Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 HA2İRAN 2004 ÇARŞA
HABERLER
Maliye Bakaru, kendisi ve ailesiyle ilgili sorulardan Vergi mahremiyeti'ne sığuıarak kaçıyor
Bııkez de oghnmkoruduAYŞESAİTN
ANKARA-Maliye Bakanı Ke-
ma) Lnakıtan. kendisi ve
ailesiyle ilgili sorulardan
"vergi mahremiyeti "ne
sığınarak kaçmaya ça-
lışıyor. Vergi affindan
f yararlanıp yararlanma-
dığı yönündeki soru
önergesine 'Sergimalıre-
mij'eti" gerekçesiyle yanıt
vermeyen Unakıtan, oğlu
Abdullah Unakıtan'ın
mısır ithalatma ilişkin
olarak CHP'li Atilla
Kart'ın sorusu karşı-
sında da vine benzer
• Vergi affından yararlanıp yararlanmadığı yönündeki soru önergelerine
'vergi mahremiyetini* gerekçe göstererek yanıt vermeyen Unakıtan, oğlu
Abdullah Unakıtan'ı da aynı kılıfla korudu. CHP'ii AtiUa Kart, Abdullah
Unakıtan'ın ithal ettiği arpa ve mısın TMO'ya satıp satmadığını sordu.
KemaJ Unakıtan, "Vergi mahremiyeti var" deyip soruyu yanıtsız bıraktı.
gerekçeye sığındı. CHP Konya MiJletveki-
li Kart. Kemal Unakıtan'ın oğlu AbduJJah
Unakjtan'ın ithal ettiği arpa ve mısın piya-
sada satamadığı, malın elinde ve limanlar-
da kaldığı, bu gelişmelerden sonra ithal edi-
len bu malın Toprak Mahsulleri Ofisi'ne
(TMO)peşin fiyafla satıldığı, TMO'nun da
bu malı piyasaya-tüccara vadeli olarak sat-
tığı yönündeki iddialan anjmsattı. Kart, bu
çerçevede, oğul Unakıtan'ın ithal ettiği mı-
sır ve arpa futan, ithalat tarihi, bu mallann
TMO'ya satılıp satılmadığı, TMO'nun da
bunlan piyasaya vadeli olarak satıp satma-
dığını sordu.
Maliye Bakanı Unakıtan ise Vergi Usul Ya-
sası 'nın "vergi mahremiyeti'' başhklı 5. mad-
desinde "görevleridolayısıyla. nıükeUefîn ve
mükeDefle ilgili Idmselerin şahıslanna, mu-
anıele ve hesap dummlanna. işkrine, işlet-
melerine.servetierine veya mesleklerine mü-
teallik obnak üzere öğrendikJeri sırian veja
gtdi kalması laanı geien diğer hususlan ifşa
edemezler" hükmünii anımsattı. Unakıtan,
bu madde nedeniyle mükelleflerin hesap ve
işlemlerine ilişkin bılgilerin ancak kişilerin
kendi iradesi ve istefiyle açıklayabileceği-
nı ileri sürerek "Buitibarlamükeflefrvetin şab-
si olduğu ilkesinden hareketle, önergede be-
lirtikn hususJann tarafımdan açtklanması
vergj mahremiveti hükümleri muvacehesin-
de münıkün bıilunmamaktadır" dedi.
Unakıtan. CHP Grup Başkanvekili Ke-
mal Anadol un. "vergi afnndan yararlanıp
yararlannıadığı" yönündeki soru önergesi-
nı de benzer gerekçeyle yanıtsız bırakmıştı.
Unakılan Anadol'un sorusuna da "AmıneAJa-
caJdannın Tahsih l'suhi" yasasmı gerekçe gös-
tererek, "Yasayı uygulayanlann amme (ka-
mu) borçhısu hakkında bilgi veremeyeceği-
ni" ileri sürmüşrü.
Cumhurbaşkanı Sezer de katılacak İĞNELİFIRÇA ZAFER TEMOÇİN
ADD'den
sempozyumu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Üniversitesi (AÜ) ile Atatürkçü Düşünce Derneği
fADD), "Cumhuriyetin 81. \ ıbnda 1. Uuslararası
Atatürk Sempozyumu" gerçekleştiriyor.
Cumhurbaşkanı AhmetJNecdetSezer'ın de katılacağı
sempozyumda yabancı bılim adamJan bildiri
sunacak. AÜ ve ADD tarafından düzenlenen
sempozyum bugün Ankara Üniversitesı Tıp Fakıiltesi
Morfolojı Binası'nda saat 09.30'da başlayacak.
Sempozyuma Cumhurbaşkanı Sezer'in yanı sıra
uluslararası düzeyde de katılım gerçekleşecek.
Sempozyum toplam 4 orurum halinde yapılacak.
ADD Genel Başkanı Ertuğrul Ka/aneı nın açılış
konuşmasını yapacağı sempozyumda
• 'Cumhuriyetin
81. Yılındal.
Uluslararası
Atatürk
Sempozyumu 'na
Cumhurbaşkanı
Sezer'in yanı sıra
uluslararası
düzeyde de
katılım
gerçekleşecek.
Sempozyum
toplam 4 oturum
halinde yapılacak.
Cumhurbaşkanı Sezer de
bir konuşma vapacak.
Ankara Üniversitesi
Müzık Topluluğu'nun
sunacağı dinletinin
ardından oturumlara
geçilecek. Ankara
Oniversitesi Rektörii Prof.
Dr. .NusretAras'ın
başkanlıgında yapılacak
"Atatürk ve Tiirk
Devrimi" konulu oturuma.
gazetemız yazarlanndan
Prof. Dr. Mümtaz Soysal,
Gürcistan Büyiikelçisı Dr.
Tanel Leanıdze, Mustafa
KemaJ Palaoğlu.
Çin Halk Cumhuriyeti
Büyukelçısi .Aiguo
TEMYÎZ DURUŞMASI8 TEMMUZ'DA
Song ve İtalyan ANSA Haber Ajansı Yöneüneni
I.ucio Leante konuşmacı olarak katılacak.
Atatürk ün Piş Pofftffcasr
Sempozyumun ikinci ofurumunun başlıgı
"Atatürk'ün Dış Politikası". Eski Dışişlen Bakanı
ve gazetemiz yazan Prof. Dr. Şükrii Sina Gürel'in
yöneteceği ofurumda, emekli Orgeneral Tuncer
Kıiınç. KKTC Büyükelçisi AhmetZefa Bulunç.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ve
emekli Büyükelçı BiIaJ Şimşir bildiri sunacak.
Sempozyumun "Atatiirk'ün ToplumsaJ ve Kültürel
KazanımlarT baslıklı orurumunu eski Kültür
Bakanı Prof. Dr. Talat Halman yönetecek. Oturuma
eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş,
AÜ'den Prof. Dr. Anıl Çeçen, Azerbaycan Bilimler
Akadernisi 'nden Prof. Dr. Mehman Musaoğlu ve
yine AÜ'den Prof. Dr. AJımet SaJök katılacak.
Sempozyumun son oturumu "Atatürk ve
Çağdaşlaşma" başlığıyia gerçekleştirilecek.
Eski Ajnayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Ozden'in yöneteceği oturuma eski
Turizm Bakanı Dr. Alev Coşkun. Fransa
Cumhuriyeti Büyükelçisı Bernard Garcia, Başkent
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ünsal Yaviız ve Ulusal
Kanal'dan Ferit Ösever konuşmacı olarak katılacak.
DEPlilerden
tahliyebaşvurusu
ANKARA(CumhuriyetBö-
rosu)- Yargıtay 9. Ceza Daire-
si, Ankara 1 No'lu DGM'nin,
kapatılan DEP'in eski millet-
vekillerinin yargılanması so-
nucunda verdiği karann tem-
yiz duruşması için 8 Temmuz'a
gün verdı. DEP'lilerin avuka-
tı YiısufAlataş ın temyize iliş-
kin savunmasını yapmasınm
ardından daire, karar için gün
belirleyecek. Alataş, duruşma
gününü bekJemeksizinmüvek-
killerinin tahliyesi istemiyle
Yargıtay'a baş\aırdu.
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcılığı, tebliğnamesinde. An-
kara 1 No'lu DGM'nin eski
mahkûmiyethükmünün tasdi-
kine ilişkin karann usulden bo-
zulması yönündegörüş bildir-
mişti. Yargıtay 9. Ceza Daire-
si, başsavcıhgın görüşüne uya-
rak karan bozarsa, eski DEP
milJervekillerinin üçüncü kez
yeniden yargılanması günde-
me gelecek. Yargılamayı,
DGM'ler yerine kurulma ha-
zırlıklan süren Örgütlü Suçlar
Ağır Ceza Mahkemesi yapa-
cak. 9. Ceza Dairesi,yerel mah-
kemenin karannı onarsa, eski
millervekılleri, karardüzeltme
isteminde bulunabilecekler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığı da Yargıtay Ceza Genel
Kurulu'na itiraz edecek.
Ağır bir bozma talebl
Avukat AJataş. usulden boz-
ma isteminin söz konusu olma-
dığını belirterek "Bu usulse
yargılamanifl hiçbiryönü esas
denıek değüdir. Hem de çok
agır bir bozma taJebidSr" de-
di. Alataş, en kısa sürede Yar-
gıtay'ın, müvekkillerinin ser-
best bırakıünasına ilişkin ka-
rar vermesi gerekti|ini belir-
terek "Bana göre daire, baş-
savcıbğın görüşünii biiyük öİ-
çüde kabul edecektir" dedi.
312. MADDE GÖREV ALANIDIŞINDA
DGM'yıkaldıran
tasanyaminirötuş
rosu)-AB'ye uyum kapsamın-
da DGM'lerin kaldınlmasını
öngören tasan TBMM'ye dün
akşam sev k edildi.Hükumetin
"kjsmi" röruşlar yaptığı tasa-
nda, DGM'nin görev alanına
gıren davalann ".vargı çevresi
birden çokiükapsayacak şekfl-
de beürienecek iBerde görev-
lendirikcek agır ceza mahke-
melerindegöriileceği'' hükme
bağlanıyor. Adalet Bakanlı-
ğı'mn taslağında DGM'lerin
yerine "Örgütiü Suçlarla \Iü-
cadeJeAğırCezaMahkemesi"
kurulacağı belirtilırken tasa-
nda bu davalara HâkimJer ve
Sa\cılar Yüksek Kurulu'nca
beürienecek ağır ceza mahke-
melerinin bakacağı hükme bağ-
lanıyor. Başbakan Tayyip Er-
doğan'ın cezaaldığı TCY'nin
312. maddesinde Öngörülen
suçlarla ilgili davalar ise mah-
kemeleringörev aJanı dışına çı-
kanldı. Tasanylagetirilenba-
zı düzenlemeler şöyle:
• DGM'nin görev alanına
gıren 312. madde hariç,
TCY'dekı maddelere ilişkin
suçlar ile olağanüstü halin ila-
nma neden olan olaylarla il-
gili suçlar. TMY'de yazılı suç-
lar ve Organize Suçlarla Mü-
cadele Yasası'ndakı suçlar,
bundan böyle "V'argı çe\Tesi
birden çok iü kapsayacak şe-
kilde beürienecek illerde go-
reviendirilecek ağır ceza mah-
keraeierinde'' görülecek.
• Hükümet, DGM'lerin ye-
rini alacak mahkemenin "özel
mahkeme olmadığı" imajını
\ ermek için "Örgütlü Suçlar-
laMücadeteAğırCeza .Mahke-
mesi" kurulacağı hükmünü de-
ğiştirdi. Hâkimler \e Savcılar
Yüksek Kurulu, DGM'nin gö-
rev alanına giren suçlara bak-
maküzere ağır ceza mahkeme-
lerini belirlemeye yetkili olacak.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Çeşitli yerlerdeki toplantılarda en
çok karşılaştığımız sorulardan birisı
"aydınsorumluluğu". Her sosyal top-
luluğun, siyasi kümelenmenin, inanç
örgütlenmesinin içindeki insanlann,
hatta tek başına kişilerin kendilerine
göre birtakım değerleri bulunuyor.
Orneğin ölüm orucundaki gencin ya
da onlarta kader birliği edenlerin en
ternel ölçütü, ölüm oruçlan konusun-
da yeterince duyarlı olup olmamak.
Dnlariçin aydın olmanın ölçütü debu
(onuya yaklaşımdır
Kürt kimliği için mücadele eden
Cürt'ün ölçüsü ise Kürt sorununa
lösterilen duyarlılık. Türban nede-
iyle okula alınmayan gencin aydın
jnımında, türban konusunda kendi
ıücadelesini desteleyip destekle-
temesi her şeyin önüne geçiyor. Şe-
atın asıl tehlike olduğunu düşünen
sanımızın aydın olarak bildiği kişi,
ı konuda kayıtsız şartsız tavır alan
ızardır, çizerdir. Bu konuda en çok
jü olarak kabul edilen konulardan
isi de Kıbns oldu. Denktaş ı des-
Yazarlık Yapmak, Aydm Olmak
tekleyen ve Annan Planı'na "hayır" di-
yenler için temel kriter bunlardı. Ay-
dın olup olmamak Annan Planı'na
"hayır" dernekle ölçülüyordu.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Herhan-
gi bir toplantıda kalkıp şöyle bir so-
ruyla karşılaşmak artık bizim için sürp-
riz değil: "Siz aydınlar neden göre-
viniziyerine getirmiyorsunuz? Aydın
sorumluluğu ölüm oruçlanna duyar-
lı olmaktır. Eskiden aydınlardahadu-
yariıydılar, şimdi neden duyarsızlar?"
Bütün bu sorulann anlamsız olduğu-
nu düşünmüyorum. Gerçekten de
geçmiş aydınlann tutumuylagünümüz
aydınları arasında ciddi bir davranış
farkı bulunuyor.
196O'lı yıllann Türkiyesi'nde ve dün-
yasında aydınlar toplumsal sorunla-
ra daha duyarlıydılar. Fikir dünyasın-
da, aydınlar dünyasında sol rüzgâr-
lar esiyordu. Sartre'dan Aragon a,
Russell'dan Yves Montand a ka-
dar Fransa'nın bütün seçkin aydın-
lan solda duruyorlardı. Aynı şey Al-
manya ve Ingiltere için de geçerliy-
di. Türkiye'de de Yaşar Kemal'den
Mîna Urgan a. Bedri Rahmi Eyu-
boğlu ndan Adalet Ağaoğlu'na ka-
dar sosyalist bir aydınlar kuşağı dü-
şünce dünyasına egemendi.
Günümüzde durum farklı. Rüzgâr
liberalleşmeden yana esiyor. Sosya-
lizm prestij kaybetti. Küreselleşme-
ye tepki duyan ülkelerde, içe kapan-
ma ve milliyetçilik eğilimi güçleniyor.
Aydınlar da bu dünyanın insanı, ge-
lişen eğilimlerden etkileniyorlar, hat-
ta bir bakıma yeni yükselen değerle-
rin teorisini yapıyortar.
Son dönemlerin en güçlü iki eğili-
mi olan liberalizm ve milliyetçilik, ay-
dınlan en çok yönlendiren iki ideolo-
ji olarak öne çıkıyor. Bir başka yük-
selen değer ise Islamcılık. ABD'ye
ve küresel adaletsizliğe karşı Müslü-
man ülkelerde direniş gelişiyor. Irak
ve Filistin direnişi, Islamcı renkleri
ağır basan akımlann öne çıkmasına
neden oluyor. Bu direniş aydınlan da
etkiliyor. Tabii bu arada bu direniş
içinde Islamcı bir entelektüel kuşak
da yetişiyor.
• • •
Ayd/nlar toplumdaki eğilimlerden
çok etkilenirier. Şu anda toplum için-
de bireşitlik ve özgürlük dalgası güç-
lü değil. Böyle olunca eşitliğin ve öz-
gürlüğün savunucusu aydınlann ya se-
si çıkmıyor ya da başka görüşlerin et-
kisi altında kalıp düşüncelerini de-
ğiştiriyorlar.
Tabii ki rüzgâra karşı direnen, hak-
sızlıklara karşı çıkabilen aydınlar da
var. Onlar zor zamanlarda ülkeleri-
nin vicdanı haline geliyorlar. Bunlar-
dan birisi de Sartre'dı. Jean Paul Sart-
re, Fransa'ya karşı özgürlükleri için sa-
vaşan Cezayirhalkının haklannı, esen
rüzgârlara aldırmadan, hakaret ve
saldınlan göğüsleyerek destekledi.
O dönemde Fransız aydınlarının
önemli bir kısmı, Fransız milliyetçi
saldırganlığının etkisi altındaydı.
Behice Boran ve arkadaşlan da
1950 yflında Türkiye, Kore'deABD sa-
fında savaşmaya katılmaya karar ver-
diğinde buna karşı çıkan aydınlardı.
Barışı savundukları ve Kore'ye asker
gönderilmesine karşı çıktıkları için
başlan derde girdi, akademik kari-
yerlerini yitirdiler, diğeraydınlann sal-
dınlannı da göğüslemek zorunda kal-
dılar.
Her ülkenin vicdanı olan aydınlar
vardır. Ancak aydınlann çogunluğu ne
yazık ki toplumun durumundan çok
farklı bir yerde değillerdir. Dün de
böyleydi, bugün de öyle. Yürekli ve
kalıcı aydın tavn ise zorzamanda ko-
nuşanların tavndır. Genel geçerrüz-
gârtara karşı koyabilenlerin tavndır.
Kendi tarihimiz de düzenle uyuşan ve
düzene kafatutan aydın tipleriyledo-
ludur.
GLOBALpOLfTfKÜLTI
ERGİN YILDIZOĞLU
120 Dolara Çıkabilir
Ham petrolün, halen 37-42 dolar arasında c
galanan varil fiyatı, 21 yıl CIA'nın Ortadoğu Ha
kât Direktörlüğü'nde çalışan Robert Bare'e g<
Suudi Arabistan'daki istikrarsızlık artmaya dev;
ettiği taktirde, 120 dolara kadar yükselebilir. OPf
çaresiz...
En son OPEC toplantısında bir kez daha vurg
landığı gibi, petrol fiyatlarındaki artış OPEC poli
kasından kaynaklanmıyor (The Nevv York Time
06/06); OPEC üretimini arttırmaya devam etse t
le önlenebilecek gibi görünmüyor. Petrol fiyatlar
nı yüksek tutan basınçları daha önce tartışmıı
Çin ve Hindistan'dan gelen talep artışının yanı s
ra bölgedeki kronik istikrarsızlığın gelecek piyasa
larında spekülasyonu kışkırttığını vurgulamış özel
likle Suudi Krallığfnın geleceğine ilişkin kaygılan
dikkat çekmiştik.
Geçen haftalarda yaşanan gelişmeler bölgedc
artık kronikleşmiş Israil-Filistin çatışması ve Irak sa-
vaşına birde SuudiArabistan'da rejimi tehdit eden
bir tür iç savaşın eklenmeye başlandığını göster-
di. Geçen yıl mayıs ayından bu yana, resmi veri-
lere göre terorizmle ilgili olaylarda, 78'i 4 eylemde
(12 Mayıs, 8 Kasım, 1 Mayıs, 29 Mayıs) olmak üze-
re 130'dan fazla insan öldü. 1 Mayıs'ta Yanbu'da
29 Mayıs'ta Kobar'da gerçekleşen saldınlar, cumar-
tesi günü El Kaide mılitanlarıyla Suudi güvenlik
güçleri arasında çıkan çatışma, pazartesi günü
BBC kameramanı ve muhabirine yönelik saldırı
olaylann hızlandığını ve Suudi rejimine karşı sava-
şan güçlerin taktik degiştirdiğini, Stratfor analist-
lerinin işaret ettiği gibi dünya petrol piyasasını, Su-
udi ekonomisini hedef alan "hassas vuruşlar" yap-
maya başladığını (05/06), intihar saldırılarının ye-
rini 4-6 kişilik grupların, petrol şirketlerine ve Ba-
tılı personele yönelik ayrıntıh bir biçimde planlan-
mış, Suudi güvenlik güçleri içindeki kimi personel-
ce de desteklenen eylemlerin almaya başladığı
anlaşılıyor.
Bu saldınlar devam ettiği, Batılı personel ülkeyi
terk etmeye başladığı takdirde, Suudi petrol üre-
timi, hatta ekonomisi ciddi bir biçimde etkilenebi-
lir. Ancak petrolün varil fiyatının 120 dolara çıka-
bileceğine ilişkin korku başka bırsenaryodan kay-
naklanıyor. Suudi Arabistan'da 80 petrol kuyusu
var ancak petrolün yansı 8 kuyudan çıkanlıyor. Uz-
manlar, bu kuyulara yönelik koordine bir saldırının
üretimi haftalarca, hatta iki yıl aksatabileceğini he-
saplıyorlar (The Independent 06/06).
Çünkü Suudi rejimi saHanıyor
Suudi rejiminin baskıcı karakterini, ABD'nin des-
teğini düşünerek gereken güvenlik tedbirlerinin alı-
narak bu felaket senaryosunun engellenebileceği
savunulabilir. The Times, iş çevrelerinin daha çok
Cezayir türü, sonunda radikal islam'ın ezildiği bir
gelişme beklediğini aktarıyor (08/06). Ancak Bush
yönetiminin eskî terorizm danışmanı Clarke, Su-
udi Arabistan'daki gelişmelerin Şah dönemi Iran'ı
anımsattığını, Irak'tan daha ciddi bir tehlike oluş-
turduğunu düşünüyor (CNN 08/06). Clarke haklı
olabilir. Birincisi. Yanbu ve Kobar olaylarına ba-
kınca saldırganların çok iyi hazırlandığı, operasyon
alanını yakından tanıdığı görülür. Kobar eylemin-
den sonra saldırganların kolaylıkla kaçabilmiş ol-
masın/ da eklersek, El Kaide'nın Suudi kanadının
güvenlik güçlerinesızdığı düşünülebilir. Geçen haf-
ta The Scotsman'da çıkan, eylemcilerin kaçışın-
da ABD'nin rolü olduğuna ilişkin iddialar(03/06) doğ-
ruysa daha karanlık birsenaryonun da göz önüne
alınması gerekir.
The Scotsman'ın aktardığına göre, üst düzey
bir Suudi güvenlik görevlisi, ABD'Iİ yetkililerin da-
ha fazla rehinenin ölmemesi için saldırganlann kaç-
masına izin verilmesini istediğini söylemiş. Ancak
saldıny/ gerçekleştiren örgüt Internet'e koyduğu,
eylemi ayrıntılı bir biçimde anlatan yazıda, hiç tut-
sak almadıklarını, Suudi operasyonunun kamera-
lar için özellikle düzenlendiğini, operasyon başla-
dığında kendilerinin çoktan olay yerini terk etmiş
olduğunu ileri sürdü (The Observer 06/06).
Diğer taraftan Suudi Arabistan'ı yakından tanı-
yan Dr. Mai Yamani (Royal Institute of Internati-
onal Affaires-lngiltere) gibi analistler, ülkenin siya-
si dokusunun çözülmekte olduğuna inanıyorlar.
Yamani ye göre hem Suudi kraliyet ailesi tam bir
kargaşa içinde, kontrolü elinden kaçırmak üzere
hem de ülkenin üç önemli bölgesinde ayrılıkçı eği-
limler güçleniyor. Asir bölgesi esas olarak Yemen-
li nüfustan oluşuyor. Hicaz bölgesi kendini dini ve
kültürel olarak diğer bölgelerden farklı sayıyor.
Zengin petrol bölgesinde çoğunlukta olan Şii
nüfusun Suudi kimliği, Vahabi-Şii çatışması, Irak
savaşı ve Iran etkisiyle zayıflıyor (The Guardian
05/06) böylece aynlıkçı eğilimler güçleniyor. Böy-
lece, yavaş yavaş ABD önderliğinde bir "uluslara-
rası topluluk" gücünün müdahalesi için zemin olu-
şuyor. "D-Day" buluşmasına, G-8 ve,lstanbul'da
yapılacak NATO toplantılanna bu açıdan da bak-
mak gerekir.
Necati Tayyar Taş beraat etti
Savcıyagöre de
'cemevi, cümbüşyerf
AJVK\RA(Cumhun-
yetBürosu) - Eski Diya-
net Işleri Başkan Yar-
dımcısı Necati Tayyar
Taş. "cemevi cümbüşye-
ri* sözleri nedeniyie yar-
gılandığı davada beraat
etti. Savcı İsmail Yalçın,
göre\i gereği kendisin-
den görüş sorulan Taş 'ın,
bir ibadet y eri konusun-
da göriişünü açıldadığı-
nı beiirtti.
Ankara 2. Asliye Ce-
zaMahkemesi'nde görü-
len davanın dünlcü karar
oturumuna, Taş'ın avu-
katı MehnıetA&.41anile
davacı eski Tunceli mıl-
letvekili Musa Ateşin
avukatı Sülevman Ateş
ve AJi \iklırinı ile a\ıı-
kah FCTTÎ Gümüş katıl-
dı. Avukat Sülevman
Ateş, esas haklandaki id-
dialannda. Taş'ın, Diya-
net tşleri Başkanlığı adı-
na görüş belirtirken, is-
teyerek ve bilerek Ale\i
ınancına sahip insanlara
hakaret ettiğini ileri sür-
dü. Davacı AIi Yıldınm
da Taş'ın "cemevücünı-
biişyeri" şeklinde "açık
veözelkasıtia" açıklama
yaparak hakaret ettiğini
sa\undu. Savcı İsmail
Yalçın. esas haklandaki
mütalaasında, görev i ge-
regi kendisinden görüş
sorulan Taş'ın, bir ibadet
yeri konusunda görüşü-
nü açıkladığmı beiirtti.
Savcı Taş'ın beraatına
karar \ erilmesıru ıstedi.
Yargıç Mehmet INuri
Oztiirk, Taş'ın beraatına
kararverildiğıni bildirdi.