Katalog

2umhuriyet SPOR Ulusal takımın Uzakdoğu performansı otoritelerden tam not aldı Değişimyok heyecan var V Ş£ Ersun Yanal iyi başladı. \J lusal Takım formasıyla rakip fılelere bugüne kadar 45gol gönderen yıldız futbolcu, Avustralya ve Güney Kore ile yapılan maçlarda takımın en iyisiydi. 2 yıl önce Dünya Kupası'nda Hakan Şükür en fazla eleştirilen oyuncumuzdu. Golcü futbolcu, Uzakdoğu kampında 4 maçta attığı 4 golle kalitesini ortaya koydu. Yanal'ın elinde birçok bölge için alternatifli bir kad- ro var. Forvette ise yaşı iler- lemesine karşın Hakan Şükür yine "vazgeçilmez" olduğunu gösterdi. Ulu- sal takım formasıyla rakip filelere bugü- ne kadar 45 gol gönderen yıldız futbol- cu, Avustralya ve Güney Kore ıle yapı- lan maçlardatakımın en iyisiydi. 2 yıl ön- ce Dünya Kupası'nda Hakan Şükür en fazla eleştirilen oyuncumuzdu. Golcü fut- bolcu, Uzakdoğu kampında 4 maçta at- tığı 4 golle kalitesini ortaya koydu. Ne dediler? RASİM KARA (Eski Ümrt Takım Teknik Direktörü): Ersun Yanal döne- mindeyapılan 5 maçı da izledim. Bu kar- şılaşmalarda Ulusal takım, Yanal'ın G.Bır- liği'ndekı oyun anlayışını sergilemeye ça- lıştı. Zaman zaman da başarılı oldu. An- cak savunmadakı risklı oyun rakıbın fazla pozisyon bulmasına neden oluyor. Rakiplerin son vuruşlardaki becerıksız- liği olası kötü sonuçları önledi. Daha güçlü takımlar bu pozısyonları golle so- nuçlandınr. Umulmadık yenılgıler olabı- lir. Ancak görünen bir gerçek de futbol- cuların hırslı olması. Bütün futbolcular ilk kez ulusal takıma çağrılmış gıbı he- yacanlı. Avrupa Futbol Şampıyonası'na katılamamanın sıkıntısını üzeriennden at- mışlar. Tekrar bır konsantrasyon yaka- landı. Ersun Yanal Uzakdoğu kampın- da geniş bır kadro kullandı. Bazı mev- kiilerde afternatifsız ısımler var. Ömeğın Hakan Şükür gıbı. LEMİ ÇELİK (TEKNİK DİREK- TÖR): Ulusal Futbol Takımımız'da çok büyük değişikliklerin olduğunu düşün- müyorum. Ancak futbolcuların moti- vasyonu ve heyacanı üst düzeyde. Er- sun Yanal'ın görev aldığı kısa dönem- de takımın yapısını tamamen değıştır- dığını düşünmüyorum. Savunmadakı sıkıntının gidenlememesı gelecek içın Ulusal takımda deneyimli futbolcular daha çok göze battılar. sorun yaratabilir. CÜNEYT TANMAN (GALATA- SARAYLI ESKİ FUTBOLCU): Ay-Yıl- dızlı ekibimızde fazla bır değışım yok. Takımda da daha çok eskı oyuncular kendilerinı gösterdi. 1-2 yeni oyuncu mın Ersun Yanal'ın ekibi diye gösteril- mesi için erken. Ortasahada bir dina- mız var. Ancak savunma sıktntısı devam edıyor. Forvette ıse Hakan'ın alternati- fı yok. Yanal şimdılıktakımı Şenol Gü- neş gibı oynatıyor. Ancak takımda forma şansı buluyor. Şu anda bu takı- gelecek içın bir ışık var. Şimdi kafamıza kum sokmannız aerek\j MATTHAEUS, YAPTIĞIGAFLARLA ADINDAN SÖZ ETTİRİYOR FÎKRE T DOĞAN IVafasından geçenleri değil, ağzından çıkanları da anında çevirecek sakar bir tercümandan şiddetle uzak durması gereken kulüplerin başında Beşiktaş geliyor; çünkü Lothar Matthaeus argoda keçi 'eblebisi denilen dil sürçmelerinde tam bir madendir. 9 HAZİRAN 2004 hristoph Daum'un 'Alex'in demeci çarpıtılmış' anlamındaki sözleri yanlış bir tercümeyle "Alex'in demeci Türk- leştirilmiş" diye çevrilince kıyametler kopmuştu. Gündem, günlerce geçilmesi gereken bir çevirmen- lik hatasından başka bir şey değildi. Gel gör ki za- vallı Daum'un dilinde tüyler bitmişti, yok ben öyle de- mek istemedim diye çırpınmaktan. işte böyleteknik direktörün sadece kafasından geçenleri değil, ağzından çıkanları da anında çevi- recek sakar bir tercümandan şiddetle uzak durma- sı gereken kulüplerin başında Beşiktaş geliyor; çün- kü Lothar Matthaeus argoda keçi leblebisi deni- len dil sürçmelerinde tam bir madendir. Pot üstüne pot kırmakta eline su dökebilecek başka bir baba- yiğit var mıdır bilinmez. Başka türlü bir insan kötü bir maçın sonunda nasıl diyebilir ki: "Şimdi kafamıza kum sokmama- mız lâzım!" Futbolu bıraktıktan sonra ne yapacak- sınız sorusuna verdiği yanıt tarihe geçen bir diğer keçi leblebisidir: "Hakemlikyapmam kesinlikle söz konusu değil, futbolla ilgilibirmeslek tercihimdîr." Bayern Münih'de Klinsmann ile yaşadığı sorunları yalanlamak isterken, "Bizsıkı sıkıya kenetlenmiş bir takımız" yerine "Biz entrikalar çeviren bir takımız" demiştı olağan bir dil sürçmesiyle. Ağız dalaşına gir- diği VVerner Lorant'a bir kızgınlığının olmadığını şu güçlü metaforla dile getirmişti: "VVemer Lorant ile bir sorunum yok, onunla oturup bir bira içebilirim veya birsakız çiğneyebilirim!" Bir zaman kendisin- den mitolojik bir kahraman gibi sözetmeyi adet edin- mişti: "LotharMattheus kendi vücudunayenik düş- mez, Lothar Mattheus kendi kaderini kendisi belir- ler." Pekı Lothar hep böyle kendisinden üçüncü te- kil şahış kipiyle mi sözedecekti? İşte yanrt: "Lothar Mattheus'un üçüncü şahısa ihtiyacıyoktur, otekba- şına kendi başının çaresine bakar." Bu örneklerin ardı arkası yok. Eğer Lothar Mattheus Beşiktaş'a ge- lirse, basına çok malzeme çıkacağı şimdiden kesin. Ama yalnızca bir yönünü öne çıkararak bu bü- yük sporcuya haksızlık etmeyelim. Mattheus dün- ya futbol şampiyonalarında 25 maçta forma giymiş tek futbolcu. Borussia Mönchengladbach, Bayern Münih, Inter ve Alman Ulusal Takımı ile yedi lig şam- piyonluğu, iki Federasyon Kupası, iki UEFA Kupa- sı, bir dünya şampiyonluğu, bir Avrupa şampiyon- luğu yaşamış bu futbolcunun kariyeri göz kamaştı- rıcı bir zenginliğe sahıp. Birçok ünlü futbolcu çalıştırıcılıkta aynı başa- rıyı gösterememıştir. Bobby Chartton, Michel Pla- tini, Hagi boyunun ölçüsünu aian efsanelere sade- ce birkaç örnek. Başlangıçta Matthaeus da onlarla aynı kaderi paylaşacak gıbı gorünüyordu. İlk teknik direktörlük denemesinde Rapıd Wıen lıgde tarhının en kötü sonucunu alınca Matthaeus'un işine apar topar son verildi. Bu tarihlerde Matthaeus bulvar gazetelerinin manşetlerinden hiç düşmüyordu; hem gece yaşantısıyla hem de Bayern Münih ile kavga- sıyla. Her şey kötü gıderken Partizan Belgrad'dan bir teklif geldi. Mattheus altı ay sonra Sırbıstan-Ka- radağ liginde şampiyonluk kupasını kaldırdı. Şam- piyonlar ligine katılmak için elemelerde Isveç'in Djar- garden ve Nevvcastle takımlarını saf dışı bıraktı. Şampiyonlar Ligi'ndekı başarısı Real Madrid, Por- to, Marsilya'nın bulunduğu grupta üç beraberlikle üç puan toplamaktan öteye geçmedi. Sonra sözleşme- si devam ettiği halde pılını pırtısını toplayıp Maca- ristan Ulusal Takımı'nın başına geçti. Bayern Münih'i mahkemeye verdi! Matthaeus, teknik direktör olarak henüz ken- dini kanıtlamadı. Almanya'da hiçbir birinci lig takı- mın onun için ciddi bir girişımde bulunmaması bu- nun en büyük göstergesi. Geçen yıl Schalke 04 tek- nik direktör ararken Mattheus'un adı geçince me- nejer Rudi Assaur hemen bir açıklama yaparak söylentilerin önüne bir set çekti: "Bizi sırtlayabile- cek daha güçlü bir isme ihtiyacımız var." Matthaeus hırçınlığıyla tanınan bir futbolcuy- du. Uzun futbol kariyerinde kavga etmediği, didiş- mediği, takışmadığı kimse, kuruluş kaldı mı, bilin- mez. En son Bayern Münih ile mahkemelik oldu. Jü- bilesinde elde edilen gelırin tamamının kendısıne havale edilmediğini ileri sürerek yıllarca top oynadı- ğı kulübü mahkemeye vermekte bır an için tered- düt etmedi. 500 bın euro tazmınat talebıyle açtığı da- vanın 7 bin euro ile sonuçlanması Almanya'da bir alay konusu oldu. Rapid VVİen'ın başkanı Rudotf Ed- linger kapının önüne koyduğu Matthaeus'un ardın- dan şu açıklamayı yapacaktı: "Kulübede 40 yaşın- da olgun bir insanın oturacağını düşündüm. Ama o gençlerle birlikte çalışmaya yatkın bir kişiliğe sa- hıp değildi." Lothar Matthaeus Futbol Ekonomisi Bütün dünyadayoğun bir il- ginin odağı olan ve en küresel- leşmiş ekonomik sektörolan Fut- bol, aynı zamanda ciddi ekono- mik sorunların da kaynağı gıbi görülüyor. Futbolun aşırı ticarileşme- sinden ve futbol sektörünün ve hesap verecek bir yapıda olma- masından kaynaklanan bu so- runlaryakın bir geçmişe kadar cid- di bir analitik inCelemenin konu- su olmadı. Futbolun doğdu- ğu ve en fazla tıcarileştiğı ülke olan Ingittere bu sorunlann neden- lerinin ve muhtemel çözümle- rin incelenebilmesi için önem- li bir örnek olay özelliği taşıyor. Dig'ıtal TV yayıncılığının dev- reye girmesi ile büyük ölçüde et- kilenen futbol ekonomisi ve fi- nansal yapısı yaşanan sorunlar sonucunda bu ekonominin sür- dürülebilirolduğu konusunda cid- di kuşkularyarattı. Avrupa futbol liglerinde bir çok kulüp iflas ma- salarına sürüklenir ver küme dü- şerlerken gelırı yüksek olanlann borçlarının da yüksek oluşu ko- nuya yakın bır ılgı duyulmasına ne- den oldu. Kulüplere model Bir kulübün iflas masasına düşmesı, kulüp yonetıcılerının bır futbol kulübü ıdare etmeye yeter- siz olduğunun goruimesıne ve borçlarının ödenebilmesı içın ak- tıflerinin değerlennın altında elden çıkanlmasına yol açmaktadır. Ger- çekte ıflastan kurtanlıp tekrar sis- teme dahil olduklannda şayet so- runun ozune ınilmez ıse kulüpler tekrar yanı durumla karşılaşabıl- mektedirler. Buna göre futbol ekonomisi finansal yapısı içın ye- ni bir modelın oluşturulması acil bir önem taşımaktadır. Ciddi sorunlar var Sektorün öncelıkle yönetim sorunlarına ışık tutmak, refoım için gereklı olan uzun yola uygun bir başlangıç olacaktır. Değışı- min kalıcı, surekli ve etkılı olabıl- mesi için Futbol Federasyonlan- nın ticarı kurallara ve iyi yönetı- şım ilkelerıne göre faaliyetlenni surdürmelerını özendırmeleri ve bu doğrultuda denetlemeleri ya- rarlı olacaktır. Futbol federasyon- ları bu işlevı gerçekleştirmek için bünyelerınde finansal denetım uzmanlarından oluşan bir Finan- sal Danışma Bırımı oluşturmalı- dır. Bu FDB organızasyonu esas olarak etkin finansal ilkelerin uy- gulanmasının ve kulüplerin finan- sal yapılarında şeffaflık ilkeleri- nin gerçekleşmesıni sağlamalı- dır. Bunun yanında kulüpler için de iyi yönetişim ılkelerı oluştu- rulmaları ve bunlar uydukları iz- lenebılmelidir. Ülkemızde henüz kulüpler futbol ekonomısı,futbol finans- manı ve futbol yönetışimi konu- larının öneminın bılıncindedeğil- dır. Buna karşılık Avrupa'da ve özellıkle Ingıltere'deyaygınlaşan kulüp ıflasları bu konuda acıl çö- zümler üretilmesinın gereğıni or- taya koymaktadır. Taraftarlar alternatif Dıgital yayın sürprizlerıne karşı taraftar organızasyonları ve taraftar desteği öncelıkle ele alın- ması gereken bir alternatiftır. Ta- raftarlar kombıne bilet, kapı giri- şi ve ticarı satışlar ile kulüplere önemli bır finansal katkı sağla- maktadır. Buna karşılık bu katkı yetersız kalmakta ve daha ılerı desteklere gerek duyulmaktadır. Bu destektaraftarların kulüp his- sedarları olarak kulübün finans- manına ve yönetimine katılmala- rı ile sağlanabılir. Yine kulüpler taraftar kuru- luşları kanalı ile daha geniş bir ekonomik tabana ulaşmak ola- nağı bulabiliıier. Bu ilişkinin örgüt- sel modelleri yakından araştırıl- malıdır. Bunun basıt bır meka- nizması kulüp yönetımlerinın ta- raftar sandıklarını (fan trusts) ku- lüp yönetışimıne dahıl etmeleri ile oluşturulabiür. Taraftarlar, ku- lüpleri zengin patron-yonetıcile- rin tahakkümü ve ipoteğinden kurtarabılecek gerçek finansör- ler olabıleceklerdr. SAYI 30