23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 HA2İRAN 2004 ÇARŞA 14 LJJA. kuttur@cumhuriyet.com.tr Eugene Ionesco'nun ünJü oyunu günümüzün olumsuz koşullannda daha bir önem kazandı 'Geıgedan'laşan dünya...TUNCER CÜCENOĞLL 'Gergedan' (Le Rhinoceros) çağdaş dünya fiyatrosunun en önemli yazarlanndan Rumen asılL Fransız EugeneIonesco'nun en ünJü oyun- lanndan birirun adıdır. Ancak yalnızca 'Gergedan'ı değil, 'KeJŞar- kıcı', 'Ders', 'Sandahder', 'İkiKişflikHırgür', 'Amedee', 'Kral Öİüyor' ve 'Macbett' adlı oyunlannı da dünya tiyatrosuna armağan et- meyi başarmıştır yazanmız. Ionesco, ülkemizde Ankara ve tstanbul Dev- let Tiyatrolan'nda da sahnelenen Gergedan'ı 1959 yılmda yazmıştır. (Ankara'daki uygula- masında, burada rahmetle anıyorum Kerim Afşar, îstanbul'dakinde ise Zafer Ergin unu- tulmaz kompozisyonlar çizmişlerdir.) Kuşkusuz yazann tüm bu başanlı oyunlan içinde, birçok riyatrosever gibi, beni de derin- den etkileyen en önemli oyunu 'Gergedan'dır... Hele günümüz Türkiye'sinin olumsuz koşul- lannda Gergedan bir daha önem kazanmıştır benim için... 45 yıllıfc geçmlşe sahtp Bir tiyatro yapıtı yazıldığından yüzlerce yıl sonra sahnelendiğinde bile coşku uyandırabi- liyorsa, uyarabiliyorsa insanlan, kalıcı olabil- meyi başarmış demektir. Çünkü yaşanılan gün- Jere ulaştırmayı bilmiştir sağlam iletisini. lşte 'Gergedan' da 45 yılhk bir geçmişe sa- hip olmasına karşın, dünya durdukça her za- man sahnelenecek ve güncelligıni hiç yitir- meyecek oyunlardan biridir. 'Gergedan'ın konusu lcısaca şöyle: Bir taş- ra kentinde Berenger ve Jean adlı iki arkadaş birkahvede oturmuş söyleşmektedirler. Beren- ger sıkmtılıdır ve içmektedir. Çalıştığı iş orta- mından memnun değildir çünkü. Birden kahvenin de bulunduğu kentin büyük meydanından bir gergedan hızla geçer... Geç- mekle de kalmaz, bir kediyi de ezer... Kahvedekiler gergedanJar üsrüne tartışma- azann tüm bu başanJı oyunlan içinde, birçok tiyatrosever gibi, beni de derinden etkileyen en önemli oyunu 'Gergedan'dır... Hele günümüz Türkiye'sinin olumsuz koşullannda Gergedan bir daha önem kazanmıştır benim için... ya başlarlar... Tartışmagıderekalevlenmekte- dir ancak bir canlının yaşamına son veren ger- gedanla ilgilı önlem almaya yönelik hiçbir dü- şünce ileri sürülmemektedir tartışmacılar ta- rafindan... Ertesi gün Berenger'in çalıştığı işyerinde gergedan tartışmasınm sürdüğünü görürüz... Wisser bunun bir propaganda olduğunu söy- ler. Kuşkusuz Berenger olaya tanıklık ettiğinı duyurarak bu görüşe karşı çıkar ve propagan- da değıl bir gerçek olduğunu savunur gerge- danın. Bu arada bir iş arkadaşmın kansı yanlanna gelerek, kocasınm rahatsızlandığını, bu ne- denle de işe gelemeyeceğini söyler ve yol bo- yunca bir gergedan tarafindan izlendiğini an- İatır... Nitekim az sonra merdiveni çtkmaya çalışan bir gergedanın homurtulan duyulur... Kadın gelen gergedanı hemen tanır... Kocası- dır. Bürün kent gergedan öyküleriyle çalkalan- maktadjrartık... Berenger arkadaşı Jean'ı görmek için evine gider... Arkadaşı hastalanmıştır. O da nesi? AlnuıdadabirbovnuzçıkmıştırJean'ın... Be- rengerarkadaşmın kendisine saldırmak için ey- leme geçeceğinı anJayıp kendini dışanya zor atar ve kurîanr canını... Ertesi gün Berenger'in evine, aydın arkada- şı Stech gelir ve gergedanlaşmanın bütün top- lıımsa] sıruflara yayıldığını anlatıp bunun nes- nel açıklamasını yapmaya çalışır. Birden Berenger'in nişanlısı Daisy içeriye endişeyle girer ve gergedanlann radyoevini de ele geçirdikJerini söyler... Bu arada başında "Bu bir propaganda!" di- ye olayı küçümseyen Wissen "İnsan zama- na ayak uydurmaJıî" demeye başlamıştır bi- le... Bütün kurumlar gergedanlaşmaktan pay- lannı almaya başlamışlardırgiderek... Sokak ve caddelerde o garip homurtulany- la kendilerine göre inleme ve öfkeyi andıran marşlar söyleyerek dolaşmaktadırlar düzen- li öbekler halinde gergedanJar... Üstelik önlerine çıkan her şeyi ezerek ve yok ederek... Oergedanlaşmalc... Geride yalnızca düzene zaten karşı olan Be- renger ile onu çok seven nişanlısı Daisy kal- mıştır. Ancak sevgi de gergedanlaşmayı önleye- mez ve Daisy de katıhr birden kervana... Us- telik Berenger'in tüm uyanlanna karşın... Berenger insan olarak yapayalnızdır ar- tık... Ancak direncini yitirmemiştir... Tek başı- na kalsa da insan olmayı sürdüreceğini hay- kırarak silaha sanlır... Keşke oyun yazan degil de, yönetmen de olsaydım... Bütün kentlerde, biraz da benzeştirerek Gergedan'ı koyardım sahneye... Ama herkes kendi işini yapsm en iyisi... Özellikle Cumhuriyetimizin en önemli kül- rür kurumu olan Devlet Tiyatrolanmızda Be- renger gibi dirençli çok sayıda yönetmeni- miz var... Gergedanlaşmayı ciddiye alıp ayağa kalk- malıyız fazla gecikmeden. Yoksa bugünleri bile arayacağımız gelecelc çok uzak olmayacaktır... tcucenogfu@yahoo.com GülenAndak & Ahmet Güvenç SanatMerkezi'nin yıl sonuresitali veriJdi Sanatın zorluyollannda... YTU'denAra Güler'e onursaldoktoraunvanıFotoğraf ve röportaj alanındaki çaüşmaian üe Türkive'vi ulusla- rarası alanda tanıtan ve saygmlık kazandıran fotoğraf uştası Ara Gâter'e, Vıkhz Teknik Üniversi- tesi'nce (YTÜ) "onursal dokto- ra" unvanı verildi Ara GüJer, Yıidız Teknik Ünrversitesi'nde düzenlenen törende yapbğı ko- nuşmada, "Fotoğraf bir hastaiık- tır. Bu viriive yakalandığuuz za- man bitnıiş $a>xhrsınız. Ama bu ashnda tatb bir bitiştir. İşüni çok seviyorum" dedi Foto muhabiri ve kameramaniann asunda birer tarihçi olduğunu dile getiren An GüJer, "Onlar, aru gözleyen ve ta- rihe geçiren Idşilerdir" diye ko- nuşru. Ara GüJer'in, özgeçmişi, Türkfye ve dünyada aldıgı ödül- terin tanıüldığıtörende,GüJer'in çahşmaJanndan oluşan kısa bir dia gösterisi de sunuldu. (Fotoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) GAMZEAKDEMtR Kariyerlerinin doruğunda; biri usta balerin, eğitmen ve koreograf, diğeri usta müzisyen, besteci, eğitmen olan iki gerçek sanatçı Gülen Andak ve Ahmet Güvenç... Ve Atatürk ilkelerine bağlı, aydın çizgisinden ödün vermeden tüm biri- kimini sanata ve eğitime harcayarak hedeflenni sürekli büyüten, birçok sanat kurumu şekil de- ğiştirirken veya kapanır- ken çağdaş eğitim anJa- yışı ve kadrosuyla kalı- cılığı misyon edinmiş birokul... Baleden plyanoya GüienAndak. leri tarafindan seçilmiş her yaştan öğ- renci modern danstan klasik dansa, modern baleden klasik baleye, salon danslanna kadar çeşitli gösteriler, pi- yano, gitar ve şan dinletileri sundular. Okulun artüc profesyonel birer sa- natçı olan eski öğrencilerinin de gös- terileriyle katıldıklan resitalin en unutulmaz anlanndan biri de kuşku- Izleyenleri müzigin, dansın büyülü dünyasına götüren yıl sonu resitalindeher yaştan öğrend modern danstan klasik dansa, modern baleden klasik baleye, salon danslanna kadar çeşitiigösteriler,pryano, gitar veşan dinletileri sundu. Gülen Andak & Ahmet Güvenç Sanat Merkezi'nın yıl sonu resitali pazartesi günü DHL'nin sponsorlu- gunda The Marmara'da yapıldı. tzleyenleri müzigin, dansın sihirli dünyasına götüren ve yaklaşık üç sa- at süren yılsonu resitalinde öğretmen- suz okulun üç yaşındaki öğrencisin- ce sunulan mini bale gösterisiydi. Ayakta alkışlanan gosteri, ülke- mizde sanatın geleceğine ilişkin ya- şanan bayrak yanşını simgeler ve umutlan tazeler nitelikteydi. Bu çok özel gün için aylardır yo- ğun bir çalışma ve emek sürecinden geçen öğrenciler resitalin sonunda Milli Eğitim Bakanlığı diplomalannı öğretmenJerinin elinden aldılar. Gülen Andak ve Ahmet Güvenç'in yanı sıra, okulun tüm eğirimci kadro- sunun haklı bır gurur ve heyecan içinde olduklannın gözlendiği yıl so- nu resitalinde öğrencilerin öğretmen- lerine gözyaşları içinde teşekkür ertikleri ve bu bayrağı onlann izinde geleceğe taşıyacaklannı belirttikleri duygu yük- lü anlaryaşandı. Resitalin sonunda sahneye davet edilen usta besteci, müzik eleştirmeni, gazetemız müzik yazan Sehni An- dak'ın sözleri o günün orada duyumsadıkJanmızın özeti gi- biydi adeta: "Bugün burada son günJerdeld müthiş karanhk ve kar- maşa>a karşın içimdeki 'Aydınhk Türkiye' daha bir ışıldadı. Kühiir ve eğitim olmadan sanat olmaz, bunu unumıa\alırn." AhmetGüvenç. SANATÇI BUGÜN TOPRAÖA VERİLECEK Ressam Jülide'yiyitirdik Istanbul Haber Servisi - Sanat dünyasmda "Ressam Jülide" olarak tanınan Jübde Abunaz Ünal (60) önceki gün kalp yetmezliği ve akciğer komplikasyonlan nedeniyle tedavi gördüğü Bahklı Rum Hastanesi 'nde yaşamını yitirdi. Jülide Atılmaz Cnal, bugün Beylerbeyi Abdullaağa Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Beylerbeyi Küplüce Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilecek. 30'dan fazia sergi Bahkesir'de 30 A|ustos 1944 yılında doğan Ünal, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nü bitirdi. Yurtdışında ve Türkiye'de çok sayıda karma sergiye katılan Ünal, 30'un üzerirıde de kişisel sergi açtı. Ünal son sergisini Artisan Sanat Galerisi'nde açmıştı. Balıklı Rum Hastanesi'ne geçen hafta cuma günü kalp ve akciğer rahatsızlığı ile kaldınlan Ünal, bir hafta yoğun bakım servisinde tedavi gördü ancak tüm müdahalelere karşın kurtanlarnadı. Mimar Tevfik Ünal ile evli olan Jülide Atılmaz Ünal'ın Ayşe ÜnaJ adlı tek çocuğu bulunuyor. 30. Sanat Yılında SADIKGURBUZ Konseri 7ft tı'n 11 Haziran Cuma ülfür Merkezi Bİgi «K|P212) 509 90 55 fazıl Hüsnü Dağlarca İfhan Şevket Öktay Akbal. Perihan Ergun Konur £nop, Nuray (iffçi, Vural Sözer, Tekin Sönmez Aydın Hatipı^Iu, H. Güner Demiray rtüslim Çelik, Gülay Turdal - Michaels Göber Gürmen, Zahir Giıvemli Hasan Akarsu. Mefımet 8a§a' M. Vargas Llf"" — FEN H1LIMLLR1 MLRKEZI Dtr r\hanfiir ttoğru sıkktntz ANKARA 5. AÎLE MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2003 1233 Davacı Ramazan Çavdar vekılı tarafindan davalı Özgür Çavdaraleyhine açıian evlen- menın butlanı_ davasının mahkememızde \apilan durıtşmasında venlen ara karan gere- ğince.Davalı Özgür Çaıdar'm H'ıllembeukel Straat 4 5025 TiJburt-Hollaüda adresine çı- kartılan teblıgatın yapılamadıgı yaptınlan ara^tırmasında da adresmın tespıl edılemedıfı emnıyet yazısından anlaşılmıştır.Da\a dılekçesinm bu da\aljya HUMK.nun 2Î3. madde- si gereğmce ılanen teblıfme karar venlmıştir.Duruşma günü 14.07.2004 gûnü saat 09.15'e bırakjlmıştır. Durusmaya gelmedıginız veya kendinizı temsije bır \ekîJ gönder- medığinız. ibraz etmek istediğınız belge \e delıllennızı duruşrna gününe kadar ibraz et- medığınız takdirde voklugunuzda karar verilecektir. fşbu ılan davetiye yerine kaım ol- Tiak üzere ılanen teb'lığ olunur. 29.04.2004 Basın: 26465 ÇORLUASÜYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo:2003'1146 Davacı N'ilifur Meriç tarafindan davalı Jsmaıl Meriç aleyhine ikâme olunan boşanma davasında verilen karar gereğince: DavaJı Ismail Meriç adına çıkanian dava dilekçesinin adresinde buluna- madığından bila tebliğ iade olunduğu, zabıtaca da yapılan araştır- malann sonuçsuz kaldığı anlaşıldığından Davalı aleyhine açılan boşanma davasının 17.6.2004 günü saat 11.00"de dumşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesine, aksi hal- de yargılamanın HUMK. HUH 213 ve 377. maddesı geregınce yokluöunda devam edilip karar verileceği ilan olunur. 11.5.2004 Basın: 26527 KİTAPÇILARDA! Dağlarca'nın Tartıjma yaratan Dizeieri İfhan Şevket'in 8ilinmeyen Uzun Bir Şiiri Sait Faik'i Anarken... Neden Edebiyat?/ M. Ifergas Uosa-Türkçesi: Celâî Üster IT5 (0212) 259 74 74 DEEVE GOLGES TURGAY FİŞEKÇt Oöptöğpetmenvefllâzı Hikmet Treni Geçen hafta iki haber beni çok etkiledi. ", sanoğlu umutsuzluktan umut yaratandır," c miş ya Yaşar Kemal, o sözü doğrulayan olay. llk haberi llhan Ağabey'in 2 Haziran günlü k şesinden öğrendim: Van'ın Özalp ilçesi Yünkı şak köyüne atanan yirmili yaşlardaki dört öğre men, 650 kişinin yaşadığı köyün hayatını deği: tirmişler. Çocuklar okula kazandırılmış, oku/ gt reksinimleri karşılanmış, lojmanlar onarılmı^ ağaçlardikilmiş... Insandır sonunda hayatı değiştiren. GüçlC büyük örgütlerin, yapılanmalann başaramadığ/ nı bir insan çıkıp başarıverir. Toplumların değişmesi de böyle değil mi? Tepeden inme yöntemlerle sağlanan gelişim- (er, ne denli toplum yararına olsa da, tek tek bi- reylerce benimsenmedikçe kalıcı olmuyor. Ama bir aydın, bulunduğu yerdeki insanlan ay- dınlatabiliyor. Bu dört genç kadın da, kapı kapı dolaşıp herkese dertlerini anlatmışlar, güven ka- zanmışlar, inanılır kılmışlar yaptıklarının doğru- luğunu. Cumhuriyet tarihimiz de, edebiyatımız da böy- lesi örnek insanlarla doludur. Açılan her köy enstitüsünün, bulunduğu çevreyi nasıl değiştir- diğini biliyoruz. Reşat Nuri'nin Ça/ıkuşu'nda, Ya- şar Kemal'in Teneke'de, Ferit Edgü'nün Kim- se ve O'da anlattıklan aydın tipler de hep böy- ledir. "lyiki burdayız!" diyorlarmış bu dört genç öğ- retmen. Televizyon programlanna, gazetelerin ya- şam sayfalanna baktıkça her şeye boşvermiş bir toplum olduğumuz düşünülebilir Ama işte, I^ğ- larca'nın deyişiyle insan tükenmiyor! Reşat Nuri de Çalıkuşu'nda ne demişti: "Sev- gi, şefkatdenen şeyde ne mucizeler varyarab- bi!" • • • öteki haber, yeni sefere konulan hızlandınlmış trenlere verilecek isimlerle ilgili. Devlet Demiryo/lan yöneticileri, on yeni trene verilecek isimleri belirlemek için kendi persone- li içinde ve internet sitesinde bir anket düzen- lemiş. Aralarında Türk edebiyatının önemli isim- lerinin de bulunduğu yirmi kişi arasından seçim yapmaları istenmiş. Yirmi beş bin TCDD perso- nelinin listede olmamasına karşın önerdiği isim- (erarasında ilk on içinde Nâzım Hikmet adı da çıkmış. Demiryolları yönetimi de bu demokratik so- nuca saygı gösterip on trenden birine Nâzım Hik- met adını verecekmiş. Büyük şairimiz, hayarta hiç özgürce dolaşamadığı ülkesinde "Memle- ketimden insan ManzaralarTnda öyküsünü anlattığı trenin seferleri boyunca dolaşıp dura- cak. Ona çok sevdiği ülkesinde bu güzelliği kazan- dıran insanlarımıza teşekkür ederim. Yıllar önce Sovyetler Birliği'nde dünya liman- larını dolaşacak dev bir yolcu gemisine Nâzım Hikmet adı verildiğinde hem gurur duymuş, hem de neden kendi ülkesinde böyle şeyler olmaz diye hüzünlenmiştik. Her şey insanda. Insanlar içinde yaşadıkları düzeni değiştirme- ye bir kez karar verdiler mi, bunu hiçbir güç ön- leyemiyor. tflsekci" superonline.com PhotoEspaqa 2004 başladı • MADRtD (AFP) - fspanya'nın başkenti Madrid'deki sanat galerileri, 'Uluslararası PhotoEspaqa 2004' kapsamında düzenlenen 51 sergiye ev sahipliği yapıyor. Birçok ülkeden 170 fotoğrafçımn katıldığı sergiler, 'Uluslararası Fotoğraf ve Görsel Sanatlar Festivali' kapsamındaki etkinliklerden biri sadece. Enrique Metinides, \V. Eugene Smith, Henri Cartier - Bresson gibi dünyaca ünlü fotoğrafçılann yapıtlan da sergilenecekler arasında. K Ü L T Ü R 0 Ç İ Z İ K K A M I L M A S A R A C I KORSAN KÎTABIN KORSAN ALICISIOLMAYINIZ. Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (BESAıVf)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle