Katalog

SAYFA CUMHURİYET 25 KASIM 2004 PERŞEMBE 14 İ V LJ LJ J. U J \ kulturfo cumhuriyet.com.tr Balkan Fonu'ndan parasal katkı almaya aday 12 projeden biri de Handan îpekçi'nin Selanik'tenBalkanlar'a destekASLI SELÇUK Etkinliğin artık gelenekselleşmiş 'Balkanlar'a Bakış' bölümünün 10. yılına ermesinden ötürü Bal- kan yapımlannı desteklemek, Av- rupa üÛceleriyle gerçekleştirilecek ortak yapımlar konusunu, dağıtım ve işletme sorunlarını tartışmak amacıyla festival biraçık oturum dü- zenliyor. Açık oturuma Türidye'den Zeki Demirkubuz ve Behruz Acemyan çağrılı. Kültür Bakanlığı'nın destekledi- gi Balkan Fonu da, Türkiye başta olmak üzere Balkanlar'dan katılan sinemacılann yeni projelerinin se- naryolanna katkı sağhyor. Hubert Bals (Hollanda), Monte Cinema Verita (Italya), Goteborg Film Fes- tivali ve Berlinale gibi fonlan ör- nek alan bu fona başvuran, ulusla- rarası bir seçici kurulun belirledi- gi 4 uzıın metraja 10 biner Euro parasal destek veriliyor. Bu yılın Balkan Fonu Seçiciler Kurulu; Can- nes Film Festivali Sinema Vakfı so- rumlusu George Goldenstern, Ko- muna dağıtım şirketınin yöneticisi Maksa Catovic, Glasgow Film Fo- nu sorumlusu Leonard Crooks, Slovenya Film Yapımcılan Derne- ği Başkanı Dunja Klemenc ve Bal- kan Fonu Sanat Yönetmeni-Berlin Film Akademisi Öğretim Üyesi Christina Kallas'tan oluşuyor. 24 - 26 Kasım arasında gerçekleştiri- lecek sunuma katılacak 12 proje arasında Türkiye'den Handan îpek- çi'nin 'Saklı Yüzleri' de var. Yenl ufuklar 'Çağdaş Ustalar' bölümünde Osman Scmbene'nin 'Moolaade', Ingmar Bergman'ın 'Saraband', Hou Hsiao Hsienın 'Cafe Lumi- ere', Cbantal Akerman ın "De- main on Demenage' (Yann Taşı- nıyoruz), Amos Gitai'nüı 'Promi- sed Land' (Vaat Edilmiş Toprak), Jia Zhang-ke'nin 'The World' (Dünya) adlı filmleri var. Özel gösterimlerde; Hong-Kong- lu özgün sinemacı Wong Kar VVai'nin son çalışması '2046'nın yanı sıra 'Şarap ve Erkek Öykü- leri' başhğıaltındaJonathanNos- siter'in 'Mondovino'(Şarap Dün- yası) ve seçici kurul üyesi Alesan- der Payne'in 'Sideways' (Yana Doğru) adlı çalışmalan yer alıyor. • Yabancı konuklara sunulacak Yunan filmlerinin başında; yapımcılığını Martin Scorsese'nin üstlendiği, yönetmenliğini Pandelis Voulgaris'in yaptığı, ABD -Yunanistan arasmdaki görücü usulü evliliklerin anlatıldığı 'The Brides' (Gelinler) adlı film bulunuyor (solda). Çinli yönetmen Hou Hsiao Hsien'in 'Cafe Lumiere' adlı filmiyse (üstte) 'Çağdaş Ustalar' bölümünde gösteriliyor. Yabancı konuklara sunulacak Yu- nan filmlerinin başında; yapımcı- lığını Martin Scorsese'nin üstlen- diği, yönetmenliğini Pandelis Vo- ulgaris'in yaptığı, ABD -Yunanis- tan arasındaki görücü usulü evlilik- lerin anlatıldığı 'The Brides'(Ge- linler) adlı filmi bulunuyor. Yuna- nistan'da göstenme girdiği ilk iki haftada 300 bin izleyiciye ulaşan bu çalışma ülkede nostaljik, duygulu. sıcak filmlerin ne kadar iyi gişe ge- liri sağladığının göstergesi. 2003'ün rekoru Tassos Boulmetis'in, bü- yük bölümü Istanbul'da geçen, baş- rollerde George Corraface, Ba- şak Köklükaya ve Tamer Kara- dağlı'nın oynadığı popüler kome- di 'Politiki Kouzina'nındı (Istan- bul Mutfağı). Angelopoulos un 'The Weeping Meadow'u (Ağla- yan Çayır), Nikos Panayatopo- ulos'un Venedik'te ilk gösterimi yapılan 'Delivery'si (Eve Teslim), Panos Koutras'ın 'The Real Li- fe'ı (Gerçek Yaşam), Yorgos Ka- ripidis'in 'Ütopya'sı, Costas Za- pas'ın 'Uncut Family'si (Kesinti- siz Aile) göze çarpan diğer ulusal yapımlar. 'Yeni Ufuklar' bu yıl Fransız si- nemasından seçkin örneklere de yer verdi: Olivier Assayas'm, ka- dın oyuncusu Maggie Cheung'e Cannes'da en iyi oyuncu ödülünü getiren 'Clean'ı (Temiz), Eleono- re Faucher'nin 'Les brodeuses'ü (Nakışçılar), Claire Denis'nın 'L'intrus'ü (Davetsiz Misafir) iz- lencedeki filmlerden bazılan. Ye- ni Rus sinemasından çarpıcı ör- nekler de var. Svetlana Proskuri- na'nın 'Remote Access'i (Uzak- tan Giriş), Kira Muratova'nın 'The Tuner'ı (Akortçu), Guka Omarova'nın 'Schizo'su, Dimit- ri Meskhiev'in 'Us'ı (Bizler). Yunanlı deneysel sinemacılar Ma- ria Klonaris'le Katherina Tonıa- daki'nın 6 kısa, orta, uzun metra- jı (Portreler, Meleğin Döngüsü Dört- lemesi) 'Sinemasal Sistemler' adıyla gösterimde. Deneysel prog- ram, CNC'nin (Fransız Ulusal Sı- nema Merkezı) ortaklığıyla düzen- leniyor. Toplu gösterimler Etkinlik süresince toplu göste- rimleri yapılan Kiarostami veVıc- tor Erice katılacakları 'master class' çalışmalannda sanatsever- lere görsel sunumlar yapacak, sa- natla ilgili görüşlerıni, düşüncele- rini aktaracak, izleyicilerin sorula- nnı yanıtlayacaklar. Bu yılın ödülleri şu dallarda ve- riliyor: 'En İyi Film', 'Altın İs- kender' (37000 Euro); 'Seçici Ku- rul Özel Ödülü', 'Gümüş İsken- der' (22.000 Euro); aynca 'yönet- men', 'senaryo', 'kadın oyuncu', 'erkek oyuncu', 'sanatsal katkı' ödülleri. Uluslararası Film Eleştır- menleri Birliği (FIPRESCI) en iyi uluslararası, Yunanlı Film Eleştir- menleri Birliği de en iyi ulusal ya- pımı seçecekler. Izleyici ödülleri- ni (3.000 Euro) özel sponsorJame- son Club veriyor. 28 Kasım Pazar akşamı Olympi- on Sinema Merkezi'nde gerçekleş- tirilecek ödül töreninin ardından Zhang Yimou'nun fantastik gör- sel şöleni 'House of Flying Dag- gers'(UçanKılıçlarE\L Çin)gös- terilecek. Etkinliğin ardından fes- tivaldeki bazı çalışmalar, her za- manki gibi Kuzey Yunanistan'daki Florina, Kastoria, Kilkis ve benze- ri kasabalara taşınacak. Saim Erken yaşadığı yerleri, insanlarma bakışmı ve gördüklerini aktarıyor Yalınlaşanyüzeydeyoğunlaşan insan SELCEN AKSEL Saim Erken son dönem çalışmalarından oluşan kişisel resim sergisiyle çıkıyor sanat- severlerin karşısına. Sanatçıyla; resme, res- mine bakışını, neyin izini sürdüğünü konuş- tuk. "Bu serginiz tümüyle son dönem çalış- malannızdan oluşuyor..." SAÎM ERKEN - Bir önceki kişisel sergi- mi 2003 yılında Ankara'da açmıştım. Üret- ken olduğum bir dönem oldu son iki yıl, bu kendi içimde yaşadığım dalgalanmalarla da ilgili sanınm. Uzun çalışmalann sonucuydu, malzemeyle bağım ve atölye ritüeli de etki- li oldu. "Yaşamınızla başat bir durunı olmah bu..." ERKEN - Tabii, yaşadıklanmın ifadesinin üretimle iç içe olduğunu hissettim, kopuk kopuk yaşamaktan farklı bu. Daha toparla- yıcı olmakbelki... Çünkükendi içimizde ya- şadığımız çelişkiler, malzemeler, dokuman- lar, aslında resmin elemanlan. Durum ve atmosfere eğllmek "tç dünyanızdaki sorgulama -yapıtını- za yansıyan- hangi anlamda, anlatabilir mi- siniz?"* ERKEN - Resmi ifade ediş biçimim, kom- pozisyon ve betimlediğim mekânlar, yaşadı- ğım yerler üzerine gözlemlerim yansıdı bu son dönem içinde. "Toplamak, biriktirmek deyimini kul- landınız. Bu anlamda bu sergiye has olan bir şey var mı?" ERKEN - Var. Daha soyut düşünüyordum önceleri. Daha doğrusu, resmin elemanlan- m belirlerken gerçekten yola çıkmak yerine, plastik anlamda leke, renk, çizgi olarak gör- meyi yeğliyordum. Plastik düzene önem ve- riyordum. Şimdi daha çok gerçeğin çözüm- lenmesiyle sonuca ulaşıyorum, mekân da önem kazanıyor bu noktada. "Gerçeğin çözümlenmesi kavramı daha çok bu sergi için geçerli değil mi?.." ERKEN - Son üç dört yılı kapsayan bir sü- reç bu. Ve de nesnenin figürle ilişkisini de içeren bir çözümleme. Gerçek olaııa bu açı- "TT dan bakıyorum bir anlamda. Nesnenin fi- gürle ilişkisi, gerçeği vurgulayan ışık ve le- ke düzeni... Zaman zaman da kaçamak ya- pıyorum tuval üzerinde... "Kaçamak?.." ERKEN - Daha rahat, daha özgür kulla- nıyorum mekânı, yani bana daha ait olan formlardan yararlanıyorum. Eleyerek, ya- lınlaştırarak kendi gerçeğime ulaşıyorum... "Gerçeği resmetmek plastik bir tanım olarak algılanmamalı, daha çok insanla il- gili değil mi?" ERKEN - Tabii... Hayatımın çoğunu ge- çirdiğim Kadıköy ve Taksim'deki mekânla- ra fıgürlerimi yerleştiriyorum. Zaman, durum, atmosfer benim için çok önemli... Erkenden işe gidenler, mekândaki yalnızlık... Yalın- lıkla yansıtıyorum yalnızhğı, atmosferin et- kisini. Telaş yok orada. Figürler, tesadüfen bir araya gelmiş insanlar... lletişimsizlik, ko- pukluk figürlerin diyaloğunda çok önemli. Özellikle bir iki resimde öne çıkıyor bu. "Yahnlaşma, anlatmak istediklerinizle örtüşüyor..." ERKEN - Evet, süreç beni bu noktaya ta- şıdı. Şaşırtıcı bir yanı da üç yıl sonraki re- simlerimi merak ediyorum. Onlann da beni şaşırtacağına eminim. Figürün ihtiyaç duy- duğu gibi boyuyorum diyebilirim. Sanınm daha net görülebiliyor birtakım sorunlar: ve onlann üzerine eğildiğim için çözümlendi bir şeyler diye düşünüyorum. "Resmin ilk aşamalanndan izler var..." ERKEN - Resme başladığım andan sonu- na süreç izlensin istiyorum. Bazı resimlerde bu daha belirgin. Fırça yetisinden çok, gere- ğince yalınlaşmak benim için önemli. Ne kadar eleman kullanırsam kullanayım.. figür- lerin ilişkisi/ilişkisizliği anlamındaritmiya- kalamak istiyorum. "Resimlerinizde mekâna bağlı olarak atmosfer duygusu değişiyor, sizin için at- mosfer nedir?.." ERKEN - Anla ilgili bu. Yoğun figür gru- bundan oluşmuşsa resim, bana göre ilişkisiz- likleri gerginlik yaratabiliyor. Resimlerim- de, doğaya yakuı, ama ait olamayan, kent- ten insanlar gibi.. Oraya ait ohnak ister ama değildir, bu durum dikkat çekici bence. Iz- lenen figür... Ben de orda çaktırmadan o fi- gürü izliyorum. Soyutlanmış doğada figür- lerin yarattığı çelişki... Çelişki bazen gerilim slupçu bir tavrım yok, birçok gelenekten beslendiğimi söyleyebilirim. Benim için yüzey önemli olan. Geleneksel bir kompozisyon anlayışım var. Hem tema, hem biçimsel anlamda. Süzgecimden geçirdikten sonra her şeyi boyamak... Resim serüvenimi tuvale taşıyarak zenginleştirmek ve anlatmak istediğim hikâyeyle örtüştürmek istiyorum". yaratıyor ama bazen de tam tersi, bir dingin- lik söz konusu olabıliyor. Cünümüz insanına bakmak "Figürleriniz hep günümüz insanlan..." ERKEN - Günümüz kent insanlan. Ken- tiyle birlikte doğaya giden... Diyalogsuz- luk, kopuklukla ilgili olan bu durum, za- man ve mekân anlamında aidiyetsizliği ön plana çıkanyor. Teknik olarak geldiğim noktayla ve yalınlaşmayla anlattığım bu. Üslupçu bir tavıım yok, birçok gelenekten beslendiğimi söyleyebilirim. Benim için yü- zey önemli olan. Geleneksel bir kompozis- yon anlayışım var. Hem tema. hem biçim- sel anlamda. Süzgecimden geçirdikten son- ra her şeyi boyamak... Dengelemek söz konusu olan, rengi de, biçimi de... Altya- pıyı da hissettirmem ikona, duvar resmi et- kisine gönderme yapabiliyor. Resim serü- venimi tuvale taşıyarak zenginleştirmek ve anlatmak istediğim hikâyeyle örtüştür- mek istiyorum. (Sergi Koşuyolu Sanat Galerisi 'nde 31 Kasım 'a dek görülebilir. 0 216 340 51 56) Akdoğan son yolculuğuna uğurlandı • Haber Merkezi- Grup Yorum ve Kızılırmak grubunun kuruculanndan protest müziğin en önemli adlanndan Tuncay Akdoğan dün dostlannın gözyaşlan ve karanfillerle son yolculuğuna uğurlandı. Okmeydanı Cemevi'ne getirilen Akdoğan'ın cenazesi üzeri karanfillerle donatılarak bir platforma konuldu. Kılınan cenaze namazının ardından omuzlara ahnarak cenaze arabasına yerleştirilen Akdoğan, alkışlarla uğurlandı. Cemevindeki törene katılanlar Beşiktaş ve Şişli belediyelerinin sağladığı otobüslerle Kilyos Mezarlığı'na geçtiler. Akdoğan kabrine konulduktan sonra eskı Grup Yorum elemanlanndan Serdar Keskin, gitanyla "Haziranda Ölmek Zor" şarkısını söyledi. Dostlan Akdoğan'ın mezanna iki çam fidanı dikti. Akdoğan'ı son yolculuğuna Kızılırmak ve Grup Yorum'un eski ve günümüzdeki elemanlan llkay Akkaya, Ismail llknur, Metin Kahraman, Kemal Sahir Gürel, Hihni Yarayıcı, Efkan Şeşen, Hakan Alakın yanı sıra Erdal Erzincan, Pınar Sağ, Mazlum Çimen, Suavi, Ferhat Tunç, Onur Akın, Servet Kocakaya, Sadık Gürbüz, Kazım Koyuncu, Rojın'ın de aralannda bulunduğu müzisyenler, sanatçılar ve dinleyicıleri uğurladı. Akdoğan, 22 Kasım Pazartesi günü evinde çıkan yangın sonucu yaşamını yitirmişti. Alman heykeltıraş Datça'da • MUĞLA (AA) - Alman heykeltıraş Reınhardt Mundt, Muğla'mn Datça ilçesinde, dağ yamacında 20 metre çapında bir bölümü işleyerek bir "doğa heykelf yaptı. Türkiye ile Almanya arasındaki kültürel ılişkılere katkıda bulunmayı amaçlayan, Almanya'daki 'Sanat ve Video Arşıvı Derneği' (KAOS) tarafından düzenlenen 'sanatçı değişim programı' çerçevesinde Datça'ya gelen Mundt'un dağ yamacını işleyerek oluşturduğu heykel Hint mıtolojısini yansıtıyor. Datça Yat Limanı karşısındaki yamaçta yer alan ve 'doğayla bütünleşık sanat yapıtf kategorisinde değerlendirilen heykelin açılışına Datça Belediye Başkanı Erol Karakullukçu ve çok sayıda da\etli katıldı. KAOS Derneğı'nin programı kapsamında, Istanbul ve Köln'deki sanatçılann karşılıklı olarak her iki ülkede yapıt üretmelerine destek verildiği belirtildı. 110 yrtlrt konak müze olacak • ELAZIĞ (AA) - Elazığ'ın Ağın ılçesındeki 110 yıllık tarihi konak, Kaymakamlık ile Çe\ re ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı'nca (ÇEKÜL) restore edilerek müze ve konuk evi haline getirilecek. Ağın Kaymakamı Erdınç Filiz, yaptığı açıklamada, ilçenin ilk belediye başkanı Ekrem Ispir'e ait konağuı varisleriyle 1 Kasım 2004'te protokol imzaladıklannı, protokolle konağuı kaymakamlığa devTedüdiğini belirtti. Konağuı biri 2, diğeri 3 kath iki binadan oluştuğunu söyleyen Filiz, bu binalann etnografik müze yapüacağını bildirdi. Filiz. müzede 100 yıl önce kullanılan silah, mutfak eşyalan ve giysı gibi gereçlerin sergileneceğini, konağın müze olarak ağustosta hizmet vermeye başlayacağını söyledi. Hadi Öldürsene Canikom Ankara'da • Kültür Servisi - Aziz Nesin'in ünlü oyunlanndan 'Hadi Öldürsene Canikom', Orhan Alkaya'nın sahnelemesiyle bu sezon da Istanbullu tiyatroseverlere sunulacak. Ankara De\let Tiyatrosu Yeni Sahne'de 25 Kasım - 27 Kasun günleri saat 20.00'de oynanacak oyunda. Celile Toyon, Hale Akınlı ve Sezai Aydın rol alıyor. Oyun, bir apartmanın bodrum katında, bırbirlerine 'tutunarak' yaşayan iki dul, yalnız. yaşlı ve kentli kadının öyküsünü anlatıyor. Gazeteler ve radyolar, kendısıni ha\agazı memuru olarak tanıtan 'genç ve yakışıklı bir erkeğin' evine girdiği yalnız yaşlı kadınlan öldürdüğünü haber vermektedir. Bu haber iki kadını korkutur ama bir yandan da duygusal yalnızlıklannı tetikler. Bu erkeği özlemle beklemeye başlarlar. Sonunda ha\agazı memuru gelır. Yaş haddinden emekli olmuş, gündelikle çahşmayı sürdüren bu adamla, kısa bir an için "hayattan ze\ k alma oyunu' oynarlar. Oyunun dekor tasanmı Banş Dinçel'e, kostüm tasanmı Türkan Kafadar'a, dramaturgisi Hilmi Zafer Şahin'e, ışık tasanmı Mustafa Türkoğlu'naa, efekt tasanmı Hidayet Öztürk'e ait.