Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Gerçekçi ve Onurlu Seçenek Diplomaside 'Zafer'den Söz Edilemez Doç. Dr. Hüner TUNCER azetelerde, New n çok daha güçleşebilecektir. Bası- AVRUPA BİRLİĞI'NE tam üyelik mü- zakereleri için tarih alma hedefine kilitlen- miş bır Türkiye, bu "uzun, inceyol"ag\- rerken çok boyutlu bir durum değerlen- dirmesı yapmadan edemez, etmemelidir Yol, nereye kadar gider? Yol boyunda neler olabılir? Neleri kazanıp neleri yrtir- me olasılığı vardır? Müzakereye başlamanın tam üyelik için kesin güvence olmadığı, şimdilik Av- rupa'daki genel kamuoyunun konuya pek sıcak bakmadığı ve en az sekiz- on yıllık bir perspektifi göze almak gerekti- ği AB'nin en yetkili ağızlarınca sık sık söylenmekte. Ayrıca, bu süre içinde AB'deki Anayasa Andlaşması çalışma- larının nereye varacağı, Birliğin nasıl bir biçim alacağı, Türkiye tam üye olsa bile bunun ne türden bir üyelik anlamına ge- leceğı hiç belli değil. Büyük olasılık, beş-altı yıllık bir müza- kereden sonra tarım. mafi yardımlar ve işgücünün serbest dolaşımı gibi alanlar- da tıkanmalann ortaya çıkmasıdır. 0 aşa- mada, Ankara'nın önune "Tam üyelik ol- muyor, bir özel ilişki modelini deneyelim" diye çıkılmasına hazır olmak gerekir. Onlar bunu yapmadan, tam üyelik için didinip olur olmaz ödünler vermekten vazgeçmek ve ülke çıkartannı daha iyi kol- layacak böyle bir model üzerinde çalışa- rak ön alıp öneride bulunmak çok daha akıllıca olmaz mı? Her olay, her sıkışık durum her defa- sında gösteriyor ki, Türkiye ile ABD arasında kolay bozulmayan ve tersine çevrilmeyen bir ilişki oluşmuştur. Güçlü ve çağdaş bir orduyu ayakta tutma ge- regi başta olmak uzere çeşitli etkenler An- kara'yı böyle bir ilişkiye zoıiuyor. Ortado- ğu'yu yenıden biçimlendirmeye çalışan Amerika daTürkiye'nin aynı bölgedeki iliş- kilerini ve çıkarlarını gözetmek zorunda. Türkiye'nin Avrupasaplantısınıdışpo- litikasındaki Amerikan boyutunun ağırlı- ğıyia bağdaştırmak gerekiyor. Özellikle bu boyutun Ortadoğu'ya ilişkın yönü açı- sından, AB'ye tam üyelik böyle bir bağ- daştıımaya olanak tanır mı? Daha doğ- rusu AB, bu boyutu bile bile, Ankara'ya tam üyelik verir mı? Gerçekçilik, Türk dış politıkasının bir başka boyutunu da göz önünde tut- mayı gerektirir: Avrasya coğrafyasının ortasına oturmuş bir Türkiye, aynı du- rumdaki Rusya ıle ilişkilenne büyük özen göstermek zorundadır. Çatışma yerine sıcak ilişkıyi ve işbirli- ğini gerektiren bir zorunluluk bu. AJman-Fransız egemenliğinde bir AB'ye saplanıp kalmak, bu zorunluluğu yerine getirmeye ne ölçude fırsat tanır? Kısacası, AB seçeneği Türkiye'ye, aç- sa açsa, bir büyük kuruluş içinde marjinallık ve o kuruluş açısından başka dünyalara uzanan köprülük ufku açıyor. Oysa, Türkiye'nin kendini o başka dün- yalann ortasında gördüğü ve bu bakım- dan elindeki olanaklan iyi kullandığı za- man oynayabileceği rol, hem daha ger- çekçi, hem de çok daha genış ve onur- lu ufuklara açılan bir rol olabılir. GYork"ta yapılan Kıb- ns görüşmelerinde. Kıbns Türk tarafinın dolayısıyla da Türk hükümetimn kazanmış olduğu "za- fer"den söz edilmekte. Oysa, drplo- masinın en temel kurallanndan bı- ri, diplomatık görüşmelerde "•zafer" ya da "yenilgrnın amaç olmaması- dır. Diploması yöntemının amacı, parlak bir "zafer" kazanmaktan çok, taraflan eşit ölçüde tatmin edebile- cek ortak bir çözüm yoluna ulaş- maktır. Diplomatık görüşmelerde- kı taraflardan bınnın "zafer" ka- zandığının altının çizılmesı, ötekı ta- rafta büyük bir tatminsızhk duygu- suna ve moral bozukluğuna yol aça- caktır ki o zaman da taraflann ara- lannda bir uzlaşmaya varabilmele- rumızın, Kıbns görüşmeleriıün so- nuçlannı "zafer* ve "yenilgT kav- ramlarını kullanarak kamuoyuna yansıtması son derece sakıncalı bir durumdur ve kamuoyumuzun yanıl- tılmasına neden olur. Kıbns görüşmelennde bir "za- ferr in kazanılabilinmesı için esasa ilişkin görüşmelerin yapılması ve so- nuçlandınlması gerekir. Oysa, New York'ta, yalnızca usule ilişkin gö- rüşmeler yapılmış \ e ılendeki gö- rüşmelerde nasıl bir yöntemin uy- gulanabilir olacağı konusu tartışıl- mıştır Esasa ilişkin görüşmeler, 19 Şubat'ta Lefkoşa'da başlayacaktır. Bu nedenle de New York'taki gö- rüşmelerin değiL, Lefkoşa'da taraf- lar arasında yapılacak olan görüş- melerin seyri ve sonuçlan, Kıbns sorununa bir çözüm yolu bulunma- sında önem taşımaktadır. Tartışma- lı ve çekişmeli geçecek olan, işte bu görüşmeler olacaktır. Esasa ilişkin yapılacak olan bu görüşmelerde, Kıbns Türk ve Kıb- ns Rum taraflan, Annan Planf nın kendileri açısından kabul edilemez olan maddelenni "masayayaüracak- lar" ve bu plan çerçevesinde, her ikı tarafı da eşit ölçüde tatmin edebi- lecek bir çözüm yoluna varmanın mümkün olup olamayacağını gö- rüşeceklerdır. Basın-yayın organlanmızda yer alan, Nevv York'takı görüşmeler- den, Kıbns Türk tarafinın ve Türk hükümetinin "zafer" kazanmış ola- rak aynldığı doğrultusundaki ha- berler ve yorumlar, basuı-yaym or- ganlarunızın. diplomasi konusun- daki bilgisizliğini \e deneyimsizliği- ni ortaya koyan bir başka örnektir. Bir Yamt Cumhunyet gazetesı ödülü, övünmek için değil, TDK'nin bazı yönetıcılennın yürekler acısı rutumunu dile getirmek ıçın söylenmiştır. Ben o ödüle temel olan kitapta hangi çizgıde isem bugün de yine aynı çizgideyim. Değişen ben değil, Turan'ın kasıtlı yorumudur. Prof. Dr. Zeynep KORKMAZ Türk Dıli dergısının Ka- sım 2003 tanhlı sayısın- da "VIne mi Vasivetname Intel' Pentıum* 4 2.8 GHz / 533 MHz Işlemcı A.sus533 MHz Anakart 256 MB DDRRAM 40 6B 7200 RPM Sabıt Dısk AnaKarta Entegre bU MB Paytasırnu Ekran Kartı' Anakarta Entegre 6 Kanal Ses Kartı aıdata 120WSpeaker 52x CD-ROM Surucu 56KFaks-Modem Anakarta Entegre 10/100 Ethernet aıdata ATX Kasa aıdata Multımedya Klavye aıdata ınternet Mouse aıaata Phılıps 17 Monıtor Wındows XP Home Isletım Sıstemı ( Peşin Fiyatı 779$aidata SPECTRA AS-3172 • Intel* Pentıum' 4 2.8 GHz / 800 MHz wıth Hyper Threadıng Technology Islemcı • Asus HT DestekU 800 MHz Anakart • 256 MB DDRRAM 400 MHz • 40 GB 7200 RPM Sabıt Dısk • 128 MB ATI 9200 Paylaşımü Ekran Kart • AnaKarta EMegre 6 Kanal Ses Kartı • aıdata 120WSpeaker • 52x32x52 CD-RWSurucü • 56KFaks-Modem • Anakarta Entegre 10/100 Ethernet • aıdata ATX Kasa • aıdata Multımedya Klavye • aıdata ınternet Mouse • aıdata Phılıps 17" Monıtor • Wındows XP Home Işletım Sıstemı Pesınat + 2 ay Pesinat + 4 ay Bonus Kart 12 ay Bonus Kart 18 ay TürkUruı 374.000.000 TL 234.000.000 TL 110.000.000 TL 79.000.000 TL USD 264$ 160$ - - • Intel* Pentıum* 4 D 2.66 GHz Işlemci •15 1 XGATFT LCD Monıtor • 256 MB DDR RAM • 40 GB Sabıt Dısk • DVD-R0M, CD-RWComboSurucu • Modem & 10/100 Ethernet • TV ve Harıo Monıtor Desteğı • 64 MB Paylaşım Ekran Kartı • AC97 Mıcrofon ve Stereo Speaker • Lı-ton 8 cell 2 Saat Calısrna Imkanı • 1xlEEE'394, 5x USB 2.0. lx ParalelS Vıdeo Tv-Out. 2 1 PCMCI. IRDA Genısleme Yuvaları • Taşırna Çantası, Asus Optık Mouse • Asus DVD 2000, Nero 5 Yazılımları • 3 Kg Ağırlık 328*270*42 mm Boyutlar • Wındows XP Home IşLetım Sıstemı Peşınat • 2 ay Pesınat + 4 ay Bonus Kart 12ay Bonus Kart 18ay Türk Lirası 575.000.000 TL 360.000.000 TL 169.0OO.0O0TL 122.000.000 TL USD 406$ 247$ - - FarkLı Aıda'a modeUennı web adresınden gorebıLır olusturup. 5ipanş verebılırsınız ıstedıgın(2 bıLgısayar rnodelım kendınız Kampanya KosulUn • Uuınlenmızı 3 «ya 5 ay sabrt TL/USO vadelı satm alabıtm«nız ıçın gereklı evraklara ve aynntıtı kampanya bılgılenne Aıdata yetkılı satıcılanndan ulasabıLırsınız • Bu kampanya 15 03 2004 tanhıne Kadar gecerüdır • Aıdaîa bu kampanyayı "ıaber vermeksızm durdurma ve urun ozeUıklennde tuketıcı yaran doğrultusunda değısjkiık yapma hakkına sariiptır • Urur goruntulen o--nektır • Kampanva 23 02 1995 tarth 4077 sa\nlı TuKebcnm Korunması Hakkmdakı Kanun hukumlenne uvgundüf • Tesumat ve ^ j r j l u m Aıdata yetk tı satıs noktalan îaraf^ndan ucretsız olarak yapılacaktır • T u m peşm ^e vadelı f ya-larda KDV lave edılecektır Turk Lıras' fıyatlarda. 1 OSD = 1 375 OQC TL otarak hesaplanmts olup. urun satın atmma tanhmae guntuk kur ıte fiyatlar re/ıze edıtecektır Bize göre teknoloji bizmete dönüşünce değerlidir. aidaîa"kullantcı dostu" AIDATA BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ TİCARET VE SANAYİ A.$. . T: (0212) 213 58 88 F: (0212) 213 59 04 İSTAHBUL Atevay KAT B USIM 12121 5U90O0 PLAT1H I2121 İ1\ 13'4, Bikırkoy / ABAKJS (212U6C 1552. BILNET I212U66 5204 TOTI C2'2I 660 3İ78 BayrnnpaMı GELECEK [21215*4 5 i 5 i Esenlw/AVBIL[212]5082i80 Eyüp /OZGUR BURO 12121 544 9313 Fıtih ' BATI 2121534679;. TEKNO MARKET [212] 534 55'8, ikıteUı /TURKCOM I212İİ7C 8919 Karaköy; SOfiiZlCl [2121 249 8149 Kartat/B1LTEK [2161 289 1C06 SIMGE 12161 561 1 63" 50FT 1216] 473 7645 Mjllepe MAKSIMUM [2161 442 357"1 14«ıdly«köy ARMAı212l 2130001 A^PA 2'212"2 0392 Pendık I BIUSIM [21 o 491 S"0'1 =?NC0M 1211] -f 1239 Silıvn PDS 12121 728 0901 Topkapı ı TEM°0 I2'2] 674 628" Ümranıye "EKNOLOJ MARKET (2"6l^-989C Ûsküdir; ATA COM 12161 321 5278 AMKARAÇubuk US'A BILISIM [312> 838 2777 KavıkUdcre / MIKROMEDYA 1312] 428 6163 KızıUy EMEKİ312I 425 0786. EP-DİTA1312I4178951 Oöim/ KILAVUZ 1312) 385 03İ6 PoUHı, ILKE 13121 612 2042. S*hıye ANKAAKTIF (3121 231 2919 TUSRA 13121 231 0408 Yem»»lnr; /GA (3121 417B9'8İZMİRKar5iyaka NTER ALEV 1232] 364 2810 ADAMA BASMAN 1322) »59 5073 AFYOH BİLGE IT2I 2'4 l"07 A*RI BARI5( 472| 215 2t69 AKSAJUY EKIN 13821 212 9560 ANTALYA A.T0W 12421 322 284S. Kaş / MAGICCOM (2421 S3İ 2724 Kum(uca • BLUS CITV (2421 S8'7 ")b»t 5«r1k AKCA (2421 722 9755 »JtTYİN PROTEK (466İ 212 4743 (U.IKESİR BA-KU ı266)24:5255 Gon*n/ BIL3ISA'AR TEKNIK 1266 762 4644 lARTIN STONE İ3"8' 228 a53c IATMAN ILKEM İ4881 214 5687 BOLU 5AHIN0ĞLJ I374I 212 •'C86 EUROTECh (374121792^0 tUMMJR BURSAT [2481 233 774S. •UHSAMYCOM 12241 221 4265. PRE5T1J 1224] 2'2 569^ ine^öl PROFESSIONAL 224 71'2281 MiKlanya OFEM [224] 544'058 CANAKKALS DC5PA 1284] 213 '214 DEMZlj BILGINET 12581 265 5257 UOER 12581 2t,5 3f>2 DİYMtBAKIR £ U T 1412) 224 6272 Yenıs«tıır ' ON-TEL İ4İ2] 223 57^C EOİRNE HEDEFNET I284!21«3A91 5EREM 12841 2 U 0410 ERZİNCAN AKPINAR [4461 214 3057 ESKİŞEHİRSTAR 12221 230 6«ö5 VA2IC J « I222J 231 3113 eAZİANTEP BIL51M 13421 220 482' MEKA [342)221 8?9S (İJtESUNONAYl454l214C>43 7 OÜMÜSHAHE MELTEM 14561 213 7121 MATAY Afltakya ='RAM[T ]326[ 214 3531 KAHRAMANHARAS EHCE 3UI 225 8898 KARABÛK U1UMAZI370U-2 7956 KASTAMOMU EMIN 13661 212 1205 KAYSERİ KUSOĞLü 3521 222 »142 KOCAEÜ G r t n BPRES5 [2621 642 ."55 Gölcük &OKSEM 12621 «13 141" KONYA AKBASLAR 133I233 40C6 0NAT KURTULUS [3321 23" 9871 KÜTAHYA Sımav OSMANBE^ 2-41 513 oi 66. Tavsanlı HARUN CETISKAYA 127»! 6İ4 4131 MALATYABOSAZIC 14221 3234813. MANİSA Soma ' COZUM [23616139255 MAKOİN Nusaytun NLCOM 14821 415 8383 MERSİN Poıcu,' ILETISIM I324İ 32" 40OC MUftL» GUNEY EGE I2S2J 212 9471 Bodruırı AVC1 12521 3"3 35" Fethiyı BAKIRCiljiR 1252] 614 1510. MlUs MILASCNJNE 12521 512 3^74 0«DU UZAY AKT1F İ452I 2'4 0999 Fatsay DA T A 1*521 423 7 7 9C OSMAKİYE CKVA1 328] 812 0800 «İZE Ard«*en ' MAVINET 146^1 715 33S" 7 SAKAKYA BIROL CMER I2t4 2"8 5"." 1 » MERT 126») 282 2260 Hendek 30KSEL 12641 6'a 473ı. SAMSUM C'ZGI '3621 233 5292 ftafra GUrtN 13621 542 5413 SİVAS =ROTEKNIK [3461 223 ^961 TEKİRDA& Çerkezkoy / OSCAR [2821 "25 0077 Çortu /AKSIYOM282I 654 2393 Hallara / D1LAN 12821 L27 3836 TOKAIM4ILİ3561212''676 Turhal ' USURE.U (3561 276 552» THABZON 3ULU" (4621 326 6933 Of/8ULUT ]462I 7"1 6303 USAK TELEKOM (2761 223 5333 VAHAKDAMAR »321 216 5«53 İETAS (»321 2'50491 YALOVA SUDE 1226' 812 717C Z0N6ULDAK 1DK I372I 253 2190 Devrek ' SAREN 13""2 556X44 Ereğü ABC A.FABIM [372 323 2822 Konusu" başhklı bir ya- zımız (s. 674-687) yayım- lanmıştır. Prof. Turanın bu yazıya dayanarak 15 Ocak 2004 tarihlı Cumhu- nyet gazetesinde yer alan yazısı, konu dışına çıka- rak kışilığımızi de hedef aldığı, yanlışlık \ e çarpıt- malarla yüklü olduğu ıçın aşağıdaİd yanıtlan \ erme gereğinı duyduk: " 1." Rahmetli Afet tnanm Atatürk'e atıf ya- parak belırttığı görüş. ku- rumun kuruluş donemın- deki tavsıyeye dayanan bir hatıradır. Eğer Ata- türk'ün bu konudaki dü- şünce ve görüşleri, tarihi gelişme koşullan ve uy- gulama süreçleri içinde değerlendınlırse, 1936 yı- lında TBMM'yı açış ko- nuşmasında, Dıl ve Tarih Kurumlan için "Bu ulu- sal kurumlann azzaman içinde ulusal akademiler hâlini aimasını temennî ederim" sözleri elbette büyük değer taşır. Demek ki, Sayın Turan'a göre, resmi belgelere geçmiş bu sözler hiçe sayılacak sözlerdir. Bu şahane yo- rumundan dolayı kutlanz kendisini...(!) 2. Cumhunyet gazete- sinin 1967 yılı YunusNa- dı Ödülü'nü alan kitabı- mızı övünmek için dile getirmedik. Şahsımızla il- gili beğenileri açıklamak- tan ve övünmekten utanç duyanz. Bu kitapla ilgili örnek, sırfbu Atatürk ku- rumunda bazı yöneticile- rin kendi çıkarlan uğru- na Atatürk'ün yoıkarıda belirtilen sözlerini nasıl hiçe saydıklannı göster- mek için verilmiştir. Tu- ran, yazılanlan çarpıta- rak okuyucuya yanlış bi- çimde sunmuştur. 3. Sayın Turan, bizim Atatürk'çe hazırlanan Ge- ometri kitabını bilmezlik- ten geldiğimiz iddiasın- da... lütfen 677. sayfaya bir göz atsın. Orada terim çalışmaları dolayısıyla Ata'nın Geometri kitabı- na da yer verilmiştir. 4. Yazımızda Turanın ıddıa ettiği gibı, asla ku- rumun 1983 öncesı yıl- lardakı üye \ e çalışanla- nna yöneltilmiş bir aşağı- lama yoktur. Yalnızca o süreçte, kurumun nasıl bir yapı ve işleyiş özelliği ta- şıdığı dile getirilmiş, ege- men olan yanlış zihnıyet üzerinde durularak çalış- malann yetersızlığıne işa- ret edilmıştır. Türkçemizin bir kültür ve bilim dılı olarak bu- gün ulaştığı sonuç, eğer varsa, yalnız o dönemın değil, 1910 yılından bu- güne değin uzanan dö- nemlerde yapılan çok yönlü katkılann ürünü- dür. 5. Bız Türk dili konu- sunda evrimcıhğin değil, de\Timcıliğın geçerli ola- cağı görüşündeyız. Bu gö- rüşümüz vaktıyle TDK salonunda yaptığımız "Dflde Doğal Gelişme ve Devrim Açısından Türk Dil Devrimi (Türkoloji Dergisi, IV/1, Ankara 1972, s. 77-114)" başhklı konuşmada açıkça dile getırilmiştir. Ancak, bı- zim devrimcıliğimız Marksıst-Lerunıst temel- de bir devrimcilik değil. Cumhuriyetin da\andığı temel felsefe ile bağlannh olarak Atatürk ilkeleri doğrultusunda akılcu bi- limci, yönünü anadili bi- lincinden alan, doğru ve güzel Türkçe anlayişma dayanan bir devrimcüik- tin Şurasmı da açıkça be- lirtelrm kı, dilin yapı ve ış- leyiş özellıklennı hiçe sa- yarak, onu zamanla bo- zulup yozlaşmaya sürük- leyecek yanlış bıçımdekı el atmalara karşıyız. He- pimi/in ulusal bir kimlik ve kültür belgesi olan di- linıLdn, birleştirici ve bü- tünleştirici nitebğini yiti- rerek vaktiyle Osmanlı Türkçesinde olduğu gibi bir zümre dili durumun- da geririlmesini içimize sindireıneviz. 6. Bizim için "51 yıllık dönemde kurumun işleyi- şine ilişkin tek bir karar- namegösterebiHrmi?" di- yen Turan"a ışte istediği ör- tıek: Atatürk'ün, TDTC'nin gereksinim ve çahşmasına ihşkin 6 mad- delik direktifi (Zeynep Korkmaz. Atatürk ve Türk Dıh-Belgeler, Ankara 1992, s. 197,belge93),o dönemdeki Bakanlar Ku- nılu'nun 21 10 1932 ta- rih ve 13507 sayıhkarar- namesi ile çıkanlan Söz Derleme Talimatnamesi ile yürürlüğe girmiştir. Atatürk'ün sağlığmda, ge- rektiği yerlerde kurumla ilgili işler elbette karar- namelere bağlanmıştır. 7. Bu arada Turan, be- nim "1980 öncesinde ku- runı ü\ etiğinden niyeçıka- nldığunı unuttuğum" gi- bi püsküllü biryalan da or- taya atmıştır. Ben kurum- dan çıkanlmadım. Bası- na gönderdiğim "Türk Dil Kunununa AçıkMek- tup" başlığını taşıyan bir yazıyla üyelıkten kendım aynldım. Tercüman ga- zetesinde açılan "Yaşa- yan Türkçe" sayfasına, hiçbır kurum \ e kışiyı he- def almayan, yalnızca doğru \e güzel Türkçe- nin savunmasını yapan bırkaç yazı yazmıştım. Bundan gocunan TDK yönetımi. öküz alrında bu- zağı ararcasına bana "Ya- şayan Türkçe girişimiiçin- denedenyer aklıgımr so- ran 25 01 1980 tanh ve 19 85 sayılı bir mektup gönderdi. Bu mektuba verdığım 04 02 1980 ta- nhlı yarutta. nedemni üç özlü ve kısa madde ile açıkladım. Ancak, böyle bir sorgulamayı bihm onu- ru, düşünce özgürlüğü ve mesleğimin bana tanıdı- ğı hak ve sorumluluklan kullanma yetkisi ıle bağ- daştıramadığımdan, aynı gün basın aracıhğı ıle ka- muoyuna sunduğum bir açık mektupla TDK üye- liğinden aynldığımı bıldir- dim. Bu mektup 11 Şubat 1980 tarihlı Tercüman ga- zetesinde de rümüyle ya- yımlanmıştır. 8. Ben hiçbir zaman "mutaassıpbirdücr özel- lığı taşımadım. Çünkü, Atatürkçü dil anlayışı ta- assup kaldırmaz. 9. 1985 yılında, TRT Türkçe sözleri yasakla- mamış, kendi yayınlann- da sağlıkh bir dil kullanıl- ması üzennde durmuştur. Ancak, konu basına çok yanlış biçimde yansıtıl- tnıştır. Öyle kı, ben yurt- dışında olduğum halde, bir dergıde benımle ya- pılmış düzmece bu röpor- taj bile yayvmlanmıştır. Benim dil tutumum bu alanla hiçbir meslekı bag- lantısı bulunmayan Sayın Turan'ın kişisel takdirve keyfıne bağlı değildir. Bu turum bütün kıtap ve ma- kalelerimde görüldüğü gibi, 21 Şubat 1985 tan- hınde Cumhurbaşkanı Sa- yın KenanEvren'in huzu- runda verilen konferans- ta da açıkça dile getınl- miştir. 10. Biz, en azından Tu- ran'ın kendisi kadar Arap- ça ve Farsça okumuş, bu derslerden en yüksek not- lan almış bir kimse ola- rak "eWalor,elhakir" ni- telemesini yazar adıyla kanştıracak düzeyde bir kimse değiliz. Ancak, be- lirtmek istenz ki, hakkı- mızda düzenlenen rapor- lann, hepsı de fakülteyı bı- tirme notlanmızdan baş- layarak doktora tezınden profesörlük jünsıne ka- dar uzanan bütün süreç- lerde en yüksek not dere- cesi veya beğeni ıfadele- ri ile hazırlanmış rapor- lardır. Biz kimseye bu açı- dan dil dökme durumuna düşmüş bir kimse olma- dık ve olamazdık da... Yukarıda açıklandığı üzere, bizim yaşamımız- da hiçbir zikzak yoktur. Her zaman açık ve net bir çizgi üzerinde yol almışız- dır. Ne var kı, Turan'ın bize karşı yıllardır sürege- len bir duygusal tutumu vardır. Bu tutumu yüzün- den, dekanlığı dönemin- de Macaristan'da, Türko- loji kürsüsünün kurulu- şunun 100. yıldönümü do- layısıyla beni toplantıya da% et eden resmı mektu- bu bile komısyona hava- le ederek engelleme yolu- nu benimsemıştir. Bunun daha başka ömeklen de vardır. Zeynep Korkmaz, ken- disini tartan ve tartması- nı bilen bir kimsedir. Böyle alaylı bir "dilci bilgin'' yakıştırması. ol- sa olsa dilcilik açısından kendinde yok olan bir özelliğin dışa vurulması- dır. Bu nedenle kişiliği- mizi ve meslek tutumu- muzu hedef alan bu ka- sıtlı ve yakışıksız suçla- malan kendisine aynen iade ediyoruz. Bu tekzip metninin 3 gün içerisınde gazetenizin aynı sütununda aynı pun- tolarla ve aynen yayrnlan- maması durumunda ka- nuni yollara başvurma hakkımı saklı ruttuğumu belirtirim saygılanmla. PENCERE Medyada AKP Tekeli mi Kuruluyor?.. Bizim gazetenin üst katında iki yanlı odaların or- tasında uzanan dar koridorun sonunda bir kapı var- dır.. Kapının üstünde şu yazı okunur: "Nadir Nadi Odası" Başyazarın çalıştığı mekân hiçbir köşesi değiş- tirilmeden korunur. Nadir Nadi gözlerini hayata kapadıktan sonra Cumhuriyet'in geçirdiği ağır bunalım sürecinde, Uzan Grubu, Imar Bankası marifetiyle bu odanın ma- sasına ve koltuklarına dek tedbir koydurmuştu. Arkadaşlanmla birlikte gazeteye döndükten son- ra Uzanlar'a karşı çetin bir savaşım verdik. Ancak bu gıllıgışlı geçmiş, bugün yaşanan olay- lara yansız bakmamızı engellemez. Cumhuriyet, 199O'lı yıllarda, tarihçesi sonradan yazılacak bir kıyameti yaşadı; çevresindeki kuşat- mayı yanp geçti; bugün AKP iktidanna karşı eleş- tiri özgürlüğünü koruyabiten tek gazetedir. Iktidar, Uzanlar'ın Star gazetesine ve Star tele- vizyonuna el koyduktan sonra bu tekliğin Türkiye'de- ki fikir ve basın özgürlüğü açısından paha biçilmez bir değeri var. • Dün bu köşede basın özgürlüğü ve demokrasi açısından ülkenin bıçak sırtında durduğunu söy- ledik.. Bir kez daha yineleyeyim: Dıncı kesım dışında ülke medyasında dört bü- yük grup vardı: Doğan Grubu.. Sabah Grubu.. Akşam Grubu.. Uzan Grubu.. AKP iktidarı iki ay önce -belli ki özel bir amaçla çıkardığı- yasayı yerel seçimlere bir buçuk ay ka- la uygulayarak Uzan Grubu'na el koydu. Bu işlem hem serbest piyasa ekonomisinin ku- rallannaters.. Hem -iktidar yargı yetkisini kullandığı için- kuv- vetler ayrılığı temel ilkesine ters.. Hem fıkir ve basın özgürtüklerini çiğnediği için demokrasiyeters.. Neresinden tutarsanız tutun anayasal rejim kun- daklanmıştır. • Uzan Grubu'nun kaımaşık ve kanşık hesabını an- cak 'yargı', daha açık deyişle mahkemeler göre- bilir; varsayalım kı Uzanlar çeşitli suçlar ışlemişler- dir; siyasal iktidar kendisini tek güç sayarak doğ- rudan Uzan'ın basın yayın kuruluşlanna el koymak yöntemini bir kez uyguladı mı, bunun sonu yoktur... Hukuk devleti düzeni. mafya çetelerine karşı bi- le, siyasal iktidara 'yargı' ve 'icra' yetkisi vermez. Peki, Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak ılginç biryasa çıkarıp Uzanlar'ın yüzlerce şirketine el ko- yan, bu arada Star gazetesi ve Startelevizyonunu da ele geçıren AKP iktidan 'çoğunluk diktası'narru yönelmektedir?. Hayır!. AKP yüzde 25 seçmenin oyuyla Meclis'i ele ge- çirdiğınden bu ancak 'azınlık diktası' olabılir. • Yerel seçime bir buçuk ay kala ülkede basın ya- yın nedurumda?.. Dincı basın AKP'li.. AKP, TRT'nin başına kendi adamını yerieştirdiği için tedbirini aldı.. Uzan basın-yayın grubuna da AKP el koydu.. Bir anlamda medya AKP adına tekelleşiyor... T.C. tSTANBUL ÜNtVTRSÎTESt REKTÖRLtĞÜ AYDINLANMA SÖ\1.EŞİLERİ 2003-2004 DÖNEMİ NO.5(Panel) Konu DEMOKRATİK EĞtTİM- TEOKRATEK EĞİTİM Sunuş ve Yönetim Doç. Dr. Tonguç GÖRKER Konuşraacılar Prof. Dr. Necla ARAT Dr. Erdal ATABEK Gûn: 18 Şubat 2004 Çarşamba Saat: 14:30 Yer: l.Ü. Fen Fakültesı (Veznecıler) Ord. Prof Dr Cemıl BİLSEL Konferans Salonu Aydınhk yannlar özlernı içındekı tüm yurttaşlanmız davethdır Ginş ücretsiHdtr. İtetişim İçin: İ.Ü. Basın Halkla İlişkikr. Feride Akım. Tel: 0212 440 00 00 (10252) CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ ŞUBAT AY1ETKİNLİKLERİ (5) Cumartesi Söyleşileri "Türkiye'de Müzik Karmasası" SELMİ ANDAK(21 Şubat 2004 Cumartesi Saat: 15.00) C D İ m z a s ı : Selmi ANDAK Yer: Cumburiyet Kitap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun Yanı) İstiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2 Beyoğlu tstanbul Etkinlikier Koop-C tarafmdan düzenlenmektedir. İ'cretsiz ve herkese açıktır. riafetervamızPazardahıl her gûn saat 10 00-21.00 arası açıktır