Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 OCAK 2005 CUMARTESİ HABERLER Anadolu ve Fen Lisesi Kazanma Oranı 33.69 23.61 14.09 11.87 4 1 2 5 " 9 1 ""fînnEn Alt Orta Orta Ust En Toplam Alt Alt Üst 1 Okul Başına Mezun Sayısı 1 Okul Başına Fen Lısesı- Anadolu L. Kazanan Sayısı Mezunların Fen Lısesı- Anadolu L Kazanma Oranı (%) EnAli Alt Orta Alt Orta Üst EnÜst 111.94 101.6 132.79 130.92 182.51 260.89 2.23 4.19 8.05 16.05 43.86 87.89 1.99 4.12 5.91 11.87 23.61 33.69 Toplam 140.73 20.16 14.09 Anadolu ve Fen Lisesi Kazanma Oranı Bölgeiere göre **• •r™ • 14.57| 15.25 1 o> 3 s s # 1 Okul Başına Mezun Sayısı 1 Okul Başına Fen Lısesı- Anadolu L Kazanan Sayısı Mezunların Fen Lısesı- Anadolu L Kazanma Oranı (%) Marmara Ege Iç Anadolu Akdeniz Karadenız Güneydoğu D. Anadolu 166.14 131.58 125.2 168.5 127.91 148.17 120.41 18.56 19.92 18.24 25 26.19 14.5 15.11 11.17 13.97 14.57 15.25 20.47 9.79 10.83 Toplam 140.73 20.16 14.09 Hazırlık kursuna gidenlerin Anadolu ve fen lisesi kazanma şansı diğerlerine göre daha yüksek Eğitimdeparakonuşuyor FtGENATALAY azırlık kurslarına gidebilenler, Anadolu ve Fen Liselerine Giriş Sınavı'nda avan- taj sağhyor. Kültürel ve sportif kursların da para- lı hale gelmesiyle, bu kurslardan daha çok gelir durumu iyi olan ailelerin çocukları ya- rarlanabiliyor. Eğitjm-Sen, Türkiye'nin yedi bölgesin- den 30 ildeki 723 okulda "Hazırlık kursla- rı ve öğrendlerin başan durumlan" konulu bir araştırma yaptı. Bursa, Edirne, Istanbul, Yalova, Izmir, Kütahya, Manisa, Ankara, Eskişehir, Kırşe- hir, Konya, Niğde, Sıvas, Kırıkkale, Adana, Antalya, Isparta, Kahramanmaraş, Giresun, Ordu, Samsun, Trabzon, Zonguldak, Düz- ce, Diyarbakır, Erzincan, Kars, Malatya, Tunceli ve Van'da yapılan araştırmanın so- nuçlanna göre, en başarılı bölge Karadeniz. Anadolu ve fen lisesi kazanma oranı yüzde 20 ile Karadeniz'de en yüksek, yaklaşık yüz- de 10 ile Güneydoğu Anadolu'da en düşük düzeyde bulunuyor. MARMARADA BASARI DÜSÜK Marmara Bölgesi'nin başansı, yüzde 11.17 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile birlik- te en düşük grupta yer alıyor. Okuüarın bulundukları kentlerdeki ko- numlanna göre başan düzeyi değişiyor. En alt konumdaki okullarda yüzde 2 olan Ana- dolu ve fen lisesi kazanma oranı, her bir üst konum için artış gösteriyor ve en üstte yüz- de 34'e çıkıyor. M A T E M A T İ K BIR1NCI TERCİH En çok verilen matematik kursu olup bu- nu, fen, Türkçe ve Anadolu/fen liselerine ha- zırlık kursları izliyor. Sosyal bilgiler kursu- na Ege ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hiç rastlanmryor. Verilen hazırlık kurslan açısından Marma- ra ile Karadeniz ilk iki sırayı paylaşıyor. En düşük düzeyde ise Iç Anadolu Bölgesi bu- lunuyor. Okullann, bulundukları kentlerdeki gö- rece konumlarına göre kursların sayısı, en alttan en üste doğru giderek artıyor. Fen, matematik, Türkçe ve Anadolu liseleri ha- zırlık kurslan, başanya yönelik temel kurs- lar olarak düşünülürse, bunların oranı en üstte yüzde 45-73 arasında değişirken en altta yüzde 8-11 arasında kalıyor. Eğitim-Sen'in raporunda, bu araştırma- nın sonuçlan şöyle değerlendiriliyor: Anadolu ve fen liselerini kazanmada ha- zırlık kurslarının çok önemli etkileri olmak- Hazırlık kurslarında, illerin gelişmişlik derecesi ve toplumun sosyo-ekonomik düzeyi belirleyici rol oynuyor. Üst dü- zey gelire sahip kesimlerin yaşadığı illerde ve bu illerin yerleşim yerlerindeki öğrenciler daha avantajlı konumda. • Eğitim-Sen'in 30 ildeki 723 okulda yaptırdığı araştırmaya göre, Anadolu ve fen lisesi kazanma oranının en yüksek olduğu bölge Karadeniz. Güneydoğu Anadolu ise en düşük düzeyde. Sportif ve kültürel kurslann paralı olması nedeniyle bu kurslardan gelir durumu iyi olan ailelerin çocukları yararlanıyor. tadır. Hazırlık kurslarında, illerin gelişmiş- lik derecesi ve toplumun sosyo-ekonomik dü- zeyi belirleyicidir. Üst düzeyde gelire sahip kesimlerin yaşadığı illerde ve bu illerin yer- leşim yerlerinde öğrencilerin daha avantaj- lı konumda olduğu Türkiye'nin yedi bölge- sini kapsayan 30 ilde yaptınlan araştırma- dan anlaşılmaktadır. Sınavlara odaklı sistemin, eğitim sistemi- nin hızlı bir biçimde ticarileştirdiği bu du- Anadolu ve Fen Lisesi Kazanma Oranı Derecelere göre 9.82 18.27 14.52 ÎÜLÜ? idoa 5.11 n1. 2. 3 . 4 . 5. Toplam Derece Derece Derece Derece Derece 1 Okul Başına Mezun Sayısı 1 Okul Başına Fen Lısesı- Anadolu L Kazanan Sayısı 1 . Derece Gelışmış 174.41 17.48 Mezunların Fen Lısesı- Anadolu L. Kazanma Oranı (%) 9.82 2 . Derece Gellşmış 138.04 25.21 18.27 3. Derece Gelışmış 132.82 20.05 14.52 4. Derece Gelişmış 129.45 19.61 15.15 5. Derece Gelışmış 100.38 5.13 5.11 T o p l a m 140.73 20.16 14.09 rumun, başanda önemli bir faktör olduğu saptanmış bulunmaktadır. Kurslarla birlik- te dershanelerden yararlanmanın varsıl ço- cuklarından yana avantaj sağladığını dü- şünmekteyiz. C E L İ R İ İYİ OlikN CIDİYOR Sportif, kültürel kurslann paralı hale ge- tirilmesi nedeniyle bu kurslardan da gelir durumu iyi olan ailelerin çocuklarının ya- rarlandığını söyleyebiliriz. Eğitim hakkının topluma sunulmasında sınıfsal ayrışmanın adaletsizlik oluşturdu- ğunu, bu adaletsizliklerin çocuklanmız üze- rinde onanlması güç psikolojik travmala- ra neden olduğunu görmekteyiz. Eğitimde paranın saltanatım kurmak, ço- cuklanmızın kimyasını ve kişiliklerini boz- maktadır. Sınavlar, bu kişilik bozulmasını daha da derinleştirmektedir. ALTYAPIEKSİKLIĞİNDENDOLAYI BAŞVURU YAPILAMIYOR Okullar OKS'ye uyum sağlayamadı CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU CHP ile Sorumımuz... Kendini "solcu", "sosyalist", "toplumcu", "sos- yal demokrat", "yurtsever" vb. sıfatlarla nitele- yen kişiler olarak CHP ile bir sorunumuz var: CHP bu kavramların içerdiği özlemleri, beklen- tileri, ne parlamentoda ne parlamento dışındaye- terince temsil edebiliyor. Ülkenin bin bir sorununa inandırıcı, etkileyici çözüm önerileri getiremiyor. Getirse de, çözüm olanaklarına sahip olamıyor. Çünkü geniş kitlelerin desteğini kazanamıyor. Bu arada gitgide küçülüyor, parçalanıyor, bir hi- zipler topluluğuna dönüşüyor. Kendisi başarılı olamadığı gibi başka sol seçe- neklerin gelişip güçlenmesi önünde de engel oluş- turuyor... CHP ile sorunumuz sanırım kısaca böyle özet- lenebilir. Bu sorunun çözüm olasılığı var mı? Bununyanıtlanması için öncelikle sorunun ken- disinin doğru konulup irdelenmesi gerekli. ••• Radikal sol görüşlerin kendi siyasal partilerin- de bir araya gelip çalışmalarına kimsenin itirazı ola- maz. Fakat günümüz dünyasında ve ülkemizin bili- nen koşullarında radikal solun iktidar seçeneği oluşturamayacağı yeterince açık olsa gerek. Sağa karşı sol seçenek ancak bir kitle partisi ola- bilir ve ülkemizde bunun adresi çok belli ki Cum- huriyet Halk Partisi'dir. Bu konuda, "solcu", "sosyalist", "toplumcu", "sosyal demokrat", "yurtsever" vb. kişi ve çev- relerin görüş birliği içinde olmaları çok önemli.. Cumhuriyet Halk Partisi'nin şu ya da bu neden- le gözden çıkarılmasının, bugünün koşullarında sa- ğın değirmenine su taşımaktan başka anlamı ola- maz. Bu görüş birliği çok önemli, fakat bununla iş bitmiyor. Asıl sorun tam bu noktada başlıyor. • •• Önümüzdeki "/furu/fay"öncesinde, CHP konu- lu "analiz"\en dikkatle okuyup anlamaya çalıştım. Partinin önünü açacak bir tüzük değişikliğinin zorunluluğu açıkça görülebiliyor. Böyle bir değişiklik, Cumhuriyet Halk Partisi'ni herhangi bir liderin "su/fa"sından kurtaracak, sol bir partinin doğal olarak sahip olduğu entelektü- el potansiyellerini özgürleştirecektir. Fakat bence asıl sorun tüzük değişikliği ile de çözümlenmiş olmuyor. Partinin yönetimine talip olan kadroların, Cum- huriyet Halk Partisi'nin solcu kimliğini, bütün top- lumun anlayabileceği biçimde, doğru ve inandırı- cı olarak tanımlayabilmeleri gerekir. "Solculuk" ve "yurtseverlik" günümüzün dün- yasında ve özellikle de ülkemizin koşullarında bir bütünü oluşturuyor. Neden solcuyuz? CHP kadroları halk kitlelerinin içine girerekyok- sul köylüye, işçiye, esnafa, memura, yoksullaşan orta tabaka aydınına, gençliğe bunu somut olgu- larla bağlantılı olarak çok iyi anlatabilmeli; sağla, "neoliberalizm"\e farkını yine somut olgularla bağ- lantılı olarak ve gerektiğinde "devletçi" görünmek- ten de çekinmeksizin ortaya koyabilmeli.. Neden yurtseveriz? "Kozmopolit", "anti-ulusalcı" ya da "şoven" sapmalar karşısında, ülkemizin fazlasıyla sahip olduğu gerçek ulusal değerler yükseltilmeli, ge- rektiğinde "ulusalcı"lıkla suçlanmaktan da çeki- nilmeksizin, topluma ve özellikle de gençliğe, yi- tirilmiş olan özgüven kazandırılmalıdır... CHP bunları başarabildiği ölçüde, (dünyanın bütün ülkelerindeki gibi) potansiyel olarak "solcu" ve "yurtsever" halk kitleleriyle arasındaki kopuk- luğu giderebilir. önümüzdeki kurultay öncesinde baskın olan eğilim ise ne yazık ki, oportünist ve statükocu bir "ulusalcı" söylemle (iktidar), içeriksiz bir popülist söylem (muhalefet) arasındaki çekişmedir. ataol b(o cumhuriyet.com.tr. Faks:(0212)513 85 95 004'TEEN ÇOKSATANKİTAP 'DA VİNCİŞİFRESİ' OLDU Türk halkı kitap okumaya başladı EMREDOKER tZMİR - Kültür Bakanlığı'mn Uluslararası Standart Kitap Numarası (1SBN) sisteminden elde edilen bilgilere göre 2001 yılında 879 olan yayıncı sayısı 2OO3'te 1331'e yükselirken 13 bin 675 olan basılan kitap sayısı da 19 bin 551'e çıktı. Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner, Türkiye'de okuma alışkanhğımn her geçen gün arttığını söyledi. 2004 verilerine göre en çok satan kitabın "Da Vinci Şifresi" olduğunu belirten Tüzüner, kitap okuma alışkanlığının eğitime süreklilik kazandırdığını, kişinin dünyaya bakışını ve ufkunu genişlettiğini vurguladı. Tüzüner, 2003 yılında basılan eserlerin 3 bin 600'ünü çeviri, 11 bin 342'sini edebiyat, toplum ve davranış bilimleriyle ilgili kitapların oluşturduğunu, bu verilerin, okurlann bu tür kitaplara ilgisinin arttığını gösterdiğini bildirdi. Sonuçların, yeni yetişen kuşakların dünyaya bakış açılannı değiştirdiklerinin bir göstergesi olduğunu dile getiren Tüzüner, AB toplumlannda kişi başına kâğıt tüketiminin 210 kilogram, Türkiye'de ise 35 kilogram olduğuna da dikkat çekti. Tüzüner, ISBN verilerine göre 2004'ün en çok satan ilk 10 kitabını şöyle sıraladı: 1- Da Vinci Şifresi (Dan Brown-Altın Kitaplar) 2- Melekler ve Şeytanlar (Dan Brown-Altın Kitaplar) 3- Dijital Kale (Dan Brown-ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık) 4- Efendi: Beyaz Türklerin Büyük Sırrı (Soner Yalçın-Doğan Kitap) 5-2012: Marduk'la Randevu (Burak Eldem-Inkılap Kitabevi) 6- On Bir Dakika (Paulo Coelho-Can Yayınları) 7- Istanbul: Hatıralar ve Şehir (Orhan Pamuk-Yapı Kredi Yayınları) 8- Içimizde Bir Yer (Ahmet Altan-Alkım Yayınevi) 9- Uzaktan Aşk (Amin Maalouf-Yapı Kredı Yayınları) 10- Gece Sesleri (Ayşe Kulin-Remzi Kitabevi) Eğitim-Sen'in an Öğrencinin zor dersi matematik SAADET USLU İZMİR - Adı Ortaöğretim Kurumlan Sınavı (OKS) olarak değişen Liselere Giriş Sınavı (LGS) başvurulan, sorunlarla başladı. Pek çok okul altyapı eksiklikleri nedeniyle bir haftadır tek bir başvuru bile yapamazken, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, sorunun okul yöneticilerinin sistemi tam olarak anlayamamasından kaynaklandığını savundu. Yaklaşık 900 bin öğrencinin başvurması beklenen sınav için, ilk hafta sadece 10 bin 400 resmi başvuru yapılabildi. Başvurulan 10 Ocak'ta başlayan ve 11 Şubat 2005 tarihinde sona erecek OKS, kafalan karıştırdı. Bu yıl sistemi değiştirilen ve "özel-askeri" dışındaki tüm okullara giriş için gerekli sınavla ilgili tüm işlemler, internet üzerinden yapılabiliyor. Yönetmeliğe göre okul müdürlerinin öğrenci ve velilerden aldığı bilgiler doğrultusunda internet üzerinde formlan doldurması gerekirken pek çok okul bu konuda başanlı olamadı. Uğraşılanna karşın sisteme giremediklenni belirten müdürler, "Girsek bile sayfalarda işlem yapamıyoruz. Sanınz sürenin uzaülması gerekecek. Çünkü her gün düzenü olarak öğrenci kaydetsek bile kalan zanıanda yetişmez. Okullann tatile girmesi de hepimizi zor durumda bıraktı" dediler. Yönetmelik gereği okullarda sorun olması durumunda devreye girecek ilçe milli eğitim müdürlüklerinde de yaşananlann farklı olmadığı öğrenilirken Test Uygulama Değerlendirme ve Eğitim Merkezi (TUDEM) Genel Müdürü İsa Aykanat, müdürlere gerekli eğitimin verilmemesini eleştirdi. Yanyıl tatilinin 3 haftaya çıkartılmasının başvurulann aksamasında önemli rol oynayacağını savunan Aykanat, "Müdürler zor durumda. Hiç olmazsa ilköğretinı sekizinci sınıflar için tatilin son haftası iptal edilip öğrenciler ve veliler okula çağrılmalı" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Sınavlar Daire Başkanı Seiim Mudu ise, sorunlann çoğunun okul idarecilerinden kaynaklandığını öne sürdü. Mutlu, "Bazı okul idarecileri genelgeyi tam olarak okumadıkları için acenıilik çekiyor. Aına programla ilgili sıkıntı yok" diye konuştu. ANKARA (ANKA)- Matematik dersini sevmeyen ve başansızlığı sınavlarda ortaya çıkan öğrencilerin en sevdiği dersler arasında din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin yer aldığı saptandı. Eğitim- Sen'in, Adana ölçeğinde yaklaşık 12 okulun 7'nci ve 8'nci sınıflarındaki toplam 868 öğrenci üzerinde yaptığı araştırma, öğrencilerin en sevdiği dersler arasında kültür ve beceri derslerinin yer aldığını gösterirken pozitif bilim derslerinin sevilmediği ve zor bulunduğu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, öğrencilerin neredeyse tamamı sırasıyla din kültürü ve ahlak bilgisi, resim, ev ekonomisi/iş teknik/ticaret, beden eğitimi ve müzik derslerini kolay buluyor. Söz konusu dersleri kolay bulan öğrencilerin oranı ise yüzde 70'lerin üstünde. Araştırmaya göre öğrencilerin zor bulduğu dersler ise teknolojik gelişimin temel dayanağı olan pozitif bilimler oldu. Matematik dersinin öğrencilerin yüzde 82'si tarafından zor bulunduğunu ortaya koyan araştırma, bu öğrencilerin yüzde 47'sinin matematik dersinden zayıf olduğunu da ortaya çıkardı. Öğrenciler, zorluk derecesi açısından fen bilgisi dersini matematikten sonra ikinci su-ada değerlendirirken bu dersi yüzde 33 ile sosyal bilgiler ve yabancı dil dersi izledi. Türkçe dersini zor bulan öğrenci sayısmın ise yüzde 46'larda olduğu saptandı.