23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 KASIM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK sıDÜBÜST ÎABİA3HJ" İSTANBUL EFENDİSİ ABDÜİCAEBAZ* IN HARÎKÂJLADE MACERALAEı lı KISIM HEKMİLİ BÎRDEN BııısiiMaııdiinyaya örnekimece Çağdaş Eğitim Kooperatifı yüzlerce öğrencinin yararlandığı 1 yükseköğrenim, 1 ortaöğrenim yurdu, 1 gündüz bakımevini imeceyle yaptı ve hizmete soktu. LEVENTGENCELLİ BURSA - Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkan öğrenciler yetiştirmek amacıyla kurulan Bursa Çağdaş Eğitim Kooperatifi (ÇEK) Türkiye'ye örnek ve önder oldu. Mart 1995'te ülke hızla REFAHYOL iktidanna sürüklenirken Türkiye'de ilk kez gerçeİcleştirilen eğitim kooperatifi yapılanmasıyla eğitime müdahale etmeye karar veren ÇEK, yüzlerce öğrencinin yararlandığı 1 yükseköğrenim, 1 ortaöğrenim yurdu, bir gündüz bakımevini imeceyle yaptı ve hizmete soktu. Başkan Mümin Ceyhan, bu koşula uyan her türlü siyasi görüşe sahip 1600 üyenin imecesiyle Türkiye'ye örnek yapılanma ve başannua yakalandığını, kooperatifin ayaklan üzerüıde durmanın ötesinde hızla geleceğe yürüdüğünü, anaokulundan İiseye uzanacak yeni okullan çok yakında hizmete sokmayı hedeflediklerini bildirdi. Çeyhan, kooperatif yoluyla ulusal eğitime katkı ve müdahale örgütlenmesini şöyle anlattı: •'İ yelerimizin çok değişik ekonomik yapılan var. Destek amacıyla 5 kişi ekonomik güçlerini bitieştirip bir kişiye üyelik hakkı aldığı gibi, yüzlerce üyelik büyüklûğünde ödeme yaparak sadece bir üyelik alanlar da vardır. Vakıf mantığı ile kooperatifin demokratik yapısının bürünleştirildiği bir model öngörülmüştür. ÇEK'in üyeleri, gençüğin çağdaş değerlere göre yetiştirilmesini sağlama amacıyla Türldye'nin geleceğine ortak olduklaruun bilincindedirier. Genel kurulda herkesin bir oy hakkı vardır. Kancı ve sürekli yönetim yoktur. Özetle ÇEK, ilkelerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın değişken yönetim modeli uygulanıaktadır." Ünlversfteyle yakın Hlşkl ÇEK'in eski ve yeni yönetim kurulunda Uludağ Üniversitesi'nden mutlaka üst düzey yöneticiler yer alıyor. Her yönetimde en az 1 dekan bulunuyor. ÇEK çelenkleri düğün ve ölümlerde kooperatife katkı aracı olarak kullanılıyor. Üniversite içinde fotokopi çekme merkezi var. Bunlann ötesinde, kentin önde gelen sanayici ve işadamlan imeceye bazen milyarlarca liralık katkı yapıyorlar. ÇEK'e son katkı, eskı ÇHP Bursa tl Başkam ve eski HP Bursa Milletvekili merhum Mehmet Azizoğlu'nun ailesinden geldi. Azizoğlu'nun ölmeden kısa süre önce eşi Remziye Azizoğlu'ndan, Gemlik Kurşunlu'da deniz manzaralı 13 villasını okul yapımı için bağışlamasını istediği öğrenildi. Ailenin avukatı ve aynı zamanda CUMOK örgütlenmesüıde de aktif olan ÇEK ortağı avukat Vedat Atabek'in çalışmasıyla satıldığında 1 trilyon ila 1 milyon dolar arasında gelir getirebilecek 13 dubleks villa ÇEK'e kazandınldı. Bu arada eski Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin katkılarını da ÇEK yönetimi unutmuyor. Gemici'nin bakan olduğu dönemde, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu'nun belirleyeceği fakir öğrencilerin bannmalanna katkı için gönderilen 150 milyar lira, ÇEK'in işletaıe yapısını güçlendirmiş. En büyük sıkıntı arsa yerl Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin kurucularından olan ve bu Başkan Mümin Ceyhan Çağdaş Eğitim KooperatnTni "bozulan Eğitim Biriiği Yasası'ndan sonra, sorumluluk bitinciyle davranan her türlü siyasi görüşte kişi ve kurumca, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkan öğrenciler ve nesüler yetiştirmek amacıyla kuruhnuş bir aydın hareketi" olarak tanımhyor. Ceyhan "Temel üyelik koşııhımuz aydınJanınadaıı yana olmaktır'' diyor. dönem başkanhğını yürüten elektrik mühendisi Mümin Ceyhan, ekonomik sıkıntılan aştıklannı, en büyük sıkıntılarının okullan yapacak arsa bulamamak olduğunu söyledi. Ceyhan, okul ve yurttan kazanılan paranın yeni yatınmlara yönlendirildiğini, ÇEK ortaklarınm kesinlikle kâr payı almadıklarını özellikle vurguladı. Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin bugün geldiği noktada, kurucusundan ortağına, destekçisinden gönüllüsüne herkesin Atarürk ilke ve devrimleri ortak paydasmda buluştuğu sürekii yineleniyor. HayataAtatürk devrimlerini öğrenerekhazırlaniyorlar Geçen yıl hizmete açılan ÇEK Beşevler Kreş ve Gündüz Bakınıevi de ülkeye örnek bir organizasyon. 3 ayda tamamlanan, ormana bitişik, doğayla iç içe, 1042 metrekarelik kapah alana sahip ünhede 132 çocuk 11 sınıfta geleceğe Atatürk ilke ve devrimlerini öğrenerek haarlanıyor. Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin gündüz bakımevi ve anaokuhımın tamamı ücretti. Görükle'deki yükseköğrenim öğrenci yurdunda 330 iaz-erkek öğrenciden 73'ü tam burslu bannıyor. Mustafa Dörtçe&k Ktz Öğrenci Yurdu'nda kalan 35 öğrencinin tümü tam burslu. Elde edilen her gelir geleceğe yatınm Çağdaş Eğitim Kooperatifi ortak ve yöneticileri, bunca işin nasıl başanldığı sorusuyla çok sık karşılaşıyor. Kâr amacı taşımayan ve elde edilen her kuruş geliri yeni yatınma ve geleceğe hizmete dönüştürülen ÇEK'in gelirleri şöyle açıklanıyor: Yurt ve okullardan elde edilen parasal girdiler, çelenk hizmetlerinden elde edilen girdiler, ayni ve nakdi bağışlar, üye ödentileri, sosyal faaliyetlerden elde edilen gelirler, gayrimenkul bağışlan, kamusal kurum destekleri, ulusal veya uluslararası sağlanabilecek eğitim fonlan, gerekli görülürse krediler. ÇEK'in geleceği belirleme yolculuğundaki en temel dayanağı, Atatürk ilke ve devrimlerini vazgeçilmez olarak gören ortaklannın yarattığı enerji. îmecenin en önemli örnekleri bu çatı altmda veriliyor. Yurtlann ve okullann projeleri ortak mimarlar tarafından ücretsiz çiziliyor, Uludağ Üniversitesi'nin her anlamda büyük katkısı öne çıkıyor. Bursa'dayoksulkız ~ çocuklan artıkokuyabüiyor ÇEK imecesinin bir başka önemli ömeğini de Bursa'nm gelir durumu düşük bekfclerinde olanaklan eivermediği için okuyamayan yoksul kız öğrencilerle Ogfli çahşma ohışturuyor. Bursa'nm hayırsever zenginiermden Mustafa DörtçeKk'in Çekirge'de bulunan ve bir süre otel olarak kuüandan mülkü, Çağdaş Eğitim Kooperatifi Mustafa Dörtceok Ortaöğrenim Yaüh Kız Viırdu'na dönüştürüldü. Yurtta, okuma olanağı bolamayan fakir kız öğrenciler kahyor. Bursa'nm geri kahnış böJgekrinden yurda gelen 35 kız öğrenci kentin en başanh öğrencileri arasma şimdklen girmiş durumda. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Anılar da Çelişir... Gazetecilik yaşamımda Cumhuriyet'in brüt 41, net 30 yıllık yeri var. Bu brüt ve net de nereden çıktı sorusunu önce- likle yanıtlayayım: Cumhuriyet'e 1963 yılında Yeni Sabah'tan trans- fer oldum. 1981'de kendimce önemli nedenlerle ayrılıp birkaç kapı yaptıktan sonra 1993 yılı ba- şında yeniden döndüm. Cumhuriyet sürecini brüt ve net olarak ikiye ayırmamın nedeni işte bundan kaynaklanıyor. Süreç uzun olunca, anılar da birbirini kovalıyor. Ama itiraf edeyim ki günlük tutmayınca hem kişi- ler hem de zaman kanştırma tehlikesi ile karşı kar- şıya kalınıyor. Bizim nesil gibi, askeri müdahaleler ve ihtilaller, bu nedenle de uzun süren sıkıyönetim dönemle- rinde çalışan gazeteciler, günlük tutmaya pek sı- cak bakmamışlardır. özellikle basının haşanlann- dan başlıcası olarak nitelendirilen Cumhuriyet'te çalışıyor olmanın sakıncaları da bu bir nevi boş- vermişliğin nedeni sayılabilir sanıyorum. Ama insan doğal olarak her şeyi unutmuyor. Cumhuriyet Yunus Nadi'nin kurduğu aile şirke- tiyle uzun yıllar yayımlandı. Bu süreçte, aileyi oluşturan ortaklarla yönetici- ler arasında, sıkıyönetim dönemlerindeki devlet katlannın da katkılanyla üç bunalım yaratıldı. Üç bunalım da izleyen günlerde mutlu sona ulaş- tı ve kimileri için buruk, kimileri için tatlı anılara dö- nüştü. Bu anı konusunu şunun için açtım: Cumhuriyet, medyada anılarla gündeme getirilen yayın organ- lan arasında neredeyse bir rekora sahiptir. Kızgın- lıktan olsa gerek, gazetenin yönetimine ilişkin öy- le anılar okursunuz ki, sizin de sorumluluk taşıdı- ğınız dönemlere ait olmasına karşın şaşar kalırsı- nız. Tek yapabileceğiniz "Demek öyleymiş" diye söylenmekten öteyegitmez. Ancak anılar, biryan- dan basın tarihini oluştururken biryandan da renk katar. Renk katması iyidir de tarihe katkısı için ay- nı değeriendirmeyi yapmak olanaksızdır. Ancak aktaracağım anılar, yukanda eleştirdiğim türden değildir. • • • 7 Kasım 2004 günü, Cumhuriyet'e uzun yıllar emek vermiş olan meslektaşım Doğan Hızlan'ın Hürriyet'teki "Bugün Pazar" köşesinde "Bir Ga- zetede Iki Nadir Olursa" başlıklı yazısı yayımlan- dı. Hızlan'ın amacı, Galatasaray Lisesi öğrencisiy- ken 1932'de Cumhuriyet'te foto muhabirliğine başlayan ustamız, ağabeyimiz Selahattin Giz'in fotoğraflarından oluşan sergiyi gündeme getir- mek. Serginin "Sefırden Sefıre" bölümü, Hızlan'ı Cumhuriyet yıllannın anılar galerisine götürmüş. Pembe Konak'taki Istihbarat Servisi'nin, zaman zaman kâğıttan yaptığımız toplaria oynayacak ka- dar geniş olan odasında yaşanan bir olayı anlat- madan edememiş. Istihbarat Şefimiz Vedat Eten- sel ile ustamız Selahattin Giz sohbet ediyorlar. Te- lefon çalıyor. Etensel ahizeyi kaldınyor. Telefonda- ki ses "Ben Nadir" demiş". "Yazıyı yazdım. AJdı- rabilirsiniz." Aksiliğe bakın ki istihbarat Servisi'nde de bir Nadir var. Beyoğlu muhabiri Nadir Dayı. Is- tihbarat Servisi'ni Başyazar Nadir Nadi aramaz ki. Etensel, Nadir Dayı niyetine "Nereden çıktı bu ya- zıyı biriyle göndermek" diyerek telefonu kapatıyor. Telefon yeniden çalınca bu kez Giz alıyor ve ken- dine özgü üslubuyla dalgasını geçiyor. Tam bu sı- rada Nadir Dayı kapıda gözükünce akan sulardu- ruyor. Anlaşılıyor ki arayan, Nadir Nadi'dir. Nadir Bey, sonunda gazeteye geliyor, Yazıişleri Müdürü, kısa bir süre önce yitirdiğimiz Erol Dal- lı'ya yazısını uzatırken şöyle diyor: "Erol, gazete- de iki Nadir olunca işler kanşıyor." • • • Aynı anıyı, yine Cumhuriyet'te uzun yıllar çalış- mrş olan Mehmet Barias Sabah gazetesindeki "Gözlem" köşesinde "Anılar, insan belleğinin bas- tonudur" başlığıyla 8 Kasım 2004 günü, kimi baş- ka anılannı da anarak aktanyor. Ona göre olayın geçtiği yer, yazıişleri odası. Ki- şiler de Erol Dallı ve Nadir Bey'le konuşan Müca- hit Beşer. Barlas, Doğan Hızlan'ın yazısına gön- derme yaparak "O anlatılanlar sırasında ben de görgü tanığı olarakyazıişleriodasındaydım" diyor. • • • işte size iki Cumhuriyet anısı. Hangisi gerçeği yan- sıtıyor, bilemiyoruz. Aksi gibi, adlan geçen Cumhuriyetçilerin hepsi de aramızdan ayrılmışlar. Hepsini saygıyla analım ve Hızlan'la Barias'ı aralannda anlaşmaya çağıralmn. oerinc@ cumhuriyet.com.tr. CHP'li Kart'tan önerge: Manavgat suyu niçin satılıyor? ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-CHP Kon- ya Milletvekili Atilla Kart İç Anadolu'daki kuraklığı ve sulama ye- tersizliğini önleyecek Konya Ovası Projele- ri'nin(KOP)ihmaledil- diğini belirterek, proje- yi yaşama geçirmek için yeterli su rezervinin bu- lunmadığı yönündeki açıklamalann doğru ol- madığını söyledi. Ma- navgat suyuyla Konya Ovası'nın sulanmasına yönelik projeler olduğu- nu kaydeden Kart, 'H^er- çeklerkanmKAiındangiz- leniyor, DSt'nin bflgi ve değeriendirmeleri çeliş- . kifidir'' dedi CHP'li Kart, Başba- kan Recep Tayyç» Erdo- ğan'ın yanıtlaması iste- miyle soru önergesi ver- di. Kart, Erdoğan'a şu sorulan yöneltti: • Manavgat Çayı'ndan temin edilen suyun ne kadan Israil'e ve hangi şartlarda verümektedir? • Manavgat suyunun Konya Ovası 'na terfi et- tirilmesinin teknik ola- rak mümkün olduğu uz- manlar tarafindan ifade edilmektedir. Bu suyun Türkiye'de değerlendi- rilmesi konusunda neden bir siyasi irade ortaya ko- nulmamaktadır? Israil ile yapıldığı büinen anlaş- malar mı buna engel teş- kil etmektedir? Kendi topraklanmıza yatınm yapma imkânı olmasına ragmen neden îsrail'e ön- celik verilmektedir? • GAP kapsanundaki 13 büyük sulama proje- sinden 6'sının îsrail'e ve- rildiği yolundaki bilgiler doğru nyıdur?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle