23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3AYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA 14 ÜR kultur@cumhuriyet.com.tr Jean - Jacques AnnaucTnun son çalışması 'Deux freres'de başrolü iki kaplan paylaşıyor ŞiirselbirhayvanmasalıASLISELÇUK Ateş Savaşı (1981), Gülün Adı (86), Ayı(88), Sevgffi(92), Tıbet'te Yedi Yü (97), Kapıdaki Düşman (2001) gibi ilginç, aynksı yapırnların ustası Jean- JacquesAnnaud, son çalışması "De- uxfreres"de (îki Erkek Kardeş 2004) insanlann acımasızhğı karşısında ya- şamlan değişen iki kaplanın etkili öykülerini sergiliyor. Doğar doğmaz insanlann ayırdığı bu güzelim kaplan- lar yıllar sonra yeniden bir araya ge- lirler. Biri sirk hayvanı kadar yumu- şak ve söz dinleyen, ötekisi öldür- mek üzere yetiştirilmiştir. "tki Erkek Kardeş"te Annaud, iz- leyiciyi yeniden gerçekçi, şiirsel bir hayvan masalının içine sokuyor, boş- rollerde ayılann oynadığı "Ayı" (88) fılminin ardından tam 16 yılsonra bi- zi kaplanlann başkahraman olduğu bu yeni projesinde zararsız, salt içgüdü- leriyle davranan bu benzersiz, soylu hayvanlann düşsel dünyasına götürü- yor. Esln kaynağı Anglcor Tapınağı Jean-Jacques Annaud, yeni proje- nin doğuşunu şöyle açıklıyor: "Sev- güi w fvlminun tanıtımı için Saygon'a gitmiştim. Boş bir hafta sonunda, tü- müyle bir rastlantı ve şans sonucun- da, Kamboçyalılara o sıra yasak olan Angkor tapınağını gezi izni aldım. Unutulmuş, nostaljik, büyüleyici bir kültürün kanşımmdan oluşan bu yo- ğun mekân, ıçimde olağanüstü bir sanatsal coşku ve heyecan uyandır- dı. İki Erkek Kardeş'in öyküsünü yazmaya başladığımda filmi düşü- nüyordum, yalnızca hayvan içgüdü- sünü edinerek, onun gözleriyle tapı- nağı görme fikrinden yola çıktım. Güney Baö Asya kültüründe ne ya- zık ki kaplanın efsanevı, saygıdeğer bir yeri yok, onlar başbelası sayılıyor, yıluı her mevsimınde izinsiz avlana- bılen bır yırtıcı hayvan konumunda- lar. Asya kıtasındaki yıllarla sürmüş ean-Jacques Annaud, son çalışması "Deux freres"de (îki Erkek Kardeş/2004) insanlann acımasızhğı karşısında yaşamlan değişen biri sirk hayvanı kadar söz dinleyen, diğeri öldürmek üzere yetiştirilmiş iki kaplanın etkili öyküsünü anlatıyor. Fransız sömürgeciliği olgusu Anna- ud'nun ilk filminden bugüne dek ış- ledıği bir konu. *La Vıctoire en chantant (Şarkılı Za- fer 76) filminde sömürgeciliği irdele- miştim. Se\ gili'de bu acı dolu konu- ya yeniden döndüm. Sömürgecilik, kültürier için bir şok tedavisini andı- nr. Sömürgeciler öpkı bir a\ cıgibidir. İyi şeyler yapüklannı sanırlar. Ona, hayvanın ya da sömürülenlerbı bakış açısryla bakarsanız sömürgecinin ke- sin egoiznıini, bilinçsizliğini apaçık görürsünüz" diyen yönetmen, 2002'de başladığı projesinin çekimlerini 2003'ün ekim ayında bitirmiş. Yapım öncesi araştırma evresini her zaman uzun tutan Annaud, Ang- kor tapınağının kalıntılannı gösteren 1870 tarihlı gravürleri. 19201i yılla- nn sömürgeci kostümlen, kabilelerin gizemli beden dili gibı pek çok yazı- h, gorsel kaynağa başvurmuş. "Sine- mada, en çılgın projeleri somutlaşür- mak için her zaman bir çözümbulun- duğuna inanryonım. Sinemada hiçbir şey olanaksc değO, her şey olabiflr" diyen Annaud' nun "tki Erkek Kar- deş,'' onuncu çalışması. Ekibin bü- yük çoğunluğu Fransızlardan oluşu- yor, ses grubu Ingiliz, görsel efekt- lerden Almanlar sorumlu, reji asistan- lığında Kamboçyalılar var. Kamboçya ve Tayland'da çok güç koşullar altında çalışan ekibin yansı tifoya yakalanmış. Annaud'nun Kam- boçya'daki sınema sektörü konusun- daki düşünceleri şöyle: "Kamerun'dakigibiKamboçya'da da bir sinenıa endüstrisinin kurulma- sma yardıma olmayacahşrvorum. Ba- kanlık. yabancı film ekiplerini des- tektemeyebaşladı.Çeknnmekânıbul- ma konusunda insanlar yetişti. Yeti- şen Kamboçv ahçevre tasanmcılar ve mekân bulucular Petrıce Leconte, Bertrand Tavernıer gibi önemli yö- netmenterk çahşûlar. Bizier için doğ- rusu çok güzel bir ödül bu." Angkor tapınağını mekân seçerek onu bir an- lamda ölümsüzleştirmeyi de istemiş Annaud. Çünkü bu benzersız tapınak yazgı- sına terk edilmiş dunımda. Yıkılma- ya bırakılmış bu çağhk görkemli ya- pının tehlikeli galerilerinde çalışma- yı riskli bulan yönetmen, Tayland'da- ki bir stüdyoda tapınağı tümüyle in- şa ettirmiş. Başrollerde, biri bebek kaplan ol- mak üzere tam 40 kaplan oynuyor. Avustralyalı Guy Pearce (Akıl Def- teri, Zaman Tiineli), gezgin kâşıfi canlandınyor. 'Kaplanlar metotsuz oyuncular' Öteki oyuncularsa Jean Claude Dreyfus, Phitippine Leroy BeauKeu. "Roselyne ve Aslanlar", "Kurtlann KardeşligT fılmlennde çalışan vah- şı hayvan terbiyecısı Thierry le Por- tier,bu filmde Annaud'nun sağ kolu olmuş. Annaud'nun kaplanlarla ilgıh açık- lamalan da ilginç: "Kaplanlar metot- suz oyuncular, yapar gibi yapmıyor- lar. Yapılannda var olan şaşmaz bir doğalhkla davranıyorlar. Bu hayvan- lan ehlileştirmek demek, biderde ol- mayan onlarda olan bir manüğa yü- rek açmak demek. Guy, çok disiptin- K,içgüdüleriniyansrtan biroyuncu.Ge- reken her şeyi, davramş brçimlerini, dokunma\ı,\aklaşma>u sabırn olnıa gereğini hemen kavradı. Kaplanla bir- Kkte aynı kafeste uyudu, onu yedirip içirdi, doyuncaya kadar özenle besle- Önümûzdeki günlerde gösterime girecek olan, Annaud'nun doğa sev- gisiyle bezediği anlaşılan yapımı iz- lemeyi sabırsızhkla bekliyoruz. Simya Caleri'de Edebiyattan miiziğe, sinemaya Knltür Servisi - Ortaköy Simya Galeri'de sergilerin yanı sıra edebiyat, müzik ve sinenıa seminerleri, takı atöhyesinde uygulamah takı kurslan devam edıyor. Asuman Kafaoğju Büke önderliğinde kurulan l Kitap Kurtlan' toplantılannın iküncisi 24 Şubat Salı saat 14.00 -16.00 arasında düzenlenecek. Bu kapsamda Büke Murathan Mungan'ın Metis Yayınlan'nda çıkan 'Çador' romanını tartışacak. 'Operanın 400 yılhk öyküsü' adlı opera tarihi seminerleri, müzik tarihi yazan ve flüt sanatçısı Aydm Bûke tarafindan her çarşamba 14.00 - 16.00 saaüeri arasında verüecek. Büke'nin bugün vereceği seminerin konusu Gioacchino Rosani'nin 'Sevil Berberi' operası. Bu kapsamda katıluncılarlabirlikte opera izlenip bestecinin hayarı ve etkilendiği olaylar anlatılacak. Murat Seçkin'ın her cuma 15.00-17.00 saatleri arasında düzenlediği 'Edebiyattan Sinemaya' atöh/esinin bu haftaki konusu Christopher Ishemood'un 'Goodbye to Bertin' romanından Bob Fosse'un sinemaya uyarladığı 'Cabaret' fılmi olacak. Film izlendikten sonra katıhmcılarla birlikte tartışılacak. Seçkin'in önümûzdeki atölye programı şöyle: DashieO Hanunet'in romanından John Huston'un beyazperdeye uyarladığı 'Malta Şahini' ve DJL Lawrence' ın 'Asık Kadmlar' romanından Ken Russelın aym adla çektiği fıknler. 21 Şubat Cumartesi 15.00 -17.00 saatleri arasında Nuufer Kuyaş; 'Gölgemi Bu-aktım Lale Bahçeierinde' kitabının yazan Gül trepoğlu ile söyleşecek. Galeride mimar Sabrina Freskonun pazartesi - cuma ve cumartesi günleri yapılan takı atöh/eleri de sürüyor. Atölyeler ücretlidir. (0212 259 77 40) 2004 Oscar Ödülleri'ne 'en iyi canlandırma' dahnda ada\ olan ve sanat yönetmenliğini Evgeni Tomov'un üstlendiği 'BeUe\ille'de Rande\Ti'nun ('Les Triplettes de Beüevine') senaryosu Syhain Chomet'ye, müzikleri Benoit Charest'ye, özel efektieri Pieter Van Houte'a att. Sylvain Chomet 'nin yönettiği 'Belleville 'de Randevu' 20 Şubat 'ta gösterime giriyor Hem çocuklara, hem yetişkinlereKültûrSer\isi-2004AkademıÖdüllen'ne(Os- car) 'en iyi animasyon' dahnda aday olan 'B«Ue- vilk'deRandeMi" t'LesTripJettesdeBeBevüle') 20 Şubat'ta ülkemizde gösterime girecek. Syivain Chomet'nin yönettiği filmde Champi- on, babaannesi Madam Souza'ca büyütülen yal- nız bir çocuktur. Torununun en çok bisiklete bi- nerken mutlu olduğunu gören babaannesi, onu sı- kı bir antrenmana sokar. Yıllar sonra Champıon adına yakışır bir kondis- yona ulaşır, artık ünlü bisiklet yanşı Tour de Fran- ce'a katılmaya hazırdır. Fakat yanş sırasında si- yahlar giymiş iki gizemli adam Champion'u ka- çınr. Madame Souza ve sadık köpeği Bruno onu kurtarmak için hazırlanırlar. Arayışlan onları ok- yanusun öbür ucundaki Belleville adındaki dev megapole götürür. Orada 1930'lann müzikhol yıl- dızlanndan 'BeDeviBeÜçlüsû'yle karşılaşırlar. Bu tuhaf dansçılar, Souza ve Bruno'ya yardımcı ol- maya karar verirler. Bruno'nun koku alma yete- neği sayesinde cesur ikili, kısa zamanda Champi- on'un izini yakalar. Peki acaba Fransız mafyası- nın şeytani planlan ile başa çıkmayı başarabilecek- ler midir? Amacı canlandırmayı özgürle$tlrmek Yönetmen Chomet fılmi yaparken canlandır- mayı dar bir çerçeveden çıkarmak ve çocuklara yö- nelik olmayan bir şey yapmayı amaçlamış: "Ço- cuklann filmi sevmesi harika, ama bu şekilde dü- şünmemiz bizi özgürleştirerek canlandırma fıhn- lerinin daha önce gitmediği yönlere gidebilmemi- ze vesüe oklu. Belleville'de Rande\'u' fikri uzun zamandn* düşündüğüm bazı karakterleri canlan- dırmakistememle oluştu.Yalnızcacanlandmnay- la gerçekleşecek bir şeydi ve bu nedenle canlan- dırma> a yöneldim. Birçok karakter hakkında fi- kiıieri olan bir oyuncu düşününve tüm bu karak- terlerin bir arada olduğu bir film hayal edin. Bu bir şekildeJacques Tati'nin fUmleriniyaratma bi- çinıine benziyor. O ekranda görmek istediği çe- şitli karakterleri bir araya getirir, daha sonra da onlann bir arada olduğu bir öykü bulurdu. Öy- künün kendisi. tüm karakterleri öne çıkaran ve onlara hareket kazandıran etken olurdu. Ashn- da film sadece bundan ibaret" Sanat yönetmenliğini Evgeni Tomov'un yap- tıgı filmin senaryosu Sylvain Chomet'ye, müzik- leri Benoit Charest'ye, özel efektieri Pieter Van Houte'a ait. BülentErkmen, en iyi 44 afiş tasanmcm arasında e.qualı '»••ı »' •J -• •' ' Tı KültürServisi-Grafık tasanm- cısı Bülent Erkmen, resim, hey- kel, yerleştırme, video, yeni med- ya, performans gibi güncel sana- tın tüm dallanndahizmet vermek üzere kurulan Pan Sanat ve Tasa- nm Müzesi'nin açılış sergisinde yer alan 44 sanatçıdan biri oldu. Almanya'nın Emmerich kentin- de açüan müzenın 'Summit-Ulus- lararası Afiş Sanaü" adlı ilk ser- gisı, tasanm dünyasının önde ge- len sanatçılan arasından seçilen tasanmcılann afışleriyle oluştu- ruldu. Bülent Erkmen sergiye, 'Equal\'Brecht' ve 'Inside-Out- side' afışleriyle katıldı. Sergide, Bülent Erkmen'in yanı sıra Ivan Chennayefr,AlanG.Fletcher,Shi- geo Fukuda, Milton Glaser, Ala- in Le Ouernec, Uwe Loesch, Ste- fan Sagmeister, Paula Scher ve NiklausTYodergibı önemli tasa- nmcılann afişleri de yer aldı. Geçen yıl Osmanh Bankası Müzesi için yaptığı sergileme ta- sanmıyla 82. New York Art Di- rectors Club Ödülü'ne layık gö- rülen Erkmen, 'Sahte KimKkler 5' adlı afışiyle 14. Lahtı Afiş Bi- enali'nde de birincilik ödülü al- mıştı. Bugüne kadar pek çok ulu- sal ve uluslararası ödüle değer görülen Bülent Erkmen'in 80'ı aşkın çalışması, Fransa, Ameri- ka, Almanya, Polonya, Finlandi- ya ve îsviçredekı grafik tasanm müzelerinin koleksiyonlannda yer alıyor. DEFNE GOLGESt TURGAY FtŞEKÇl Kar ve Sevgililen Geçen karda tuş olmuştuk, bu kez tuş olmamak için evlerimizden çıkmadık. Herkes evinde otu- runca da yollar kapanmadı. Yollarda mahsur kal- mak yerine evlerde mahsur kaldık. Evimden tşime giderken karayoluyla işim yok. Ev- den Üsküdar'a yürüyorum. Oradan vapuria Kaba- taş'a geçiyorum. Oradan yine yürüyorum. Dolayı- sıyla geçen cuma sabahı da 9'da işyerindeydim. Ancak benden başka hiç kimse yoktu. Kuşkum yok, metroyla gidip gelenler de bir so- run yaşamamıştır. Dünyanın hiçbir büyük kentin- de hava koşullan, insanlann işlerine gitmelerini et- kilemez. Çünkü toplu taşıma yeraltındadır ve ak- samaz. Bizdeki sorun, kent içi ulaşımının yalnızca bir- kaç otomobil ve lastik şirketini memnun edebilmek için karayoluna yığılmasıdır. Kent ve ülke yöneticileri, birkaç şirketin çıkan için milyonlarca insanı her gün saatlerce çektikleri tra- fik işkencesine mahkûm etmişlerdir. Çevre yollannın o sabah ve akşam görüntüleri- ne dayanamıyorum. O otomobillerin içinde saat- lerini, sinirierini harcayan insanlara yazık değil mi? Kim verecek bu hesabı? • • • Cumartesi günü ise kar engelinin dışında bir de Sevgililer Günü trafıği vardı. Sokaklardaki kalaba- lık önce dikkatimi çekmedi. Karda yürümekten ayakkabılanm su çekmiş, çoraplanm ıslanmıştı. Yeni bir çorap alayım diye bir giyim mağazası- na girdim. Çorabı alıp kasaya yöneldim ki ne gö- reyim? En az yirmi metrelik bir ödeme kuyruğu ma- ğaza içinde dolana dolana uzuyor. O zaman an- ladım kalabalığın Sevgililer Günü için olduğunu. "Çok muhabbet tez aynlık getirir" derier. Sev- gililer Günü de, ilkçağ düşünürterinden Sinoplu Di- ogenes in elinde fenerle yollarda dürüst bir insan araması gibi, insanlan sokaklarda sevgi aramaya yöneltmiş sanki. Herkesin elinde çiçekler, arma- ğanlar... Savaşlann, sömürünün olmadığı, "ekmek, gül ve hürriyet" günleri, sevgi toplumu insanlara uzak görünüyor olmalı.. bir çiçek ya da armağan pake- tiyle sevgi peşindeler. Arayanın çok, bulanın az olduğu bir şey. Sevgiyi bulamamanın nedenleri yalnızca talihsiz olmak mı? Şu içinde yaşadığımız çıkariar dünya- sında, çıkarsız bir ilişki biçimi olan sevgiye ne ka- dar yer var diye düşünen var mıdtr? Yollarda bunca sevgi arayanı görünce aklıma Ingiliz şairi W. H. Auden'ın ünlü şiıri "Alla'sen Söy- le NedirAşkın Aslı Astan" geldı. Bır bölümünü ya- zayım da belkı bir yardımı olur: Bir hal oldum çardaklann altında Onu araya araya, Küçüksu 'ya baktım, orada dayok, Boşuna çıktım Çamlıca 'ya; Anlamadım gitti bülbulun şarkısını, Bir acayip gülün lisanı da; Benim bildiğım o kumeste değildi.. Ne de vatağın altında. (...) Gelsin ya, nasıl. pat dhe gelir mi dersin Burnumu kanştırırken tatlı tatlı, Ya tutar yatakta bastırırsa sabahleyin? Talih bu \a, otobuste nasınma basmalı! Gelişi yoksa havalardan anlaşılır mı, Selamı efendice mi yoksa gider mi aşırı, Değıştırir mi dersin bir kalemde hayatımı? Alla sen söyle nedir aşkın aslı astan? Türkçesi: Can Yücel tfir,ekci" superonline.com Tım Roth kamera arkası düşkiyor • Kültür Servisi - 'Rezervuar Köpekleri' ve 'Herkes Seni Seviyorum Der' filmleriyle adını tüm dünyaya duyuran, Hollyvvood'un ünlü oyuncusu Tim Roth uygun bulduğu bir projede kamera arkasına geçmek istediğini, çünkü dünyadaki en iyi işin yönetmenlik olduğunu söyledi. Oyuncu şu aralar, Norveçli yönetmen Hans Petter Moland'ın yönettiği ve başrollerini Nick Nolte ve Damien Nguyen ile paylaştığı, Vietnamlı genç bir adamm Amerikah babasını buhnak için verdiği zorlu savaşı anlatan 'Beautiful Country'nin çekimlerine katılıyor. R Ü L T l R • Ç İ Z İ K K Â M Î L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle