19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2004 PERŞEMBE HABERLER İstanbul'un bazı kesimlerinde dün gece başlayan yağış iki gün boyunca etkili olacak Kar çilesiyenidenkapıda• Bugün, yann ve cumartesi günü gece sıcaklıklannın sıfır ve eksi derecelere düşeceğini bildiren meteoroloji yetkilileri, yurttaşlan don ve buzlanmaya karşı uyardı. KdStamonil: YoğunkaryağışıKastanıonu'daha- yatı olumsuz etkiledL Kar mücadelesinin arahksız sür- düğünü açıklayan Köy Hizmetkri, 391 köy yolunun ula- şıma kapah okluğunu beürtti. tstanbul Haber Servisi - tstanbul' un yüksek bölgelerinde dün gece başla- yan kar yağışının önümüzdeki 2 gün boyunca da etkili olması bekleniyor. Bu- gün, yann ve cumartesi günü gece sı- caklıklannın sıfir ve eksi derecelere düşeceğini bildiren meteoroloji yetki- lileri, yurttaşlan don ve buzlanmaya kar- şı uyardılar. Elazığ'ın Palu ilçesı Ku- ru Mezra mevkiinde akli dengesinın bo- zuk olduğu belirlenen Saît Şengül do- narak yaşamını yitirdi. Devlet Meteoroloji Işleri Genel Mü- dürlüğü Istanbul Büyükşehır Beledı- yesı Meteoroloji Bırimı'nin tahmin- lerine göre, bugün kar yağışının Mar- mara'nın doğusu, Barı Karadenız, Iç Ege, Iç Anadolu'nun kuzeyi ıle Orta Karadenız' ın iç kesimlerinde etkili ol- ması bekleniyor. Perşembe günü, ba- tı bölgelerinde poyrazın kuvvetli ve kısa sürelı nrtına şeklinde eseceğı tah- min edüıyor. Yağışlar cuma günü de yurdun kuzey, iç ve doğu bölgelerin- de etkisini sürdürecek Sürücüler difckat! Yetkililer, kuzey ve ıç bölgelerde beklenen etkili kar yağışlan ıle kara- yel ve poyraz nrtınalannın oluşturaca- ğı olumsuz şartlara karşı ilgılileri ve yurttaşlan tedbirli olmalan için uyar- dı. Meydana gelebilecek hasarlı kaza- ların trafiği olumsuz etkıleyebileceği- ni belirten yetkililer, sürücülerden araç- lannı dikkatli kullanmalannı istediler. Yetkililer, bu gece, cuma ve cumarte- si geceleri hava sıcaklığının sıfinn al- tına düşmesi nedenıyle özellikle di- rekt rüzgâr alan köprü, vıyadük ve yüksek kesimlerdeki eğımli yo1larda sü- rücülerin buzlanmaya karşı duyarlı ol- malan gerektiğinı kaydettiler. Sobadan zehirlendller Adana'da ilk sobadan zehirlenme olayı önceki akşam yaşandı. Yetkıliler- den alınan bılgıye göre, Yeşılyurt Ma- hallesi 28 Sokak'ta oturan HaticeTo- nm (77) ve SevimTorun (68) adlı ka- dınlar soğuktan etkilenmemek ıçınev- lerindeki kömür sobasını yaktıktan sonra uyudular. Ayn odada uyuyan ve sabaha karşı uyanan CeHl Torun, kar- deşlen Hatıce ve Sevım'ınuyanmadı- ğını görünce odalanna girdi. Kardeş- lennin uyanamadığını ve soluk almak- ta zorlandığını gören Celil Torun, am- bulans isteyerek Numune Hastane- si'ne kaldınlmalannı sağladı. Yoğun ba- kıma alınan iki kadının durumlannın cıddiyetini koruduğu öğrenildı. SamSUII: Doğu Karadeniz'de kötü hava koşullan günlükyaşamı olumsuz etküedL Özellikle bölgenin yüksek kesimlerinde etkili olan kar \ ağışı çok sayıda köy yolunun kapanmasına neden oldu. Fırtına ve kötü hava koşullan da sahil kesimlerinde hasara yol açtL Yoksulluğun ateşi öldürd Van: Gün boyu etkisini sürdüren kar yağışının ardından Van kent merkezi beyaz bir örtüyle kaplandı. Vanblar araçlannın yakıt deposunda donan akaryakıü kendi olanaklanyla çözmeye çanşü. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Antalya'nın Kale ılçesıne bağlı Köşkerler köyünde naylon çadırda yaşayan yörük Kocabaş ailesinin 5 yaşındaki kızlan, ısınmak için yakılan ateşte elbıseleri tutuşunca yanarak can verdı. Hayvancılık yaparak geçimlerinı sağlayan, yazlan Kaş'a bağlı Direnler köyünde, kışın da Beymelek beldesinde kurduklan naylon çadırda yaşamlannı sürdüren 8 kişılik Kocabaş ailesinin en küçük ferdi dün bir faciaya kurban gitti. Ailenin diğer fertlennin dışarda olduğu sırada zihinsel özürlü amcasının çadınn yanında yaktığı ateşte ısınmak isteyen 5 yaşındaki Hülya Kocabaş'ın elbısesi tutuştu. Panikle koşmaya başlayan küçük Hülya, elbisenin tamamen yanması sonucu can verdi. Antalya: Yıırdun büyük bölümü soğuk havanın ve kar yağışuun etkisi altinda kahrken Antalya'daki rurist- ler güneşin keyfini çıkanyorlar. (Fotoğraflar: AA) Kıımkapı'nın sembolü haline gelen yan batık durumdaki Selin-S önümüzdeki günlerde çıkanlacak Boğaz bir cesetlen kurtuluyor ÖZLEMGÜVEMLİ Marmara Denizi, Istanbul Boğa- zı ve Karadeniz girişınde 17 "si Türk bandıralı toplam 43 gemi, batık ya da yan batık durumda. Batıklar ara- sında Kumkapı sahilinde yatık du- rumda bulunan ve 5 yıldır bekleyen Selin-S adlı gemi, önümüzdeki gün- lerde çıkanlacak. Geminin çıkanlması için 3. kez ya- pılan ihalenin sonuçlandığı, gümrük- teki sorunlann çözülmesinin ardından sahilden çekileceğı öğrenildi. Honduras bandıralı 4 bin 289 gros- tonluk Selin-S gemisı, 1999yılında Kumkapı Sahili'nde fırtına nede- niyle karaya oturdu. Sahilde yan yatmış durumda yıl- lardır bekleyen geminin kurtanlma- 1999yıfanda Kumkapı Sahi- li'ndefirünane- deniyle karaya oturan Selin-S genüsini üçün- cü ihalede saun alanfırmage- miyi bulunduğu yerde parçala- yarak sahikkki görüntü kirtiliğine son verecek. sı sık sık gündeme geldi. Ancak ge- mi üzerindeki ihtiyati tedbir karan yıllarca kalkmayınca süreç uzadı. Son olarak gemininüzerindeki 10 ay- n icrarun kaldınlmasımn ardından 3 kez ihale açıldı. Son ihalede gemı- yı Recep Çulha satın aldı. Gümrüktekı millıleştırme ışlemi- nın gerçekleştinlmesinın ardından Denızcilik Müsteşarhğı'nın "yerin- de söküm" karan uyarınca gemi bu- lunduğu yerde parçalanarak sahilden kaldınlacak. Geminin önünde onlar- ca eylem yapan ve Selin - S'nin açık hava müzesi ilan edilmesini isteyen Doğa Savaşçılan Çevre ÖrgütüBaş- kam Zafer MuratÇetintaş, Kıyı Em- niyetı ve Gemi Kurtarma Işletmele- ri Genel Müdürlüğü'nü suçladı. Yasa gerekll1 Doğa Savaşçılan Çevre Örgütü Başkanı Çetintaş, "Gemiye, karaya oturduktan hemen sonra müdahale edilmedi. Kıyı Emniyeti, gemileri kurtarmak için yüksek rakamlar is- tiyor. Göstermeuk işler yapryorlar. Boğazlardaki bu sorunlann çözümü için TBMM'de bekleyen Türk Bo- ğazlan Acıl Eylem Planı'nın bir an önce yasalaşması gerekiyor" dedi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Azınlığın Destekçileri Kaliteli oyun seyredebileceğimi sanarak, yılda iki üç kez gittiğim maçları hayatımdan kesin çıkartalı 5 yılı geçti. Bu işe son vermemin zahiri nedeni ve- ya vesilesi, Galatasaray'ın Avrupa kupalarından elendiği bir maçta, basın tribününde oturan bir se- yircinin, elindeki madeni cola kutusunu hırsından evirip çevirip bir tirbüşon haline getirdiğini görmem oldu! Galatasaraylı bir oyuncunun kaçırdığı gol şan- sı onu çileden çıkarmıştı! Bitiş düdüğüyle birlikte sahaya fıriatmak yerine, ürettiği o aleti neden kendine saplamadığını düşün- düğümü anımsıyorum! Doğrusu bu durumda, in- sanın başkasına zarar vermektense kendini öldür- me hakkına sonsuz saygı besleyebilirdim! Futbol oyunu, akıllı futbolcular ve antrenörierieoy- nandığı, takım veya bireysel, zengin yeteneklerin bol- ca seyredildiği ölçüde keyif verir. Zor durumlarda oyunculann ürettikleri özel beceriler, en keyifli seyir anlandır. Orada, akıl, yetenek ve beceri birleşir ve bir sonuç üretir. Oyuncunun (veya takımın) topla dansı; ayak, kafa, kısaca bedenle (birey ve takım ola- rakj top arasındaki ilişki, futbolu seyirlik kılar. örneğin Hagi, benim ıçın inanılmaz bir futbol de- hasıdır. Zaten böyle az sayıdaki kişiler futbolun içinde olmasaydı, futbol herhalde her cinsten ve kül- türden insan için bir çekim alanı olamazdı! Sayısız futbolcu, yeteneklerin gölgesınde dolar milyoneri oldu... (Bu milyonertik, büyük çoğunluğunun hayat- larına kültürel olarak ne zenginlik kattı merak ede- rim!) • • • Futbol çok geniş bir kesimi kendine çekebili- yor. Bu çekim alanı kadınlara doğru büyüdü!.. Ka- dınlann, binlerce erkekten oluşan küfür korosun- dan arşı âlâya yükselen o mahşeri kalabalığın eş- liğinde oyun seyretmekten ne keyıf aldıklan da baş- ka bir sorudur. Futbolu, kabalığın, küfrün, mafyanın, kulüp yö- netimlerindeki binbir oyun ve çıkann esir aldığı doğ- rudur. Futbolu veya takım tutmayı din veya tam bir azınlık ideolojisi düzeyine yükselten, kanı kırmı- zı, siyah veya lacivert akan, herkesı kesecek ve öl- dürecek kadar hayatının belki de tek tutkusu ve tek önemli olayı haline getirenler, şüphesiz tam bir azın- lık gruptur.. Bu, üniversrtede eli silahlı ve bıçaklı, davranış- lanyla insan öldürebıleceğıni ilan eden birkaç on ki- şilik bir grubun, onbinlerce öğrencıyı ve bütün bir öğrenim sıstemini esir almasından farksız bir olay- dır. Milyonlarca futbol seyircisi ve meraklısı, döner bı- çaklısı, taşlı sopalısı ve küfürbazından oluşan topu topu birkaç bin kişinin terör kapanına kısılmış du- rumda. Bu güruhu da esas olarak futbol takımı yö- neticilerinin beslediği birsırdeğil.. Bu durum sık sık gündeme gelir, stadyum çev- relerinde satıriann ve döner bıçaklannın havalarda uçurulduğu zamanlann gazetelerini açın. Bugün tartışılan, eleştirilen, yerden yere vurulan her şeyi, o günkü gazetelerde, yetkili demeçlerinde, polisin- de, hükümetyetkilisinde, futbol yazannda, valisin- de bulabilirsiniz.. Ama şu gök kubbe altinda bir şey değişmez! Çünkü, bırakın kulüp yöneticilerini, siyasetçisi ve onun kentlerden sorumlu hertürlü yöneticisi de bu rant kazanının içındedır. Eserter gürierier ve bir sü- re sonra düzen ve çark alıştığı şekle doner. Futbolu terörün esaretinden kurtaracak olan gücün, kulüp yönetimleri, futbolun patronu Futbol Federasyonu ve yasalann uygulayıcısı valiler ve emniyet kuvvetleri olduğunu herkes bilmiyor mu? Çoban, nereye sürerse, sürünün oraya gideceği çok açık... • • • Futbol oyunu bir spor değil. Uzun süredir gaze- telerin "SPOR" başlığı altinda futbolu pazariama- larını yadırgıyorum. Spor, ancak olimpiyat veya benzeri yanşmalarda, biraz da olsa amatör kalabi- len, insan yeteneklerinin uç noktalara doğru serü- venini seyrettiren yanşmalar için kullanılmalı. Veya, insan bedenini, yeteneklerini ve sağlığını amatör- ce geliştirmeye yönelik toplu veya ferdi çalışmala- ra... Televizyonlar da gazeteler de milyartarca dolar- lıkekonomilerin ürünü olan futbol, basketbol, boks vb. gibi seyirlik profesyonel oyunlan, Spor başlığı. altinda okurianna sunmaya bir son vermelidir... Bu durum onlan rahatsız etmiyor mu? [email protected] GANTEK'in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öngün kurallann uygulandığı bir yaşam istemini pratiğe dökmüş Hem rallici hem trafîk müfettişi Trafik kazalarına önlem BM yol güvenliği akademisi'kuracakLEYLA TAVŞANOĞLU Türkiye'de son yıllarda yeni yeni duyulan bir etkinlik var. O da gönüllü trafik denetçilen ya da eski dildeki söylemiyle fahn trafik müfettış- leri... Gönüllü Trafik Denetçileri Derneği'ne ka- yıtlı yaklaşık 2500 kadar gönüllü trafik denet- çisi var. Buna ilgi duyan ve bu ışı yapmak iste- yenlere çok ciddi ve sıkı kurallar uygulanıyor. Merak edip bu kişiler kimlerdir, diye araş- tınyorum. Karşıma tamdığım, ama gönüllü trafik denetçiliği yaptığuıı hiç bilmediğım elektronik mühendisi, uluslararası alanda iş yapan bilişim şirketi GANTEK'in yönetim kurulu başkanı Ahmet Öngün çıkıyor. Öngün aynı zamanda da klasik otomobil rallicisi. Ahmet Öngün, Gardiff'te University of Wa- les' in Elektronik Bölümü'nü bitirmiş; uzun yıl- lar Ingiltere'de çalışmış. Ahmet Öngün'le bu- luşuyoruz. Sorulanmı sabırla, aynntılı olarak yanıthyor: - Trafîk denetçiliği nereden aknnıza geldi? ÖNGÜN - Düzgün, kurallann uygulandığı bir ortamda yaşamak istiyorsanız zorunlu olarak elinizi taşm altına sokacaksınız. Istanbul, daha doğrusu da Türkiye trafığı bizi son derece kız- dıran, üzen bir durumda. Kendi kendime, ne ya- pabilirim, diye düşünürken bu fahri trafik mü- fettişliği mevzuatırun uygulanmak üzere oldu- ğunu öğrendim ve başvurdum. Emniyet Müdür- lüğü'nün Gayrettepe'dekı yerinde akşamüzerle- ri bir haftahk bir eğitim aldım. - İlk başvuruda kaç kişi vardı? M ÖNGÜN- \£0 kişi kadardık. Eğitü»in sonun- AhlYiet öngÜII: Hiçbir şekilde yanlış yaptığını gözlediğimiz sürücüyü durdunıp arabasını kenara çektirme yetkimiz yok. Ancak kullandığı otomobilin markası, plakası, rengi, mekân, işlediği suç, tarih ve saatiyle kaydederiz ve yazılı olarak bildiririz. da bıze, o zamanki valinin imzaladığı ufak bi- rer kımlik verdiler. Bu, sadece bize aitti ve ko- şulu hiç kimseye göstermemekti. Hiçbir şekil- de yanlış yaptığuıı gözlediğimiz sürücüyü dur- dunıp arabasını kenara çektirme yetkimiz yok. Ancak kullandığı otomobilin markası, plakası, rengı, mekân, işlediği suç, tarih ve saatiyle kay- dederiz ve yazılı olarak bildirinz. Bununla il- gıli bir kitapçığımız da var zaten. Bütün koşul- lar, bu kitapçıkta yazılıdır. - Örnek verebiHr misiniz? ÖNGÜN-Tabii. Bunlar da slalom yapmak, kır- mızı ışıkta geçmek, ters yöne girmek gibi... Her yıl da belli miktarda ceza kesmezsek fahri tra- fik müfettişliği hakkımız yanıyor. Geçenlerde bir fahri müfettiş, bakalım bu bildirdiğimız cezalar uygulanıyor mu, diye merak içinde kendine ufak bir ceza kesmiş. Bir süre sonra ceza bildınmi evi- ne gelmiş. Önümüzde en büyük sorun kayıt dı- şı olmak. Otomobiller devletin baştan beri en iyi kayıt altinda tutabildiği bir araç. - Bir anlamda bu bir jurnakiük ohnuyor mu? ÖNGÜN - Hayır, bu kesinlikle bir gammaz- lama ya da muhbüük yapma durumu değil. Ama nfl yazık ki kimileriJbunu böyle görüyor. Bu son derece yanlış. Bu iyi niyetle yapılan bir iş olduğu için kötü niyet aranmamalı. Aksine, buna büyük bir ihtıyaç \ar. - Türkhe'de olduğu gibi sürücü ehKyeti bu ka- dar kolav ahnabihneli mi? ÖNGÛN-Haklısınız. Sürücü kurslannda oto- mobil kullanmasını bilmeyen insanlann ehlıyet aldıklannı görüyoruz. Bence o kurslara da mü- fettiş uygulaması yapümalı. Kursun uygulama- sı müfettişlerce uygun bulunursa devam edebil- meli. ama bulunmuyorsa da lisansı anında iptal edılmeli. Ama devlet yetkililerinin bunlara bak- tığını hiçbir şekilde sanmıyorum. - Trafığin bir başka derdi de otobüsler. Dünya- nın hangi şehrinde burada okhığu gibi belediye ve halk otobüsleri katar halinde seyreder? ÖNGÜN - Türkiye'de emniyetli otomobil sürme konusunda çok tanınmış bir kişi Demir Bükey Bükey'in ÎETT sürücülerine eğitimver- diğini biliyorum. Birkaç yıldır bu çalışma sür- mesine karşın bu eğirimin denetimsizlik nede- niyle istenilen yerlere geldığini de sanmıyorum. Özellikle virajh yollarda inanıhnaz bir hızla yan yatarak gıdiyorlar. Bunlann nasıl olup da devTİhnediklenne şaşınyorum. Bunlann önü- nü almak için onlann yakından denetlenmesı gerekiyor. Acaba belediyenin kendi sürücüle- rini denetleme mekanizması var mı? Hiç san- mıyorum. Daha kötüsü de halk otobüslen. -PekLşehirieraraakarayollan nonnlara uy- gun mu yapüryor? ÖNGUN - Şehırler arası karayollan normlara uygun. Ama şehir içı yollar berbat. Bunlann yü- zeylerinin bozukluğu ve ızgaralann demirleri bü- yük sorun. Asfalt dökülüyor, onlar olduğu gibi bırakılıyor. Orada 15 santimlik bir çukur oluşu- yor. Böyle bir durumla karşılaşan sürücü araba- nın kontrolünü kaybedip karşısındakı araca da çar- pabilir. Bu çukurlan pek çok yerde görürsünüz. -Sizin bir de Klasik OtomobUKulübüve Porsc- he Kulübü etkûıBkkriniz var» ÖNGÜN - Evet. Ben 1990'da Klasik Otomo- biller Kulübü'nü kurmuştum. Onun yanında b - sa bir süre önce Doğuş Holding'in teklifiyle Porsche Kulüp Istanbul'u kurdum. Bizde spor oto- mobil sahipleriyle ilgili bir imaj bozukluğu var. Sanki spor otomobil kullanan kayıt dışı ekono- minin bir parçası gibi algılamyor. Hiçbir şekilde vergi ödemeyen, deli gibi araba kullanan, adam öldüren kişi gibi... Aynca Türkiye'de Otomotiv- le Yaşam adlı fotoğraf yanşmasına başhyoruz. Bu- nunla ilgili Ara Güler'le temasa geçiyoruz. - Motorfest adh bir etkinlik düzenkdiniz™ ÖNGÜN- Türkiye'de pek çok otomobil kulü- bü var. Bunlan bir gün bir araya getirelim, de- dik. O gün 6 bin kişiye yakm ziyaretçimiz oldu. Bu etkuıliği yapmamızdaki amaç, toplumda em- niyetli sürüş bilincini iyice uyandırmaktı. Çok da ses getirdi. Her yıl bunu tekrarlayacağız. tstanbul Haber Servi- si - Birleşmiş Milletler Uluslararası Yol Güven- liği Akademisi (IRSA) Genel Müdürü Peter ter Meukn, insanlığm ba- şmdaki en büyük sorun- lann açlık ve ATDS ol- duğuna, ancak her yıl en çok kurbanın trafik ka- zalarında verildiğine dik- kat çektı. Meulen, Tür- kiye'de bir yol güvenlı- ği akademisi kuracakla- nnı belirterek "Türki- ye, de bu akademi As- ya'daki pek çok ülkeye göre daha verimli ola- cakür. 1-2 yıl içinde yol güvenliği konusundaki geüşmeleri fark edecek- siniz" dedı. Intertraffic Türkiye Fuan kapsamında NTSR Fuar ve Kongre Organi- zasyonlan ile Türkiye Kazalan Önleme Der- neği dün Ortaköy'dekı Feriye Lokantası'nda "Trafık ve Yol Güvenü- ğinde Araştırnıa ve Ge- üştirmenin Önemi" ko- nulu panel düzenledi. Merkezi HoUanda'dabu- lunan BM'ye bağlı IR- SA'nın genel müdürü Peter ter Meulen, yol gü- venliği konusunda ya- pılacak tanıtımın öne- minı vurgulayarak "tn- sanlar arnk dünyada en önemlisigoıtanmyolgü- venliği olduğunu anla- mah" diye konuştu. Trafik kazalan kur- banlannın çoğunu 16- 24 yaş arasındaki genç- lerin oluşturduğunu ifa- de eden Meulen, 15 yıl içinde özellikle 3. dün- ya ülkelerinde kazalar- da yaşamını kaybeden genç insan sayısında ar- tış yaşandığını söyledi. Meulen, her yıl 500 mil- yon dolann trafik kaza- lanna gittiğini dile geri- rerek "Kötü bir trafik yönetimine sahibiz. Yol- İardakitrafik poisfcrinin eğinuııesi gerekhor. Po- Bsesadeceyetkiverip eği- tim vermezseniz sorun- lar devam eder" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle