi. Ar-ge kültürü gclişüiilıııcdi, teknoloji gcliştirme çalışmalarına para ve düşünce aynlmadı. Oysa getişmiş ülkeler, yaşadıkları yıkıcı savaşlardan çıküklaruıda zorunlu kahlımlarla ar-ge çalışmaları yapolar. Türkiye her yıl 8 nıilyar dolar ileri teknoloji ürünü nıakine alııııı yapıyor. Bu alınıın yaklaşık yüzde 25'i bilgi ve teknoloji için ödeniyor" diyen Kumbaracı geleceğe yatınm yapmak için eğitime ve ar-ge'ye özel önem verilmesinin şart olduğunu vurguluyor Tekstil geleceğin Küreselleşme pazardaki oyun kurallarını da değiştiriyor. Artıkyeni teknolojilere adapte olabilen başarılı teknolojilerine ne kadar hazır? 60 dakika yerine 5 dakikada yıkanıp temizlenen kumaş- lar... Bir kez kullanılıp atılan ancak geri dönüşümlü tekstil ürünleri... Çok küçük lif parça- cıkları ile vücut ısısını denge- leyen, vücut ateşine göre renk değıştiren akıllı giysiler... Tekno terzilik ve elektronik terzilik... Büyük gelişlm Peki iddialı Türk tekstil ve hazır giyim sektörü geleceğin teknolojilerine ne kadar hazır? TÜBITAK koordinatörlü- ğünde oluşturulan Vizyon 2023'te bakın tekstil ile ilgili neler söyleniyor: Gelecekte tekstil sektörü tüm alt sektör- leri ile birlikte çok büyük de- ğişikliklere uğrayacak. Örne- ğin tekstil, inşaat sektöründe kullanılacak. Böyle bir değişim olurken alışılagelmiş tekstil hammad- delerinde de değişiklikler ola- cak. Bu da bu malzemelerin kullanıldığı teknolojilerin de değişmesi anlamına geliyor. Tekstil sektöründe tekstil ma- kıneleri üreten teknolojiye sa- hıp olmak Türkiye'yi üçüncü dünya ülkelerinden ayıracak- tır. Tekstil sektörü mevçut üre- tim sistemi ile mi yola devam edecek yoksa tamamen farklı teknolojik yapı gerektıren bir üretim sistemine mi geçecek? Vizyon 2023'ün kısa ve or- ta dönem için belirlediği he- defler şöyle: - Teknik tekstilde uzmanlaş- ma ve AB liderliği, - Kompozit elyaf örme tek- nolojisi, - Tekstil makineleri geliştir- me, - Deri ve teknik tekstil siner- jisi ile dünyada nış ürünlerde üstünlük. Uzun dönemli viz- yonda ise şunlar belırlenmiş: - Karbon ve aramid elyaf teknolojisinde düşük maliyet- li üretim teknıklerı, - Bu elyafın tüm sektörlere uygulanması ve AB liderliği. Vizyon 2023 'te saptanan ön- görülere sektörün ne kadar ça- buk bir sürede adapte olacağı henüz soru işareti. Ancak tek- sil teknolojisinde dünyanın üzerinde çalıştığı yenilikleri şöyle özetlemek mümkün: Yenilikler Renkli pamuk kozası: Boya- ma gerektirmeyen ve değişik renklerde lif yapısrna sahip pa- muk çeşitleri yetiştirilecek. Otomatik renk ölçümü: Renk ölçümü ve renk kontrolü ta- mamen bilgisayar ortamında gerçekleştirilecek. Sentetik elyaf: Selüloz ve protein gıbı doğal ürünlerden yenı sentetik elyaf geliştinle- cek. Hava jeti-su jeti: Dokusuz (nonvvoven) kumaş üretiminde hava jeti ve su jeti teknolojisi yaygınlaşacak. Eriyikten kumaş: Polimer eriyıklerden iplik aşaması at- lanarak doğrudan kumaş üre- tilecek. Ultrason kullanınu: Tekstil terbiye uygulamasında ultra- son teknolojisi kullanılacak. Dikişsiz giysiler: Konfeksi- yonda dikış yerıne kaynak sis- temi ile parçaları bırleştirme yöntemi kullanılacak. IŞÇIMNEVREININDEN ŞÜKRAN SONER Sınıfta Kalmak Sevgili Server Tanilli Hoca'nın dünkü "Bir Farklı Bayram" yazısını okuyunca, iki gündür yüz yüze ol- duğumuz Kurban Bayramı kanlı gerçeğinden daha bir fazla etkilendim. Sevgili Hoca'nın toplumun verece- ği sınava ilişkin umudunun kırılmasına, sınıfta çakışı- mıza tanıklık etmek çarpıcı anlam kazandı. Olayın sıcak akışında bazen ağlanacak hallerimize bile güler oluyoruz. Bayramın ilk günü, apartman komşularımın kurban kesme yasağını delmek üzere, bahçede ağaçların arkasında gizli, metruk bir bina- nın içinde kurban kestiklerini gördüğümde, içimden kızgınlık yerine gülme geldi. Aptalca bir iyimserlikle, "Uluorta kurban kesme, kanlı görüntüler ayıplı hale geldi ya, zaman içinde toplumsal yargılama galebe çalar.." diye bile düşündüm.. lyimserliğim, birkaç dakikanın ardından kursağım- da kaldı. Çünkü trene binmiştim veTopkapı-Bakırköy yolu boyunca, trenden gördüğüm, çamur içinde, ulu- orta kurban kesme kanlı manzaraları, ellerinde koca- man bıçaklarla hevesle koşuşturan insancıklar, ça- murlar içinde çırpınan kurbancıklar, değişen bir şey- lerin olmadığını göstermeye yerti de arttı bile. Medyamız, olup bitenin şaşkınlığı, düş kırıklığı için- de, bu tabloya ister istemez çok geniş yer verdi. Ce- zanın büyüklüğünün caydırıcı olamadığının, toplum- sal alışkanhkların kolay kolay değişemeyeceğinin al- tını çizdi. Ama her nedense AB uğruna yasalar çıka- ran, ancak uygulamaya niyetli olmıyan kafaların, si- yasi iktidar yapısının toplum üzerindeki olumsuz yön- lendirmesi, etkisi yan çizildi. Yüksek ceza hükümleri, onca uyarı neden etkili, caydırıcı olamamıştı? Yasalara, hayvan haklarına, sağlığa aykırı kanlı katliamlara seyirci kalan yönetim- lerin hiç mi suçu yoktu? Uluorta yasalara aykırı kitle- sel kesimlere seyirci kalan belediyelerin, iktidarın so- rumluluğuyokmu?.. ••• Henüz günlük haberlere taşınmadı. Ama ekonomi haberleri içinde sıksıkgündeme geliyor. AKP'nin, Er- doğan Hükümeti'nin, iktidardaherşeyyüzlerinegöz- lerine bulaşmadan, yıpranmadan, vitrinde işler iyi gi- derken.. erken seçim hazırlıklarını gizliden gizliye, en azından özlem ve strateji olarak yürütmekte olduğu- nun altı çiziliyor. Dahası IMF, sermaye, para piyasası cephesi, hükümetin böyle bir şeye kalkışmasından ciddi ciddi kaygı duymayabaşladığını dillendiriyorlar.. Para piyasacılarının, borsa yupilerinin son günler- de dillerine dolanan söylemde, Erdoğan Hüküme- ti'nin böyle bir şeye kalkışmasının çok kötü olacağı vurgulaması var: "Piyasalardüzelmişken, IMF ile AB ile ışler iyi giderken.. AKP'nin erken seçime kalkış- ması, seçim ekonomisi çok hasas olan dengeleh, yeni yeni toparlanmaya başlayan ekonomiyi altüst eder." Uzmanlardan, hükümetin bayram öncesi icra- atlarının, tanmda borç faizlerinin silinmesi, kamuda ik- ramiyelerin ödenmesi.. gibi kararlarının erken seçim- le ilişkisinin olup olmayacağının yorumlanması iste- niyor.. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" özdeyişi- ne uygun, hükümetin erken seçim hazırlıklarının olup olmadığı konusunda gazetecilik istihbaratım sıfır. Ama olsa da olmasa da Erdoğan Hükümeti, AKP kadrola- n, belediye başkanlarının, kanlı kurban manzaraları- na, suç işlenmesine karşı duruşlarının olamayacağı- nın bilincindeyim. Baksanıza, geçmişin acı deneyim- leri, belediyeler için bedeli biline biline, bayramda üc- retsiz kent içi taşımacılık, politik ödün olarak yeniden uygulandı. Iktidarda, dış politikada ABD'nin dikte et- tirdiği çizgide, ekonomide IMF reçetelerinin içinde, AB'de dayatmaların ekseninde kalan AKP iktidarı, seçmeni ile kopuşunu, uçurumu nasıl kapatacak? Ramazanda iftar çadırları, bayramlarda bedava kent içi kamu taşımacılığı, kanlı kurban katliamına se- yirci kalmak, her fırsatta türbanı bayrak yapan kav- gayı ateşlemek, laikliğin orasından burasından yeni dalışlarla, Kuran kursları, siyasal Islamcı eğitime, si- yasal Islamcı kadrolaşmalara yeni gedikler açmak.. dayanılan seçmen çekirdek tabanla barışık kalmanın en ucuz, en kolay yolu... Yeri gelmişken bayramları, insanları birbirine yak- laştıran gelenekleri ile çok sevenler arasında olarak, her bayram biraz daha hüzünlenmeme yol açan, içi— mi sızlatan görüntüleri bir kez daha sizlerie paylaşmak istiyorum. Kent içi bedava ulaşım, bayramlık giysiler- le varoşlardan kent merkezlerinin sokaklarına taşan kalabalıklar, her geçen yıl biraz daha çarpıcı, yoksul- luk ve yoksunluk görüntülerinin de yansımasını taşı- yorlar... Medyatik özendirmede zengin çocuğuna benze- meye çalışan varoş çocuğunun, son moda saç biçim- leri, taklit marka giysiler içinde örtülemeyen yoksul- luğu, yoksunluğu, çaresiz iç çelişkilerini yansıtan dav- ranışları, öfkesi, öylesine iç acıtıyorki... Erdoğan Hü- kümeti'nin çizilen pembe tablolar içinde, erken seçim- le kendine çıkış yolu açma girişiminin hiç de ciddiye alınmayacak bir tez olduğunu düşünüyorum. Belki AKP iktidarının muhalefeti yok. Ama kendisi, iktidardaki her icraatı ile, kendisinin en büyük rakibi. Zaman çok hızlı, kendi aleyhine işliyor. Bayramlar da bu gidişe ayna tutuyor. soner@cumhuriyet.com.tr KREDİ KARTIARAŞTIRMASI Taksit Remzi Bey'in bütçesini sarsıyor ANKARA(Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara Tı- caret Odası (ATO), kre- di kartıyla yapılan alış- verişlerde, taksıtlendiril- meye gidilmesinin, tü- ketıcıye daha pahahya mal olduğunu bildirdi. ATO, "Tüketici Rem- zi Bey" adıyla kredi kar- tında taksitlı ödemeleri araştırdı. Buna göre, tüketici Remzı Bey, geçen yıl bayramda, kredı kartıyla alışveriş yaptı. Ve Rem- zi Bey, 12 ay boyunca bankasına hep asgari ödeme tutarında ödeme- de bulundu. Remzi Bey, bu bayramda geçen yıl aldığı 1 milyar liralık borcunu bitiremedi ve üstehk 357 milyon 999 bın 500 lıra da fazladan ödeme yapmış oldu. Remzi Bey'in listesin- de yer alan ürünlerin fi- yatlan hakkında da bilgi verilen araştırmada; 2004 yılı bayram önce- sınde Remzi Bey 225 milyon liraya cep telefo- nu aldı. Telefon, asgari tutar şeklinde ödeme yapıldı- ğı içın 305 milyon 550 bin liraya çıktı. 175 mil- yon liraya ahnan takım elbise 237 milyon 650 bin liraya, 300 milyon li- ralık kurbanlık 407 mil- yon 400 bin liraya, 250 bin lira olan ekmek 339 bin 500 liraya, 6 milyon lira olan peynir 8 milyon 148 bin hraya, 20 mil- yon lira olan temizlik malzemesi 27 milyon 160 bin«liraya ulaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle