18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2005 CUMARTESİ 4 CHP KURULTAYINA DOGRU DÜNYADABUGUN ALİSİRMEN Kasımpaşalı Kriteplepi ve Toplum Mühendisliği 20 Ocak 2005 günü Türkiye'nin metropollerin- de, başkenti Ankara'da, megapolü Istanbul'da so- kaklarda kan gövdeyi götürüyor, insan yüreğinin kal- dırması güç görüntüler sergileniyordu. Görülmemiş bir vahşetle boğazlanan hayvanlar, kaçan koçlar, danalar, keçiler, boğalar, onları ko- valayan iki ayaklı yaratıklar, kendini yaralayan ke- rizler, kurban keseceğim derken kendi canından olanlar, 21. yüzyılda gökdelenle kondu izdivacın- dan doğarı kentlerin yol kıyılarında yaşananlar, akıl almaz bir ilkellikten öte açıklanması olanaksız ga- rabet görüntüleri oluşturuyordu. Kopenhag kriterlerine uymak için, bütün yasal dü- zenlemeleri yapmış olan Türkiye özünde, toplum- sal yaşamında, kültüründe, "Kasımpaşalı Kriterle- r;"nden milim öteye kıpırdamayacağını cümle âle- me haykırıyordu. 17 Aralık Brüksel Zirvesi'nde AB tarafından, son- radan kesin olmadığı anlaşılan tarih verilirken ül- kemizin AB içinde eşit haklara sahip tam üye ola- rak yer alamayacağı, büyük olasılğın AB'nin yanın- da, ona bağlanmış özel statüye sahip olması ol- duğu da belli edildiğinde, Avnjpa'nın bu karannı eleş- tirenlerin, ki aralarında ben de varım, çok haklı ol- madıkları, 20 Ocak günü ortaya çıktı. Türkiye, hangi yasal değişiklikleri yaparsa yap- sın, "Kasımpaşalı Kriterleri"nden öteye geçeme- yecek ve AB içinde haklı olarak yer alamayacaktı. ••• Acı da olsa, gerçek buydu. Bizler yanılmıştık; toplumsal gerçekler ortaday- dı. Nereden kaynaklanıyordu yanılgımız? Yanılgımız, Atatürk'ün önderliğindeki Cumhuri- yet devrimi ile Avrupa değerlerinin evrensel oldu- ğunu kanıtlayan Türkiye'nin Avrupa'yı hak ettiği noktasında odaklanıyordu. Görüş özünde yanlış değildi. Türkiye gerçekten bu yanıyla Avrupa'nın üyesi olmayı hak etmişti. Ama o dünün Türkiyesi idi, bugünün Türkiyesi değil. Cumhuriyet Türkiyesi, AİHM Yargıcı Dr. Rıza Tür- men'in 11 Ocak 2005 tarihli Radikal gazetesinde- ki makalesinde belirttiği gibi, "Geçmişle bağları koparıp ataerkil cemaatsel bir kültürden demok- ratik bir kültüre geçiş projesiydi". Bu da "kadın erkek ilişkilehnden, aile içi ilişkiler, toplum içi ilişkiler, devlet-birey ilişkilerine" kadar büyük birdeğişim anlamı taşıyor ve bunlar gerçek- leştirilmeden Avrupa bütünleşmesi içinde yer al- mamız güç görünüyordu. Cumhuriyet devrimi, bütün bu değişimi gerçek- leştirmeye yönelik bir hareketti ve büyük ölçüde yol almıştı. Bu yol alış da, kimilerinin pek dudak büktükleri "toplum mühendisliği" ile mümkün olmuştu. Laik milli eğitimden çok partili rejime, Türk röne- sansına kadar her şey bu yolun kilometre taşları- nı oluşturuyordu. ••• Tayyip Erdoğan'ın, köylü, kasabalı cemaat kül- türüne dayalı, aydınlanmayı reddeden, hiç değilse onu toplum yaşamından çıkarmayı amaçlayan "ılımlı lslam"\n Amerikan yararına modelliğini üst- lenen Kasımpaşalı Kriterleri'ne takılıp kalmış Tür- kiyesi bu köklü değişimi reddetmektedir. Türkiye olduğu gibi kalarak, cemaat kültüründen ileri adım atmayarak, kadın erkek ilişkilerinden bi- rey-devlet, din-devlet ilişkilerine kadar her alanda olduğu yerde sayarak, yalnızca gümrük birliği ve ekonomik teknik alandaki değişiklikler ve bazı ya- sal düzenlemelerle yetinerek AB'ye girmek istiyor. Oysa RızaTürmen'in de belirttiği gibi, böyle bir şey mümkün değil. Türkiye Osmanlı'nın Tanzimat döneminden baş- layarak bu ikinci yolu denedi. Tarihçi Murat Bardakçı'nın belirttiği gibi, içinde yaşadığımız dönem "Üçüncü Tanzimat" dönemi- dir. Cemaat kültüründe demir atmış olan ve Avrupa'nın bunu çok kültürlülük adına kabul etmesini öngö- ren Kasımpaşalı Kriterleri ile AB'nin tam ve eşit üyesi olamayacağımızı, artık hepimizin anlaması ve kabul etmesi gerekiyor. 20 Ocak 2005 günü büyük kentlerimizde yaşa- nanlar, Kasımpaşalı Kriterleri'nde debelenen bir toplumun doğal görüntüsüydü. Başka hiçbir şey değil. asirmen (a cumhuriyet.com.tr Bölge toplantıları sürüyor AdaylorAnadolu yollannda AJNKARA (ANKA) - CHP'de 29-30 Ocak'taya- pılacak olağanüstü kurul- tayda son haftaya girilir- ken genel başkan adayla- n "son dönemeci" Anado- lu yollannda geçirecek. CHP lideri Deniz Bay- kal, bayramı seçim böl- gesi Antalya'da geçiriyor. Baykal daha sonra, 23 Ocak'ta tzmir'de Mani- sa, Aydın, Uşak ve Izmir delegeleriyle bir araya ge- lecek. Baykal, aynı gün Denizli'de Afyonkarahi- sar, Kütahya, Muğla, An- talya, Isparta ve Burdur- lu yönetici, milletvekili ve delegelerle buluşacak. Baykal'ın son bölge top- lantısına ise Samsun ev sahipliği yapacak. Bölge toplantılanm başkentten düzenleyen Baykal, daha sonra aynı gün içinde Di- yarbakır ve Adana'da çev- re illerin delegeleriyle bir araya geldi. Baykal son olarak Erzurum ve Nev- şehir'de CHP'lilerle bu- luştu. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül ise bu- gün Diyarbakır'da olacak. Sangül, daha sonra ken- disine yakın milletvekil- lerinden Sefa Sirmen'in seçim bölgesi Kocaeli'ye gidecek. Sangül, son ola- rak Kayseri'de çevre il- lerden gelecek delegeler- le buluşacak. İstanbul Mil- letvekili Zülfü Livaneli ise hafta sonunda îzmir'de düzenleyeceği mitingi ip- tal etti. Livaneli, gelecek hafta içinde Erzurum, Ga- ziantep, Samsun ve son olarak Ankara'da bölge toplantıları yapmayı he- defliyor. Baykal, Türkiye'nin kaderiyle oynamaya soyunanlann CHP'yi karıştırmak istediğini söyledi 'Oyun içindeoyun var'ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP Genel Başkanı DenizBaykal, Türkiye'nin kaderiyle oynamak is- teyenlerin CHP'yi etkisizleştirmek istediklerini belirterek "Kritik bir dönemden geçiyoruz. Oyun içinde oyunlar var. Bu kurultayda, Türki- ye'nin bağunsız kalıp kalmama mü- cadelesi, kaderi belirlenecek" dedi. Kurban Bayramı tatilini memleke- ti Antalya'da geçiren Baykal, parti- sinin Antalya îl Başkanhğı'nda dü- zenlenen bayramlaşma törenine ka- tıldı. Davul-zurnalar eşliğinde kar- şılanan Baykal, yağmur altında bi- na önünde bekleyen partililere ses- lendi. Baykal, Türkiye'nin önemli bir • "Bu kurultay, Türkiye'nin bağımsız kalıp kalmama mücadelesinin, kaderinin belirleneceği bir kurultaydır" diyen Baykal, hiçbir CHP'linin partiyi etkisizleştirmek isteyenlere 'evet' demeyeceğini vurguladı. dönemden geçtiğini, Ortadoğu'da yeni bir hareketlenmenin olduğunu, İncirlik Üssü'nün kullanım şekliy- le ilgili de yeni taleplerin Türkiye'ye sunulmaya başlandığını vurguladı. CHP olarak Türkiye'yi, çatışma or- tamından sakınmak istediklerini be- lirten Baykal, şöyle konuştu: "Çok önemli sorumluluklarüstkn- diğimiz bir dönemde, CHP'yi etld- siz kılmak, bu büyük sorumluluğu- nun gereğini yapamaz hale sürükle- me arzusu, hevesi, bazı çevrelerin he- sabının içinde yer ediyor olabilir. Biz bunlarıdoğal karşüanz. Türkiye'nin ve bölgenin güçlü, sağianı bir CHP'ye ihtiyacı var. CHP iktidarda olur, mu- halefette olur, nerede olursa olsun, Türkiye'nin haklamu, yararını en güzel şekilde savunmuştur, bundan sonra da savunacaktır." Baykal, olağanüstü kurultayın CHP'nin kendisiyle ilgili bir iç me- selesini çözmek için toplanmadığı- nı ifade ederek "Bu kurultay, Tür- kiye'nin bağımsız kalıp kalmama mücadelesinin, kaderinin belniene- ceği bir kurultaydır. CHP'yi kinıse- nin ilkelerinden, ahlakından, değer- lerinden saptırmaya gücü yetmeye- cektir" dedi. Parti için yaşanan olumsuzlukla- n değerlendirerek gereğini yapacak- lannı anlatan Baykal, "CHP, dün ol- duğu gibi bugün de ahlaklı, dürüst insanlann partisi olacaktır. CHP'de paranın, rüşvetin yeri olmayacakür" diye konuştu. CHP'nin Milli Müca- dele partisi olduğunu vurgulayan Baykal konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'nin kaderiyle oynamak isteyenlerin önce CHP'yi karıştır- mak, etkisizleştirmek istemeleri çok doğaldır. Ama hiçbir CHP'li, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu- na 'evet' demevccektir, teslim olnıa- yacaktır. Kritik bir dönemden geçi- yoruz. Oyun içinde oyunlarvar. Bun- laruı hepsinin üstesinden geleceğiz." ERASLAN'DAN SERT ELEŞTÎRİ: Hedef 'ulus devlet'çizgisi • "Bu CHP'nin en ideolojik kurultayı olacaktır" diyen Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, CHP'de "ulus devletin devamı mı olunacak, BOP'un bir parçası mı olacağız" kavgası olduğunu idda etti. AYŞE SAYIN ANKARA-CHP Niğ- de Milletvekili Orhan Eraslan partisinin 29 Ocak'taki kurultayında "Türkiye'nin ulus devlet olarak yoluna devam et- mesi"ni isteyenlerle, "BOP'un bir parçası ola- rak, ılunlı Islanı çizgisine teslinı olanlar" arasında mücadele yaşanacağını söyledi. CHP lideri Deniz Bay- kal'a destek veren Orhan Eraslan, muhaliflere sert eleştirileryöneltti. Özellik- le Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'ü hedef alan Eraslan, kurultay son- rası "partide bölünme ola- cağı" savlarına karşı çık- tı. CHP'nin bir "Kuvayi Milliyeörgütü" olduğunu belirten Eraslan, "Bazı uyunısuzluklar olabilir. Ama onların aynlmasını biz bölünme olarak say- mayız" görüşünü dile ge- tırdı. CHP'nin "ulusaldev- let" çizgisini sonuna kadar savunduğu için hedef ha- line geldiğini kaydeden Eraslan, "Biz 1 Mart'ta yapüğınıız şeyin arkasın- dayız. 1 Mart tezkeresini reddederek nasıl mazlum nıilletler için en doğru şe- yi yaptıysak, şiındi de ku- rultayda CHP'ye yönelik emperyalist kuşatmaya karşı mücadele edeceğiz" diye konuştu. "Yenileşme, değişme" kıhfi altında CHP'yi "baş- kalas,tırma"nin amaçlan- dığını kaydeden Eraslan, şu görüşleri dile getirdi: "Bazı iyi niyetli değişim istemleriolabilir. Program- da aksayan yönler, gönlü- müzde kırgınhklar olabi- lir, genel başkan da hata yapnnş olabilir. Ama bü- tün bunlar, partiyi parça- lama, bölme gibi bir ama- ca hizmet edecek şekilde kullanılmamalıdır. Bütün bunlar, Büyük Ortadoğu Projesi'nin ayağı olmak içinkullanılnıanıalıdır. Bu CHP'nin en ideolojik ku- rultayı olacaktır. Ortada, ilan edihnemiş bir savaş vardır. Ya burada Türki- ye'nin ulus devlet olarak devamını savunacaksınız, BOP'un bir ayağıolunma- masını savunacaksınız ya da ılınıhIslanı çizgisine tes- lim olacaksuuz. Biz parti- mizi savunacağız, sokak sokak savunacağız, BOP'un ayağı olmak iste- yenlere partiyi teslim et- meyeceğjz" dedi. CHP Lideri Baykal'a yönelik eleştirilere de tep- ki gösteren Eraslan, "Ge- nel Başkan vatansever de- ğil mi, hırsızhğı, uğursuz- luğu mu var, dürüsuuğün- den şüphe mi var?" görü- şünü savundu. Htisamettin Özkan Sangül ile zaman za- man görüştüğü belirtilen eski Başbakan Yardımcı- sı HüsamettinÖzkan'ı da hedef alan Eraslan, "Öz- kan, DSP'yi bitirdi, şimdi CHP'yi bitirmeye koşu- yor" görüşünü savundu. Sangül'ün CHP'nin başı- na geçmesinin "facia" ola- cağını ileri süren Eraslan, "Ben kim geürse gelsin, so- nuna kadar partimi savu- nacağını, partimi başka partililere teslim etmem. CHP'ye önerilen yeni Fet- hullahçüıkmodelidir. Bu- nuaslakabuledemeyiz'' di- ye konuştu. IĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Bush Yemin Töreni'nde özgürlüğü savunmak için "yıldızların ötesinden talimat aldığını" söyledi...Biz de büyük bir gazetecilik başarısı göstererek Bush'a yıldızların ötesinden verilen talimatı ele geçirdik. IŞTE BUSH'A VERILEN TALIMAT: DEĞÎRMENCİ: Zaman herkesin maskesini düşürecek İstanbul Haber Servisi -Avcılar Belediye Başka- nı Mustafa Değirmenci, CHP içinde süren tartış- malann partiye zarar ver- diğini belirterek "tç ve dış mihrakh manipülas- yonlar var. Zaman her- kesin maskesini düşüre- cek" dedi. Olağanüstü kurultaya dogru CHP'deki tartışma- ları değerlendiren Mus- tafa Değirmenci, tartış- malann partiyi güven du- yulmayan bir konuma soktuğunu belirterek par- tide dış ve iç mihraklı ma- nipülasyonların olduğu- nu, gelişen olaylar irdelen- diği zaman bunun görü- leceğine dikkat çekti. De- ğirmenci, "Bazıarkadaş- lar bazı fudrleri kendile- rinmiş gibi sunuyor. Daha sonra görecekler. Çünkü zaman en iyi ilaçnr. Tünı maskeleridüşürecek'' diye konuştu. îzmir örgütü, kurultaydan kol kola ve güçlenerek çıkılacağı mesajını verdi: Bölünme hesapları yanılgıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) - CHP Izmir II Orgütü'nde- ki bayramlaşma töreninde izdi- ham yaşandı. Yüzlerce partilinin bir araya geldiği il örgütünde tek konu vardı, o da 29 Ocak'taki ku- rultay. Farklı adaylar etrafında bir- leşen partililer, yapılan sohbetler- de, ortak değerin CHP olduğu vur- gusunu dile getirdiler. CHP üye- leri, kurultay sonrası bölünme he- saplan yapanların büyük yanılgı- ya uğrayacağını vurguladılar. Kurultay sürecinde Ege Bölge- si 'ndeki delegelerin oylanna bü- yük önem veren lider adaylan bi- rer birer Izmir'e gelirken yandaş- lan da her zeminde nabız yokla- maya ve oylan çoğaltma çabala- nna devam ediyorlar. Her yıl düzenlenen CHP Izmir II Örgütü bayramlaşma töreni, bu yıl kurultay atmosferinin etkisiy- le yapıldı. DenizBaykal, Zülfü li- vaneli ve Mustafa Sangül y andaş- ları il merkezindeki törende bir araya gelirken, yaşanan süreci ve kurultay sonrasındaki olası geliş- meleri değerlendirdiler. Bazı ke- simler tarafından dile getirilen "CHP kurultay sonrası bölünür" vurgusuna Izmir II Başkanı Ala- Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Izmir milletvekilleri Oğuz Oyan, Ali Rıza Bodur, Ah- met Ersin, Muharrem Toprak ve HakkıÜlkü, ilçe belediye başkan- lan, meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Bundan önceki bayramlarda Iz- • Fartlı adaylar etrafında birleşen partililer, ortak değerin CHP olduğu vurgusunu dile getirirken Izmir İl Başkaaı Alaattin Yüksel de partililerden kurultay sürecinde kavga görüntüsü vermemelerini istedi. attin Yüksel, 'Kurultavdan kol ko- la, daha da güçlenmiş olarakçıka- cağız" yanıtın verdi. Yüksel, par- tililerden büyik alkış alan bu söy- leminin yaşansal karşılığını bul- ması için kavgd görüntüsü verme- meleri gerekt^ini vurguladı. Il örgütünddci bayramlaşma tö- renine Yükselin yanı sıra Izmir mir milletvekillerinin tamamına yakınının yer aldığı bayramlaşma töreninde bu yıl 16 milletvekilin- den yalnızca 5 'inin yer alması ise dikkatlerden kaçmadı. CHP Izmir II Başkanı Yüksel, bayramı kurultay heyecanıyla bir- likte yaşadıklannı söyleyerek "Bi- zhn kurultaylanmız hep ilgi oda- ğı olmuştur. Kimi çevreler kurul- taydanbölünerekçıkacağımızıbek- liyorlar,ancakyamlıyorlar.KuruI- taydan kol kola, güçlenerek çıka- cağız" dedi. Uşak, tavnnı netlcştirdi Öte yandan Uşak'ta da delege- ler tavırlarını netleştirdiler. CHP'nin Uşak Milletvekili Os- man Çoşkunoğlu, oyunu Bay- kal'dan yana kullanacağnıı açık- larken, diğer 5 delege, tek aday çıkması durumunda birlikte hare- ket edeceklerini bildirdiler. Olağa- nüstü kurultayda tek aday etrafın- da birleşilmemesi halinde Uşak delegelerinden Beyhan Demirel ve Çetin Kököz'ün Zülfü Livane- li, TahsinErdem ve Ariflurgut'un Mustafa Sarıgül'den yana tavır alacaklan öğrenildi. Diğer delege Selim Saka'nın ise henüz net bir karan yok. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] CHP Kurultayı yaklaştıkça CHP'li dostlarımızla daha sıcak konuşma- lar yapma olanağımız artıyor. Eşki Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ül- kü'yle telefon konuşması yaptık. Ben- zer kaygıları paylaştığımızı anladık. CHP içinde, soldaki genel tıkanma- yı ve solun tutuculaşmasını gören ve çözüm arayan öylesine çok insan bulunuyor ki! Gönül, Deniz Baykal'ın da bu ger- çeği görüp parti içi demokrasiye ve özgür tartışma ortamına katkıda bu- lunmasını istiyor. Baykal, "cerahat" sorunundan birtürlü kurtulamadı. O, kendisine karşı çıkan herkesi "cera- hat" olarak damgalayarak duruma egemen olacağını sanıyor. Belki bir "cerahat" var.. ancak bu, bütün so- lun bünyesini sarmış durumda. Bay- kal, rakiplerini "cerahat" diye suçla- yarak çözümü zorlaştırıyor, çözümün önüne engel olarak dikiliyor. Kişisel olarak Deniz Baykal'la biralıp veremediğimiz olabilir mi? Sonuç olarak CHP'nin kendini yenilemesi, Hurşit Güneş'inMektubu halkın güvenini kazanması bu ülke- nin yararına. Türkiye'nin AKP karşı- sında muhalefetsiz kalması çokteh- likeli. Deniz Baykal, her konuda çö- zümsüzlüğü savunarak yanlış bir yol izledi. Halkta umutsuzluğa neden ol- du. Ancak bunların farkında bile de- ğilmiş gibi davranıyor. Sanki tek der- di parti içindeki iktidarını sürdürmek- miş gibi bir yol izliyor. Ne diyelim. önceki gün, CHP ge- nel başkan adaylarından Profesör Dr. Hurşit Güneş'ten bir mektup aldım. Mektubunu aynen yayımlıyorum. "Sa- yın Oral Çalışlar, 19 Ocak 2005 ta- rihli köşenizdeki 'CHP'deki kavganın nedeni: Başarısızlık' başlıklı yazının son derece doğru ve yerinde oldu- ğunu belirtmek isterim. özellikle 'Şu gerçeği kabul edelim, CHP çöküyor. Bu çöküşün sorumlusunun yalnızca Deniz Baykal olduğunu söylemek haksızlık olur. CHP ülkemizini/e dün- yamızın gerçeklerinden koptjğu için çöküyor' vurgusu CHP'nin hdini çok isabetli biçimde özetliyor. Devamla; 'CHP ve Türk solj, tutu- culaşarak tıkanmıştır. Türkiyehin so- runlarına çözüm üretememeke, hal- kın güvenini kazanamamaktadır. Bü- tün temel konularda eski söyemle- re bağlanıp kalmış, bugünün ihtiyaç- larına geçmişten çözümler üretece- ğini sanarak inandırıcılığını yitrmiş- tir. CHP kurultayı bu anlamda belki de yeni bir başlangıç olabilir' Sayın Çalışlar, geçen yıl oluşturduğnmuz Yeniden CHP Hareketi veçıkaıttığı- mız Açılım dergisi ile yapmaya ça- lıştığımız budur. Bu kuruliay olağa- nüstü bir kurultaydır. Gütıdemi de neyazık ki, kişisel karalamâar veyar- gılamalara sıkışıp kalmıştr. Bunun dışına çıkabilmesi için haftaardırmü- cadele ediyoruz. Geçen hafta da Ge- nel Başkan Sayın Deniz Baykal'a bir mektupla kurultayın tartışmalara açıl- ması talebinde bulunduk. Ancak bu noktadan itibaren biz, CHP'de birsiyasalyenilenme ve ha- reketlilikyaratma mücadelesini baş- latmış bulunuyoruz. Her ne kadar medya, şöhretleri ve içeriksiz yarış- ları öne çıkarsa da CHP'de başan an- cak bir siyasal değişimle gerçekle- şecektir. Lütfen Açılım dergisinin geçmiş sayılarına ya da www.yeni- denchp. org sitesine bakarak bu mü- cadeleyi izleyiniz. Bundan böyle Anadolu 'da her kö- şede bu hareketi anlatmaya çalışa- cağız. Bu arada Kurban Bayramını- zı kutlar, ailenizle birlikte sağlık ve mutluluklar dilerim." "Prof. Dr. Hurşit Güneş, Kocaeli Ku- rultay Delegesi." Hurşit Güneş'in de dikkat çektiği tutuculaşma ve ülke gerçeklerinden kopma eleştirisi artık sol içinde güç- lenmeye ve etkili bir eğilim haline gel- meye başladı. CHP çöküyor, ancak belki de bu yıkıntıların arasından ye- ni bir umut doğacak. Çünkü artık hastalığın teşhisi noktasında çeşitli çevrelerde bir birikim oluşuyor. Şu anda hiç fark etmediğimiz önemli bir potansiyel yavaş yavaş olgunlaşıyor. Böylesine önemli tarihsel birikime sahip sol hareketin, bu kadartutucu, bu kadar gelişmelerin karşısınadiki- len bir noktaya sonsuza kadar takı- lıp kalması mümkün değil. Hurşit Güneş'in mektubu, Hakkı Ülkü'nün dikkat çektiği gerçekler Zülfü Livaneli'nin partinin yapısına ilişkin eleştirileri, daha birçok CHP'li- nin arayışları insanı umutlandırıyor. 29 Ocak'taki Kurultay'dan hangi so- nuç çıkarsa çıksın, artık yeni bir nok- taya doğru ilerlediğimizi düşünüyo- rum. Türk solu bu kadar da çaresiz değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle