Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2004 PERŞEfc
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 13 Sinop
Edirne
Y 13 Adana PB 24
PB 12 Samsun Y 12
Kocaeli PB 13 Trabzon Y 12
Çanakkale PB 14 Giresun Y 13
Izmır B Îİ5 Ankara PB 9
Manisa B 17 Esklşehir B 10
B 12Aydın B 20 Konya
Denızli B 17 Sıvas PB
Zonguldak PB 13 Antalya B 22 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mandin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
23
13
17
12
12
6
7
Yurdun kuzey ve do-
gu kesımlen parçalı çok
bulutlu. Orta ve Doğu
Karadentz, Iç Anado-
lu'nun kuzeydoğusu,
Doğu Anado/u'nun ku-
zey ve doğusu ile Guney-
doğu Anaöolu'nun do-
ğusu yağışlı, dığer yerier
az bulutlu geçecek Ha-
va sıcaklığı kuzeybatı
keamlerde tnraz artacak,
dığer yerterde onemlı tnr
değışıklık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Osfo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
-2
0
2
12
11
12
12
12
Münih Y 10 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
PB
PB
PB
PB
10
11
16
11
13
12
16
17
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tîflıs
Kahıre
K
Y
PB
Y
Y
PB
K
Y
-1
24
3
18
14
17
-1
23
PB 7 Şam Y 19
bulutlu : Sısiı tf^~\ BuLtlu k
Çok bulutlu r Yağmurtu Sulu kar »Gok gûrüil
• •
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜBEK
• Baştarafı 1. Sayfada
bir kere maşallah; büyük değişim içinde değil mi-
yiz?
Sakin kafayla düşünelim. Avrupa Birliği ülkeleri-
ne yakınlaşmak, AB halklarının kültürümüzü, dini-
mizi sindirmelerini, bizi kendilerıne yak/n görmele-
rini sağlamak değil mi amaç?
öyleyse? Bizans'ın çocukları da oluruz, başka
bir şeyin çocukları da, RTE gibi sonradan laik de!
Osmanlı padışahlarının eşleri Bizans prensesle-
riydi. Tahta çıkan çocukları yan Bizanslı sayılır. Os-
manlı ile Bizans halkları arasında her türlü alışveriş
arasında kadın almak da vardı...
Bu ve benzeri gerekçelerle Chirac'ın sözünde
fazla abartı olmadığını, gerçeği yansıttığını öne sü-
ren yazılar yayımlanmaya da başlayabilir...
Başlasın efendim, ne çıkar? Başbakan da Lük-
semburg'a giderken "Bazı tarihçilerin Osmanlı'ya
Bizans dediğini" söylemedi mi?
Amaç 17 Aralık'ta tarih almak, on beş yıl sonra
AB üyesi olmak değil mi?
Sakın şaşırmayın.
• • •
AB uğruna küçük kıvırmalardan büyüğüne yö-
nelmek sanat haline getirildi.
Düne kadar Güney Kıbrıs'ı Kıbrıs Cumhuriyeti
olarak tanımayacağımızı açıkladık.
Papadopulos'tan; tarih almamızı veto etmek ni-
yetinde olmadığını, ancak Türkiye'nin (tanıma, as-
ker çekme, göçmenleri iade gibi) yükümlülükleri
yerine getirmesi gerektiğini, 17 Aralık'tan önce ve
sonra "diyalog" yoluyla aradaki sorunların çözüm-
lenmesini öne süren demeçlergelmeye başlayınca
bizimkiler dut yemiş bülbül gibi, sustular...
Susmalarının bir hikmeti varmış. Nedeni anlaşılı-
yor. Hükümet Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımaya çare
arıyormuş.
Bulmuş olacak ki; RTE, yola çıkarken Kıbns Cum-
huriyeti'ni tanıyacağımızın ilk işaretini verdi.
RİE'ye göre, "2005yılının ilk altı ayında müzake-
releribaşlatmak" hükümetin ilk hedefi.
Ikinci cümle ikinci hedefi gösteriyor: "llerlemera-
porunda ve daha başka yollardan öne sürülen kimi
dayatmalan 'müzakereler sırasında karşılıklı muta-
bakatla' çözûmlemek."
Bu cümleler aynı yolu gösteren Papadopulos'a
göz kırpıyor. Tarih alalım, sonraki süreçte tanıma so-
rununu "diyalog" yoluyla çözümleriz demeye geti-
riyor.
Belirli tepkilerden çekindiği için bugün açıkça
söylemiyor. Almanya, Fransa, ıngiltere gibi "büyük"
ülkelerle aynı düzeyde haklara sahip, müzakereler
başladığında karşımızda bulacağımız "küçük" Gü-
ney Kıbrıs'ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımak zo-
runda olduğumuzu 17 Aralık'tan sonraya bırakıyor.
Bu arada Güney Kıbrıslı yöneticiler bir parmak bal
uzattılar:
Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımak, KKTC'yi tanımak-
tan vazgeçmek anlamına gelmiyormuş.
Bu da hükümeti memnun edecek bir açılım. KK-
TC'de göstermelik başkan olsun da ister soğan ba-
şı olsun, Rumlann kucağında yaşamaya dünden
razı MA Talafı da sevindiren bir gelışme.
Göstermelik bağımsızlığa Rauf Denktaş ağlar-
mış. Yazanın, çizenin, yönetenin.. kimin umuruna.
• • *
Denktaş başkanlık seçimine girmeyerek "haikın
arasına dönüyor".
Bir zaman sonra halkla beraber ağlamak için.
Bağımsız KKTC devletinin varlığını koruyarak
egemenlik temelinde, "ama bağımsıziığı ortadan
kaldırarak, Rumlara yamaianmadan birieşmeyi sa-
vunmak için" halkına dönüyor.
Kıbrıs davası yeni bir aşamada. Denktaş bildiği
yoldan sapmayarak: Ankara'da, Kuzey Kıbrıs'ta ki-
mileri dönme dolaba binerek...
NATO Konseyi
Irak eğitim
planına onay
BRÜKSEL (AA) - NATO Konseyi (NAC), geçen
hafta Askeri Komite tarafindan sunulan Irak ope-
rasyonu planlannı onayladı. îttifak yetkilileri, 150
sayfalık aynntılı bir belgeden oluşan, Irak güven-
lik bırimlerinin eğitimine ilişkin planlann tartış-
masız onaylandığını belirttiler. Planda, NATO'-
nun her yıl bin kadar Iraklı asker, subay ve güven-
lik görevlisini eğitmesi, bu amaçla 300 kadar su-
bayı görevlendirmesi öngörülüyor. îttifak, bu su-
baylann korunması amacıyla askeri birimlerini de
devreye sokacak. Görevlendirilecek asker sayısı
hakkında bilgi verilmedi, ancak rakamın 3 bine
yaklaşacağı ifade ediliyor. Eğitim çalışmalannın
Irak içinde ve dışında gerçekleşeceği bildirildi.
Operasyona katılacak ülkelerin ay sonunda bulu-
şarak aynntılan ele alacaklan duyuruldu.
Askeri Komite'de bir ilk
Bu arada, NATO'nun en yüksek askeri karar or-
ganı olan ve üye ülkelerin genelkurmay başkanla-
rından oluşan Askeri Komite, ilk kez Akdeniz ül-
keleriyle işbirliği kapsamında Cezayir, Mısu-, Is-
rail, Ürdün, Moritanya, Fas ve Tunus'un genel-
kurmay başkanlan veya üst düzey askeri temsilci-
leriyle bir araya geldi. Toplantıda Türkiye, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafin-
dan temsil edildi. Toplantıda, ittifak ile katılan ül-
keler arasında terorizm, suç örgütleri, uyuşturucu
konulannda işbirliği yapılması kararlaştınldı.
Almanya, Fransa ve Belçika'ya eleştiri
Askeri Komite Başkanı Alman General Harald
Kujat ve NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop
Scheffer, ıttifakın Irak operasyonuna katılmayı
reddeden müttefiklerin tavırlannı eleştirdiler.
SchefFer, bu duruma karşı tavır koyacağı mesajı
verdi. Eleştiriler özellikle Almanya, Fransa ve
Belçika'yıhedef alıyor. General Kujat, bu ülke-
lerin tavırlannın, ittifakın Irak operasyonunu
olumsuz etki*eyebileceğini söyledi.
Parlamenter Eurlings, ağır eleştiriler alan Türkiye raporunu değiştirdi
'Miizakereler başlablmalı'
STRASBOURG (AA) - Av-
rupa Parlamentosu (AP) Türki-
ye raportörü Hollandalı Hıris-
tiyan Demokrat parlamenter
Camiel Eurlings, AP'de ağır
eleştiriler alan Türkiye raporu-
nu değişrirerek Ankara ile tam
üyelik müzakerelerini başlat-
masını istedi.
AP'de önceki gün ve dün siya-
si grup temsilcileri arasında ya-
pılan görüşmeler sonucunda
Eurlings, Türkiye ile tam üyelik
müzakerelerinin başlatılması
yönünde açık ve kesin bir çağn-
nın bulunmadığı önceki raporu
için yeni bir değışildik önergesi
sundu. Değişiklik önergesüıde,
"AB Komisyonu'nun da alfııu
çizdiği bütün gelişmeler dik-
kate alındıktan sonra, Avrupa
Parlamentosu AB Konseyi'ne
müzakereleri başlatma çağrı-
sında bulunur ve müzakerele-
rin başiamasının Türk yetkili-
lerinin ve toplumunun Kopen-
hag kriterlerini en kısa zaman-
da yerine getirmesi için göste-
receği çabaya katalizör olma-
sını umuyor" şeklınde ıfadele-
re yer verildi. Bu değişiklik öner-
gesine Yeşiller grubunun üyele-
rinin müzakerelerin "zaman ge-
çirilmeden" başlatılması ifade-
sinı eldetmek istedıği, raportö-
rün buna karşı çıktığı öğrenildi.
Gelecek hafta Brüksel 'de yapıla-
cak Dışişleri Komisyonu toplan-
tısında. Yeşiller grubunun üye-
lerinin, Sosyalist üyelenn de
desteğini talep ederek "zaman
geçirmeden" ifadesüü koydurt-
maya çalışacaklan bildirildi.
Bağlayıcı niteliği olmayan, sa-
dece Avrupa Parlamentosu'nun
görüşünü yansıtacak olan rapor
ve buna bağlı tavsiye karan, AB
liderlerinin Türkiye ile müzake-
re için tarih hakkında karar ve-
recekleri Brüksel zirvesi önce-
sinde genel kurulda tarhşılarak
oylanacak. Bu arada, A\rupa
Parlamentosu Başkanı Josep
Borrel'ın, 2-5 Aralık arasında
Türkiye 'ye resmi ziyarette bulu-
nacağı bildirildi.
Juncker: Imtiyazlı ortaklık olmaz
1 Ocak'taAB dönem başkanhğını üstlenecek olan Lüksemburg'un Başbakanı, Erdoğan ile
düzenlediğibasuı toplanUsında, 'Müzakerelerin 2005'in ilk 6ayında başlamasını umuyoruz'dedi
LUKSEMBURG (AA) -
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, resmi ziyaret için bulundu-
ğu Lüksemburg'da birinci dere-
cedeki hedefin 17 Aralık oldu-
ğunu belirterek "17 Aralık'ta
AB ülkelerinin de bir sınavdan
geçeceklerini" söyledi.
Erdoğan, Lüksemburg Başba-
kanı Jean-Claude Juncker ile
görüşmesinden sonra düzenle-
nen ortak basın toplantısında,
Juncker ile görüşmesinin fayda-
Iı ve verimli olduğunu belirtti.
Özellikle 17 Aralık ve 17 Aralık
sonrasına yönelik kanaatlerinin
ne derece olumlu olduğunu gör-
düklerini belirten Erdoğan, çok
daha önemli bir döneme gırildi-
ğini ifade etti.
Kıbrıs da konuşuldu
Erdoğan, Lüksemburg'un 1
Ocak'ta AB Dönem Başkanlı-
ğı'nı üstleneceğine işaret ede-
rek şöyle konuştu: "Türkiye-
AB ilişkilerini, Türkiye'nin
Yunanistan ve Kıbrıs ile ilgili
durumunu müzakere ettik,
görüştük. Önünıüzdeki sürece
yönelik bekJenriler üzerinde
görüş alışverişinde bulunduk.
Burada Türkiye açısından
önemli olan şu: Türkiye özel-
likle 6 Ekim raporuna yönelik
olarak, Kopenhag siyasi kri-
terlerini yerine getirmenin hu-
zuru içerisinde. 17 Aralık'ta
AB üyesi ülkeler de bir sınav-
dan geçeceklerdir. Bu sınavı
da başarıyla vereceklerdir di-
ye düşünüyorum."
'Üyelik 10-13 yılı bıılur1
Juncker de 17 Aralık'ta Türki-
ye'ye müzakere tarihinin verile-
ceğine inandığmı belirterek
"Lüksemburg olarak, müza-
kerelerin 2005 yılının ilk 6 ayı
içerisinde başlamasını arzula-
maktayız" dedi. "tmtiyazlı or-
takuk gibi bir çözümün söz ko-
nusu olamayacağını, bunun
aynmcıbk anlamına geleceği-
ni" belirten Juncker, tam üyelik
sürecinin 10-13 yıl alabileceği-
ni söyledi. Bu dönemde Avrupa
kamuoyunda Türkiye hakkında-
ki önyargılann da giderilmiş ola-
bileceğini belirten Juncker, "Ni-
bai hedefimiz Türkiye'nin tam
üyeliğidir" diye konuştu.
3 yıl için 259 ntilyoıt Euro
KKTCyardımına
AP'den onaygeldi
Chirac'ın en yakınmdakl dlplomat
Fransa'nınyeni
elçisiPoudade
Haber Merkezi •
Avrupa Parlamentosu
(AP), KKTC ekono-
misini geliştirmek ve
mali destek vermek
amacıyla AB Komis-
yonu tarafindan hazır-
lanan tüzüğü, genel
kurul oturu-
munda kabul
etti. Oylama-
da, 618 üye
"evet", 39
üye "hayır"
oyu kullandı.
KKTC'ye 3 yıl içinde
259 mih/on Euro tuta-
nnda mali yardım ya-
pılmasuıı öngören tü-
züğun yürürlüğe gire-
bilmesi için AB Kon-
seyi'nin de onayı ge-
rekiyor.
Avrupa Yeniden Ya-
pdanma Ajansı aracı-
lığıyla kullanduılacak
yardımın 6 milyon Eu-
ro'luk bölümü
2004'te, kalan kısmı
ise 2005 ve 20O6'da
serbest bırakılacak.
Ada'da BM banş
planıyla ilgili yapılan
referandumda KK-
TC'nin
"evet", Rum
kesiminin ise
"hayır" de-
mesinden son-
ra AB Konse-
yi, KKTC
üzerindeki ekonomik
izolasyonun kaldınl-
masuıa karar vermiş-
ti. AB Konseyi'nin bu
karanndan sonra hare-
kete geçenAB Komis-
yonu, KKTC'ye 259
milyon dolar mali yar-
dım yapılmasına ola-
nak sağlayan tüzüğü
hazırlamıştı.
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA-Fransa
Cumhurbaşkam Jac-
ques Chirac'ın en ya-
kımndaki diplomat-
lardan Paul
Poudade,
Ankara'ya
büyükelçi
olarak atandı.
Fransız Dı-
şişleri Bakan-
lığı'nın kı-
demli diplo-
matlanndan
Poudade, 2002'denbu
yana Elysee Sara-
yı'nda "protokol şe-
fi" olarak görev yapı-
yor. Chirac'ın tüm
önemli görüşme ve zi-
yaretlerine katılan Po-
udade, Başbakan Tay-
yip Erdoğan'ı da Chi-
rac ile yaptığı görüş-
melerden yakından ta-
nıyor. Ankara'ya ge-
len Poudade, Cumhur-
başkanı Ahmet Nec-
det Sezer'e güven
mektubunu sunduktan
sonra görevi-
ne resmen
başlayacak.
1942 do-
ğumlu olan
Poudade, Hu-
kuk Fakülte-
si'nden me-
zun olduktan
sonra, Paris
Siyasal Etütler Ensti-
tüsü'nde yüksek li-
sansyaptı. 1991-1993
arasında Guatema-
la'da, 1997-2001 ara-
sında Macaristan'da
büyükelçilik yapan
Michel Poudade, Ingi-
lizce, Rusça, Rumen-
ce ve Macarca biliyor.
Erdoğan, basın toplantısında,
"17 Aralık'ta müzakere süreci
başlamaması halinde Türkiye
üyelik müracaatını geri çeke-
cek mi" sorusu üzenne de şun-
lan kaydetti: "Türkiye ev öde-
vini yapmıştır. Bundan sonra
AB ülkeleri sınavdan geçecek-
tir." Juncker de bir soru üzerine,
Türkiye hakkında referandum
düzenlenmesini olumsuz buldu-
ğunu ifade etti ve "Türkiye'ye
imtiyazü ortaklık verilmesi
saygısızlık olur" dedi.
Erdoğan, Lüksemburg'daki te-
maslanna başlamadan önce ga-
zetecilerin sorulannı yanıtladı.
Erdoğan, "Müzakereler için
bir hazırlık var mı?" sonısuna
"Kabile değiüz. Türkiye Cum-
huriyeti devletiyiz" diye yanıt
verdi. Erdoğan, "Müzakere ta-
rihi aldıktan sonra Rum yöne-
timi engel çıkarabiür mi?" so-
rusunu da "Ciddi engeller ola-
cağını zannetmiyorum" şek-
lınde yanıtladı.
Sûre önemli değilmiş.'
Erdoğan, Fransa Cumhurbaş-
kanı Jacgues Chirac'ın "Bi-
zans benzetmesi" için de şun-
lan söyledi: "Bizim nerenin ço-
cuklan olduğumuz belli. Bazı
tarihçiler arasında Os-
manlı topraklannı Bizans-
lı olarak nitelendirenler de
var. Anadolu medenivetler
beşiğidir." Erdoğan, daha
sonra Lüksemburg Meclis
Başbakanı Lucien VVeiler ve
komisyon başkanlan ile gö-
riiştü. "Türkiye için refe-
randuma girmek. maç baş-
ladıktan sonra kural değiş-
tirmeye benzer" diyen Er-
doğan, müzakere sürecinin
süresinin değil, kesüıtisiz ol-
masının önemli olduğunu
vurguladı.
Kadın-erkek eşitliği
Erdoğan, kadın-erkek eşit-
liği ve töre cinayetleri ile il-
gili soru üzerine kadın-erkek
eşıtliğine ilişkin sorunlan
Türkiye'nin genelinde de-
ğerlendirmenin yanlış oldu-
ğunu belirterek şunlan söy-
ledi: "Kız çocuklannın eği-
timi için seferberUk başlat-
tık. Neticesi ortaya çıktı-
ğında kadın-erkek eşitliği
de aynı seviveye gelecektir.
Töre cinayetleri ise sosyo-
ekonomik bir konu. Türki-
ye'nin çok küçük bir böl-
gesinde var. Yapılacak ya-
tınmlarla da bu konunun
üstesinden geleceğiz."
AKP'li Faruk Çelik: Türklerin Bizans'la bağı yok. Bizim atalanmız bellidir
Chirac AKP'yi çok kızdırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkam Jacqu-
es Chirac'ın, Türkiye'nin AB'ye
üyeliği konusundaki "Hepimiz
Büans'm çocuklanyız" açık-
laması AKP'de tepkiyle karşılan-
dı. AKP Grup Başkanvekili Fa-
ruk Çelik, "Kültürler arasın-
da bir bağ kuruyorsa saygı du-
yanz. Ancak bizim atalanmız
bellidir, biz Osmanlı'nın to-
runlarıyız. Bizim soyumuzda
bir kanşıkuk yok" dedi.
AKP Grup Başkanvekili Çe-
lik, Chirac'ın açıklamasını de-
ğerlendirdi. Anadolu'da Osman-
lı'dan önce Bizans Imparatorlu-
ğu'nun hüküm sürdüğünü anım-
satan Çelik, "Bu anlamda kül-
türler arasında bir bağ kuru-
yorsa, hoşgörüyle birbirimize
bakmamız gereken bir anlavı-
şı ortaya kov uyorsa saygı duya-
rız" diye konuştu. Türklerin Bi-
zans'la bir bağının olmadığını
kaydeden Çelik, "Biz Osman-
lı'nın torunlanyız. Öyle bir de-
ğerlendirmeyi doğru bulmayız.
Bizim ceddimiz, atalanmız
bellidir. Bizim soyumuzda bir
karışıklık yok, biz kendimiz-
den eminiz" şeklinde konuştu.
AKP Erzurum Mıllervekili
Mücahit Daloğlu da "Chi-
rac'ın açıklamalarına iyi ni-
yetle baktım. Osmanlı'dan ön-
ce Bizans da Kafkasya'dan
Mısır'a kadar geniş bir coğraf-
yada hüküm sürmüş. Osman-
lı da Viyana kapılarına kadar
dayanmış, Kuzey Afrika'nın
tamamını almış. AB'nin de ni-
hai hedefi Türkiye'>i içine ala-
rak, bu coğrafi avantajı kulla-
narak güçlenmek. Zannede-
rim Chirac, bu anlamda bu
sözleri söyledi. Bir büyük dev-
letin devlet başkanı, bunun dı-
şında bir yorunı yaparsa an-
lamlı olmaz. Bizim gururumu-
zu incitmek adına değil, onore
etmek adına söyledi" dedi.
•#
GUNDEM MUSTAFA BALB^
B Baştarafı 1. Sayfada
nemde daha barışçı bir politika izleyebilecegi, çüı
kü yeniden seçilme kaygısı taşımadığı yönünde gı
rüşler yer alıyordu. Ancak aklın yolu, affedersiniz al
da nereden çıktı; Bush'un yolu bunu göstermiyord
Aksine, birinci dönemden daha şahin kesileceği, ker
disine oy verenleri değil, kendisini oraya getirenle
öncelikle düşüneceği belirtileri vardı. Yaşananlar bı
nu gösteriyor. ABD'nin ilk siyah Dışişleri Bakanı ur
vanını alan Colin Powell, Bush ölçütleri yanında gt
vercin kalıyordu! 1989-1993 yılları arasında, Birinc
Körfez Savaşı'nın yaşandığı dönemde ABD Genel
kurmay Başkanlığı yapan Povvell'ın, bugünkü Busl
yönetimi içinde "güvercin" olarak anımsanması, da
ha çok Aziz Nesin'in ilgi alanına girecek güzellikte!
Bush yönetimine güvercin değil, döver cin lazım!
Felluce'den gelen son haber ve görüntüler, ABD iş-
galinin, insanlık ve benzeri değerlerden vazgeçtik
temel savaş hukukunu bile tanımadığını gösteriyor
Bir caminin içindeki yaralı Iraklı, televizyon çekimle-
ri arasında Amerikan askerinin kurşunlanyla son ne-
fesini veriyor. Haberlerde dünyanın ayağa kalktığı
söyleniyor! Biz öyle bir şey göremiyoruz. Demek ki
dünya oturduğu yerden ayağa kalktı, sonra yeniden
oturdu!
Powell'a dönelim... Irak savaşının başından beri
biraz daha dengeli hareket edilmesini isteyen, istih-
barat raporlarını güven verici bulmadığını söyleyen
Powell, savaş sonrasında da yapılan hataları dile ge-
tirmekten çekinmemişti.
Ikinci Bush döneminde yer almayacağı o günler-
den belliydi...
En güçlü kadın!
Povvell'ın yerine atanan Rice ne yapar?
Rice'ın 7 Ağustos 2003'te The VVashington Post'-
ta yayımlanan bir yazısından kesitler aktarmak, özel-
likle bölgemize yönelik düşüncelerini ortaya koyma-
ya yetecek: "2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen
sonra ABD kendisiniAvrupa'nın uzun dönemli dönü-
şümüne adadı. Savaşın yol açtığı kayıp veyıkımı göz-
den geçiren siyaset kurumlanmız, başka savaşlann
düşünülemeyeceği birAvrupa yaratmak için masaya
oturdu. Bizler ve Avrupa halklan, demokrasi ve refah
vizyonuna samimiyetle inandık ve bunu birlikte başar-
dık, Bugün Amerika ile dost ve mûttefıkleri, kendile-
rini dünyanın bir başka kısmında, Ortadoğu'da uzun
vadeli bir dönüşüm yaratmaya vakfetmek durumun-
da. Toplam 300 milyon insanın ve 22 ülkenin bulun-
duğu Ortadoğu'nun bütünyıllıkgeliri, 40 milyonluk Is-
panya'nın gehsinde. önde gelen Arap aydınlannın, si-
yasi ve ekonomik özgürlük açığı dediği şeyyüzünden
bütün bölge geri kalmış durumda. ...Açık konuşalım;
Amerika ve Koalisyon Irak savaşına girdi, çünkü Sad-
dam rejimi ABD'nin ve dünyanın güvenliği için tendit
oluşturuyordu. Bugün bu tehdit ortadan kalktı. Irak'ın
özgürieşmesiyie birlikte Ortadoğu için olumlu bir sü-
rece ginve fırsatı doğdu.
...Amerika potansiyelini ortaya koymalan konusun-
da Ortadoğu halklanna yardım etmeye kararlı. Bu iş-
ten vazgeçmeyeceğiz. Dünya için daha fazla güven-
lik istediğimiz kadar, bölge insanlan için de daha faz-
la özgürlük istiyoruz..."
Aktardığımız alıntılar, Rice'ın Ulusal Güvenlik Da-
nışmanlığı görevini nasıl yerine getirdiğini de ortaya
koyuyor. Rice, Ortadoğu'yu biçimlendirme isteğinden
ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerini 15 ay önce ya-
zarak bildirdi! Bush yönetiminin özgürlük ve demok-
rasiden ne anladığını da Irak'ta görüyoruz.
Rice geçen ağustosta "dünyanın en güçlü kadını"
ilan edilmişti. Şimdi bu gücünü Dışişleri Bakanlığı'nda
da kanıtlamaya çalışacak.
Güç elbette önemli ama, bir reklamda da kullanı-
lan güzel bir söz var:
Kontrolsüz güç, güç değildir!
Çoğunlukla vahşettir!
ankcum" cumhuriyet.com.tr
Dışişleri Irak'ı
masaya yatırdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı'nda, Abdullah Gül'ün başkanlığında,
Irak konusunda bir çalışma toplantısı yapıldı.
Yaklaşık 1.5 saat süren toplantıda, Mısır'ın
Şarm El Şeyh kentinde yapılacak Uluslararası
Irak Konferansı'na ilişkin hazırlıklar, Felluce'de-
ki harekât sonrası durum ve gelişmeler, Irak'taki
genel güvenlik durumu ve Türk şoförlerinin gü-
venliği, insani durum ve yardım gereksinimle-
riyle Filistin lideri Yaser Arafat sonrası Ortado-
ğu'daki durum değerlendirildi. Toplantıya, Müs-
teşar Ali Tuygan,^ardımcısı Ahmet Üzümcü,
Türkiye'nin Irak Ozel Temsilcisi Osman Koru-
türk ve konuyla ilgili diğer bürokratlar katıldı.
AP'den Türkiye ve
Kürtler konferansı
Haber Merkezi - Avrupa Parlamentosu çatısı al-
tında 22-23 Kasun'da "Avrupa Birliği, Türkiye ve
Kürtler" konulu bir konferans düzenlenecek.
Merkezi Londra'da bulunan "Kurdish Human
Rights Project" adlı kuruluşun yaphğı açıklamaya
göre, konferansın manevi ev sahipliğini, Nobel Ba-
nş Ödülü sahibi Güney Afrikah Başpiskopos Des-
mond Turu yapacak. Tutu'nun konferansa daha
önceden hazırlanmış bir video kaydıyla katılacağı
söyleniyor. Konferansın resmi sponsorluğunun
Kurdish Human Rights Project'in yanı sıra Norveç
merkezli Ratfo Vakfı ve Almanya merkezli Medico
International tarafindan üstlenildiği belirtiliyor.
Konferansa, AB-Türkiye Karma Parlamento Ko-
misyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Diyarbakır
Belediye Başkanı Osman Baydemir, DEHAP
Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Abdullah
Öcalan'ın Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ndeki
avukatlanndan Mark Müller de katılacak. -