Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
1^ Irak'la 30 Ocak'ta
^ şeçim vamuş.
—ij Ölen ölür kalan
oo sağtar seçmendir!
Bektronlk posta: denizsanScutnhtıriyBtttHiUr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.21&512 44 97
- Insan Haklan Danışma
Kurulu'na türbancılar
alınmış...
"Kara carsafcılara haksızlık!"
Ulusoy
Ulusoy Turizm'in
çşeçen Salı
Samsun'dan Izmir'e
h*areket eden
ortobüsünde bir komedi
filmi oynuyor. Filmin
yanm saati geride
ttalmışken küçük bir
/atak sahnesi geçiyor.
Otobüsteki tek türbanlı
bir yolcu yerinden
kalkıp şoförün yanına
gidryor, bir şeyler
söylüyor ve şoför
vîdeoya başka bir film
koyuyor.
Futbormaçındakı tribün
cinayeti üzerine basın
toplantısı düzenleyen
Beşiktaş Başkanı
Yıldınm Demirören,
işine gelmeyen bir A
soru soran •
gazeteciye "Kapa W
çeneni" demek
yerine tüm nezaketi ile
"Soru bitti" diyor.
FenerbahçeFenerbahçe, Avrupa
Şampiyonlar ügi'nden
elenirken bir alt küme
olan UEFA'ya geçme
şansını yakalıyor.
Fenerbahçe taraftarian
küme düşmenin
sevinci içinde gece
yansı Kadıköy'de
sokağa dökülüyor.
uşüncenın temel diregınin eleştın olduğunu
söylüyor Çukurova Üniversitesi'nden Prof. Dr.
Ibrahim Ortaş: "Eleştıriye pek çok kişi ya-
naşmadığı gibi kurumlar da, devletler de iyi
gözle bakmaz. Aslında eleştiriden korkulması yerine,
tam tersine eleştiriden yararianılması genekir. Eteştirei
düşünme olgulan ya da bulgulan eleştırmek veya red-
detmek değil aynı zamanda mevcut bılgiyi doğru algı-
lamak ve onun altematifi yaklaşımı da beraberinde ge-
tirmektedir. Eleştiri ileri sürülen görüşün yerine bir şeyi
koymak olarak da algılanabilir.
Eleştiri tabiı kuşku üzerine kurgulandığı için bir ba-
kıma bilimin en önemli unsurlanndan biridir. Bilim kuş-
kuya dayandığı için beraberinde eleştiriyi getirmekte-
dir. Bu şekilde bilgi irdelenmektedir. Bu anlamda bilim
yuvaları eleştirinin özgür alanlan olmalıdır.
Eleştiri bir şekilde kişiyi düşündürmek ve bilgilen-
dirmek için yapılır ve mesajın yerine ulaşması beklenir.
Eleştiri beyin fırtınasından geçer. Beyin fırtınası bir şe-
Eleştiri
kilde yeni fikir üretmekte istek sağlamaktır. Eleştiri in-
sanı diri ve canlı tutar. Fakat eleştiri mantık çerçevesin-
de olmalı ve kişinin önyaıgılannı dayatan bir çerçeve-
deolmamalıdır. Herkes, herkesin kendisi gibi düşünme-
diğini, her düşüncenin bir altematifi olduğunu kabul et-
meli ve bilmelidir...
Yaratıcı insan farklı insandır, farklı kişi renkliliğe dü-
şünce farklılığının bir ölçüsü olarak çok boyutlu baka-
bilen kişidir. Farklı insanı bol olan toplumlann farklı gör-
me, yaratma potansiyeli yüksektir... Buna karşılık fark-
lı düşünen sıradışı kişileri deli, anarşist diye tanımlayan
toplumlann durumu ise hepimizin malumudur. Eğer ay-
kın düşünceli kişiler olmasaydı belki bugün sahip oldu-
ğumuz birçok yenilik olmayacaktı.
Yaratıcı kişi her şeyden önce ben merkezinden çok
biz merkezli, kendini aşma ve yenileme enerjisine sa-
hip özeleştiri erdemliliğine sahip kişiliktir. Sorun çözü-
münde analitik düşünen, motive edici yönüyle de lider
karakterli kişidir. Yaratıcı kişi cesur, düşüncelerini oto-
ritelere göre belirleyen değil, yaşamın kurallanna göre
belirleyen her şeye rağmen, toplumdaki ve sistemdeki
çirkinliklere, özürlere ve hatalara karşı duruşu olmakta-
dır. Yaratıcı kişi, kişilikli veyetişkin bırey özetliğindedir...
Başta öğrenciler olmak üzere gençlik kendini üniver-
siteortamındaifadeedebilirdurumagelmelidir. Bugün-
kü Batılı lider kadrolannın önemli bir kısmı öğrenci lider-
leri ve düşünce akımlannın öncüleridir.
özellikle de gençlik yıllannda radikal düşüncelerden
beslenenler ilerleyen yaşlarda ayakları yere basan bir
çizgiye gelirier. Insan, doğası gereği gençken kendini
ispatlamak için dünyaları devirmek ister. Bu motivas-
yon kişiyi hedefine ulaştırmak için otganize eder, sonun-
da kişi yeteneği ve kendisine sunulan ortam kadar 'ken-
disi' olur."
SESSİZSEDASIZJ!)
Avrupa Birliği'nin yolu Diyarbakır'a geldi!
Ayrıntılan "www.acikistihbarat.com"
sayfasında yazan yandaki fotoğraf
Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde çekilmiş.
Bismil Belediye Başkanlığı tarafından
çevre düzenlemesi yapılan ve geceleri
aydınlatılan bu yer Türk Silahlı
Kuvvetleri ile girdikleri çatışmalarda
ölen aynlıkçı teröristlerin mezarlığı.
Mezarlığın girişindeki gönderde de
PKK bayrağı dalgalanıyor.
Komiser beyy
hanım parmağını unuttu
Avrupa Birliği'nin bir zamanlar ve
her zaman Türkiye'den en sorumlu
komiseri "Ferhuygen" son
zamanlardaki veciz beyanlanndan
birinde, "Doğu Avrupa'daki
düşünce kuruluşlannın hepsini
Amerika Birleşik Devletteri finanse
etti; biz parmağımızı bile oynatmadık
buyurunca, Ankara'dan Dinçer
Kişoğlu: "Şimdi olmadı işte.
Komiser bey, gerek Karen Fog'a
ve gerekse Fog'un Türkiye'deki ve
Kuzey Kıbns'taki evlatçıklanna
haksızlık etmiş. Çünkü biz, Karen
Fog hanımefendinin Türkiye'de ve
Kıbns'ta para saymaktan tutmaz olan
parmaklannın tedavisi için Isveç'e
gittiğini duymuştuk!"
24 Kasım Oğretmenler
trunu nun JJüşıındııratikıerı
LGÜRŞENKAFKAS
Çağımızın sürekli değişen ve
gelişen koşullan eğitim ve özel-
likle öğretmen eğitimini gün-
demde tutuyor. öğretme ve bil-
gi verme kavramı, öğretmen eği-
timi konusuyta ilgili yapısal deği-
şiklikteri yaşamataşımalıdır. Ge-
leceğe yön verecek, karaniığı
aydmlığa dönüştürecek öğret-
menin eğitimi önemli bir süreç-
tir. Cumhuriyetin tüm kazanım-
lannda, topluma bilgiyle ulaşma-
da, iike ve devrimleri aktarmada
öğretmenin alınteri, emeği ve
çabas vardır. Kars'tan Edime'ye
kadar tüm coğrafi yerieşimlere,
ulusal simge olan bayrağımızla
özdeşleşip ulaşan öğretmendir.
Alnında bilgi, elinde aydınlığın
meşalesi ile karanlıktan aydınlı-
ğa doğru yol alan da öğretmen-
dir.
Geçmişin ardındaki gelecek,
24 Kasım'ın bir günlük öğretme-
ne övgü şölenleriyle yeterii değil-
dir. Geleceğin aydınlık, çağdaş
yüzüne, bilimin teknolojinin, sa-
natın pınttılanyla donanmış öğ-
retmenleri egemen olmalıdır.
Eşıtliğe inanan, kafalardaki or-
taçağ karanlığını aşmış, yete-
nekli gençlerin öğretmen eğiti-
minde yer alması için gerekli dü-
zenlemeler yapılmaitdır. Bugü-
nün öğretmen eğitimi politikası,
gerekli araştırma ve incelemeyi
yapmadan günü kurtarma biçi-
mındedir. öğretmen eğitimi po-
litikası, hükümet değil, devlet
politikası olmalıdır. Geleceğe yö-
nelik, bilimselliğe uygun araştır-
ma yapabilen, yenilikçi, çağdaş
düşünen bireyier öğretmen ola-
bümelidir. 81 yıllık Cumhuriyetin
öğretmen yetiştirme kazanımla-
nndan yararlanılmalıdır. Köy
Enstitüleri, Öğretmen/Yüksek
ÖJretmen okullan gibi ömekler
yaparak, yaşayarak, üreterek
eğitim programlannın uygulama
alanlanydı.
Günümüzde eğitim sistemle-
ri bilim ve teknolojideki geliş-
rreler, bilen/öğreten/üreten öğ-
ntmen modetine yönlendirmek-
tedir. öğretmen eğitiminin altya-
psı teknolojik donanımlarla, kü-
tiphane, laboratuvar, işlik, sa-
rat merkezi, spor, müzik vb.
yjptınmlan olan eğitim kurumla-
rvta olabilecektir. 21 yy'da nüfu-
sjnun yüzde 15 - 20'si oku-
ra/yazma bilmeyen ülkemizde,
cğretmenin önemi, gerçeği iyice
tevranmalıdır. AB toplumuna
ttlgisiz birtoplum ayıbı iie değil,
jydın, uygar, güvenli bir toplu-
nun zenginliği ile katılmalıyız.
Gelişmiş, çağdaş ülkelerde, öğ-
etmen eğitimi veren kurumlar-
ca kalite kontrolü ve kaliteyi art-
ÎICI önlernler bizde de uygulan-
nalıdır. Ülkemizin gereksinimi-
* uygun nitelikte öğretmen ye-
ıştirilmeüdir. Geçmiş kazanım-
sr model ve ömek almmalıdır.
Geleceğin öğretmeninin seçi-
ninde devletin öğretmene gü-
encesi, eğitim kurumlanna gi-
işte ve seçimindeki seçkiler, ye-
ıştirme programlannın kapsa-
TJI, girişimci ruhu ve işbiriigi öl-
^itleri gibi araştırmalar önemli
jyraçlardır. Ülkemizin en ücra
•erlerindeki insanımızın eğiti-
ninden her tür çağdaş verilere
ulaşmış, kentliye kadar herkes
için kendini gündemde tutan
öğretmen yetıştirmeliyiz. "Hiç
olmazsa öğretmen olurum"ö6-
nemı yerine kaliteli, bilgili, ruhsal
ve bedensel yönde sağlıklı öğ-
rencileri öğretmenliğe yönlendi-
rebilmeliyiz. Mesleki eğitim kap-
samında, adaylara, insan sevgi-
si, iletişim, insani ilişkiler, doğa
bilinci gibi önemli gerekler veril-
melidir. Görevdeki öğretmenle-
rin Türkçe gelişim programlan-
na, kaynak tarama, rapor yaz-
ma, bilimsel araştırma yöntem-
leri ve teknikleri edinme semi-
nerleriyle bilgi gelişimi kazanma-
lan önemlidir. Öğretmenin yap-
tığı bilimsel araştırma sanatsal
verileri, kültürel eser üretkenliği
yetkililerce değerlendirilmelidir.
"Aferin, teşekkür, takdirederim"
kavramlannın kann doyuımadı-
ğı 21. yy'da üretken öğretmen
maddi değerde de ödüllendiril-
melidir. öğretmen eğitim prog-
ramlanmızın değişiminin ve ye-
nilikçiliğinin miman olmalıdır.
öğretmene bu degişimi, eğitimi
sırasında verilebilmelidir. Çünkü
öğretmen geleceğimiz ve göz-
bebeklerimiz olan çocuklanmı-
zm eğitimcisi olacaklardır.
Gelişmiş uluslar, en büyükya-
tınmı eğitime ye öğretmene yap-
maktadırlar. Ülkemizde öğret-
men, sınavla ve önemli değerie-
rin verilemediği bireylerden se-
çilerekalınmaktadır. Ulusal özel-
liklerimizin, gereksinimlerimizin
araştınlmadan yanlı ve ucuz hü-
kümet politikalanyta öğretmen
seçimi, atanmalan eğitimde ve
öğretimde önemli sorunlar do-
ğurmaktadır. Bugün, birçok alan
öğretmeni veya değişik meslek
çıkışlı sınıf öğretmeni görevdedir.
"Benim asıl anlatılacak yanım
öğretmenliğimdir" ve "öğret-
men/erf.. Venı nesil sızın eseri-
niz olacaktır" özdeyişleriyle
Atatürk, önce öğretmenliğiyle
övünerek, sonra geleceğin so-
rumluluğunu öğretmenlerin
omuzlanna güvenle yüklemek-
tedir...
21 yy'ın Türk öğretmeni etkili
ve verimli olmalıdır. öğretmenin
etkili oluşu, bilgi, beceri, verim-
liliği ve üretkenliği ile genç kuşa-
ğa yönelişi ile olacaktır. Nrtetikli
öğretmenin eğitimi için fakülte-
lerin tüm birimleri bir laboratuvar
biçiminde olmalıdır. Bu tür bir
eğitim, Köy Enstitüleri'nin "ya-
parak, yaşayarak, üreterek" öğ-
renme ve öğretme becerilerini
edinmelerini sağlayacaktır. 24
Kasım, Atatürk'ün Başöğret-
menliği kabulünün "öğretmen-
tere kutlama günü" olarak veri-
lişinin günüdür. Tüm meslektaş-
lanma kutlu olsun. Hükümetin
eğitim soluklu, yanlı atamalannın
hızlandığı, öğretmenin baskı al-
tında tutulduğu, maddi ezikliği-
nin ve sosyal sorunlannın dağ
gibi yüceldiği, bir dokun, bin işit
kavramının kulaklan çınlattığı bu
ortamda nutuklar atılacak, şö-
lenler, törenlerle oğretmenler
övülecek.
24 Kasım Atatürk'ün aydınlık-
çı, yenilikçi öğretmen bilincinin
geriye dönüşümle gölgelendiği
bugün, yine de saygıdeğer mes-
lektaşlanmı kutlar ve eğitim yo-
lunda başanlar dilerim. ,
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(a turk.net
ÇtZGtLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraciü mynet.com
HARBt SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com
HAYAT EPtK TtYATROSU MLSTAFABILGIN hayatepiko mynet.com
MAFYA i..
İ t 1 İ
TARtHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 25 Knson ınrtr.munUaz-arikan. com
VALIKUSlfNUN GETİRDİĞİ ÜN..
1889'DA BUGÜN, ÜNLÛ YAZAK &E$AT /W«/ GÜNTtKİAI,
BİR ASKEKİ DOtcrtXUN O6LU OLMAK İSTANBUL'DA
OO&DU. 191? YIUHDA J(/SA ÖYKÛLEfİ YA2AAAYA
R£ŞATNUBJ, tOJ/UVU/Ş &4VAŞIMIZ.
1
KA OLAKAK yAY/MLADISI(19Z2) 'Ç/H/KUŞu*BO
MANIYLA BÜYÜK ÛN KA2ANPI- ROMANI, MUSTA^ı
KBMAL PA$A M OKUMUÇ ÇOM. SeS&iMİÇTİ.Cm
U ANLATHUIIYLA, KİV4P, YALNfZ AYD/NCAIZI O£ĞİL,
AZ O/UJMUŞ KİMSELe/ZJ P£ ÇEK£gİUrOGCXJ.
BÖYLEC£,G£NİŞ S/fi OkUYUCU KİTLESİ-
NE S£SLENME OLANAĞ* SUCAAJ B£
ŞAT NUet, KOUULARI 6ENEU.İKLE ANA-
POUI'DA 6£Ç£M 1B BOMAN VE BİR-
ÖYKÜ YA2ACAIİ.rit.
NOTA BILMBYEN BESTECİ!
1945 "TE BUGÜN, TÛRK MÛZİĞİ 8S£T£CJl£_
RlNPEH LEK4İ ATU 76 YAŞINM İSTAN- '
BUÛPA ÖL0Ü. HENÛZ ->4- YAÇtNOAYK£N
klENDİ BESTBLEI2İMİ SÖYLEYEPMK, HAC1
ARİF BBY \f£ MAHMUT C£l/*L£TTiN f¥\-
ŞA'NIN TMCOİRLEÜİNİ KA2ANMIŞT1. BES_
TELEfZİ KADAG S€SİNİN &Û2£LÜĞİYL£
DE PİKKAr/ ÇEKİYORDU. NOTA 8ÎL-
MBMESl'; YAŞAMI 8OYUNCA SOO'E
YAKIN ŞARKI BES7ELEMİ$ OLMtSI.
NA KAZŞlN, YA2AMAPIĞI İÇihl BİRÇû-
ĞUNUN UNUTULMASINA NEOEN OL-
MUÇTU- BUNLARDAN yALUIZCA 168
TAHESİ GÜUÜMÜze UIAÇABİLMİŞ-
TİR... _*_
DÜZ ÇİZGt
ÜMİT ZtLELt
Sürgün!
Tam da Amerikan askerinin büyük bir fütursuzluk-
la, ağır yaralı Iraklıyı, hem de sığındığı ibadet mekâ-
nında öldürdüğü anlara rastladı...
Aslında, çoluk çocuk, kadın demeden on binlerce
zavallı insanın sokak ortasında, evde, okulda, hasta-
nede boğazlanıp köpeklerin ziyafetine terk edildiği
Felluce işgali sıralanna rastladı da diyebilirdim...
Son derece kuşku çekiciydi; önce Hollandalı ünlü
bir film yönetmeni "Islama hakaret" gerekçesiyle
vahşice öldürüldü. Zaten 11 Eylül ve sonrasında Is-
panya'daki tren katliamı ile Avrupa'daki Müslümanta-
ra iyice soğuklaşan Batı kamuoyunun bu olayla aya-
ğa kalkacağı belliydi. öyle de oldu; cinayet sonrasın-
da Hollanda'nın dört bir yanında, iki dinin mensupla-
rı arasında neredeyse elle tutulur yoğunlukta gergin-
lik baş gösterdi. Camiler kundaklandı, Müslüman ka-
dınlar, gençler tartaklanmaya başlandı. Ardından Al-
manya'da, Belçika'da, Avusturya'da olaylar çtktı.
Almanya'da din adamı kılıklı birtakım yobazlar, ate-
şin üzerine benzinle gidip, Hıristiyanlan hedef alan
"vaazlar" vermeye başladılar. Içişleri Bakanı Schily,
camilerin bile kapanmasına varacak sürecin işaretini
verdi. Belçika'da Başbakan Yardımcısı Onkelinx ile i-
ki senatör ve bir milletvekili köktendincilerden tehdit
aldıklan için hükümet tarafından korunmaya alındılar.
Anvers kentinde genç bir Yahudi sokak ortasında öl-
dürüldü.
Aynı sıralarda ABD'li komutanlar, askerierine "Ha-
reket eden herşeyivurun. 15-50yaş arası tüm er-
kekleri öldürûn" emri verdi! Askerierin bu emre hiç
ihtiyacı yoktu aslında, onlar zaten başından beri "ge-
rekeni" fazlasıyla yapıyoriardı!
Ve bu vahşet, bu soykınm Avrupa'da hiç yankı bul-
madı! Binlerce kilometre ötedeki Şıli'de insanlar sokak-
laradökülürken, Yunanistan dışındaAvrupa'nın kılı bi-
le kıpırdamadı! Sanki birileri elbiriiği ile bugün yaşanan,
yann Iran'da, Suriye'de yaşanması neredeyse kesin-
lik kazanan "haçlı seferi" için dünyanın en etkili ka-
muoyunu biçimlendiriyordu!
Yann, Avrupa'da yerieşmiş Müslümanlann kitleler
halinde "sürgünü" gündeme gelirse, 2. Dünya Sava-
şı'nın o tüyler ürperten "toplama kamplan" hortlatı-
lırsa inanın hiç şaşırmam...
- Gidiş, o gidişü!
Onlar ulusa düşman!
Okuduğumda acı acı gülüp, "Bu kadar da olmaz,
yazmak lazım" düşüncesiyle bir kenara ayırmıştım.
Sevgili Özdemir Ince elini çabuk tutup, Hüniyet ga-
zetesindeki köşesinde gereken yanıtı verdi. Ince, "U-
lus-devlet düşmanlığı" başlıklı yazısında, Mehmet
Attan'ın "Baü'nın icadı olan ulus-devlet örgûtlen-
mesinin modasının geçtiği, bizzat Baü'nın AB ile
ondan vazgeçtiği" safsatasını kendine özgü üslubu
ile bakın nasıl mahkûm etti:
"... önce 'Batı' ile AB işaret edil'ıyorsa, bu top-
luluğun ulus-devleti bırakiığı kuyruklu biryalan.
Ulus-devlet, AB'nin 25 ûyesinden hangisinde terk
edilmiş? Bu devletler ulusal egemenliklehnin kü-
çük birbölümünü AB'ye bırakmışlar, o kadar. Or-
du yerinde, polis yerinde, mülki idare yerinde,
ulusal eğitim ve maliye yerinde, devletlerin baş-
kentleriyerinde duruyor, resmi dilyürüriükte, sı-
nırlaraynı, toprak bütûnlüğü devam ediyor... Gö-
rünürde Ingittere dışında bir tek para ortak, o ka-
dar! Birliğin anayasası henüz onaylanmış değil...
Gerçeklerböyleyken, Avrupa Birliği'nin 'ulus-dev-
let'/ sona erdirdiği yalanı söyleniyor ve bazı 2.
Cumhuriyetçi zevat da buna pek seviniyor, bay-
ram ediyor... Ben kişisel olarak ulus-devletin so-
na ereceğine inanmıyorum; ama diyelim ki sona
erecek! O zaman Türkiye'nin, AB'ye tam üye ol-
masım beklerim... AB'ye tam üye yapsınlar, ulus-
devlet kendiliğinden tasfıye olur, eğer böyle bir
şey olacaksa. AB'ye üye olmadan tasfiyeye giriş-
mek ve bu tasfiyeyi tavsiye etmek (işte siyah harf-
leıie yazıyonım) olsa olsa cehalettir!"
Ah, sevgili Ince, cehalet hiç değil! Burada maksat
üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek! Onlara bu ulus-
devlet gömülmedikçe uyku haramü!
Polis ne yapsın!
Stadyum cinayetinde ben en çok polisin suçlan-
masına şaşırdım. Tam tersi polisin özenle korumaya
alacağı stadyumun Inönü olması şart! Çünkü Içişleri
Bakanı'nın oğlu Murat Aksu Beşiktaş Asbaşkanı! Her
Beşiktaş maçından sonra ortalığı ayağa kaldıran, en
sert demeçleri verip ortalığı geren hukukçu Aksu iste-
seydi, polis Inönü'ye ne it-kopuk ne de tırnak çakısı
sokardı diye düşünüyorum...
- Çok mu yanılıyorum?..
e posta: umttzileliCa gmail.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA;
îyTopaüldığın-
da kundağın
geri tepmesi. 21
Birorganımız...
Ekose desenli
yünlü bir ku-
maş. 3/ Arapça
eylem çatısını
konu edinen bi-
lim ve kitap...
AsafHaktÇe-
lebi'nin bir şiir
kitabı. 4/ Kişiyi
haıekete geçmeye
özendiren güdü... Sekiz
notadan oluşan ses dizi-
si. 5/ Nâzım Hikmet'in
soyadı... Rengi atnuş
olan. 6/ Batı ordulann-
da, atlı ya da yaya ola- 5
rak çarpışan asker sını-
fi... Türk resim sanatın-
da önemli bir grubun ad 8
olarak benimsediğihaı- 9
fin okunuşu. 7/ Kö-
pek... Aldatmaişi,hile... Tellibirbüriimcükcinsi. 8/Os-
manlı mutfağına özgü, tel şehriye, tavuk ve balla yapı-
lan yemek. 9/Bir soru sözü... Gelin başlığı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Akın, hücum. 2/Yabancı... Özellikle atletizm pist-
lerinin kaplanmasında kullanılan plastik madde. 3/
Yapı... Hefyum elementinin süngesi. 4/Kimi cisimle-
rin karşılıklı olarak birbirini itmesine neden olan kuv-
vet... Tasa, kaygı. 5/ Akira Kurosava'nın bir filmi...
Nefes. 61 Yelkenli bir yanş teknesi... Adın durum ek-
lerinden biri. 7/Terbiyesiz kimse... Bir renk... Ülke-
miz sulannda yaşayan ve "biz" de denilen mersinba-
lığı türü. 8/Eskişehir'in bir ilçesi. 9/Neon elementi-
nin simgesi... Yüksektepe, dağ. c