25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KASIMM04PER§EMBE_ ofiim • EDİRNE (AA) - Edime'de.polistara- findanûzenndenpa- saportvekınüikbel- gesiçıkmayanbirki- şi yakalandı. Man- yas Polis Merke- zi'nde Fas uyruklu ve adının Mahmut Sevaşı olduğunu be- hrten kişı nezaret- haneyekonuldu.Bır süre sonra Seva- şı'nın nezarethane- dehareketsizyatöğı- nı gören görevliler, U2HızırAcilSer- visi'nehaberverdi- ler. Sevaşı'nın öldu- ğübelırlenirkence- set,kesinölüranede- ninin belirlenmesı içinTrakyaÜniver- sitesi Hastanesı Morgu'nakonuldu. Hesaplama rekoru • BERLİN (AA) - Batı Almanya'da Gi- essenkentiMatema- tik Müzesı'nin dü- zenlediğjyanşmada, 38 yaşındakı bilgı- sayarmühendisiGert Mittnng, 100 hane- li sayınm 13'üncu dereceden kökünu 11.8 saniyede bula- rak"dünya hesapla- ma rekoru" kırdı. Mittring, 1988'de Fransız Alexıs Le- m aire'eait"l00ra: kam virtüözitesi"m 1.85 saniye farkla geçmiş oldu. Itflüsüffiiaıı Barbie1 • BERIİN (AA) - Almanya'da ılk "Müslüman Barbie bebek pıyasaya sü- tüldü.Kızçocuklan- nmsevgüisi,bugüne kadar sanşın olan barbie bebek, No- orartadlışırkettara- findan beyaztürban- h, ekose yeşil elbı- seü olarak satişaçık- ü. "Müslüman Bar- bie"nin namaz kıla- büençeşıtleridevar. SÖZÇtZGtNİN m m m TurhanSelçuk ARA TOKTAMIŞ ATE Rüzgâr Yeni TCK uyannca F tipi cezaevlerinden tahliye edilen tutuklu ve hükümlüler: Iıısaıı yüzünehasrettik'„• u danbirideÇiçekOüu. Ys1 "™H» vataı tstanbul Haber Servisi - F tı- pi cezaevlerinden tahliye edilen tutuklu ve hükümlüler, ceza- evınde ınsan yüzüne hasret kal- dıklanru belirterek "Ganfiyanm hücremize doğru gekügnu in- san kokusundananlardık" de- diler. Yeni Ceza Kanunu'yla birükte, F tipi cezaevlerinden de tutuklu ve hükümlüler tahliye edilmeye başlandı. Sıncan F Tipi Cezaevı'aden tahliye edilen Hasan Tiryaki, cezaevinde yalnızca beyaz ve mavi renklerin kullanıldığını söyledi. *Ne insan vardı ne de farkh renk Zaman ve mekân bflincini yitinlik. Zamanla renk- ti mektupkâğıdııu dabi arama- Yalnızca mavi ve beyaz sincanF Tipi'nde sadece beyaz ve mavi renklerin kullanıldığını söyleyen Hasan Tiryaki, "Ne insan vardı ne de farklı renk. Zamanla renkli mektup kâğıdını bile aramaya başladım" dedi. ya haşlariım. Rıı ıvnkB kâgırtar zorlandığıru kaydeden Tiryaki, bile özfcdiğim şeyler haüne geV- bunu kabul etmeyince de kötü mişti. İnsan yûzüne hasrettim" muamele gordüğünü savundu. diyen Tiryaki, zamanla gardi- T ^ ^ ' "Özeffikk hastane ve yanın hücresine yaklaşmasmı «»fW«m^ gortrölûrken tu- .. ., .... • , , tukluvehukümlulerekotumu- ve gozetlendıguu tnsan koku- a m € t e d e ^ ^ ^ ^ ^ sundanhıssetmeyebaşladığmı birçokkezişkenceyemanızkal- anlatü. <nm.Buişkencekrinbinndeka- KÖtÜ muamele Vaf borgMnlonldı'' dıye konuştu. 1 • .... ı. Yenıduzenlemelerdenyarar- Cezaevinde ıtirafçı olmaya lanarakdışarıçıkantutuklular- dan biri de Çiçek Oûu. Yakla- şık 10 yıl cezaevinde yatan Ot- lu, F tipi cezaevlerinde kadın- lara karşı daha ağır uygulama- lann bulunduğunu belirtti. Muayene olamadılC Ceza Infaz Yasa Tasansı'nın yeni bir operasyon anlamına geldiğini vurgulayan Otlu, şöy- le devam etti: "Kadınlara özgü olan hastahklanrmzda bile muayene odalannda askerkr bulunuyor. Bu nedenk künse doktora hastahğııu açık- laş^mrvor. Tedavflerimiâ yap- Qranuyoruz.YıBanabudunnnu protesto ettik, ama değjşen hic- bir şey ohnadL" Geçen hafta sonu; Inönü Stadyu- mu'nda, bir gencin bir diğer genci bıçaklayarak öldürmesi, geniş tar- tışmalara yol açtı. Doğrusu; herke- sin bir şeyler söylediği bu konuda, ben de görüşlerimi dile getirmek is- tiyorum. Fakat öncelikle şunu vurgulamak isterim ki; Beşiktaş'ın Sayın Başka- nı Demirören'in, bu konudaki "suç/ama/an" çok yumuşak bir üs- lupla reddetmesini ve stadyumun üç maç için kapatılmasına itıraz et- memelerini, garipsedim. Bu üzücü "olay", kesinlikle "münferit bir olay- dır" ve asla Beşiktaş'ı bağlamaz. Zaten; bu işte suçlanması gereken- leri ve suçlanması gereken gelışim- leri, biraz aşağıda ele alacağım. Ve elbette bu suçlananlar arasında, Beşiktaş yönetimi de olacak. Fakat tek başına Beşiktaş'ın suçlu ilan edilmesi ve cezalandırılması, çok "garip". Geçen yıl; herkesin Beşiktaş'ı ke- sin şampiyon olarak gördüğü bir dönemde; bir hakemin 5 futbolcuyu oyundan atması sonrasındaki geliş- meler de, buna benzıyordu. Havayı yumuşatmak için olsa gerek, Beşik- taş'ın yöneticileri "Hakem haklıydı" diyerek, beni hayretier içinde bırak- mışlardı. Maçı, ben de televizyonda izlemiştim ve tam bir hakem rezalet ve kepazeliği yaşanmıştı. Millet hâ- lâ, "Beşiktaşlılar da hakemin hakltlt- ğını kabul etmişlerdi", hikâyesıni anlatıyor. Çokyazık... Eğer bir yönetim sporcusuna sa- hip çıkmazsa, o sporculann motı- vasyonu kalır mı? Şampiyonluk beklenebilir mi? ••• Inönü Stadyumu'nun kapatılma- stnı itirazsız kabul etmek, suçluluğu kabul etmektir. Oysakı Beşiktaş Ku- lübü'nün suçu, Türkiye'deki diğer kulüplerin suçu kadardır. Bunun ya- nı sıra yazılı ve görüntülü medyanın suçu, çok daha fazla olduğu gibi; "çarpık gelişmelere" müdahale et- meyen "devlet", en büyük suçlu- dur. Inönü Stadyumu'nu, üç maç için kapatmak niye? Istanbul'da, ma- alesef her gün onlarca "kapkaç o/a- yı" ve birkaç silahlı saldırı oluyor. Bunlann gerçekleştiği "mahalleri" kapatmak, kimsenin aklına geliyor mu? örneğin Akmerkez'de bir cinayet işlense, Akmerkez bir hafta için ka- patılacak mı? Ya da cinayet işlenen bir sokak, yaya trafiğine kapatılıyor mu? Böyle bir mantık olur mu?.. • * • Yıllardan beri; televizyon kanalla- rında, kabadayılığı öven diziler ya- yımlanıyor. Ciğeri on para etmez eşkıya bozuntuları; "yiğit" olarak, "de//kan/ı" olarak sunuluyor. Bu tür- den sapıklıklar, zaten büyük sıkıntı- lan olan ve yaşamda bir başan şan- sı çok azalmış, bazı dar gelirli genç- ierimizi etkilemez mi, heveslendir- mez mi? Bir insan, taraftan olduğu takımın maçına giderken neden ayakkabısı- na bir bıçak saklamayı düşünür? Yıllardır maçlarda ve stat dışlarında; "öimeye geldik..." diye slogan atan; "Vur, kır, parçala..." diye hay- kıran çocuklara müdahale etmek sorumlulann ya da sorumlu olması gerekenlerin aklına hiç geldi mi? öyle sanıyorum ki cinayeti ışle- yen genç, "Bir fırsat çıksa da nasıl bir delikanlı olduğumu göster- sem.." diye düşünüyordu. Fakat olaylar, istenmeyen bir mecraya dö- küldü. "On kazanacağım" derken "yaşamını karartan" öyle çok gen- cimizvarki... • • • Ya "seyirciye" (ya da müşteriye) sürekli övgüler düzen "medya"... Ya, "Seyircimizin desteğine gerek- sinimimiz var.." diye o insanlan tah- rik eden kulüp yöneticileri ve teknik adamlar... Seyirciyi, "12. futbolcu.." diye ta- nımlayan kalemler... Bir bakın, kaç "mafya bozuntu- su" kulüplenn yönetiminin, en üst kademelerinde yer alıyor? Kaç tane başkan var? Hele amatör liglerde öyle kepazelikler yaşandığını duyu- yoruz ki insan inanmakta zorlanıyor. "Tribün anarşisi", yanlış bir söz değil. Fakat tek anarşi tribünde mi? Ya maçlann öncesinde ve sonrasın- da çıkan olaylar! Bunlar, en şiddetlisinden anarşi değil mi? Deplasmana taraftar gö- türen bir otobüsün, camlannın sağ- lam olarak geri dönme şansı var mı? Evet, Inönü Stadyumu'na kapası- tesınin çok üzerinde "yandaşını" sokan ve "amigo besleyen" Beşik- taş yönetimi suçludur. Fakat diğer kulüplerimiz, "sütten çıkmış ak ka- şıkmû"... Her şeyi, yerli yerine oturtmak gerek. ••* Dün, "öğretmenler Günü" idi. Her yıl aynı şeyleri yazmaktan sıkıl- dım. Ve bu nedenle, farklı bir şeyi ele aldım. Fakat tüm öğretmenleri- me ve öğretmenlerimıze, yürekten sevgı ve saygılar... Ozanın dediği gibi; öğretmenler/ Onlar ışığıdır bu yurdun... jir bodon ve lolu bir kalp. İtalyan olabilir" Ao Show'da Fıat Idea'yı gormenız ıçn 6 Fiat Idea
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle