Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'e konuşan Batılı diplomat: 12 Aralık'ta tarih verilmemesi, Erdoğan için felaket olur
AnkaraAvrapa'yakilitlendi• Almanya'da yayımlanan
Der Spiegel dergisinde
yayımlanan yazıya göre,
üyelik görüşmesi için tarih
verilmesi Türkiye, özellikle de
AICP hükümeti için 'hayati
önem' taşıyor. Adı
açıklanmayan bir Batılı
diplomat dergiye şunlan
söylüyor. Tarih konusunda
olumlu bir sonuç alınmazsa,
bu, ülke halkı için şok,
Erdoğan için de felaket olur.
Çeviri Servisi-Almanya'nın, Türki-
ye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye-
liğine karşı çıkan muhalefet partisi Hı-
ristiyan Demokratlar Birliği'nin liden
Angela MerkeTin bu haftaki ziyaretin-
den sonra Başbakan Gerhard Schrö-
der de Türkıye'ye gehyor. Merkel'in pa-
zartesi başlattığı Ankara ziyaretinden ön-
ce yaptığı tam üyelik yerine "imtiyaz-
hortakhk" önerisi, Başbakan Tayyip Er-
doğan tarafindan reddedildi. Erdoğan,
öncekigüngörüştüğüMerkel"e, ımti-
yazlı ortaklığın gündemlerinde olma-
dığıru belirterek Türldye'nin tam üye-
lik konusundaki kararlılığmı yıneledi.
Merkel ise Türkıye'nin AB yolunu des-
teklediklenni, ancak henüz tam üyeli-
ğe sıcak bakmadıklanru ifade etti. Önü-
müzdeki hafta başında Türkiye'ye ge-
lecek olan iktidardaki Sosyal Demok-
ratlar'ın lideri Schröder'ın ıse Anka-
ra'da, Türkiye'nin attığı adımlan "öv-
meyi" ve tam üyelik konusundaki des-
teklerini bir kez daha açıkça dile getir-
meyi amaçladığı tahmin ediliyor.
Almanya'da yayımlanan Der Spiegel
dergisi, ülkenin iki liderinin farklı tavır
takındıklan Türkiye ziyaretlerinden yo-
la çıkarak ülkenin AB öyküsünü irde-
ledi. Schröder'ın ziyaretini "iyi niyet
ayareti" ve "cesaret verid" olarak ni-
teleyen dergideki yazının başlığı "Av-
rupa saplanüsT.
Yaaya göre son dönemde Ankara'nın
diplomasi trafıği hızlandı. Art arda Su-
riye Devlet Başkanı BeşarEsad, Pakis-
tan Devlet Başkam Pervez Müşerref,
Irak'taki geçici yönetimin başkanı Ce-
lalTalabani, Mısır Devlet Başkanı Hüs-
nüMübaberek'ikonukeden başkent-
te, Irak Savaşı sırasında dönem dönem
gerilen ilişkileri yumusatmayı başaran
Başbakan Erdoğan, George Bush'la
olan görüşmesinde de Türkiye'yi Or-
tadoğu'daîd demokratikleşme sürecin-
de "örnek ülke" olarak niteledi. Cid-
de'dekı toplantıda da Golan Tepeleri'ne
ilişkin tartışma sırasında Arap devlet
adamlanna "Suçu sadece Bau'da ara-
mamakgerekir.kendimizdedekabahat
aramahyız'' diyerek seslendi.
Önce Avrupa Blrllğl
Tüm bu diplomasi trafıği, Iran Dev-
let Başkanı Muhammet Hatemi'yi de
ağırlayacak olan Türkıye'nin. Ortado-
ğu'daki bölgesel lider olması yolunda
Ankara'nın yoğun çaba içinde olduğu-
nun işareti. Ancak dergiye göre Tür-
kiye'nin Ortadoğu'da söz sahibı olma
isteği ve petrolün önünde turfağu çok
önemli bir konu var: AB üyeliği.
41 yıldır bekleyen Türkiye, 12-13
Aralık'ta Brüksel'deki doruk toplantı-
sından üyelik müzakerelerinin başla-
ması için tarih verileceği konusunda
ümitli. AB'ye kilitlenen Türk Hükü-
meti dogru adımlar atarak, zirve önce-
sinde olumlu puan toplamaya çalışı-
yor.Yazıda, görüşüne yer verilen adı
açıklanmayan Batılı bir diplomatın şu
MerklePe 'dostça hayır'
Angela Merkel, tstanbul ziyareti sırasında Patrik Bartholomeus ile de görüştü. (AA)
AYHANŞİMŞEK
ANKARA - Alman Hıristiyan
Demokratlar'ın lideri Angela
MerkeL Türkıye'ye ilettiği
"AB'ye tam üyelik yerine
inıtiyazn ortakhk" önerisi için
"dostça hayır'' yanıtını aldı. AKP
hükümeti, Türkiye'nin üyeliği
konusunda ikna edemedığı
Alman Hıristiyan Demokrat
liderin, "Türldye*ye müzakere
tarihi verttmesine karşı
çalışmayacaklan, pariamento
seçimlerinin Türktye karşrtı
propagandaya çevrttmeyeceğr
sözleriyle teselli buldu.
Temaslan sırasında önerisini
yumuşatarak aynntılandıran
Merkel, Türkiye'ye müzakere
tarihi verilse de bundan sonra tek
alternaüfın *tam üyetik"
olmaması gerektiğini, 'ortakhk'',
"imtiyazlı ortakhk" gibi
seçeneklenn de göz önünde
tutulmasını istedi. Ankara'yı
ziyaret eden ilk Alman Hıristiyan
Demokrat Birliği Partisi (CDU)
başkam olan Angela Merkel,
başkentte dostça karşılanırken
önerdiği "imtiyariı ortaklık"
konusunda hükümetten kesin
hayır yarutını aldı. Ankara'daki
AB'li diplomatik kaynaklar da
Merkel'in önerisini
değerlendirirken, bunun "yanlış
bir zamanda" ortaya aüldığını ve
gerçekçi bulunmadığı görüşünü
kaydettiler. Diplomatlara göre
Alman Hıristiyan Demokratlar'
ın önerisi iki önemli problemi
içeriyor. Diplomatlar öncelikle,
Türkiye'nin 40 yıl boyunca AB
kulübüne girebilmek için uğraş
gösterdiğini ve bu sürede başka
önerileri geri çevirdiğini
anımsatıyorlar. tmtiyazlı ortakhk
önerisi de, Türk tarafi açısından
hiçbir çekiciük taşımıyor.
Diplomatlar ikinci olarak da,
Türkiye'nin üyelik kapısını
açacak müzakerelere bu kadar
yaklaşmışken, üyelikten çok
daha geride olan böyle bir
öneriyi kabul etmesi için hiçbir
neden olmadığım ifade
ediyorlarAKP hükümeti,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın daveti üzerine
Ankara'ya gelen Angela
Merkel'i ikna edemese de, bu
ziyaretin ardından Ahnan
Hıristiyan Demokratlar'ın
yaklaşımında yumuşama
olacağım umut ediyor.
Aksu: Kapian'ı oönderln
ANKA Ajansı'nın haberine göre,
tçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu,
Merkel 'den, şeriatçı örgüt lideri
Metin Kaplanın Türkıye'ye
getirilmesi için destek istedi.
CDU Genel Başkanı Merkel ile
görüşmesi sırasında Kaplan'm
durumunu göndeme getirdiği
öğrenilen Aksu,CDU'nun
konuyu gündeme getirerek baskı
yaratması yönünde kendilerine
yardım edebileceğini belirtti.
sözleri, üyelik görüşmeleri için tarih
verilmesinin Türkiye, özellikle de AKP
Hükümeti için ne kadar "hayati anlam"
taşıdığına işaret ediyor: "Eğer üyelik
görüşnıeterinin başlayacağı tarih konu-
sunda somut ve olumlu bir sonuç ahna-
mazsa bu, ülke halkı için şok, Erdoğan
için de felaket ohırf
Türkıye'nin sonrasında kendini geri
çektığı 1997'deki Lüksemburg Doru-
ğu'nda olduğu gibi olumsuz bir yanıt-
la karşılaşmasının dramatik sonuçlar
doğurabileceğini belirten diplomat, şöy-
le devam ediyor. "Avnıpa ber zaman
Türkiye'nin vizyonuydu, ancak günü-
müzde saplanü oldu."
Kalabalık nüfus Kortcutuvor
Dergiye göre Türkiye"nın önünü ka-
pamak isteyen A\Tupahların sesi olan
Angela Merkel, ülkenin kalabalık nü-
fuslu, yoksul, Avrupa'nın tarihi ve kül-
türel özünden çok uzakta olduğunu sa-
vunuyor. Eğer Türkiye'deki nüfus artı-
şı bugünkü hızla devam eder ve Al-
manya'mnki küçülmeye devam eder-
se 2014'te Türkiye, Avrupa'nın en ka-
labalık nüfuslu ülkesi olacak. Bu da
korku yaratıyor. Türkiye'nin muhalif-
leri entegrasyon sorununun yanı sıra, ın-
san haklan ihlallen ve etnik ve dini
azınlık gruplann yaşadığı sorunlan da
masa üzerine koyuyor.
Uyum Paketinln uygulanması
Bir de bazı çevrelerin dıle getirdiği
uyum paketlerinin uygulanmasında ya-
sanan aksaklıklarkonusu var. Yaaya gö-
re Erdoğan ve Dışişleri Bakanı AbduJ-
lah Gül'den daha iyi "yeni Türkiye'nin
gerçek ruhunu" bilen yok. Ancak Er-
doğan a göre "bürokratikoligarşr re-
formlara karşı çıkıyor.
Bunun Avrupa açısından önemli bir
örneği, 2003 Temmuzu'ndan beri ya-
sal olmasına rağmen TV ve radyodaki
Kürtçe yayın için gerekli yönetmelik-
lerin ocak sonunda yürürlüğe girmesi.
Uluslararası Af Orgütü'nün Genel Sek-
reteri IreneHan ın geçen perşembe Er-
doğan'la görüşmesi sırasında dıle getir-
diği "idamın kaldınlması ve Terörle
Mücadek Yasası'nda değişüdik yapü-
masma rağmen Türkiye'dekiinsan hak-
lanihlaBerininsüruyorolması"' ıddiala-
n da muhaliflenn ekmeğine yağ sürü-
yor. Orgütün Almanya Ofisi Başkanı
Barbara Lochbihler, Türkiye'nin üye-
lığıru öneımedıklerini ancak Birliğe da-
hil olmasına karşı da çıkmadıklarmı be-
lirtiyor.
Schröder'in dlğerlerinl ikna
etmesi zor
Hıristiyan Demokrat lider Merkel
ve Türkıye'yi AB'yle bağdaştırmayan-
ların karşı safında olanlann atacağı
olumlu adımlar da var elbette.
Türkiye'nin destekçılerinden Schrö-
der'in, ABKomisyonu'nunekimayın-
da olumlu bir ilerleme raporu hazırla-
ması ve görüşmelenn başlamasını öner-
mesi halinde Konsey'deki oylamada
"evet" oyu vereceğuıe kesin gözüyle
bakılıyor. Birlik içindeki en güçlü ül-
kelerden Almanya'nın Başbakanı'nın
bututumu Türkiye açısından çok önem-
li. Ancak, mayısta üye sayısı 25'e çıka-
cak olan AB'deki diğer 24 ülkeyi ikna
edeceğine kesin gözle bakmak imkân-
sız. Muhafazakâr hükümetlerin yönet-
tiği Hollanda -ki Hollanda bu yaz dö-
nem başkanı oluyor- ve Avusturya Tür-
kiye'ye 12-13 Aralık'taki toplantıda ta-
rih verilmesine sıcak bakmıyor. tngil-
tere'nin tutumu olumlu, ancak Schrö-
der'in Erdoğan'a sıcak bakmayan Fran-
sa Devlet Başkanı Jacques Chirac'ı ik-
na edeceğine de şüpheyle bakılıyor.
Tabii tüm Avrupada, geçen haftaNevv
York'ta çözüm için umut doğan Kıbns
sorunu da alınacak kararlarda "befirle-
vki" bir unsur. Yunanistan Başbakanı
Kostas Simitis'ın Türkiye'yı Avrupa'ya
götürecek yolun Kıbns'takı yeşil hattan
geçtiği yolundaki açıklaması hâlâ dip-
lomasi kulislerinde yankılanıyor!
İSHAK ALATON: TÜRKİYE'YE TARİH VERİLMELİ
Der Spiegel, işadamı tshak Alaton'un görüşlerine de
yer verdi. Türkiye'ye 12 Aralık'taki AB Doruğu'nda
üyelik görüşmeleri için tarih verilmesinin, hatta daha
da ileri giderek tam üyeliğinin karşısında olanlann
gerekçe olarak gösterdiği azınlık haklanna da
değinilen yazıda Alaton'un ülkenin önde gelen
Yahudilerinden olduğunun altı çizildi. Tam üyeliğin
uzun süre tartışma konusu bile olamayacağmı
vurgulayan Alaton, Türkiye bırlığe resmen dahil
olduğunda kendisinin de bu aralıkta tarih verip
vermeme karanm alacak birçok siyasinin de büyük
olasılıkla hayatta olmayacağmı söylüyor. Alaton, son
iki yıldır atılan adımlann sahibı olan Türk Hükümeti,
insan haklan savunuculan, iş çevreleri ve sivil toplum
örgütlerinin çalışmalanmn ivme kazanması ve
"istenilen düıamizmi" yakalaması için tarih
verilmesinin önemli ve gerekli olduğunu söylüyor.
Türkiye'nin AB serüveninde 40 yıla yakın süre ülkeyi
Avrupa konusunda "olgun" ve "uyumlu" bir hale
getirecek somut, olumlu bir adım atılmadığımn da
altını çizen Alaton son dönemde ise Türk
Hükümeti'nin çok şiddetli bir tempo yakaladığını
vurguluyor. Alaton. 1999'da Helsinki'deki toplantıyla
adaylık statüsü elde eden Türkiye'nin 2002
Aralık'ında, aldığı daha somut. olumlu sonuçla Türk
Hükümeti'nin kollan sıvadığını kaydediyor.
İLGİ ÜNtVERSÎTESÎ'NDE YAPILACAK
ODP'den neoliberalizme
karşı uluslararası seminer
tstanbul Haber
Servisi - Özgürlük ve
Dayanışma Partisi
(ÖDP), uluslararası
düzeyde yapacağı bir
semınerle neo
hberalizme karşı
ortak savunma konusunu
tartışmaya açacak. Yerli ve
yabancı bilim adamlannın
katılacağı sempozyumda
ortak çözümlerin yollan
aranacak. 21-22 Şubafta
Bilgi Üniversitesi Dolapdere
Kampusu' nda yapılacak
sempozyumun ilk bildirisi,
Brezilya'nın önde gelen
iktisatçılanndan Londra
Üniversitesi öğretim üyesi
.\lrredo Saad Fılho
taranndan sunulacak. Bu
tebliğde, Brezilya tşçı
Partisı'nin birinci hükümet
yıhnda yaptıklan da
değerlendirilecek. ABD
Massachusetts Üniversitesi
öğretim üyesi Arthıır Mac
Ewan' ın ikinci
bildiriyi s\ınacağı
sempozyumda, ilk
gününson
bildirisinde
Marmara
Üniversitesi
öğretim üyesi Ahmet
Çakmak "Günümüz
koşullannda küreseDeşen
kapitafizme ve sonuçlanna
karşı koymanın hususlannı"
gündeme getirecek. tkinci
gün ise Paris Üniversitesi
öğretim üyesi Gerard
DumeniL 1970'lerdenben
süren bunalım karşısında neo
liberal politikalann yarattığı
sonuçlan ve etkilerini ele
alacak. İkinci günün son
bildirisini ise Kanada York
Üniversitesi öğretim üyesi
Leo Panitch sunacak.
Seminerde neo liberalizmle
ılgıli uluslararası
tartışmalann Türkiye'ye
taşınması amaçlanıyor.
BM Kıbns Temsilcisi De Soto ile Brüksel'de bir araya gelen Verheugen:
'Imtiyazlı ortakhk olmaz'
ELÇİNPOYRAZLAR
BRÜKSEL - Avrupa Birliği'nin Ge-
nişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Ver-
heugen. Türkiye için "imtrvazlı bir or-
takhğuin
söz konusu olamayacağmı be-
lirtti.
Verheugen. dün Brüksel'de bir araya
geldiği BM Kıbns Temsilcisi Ah/aro De
Soto ile ortak basın toplan-
tısı düzenledi. Alman Hı-
ristiyan Demokrat Partisi
(CDU) Başkanı Angela
Merkel'in Ankara ziyare-
tinde Türkiye için imtiyaz-
lı ortaklık önerisine ilişkin
konuşan Verheugen. "butür
Kıbns'a da değindi. AB-Türkiye ilişki-
lerinde yaşanan yakınlaşmarun çözüm yo-
lunda önemli bir rol oynadığmı ifade
eden Verheugen, Türkiye'nin Kıbns ko-
nusundaki çabalannrn mart ve haziran ay-
lannda yapılacak AB zirvelerinde göz
önüne alınacağmı ve Ankara'ya "sıcak
mesajlar" verileceğini vurguladı.
Verheugen, genişleme sürecindeki en
• Türkiye 'nın adaylık sürecinin 'geri çevrilemez
olduğunu' belirten Avrupa Birliği'nin genişlemeden
sorumlu komiseri Günter Verheugen, "Bu tür
açıklamalar reform yolunda önemli adımlar atan
Türkiye'nin cesaretini larabilir" dedi.
açıklamalann reform yolunda önemB
adımlar atan Türkiye'nin cesaretini la-
rabileceğnü" ifade etti.
Türkiye'nin adaylık sürecinin "geri
çevrikmez
M
olduğunu vurgulayan Ver-
heugen, Türkiye'nin zaten Gürnrük Bir-
liği'ne üye olan tek aday üye olması do-
layısıyla özel bir statüye sahip olduğu-
nu vurguladı.Verheugen konuşmasmda
önemli sorunun Kıbns olduğunu söyle-
di. Rum tarafının .AB'nin görüşmelerde
resmi bir rol üstlenmesi talebinin kabul
edilemeyeceğini bir kez daha tekrar eden
Verheugen, görüşmelerde zaten hazır
bulunacaklannı ve AB'nin kurumsal bir
müdahalesinin gereksiz olduğunu vurgu-
ladı. Verheugen, Kıbns çözümünün BM
çatısı altmda yap lmasının önemine de-
ğindi.
Alvaro De Soto ise nisanda yapıhna-
sı öngörülen referanduma Rum halkı-
mn "hayır" deme olasıhğına ilişkin bir
soruyu, bunun "büyiik bir sürpriz ola-
cağı" ve bu durumda öngörülen bir "B
Planı" olmadığı şeklinde yanıtladı.
iki halkın birleşme fırsatını kaçırma-
yacağmı umduğunu ifade eden De So-
to. kamuoylannın ikna konusunda
taraflann liderlerine güvendiğini
açıkladı. De Soto aynca çözüme yö-
nelik mali desteğin sağlanması için
cuma günü özel bir heyet oluşturduk-
lannı da bildirdi.
De Soto'nun, Avrupa Komisyon
Başkanı Romano Prodi ile göriişme-
DUZYÂZI
sinin ardında Kıbns'a girmesi planlanı-
yor. Verheugen da yannki göriişmelere
katılmak üzere bugun Kıbns'a gidiyor.
Önce Rum tarafi ile görüşmesi beklenen
AB Komisyonu'nun oluşturduğu heyet-
te Verheugen'e, AB Kıbns Masası So-
rumlusu Leopold Maruer ve Genişleme
Sözcüsü Jean- Christof Filori'nin eşlik
etmesi bekleniyor.
ORIL4N BİRGİT
Bir Kıbrıslı
Meslektaşım Diyor ki
Bugün bu köşeye Kıbnslı gazetecı, eski politikacı
Ismet Kotak'ı konuk edeceğim. Kıbnslı meslekta-
şım, New York görüşmelennden mutsuz olanlann se-
sini yansıtıyor:
Yerel seçimleri etkilemek için AKP yandaşlan ve
AB lobisi gazeteci takımı, gazetelerde ve ekranlar-
da "zafer" çığırtkanlığı yapmaktadırtar. TRT spiker-
leri bile kendilerıni o havaya kaptırmışlar; nerede ise
20 Temmuz 1974 sabahındaki sevinci yaşıyorlar!
"Kıbns'ı verip kurtulma" politikasının başanlı aktör-
leri örtüyü öyle bir örtmüşler ki, gerçeğı ara ki bula-
sın! Teslimiyetçilik olmuş zafer... Tam kör ve fil hikâ-
yesinı yaşıyoruz. Filin hortumunu eline alan kendine
uygun tahmin yapıyor... Kıbns'ta zafer mi? Işte sağ-
ladık... "Bunun neresi zafer?" mi diyorsunuz: Yanıt
hazır, bekleyinizonudamasadasağlayacağız!.. Han-
gi masada?
Işte işin püf noktası bu. Artık masa falan yok. Hol-
ding esiri Türkiye medyası AKP iktidannı ve vücut di-
li ile dünyayı etkısı altına alan Başbakan Erdoğan ı
allayıp pullayıp Türk kamuoyuna başarı abidesi ola-
rak sunmuş durumda. Türkiye'nin başına bela gel-
mesinı ıstemeyenlerf!), Kıbns'ın satışına mühür bas-
maya gönüllü! Başkaca yol yok! Ya Avrupa, ya üçün-
cü dünya ülkesi Türkiye!.. Çığırtkanlığın bini bir pa-
ra... Zaten Türk Lirası'ndan sıfıriar da atılıyor; al sa-
na 50 bin liraya köşk! AB kapısı ardına kadar açıldı,
pasaportu alan fırlayabılir Avrupa'ya; Kıbrıs boşal-
sın!.. Avrupa kapısı 2020'de Türkiye'ye de açılacak.
Sen zengin, ben zengin; bu Kıbns ayağımıza bağ mı
olsun?.. Olmasın, ver kurtul...
19 Şubat Perşembe günü akıntıya kürek çekmek
üzere perde açılıyor. Bu 19 Şubat'lann da Kıbns'a hep
sürprizi oluyor. Türk öneri sunacak; Rum öneri su-
nacak. Kabul eden bulunmayacak. Arada nokta ve-
ya vırgülün yanlış yere konduğu söylenip düzeltile-
cek. Anlaşma olmadığına göre BM bınasında Ame-
rikan heyetinın karşısına ikide bir asker gibi çıkan Türk
ve Yunan heyetlerı yıne aynı program ıçınde Wes-
ton'dan onaylattıkları tutum ve davranış içinde ma-
saya oturacaklar ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a
havale edecekler anlaşmazlıklan... Onun reçetesi
zaten hazır. Yazıp, altına BM mührünü basacak. Al
sana uluslararası anlaşma!.. Haydt referanduma
sok... Ne diyordu Türk Profesörü CNN-Türk'te?
"Rum çoğunluk, Türk azınlık yapılanmasında banş
sağlanacak"... Al sana yeni sıfat ve otur oturduğun
yerde...
Başka kanakJa taksi şoförüne söytetjyorlar "Şu Kıb-
nslı Türkler de Rumlann kendilerine neler yaptıkla-
nnı nasıl da unuttular? Bakınız sanvaş dolaş! Bun-
lann uğruna fedakârtık yapmak değmez!"... Türk
halkı lanet okuyor!.. Bunu da sağlayanlar, tilki gibi gü-
lümsüyorlar perde gerisınde... Ne demiştiniz Sayın
Denktaş? "Anadolu arkamda" mı? Al sana dolmuş
şoföründen politika... Al sanazehir kusan Anadolu!..
Tertemiz buz gibi ampullü partiye kimse leke süre-
mez! Holding basınının teminatı altmda o... Gime'de
nhtımda, Lımasol müdaiaası ve şehrtler anılmaktao
anda.. Kime ne?!
Ver kurtulcu yazartardan biri Ankara'daki "Kıbns
çıkarmasını geri alma ve Yunanlıdan özür dileme"
timinı saptadı. Başbakanlık, Dışişleri, Meclis, sivil, as-
ker, holding sahipleri, ABD ile köprü kuraniar cemi-
yeti mensuplan, tüm kanatlarda, Nevv York operas-
yonunu organize eden ve hedefe vardırmak için ça-
lışan çırpınan isimleri birer birer yazarak fedakâriık-
larını(!) öve öve bitiremedi. Üç dosyalı operasyon
hazırlanmış ve uygulanmış.. Peki sonuç ne? Kıbrıs'ı
vermek için bu kadar tantanaya gerek var mıydı? Pa-
dişah bile zamanında sizden daha dürüst davrandı.
Işbirlikçilerden gelen baskıyı gördü ve oturdu Kıb-
ns'ı kiraladığını açıkladı. Amahalkınada dürüst dav-
randı. "Kiraladım" dedi. Şimdikiler, Kıbns'ı verip kur-
tulmak ıçın yaptıklannı, bunu Nevv York'ta kısa yol-
dan başardıklannı bile nalka söylemekten korkuyor,
utanıyorlar...
Acaba Nevv York'ta perde gerisinde neler oldu? Onu
da gazeteci Savaş Süzal'ın kaleminden okuyalım:
"hirafederim, gerçekten bu kadannı beklemiyordum.
Böylesine Kıbns'ı Rumlara vermelerini ve bunu ya-
laka basınlanyla biriikte zafer ilan etmelerine inana-
madım... Gördüklerim, Türk basınındaki erozyonu
ve maalesef Türk Dışişleri'ndeki yalakalığı da orta-
ya koydu... Değiştirdikleri bir şey yok. Yalnızca kılıf-
layarak, güzelce acı reçeteyi tatlılandırarak yurttu-
racak formül yaptılar. Avrupa Birliği'nin konunun
içinde olduğunu bile sakladılar. Kendi tercümelerin-
de yer vermediler. Biz sorunca da siniriendiler. Ba-
kalımuygulamadakiminyalansöylediğianlaşılacak...
İkinci konu, başından beri Annan'ın hazıriadığı
plan yok, bu ABD planıdır dedim. Nitekim 11 saat
süren gecede tesadüfen birşeye şahit oldum. BM
Genel Merkezi'nin ikinci katında kalabalık bir heyet
oturuyordu. Başlannda ABD Koordinatörv VVeston,
üç yardımcısı, Ingiliz misyonundan bazı kişiler var-
dı. Türk D'şişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal ve
yardımcısı ellerinde dokümanlaria geldiler. Görüş-
tüler. Bunlar gitti, Yunan Dışişleri heyeti geldi. On-
lar gittiler, arkadan Alvaro de Soto geldi. Bu sıra-
da BM Genel Sekreteri Kofi Annan binada yoktu,
çekip gitmişti. Anlaşıldı mı müzakerelerin kiminle
yapıldığı?.. ABD Başkanı ampul partisi başkanına
bu işin bitirilmesi talimatını verdi. Kıbns7 vererekAB'ye
girecekler ve hatta tehlike karşısında, ABD kendi-
lerini koruyacakmış!.."
Işte BM binasındaki Nevv York görüşmeleri. Bir ye-
re not edilsin, tarihi yazanlar için yararlı olur. Savaş
Süza) yürekli gazetecidir. Yazısına "Verdiler kurtul-
dular" başlığını atacak kadar yürekli... Var mı gerisi-
nin diyeceği? Türkiye'yı ve KKTC'yi kimse aldatma-
sın. Kıbns Türkü 1960'ın da gerisine itildi. Oradaki
siyasal haklan bile silindi. Şimdi iğne ile kuyu mu ka-
zacağız?.. Ogün gelsin bakalım, AKP Hükümeti Kıb-
ns Türkü'nün elini bağlamak için yabancı misyonla
biriikte nasıl arslanlar gibi vuruşacak... Seçimlerde
de AKP yabancı misyon safında değil miydi?.. Önem-
li olan Kıbns Türkü'nün, bu başıboşluktan kurtulma-
sı ve acı gerçeğe bakarak ayağa kalkmasıdır. Silki-
nip ölü toprağını atmak ve Türkiye'deki ulusal güç-
lerie aynı cephede çarpışmaktan başka çare kalma-
dı. Türk askeri bu adadan çıkıp gittikten sonra çook
geç olacaktır.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(« e-kolay.net
Türkiye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla,
koşe yazılanyla, tarafsız habertenyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenlı okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75