19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2004 PERŞEfc 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 13 Sinop Edirne Y 13 Adana PB 24 PB 12 Samsun Y 12 Kocaeli PB 13 Trabzon Y 12 Çanakkale PB 14 Giresun Y 13 Izmır B Îİ5 Ankara PB 9 Manisa B 17 Esklşehir B 10 B 12Aydın B 20 Konya Denızli B 17 Sıvas PB Zonguldak PB 13 Antalya B 22 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mandin Siirt Hakkâri Van PB Y PB Y Y Y Y 23 13 17 12 12 6 7 Yurdun kuzey ve do- gu kesımlen parçalı çok bulutlu. Orta ve Doğu Karadentz, Iç Anado- lu'nun kuzeydoğusu, Doğu Anado/u'nun ku- zey ve doğusu ile Guney- doğu Anaöolu'nun do- ğusu yağışlı, dığer yerier az bulutlu geçecek Ha- va sıcaklığı kuzeybatı keamlerde tnraz artacak, dığer yerterde onemlı tnr değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Osfo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y Y Y Y Y -2 0 2 12 11 12 12 12 Münih Y 10 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y PB PB PB PB 10 11 16 11 13 12 16 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tîflıs Kahıre K Y PB Y Y PB K Y -1 24 3 18 14 17 -1 23 PB 7 Şam Y 19 bulutlu : Sısiı tf^~\ BuLtlu k Çok bulutlu r Yağmurtu Sulu kar »Gok gûrüil • • G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜBEK • Baştarafı 1. Sayfada bir kere maşallah; büyük değişim içinde değil mi- yiz? Sakin kafayla düşünelim. Avrupa Birliği ülkeleri- ne yakınlaşmak, AB halklarının kültürümüzü, dini- mizi sindirmelerini, bizi kendilerıne yak/n görmele- rini sağlamak değil mi amaç? öyleyse? Bizans'ın çocukları da oluruz, başka bir şeyin çocukları da, RTE gibi sonradan laik de! Osmanlı padışahlarının eşleri Bizans prensesle- riydi. Tahta çıkan çocukları yan Bizanslı sayılır. Os- manlı ile Bizans halkları arasında her türlü alışveriş arasında kadın almak da vardı... Bu ve benzeri gerekçelerle Chirac'ın sözünde fazla abartı olmadığını, gerçeği yansıttığını öne sü- ren yazılar yayımlanmaya da başlayabilir... Başlasın efendim, ne çıkar? Başbakan da Lük- semburg'a giderken "Bazı tarihçilerin Osmanlı'ya Bizans dediğini" söylemedi mi? Amaç 17 Aralık'ta tarih almak, on beş yıl sonra AB üyesi olmak değil mi? Sakın şaşırmayın. • • • AB uğruna küçük kıvırmalardan büyüğüne yö- nelmek sanat haline getirildi. Düne kadar Güney Kıbrıs'ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımayacağımızı açıkladık. Papadopulos'tan; tarih almamızı veto etmek ni- yetinde olmadığını, ancak Türkiye'nin (tanıma, as- ker çekme, göçmenleri iade gibi) yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini, 17 Aralık'tan önce ve sonra "diyalog" yoluyla aradaki sorunların çözüm- lenmesini öne süren demeçlergelmeye başlayınca bizimkiler dut yemiş bülbül gibi, sustular... Susmalarının bir hikmeti varmış. Nedeni anlaşılı- yor. Hükümet Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımaya çare arıyormuş. Bulmuş olacak ki; RTE, yola çıkarken Kıbns Cum- huriyeti'ni tanıyacağımızın ilk işaretini verdi. RİE'ye göre, "2005yılının ilk altı ayında müzake- releribaşlatmak" hükümetin ilk hedefi. Ikinci cümle ikinci hedefi gösteriyor: "llerlemera- porunda ve daha başka yollardan öne sürülen kimi dayatmalan 'müzakereler sırasında karşılıklı muta- bakatla' çözûmlemek." Bu cümleler aynı yolu gösteren Papadopulos'a göz kırpıyor. Tarih alalım, sonraki süreçte tanıma so- rununu "diyalog" yoluyla çözümleriz demeye geti- riyor. Belirli tepkilerden çekindiği için bugün açıkça söylemiyor. Almanya, Fransa, ıngiltere gibi "büyük" ülkelerle aynı düzeyde haklara sahip, müzakereler başladığında karşımızda bulacağımız "küçük" Gü- ney Kıbrıs'ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımak zo- runda olduğumuzu 17 Aralık'tan sonraya bırakıyor. Bu arada Güney Kıbrıslı yöneticiler bir parmak bal uzattılar: Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımak, KKTC'yi tanımak- tan vazgeçmek anlamına gelmiyormuş. Bu da hükümeti memnun edecek bir açılım. KK- TC'de göstermelik başkan olsun da ister soğan ba- şı olsun, Rumlann kucağında yaşamaya dünden razı MA Talafı da sevindiren bir gelışme. Göstermelik bağımsızlığa Rauf Denktaş ağlar- mış. Yazanın, çizenin, yönetenin.. kimin umuruna. • • * Denktaş başkanlık seçimine girmeyerek "haikın arasına dönüyor". Bir zaman sonra halkla beraber ağlamak için. Bağımsız KKTC devletinin varlığını koruyarak egemenlik temelinde, "ama bağımsıziığı ortadan kaldırarak, Rumlara yamaianmadan birieşmeyi sa- vunmak için" halkına dönüyor. Kıbrıs davası yeni bir aşamada. Denktaş bildiği yoldan sapmayarak: Ankara'da, Kuzey Kıbrıs'ta ki- mileri dönme dolaba binerek... NATO Konseyi Irak eğitim planına onay BRÜKSEL (AA) - NATO Konseyi (NAC), geçen hafta Askeri Komite tarafindan sunulan Irak ope- rasyonu planlannı onayladı. îttifak yetkilileri, 150 sayfalık aynntılı bir belgeden oluşan, Irak güven- lik bırimlerinin eğitimine ilişkin planlann tartış- masız onaylandığını belirttiler. Planda, NATO'- nun her yıl bin kadar Iraklı asker, subay ve güven- lik görevlisini eğitmesi, bu amaçla 300 kadar su- bayı görevlendirmesi öngörülüyor. îttifak, bu su- baylann korunması amacıyla askeri birimlerini de devreye sokacak. Görevlendirilecek asker sayısı hakkında bilgi verilmedi, ancak rakamın 3 bine yaklaşacağı ifade ediliyor. Eğitim çalışmalannın Irak içinde ve dışında gerçekleşeceği bildirildi. Operasyona katılacak ülkelerin ay sonunda bulu- şarak aynntılan ele alacaklan duyuruldu. Askeri Komite'de bir ilk Bu arada, NATO'nun en yüksek askeri karar or- ganı olan ve üye ülkelerin genelkurmay başkanla- rından oluşan Askeri Komite, ilk kez Akdeniz ül- keleriyle işbirliği kapsamında Cezayir, Mısu-, Is- rail, Ürdün, Moritanya, Fas ve Tunus'un genel- kurmay başkanlan veya üst düzey askeri temsilci- leriyle bir araya geldi. Toplantıda Türkiye, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök tarafin- dan temsil edildi. Toplantıda, ittifak ile katılan ül- keler arasında terorizm, suç örgütleri, uyuşturucu konulannda işbirliği yapılması kararlaştınldı. Almanya, Fransa ve Belçika'ya eleştiri Askeri Komite Başkanı Alman General Harald Kujat ve NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, ıttifakın Irak operasyonuna katılmayı reddeden müttefiklerin tavırlannı eleştirdiler. SchefFer, bu duruma karşı tavır koyacağı mesajı verdi. Eleştiriler özellikle Almanya, Fransa ve Belçika'yıhedef alıyor. General Kujat, bu ülke- lerin tavırlannın, ittifakın Irak operasyonunu olumsuz etki*eyebileceğini söyledi. Parlamenter Eurlings, ağır eleştiriler alan Türkiye raporunu değiştirdi 'Miizakereler başlablmalı' STRASBOURG (AA) - Av- rupa Parlamentosu (AP) Türki- ye raportörü Hollandalı Hıris- tiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings, AP'de ağır eleştiriler alan Türkiye raporu- nu değişrirerek Ankara ile tam üyelik müzakerelerini başlat- masını istedi. AP'de önceki gün ve dün siya- si grup temsilcileri arasında ya- pılan görüşmeler sonucunda Eurlings, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması yönünde açık ve kesin bir çağn- nın bulunmadığı önceki raporu için yeni bir değışildik önergesi sundu. Değişiklik önergesüıde, "AB Komisyonu'nun da alfııu çizdiği bütün gelişmeler dik- kate alındıktan sonra, Avrupa Parlamentosu AB Konseyi'ne müzakereleri başlatma çağrı- sında bulunur ve müzakerele- rin başiamasının Türk yetkili- lerinin ve toplumunun Kopen- hag kriterlerini en kısa zaman- da yerine getirmesi için göste- receği çabaya katalizör olma- sını umuyor" şeklınde ıfadele- re yer verildi. Bu değişiklik öner- gesine Yeşiller grubunun üyele- rinin müzakerelerin "zaman ge- çirilmeden" başlatılması ifade- sinı eldetmek istedıği, raportö- rün buna karşı çıktığı öğrenildi. Gelecek hafta Brüksel 'de yapıla- cak Dışişleri Komisyonu toplan- tısında. Yeşiller grubunun üye- lerinin, Sosyalist üyelenn de desteğini talep ederek "zaman geçirmeden" ifadesüü koydurt- maya çalışacaklan bildirildi. Bağlayıcı niteliği olmayan, sa- dece Avrupa Parlamentosu'nun görüşünü yansıtacak olan rapor ve buna bağlı tavsiye karan, AB liderlerinin Türkiye ile müzake- re için tarih hakkında karar ve- recekleri Brüksel zirvesi önce- sinde genel kurulda tarhşılarak oylanacak. Bu arada, A\rupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrel'ın, 2-5 Aralık arasında Türkiye 'ye resmi ziyarette bulu- nacağı bildirildi. Juncker: Imtiyazlı ortaklık olmaz 1 Ocak'taAB dönem başkanhğını üstlenecek olan Lüksemburg'un Başbakanı, Erdoğan ile düzenlediğibasuı toplanUsında, 'Müzakerelerin 2005'in ilk 6ayında başlamasını umuyoruz'dedi LUKSEMBURG (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, resmi ziyaret için bulundu- ğu Lüksemburg'da birinci dere- cedeki hedefin 17 Aralık oldu- ğunu belirterek "17 Aralık'ta AB ülkelerinin de bir sınavdan geçeceklerini" söyledi. Erdoğan, Lüksemburg Başba- kanı Jean-Claude Juncker ile görüşmesinden sonra düzenle- nen ortak basın toplantısında, Juncker ile görüşmesinin fayda- Iı ve verimli olduğunu belirtti. Özellikle 17 Aralık ve 17 Aralık sonrasına yönelik kanaatlerinin ne derece olumlu olduğunu gör- düklerini belirten Erdoğan, çok daha önemli bir döneme gırildi- ğini ifade etti. Kıbrıs da konuşuldu Erdoğan, Lüksemburg'un 1 Ocak'ta AB Dönem Başkanlı- ğı'nı üstleneceğine işaret ede- rek şöyle konuştu: "Türkiye- AB ilişkilerini, Türkiye'nin Yunanistan ve Kıbrıs ile ilgili durumunu müzakere ettik, görüştük. Önünıüzdeki sürece yönelik bekJenriler üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Burada Türkiye açısından önemli olan şu: Türkiye özel- likle 6 Ekim raporuna yönelik olarak, Kopenhag siyasi kri- terlerini yerine getirmenin hu- zuru içerisinde. 17 Aralık'ta AB üyesi ülkeler de bir sınav- dan geçeceklerdir. Bu sınavı da başarıyla vereceklerdir di- ye düşünüyorum." 'Üyelik 10-13 yılı bıılur1 Juncker de 17 Aralık'ta Türki- ye'ye müzakere tarihinin verile- ceğine inandığmı belirterek "Lüksemburg olarak, müza- kerelerin 2005 yılının ilk 6 ayı içerisinde başlamasını arzula- maktayız" dedi. "tmtiyazlı or- takuk gibi bir çözümün söz ko- nusu olamayacağını, bunun aynmcıbk anlamına geleceği- ni" belirten Juncker, tam üyelik sürecinin 10-13 yıl alabileceği- ni söyledi. Bu dönemde Avrupa kamuoyunda Türkiye hakkında- ki önyargılann da giderilmiş ola- bileceğini belirten Juncker, "Ni- bai hedefimiz Türkiye'nin tam üyeliğidir" diye konuştu. 3 yıl için 259 ntilyoıt Euro KKTCyardımına AP'den onaygeldi Chirac'ın en yakınmdakl dlplomat Fransa'nınyeni elçisiPoudade Haber Merkezi • Avrupa Parlamentosu (AP), KKTC ekono- misini geliştirmek ve mali destek vermek amacıyla AB Komis- yonu tarafindan hazır- lanan tüzüğü, genel kurul oturu- munda kabul etti. Oylama- da, 618 üye "evet", 39 üye "hayır" oyu kullandı. KKTC'ye 3 yıl içinde 259 mih/on Euro tuta- nnda mali yardım ya- pılmasuıı öngören tü- züğun yürürlüğe gire- bilmesi için AB Kon- seyi'nin de onayı ge- rekiyor. Avrupa Yeniden Ya- pdanma Ajansı aracı- lığıyla kullanduılacak yardımın 6 milyon Eu- ro'luk bölümü 2004'te, kalan kısmı ise 2005 ve 20O6'da serbest bırakılacak. Ada'da BM banş planıyla ilgili yapılan referandumda KK- TC'nin "evet", Rum kesiminin ise "hayır" de- mesinden son- ra AB Konse- yi, KKTC üzerindeki ekonomik izolasyonun kaldınl- masuıa karar vermiş- ti. AB Konseyi'nin bu karanndan sonra hare- kete geçenAB Komis- yonu, KKTC'ye 259 milyon dolar mali yar- dım yapılmasına ola- nak sağlayan tüzüğü hazırlamıştı. AYHAN ŞİMŞEK ANKARA-Fransa Cumhurbaşkam Jac- ques Chirac'ın en ya- kımndaki diplomat- lardan Paul Poudade, Ankara'ya büyükelçi olarak atandı. Fransız Dı- şişleri Bakan- lığı'nın kı- demli diplo- matlanndan Poudade, 2002'denbu yana Elysee Sara- yı'nda "protokol şe- fi" olarak görev yapı- yor. Chirac'ın tüm önemli görüşme ve zi- yaretlerine katılan Po- udade, Başbakan Tay- yip Erdoğan'ı da Chi- rac ile yaptığı görüş- melerden yakından ta- nıyor. Ankara'ya ge- len Poudade, Cumhur- başkanı Ahmet Nec- det Sezer'e güven mektubunu sunduktan sonra görevi- ne resmen başlayacak. 1942 do- ğumlu olan Poudade, Hu- kuk Fakülte- si'nden me- zun olduktan sonra, Paris Siyasal Etütler Ensti- tüsü'nde yüksek li- sansyaptı. 1991-1993 arasında Guatema- la'da, 1997-2001 ara- sında Macaristan'da büyükelçilik yapan Michel Poudade, Ingi- lizce, Rusça, Rumen- ce ve Macarca biliyor. Erdoğan, basın toplantısında, "17 Aralık'ta müzakere süreci başlamaması halinde Türkiye üyelik müracaatını geri çeke- cek mi" sorusu üzenne de şun- lan kaydetti: "Türkiye ev öde- vini yapmıştır. Bundan sonra AB ülkeleri sınavdan geçecek- tir." Juncker de bir soru üzerine, Türkiye hakkında referandum düzenlenmesini olumsuz buldu- ğunu ifade etti ve "Türkiye'ye imtiyazü ortaklık verilmesi saygısızlık olur" dedi. Erdoğan, Lüksemburg'daki te- maslanna başlamadan önce ga- zetecilerin sorulannı yanıtladı. Erdoğan, "Müzakereler için bir hazırlık var mı?" sonısuna "Kabile değiüz. Türkiye Cum- huriyeti devletiyiz" diye yanıt verdi. Erdoğan, "Müzakere ta- rihi aldıktan sonra Rum yöne- timi engel çıkarabiür mi?" so- rusunu da "Ciddi engeller ola- cağını zannetmiyorum" şek- lınde yanıtladı. Sûre önemli değilmiş.' Erdoğan, Fransa Cumhurbaş- kanı Jacgues Chirac'ın "Bi- zans benzetmesi" için de şun- lan söyledi: "Bizim nerenin ço- cuklan olduğumuz belli. Bazı tarihçiler arasında Os- manlı topraklannı Bizans- lı olarak nitelendirenler de var. Anadolu medenivetler beşiğidir." Erdoğan, daha sonra Lüksemburg Meclis Başbakanı Lucien VVeiler ve komisyon başkanlan ile gö- riiştü. "Türkiye için refe- randuma girmek. maç baş- ladıktan sonra kural değiş- tirmeye benzer" diyen Er- doğan, müzakere sürecinin süresinin değil, kesüıtisiz ol- masının önemli olduğunu vurguladı. Kadın-erkek eşitliği Erdoğan, kadın-erkek eşit- liği ve töre cinayetleri ile il- gili soru üzerine kadın-erkek eşıtliğine ilişkin sorunlan Türkiye'nin genelinde de- ğerlendirmenin yanlış oldu- ğunu belirterek şunlan söy- ledi: "Kız çocuklannın eği- timi için seferberUk başlat- tık. Neticesi ortaya çıktı- ğında kadın-erkek eşitliği de aynı seviveye gelecektir. Töre cinayetleri ise sosyo- ekonomik bir konu. Türki- ye'nin çok küçük bir böl- gesinde var. Yapılacak ya- tınmlarla da bu konunun üstesinden geleceğiz." AKP'li Faruk Çelik: Türklerin Bizans'la bağı yok. Bizim atalanmız bellidir Chirac AKP'yi çok kızdırdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkam Jacqu- es Chirac'ın, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusundaki "Hepimiz Büans'm çocuklanyız" açık- laması AKP'de tepkiyle karşılan- dı. AKP Grup Başkanvekili Fa- ruk Çelik, "Kültürler arasın- da bir bağ kuruyorsa saygı du- yanz. Ancak bizim atalanmız bellidir, biz Osmanlı'nın to- runlarıyız. Bizim soyumuzda bir kanşıkuk yok" dedi. AKP Grup Başkanvekili Çe- lik, Chirac'ın açıklamasını de- ğerlendirdi. Anadolu'da Osman- lı'dan önce Bizans Imparatorlu- ğu'nun hüküm sürdüğünü anım- satan Çelik, "Bu anlamda kül- türler arasında bir bağ kuru- yorsa, hoşgörüyle birbirimize bakmamız gereken bir anlavı- şı ortaya kov uyorsa saygı duya- rız" diye konuştu. Türklerin Bi- zans'la bir bağının olmadığını kaydeden Çelik, "Biz Osman- lı'nın torunlanyız. Öyle bir de- ğerlendirmeyi doğru bulmayız. Bizim ceddimiz, atalanmız bellidir. Bizim soyumuzda bir karışıklık yok, biz kendimiz- den eminiz" şeklinde konuştu. AKP Erzurum Mıllervekili Mücahit Daloğlu da "Chi- rac'ın açıklamalarına iyi ni- yetle baktım. Osmanlı'dan ön- ce Bizans da Kafkasya'dan Mısır'a kadar geniş bir coğraf- yada hüküm sürmüş. Osman- lı da Viyana kapılarına kadar dayanmış, Kuzey Afrika'nın tamamını almış. AB'nin de ni- hai hedefi Türkiye'>i içine ala- rak, bu coğrafi avantajı kulla- narak güçlenmek. Zannede- rim Chirac, bu anlamda bu sözleri söyledi. Bir büyük dev- letin devlet başkanı, bunun dı- şında bir yorunı yaparsa an- lamlı olmaz. Bizim gururumu- zu incitmek adına değil, onore etmek adına söyledi" dedi. •# GUNDEM MUSTAFA BALB^ B Baştarafı 1. Sayfada nemde daha barışçı bir politika izleyebilecegi, çüı kü yeniden seçilme kaygısı taşımadığı yönünde gı rüşler yer alıyordu. Ancak aklın yolu, affedersiniz al da nereden çıktı; Bush'un yolu bunu göstermiyord Aksine, birinci dönemden daha şahin kesileceği, ker disine oy verenleri değil, kendisini oraya getirenle öncelikle düşüneceği belirtileri vardı. Yaşananlar bı nu gösteriyor. ABD'nin ilk siyah Dışişleri Bakanı ur vanını alan Colin Powell, Bush ölçütleri yanında gt vercin kalıyordu! 1989-1993 yılları arasında, Birinc Körfez Savaşı'nın yaşandığı dönemde ABD Genel kurmay Başkanlığı yapan Povvell'ın, bugünkü Busl yönetimi içinde "güvercin" olarak anımsanması, da ha çok Aziz Nesin'in ilgi alanına girecek güzellikte! Bush yönetimine güvercin değil, döver cin lazım! Felluce'den gelen son haber ve görüntüler, ABD iş- galinin, insanlık ve benzeri değerlerden vazgeçtik temel savaş hukukunu bile tanımadığını gösteriyor Bir caminin içindeki yaralı Iraklı, televizyon çekimle- ri arasında Amerikan askerinin kurşunlanyla son ne- fesini veriyor. Haberlerde dünyanın ayağa kalktığı söyleniyor! Biz öyle bir şey göremiyoruz. Demek ki dünya oturduğu yerden ayağa kalktı, sonra yeniden oturdu! Powell'a dönelim... Irak savaşının başından beri biraz daha dengeli hareket edilmesini isteyen, istih- barat raporlarını güven verici bulmadığını söyleyen Powell, savaş sonrasında da yapılan hataları dile ge- tirmekten çekinmemişti. Ikinci Bush döneminde yer almayacağı o günler- den belliydi... En güçlü kadın! Povvell'ın yerine atanan Rice ne yapar? Rice'ın 7 Ağustos 2003'te The VVashington Post'- ta yayımlanan bir yazısından kesitler aktarmak, özel- likle bölgemize yönelik düşüncelerini ortaya koyma- ya yetecek: "2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra ABD kendisiniAvrupa'nın uzun dönemli dönü- şümüne adadı. Savaşın yol açtığı kayıp veyıkımı göz- den geçiren siyaset kurumlanmız, başka savaşlann düşünülemeyeceği birAvrupa yaratmak için masaya oturdu. Bizler ve Avrupa halklan, demokrasi ve refah vizyonuna samimiyetle inandık ve bunu birlikte başar- dık, Bugün Amerika ile dost ve mûttefıkleri, kendile- rini dünyanın bir başka kısmında, Ortadoğu'da uzun vadeli bir dönüşüm yaratmaya vakfetmek durumun- da. Toplam 300 milyon insanın ve 22 ülkenin bulun- duğu Ortadoğu'nun bütünyıllıkgeliri, 40 milyonluk Is- panya'nın gehsinde. önde gelen Arap aydınlannın, si- yasi ve ekonomik özgürlük açığı dediği şeyyüzünden bütün bölge geri kalmış durumda. ...Açık konuşalım; Amerika ve Koalisyon Irak savaşına girdi, çünkü Sad- dam rejimi ABD'nin ve dünyanın güvenliği için tendit oluşturuyordu. Bugün bu tehdit ortadan kalktı. Irak'ın özgürieşmesiyie birlikte Ortadoğu için olumlu bir sü- rece ginve fırsatı doğdu. ...Amerika potansiyelini ortaya koymalan konusun- da Ortadoğu halklanna yardım etmeye kararlı. Bu iş- ten vazgeçmeyeceğiz. Dünya için daha fazla güven- lik istediğimiz kadar, bölge insanlan için de daha faz- la özgürlük istiyoruz..." Aktardığımız alıntılar, Rice'ın Ulusal Güvenlik Da- nışmanlığı görevini nasıl yerine getirdiğini de ortaya koyuyor. Rice, Ortadoğu'yu biçimlendirme isteğinden ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerini 15 ay önce ya- zarak bildirdi! Bush yönetiminin özgürlük ve demok- rasiden ne anladığını da Irak'ta görüyoruz. Rice geçen ağustosta "dünyanın en güçlü kadını" ilan edilmişti. Şimdi bu gücünü Dışişleri Bakanlığı'nda da kanıtlamaya çalışacak. Güç elbette önemli ama, bir reklamda da kullanı- lan güzel bir söz var: Kontrolsüz güç, güç değildir! Çoğunlukla vahşettir! ankcum" cumhuriyet.com.tr Dışişleri Irak'ı masaya yatırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı'nda, Abdullah Gül'ün başkanlığında, Irak konusunda bir çalışma toplantısı yapıldı. Yaklaşık 1.5 saat süren toplantıda, Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde yapılacak Uluslararası Irak Konferansı'na ilişkin hazırlıklar, Felluce'de- ki harekât sonrası durum ve gelişmeler, Irak'taki genel güvenlik durumu ve Türk şoförlerinin gü- venliği, insani durum ve yardım gereksinimle- riyle Filistin lideri Yaser Arafat sonrası Ortado- ğu'daki durum değerlendirildi. Toplantıya, Müs- teşar Ali Tuygan,^ardımcısı Ahmet Üzümcü, Türkiye'nin Irak Ozel Temsilcisi Osman Koru- türk ve konuyla ilgili diğer bürokratlar katıldı. AP'den Türkiye ve Kürtler konferansı Haber Merkezi - Avrupa Parlamentosu çatısı al- tında 22-23 Kasun'da "Avrupa Birliği, Türkiye ve Kürtler" konulu bir konferans düzenlenecek. Merkezi Londra'da bulunan "Kurdish Human Rights Project" adlı kuruluşun yaphğı açıklamaya göre, konferansın manevi ev sahipliğini, Nobel Ba- nş Ödülü sahibi Güney Afrikah Başpiskopos Des- mond Turu yapacak. Tutu'nun konferansa daha önceden hazırlanmış bir video kaydıyla katılacağı söyleniyor. Konferansın resmi sponsorluğunun Kurdish Human Rights Project'in yanı sıra Norveç merkezli Ratfo Vakfı ve Almanya merkezli Medico International tarafindan üstlenildiği belirtiliyor. Konferansa, AB-Türkiye Karma Parlamento Ko- misyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Abdullah Öcalan'ın Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ndeki avukatlanndan Mark Müller de katılacak. -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle