23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 HA2İRAN 2004 ÇARŞA HABERLER Maliye Bakaru, kendisi ve ailesiyle ilgili sorulardan Vergi mahremiyeti'ne sığuıarak kaçıyor Bııkez de oghnmkoruduAYŞESAİTN ANKARA-Maliye Bakanı Ke- ma) Lnakıtan. kendisi ve ailesiyle ilgili sorulardan "vergi mahremiyeti "ne sığınarak kaçmaya ça- lışıyor. Vergi affindan f yararlanıp yararlanma- dığı yönündeki soru önergesine 'Sergimalıre- mij'eti" gerekçesiyle yanıt vermeyen Unakıtan, oğlu Abdullah Unakıtan'ın mısır ithalatma ilişkin olarak CHP'li Atilla Kart'ın sorusu karşı- sında da vine benzer • Vergi affından yararlanıp yararlanmadığı yönündeki soru önergelerine 'vergi mahremiyetini* gerekçe göstererek yanıt vermeyen Unakıtan, oğlu Abdullah Unakıtan'ı da aynı kılıfla korudu. CHP'ii AtiUa Kart, Abdullah Unakıtan'ın ithal ettiği arpa ve mısın TMO'ya satıp satmadığını sordu. KemaJ Unakıtan, "Vergi mahremiyeti var" deyip soruyu yanıtsız bıraktı. gerekçeye sığındı. CHP Konya MiJletveki- li Kart. Kemal Unakıtan'ın oğlu AbduJJah Unakjtan'ın ithal ettiği arpa ve mısın piya- sada satamadığı, malın elinde ve limanlar- da kaldığı, bu gelişmelerden sonra ithal edi- len bu malın Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO)peşin fiyafla satıldığı, TMO'nun da bu malı piyasaya-tüccara vadeli olarak sat- tığı yönündeki iddialan anjmsattı. Kart, bu çerçevede, oğul Unakıtan'ın ithal ettiği mı- sır ve arpa futan, ithalat tarihi, bu mallann TMO'ya satılıp satılmadığı, TMO'nun da bunlan piyasaya vadeli olarak satıp satma- dığını sordu. Maliye Bakanı Unakıtan ise Vergi Usul Ya- sası 'nın "vergi mahremiyeti'' başhklı 5. mad- desinde "görevleridolayısıyla. nıükeUefîn ve mükeDefle ilgili Idmselerin şahıslanna, mu- anıele ve hesap dummlanna. işkrine, işlet- melerine.servetierine veya mesleklerine mü- teallik obnak üzere öğrendikJeri sırian veja gtdi kalması laanı geien diğer hususlan ifşa edemezler" hükmünii anımsattı. Unakıtan, bu madde nedeniyle mükelleflerin hesap ve işlemlerine ilişkin bılgilerin ancak kişilerin kendi iradesi ve istefiyle açıklayabileceği- nı ileri sürerek "Buitibarlamükeflefrvetin şab- si olduğu ilkesinden hareketle, önergede be- lirtikn hususJann tarafımdan açtklanması vergj mahremiveti hükümleri muvacehesin- de münıkün bıilunmamaktadır" dedi. Unakıtan. CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol un. "vergi afnndan yararlanıp yararlannıadığı" yönündeki soru önergesi- nı de benzer gerekçeyle yanıtsız bırakmıştı. Unakılan Anadol'un sorusuna da "AmıneAJa- caJdannın Tahsih l'suhi" yasasmı gerekçe gös- tererek, "Yasayı uygulayanlann amme (ka- mu) borçhısu hakkında bilgi veremeyeceği- ni" ileri sürmüşrü. Cumhurbaşkanı Sezer de katılacak İĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇİN ADD'den sempozyumu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Üniversitesi (AÜ) ile Atatürkçü Düşünce Derneği fADD), "Cumhuriyetin 81. \ ıbnda 1. Uuslararası Atatürk Sempozyumu" gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanı AhmetJNecdetSezer'ın de katılacağı sempozyumda yabancı bılim adamJan bildiri sunacak. AÜ ve ADD tarafından düzenlenen sempozyum bugün Ankara Üniversitesı Tıp Fakıiltesi Morfolojı Binası'nda saat 09.30'da başlayacak. Sempozyuma Cumhurbaşkanı Sezer'in yanı sıra uluslararası düzeyde de katılım gerçekleşecek. Sempozyum toplam 4 orurum halinde yapılacak. ADD Genel Başkanı Ertuğrul Ka/aneı nın açılış konuşmasını yapacağı sempozyumda • 'Cumhuriyetin 81. Yılındal. Uluslararası Atatürk Sempozyumu 'na Cumhurbaşkanı Sezer'in yanı sıra uluslararası düzeyde de katılım gerçekleşecek. Sempozyum toplam 4 oturum halinde yapılacak. Cumhurbaşkanı Sezer de bir konuşma vapacak. Ankara Üniversitesi Müzık Topluluğu'nun sunacağı dinletinin ardından oturumlara geçilecek. Ankara Oniversitesi Rektörii Prof. Dr. .NusretAras'ın başkanlıgında yapılacak "Atatürk ve Tiirk Devrimi" konulu oturuma. gazetemız yazarlanndan Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Gürcistan Büyiikelçisı Dr. Tanel Leanıdze, Mustafa KemaJ Palaoğlu. Çin Halk Cumhuriyeti Büyukelçısi .Aiguo TEMYÎZ DURUŞMASI8 TEMMUZ'DA Song ve İtalyan ANSA Haber Ajansı Yöneüneni I.ucio Leante konuşmacı olarak katılacak. Atatürk ün Piş Pofftffcasr Sempozyumun ikinci ofurumunun başlıgı "Atatürk'ün Dış Politikası". Eski Dışişlen Bakanı ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Şükrii Sina Gürel'in yöneteceği ofurumda, emekli Orgeneral Tuncer Kıiınç. KKTC Büyükelçisi AhmetZefa Bulunç. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve emekli Büyükelçı BiIaJ Şimşir bildiri sunacak. Sempozyumun "Atatiirk'ün ToplumsaJ ve Kültürel KazanımlarT baslıklı orurumunu eski Kültür Bakanı Prof. Dr. Talat Halman yönetecek. Oturuma eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, AÜ'den Prof. Dr. Anıl Çeçen, Azerbaycan Bilimler Akadernisi 'nden Prof. Dr. Mehman Musaoğlu ve yine AÜ'den Prof. Dr. AJımet SaJök katılacak. Sempozyumun son oturumu "Atatürk ve Çağdaşlaşma" başlığıyia gerçekleştirilecek. Eski Ajnayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Ozden'in yöneteceği oturuma eski Turizm Bakanı Dr. Alev Coşkun. Fransa Cumhuriyeti Büyükelçisı Bernard Garcia, Başkent Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ünsal Yaviız ve Ulusal Kanal'dan Ferit Ösever konuşmacı olarak katılacak. DEPlilerden tahliyebaşvurusu ANKARA(CumhuriyetBö- rosu)- Yargıtay 9. Ceza Daire- si, Ankara 1 No'lu DGM'nin, kapatılan DEP'in eski millet- vekillerinin yargılanması so- nucunda verdiği karann tem- yiz duruşması için 8 Temmuz'a gün verdı. DEP'lilerin avuka- tı YiısufAlataş ın temyize iliş- kin savunmasını yapmasınm ardından daire, karar için gün belirleyecek. Alataş, duruşma gününü bekJemeksizinmüvek- killerinin tahliyesi istemiyle Yargıtay'a baş\aırdu. Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı, tebliğnamesinde. An- kara 1 No'lu DGM'nin eski mahkûmiyethükmünün tasdi- kine ilişkin karann usulden bo- zulması yönündegörüş bildir- mişti. Yargıtay 9. Ceza Daire- si, başsavcıhgın görüşüne uya- rak karan bozarsa, eski DEP milJervekillerinin üçüncü kez yeniden yargılanması günde- me gelecek. Yargılamayı, DGM'ler yerine kurulma ha- zırlıklan süren Örgütlü Suçlar Ağır Ceza Mahkemesi yapa- cak. 9. Ceza Dairesi,yerel mah- kemenin karannı onarsa, eski millervekılleri, karardüzeltme isteminde bulunabilecekler. Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cılığı da Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na itiraz edecek. Ağır bir bozma talebl Avukat AJataş. usulden boz- ma isteminin söz konusu olma- dığını belirterek "Bu usulse yargılamanifl hiçbiryönü esas denıek değüdir. Hem de çok agır bir bozma taJebidSr" de- di. Alataş, en kısa sürede Yar- gıtay'ın, müvekkillerinin ser- best bırakıünasına ilişkin ka- rar vermesi gerekti|ini belir- terek "Bana göre daire, baş- savcıbğın görüşünii biiyük öİ- çüde kabul edecektir" dedi. 312. MADDE GÖREV ALANIDIŞINDA DGM'yıkaldıran tasanyaminirötuş rosu)-AB'ye uyum kapsamın- da DGM'lerin kaldınlmasını öngören tasan TBMM'ye dün akşam sev k edildi.Hükumetin "kjsmi" röruşlar yaptığı tasa- nda, DGM'nin görev alanına gıren davalann ".vargı çevresi birden çokiükapsayacak şekfl- de beürienecek iBerde görev- lendirikcek agır ceza mahke- melerindegöriileceği'' hükme bağlanıyor. Adalet Bakanlı- ğı'mn taslağında DGM'lerin yerine "Örgütiü Suçlarla \Iü- cadeJeAğırCezaMahkemesi" kurulacağı belirtilırken tasa- nda bu davalara HâkimJer ve Sa\cılar Yüksek Kurulu'nca beürienecek ağır ceza mahke- melerinin bakacağı hükme bağ- lanıyor. Başbakan Tayyip Er- doğan'ın cezaaldığı TCY'nin 312. maddesinde Öngörülen suçlarla ilgili davalar ise mah- kemeleringörev aJanı dışına çı- kanldı. Tasanylagetirilenba- zı düzenlemeler şöyle: • DGM'nin görev alanına gıren 312. madde hariç, TCY'dekı maddelere ilişkin suçlar ile olağanüstü halin ila- nma neden olan olaylarla il- gili suçlar. TMY'de yazılı suç- lar ve Organize Suçlarla Mü- cadele Yasası'ndakı suçlar, bundan böyle "V'argı çe\Tesi birden çok iü kapsayacak şe- kilde beürienecek illerde go- reviendirilecek ağır ceza mah- keraeierinde'' görülecek. • Hükümet, DGM'lerin ye- rini alacak mahkemenin "özel mahkeme olmadığı" imajını \ ermek için "Örgütlü Suçlar- laMücadeteAğırCeza .Mahke- mesi" kurulacağı hükmünü de- ğiştirdi. Hâkimler \e Savcılar Yüksek Kurulu, DGM'nin gö- rev alanına giren suçlara bak- maküzere ağır ceza mahkeme- lerini belirlemeye yetkili olacak. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Çeşitli yerlerdeki toplantılarda en çok karşılaştığımız sorulardan birisı "aydınsorumluluğu". Her sosyal top- luluğun, siyasi kümelenmenin, inanç örgütlenmesinin içindeki insanlann, hatta tek başına kişilerin kendilerine göre birtakım değerleri bulunuyor. Orneğin ölüm orucundaki gencin ya da onlarta kader birliği edenlerin en ternel ölçütü, ölüm oruçlan konusun- da yeterince duyarlı olup olmamak. Dnlariçin aydın olmanın ölçütü debu (onuya yaklaşımdır Kürt kimliği için mücadele eden Cürt'ün ölçüsü ise Kürt sorununa lösterilen duyarlılık. Türban nede- iyle okula alınmayan gencin aydın jnımında, türban konusunda kendi ıücadelesini desteleyip destekle- temesi her şeyin önüne geçiyor. Şe- atın asıl tehlike olduğunu düşünen sanımızın aydın olarak bildiği kişi, ı konuda kayıtsız şartsız tavır alan ızardır, çizerdir. Bu konuda en çok jü olarak kabul edilen konulardan isi de Kıbns oldu. Denktaş ı des- Yazarlık Yapmak, Aydm Olmak tekleyen ve Annan Planı'na "hayır" di- yenler için temel kriter bunlardı. Ay- dın olup olmamak Annan Planı'na "hayır" dernekle ölçülüyordu. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Herhan- gi bir toplantıda kalkıp şöyle bir so- ruyla karşılaşmak artık bizim için sürp- riz değil: "Siz aydınlar neden göre- viniziyerine getirmiyorsunuz? Aydın sorumluluğu ölüm oruçlanna duyar- lı olmaktır. Eskiden aydınlardahadu- yariıydılar, şimdi neden duyarsızlar?" Bütün bu sorulann anlamsız olduğu- nu düşünmüyorum. Gerçekten de geçmiş aydınlann tutumuylagünümüz aydınları arasında ciddi bir davranış farkı bulunuyor. 196O'lı yıllann Türkiyesi'nde ve dün- yasında aydınlar toplumsal sorunla- ra daha duyarlıydılar. Fikir dünyasın- da, aydınlar dünyasında sol rüzgâr- lar esiyordu. Sartre'dan Aragon a, Russell'dan Yves Montand a ka- dar Fransa'nın bütün seçkin aydın- lan solda duruyorlardı. Aynı şey Al- manya ve Ingiltere için de geçerliy- di. Türkiye'de de Yaşar Kemal'den Mîna Urgan a. Bedri Rahmi Eyu- boğlu ndan Adalet Ağaoğlu'na ka- dar sosyalist bir aydınlar kuşağı dü- şünce dünyasına egemendi. Günümüzde durum farklı. Rüzgâr liberalleşmeden yana esiyor. Sosya- lizm prestij kaybetti. Küreselleşme- ye tepki duyan ülkelerde, içe kapan- ma ve milliyetçilik eğilimi güçleniyor. Aydınlar da bu dünyanın insanı, ge- lişen eğilimlerden etkileniyorlar, hat- ta bir bakıma yeni yükselen değerle- rin teorisini yapıyortar. Son dönemlerin en güçlü iki eğili- mi olan liberalizm ve milliyetçilik, ay- dınlan en çok yönlendiren iki ideolo- ji olarak öne çıkıyor. Bir başka yük- selen değer ise Islamcılık. ABD'ye ve küresel adaletsizliğe karşı Müslü- man ülkelerde direniş gelişiyor. Irak ve Filistin direnişi, Islamcı renkleri ağır basan akımlann öne çıkmasına neden oluyor. Bu direniş aydınlan da etkiliyor. Tabii bu arada bu direniş içinde Islamcı bir entelektüel kuşak da yetişiyor. • • • Ayd/nlar toplumdaki eğilimlerden çok etkilenirier. Şu anda toplum için- de bireşitlik ve özgürlük dalgası güç- lü değil. Böyle olunca eşitliğin ve öz- gürlüğün savunucusu aydınlann ya se- si çıkmıyor ya da başka görüşlerin et- kisi altında kalıp düşüncelerini de- ğiştiriyorlar. Tabii ki rüzgâra karşı direnen, hak- sızlıklara karşı çıkabilen aydınlar da var. Onlar zor zamanlarda ülkeleri- nin vicdanı haline geliyorlar. Bunlar- dan birisi de Sartre'dı. Jean Paul Sart- re, Fransa'ya karşı özgürlükleri için sa- vaşan Cezayirhalkının haklannı, esen rüzgârlara aldırmadan, hakaret ve saldınlan göğüsleyerek destekledi. O dönemde Fransız aydınlarının önemli bir kısmı, Fransız milliyetçi saldırganlığının etkisi altındaydı. Behice Boran ve arkadaşlan da 1950 yflında Türkiye, Kore'deABD sa- fında savaşmaya katılmaya karar ver- diğinde buna karşı çıkan aydınlardı. Barışı savundukları ve Kore'ye asker gönderilmesine karşı çıktıkları için başlan derde girdi, akademik kari- yerlerini yitirdiler, diğeraydınlann sal- dınlannı da göğüslemek zorunda kal- dılar. Her ülkenin vicdanı olan aydınlar vardır. Ancak aydınlann çogunluğu ne yazık ki toplumun durumundan çok farklı bir yerde değillerdir. Dün de böyleydi, bugün de öyle. Yürekli ve kalıcı aydın tavn ise zorzamanda ko- nuşanların tavndır. Genel geçerrüz- gârtara karşı koyabilenlerin tavndır. Kendi tarihimiz de düzenle uyuşan ve düzene kafatutan aydın tipleriyledo- ludur. GLOBALpOLfTfKÜLTI ERGİN YILDIZOĞLU 120 Dolara Çıkabilir Ham petrolün, halen 37-42 dolar arasında c galanan varil fiyatı, 21 yıl CIA'nın Ortadoğu Ha kât Direktörlüğü'nde çalışan Robert Bare'e g< Suudi Arabistan'daki istikrarsızlık artmaya dev; ettiği taktirde, 120 dolara kadar yükselebilir. OPf çaresiz... En son OPEC toplantısında bir kez daha vurg landığı gibi, petrol fiyatlarındaki artış OPEC poli kasından kaynaklanmıyor (The Nevv York Time 06/06); OPEC üretimini arttırmaya devam etse t le önlenebilecek gibi görünmüyor. Petrol fiyatlar nı yüksek tutan basınçları daha önce tartışmıı Çin ve Hindistan'dan gelen talep artışının yanı s ra bölgedeki kronik istikrarsızlığın gelecek piyasa larında spekülasyonu kışkırttığını vurgulamış özel likle Suudi Krallığfnın geleceğine ilişkin kaygılan dikkat çekmiştik. Geçen haftalarda yaşanan gelişmeler bölgedc artık kronikleşmiş Israil-Filistin çatışması ve Irak sa- vaşına birde SuudiArabistan'da rejimi tehdit eden bir tür iç savaşın eklenmeye başlandığını göster- di. Geçen yıl mayıs ayından bu yana, resmi veri- lere göre terorizmle ilgili olaylarda, 78'i 4 eylemde (12 Mayıs, 8 Kasım, 1 Mayıs, 29 Mayıs) olmak üze- re 130'dan fazla insan öldü. 1 Mayıs'ta Yanbu'da 29 Mayıs'ta Kobar'da gerçekleşen saldınlar, cumar- tesi günü El Kaide mılitanlarıyla Suudi güvenlik güçleri arasında çıkan çatışma, pazartesi günü BBC kameramanı ve muhabirine yönelik saldırı olaylann hızlandığını ve Suudi rejimine karşı sava- şan güçlerin taktik degiştirdiğini, Stratfor analist- lerinin işaret ettiği gibi dünya petrol piyasasını, Su- udi ekonomisini hedef alan "hassas vuruşlar" yap- maya başladığını (05/06), intihar saldırılarının ye- rini 4-6 kişilik grupların, petrol şirketlerine ve Ba- tılı personele yönelik ayrıntıh bir biçimde planlan- mış, Suudi güvenlik güçleri içindeki kimi personel- ce de desteklenen eylemlerin almaya başladığı anlaşılıyor. Bu saldınlar devam ettiği, Batılı personel ülkeyi terk etmeye başladığı takdirde, Suudi petrol üre- timi, hatta ekonomisi ciddi bir biçimde etkilenebi- lir. Ancak petrolün varil fiyatının 120 dolara çıka- bileceğine ilişkin korku başka bırsenaryodan kay- naklanıyor. Suudi Arabistan'da 80 petrol kuyusu var ancak petrolün yansı 8 kuyudan çıkanlıyor. Uz- manlar, bu kuyulara yönelik koordine bir saldırının üretimi haftalarca, hatta iki yıl aksatabileceğini he- saplıyorlar (The Independent 06/06). Çünkü Suudi rejimi saHanıyor Suudi rejiminin baskıcı karakterini, ABD'nin des- teğini düşünerek gereken güvenlik tedbirlerinin alı- narak bu felaket senaryosunun engellenebileceği savunulabilir. The Times, iş çevrelerinin daha çok Cezayir türü, sonunda radikal islam'ın ezildiği bir gelişme beklediğini aktarıyor (08/06). Ancak Bush yönetiminin eskî terorizm danışmanı Clarke, Su- udi Arabistan'daki gelişmelerin Şah dönemi Iran'ı anımsattığını, Irak'tan daha ciddi bir tehlike oluş- turduğunu düşünüyor (CNN 08/06). Clarke haklı olabilir. Birincisi. Yanbu ve Kobar olaylarına ba- kınca saldırganların çok iyi hazırlandığı, operasyon alanını yakından tanıdığı görülür. Kobar eylemin- den sonra saldırganların kolaylıkla kaçabilmiş ol- masın/ da eklersek, El Kaide'nın Suudi kanadının güvenlik güçlerinesızdığı düşünülebilir. Geçen haf- ta The Scotsman'da çıkan, eylemcilerin kaçışın- da ABD'nin rolü olduğuna ilişkin iddialar(03/06) doğ- ruysa daha karanlık birsenaryonun da göz önüne alınması gerekir. The Scotsman'ın aktardığına göre, üst düzey bir Suudi güvenlik görevlisi, ABD'Iİ yetkililerin da- ha fazla rehinenin ölmemesi için saldırganlann kaç- masına izin verilmesini istediğini söylemiş. Ancak saldıny/ gerçekleştiren örgüt Internet'e koyduğu, eylemi ayrıntılı bir biçimde anlatan yazıda, hiç tut- sak almadıklarını, Suudi operasyonunun kamera- lar için özellikle düzenlendiğini, operasyon başla- dığında kendilerinin çoktan olay yerini terk etmiş olduğunu ileri sürdü (The Observer 06/06). Diğer taraftan Suudi Arabistan'ı yakından tanı- yan Dr. Mai Yamani (Royal Institute of Internati- onal Affaires-lngiltere) gibi analistler, ülkenin siya- si dokusunun çözülmekte olduğuna inanıyorlar. Yamani ye göre hem Suudi kraliyet ailesi tam bir kargaşa içinde, kontrolü elinden kaçırmak üzere hem de ülkenin üç önemli bölgesinde ayrılıkçı eği- limler güçleniyor. Asir bölgesi esas olarak Yemen- li nüfustan oluşuyor. Hicaz bölgesi kendini dini ve kültürel olarak diğer bölgelerden farklı sayıyor. Zengin petrol bölgesinde çoğunlukta olan Şii nüfusun Suudi kimliği, Vahabi-Şii çatışması, Irak savaşı ve Iran etkisiyle zayıflıyor (The Guardian 05/06) böylece aynlıkçı eğilimler güçleniyor. Böy- lece, yavaş yavaş ABD önderliğinde bir "uluslara- rası topluluk" gücünün müdahalesi için zemin olu- şuyor. "D-Day" buluşmasına, G-8 ve,lstanbul'da yapılacak NATO toplantılanna bu açıdan da bak- mak gerekir. Necati Tayyar Taş beraat etti Savcıyagöre de 'cemevi, cümbüşyerf AJVK\RA(Cumhun- yetBürosu) - Eski Diya- net Işleri Başkan Yar- dımcısı Necati Tayyar Taş. "cemevi cümbüşye- ri* sözleri nedeniyie yar- gılandığı davada beraat etti. Savcı İsmail Yalçın, göre\i gereği kendisin- den görüş sorulan Taş 'ın, bir ibadet y eri konusun- da göriişünü açıldadığı- nı beiirtti. Ankara 2. Asliye Ce- zaMahkemesi'nde görü- len davanın dünlcü karar oturumuna, Taş'ın avu- katı MehnıetA&.41anile davacı eski Tunceli mıl- letvekili Musa Ateşin avukatı Sülevman Ateş ve AJi \iklırinı ile a\ıı- kah FCTTÎ Gümüş katıl- dı. Avukat Sülevman Ateş, esas haklandaki id- dialannda. Taş'ın, Diya- net tşleri Başkanlığı adı- na görüş belirtirken, is- teyerek ve bilerek Ale\i ınancına sahip insanlara hakaret ettiğini ileri sür- dü. Davacı AIi Yıldınm da Taş'ın "cemevücünı- biişyeri" şeklinde "açık veözelkasıtia" açıklama yaparak hakaret ettiğini sa\undu. Savcı İsmail Yalçın. esas haklandaki mütalaasında, görev i ge- regi kendisinden görüş sorulan Taş'ın, bir ibadet yeri konusunda görüşü- nü açıkladığmı beiirtti. Savcı Taş'ın beraatına karar \ erilmesıru ıstedi. Yargıç Mehmet INuri Oztiirk, Taş'ın beraatına kararverildiğıni bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle