Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
dishab(Ş cumhuriyet.com.tr 11
PASOK lideri Kıbns'tan sonra Ege sorununu da Türkiye'nin AB'den tarih alma sürecine bağladı
Atina şimdideEge'yiısıtıyorREŞATAKAR
LEFKOŞA - Eski Yunanistan Dı-
şişleri Bakanı, PASOK lideri Yorgo
Papandreu. New York zırvesinden,
Kıbrıs'ta 1 Mayıs'a kadar çözüm
çıkmasının, bu yöndeki umutlan art-
tırdığını söyledi.
Güney Kıbns'taki Sosyal Reform
Derneği'nin davetlisi olarak geldi-
ği Kıbns'ta, Türk örgütlennin yöne-
ticileriyle de buluşan Papandreu,
adada çözümün sağlanması duru-
munda Türk dilinin AB mevzuah-
na dahil edileceğini, bunun Türkiye
• PASOK lideri, bir günlük ziyaret için geldiği Kıbns'ta çözüme destek verdi.
Papandreu, Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken Türkiye ile Yunanistan arasında
kıta sahanlığı gerginliğinin azaldığını, ancak sona ermediğini söyleyerek
bu sorunlann da çözümü halinde tarih almanın kolaylaşacağını iddia etti.
açısından da son derece önemli ol-
duğunu belirtti.
Lefkoşa'daki Ledra Palace Otel'de
"Papandreu, Kıbnsh Türklerin se-
sini dinliyor" adı altında düzenle-
nen toplantı sırasında, sendika baş-
kanlan ve bazı sivil toplum örgütle-
nnin temsilcileri PASOK liderinin
Kıbns sorununun çözümü yönün-
deki katkılanna teşekkür ettiler.
PASOK hden, Kıbnslı Türklere hı-
taben yaptığı konuşmada, birkaç yıl
önce böylesi toplantılann yapılama-
dığını anımsatarak Kıbnslı Türkler-
den yükselen banş çağnlannın da et-
kisiyle olumlu gelişmelerin yaşan-
dığını söyledi. "Kıbns'ta çözüme
dahayaknuz" diyen Papandreu, çö-
zümünTürk-Yunan ihşkılerine oldu-
ğu kadar, bölgenin istikranna önem-
li katkı sağlayacağını iddia etti.
Gerginlik azaldı,
sorunlar sûrûyor
Ledra Palace Otel'deki toplantı sı-
rasında Cumhuriyet'in sorusunu
yanıtlayan Papandreu, Türk-Yunan
İsVEÇ BAŞBAKANI
KADEK'İ ES CEÇTİ
EBRUTOKIAR
ANKARA - Türkiye'ye gelen ilk
Isveç Başbakanı olan Göran Persson,
Başbakan Tayyip Erdoğan ıle yaptığı
görüşmede, kadın haklan ve namus
cinayetleri konusundaki çekincelerini
aktardı. Erdogan'ın Persson'dan en
önemli talebi ise Isveç'teki KADEK
ve Kongra-Gel'in faaliyetlerinin
durdurulması oldu. Persson, Bu
talebe olumsuz yanıt verdi.Persson,
dün Ankara'da resmi törenle
karşılandı. Karşılama töreninde
TBMM Insan Haklan Komisyonu
Başkanı Mehmet Elkatmış ın yer
alması dikkat çekti.Erdogan, "dost
tsveç'in dost başbakanı" diye hitap
ettigı Persson'a, yargı mensuplanna
insan haklan eğitimi verüdiğıni, dil
özgürlüğü getirildiğini, sivil-asker
üişkilerinde AB'ye yaklaşan
standarda ulaşıldığını vurgulayarak
Kopenhag ölçütlerini karşılamada
kritik eşıği aştıklannı söyledi. Yapılan
reformlan tam ve etkin biçimde
uygulayacaklanru kaydeden Erdoğan,
Türkiye'deki olumlu sürece örnek
olarak uğradığı suikast sonucu
yaşamını yitiren tsveç Dışişleri
Bakanı Anna Lindh'ı örnek gösterdi.
3 Kasım seçimlerinden önce
görüştüğü Lindh'in Diyarbakır'ı
ziyaret etmesine yönelik
kısıtlamalardan yakındığım aktaran
Erdoğan, "Sayın lindh'e
'seçimlerden sonra gelirseniz, ben bu
konuyu hallederim' sözünü verdim.
Nitekim benim başbakanhğun
döneminde geldi ve Diyarbakır'ı
rahatça ziyaret etti" dedi. Erdoğan,
AB'nin bir aile olduğuna işaret
ederek îsveç'in Türkiye'ye müzakeTe
tarihi verilmesi konusunda destek
vermesini istedi. tsveç Başbakanı
Persson ise Türkıye'nin Kopenhag
kriterlerini yerine getirmeye yönelik
çalışmalanndan memnun olduklannı
belirtirken kadın haklannın daha da
iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
Namus cinayetlerinin de kalıcı bir
çözüm bulunmasıru istedi.
Persson, Türkiye'nin Kıbns
sorununun çözülmesi için başlattığı
inisiyatiften çok etkilendiğini belirttti.
Persson, Leyla Zana ve arkadaşlannın
içinde bulunduğu durumun da
kendileri için hassas bir konu
oldugunu sözlerine ekledi.
Başbakan Erdoğan, terörle ortak
mücadele platformu gerektiğini
belirtirken bunun örneğinin PKK'ye
karşı verilmesini istedi. Erdoğan, bu
örErdoğan, bu örgütün Türkiye'de 40
bine yakın masum insanın canını
aldığını vurguladı. Persson ise bu
konuda Erdoğan'a olumlu yanıt
vermedi. Terorizme karşı olduklannı,
ancak açık bir toplumda yaşadıklan
için bu durumdan kaynaklanan
özgürlüklen
sınırlandıramayacaklannı söyleyen
Persson, "KADEK konusunda daha
fazla bflgi ve belge aktanrsanız, bunun
gereğiııi yapanz. Bu konuda işbnüğine
hazuız" demekle yetindi.
SCHEFFERDAN İLK
ZİYARET
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop
Scheffer, yeni görevine başlamasının
arduıdan Türkiye'ye ilk ziyaretini
bugün gerçekleştiriyor. Genel
sekreterin yann başlayacak Ankara
temaslannda, ittifakın geleceği,
Afganistan misyonu ve Irak konulan
ağırhkh yer tutacak. Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma
Bakanı Vecdi Gönfil tarafindan kabul
edilecek olan Scheffer, Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül ile de bir araya
gelecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada, NATO Genel
Sekreteri Scheffer' in Ankara'dan
Atina'ya geçeceği belirtilirken,
sekreterin "görevini liyakat ve
başanyla yerine getineceğine"
inanıldığı kaydedildi.
Forgo Papandreu, Güney Kıbns Rum Kesimi Bderi Papadopulos ile Kıbns'ta bir araya geldi. (Fotoğraf: AP)
anlaşmazlıklan ve kıta sahanhğı
konusunda gerginliğin azaldığını,
ancak devam ettiğini belirterek
"Bunlan şahsen yaşadım ve müza-
kere ettim" dedi.
"Önce Kıbns sonınu, arduıdan
Ege sorunu çözümlenirse Türki-
ye'nin aralıkayında tarih alabilece-
ğüıeinanıyormusunuz?" şeklinde-
ki sorumuzu yamtlayan Papandreu
şöyle dedi:
"Kıbns sorununun çözümü, Tür-
kiye'nin AB yolunda ilerlemesine
katkı sağlar. Kıta sahanhğı için de
ayıu şeyleri söyleyebilirim. Bunlann
uhıslararası hukuk kurallan çerçe-
vesinde çözümü, Türk-Yunan Uiş-
kilerine büyük katkı sağlar."
Türkiye'nın, Avrupa ailesi içe-
nsinde yer almasına destek ver-
diklerini söyleyen Papandreu "Tûr-
khe'deki meslektaşlanma,AB perv
pektifini desteklediğiınizisöylüyo-
rum. Türkiye bu yönde gerekli
adımlanatıyor. Ancakdahaaülma-
sı gereken adımlar var" dedi.
PASOK lideri, gerek Türkiye'nin,
gerekse Yunanistan'ın silahlanma-
ya büyük para harcadığını anrm-
satarak ıki ülke arasında gerginli-
ğin azalması durumunda, bütçe
gelirlerinın önemli bir bölümünün
silahlanma yerine eğıtime ve sağ-
hğa aynlabileceğini söyledi.
Seçimleri kazandıktan sonra Yu-
nanistan Başbakanı olarak, Türki-
ye Başbakanı Recep Tayyip Erdo-
ğan'la görüşme umudunu dıle ge-
tiren Papandreu "İld ülke arasın-
daki sorunlar başta olmak üzere,
Kafkaslar ve Doğu Akdeniz'deki
sorunlan, hatta Müslüman ülkele-
re yakınlaşmayı görüşmek istiyo-
rum"diye konuştu.
Türkiye, Yunanistan, BM, ABD ve AB'nin denetiminde yapılacak görüşmeler yann başlıyor
En dikenli konu asker sayısıLEFKOŞA (Cumhuriyet) - Kıbns
sorununun çözümünü amaçlayan ve
Ne\v York'ta vanlan anlaşma gereğin-
ce 22 Mart"a kadartamamlanması ge-
reken müzakere süreci yann başlıyor.
Lefkoşa'daki Ulusiararası Havaala-
nı'nda yapılacak görüşmelerin ay-
nntılan, BM Genel Sekreteri'nin
Kıbns Özel Temsilcisı AlvarodeSo-
to'nun bugün liderlerle gerçekleşti-
receği görüşmelerden sonra şekille-
necek. Kıbns'takı BM Banş Gücü
Sözcüsü Brian Keüy, De Soto'nun,
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve
Rum Yönetimi Başkam Tasos Papa-
dopulos ıle bugün ayn ayn görüşe-
ceğini, göriişmelerde müzakerelerde
izlenecek yöntemin belirleneceğinı
açıkladı. Kelly, BM'nın, Kıbns gö-
rüşmelerinde en az 20 kişilik bir ekıp-
le hazır olacağını kaydetti.
Bugün adaya gelmesı beklenen
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun
Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gün-
terVerheugen'a en az 3 kişilik bir tek-
nikheyetin eşlikedeceği belirtilirken
ABD'nin de birheyet göndereceği ha-
ber verildi. Rum radyosunun habe-
rine göre, Denktaş ile Papadopulos
arasında yann gerçekleşecek olan ılk
görüşmeye Verheugen da katılacak
ve taraflara AB adına güvenceler ve-
recek. Verheugen daha sonra adadan
aynlacak, ancak AB teknik heyeti
Kıbns'ta kalarak Türk ve Rum tek-
nik komitelerinin toplantılanna ka-
tılacak.
'Verheugen masada yok'
KKTC Cumhurbaşkanı RaufDenk-
taş, Türk Ajansı-Kıbns'a (TAK) yap-
nğı açıklamada, müzakerelennşek-
lınin, gündeminin ve müzakere he-
yetinin bugünsaat 16.00'da BM Ge-
nel Sekreteri'nin Kıbns Özel Tem-
silcisi Alvaro de Soto ile yapılacak
görüşmede netleşeceğinı belirtti.
Rum radyosunun, yann adaya gele-
cek AB Komisyonu'nun genişleme-
den sorumlu üyesı Günter Verhe-
ugen'in de müzakerelere katılacağı-
na ilişkin iddiasıyla ilgili olarak da
Denktaş, "Böyle bir şey yok, yan-
hş bir bilgi. Verheugen'in görüş-
me masasında statüsü veya yeri
yok" dedi.
Türkıye'yı, Kıbns'taki müzakere
sürecinde Dışişleri Bakanlığı Kıbns
Daıre Başkanı Ertuğrul Apakan'ın
başkanlığında bir heyet temsıl ede-
cek. Rum basınına göre, Yunanis-
tan'ı temsilen Profesör Yorgo Papa-
dimitriu başkanlığındakı teknokrat
heyeti ise bugün adaya gelecek. De
Soto"yadanışmanlıkyapacak heye-
tin, zaman zaman Türk ve Rum tek-
nik komıtelenn toplantılanna katı-
lacağı bildirildi. Rum basınına göre,
taraflardan Annan Planrnın hangi
maddelerde değişiklik istediklerini
tespit edecek olan BM uzmanlan, 22
Mart'a kadar anlaşma sağlanama-
ması halinde, yasalan ilgilendiren
boşluklara kendı hazır önerilerini ko-
yacaklar.
Toprak ve asker pazarhğı
Polıtıs gazetesi, görüşme sürecin-
de en büyük pazarlığın toprak ve as-
kerler konusunda yaşanacağını du-
yurdu. New York'ta Türk tarafuıın
"Kuzeye dönecek Rum sayısı yüzde
10'u geçmesin" şeklinde bir öneri
yaptığını anımsatan gazete, Rum li-
derliğinın bunakarşı oldugunu bildir-
dı. Gazete aynca, Türktarafinın, Kıb-
ns'ta kalacak Türk ve Yunan askeri
sayısının 8-10 bin düzeyinde olma-
sım, Papadopulos'un ise Annan Pla-
nı'nda öngörülen 6 bin sayısına kar-
şı çıkarakbunun 2 bine indmlmesiyö-
nünde direneceğinı haber verdi.
Annan'ın koşullan
farklı yorumlanıyor
• Genel Sekreter'in müzakere sürecine
dönük koşullan tartışmaya yol açıyor.
Garantör ülkelerin referanduma gitme onayını
vermesi konusu da bu başlıklardan birisi.
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA-Kıbns'ta gö-
rüşmelerin başlamasına az
bir süre kalmasına karşın
BM Genel Sekreteri Kofl
Annan'ın taraflara sundu-
ğu takvim ve koşullar ko-
nusundaki tartışmalar gide-
rilemedi.
Müzakere sürecine iliş-
kin yapılan farklı yorum-
lardanbirisi, garantörülke-
lerin referandum sürecine
olası müdahalelerine iliş-
kin. BM Genel Sekreterli-
ğj, taraflann metnin 21 Ni-
san'da referanduma götü-
rülmesini kabul ettiğini,
böylece 3 garantör ülkenin
de bu tarihe kadar belirle-
nen takvimi yerine getir-
mekle yükümlü oldugunu
kaydediyor. Yükümlülük-
lerdenbiri garantörlerin 10
Nisan'a kadar referandum
konusunda yasal işlemleri
tamamlamalan.
Ankara'da yapılan yo-
rumlarsa daha farkh. Kıb-
ns Ta ilgili konularda ga-
rantörlerin söz hakkınm
olması gerektiğı, Annan'ın
onay arayışıyla da bunu
teyit ettiği bfilirtiliyor. Bu
durumda Annan'ın mart
sonunda tamamlayacağı
metin, Türkiye ve
KKTC 'nin çıkarlannı kar-
şılamaması durumunda
Meclis referanduma onay
vermeyebilir. Annan'm
Kıbns Özel Temsilcisi Al-
varodeSoto "Pbn, öngörüi-
düğü şekH\1e, Kıbns'ta bu-
rün tşİeyişi değiştirecek: bu
da garantörlerin nzasryla
mümkünotabifir.Buonayın
gösterflmesigerekiyor'' de-
mişti.
Ote yandan, Bakanlar
Kurulu'nun bir karanyla
yapılacak bir taahhüdün ye-
terli olabileceği kaydedili-
yor. Referanduma götüre-
cek yetkinin Bakanlar Ku-
rulu karan yerine
TBMM'ye sunulmasının
gerekli olacağı savlanıyor.
Hükümet TBMM'den bir
yetki tezkeresi çıkanhnası
başvunısunda bulunabilir.
Tezkere oylaması olumlu
çıkarsa 21 Nisan'da refe-
randuma gidilebileceği, so-
nuçlara göre de uluslarara-
sı antlaşma statüsüne ge-
çen çözüm belgesinin
TBMM'nin onayına sunu-
labileceği vurgulanıyor.
Gürcistan'la yeui sayfa
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Kadife devrim"
sonrasmda yönetimin değiş-
tiği Gürcistan ile ilk resmi te-
mas dün Ankara'da gerçek-
leşti. Dışişleri Bakanı Ab-
duDahGül ün konuğu olarak
Ankara'ya gelen Gürcü Dı-
şişleri Bakanı TedoJaparid-
ze, yeni dönemde Türkiye
ile ilişkilerde yeni bir sayfa
açıldığını kaydetti.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan tarafından kabul edilen
Japaridze, heyetler arası gö-
rüşmelerin ardından GülTe
basın toplantısı düzenledi.
Gürcistan'm yeni bir süre-
ce girdiğüıi, bu^püreçte Tür-
kiye "yi yanlannda görmek-
ten memnunluk duyduğunu
anlatan Japaridze, Türki-
ye'nin 1 milyon dolarlık gı-
da yardunını anımsattı. Japa-
ridze, iki ülkenin "stratejik
ortakhk" ilişkisi içinde ol-
duklannı belirtirken "Bizim
için Güney Kafkasva bölge-
sinde gü\enlikve istikrar çok
önemli" dedi.
GündemdeBTCvar
Japaridze, Bakû-Tiflis-Cey-
han (BTC) petrol boru hatfı-
na paralel yeni bir boru hattı
projesine ilişkin olarak Gür-
cistan ile Rusya arasında ilk
görüşmelerin yapıldığını, pro-
jeye yönelik bir çalışma gru-
bunun oluşturulacağını kay-
detti. Konuk Bakan, projenin
yaşama geçirilmesi durumun-
da Türk firmalannın da katı-
labileceğini söyledi.
Gül de göriişmelerde iliş-
kilerin geuşririlrnesini ele al-
dıklannı, aynca eski tren yol-
lannın canlandınlmasını gün-
deme getirdiklerini söyledi.
Gül, BTC'ye ilişkin bir so-
ru üzerine. "Bundan mem-
nuniyet duyanz. BTC'ye böy-
le bir ilaveninyapıhnası,Rus-
ya'dan gelecekpetroKin ora-
ya eklenmesi memnunhetve-
ricidir. Kapasite buna müsa-
ittir*' yamtını.verdi.
AÇIKÇA
ŞUKRU SINA GUREL
Karar ve Kararlılık
"Karar"laralınır ve unutulursa alınmış ama unu-
tulmuş oldukları için aslında kararsızlık göstergesi
olurtar. Böylece, kararlılık göstereyim derken, ka-
rarsızlığınızı sonuna kadar kanıtlamış, elalemin gö-
zünün önüne sermiş olursunuz.
Bugünkü TBMM dahil, üç dönemdir Meclis'in'
oybirliğiyle aldığı Kıbns kararlan var. Sonuncusu,
2003 yılının karan ve önceki kararlan da kararlılık
belli olsun diye yineleyen bir karar. TBMM'nin Kıb-
ns'la ilgili bütün karartarında bir çözümün vazge-
çilmezleri olarak şunlar sıralanıyor: KKTC'nin ege-
men eşitliği ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi...
TBMM, üç kez ve herbirinde oybiriiği ile bu vazge-
çilmezleri gerçekleştirmeyen bir çözüme razı olma-
yacağını vurgulamış. Ulusun en üst düzeydeki tem-
silcileri böyle karar vermiş.
TBMM Başkanı Bülent Annç'a bakılırsa "bu ka-
rarlarResmi Gazete'deyayımlanmadığı için" önem-
li değil. Kendisi tarafından temsil edilen bıryüce ku-
rumun ve onun bütün gelmiş geçmiş ve şimdiki üye-
lerinin böylesine küçümsenmesi hafıfliğini, hiçbir
Meclis Başkanı'na yakıştırmak mümkün olmadığı
için Annç'a da yakıştıramıyoruz. Bugünkü Meclis'.
Başkanı'nı dinleyecek olsak TBMM Genel Kurulu'nu,
"Resmi Gazete'nin Yazı Kunılu" mertebesine in-
direceğiz! Bu kararlar verilmiş mi? Verilmiş. Bunla-
nn takipçisi olma görevini Meclis Başkanı, yine bu
kararlar uyarınca üstlenmiş mi? Üstlenmiş. Bunlar
olurken Başkan Arınç neredeymiş de şimdi Resmi
Gazete'de karar arıyor?
Başkan Arınç, bu karaıiardan habersiz olamaya-
cağına göre, demek ki "Resmi Gazete araştırma-
cılığı"nin temelinde, arayıp bulma kaygısının öte-
sinde bir kaygı var. Bu, Annan Planı tünelinin so-
nunda ortaya çıkacak olan "çözüm"ün TBMM ka-
rarlannda belirtilen "vazgeçilmezler"\ içermediği
görülünce, AKP iktidannın TBMM'den "onay" al-
makta "bazı zortuklar" yaşayabileceği olasılığını
şimdiden ortadan kaldırmak isteği ve kaygısı olma-
sın? Ancak böyle bir kaygı, bir Meclis Başkanı'nın
Meclis kararlannı küçümseme ve unutturma tela-
şının gerekçesi olabilir.
Nisan ayı içinde TBMM Kıbrıs'la ilgili en önemli
karan, Türk ulusu adına verecek. Daha dogrusu "ver-
meli" diyerek söze başlamalıyız. Çünkü, Annan
Planı ile bir anlaşma ortaya çıktıktan sonra, Mec-
lis'in onay karannı KKTC'deki referandumdan son-
rayaertelemek gayretleri şimdiden gösteriliyor. Ne-
den? Çünkü Kıbns'ta bir "oldu da bitti maşallah"
referandumu düzenleyip ardından da "Kıbns'lı kar-
deşlerimizin iradesine saygı göstehp önlerini tıka-
mayalım" diyerek, TBMM'nin alıvereceği bir sıra-
dan onay karannı Resmi Gazete'nin mükerrerbas-
kısınayetiştirivermekgayreti, şimdiden planlanıyor.
Gazete haberlerine göre, AKP Hükümeti, Annan'ın
Türkıye'den ıstediği "anlaşma oluşmadan anlaşma-
ya imza konulacağı güvencesi"n\ sağlamak için ha-
zırlık yapıyormuş. Yanı "plan içinde plan" var! Dışiş-
leri Bakanlığı'nın yürüttüğü çalışmada, tasarlananın
"Meclis'e gitmeden Bakanlar Kurulu'nun yetkilen-
dirilmesi ya da Dışişleri Bakanı'nin imzasıyla" bu
güvencenin Annan'a verilmesi olduğu belirtiliyor. Ya-
nı, daha anlaşma ortayaçıkmadan Hükümet, Annan'a
"Neylersen güzel eylersin, her diyeceğin şimdiden
kabulüm" diye güvence verecek...
Doğrusu şudur: Anlaşma ortaya çıkar; Hükümet
sorumluluk alıp uygun bulursa irnzalar; ardından da
anlaşma onay için TBMM'ye sunulur. Meclis ona-
yı gerçekleştikten sonra da anlaşma yürürtüğe gi-
rer. Üstelik bu sürecin KKTC'deki referanduma
bağlanması da doğru değildir. Bu anlaşmanın Tür-
kiye'nin Kıbns'la ilgili hak ve yetkilerini düzenleyen
ve Türkiye'nin taraf olduğu önceki ulusiararası dü-
zenlemelerin yerini alacak hükümleri olacağına gö-
re, anlaşmanın Türkiye bakımından yürürlüğe so-
kulması, yalnız Meclis'in onayına bağlıdır. Onay işi,
Kıbrıs'ta referandumla olabilir ama, Türkiye'de ya-
sayla olacaktır.
Bir karar değışikliği de MGK ile ilgili. New York'ta
"Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın da ka-
tıldığı bir karar"\a Annan cenderesine razı oldugunu
açıklamış bulunan Denktaş, adaya döndükten son-
ra da "MGK'de alınmış olan bazı prensipler yumu-
şatılmak mecburiyetinde kalındı" demiş. Denktaş,
sonra da şunlan ekliyor: "Olmazsa olmazlanmız ko-
nusunda Türkiye'nin bize vermiş olduğu garantiler
alındıktan sonra New York'a gidilmiştir."
Bu "olmazsa olmazlar"\ Denktaş şöyle özetliyor:
"Sorun, iki eşit halkın varlığı esas alınarak iki ke-
simliliğisulandırmadan halledilecek ve Türkiye'nin
garantisini içerecek."
Umanz bu konular da "yumuşatılmak mecburi-
yetinde kalınmaz". Kararlan unutma kararsızlık ve
hafifliğinin de bir sının olmalı...
ssinagurel@cumhuriyetcom.tr
ANAYASA TASLAĞINA TEPKİ
'Türkmenleri
ezmek istiyorlar'
ANKARA (Cumhu-
riyetBürosu)-IrakTürk-
men Cephesi (ITC),
Irakh Kürt hderlerin em-
poze etmeye çalıştığı
Geçici Anayasa Tasla-
ğı'na tepki göstererek
"Türkmenlerin sinsi bir
şeküde ezilmek istendi-
ğmi" büdirdi.
ITC Türkiye Temsil-
cüiği'nden yapılan açık-
lamada, Irak Geçici Yö-
netim Konseyi (GYK)
üyesi AdnanPaçaa'nın,
"GeçişDöneminde Irak
De^ti Yönetim Yasa-
sı"m ay başında hazır-
layarak 28 Şubat'a ka-
dar yürürlüğe girmek
üzere GYK'ye sunma-
sının ardından, Arap ba-
sınında 2 gündür, "sin-
si değişiklikler" içeren
yeni bir taslak yayım-
landığı belirtildi.
Açıklamada, Paça-
.cı'nın sunduğu 70 mad-
delik tasanda, Süleyma-;
niye, Dohuk ve Erbil'i •
içine alan "Kürdistan''
bölgesinin tanınacağı ve
ihtilaf konusu olan Ker- •
kük ilinin durumunun'
ileriki bir tarihe ertele-
neceği, Arapçanın bü-.
tün ülkede, Kürtçenin!
de Kürdistan bölgesin-'
de geçerli bır dil olduğu,
diğer Irakhlann ise ken-,
di dillerinde eğitim gö-;
rebilecekleri, rrk, milli-
yet ve din farkı gözet-
meksizin bütün vatan-
daşlann kanun önünde
eşit olduklannm ifade
edildiği kaydedildi.
Açıklamada, "Ashn-
da Uk taslakta da Türk-
menlereverilmiş bir hak
gözükmemekteberaber,
en azmdan onlan yok
sayma eğilimiyoktu. Bu
gibi haksızuklar, geliş-
meleri daha da zorlaşo-.
nr" dendj. ^