14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA dishab(Ş cumhuriyet.com.tr 11 PASOK lideri Kıbns'tan sonra Ege sorununu da Türkiye'nin AB'den tarih alma sürecine bağladı Atina şimdideEge'yiısıtıyorREŞATAKAR LEFKOŞA - Eski Yunanistan Dı- şişleri Bakanı, PASOK lideri Yorgo Papandreu. New York zırvesinden, Kıbrıs'ta 1 Mayıs'a kadar çözüm çıkmasının, bu yöndeki umutlan art- tırdığını söyledi. Güney Kıbns'taki Sosyal Reform Derneği'nin davetlisi olarak geldi- ği Kıbns'ta, Türk örgütlennin yöne- ticileriyle de buluşan Papandreu, adada çözümün sağlanması duru- munda Türk dilinin AB mevzuah- na dahil edileceğini, bunun Türkiye • PASOK lideri, bir günlük ziyaret için geldiği Kıbns'ta çözüme destek verdi. Papandreu, Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken Türkiye ile Yunanistan arasında kıta sahanlığı gerginliğinin azaldığını, ancak sona ermediğini söyleyerek bu sorunlann da çözümü halinde tarih almanın kolaylaşacağını iddia etti. açısından da son derece önemli ol- duğunu belirtti. Lefkoşa'daki Ledra Palace Otel'de "Papandreu, Kıbnsh Türklerin se- sini dinliyor" adı altında düzenle- nen toplantı sırasında, sendika baş- kanlan ve bazı sivil toplum örgütle- nnin temsilcileri PASOK liderinin Kıbns sorununun çözümü yönün- deki katkılanna teşekkür ettiler. PASOK hden, Kıbnslı Türklere hı- taben yaptığı konuşmada, birkaç yıl önce böylesi toplantılann yapılama- dığını anımsatarak Kıbnslı Türkler- den yükselen banş çağnlannın da et- kisiyle olumlu gelişmelerin yaşan- dığını söyledi. "Kıbns'ta çözüme dahayaknuz" diyen Papandreu, çö- zümünTürk-Yunan ihşkılerine oldu- ğu kadar, bölgenin istikranna önem- li katkı sağlayacağını iddia etti. Gerginlik azaldı, sorunlar sûrûyor Ledra Palace Otel'deki toplantı sı- rasında Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlayan Papandreu, Türk-Yunan İsVEÇ BAŞBAKANI KADEK'İ ES CEÇTİ EBRUTOKIAR ANKARA - Türkiye'ye gelen ilk Isveç Başbakanı olan Göran Persson, Başbakan Tayyip Erdoğan ıle yaptığı görüşmede, kadın haklan ve namus cinayetleri konusundaki çekincelerini aktardı. Erdogan'ın Persson'dan en önemli talebi ise Isveç'teki KADEK ve Kongra-Gel'in faaliyetlerinin durdurulması oldu. Persson, Bu talebe olumsuz yanıt verdi.Persson, dün Ankara'da resmi törenle karşılandı. Karşılama töreninde TBMM Insan Haklan Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ın yer alması dikkat çekti.Erdogan, "dost tsveç'in dost başbakanı" diye hitap ettigı Persson'a, yargı mensuplanna insan haklan eğitimi verüdiğıni, dil özgürlüğü getirildiğini, sivil-asker üişkilerinde AB'ye yaklaşan standarda ulaşıldığını vurgulayarak Kopenhag ölçütlerini karşılamada kritik eşıği aştıklannı söyledi. Yapılan reformlan tam ve etkin biçimde uygulayacaklanru kaydeden Erdoğan, Türkiye'deki olumlu sürece örnek olarak uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren tsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh'ı örnek gösterdi. 3 Kasım seçimlerinden önce görüştüğü Lindh'in Diyarbakır'ı ziyaret etmesine yönelik kısıtlamalardan yakındığım aktaran Erdoğan, "Sayın lindh'e 'seçimlerden sonra gelirseniz, ben bu konuyu hallederim' sözünü verdim. Nitekim benim başbakanhğun döneminde geldi ve Diyarbakır'ı rahatça ziyaret etti" dedi. Erdoğan, AB'nin bir aile olduğuna işaret ederek îsveç'in Türkiye'ye müzakeTe tarihi verilmesi konusunda destek vermesini istedi. tsveç Başbakanı Persson ise Türkıye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirmeye yönelik çalışmalanndan memnun olduklannı belirtirken kadın haklannın daha da iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. Namus cinayetlerinin de kalıcı bir çözüm bulunmasıru istedi. Persson, Türkiye'nin Kıbns sorununun çözülmesi için başlattığı inisiyatiften çok etkilendiğini belirttti. Persson, Leyla Zana ve arkadaşlannın içinde bulunduğu durumun da kendileri için hassas bir konu oldugunu sözlerine ekledi. Başbakan Erdoğan, terörle ortak mücadele platformu gerektiğini belirtirken bunun örneğinin PKK'ye karşı verilmesini istedi. Erdoğan, bu örErdoğan, bu örgütün Türkiye'de 40 bine yakın masum insanın canını aldığını vurguladı. Persson ise bu konuda Erdoğan'a olumlu yanıt vermedi. Terorizme karşı olduklannı, ancak açık bir toplumda yaşadıklan için bu durumdan kaynaklanan özgürlüklen sınırlandıramayacaklannı söyleyen Persson, "KADEK konusunda daha fazla bflgi ve belge aktanrsanız, bunun gereğiııi yapanz. Bu konuda işbnüğine hazuız" demekle yetindi. SCHEFFERDAN İLK ZİYARET ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, yeni görevine başlamasının arduıdan Türkiye'ye ilk ziyaretini bugün gerçekleştiriyor. Genel sekreterin yann başlayacak Ankara temaslannda, ittifakın geleceği, Afganistan misyonu ve Irak konulan ağırhkh yer tutacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönfil tarafindan kabul edilecek olan Scheffer, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile de bir araya gelecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, NATO Genel Sekreteri Scheffer' in Ankara'dan Atina'ya geçeceği belirtilirken, sekreterin "görevini liyakat ve başanyla yerine getineceğine" inanıldığı kaydedildi. Forgo Papandreu, Güney Kıbns Rum Kesimi Bderi Papadopulos ile Kıbns'ta bir araya geldi. (Fotoğraf: AP) anlaşmazlıklan ve kıta sahanhğı konusunda gerginliğin azaldığını, ancak devam ettiğini belirterek "Bunlan şahsen yaşadım ve müza- kere ettim" dedi. "Önce Kıbns sonınu, arduıdan Ege sorunu çözümlenirse Türki- ye'nin aralıkayında tarih alabilece- ğüıeinanıyormusunuz?" şeklinde- ki sorumuzu yamtlayan Papandreu şöyle dedi: "Kıbns sorununun çözümü, Tür- kiye'nin AB yolunda ilerlemesine katkı sağlar. Kıta sahanhğı için de ayıu şeyleri söyleyebilirim. Bunlann uhıslararası hukuk kurallan çerçe- vesinde çözümü, Türk-Yunan Uiş- kilerine büyük katkı sağlar." Türkiye'nın, Avrupa ailesi içe- nsinde yer almasına destek ver- diklerini söyleyen Papandreu "Tûr- khe'deki meslektaşlanma,AB perv pektifini desteklediğiınizisöylüyo- rum. Türkiye bu yönde gerekli adımlanatıyor. Ancakdahaaülma- sı gereken adımlar var" dedi. PASOK lideri, gerek Türkiye'nin, gerekse Yunanistan'ın silahlanma- ya büyük para harcadığını anrm- satarak ıki ülke arasında gerginli- ğin azalması durumunda, bütçe gelirlerinın önemli bir bölümünün silahlanma yerine eğıtime ve sağ- hğa aynlabileceğini söyledi. Seçimleri kazandıktan sonra Yu- nanistan Başbakanı olarak, Türki- ye Başbakanı Recep Tayyip Erdo- ğan'la görüşme umudunu dıle ge- tiren Papandreu "İld ülke arasın- daki sorunlar başta olmak üzere, Kafkaslar ve Doğu Akdeniz'deki sorunlan, hatta Müslüman ülkele- re yakınlaşmayı görüşmek istiyo- rum"diye konuştu. Türkiye, Yunanistan, BM, ABD ve AB'nin denetiminde yapılacak görüşmeler yann başlıyor En dikenli konu asker sayısıLEFKOŞA (Cumhuriyet) - Kıbns sorununun çözümünü amaçlayan ve Ne\v York'ta vanlan anlaşma gereğin- ce 22 Mart"a kadartamamlanması ge- reken müzakere süreci yann başlıyor. Lefkoşa'daki Ulusiararası Havaala- nı'nda yapılacak görüşmelerin ay- nntılan, BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisı AlvarodeSo- to'nun bugün liderlerle gerçekleşti- receği görüşmelerden sonra şekille- necek. Kıbns'takı BM Banş Gücü Sözcüsü Brian Keüy, De Soto'nun, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum Yönetimi Başkam Tasos Papa- dopulos ıle bugün ayn ayn görüşe- ceğini, göriişmelerde müzakerelerde izlenecek yöntemin belirleneceğinı açıkladı. Kelly, BM'nın, Kıbns gö- rüşmelerinde en az 20 kişilik bir ekıp- le hazır olacağını kaydetti. Bugün adaya gelmesı beklenen Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gün- terVerheugen'a en az 3 kişilik bir tek- nikheyetin eşlikedeceği belirtilirken ABD'nin de birheyet göndereceği ha- ber verildi. Rum radyosunun habe- rine göre, Denktaş ile Papadopulos arasında yann gerçekleşecek olan ılk görüşmeye Verheugen da katılacak ve taraflara AB adına güvenceler ve- recek. Verheugen daha sonra adadan aynlacak, ancak AB teknik heyeti Kıbns'ta kalarak Türk ve Rum tek- nik komitelerinin toplantılanna ka- tılacak. 'Verheugen masada yok' KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenk- taş, Türk Ajansı-Kıbns'a (TAK) yap- nğı açıklamada, müzakerelennşek- lınin, gündeminin ve müzakere he- yetinin bugünsaat 16.00'da BM Ge- nel Sekreteri'nin Kıbns Özel Tem- silcisi Alvaro de Soto ile yapılacak görüşmede netleşeceğinı belirtti. Rum radyosunun, yann adaya gele- cek AB Komisyonu'nun genişleme- den sorumlu üyesı Günter Verhe- ugen'in de müzakerelere katılacağı- na ilişkin iddiasıyla ilgili olarak da Denktaş, "Böyle bir şey yok, yan- hş bir bilgi. Verheugen'in görüş- me masasında statüsü veya yeri yok" dedi. Türkıye'yı, Kıbns'taki müzakere sürecinde Dışişleri Bakanlığı Kıbns Daıre Başkanı Ertuğrul Apakan'ın başkanlığında bir heyet temsıl ede- cek. Rum basınına göre, Yunanis- tan'ı temsilen Profesör Yorgo Papa- dimitriu başkanlığındakı teknokrat heyeti ise bugün adaya gelecek. De Soto"yadanışmanlıkyapacak heye- tin, zaman zaman Türk ve Rum tek- nik komıtelenn toplantılanna katı- lacağı bildirildi. Rum basınına göre, taraflardan Annan Planrnın hangi maddelerde değişiklik istediklerini tespit edecek olan BM uzmanlan, 22 Mart'a kadar anlaşma sağlanama- ması halinde, yasalan ilgilendiren boşluklara kendı hazır önerilerini ko- yacaklar. Toprak ve asker pazarhğı Polıtıs gazetesi, görüşme sürecin- de en büyük pazarlığın toprak ve as- kerler konusunda yaşanacağını du- yurdu. New York'ta Türk tarafuıın "Kuzeye dönecek Rum sayısı yüzde 10'u geçmesin" şeklinde bir öneri yaptığını anımsatan gazete, Rum li- derliğinın bunakarşı oldugunu bildir- dı. Gazete aynca, Türktarafinın, Kıb- ns'ta kalacak Türk ve Yunan askeri sayısının 8-10 bin düzeyinde olma- sım, Papadopulos'un ise Annan Pla- nı'nda öngörülen 6 bin sayısına kar- şı çıkarakbunun 2 bine indmlmesiyö- nünde direneceğinı haber verdi. Annan'ın koşullan farklı yorumlanıyor • Genel Sekreter'in müzakere sürecine dönük koşullan tartışmaya yol açıyor. Garantör ülkelerin referanduma gitme onayını vermesi konusu da bu başlıklardan birisi. SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA-Kıbns'ta gö- rüşmelerin başlamasına az bir süre kalmasına karşın BM Genel Sekreteri Kofl Annan'ın taraflara sundu- ğu takvim ve koşullar ko- nusundaki tartışmalar gide- rilemedi. Müzakere sürecine iliş- kin yapılan farklı yorum- lardanbirisi, garantörülke- lerin referandum sürecine olası müdahalelerine iliş- kin. BM Genel Sekreterli- ğj, taraflann metnin 21 Ni- san'da referanduma götü- rülmesini kabul ettiğini, böylece 3 garantör ülkenin de bu tarihe kadar belirle- nen takvimi yerine getir- mekle yükümlü oldugunu kaydediyor. Yükümlülük- lerdenbiri garantörlerin 10 Nisan'a kadar referandum konusunda yasal işlemleri tamamlamalan. Ankara'da yapılan yo- rumlarsa daha farkh. Kıb- ns Ta ilgili konularda ga- rantörlerin söz hakkınm olması gerektiğı, Annan'ın onay arayışıyla da bunu teyit ettiği bfilirtiliyor. Bu durumda Annan'ın mart sonunda tamamlayacağı metin, Türkiye ve KKTC 'nin çıkarlannı kar- şılamaması durumunda Meclis referanduma onay vermeyebilir. Annan'm Kıbns Özel Temsilcisi Al- varodeSoto "Pbn, öngörüi- düğü şekH\1e, Kıbns'ta bu- rün tşİeyişi değiştirecek: bu da garantörlerin nzasryla mümkünotabifir.Buonayın gösterflmesigerekiyor'' de- mişti. Ote yandan, Bakanlar Kurulu'nun bir karanyla yapılacak bir taahhüdün ye- terli olabileceği kaydedili- yor. Referanduma götüre- cek yetkinin Bakanlar Ku- rulu karan yerine TBMM'ye sunulmasının gerekli olacağı savlanıyor. Hükümet TBMM'den bir yetki tezkeresi çıkanhnası başvunısunda bulunabilir. Tezkere oylaması olumlu çıkarsa 21 Nisan'da refe- randuma gidilebileceği, so- nuçlara göre de uluslarara- sı antlaşma statüsüne ge- çen çözüm belgesinin TBMM'nin onayına sunu- labileceği vurgulanıyor. Gürcistan'la yeui sayfa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Kadife devrim" sonrasmda yönetimin değiş- tiği Gürcistan ile ilk resmi te- mas dün Ankara'da gerçek- leşti. Dışişleri Bakanı Ab- duDahGül ün konuğu olarak Ankara'ya gelen Gürcü Dı- şişleri Bakanı TedoJaparid- ze, yeni dönemde Türkiye ile ilişkilerde yeni bir sayfa açıldığını kaydetti. Başbakan Tayyip Erdo- ğan tarafından kabul edilen Japaridze, heyetler arası gö- rüşmelerin ardından GülTe basın toplantısı düzenledi. Gürcistan'm yeni bir süre- ce girdiğüıi, bu^püreçte Tür- kiye "yi yanlannda görmek- ten memnunluk duyduğunu anlatan Japaridze, Türki- ye'nin 1 milyon dolarlık gı- da yardunını anımsattı. Japa- ridze, iki ülkenin "stratejik ortakhk" ilişkisi içinde ol- duklannı belirtirken "Bizim için Güney Kafkasva bölge- sinde gü\enlikve istikrar çok önemli" dedi. GündemdeBTCvar Japaridze, Bakû-Tiflis-Cey- han (BTC) petrol boru hatfı- na paralel yeni bir boru hattı projesine ilişkin olarak Gür- cistan ile Rusya arasında ilk görüşmelerin yapıldığını, pro- jeye yönelik bir çalışma gru- bunun oluşturulacağını kay- detti. Konuk Bakan, projenin yaşama geçirilmesi durumun- da Türk firmalannın da katı- labileceğini söyledi. Gül de göriişmelerde iliş- kilerin geuşririlrnesini ele al- dıklannı, aynca eski tren yol- lannın canlandınlmasını gün- deme getirdiklerini söyledi. Gül, BTC'ye ilişkin bir so- ru üzerine. "Bundan mem- nuniyet duyanz. BTC'ye böy- le bir ilaveninyapıhnası,Rus- ya'dan gelecekpetroKin ora- ya eklenmesi memnunhetve- ricidir. Kapasite buna müsa- ittir*' yamtını.verdi. AÇIKÇA ŞUKRU SINA GUREL Karar ve Kararlılık "Karar"laralınır ve unutulursa alınmış ama unu- tulmuş oldukları için aslında kararsızlık göstergesi olurtar. Böylece, kararlılık göstereyim derken, ka- rarsızlığınızı sonuna kadar kanıtlamış, elalemin gö- zünün önüne sermiş olursunuz. Bugünkü TBMM dahil, üç dönemdir Meclis'in' oybirliğiyle aldığı Kıbns kararlan var. Sonuncusu, 2003 yılının karan ve önceki kararlan da kararlılık belli olsun diye yineleyen bir karar. TBMM'nin Kıb- ns'la ilgili bütün karartarında bir çözümün vazge- çilmezleri olarak şunlar sıralanıyor: KKTC'nin ege- men eşitliği ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi... TBMM, üç kez ve herbirinde oybiriiği ile bu vazge- çilmezleri gerçekleştirmeyen bir çözüme razı olma- yacağını vurgulamış. Ulusun en üst düzeydeki tem- silcileri böyle karar vermiş. TBMM Başkanı Bülent Annç'a bakılırsa "bu ka- rarlarResmi Gazete'deyayımlanmadığı için" önem- li değil. Kendisi tarafından temsil edilen bıryüce ku- rumun ve onun bütün gelmiş geçmiş ve şimdiki üye- lerinin böylesine küçümsenmesi hafıfliğini, hiçbir Meclis Başkanı'na yakıştırmak mümkün olmadığı için Annç'a da yakıştıramıyoruz. Bugünkü Meclis'. Başkanı'nı dinleyecek olsak TBMM Genel Kurulu'nu, "Resmi Gazete'nin Yazı Kunılu" mertebesine in- direceğiz! Bu kararlar verilmiş mi? Verilmiş. Bunla- nn takipçisi olma görevini Meclis Başkanı, yine bu kararlar uyarınca üstlenmiş mi? Üstlenmiş. Bunlar olurken Başkan Arınç neredeymiş de şimdi Resmi Gazete'de karar arıyor? Başkan Arınç, bu karaıiardan habersiz olamaya- cağına göre, demek ki "Resmi Gazete araştırma- cılığı"nin temelinde, arayıp bulma kaygısının öte- sinde bir kaygı var. Bu, Annan Planı tünelinin so- nunda ortaya çıkacak olan "çözüm"ün TBMM ka- rarlannda belirtilen "vazgeçilmezler"\ içermediği görülünce, AKP iktidannın TBMM'den "onay" al- makta "bazı zortuklar" yaşayabileceği olasılığını şimdiden ortadan kaldırmak isteği ve kaygısı olma- sın? Ancak böyle bir kaygı, bir Meclis Başkanı'nın Meclis kararlannı küçümseme ve unutturma tela- şının gerekçesi olabilir. Nisan ayı içinde TBMM Kıbrıs'la ilgili en önemli karan, Türk ulusu adına verecek. Daha dogrusu "ver- meli" diyerek söze başlamalıyız. Çünkü, Annan Planı ile bir anlaşma ortaya çıktıktan sonra, Mec- lis'in onay karannı KKTC'deki referandumdan son- rayaertelemek gayretleri şimdiden gösteriliyor. Ne- den? Çünkü Kıbns'ta bir "oldu da bitti maşallah" referandumu düzenleyip ardından da "Kıbns'lı kar- deşlerimizin iradesine saygı göstehp önlerini tıka- mayalım" diyerek, TBMM'nin alıvereceği bir sıra- dan onay karannı Resmi Gazete'nin mükerrerbas- kısınayetiştirivermekgayreti, şimdiden planlanıyor. Gazete haberlerine göre, AKP Hükümeti, Annan'ın Türkıye'den ıstediği "anlaşma oluşmadan anlaşma- ya imza konulacağı güvencesi"n\ sağlamak için ha- zırlık yapıyormuş. Yanı "plan içinde plan" var! Dışiş- leri Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmada, tasarlananın "Meclis'e gitmeden Bakanlar Kurulu'nun yetkilen- dirilmesi ya da Dışişleri Bakanı'nin imzasıyla" bu güvencenin Annan'a verilmesi olduğu belirtiliyor. Ya- nı, daha anlaşma ortayaçıkmadan Hükümet, Annan'a "Neylersen güzel eylersin, her diyeceğin şimdiden kabulüm" diye güvence verecek... Doğrusu şudur: Anlaşma ortaya çıkar; Hükümet sorumluluk alıp uygun bulursa irnzalar; ardından da anlaşma onay için TBMM'ye sunulur. Meclis ona- yı gerçekleştikten sonra da anlaşma yürürtüğe gi- rer. Üstelik bu sürecin KKTC'deki referanduma bağlanması da doğru değildir. Bu anlaşmanın Tür- kiye'nin Kıbns'la ilgili hak ve yetkilerini düzenleyen ve Türkiye'nin taraf olduğu önceki ulusiararası dü- zenlemelerin yerini alacak hükümleri olacağına gö- re, anlaşmanın Türkiye bakımından yürürlüğe so- kulması, yalnız Meclis'in onayına bağlıdır. Onay işi, Kıbrıs'ta referandumla olabilir ama, Türkiye'de ya- sayla olacaktır. Bir karar değışikliği de MGK ile ilgili. New York'ta "Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da ka- tıldığı bir karar"\a Annan cenderesine razı oldugunu açıklamış bulunan Denktaş, adaya döndükten son- ra da "MGK'de alınmış olan bazı prensipler yumu- şatılmak mecburiyetinde kalındı" demiş. Denktaş, sonra da şunlan ekliyor: "Olmazsa olmazlanmız ko- nusunda Türkiye'nin bize vermiş olduğu garantiler alındıktan sonra New York'a gidilmiştir." Bu "olmazsa olmazlar"\ Denktaş şöyle özetliyor: "Sorun, iki eşit halkın varlığı esas alınarak iki ke- simliliğisulandırmadan halledilecek ve Türkiye'nin garantisini içerecek." Umanz bu konular da "yumuşatılmak mecburi- yetinde kalınmaz". Kararlan unutma kararsızlık ve hafifliğinin de bir sının olmalı... ssinagurel@cumhuriyetcom.tr ANAYASA TASLAĞINA TEPKİ 'Türkmenleri ezmek istiyorlar' ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-IrakTürk- men Cephesi (ITC), Irakh Kürt hderlerin em- poze etmeye çalıştığı Geçici Anayasa Tasla- ğı'na tepki göstererek "Türkmenlerin sinsi bir şeküde ezilmek istendi- ğmi" büdirdi. ITC Türkiye Temsil- cüiği'nden yapılan açık- lamada, Irak Geçici Yö- netim Konseyi (GYK) üyesi AdnanPaçaa'nın, "GeçişDöneminde Irak De^ti Yönetim Yasa- sı"m ay başında hazır- layarak 28 Şubat'a ka- dar yürürlüğe girmek üzere GYK'ye sunma- sının ardından, Arap ba- sınında 2 gündür, "sin- si değişiklikler" içeren yeni bir taslak yayım- landığı belirtildi. Açıklamada, Paça- .cı'nın sunduğu 70 mad- delik tasanda, Süleyma-; niye, Dohuk ve Erbil'i • içine alan "Kürdistan'' bölgesinin tanınacağı ve ihtilaf konusu olan Ker- • kük ilinin durumunun' ileriki bir tarihe ertele- neceği, Arapçanın bü-. tün ülkede, Kürtçenin! de Kürdistan bölgesin-' de geçerli bır dil olduğu, diğer Irakhlann ise ken-, di dillerinde eğitim gö-; rebilecekleri, rrk, milli- yet ve din farkı gözet- meksizin bütün vatan- daşlann kanun önünde eşit olduklannm ifade edildiği kaydedildi. Açıklamada, "Ashn- da Uk taslakta da Türk- menlereverilmiş bir hak gözükmemekteberaber, en azmdan onlan yok sayma eğilimiyoktu. Bu gibi haksızuklar, geliş- meleri daha da zorlaşo-. nr" dendj. ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle