Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2004 PERŞEMBE HABERLER Sangül hakkındaki rapor, genel merkez ile parti içi muhalefeti yeniden karşı karşıya getirdi Muhaffler sahip ^ DÜNYADABUGUN Onu Chinac'tan 41 Yıl Önce Inönü Söylemişti Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, Tür- kiye'nin AB üyeliği ile ilgili olarak, "Hepimiz Bi- zrans'ın çocuklanyır" demesi, Avrupa'da olduğu lcadar, ülkemizde de geniş yankılar uyandırdı, ta- rihçilerin, düşünürlerin görüşlerine başvuruldu. Olayın başta Fransa olmak üzere, Avrupa'da yan- fcı yarattığı kadar, garipsendiğini de belirtmeye ge- rek yok sanınm. Şimdi Bordeaux'da iki yıl önce düzenlenen birsem- pozyumda, bu konuyadokunduğumda, beni hay- retle ve biraz da gülümseyerek izleyen Fransız ka- tılımcı ve dinleyicilerin tepkilerinin ne olduğunu doğ- rusu bilmekisterdim. Türkiye'nin Bizans, llber Ortaylı'nın da belirttiği gibi, daha doğru deyimiyle bir anlamda Doğu Ro- ma'nın birdevamı olduğu görüşü, siyasi platform- da ilk kez Chirac tarafından ortaya atılmış değildir. Bu konuşmadan tam kırk biryıl önce, Türkiye'nin Avrupa'yatam üyeliğini öngören Ankara Anlaşma- sı 1963'te imzalandığında, Başbakanlık koltuğun- da oturmakta olan Ismet Inönü, üyelik olasılığımı- za tepki gösterenlere cevap olarak, bir Ingiliz der- gisinin özel temsilcisine aynen şunları söylüyordu: - Osmanlı Imparatorluğu Bizans'ın devamıdır. (La Turquie en Europe, Turgut özal, Plon Yayınevi, Paris, 1988,sayfa 112) • • • Turgut Özal'ın imzasını taşıyan, ama aslında Emekli Büyükelçi ve yazar (şu anda Radikal gaze- tesinde yazmakta) Gündüz Aktan tarafından ka- leme alınan Avrupa'da Türkiye kitabında (neyazık ki Türkçesi yayımlanmadı) Osmanlı Imparatorluğu ile Bizans ilişkileri konusunda çok ilginç bölümler yer alıyor. Şu satırlara kısaca göz atalım: "Bizans'ın Osmanlı üzehndeki etkileri Batılı ta- rihçilerin hep dikkatini çekmiş birkonudur. 16. yüz- yılda Augier Ghislan de Busbecç, kendi büyükel- çiliğinin Istanbul'daki ilişkilerini anlatırken Pietro del- la Valle'nin Türklerin kendilerini Doğu Roma'nın de- vamı olarak gördüklerini söylediğini nakleder. ...Lavisse ve Rambaud 'Genel Tarih'lerinde fe- tihten sonra Fatih'in ünlü Kararnamesi ile Bizans kurumlannın gerçek bir restorasyonuna yöneldiği- ni belirtir... ...Birçok Türkyazan bu görûşe, hiç değilse kıs- men katılıriar, Mustafa Paşa Bizans saray âdetle- rinin Osmanlı'ya geçtiğini, başkentte Sultan'ın bir- liklerinin değişik renk/i kılıklanyla ve hatta 'alay' ve 'efendi' sözcükleriyle Bizans'tan geçmiş olduğu- nu belirtir..,. ...Jean Deny tımar* sisteminin tûmüyle Bizans'ın 'pronnia's/ndan geldiğini söyler..." • • • Fuat Köprülü'nün daha 1931 yılında yazdığı eser, 'Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri' başlığını taşıyordu. Burada kimi çevreler ilk bakışta haklı gibi görü- nen şu itirazı ileri sürebilirier: "Bizans Imparatorluğu bir Rum Yunan impara- toriuğuydu, nasıl olur da bir Türkimparatohuğu olan Osmanlı onun devamı olabilir?" Türkiye ve Türklere yakın görüşleri dolayısıyla anayurdunda kimi çevrelerce pek fazla sevilmeyen Dimrtri Kitsikis 'Empire Ottoman' (Osmanlı Impa- ratorluğu) adlı yapıtında bu konuda şunları söylü- yor: "Çokuluslu olan Osmanlı Imparatohuğu'nun salt bir Türkimparatortuğu olduğunu söylemek, Bizans'ın bir Rum (veya Yunan, çünkü kullanılan kelime Grec) olduğunu ileri sürmek kadar yanıltıcıdır." Robert Mantamtyönetiminde birTürkologlar he- yetinin yazdığı 'Histoire de L'Empire Ottoman'da (Fayard Yayınevi, Paris, 1989) şöyle denmektedir: "Yaşamının zirvesinde olan ve ulus devletin tam tersi olan bu imparatortuk, türdeş olmayan hete- rojen unsurlan bir arada yaşatırken, onları tek bir kalıba dökmeyi düşünmemişti... Halklar çeşitli et- nik gruplardan oluşuyordu: Türk, Tatar, Arap, Iran- lı, Kürt, Çingene, BerberiArap, Kıpti, Rum, Erme- ni, Slav, Romen, Macar..." (s. 161 -162) Daha son- ra, 125 yıl içinde Sadrazam olan 26 kişinin yalnız- ca dördünün Türk olduğu da belirtiliyor. Fatih Sultan Mehmed'in de Kanuni Surtan Sü- leyman'ın da (özellikle I. François'ya yazdığı mek- tupta) kendilerini Sultanı Diyan Rum, (Rum sözcüğü Romalı anlamını taşıdığına göre) Roma Imparatoru olarak görmüş olduklan da bilinen gerçeklerdir. Bizans tarihini bilenler, oradaki büyük kınlmanın asıl 1204 Dördüncü Haçlı Seferleri'yle olduğunu da gayet iyi hatırlarlar. Fatih'in çağdaşı olan Trabzonlu Georgius, Bi- zans'ın asıl düşmanının Dördüncü Haçlılar olduğu- nu söyler ve Latinlere karşı bir Hellen - Türk birliği- nin kalkan olacağını ileri sürer. Konu geniş, örnekler çok fazladır. Biz yalnızca, Chirac'ın sözlerinin, tarihi kökenle- ri olduğunu vurgulayıp, aynı mealde bir açıklama- yı tam kırk bir yıl önce Ismet Inönü'nün yaptığını vur- gulamakla yetinelim. asirmen(S cumhuriyet.com.tr Diyarbakır Demokrasi Platformu 'Toplu kıyımın failleri bulunsun' İBRAHİM KARASLAN DİYARBAKIR-Gö- zaltına aündıktan sonra öldürülen 11 köylüye ait kemiklerin bulundu- ğu iddia edilen Alaca- köy'ün Keper mezrası yakınlarındaki kırsal alana giden Diyarbakır Demokrası Platformu üyeleri ile kayıp yakın- lanndan oluşan 140 ki- şi, olayın faillerinin yar- gı önüne çıkanlmasını istedi. Çubuklarla yerı kazarak yeni kemik par- çalan da bulan grup adı- na konuşan Hasan At- sz, hükümetten bugüne kadar yaşanan benzer olaylann açığa çıkanl- ması için yasal düzen- leme yapmasını istedi. Diyarbakır Demokra- si Platformu'nu olusturan 32 kurumun temsilcisi toplu mezar iddialanna ilişkin basın açıklaması yapmak üzere 10 araçla Diyarbakır' ın Kulp ilçe- sine bağlı Alacaköy'e bağlı Keper mezrasına gitti. Grup üyelerinden ba- zılan burada çubuklarla yaptıklan kazıda bazı ke- mık parçalan buldu. Ke- mik parçalannın yanı sı- ra olay yerinde bir adet de patlamamış uçaksa- var mermisi de bulundu. AYŞE SAYEV ANKARA-CHP yönetimi, kesin ihraç istemiyle disipline sevk ettiği Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa- ngül'ün gövde gösterisine hazırlan- dığı 20 Kasım'daki Mersin mitıngi- ne karşı harekete geçti. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, millerv ekille- rine biryazı göndererek Sangül'ün mitingine katılımın "parti suçu" oluşturacağma ışaret ederek "disip- lin'' tehdıdinde bulundu. Sav, Mer- sin Valiliği'ne de bir yazı göndere- rek "tedbirb" olarak disipline sevk edilen Sarıgülün mitingde. CHP amblem ve bayrakJannı kullanma- sının engellenmesini. aksı takdirde yasal yollara başvuracaklannı bıl- dirdi. Sav'ın yazısını "antidemok- ratik" olarak değerlendiren Mustafa Sangül, "CHP'yitekbaşınaiktida- ra getirinceye kadar mücadelem sü- recek" dedi. Şişli Belediye Başkanı Sangül'ün ihraç istemiyle tedbirli olarak disip- line sevk edilmesı muhahflenn tep- kisine yol açarken genel merkez yö- netimi de mılletvekili ve partililerin mitinge katılımını engellemek için harekete geçti. Mitinge CHP ıçinden 15 dolayında mılletvekilinin katılı- mı hedeflenirken genel merkez yö- netimi. milletvekillerinden katılımın önünü kesmek için "disiplin süreci- nin işletileceğj" uyansının yer aldı- ğı bir yazı gönderdı. Önder Sav im- zasıyla göndenlen yazıda. Sangül'ün Mersin mitingı hazırlığına ışaret edi- lerek "Kesin ihraç istemi ile tedbir- li olarak yüksek disipün kuruluna sevk edilmiş olan Sangül'ün mitin- gine katümak, tutum, davranış, ey- angüTün disipline sevk edilmesini "yargısız infaz" olarak değerlendiren muhalifler, Mersin mitingine katüarak destek vermeye haznianırken CHP Genel Sekreteri Sav, milletvekülerine bir yazı göndererek Sangül'ün mitingine kaülımın "parti suçu" oluşturacağına işaret eı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül, hakkındaki yolsuzluk iddialanyla ilgili dün Eczacıbaşı İlaç Sanayi ve Ti- caret ile İş Bankası Gayrimenkul Yaünm Ortakhğı binasının önünde basın toplanüsı düzenJedi. (Fotoğraf: AA) lemlerini desteklemek, kolaylaşûr- mak ve övmekde CHP tüzüğünegö- re bir parti suçu ohışturur.Tüm Mer- sin örgütünün ve CHP'li milletv ekil- lerinin gereken dikkati göstermesini önemle rica ederim" denıldi. Önder Sav, Mersin Valiliği'ne gön- derdiği yazıda da 20 Kasım'da mi- ting yapacak olan Sangül hakkın- daki disiplin karannı arumsatarak şu görüşlere yer verdi: "tüniz dahiUnde hiçbir yerde ge- zki araçlarda ya da duvariarda ve beUi yeıîerde hakkında tedbüii ola- rak disiplin cezası verilmesi istenen Mustafa Sangül'ün CHP'nin ismi- ni, amblemini, bavraklannı kullan- masına izin ve muv afakatınuz yok- tur. Bu kararunızm ü emniyet mü- düriüğüne, ilçe kaymakamhklanna da duyurulmasını talep ediyonız. Aksi davranışlarda yasalar gereği, CHP'nin hukukunun ve hakkuun ilgili idari ve yargı mercilerinde ara- nacağı bilinmeBdir." 'Beni yıldıramazlar' CHP Genel Sekreten Önder Sav'ın yazısına sert tepki gösteren Musta- fa Sangül, bu tür antidemokratik uy- gulamalann demokrasinin yılmaz savunucusu olan CHP'ye yakışma- dığını söyledi. Sangül, şöyle konuş- tu: "Bu ne korkudur? Bu ne telaşttr? Bu ne endişedir? Halka mitinge git- meyin diye çağnda bulunuyorlar. Haİkm özgür iradesiyle seçiuniş mil- letvekillerine abanın alünda sopa gös- tererekgiderseniz yakanm ha di> or- lar. CHP yöneticikrine sonıyonım: Halkın özgüıiüğü, milletvekiUnin öz- güriüğü sizin etinizde mi? Bu hangi demokraside, Cumhuriyet ve ana- yasada var? Kinı ne ve nasıl yapar- sa yapsm, halkın gönlünde oluşan sevgiyi engeltevemez. CHP'yi tek ba- şına iktidara getirene dek ben ve be- nim gibi düşünen demokrasi sevda- hlannm mücadelesi sürecektir." Karar etlk değil Sangül hakkındaki disiplin kara- nna, muhalif milletvekilleri tepki gösterdi. Karann "etik olmadığuu" savunan Ankara Mılletvekili İsma- il DeğerK, olayın yargıya bırakılma- sı gerektiğini kaydederek "Bana gö- re tam bir yargısız infaz yapıhyor" dedı. Eski Jzmit Belediye Başkanı ve Kocaeli Milletv ekili Sefa Sirmen de Sangül'ün ihraç edılmesi durumun- da partinin yanlış yapacağını belir- terek her belediye başkanı hakkın- da soruşturma olabileceğini, ancak bu konudaki kesin karann mahkeme- ler tarafından verilebileceğıne işaret etti. Partinin disiplin tehdidine kar- şın, mitinge katılacağını ıfade eden Sirmen, "Oraya kaülan topluluk,yö- netinıe olan tepkinin göstergesi ola- cakür. tnsanlann kaderi, parti yö- netkilerinin iki dudağı arasmda ola- maz. Böyle bir demokrasi anla>ışı olamaz" görüşünü dıle getırdı. Eğjtim-Sen 'Karar hukuksal değiV • Eğitim-Sen, Yargıtay'ın sendika hakkındaki kapatma davasının yenilenmesini öngören kararına karşı dünyadaki tüm eğitim örgütlerine "acil eylem çağnsı" yapacak. ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Ankara 2. İş Mahkemesinin sendi- kanın kapatılması dav a- sını reddetme karannın Yargıtay tarafından bo- zulmasına tepki göster- di. Dinçer, "Bozma ka- ran hukuksal değil, duy- gusal ve tepkisel bir ka- rardır" dedi. Eğitim- Sen Genel Başkanı Din- çer, sendika genel mer- kezinde düzenlediği ba- sın toplantısında Yargı- tay'ın karannı değerlen- dirdi. Karar gereğince, Eğıtım-Sen'e karşı açı- lan kapatma davasının, Ankara 2. İş Mahkeme- si'nde yeniden görüle- ceğüıi anımsatan Din- çer, Yargıtay'ın geniş hukuksal araştırmalar yapmadan "acele" bir karar verdiğıni söyledi. " Yargrtay'ın, dinamik ve mücadeleci künUği ile ön plana çıkmış olan Eği- tim-Sen'in kapaülması için bu kadar çok çaba harcaınası bize göre son derece anlamhdır" di- yen Dinçer, karann "Türkiye'nin gerçek an- lamda demokratikleş- mesini istemeyen statü- kocu güçlerin siyasetteki etkisini gösterdiğini" kaydetti. Yargıtay'ın söz konusu karannın ülke- deki demokratikleşme sürecinin ciddi anlamda kesintiye uğraması anla- mına geldiğini belirten Dinçer, davaya karşı dünyadaki tüm eğitim örgütlenne "acil e\lem çagnsuıda'' bulunacak- lannı söyledi. tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Sangül meydan okudu: 'Iddialarını ispatlasınlar' Istanbul Haber Servisi- Şişli Beledıye Başkanı Mustafa Sangül, "imar uygulamalannda yolsuz- luk, rüşvet ve hakstz ka- zanç iddialannı" reddede- rek "Beni jıpratmaya ça- bşanlarla mücadelem sonu- na kadar devam edecek, kaçüklan yere kadar ko- \alayacagiz'' dedi. Mustafa Sangül, hak- kındaki iddialarla ilgili dün Eczacıbaşı Ilaç Sanayi ve Ticaret ile İş Bankası Gay- rimenkul Yatınm Ortaklı- ğı binasının önünde basın toplantısı düzenledi. Hak- kında çeşitli iddialan orta- ya atanlan bir kez daha is- pata çağırdığının altını çi- zen Sangül, şöyle konuş- tu: "Öncekigün CHP Ge- nel Sekreteri Sayın Önder Sav, Eczacıbaşı ve İş Ban- kas'nmortakvapuğıbirbi- nada inşaaün 70 bin met- CHP Genel Merkezi 20 Kasım'daki mitinge katılımın az olması için harekete geçti Gözler Mersin mitingindeNAZMİAKDAĞ ABİDEVYAĞMUR MERSİN-Tedbirü olarak CHP Yüksek Disiplin Kurulu'na sev k edilen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangül'ün 20 Kasım Cumartesi gunü Mersin'de dü- zenleyeceği Çukurova mitingine katılımın az olması için CHP Mersin Orgütü ve CHP'li bele- diyeler kulis faaliyeti yürütüyor. CHP MYK üyesi Mersin Mıllet- vekili Mustafa Ozyürek ile Bü- yükşehir Belediye Başkanı Ma- cit Ozcan. belediye binasında bir araya gelerek durum değerlen- dirmesi yaptı. Sangül'ün mitin- gine CHP'den bazı muhaliflerin yanı sıra eski SHP Genel Sekre- teri Fikri Sağiar'uı da destek ve- receği ifade ediliyor. Sangül'ün 20 Kasım'da Mer- sin'de düzenleyeceği Çukurova mitinginin hazırlıklan sürüyor. Sangül'ün danışmanlan miting organızasyonuyla yakından ilgi- lenirken mitingde kullanılacak otobüs de Mersin caddelerinde duyurular yapmaya başladı. Sangül'ün, CHP'nin kalesi ola- rak nitelenen Mersin'de düzenle- yeceği miting, CHP örgütleriyle CHP'li belediyelerde yoğun ku- lis faaliyetlerinin yaşanmasuıa neden oluyor. Dün Mersin Bü- yükşehir Belediye Başkanı Ma- cit Özcan ile bir araya gelen ve basına kapalı bir görüşme yapan Mustafa Ozyürek, "Tedbirli ola- rak ve kesin ihraç istemiyle Yük- sek Disiplin Kurulu'na sevk edi- len bir kişi partimizin amblemi- ni, bayrağını taşıj-amaz" dedı. rekaresinin kaçakolduğu- nu ve 100 mihon doiarrant elde edildiğini iddia etti. Ben de arkasından yapö- ğım basın toplantısında, böylebir kaçakyapılaşma- nın olmadığuıı belirterek onlan burava davet ettim. Burada basinın önünde is- pata çağırdım. Ben bura- dayun, söz konusu binanın önündevim. Bu binanın binlence metrekaresinin ka- çak olduğunu iddia eden- ler nerede?" Sangül, 5 ay önce DenizBaykaltarafin- dan aday gösterildiğini anımsatarak, o zaman problem olmadığını, "Tür- kr>e>i dolaşnıa\a başlayın- ca mı sorunlann çıkoğinı" sordu. 1995 yılında Bü- yükşehir Belediyesi tara- hndan onaylanan proje için CHP Genel Merkezi'ne yanlış ve eksik bilgi veril- diğini anlatan Sangül. "De- niz Baykal beni çağırsaydı ben ona doğru bilgileri ve- rirdim" diye konuştu. Ruhsat 1998de Söz konusu inşaata ken- dilerinden önceki dönem- de, Büyükşehir Belediye- si tarafından 8 Eylül 1995 tarih l' 1000 ölçekJi tadil planına göre, ilk ruhsatın 31 Aralık 1998 tarihinde verildiğini belirten San- gül, daha sonraki tadilat projeleri ile inşaat alanın- da herhangi bir artışın ol- madığını, tasdikli proje- lere uygun olarak yapıldı- ğını kaydetti. Başbakan Yardımcısı Şahin: 30 Kasım 2004 itibanyla böyle bir bağış söz konusu değildir Hükümetin6 hediye otobüs' şaşkuıbğı • Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin daha önce 'gazilere' bağışlanacağı duyurulmasına karşın Erdoğan'ın hediye otobüs almadığını ileri sürdü. ANKAR\(CumhuriyetBüro- su) - MAN firmasının Başbakan Tayyip Erdoğan'a hediye ettiği belirtilen otobüsle ilgili hükü- metten çelişkili açıklamalar gel- di. Başbakan Erdoğan'ın Anka- ra 'daki tesis açılışını yaptığı oto- büs firması tarafindan hediye edil- diğı belirtilen otobüsle ilgili AKP yönetimi daha önce "gazilere ba- ğışlanacağı'' açıklaması yaptı. Devlet Bakanı MehmetAB Şahin ise henüz yaşanmamış ohnasma karşın "30 Kasun 2004 hıbany- la" otobüs hediye edihnediğini savundu. Erdoğan'ın, 14Ekim'deMAN firmasının tesislerini açarken ken- disine verilen otobüs maketini göstererek "Ben de gerçek oto- büs vereceksinizsanmıştım" söz- leri üzerine fırma yetkiülerinin bir otobüs hediye ettiği haberlerini, CHP Antah/a Milleneküi Feridun Baloğlu bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşımıştı. Fir- manm Erdoğan'a otobüs hediye edip etmediği yönündeki soruyu Başbakan adına Bakan Şahin ya- nıtladı. Şahin, Baloğlu'nun so- rusuna, "30.11^004 tarihi itiba- nylaböyle bir bağışsöz konusu de- ğildir'' şeklinde tek cümlelik bir yanıt verdi. ötobüsün parasal de- ğeri v e bu tutumun etık olup ol- madığı sonasuna yanıt vermeyen Şahin'e tepki gösteren Baloğlu, Bu tek saürlık yanıt bugünküik- tidann ne durumda oMuğunun göstergesklir. Halkınuzdan özür diknıeleri gereken bir olayı, ol- mamış gibi göstererek bizi akla- tacaklannı samyorlarsayamkfak- lannı göreceklerdir.'' dedi.