19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 2004 PERŞEMBE HABERLER Kuzey Marmara'da iki ayn deprem beklendiğini açıklayan Türkiye Jeofizik Kurumu uyardı: TekçaneyüaptekraryapmakIstanbul HaberServisi-Türkiye Je- ofizik Kurumu'nun yıllık bilimsel toplantısında, Kuzey Marmara'yı 6.4 ve 7-7.2 büyüklüklerinde iki ayn dep- remin bekJediği belirtiJerek "Tek ça- re JICA projesiyle belirienen kötüya- pılann yerine yenikrinin gün geçir- meden yapümasıdır" denıldı. Türkiye Jeofizik Kurumu'nun, Düz- ce depreminin yıldönümü olan 12 Kasım'da .Ankara'da yapılan "Derin Kara ve Dcniz Araştırmalan" konu- lu yıllık bilimsel toplantısının sonuç bildırgesi yayımlandı. Kurumun Ge- nel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi kOİU kirildl Türkiye Jeofizik Kurumu'nun 'Derin Kara ve Deniz Araştırmalan' konulu yıllık bilimsel toplantısının sonuç bildirgesinde, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde saçak biçimli kınlmanrn, adalan sağlı sollu kırarak Istanbul'un önüne dek geldiği, Avcılar'ı yıkan adalar kolunun kınldığı ifade edildi. Prof. Dr. AbduDah Ateş, Yrd. Doç. Dr. Aydın Büyüksaraç imzalı bıldırgede. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde saçak biçimli kınlmanın, adalan sağlı sollu kırarak Istanbul'un önüne dek geldiği, Avcılar'ı yıkan adalar kolunun kınldığı ifade edildi. Anadolu yerkabuğunun, Istanbul al- tında 30 kilometre olan kalınlığının Batı Anadolu'da 45 kilometreye ka- dar çıktığı kaydedilen bildirgede, "Ege'deki sığuk ve göçüntüler zengin jeotermal enerji alanlannı yaratnuş- ür. Anadolu. Afrika latasına uyumlu olarak saat yönünün tersine burkuJ- makta ve Avrupa'ya doğru yılda 2.4 santim hrda itihnektedir. Deprem üre- ten kabuk kalmlığı; Curie sıcakhğı ile uyumlu olarak 11 ile 14 km. arasm- da değişmektedir. Tüm Tiirkive'nin Curie haritası Jeofizik Kurumu'nca bitirilmeküzeredir'1 görüşüne yer ve- rildi. Bildirgede, deprem bakımından Kıbns yayı ile Doğu Anadolu 'nun ke- sim yen olan Antakya'nın yüksek çe- kince içerdiğinin belirlendiği belirtil- di. Anadolu'nun kabuk ve sismik hız yapısı çalışmalan bittiğinde deprem yerlerinin daha doğru olarak belirle- nebileceğine de dikkat çekildi. Türkiye'nin petrol kaynaklanna da yer verilen bildirgede, "Türkiye'de petrol derindedir. Bugüne dek sığda 1200-1300wortaderioJikte2500-3000 km. derinde aranmışnr,kuyular askı- da kaknğından bulunamamış,ür. Ka- radeniz'de ise çok varhklı yanan buz (gaz hidrat)yataldanTürkiye'ninener- ji sorununu çözmede yepyeni bir ışık- ör. Türkiye'nin 16yerinde3.5ile5km. derinde paleozoyik, kretase, jura ve karbonifer düzeylerinde petrol ve do- ğalgaz vardır. Türkiye'nin MTA Sis- mik araşürma gemisindeki jeofizik donanımgunceUeşanbnefedir^ denıldı. MMO'dan 'egzoz ölçümü' uyarısı 'Özelleştirme hava kirliliğini arttıracak'• Özel egzoz ölçüm istasyonlannın, hiç muayene yapmadan egzoz emisyon pulu verebildiğini açıklayan MMO, önümüzdeki yıl araç muayene istasyonlannın özelleştirilmesiyle durumun kontrolden çıkacağına dikkat çekti. Istanbul Haber Servisi - Yaklaşık 3 milyon aracın bulunduğu Istanbul 'da, bır insanın saatlik gereksini- mi olan 15 metreküplük te- mizhavayı, bir aracın 10 da- kikada tüketmesi hava kir- liliğini korkunç boyutlara ulaştınyor. Egzoz ölçüm- lerinin özel firmalarda ya- pılmaya başlamasının ar- dından, TSE standartlanna uygun şekilde muayene ya- pılmaması ya da muayene yapılmadan egzoz emis- yon pulu verilmesi hava kirliliği tehlikesini daha da arttınyor. TMMOB Makina Mü- hendisleri Odası Istanbul Şubesi adına açıklama ya- pan Yönetim Kurulu Baş- kanı Tevfik Peker, araçlar- dan yayılan egzoz emis- yonlannın insan sağlığım tehdit ettiğine işaret ede- rek yurttaşlan araçlannın egzoz emisyonlannı yapnr- malan konusunda uyardı. Egzoz emisyonlanrun öl- çümlerinin ticarileştirilme- sinin ardından çok sayıda fırmanın TSE standartlan- na uymadan ölçüm yaptı- ğını ya da hiç ölçüm yapıl- madan aracın trafiğe geri döndürüldüğünü de ifade eden Tevfik Peker, "Sade- ce ekhn ayı içinde subemiz istasyonlannda yapüan öl- çümlerde, uygun olmadığı rçin egzoz emisyon pulu ve- rilmeyip servis bakmnna gönderÛen400 araçtan 215 tanesigerektibakımveavar- lanyapunnadan başka bir özdservisten egzozemisyon pulualabflmekteveyahiçöl- çüm yapürmayarak çevre- yikirletineye devam etmek- tedir" dedi. Trafiğe çıkan çok sayıda aracın özel eg- zoz ölçüm istasyonlann- dan hiç ölçüm yaptırma- dan dahi egzoz emisyon pulu alabildiğini açıklayan Peker, önümüzdeki yıl tüm yurtta özelleştirilecek olan araç muayene istasyonlann- da ise durumun kontrol- den çıkacağını ve çevre kir- üliğinin artacağını söyledi. EnıekçiKjHtaıılarBiı^^KadııuYöııdikŞMdea^ABBügiMeıiceırönûııdepnıtes^ İKKB Başkanı Moroğlu: Kadının soyadı hakkı geri verilsin İstanbul Haber Servisi - Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği (ÎKKB) Başkanı Nazan Moroğlu, kadının diğer haklannın güvencesinin kimliğine gösterilen saygı olduğunu ifade ederek "Kadının Soyadı Kurah'nda yer alan aynmcıhk kaknnlmalT dedi. Nazan Moroğlu yaptığı yazıh açıklamada, TBMM'ye ve milletvekillerine, kadınnı soyadı kuralının, AİHM'nin "eşit haklar ilkesine uygun olarak" bir an önce değiştirilmesi çağnsuıda bulundu. Medeni Kanun'un 'kadının soyadı"nı düzenleyen 187. maddesinin anayasanın 41. maddesiyle güvence altına alınan 'eşjerarası eşhiik ilkesine' ve anayasanın eşitlik başlığını taşıyan 10. maddesine aykın olduğunu dile getiren Moroğlu, çağdaş hukuk sistemlerinde kadınlann toplumsal yaşamda tanındığı soyadını kullanmaya devam etmesinin doğal ve yasal bir hak olarak kabul edildiğini vurguladı. Nazan Moroğlu açıklamasında, soyadının herkesin kimliğinin aynlmaz bir unsuru olduğunu da dile getirerek "Evtenince ya da boşanmca sadece kadının soyadını değiştirmek zorunda olması çağdaş hukuk kuraOanna uymamaktadır. Eğer herkes kanun önünde eşftse ve soyadı gjbi Idşiüğine bağh dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçUmez haklara sahipse, evlenince eşler arası eşitlik' anayasal güvence aranda ise erkeğe tanınan hak kadına da eşit olarak tanınmandır" görüşüne yer verdi. Sol eğilimli, edebiyata meraklı bir babanın elinde yetişen, çekirdekten girişimci, genç işadamı Ali Fatinoğlu: Yabancı sermayenîn niteliği öııeıııli LEYLA TAVŞANOGLU Öginç bir yaşamöyküsü, ilginç birki- şilik. Sol eğilimli, edebiyata merakh bir babanın elinde yetişen, çekirdekten gi- rişimci, genç işadamı. Bir dönem si- yasete de sıvanıyor. Şimdilerde vazgeç- miş gibi görünse de her an yeniden si- yaset merakı doğabilir. Bu kişi Fati- noğlu Holding'inortağıAüFatinoğlu. Bugün dünyada büyük sıhhi malzeme devleriyle yanşan Sanica markasının iki patronundan biri. Ozellikle ülkemizde, sokaktaki in- san sol görüşlü olup da aynı zamanda nasıl işadamı olunabileceğini tartışır. Bu ikisi birbiriyle örtüşebilir mi? Fatinoğludiyorki: "Solkültürde,geç- mişten kaynaklan iyi kuDanma, koope- ratifçüiksistemigeliyor. Sol küMr için- de ûretim, üretimin yapıhş aşamasın- da payiaşım ve kaynaklan olabildiğin- ce israf etmeden kullanmak var. Biz Fatinoğlu Holding olarakbirlikte çahş- mayı başanyoruz. Ben her zaman, bu bir ekip başansıdır, derim." Yurtdışına açılım Fatinoğlu, Marmara Üniversitesi Iş- letme Fakültesi mezunu. Daha sonra ÎÜ îşletme Fakültesi'nde master yapmış. Mimar olan ağabeyiyle birlikte 1987'de şirketi kurmuşlar. Ağabey kardeş baş- ka şirketlerde profesyonel olarak, ma- aşla çalışıp kendi geçimlerini sağlar- lar, bu arada da akşamlan kurduklan şirketin başanya ulaşması için var güç- leriyle ter dökerlermiş. Bu durum 1992'ye kadar böyle sürmüş. Sonra ikisi de şirketin tam gün yönetimini üst- lenmişler. Ilk işe, mutfak ve banyolar için Pa- no marka dekorlu seramik üretimiyle başlamışlar. B J sadece iç piyasaya dö- nükbirüretimmiş. Zaman içinde pol- yesterden banyo küveti, duş teknesi, fî- berden su deposu, banyo lavabosu, mutfak evyesi, tezgâhı, daha sonraban- yo dolabı ve jakuzi yapmışlar. Böylece zamanın başbakanı Tansu ÇüTer'in 5 Nisan kararlanyla ekono- mininkrizegirmesinideyaşamışlar. Ali Fatinoğlu anlatıyor: "Bugün 70 bin metrekare üzerinde bir fabrika alanı- mız var. Bu da dokuz binadan oluşu- yor. Kendi mülkümüzün sahibi olduk- tan sonra aldığunız ikinci karar, kesin- Kkle Türk Lirası üzerinden alacakh kahnamakn. Bunun için de dövize en- deksh' mal satmamızgerekiyordu. Anıa Türkiye'dedövizeendekslimalsatmak söz konusu oiamazdL O zaman yurt- dışına mal satmamız gerektigınde ka- rar taldık." Aslında çok güçlü bir sahşlan ve marka imajlan olduğu bir dönemde bunu yapmışlar. "Belki bunu Türld- ye'de yapan tekfirmayız.Hangi alan- larda yurtdışma ihracat yapabileceği- mizi inceledik. Burada akriük küvet, camdan duşakabin,gömmerezervuar gibi ürünfcri tespit ettik Böylece tam 11 ürünümüzü bıraknk." 55 ülkeyeihracat Bugün 35 ülkeye ihracat yapan bir grup olmuşlar. Ama sabitlenen döviz kuru yüzünden ihracatın tıkandığını görünce bir masa başı çalışması daha yapmışlar. Fatinoğlu diyor ki: "Biz dünya pazarma mal satarken fa- son mal üreüyorduk. Bundan dolayı başka ureticilerierekabetedemez du- ruma getiyorduk. Böylece pazardaki ürünümüze kendimiz hâkiin oünaya kararverdikveSanicamarkasıdoğdu.'' Fatinoğlu yabancı sermayeye karşı değil. "Yabanasermayeülkemdeüre- li Fatinoğlu bir işadamının da sol görüşe sahip olabileceğini şu sözlerle aîüatıyor: Sol kültür içinde üretim, üretimin yapılış aşamasında paylaşım ve kaynaklan israf etmeden kullanmak var. Biz Fatinoğlu Holding olarak birlikte çahşmayı başanyoruz.. tim yapsm, ona her türtü desteği dev- letversin. İşci çahşnrsın ve mahnı yurt- dışma satsm. Ama ülkemde Türk fir- masına ortak olup sadece iç piyasaya malsatarakpara kazanmasma, tekno- loji getirmemesine karşryım. Böyle bir yabancı sermaye istemiyorum. Çünkü o Türkiye'yi sadece sömürmeye gelir'' Fatinoğlu Holding bugün artık ku- rumsallaştığı için Ali Fatinoğlu da ön- ce srvil toplum çalışmalanna, ardından da biraz zorlamayla bir ara siyasete girmiş. "Evimin bulunduğu flçeobnBa- larköy'de o zaman ANAP kazanmışü. Belediye başkanına projelerimi sun- dum. Âma o iş yürümedi Birtakım yol- suzlukolayian belediyeyiyTpranncaso- ğudum ve aynldım. Belediye bir tica- rethane haliiıe gehnişti." O sırada, Ekonomi Muhabirleri Der- neği Başkanı Celal Toprak'la bir söy- leşide bir araya gelmişler. Celal Top- rak, ona srvil toplum hareketine gjrme- sini öğütlemiş. Bunun üzerine Yeni Arayışlar Girişimi adlı bir girişim baş- latmışlar. Dört yıldır Yeni Arayışlar Girişimi çerçevesinde gündemde olan bir kişiyi davet ediyorlar ve seçkin bir topluluk önünde düşüncelerini dile ge- tirmesini sağhyorlar. Cem Uzan'ın Irak savaşına cephe al- ması Ali Fatinoğlu'nu Genç Paru'ye sı- cak bakmaya itmiş. Ama Genç Par- ti'ye girdikten bir süre sonra basına yansıyan olaylar nedeniyle oradan da kopmuş. Bir daha da siyasete girme- me karan almış. Ama bunun sonrası da var... "Deniz Baykal benim bu süred- mi hep izlemiş. Ben DenizBaykal'ı çok takdir edıyorum. Her şeyin farkmda olan, dünyayı iyi bilen ve inandmaz bfl- gi birikimi olan bir siyasetçL Son bele- diye başkanhğı seçimlerinden önce, adayhğm son günü akşam saatkrinde beni ikna ederek Balarköy'den beledi- ye başkanıyapmak istedi Fakatsonra- danpartiyeyenigirnüşbirisininhemen Bakirköy'den aday gösterflmesinindoğ- ru olmayacağı düşünüldüğü için Bey- ükdüzü'nden aday gösterildim." Ülkenin geleceğiCHPde Ali Fatinoğlu'nun belediye başkan adayhğı kampanyası da çok ilginç geç- miş. Bu konuda ozellikle Istanbul'un o bölgesindeki yerel basından epeyce yakınıyor: "Çok zor zamanlar yaşat- olarbana. Benden gazetelerineilan ver- memi istedüer. Vermeyince de tehdit ettüer.'' Sonra da, "Ben artık aktif siyasette görevalmak istemiyorum. Öteyandan Türkiye'nin geleceğinin CHP'de oldu- ğuna da inanryorum. Ulusal ekononü- nin ancako şekilde ayağa kalkabüece- ğini düşünüyorum" diyor. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Din Savaşları CNN-Türk'te, ABD'de Evangelistlerin müthiş yükselişini konu alan belgeseli seyrederken, "Isa'dan işaret alarak" Irak Savaşı'na girişen Bush'un arkasındaki dehşet verici gücün ayırdı- na vanyorsunuz: Bu güç, bir süredir ABD'yi esir alan, bilime karşı bayrak açan, okullan esir alan, liberal ve demokratlar için neredeyse "Katli vacip- f/r"fetvası veren köktendincilikti... Propaganda amacıyla abartılmış olsa da 100 milyon kökten- dincinin aktif siyasi eylemi söz konusu. ABD'de Evangelist kilise, büyük bir atağa kalk- mış durumda. Yayılmak için, rock konserlerinden tutun kaykay ve rapçilere kadar popüler kültürün her aracını ustaca kullanan kilise ve din demagog- lan, ABD'de "demokrasiyi" esir mi alıyor? "Isa'nın çocuğu"nun Beyaz Saray'a yeniden oturmasındaki büyük etkilerine bakılacak olursa, sanırım evet! Yeni muhafazakârlann (Neocon), şimdi dünya- ya karşı daha arsız, daha utanmaz, daha saldır- gan bir tutum almalannı mı beklemeliyiz? Powell'ın bile istifası, Amerikan işgalcilerinir Irak'ta 100 bin kadın ve çocuğun ölümüne neden olan ve giderek vahşileşen saldırısı, insanı bu so- ruya da olumlu yanıt vermeye zorluyor... • • • Bütün gönlümle gerçekleşmeyeceğini dilesem de, insanlığın geleceği açısından korkutucu bir tablo var karşımızda. Bu tablonun yarattığı tehlike, Vietnam'daki Ame- rikalıdanoldukçafarklı.. Karakteristik özelliği, "kök- tendincilik"ten beslenmesi. Amerika'dan kaynaklanan ve 1980'lerden itiba- ren dünyayı esir alan, ekonomik alandayeni libe- ral ve siyasi alanda yeni muhafazakâr politika- lann yarattığı toplumsal, sosyal ve ekonomik gü- vensizlik ortamının sonucu ve ürünü bu.. Neoliberal ve yeni muhafazakâr politikalar, Ame- rikalı orta ve alt sınıflan her bakımdan ezdikçe, ufa- ladıkça ve yoksullaştırdıkça, köktendinciliği üret- mekte ve yükseltmektedir. Bu "sosyolojik sonuç" ve süreç bir sır değil- dir! Amerika ilginç bir ülke. Uç noktalar her zaman "en iyi" biçimiyle ve en kitlesel haliyle yaşanıyor. Bu ülkede ırkçılık bile henüz yeni yeni duruldu. Ku Klux Klan felaketi ülkeye kan kusturdu. Şimdi, bu- nun yerini köktendincilik akımı aldı. Yeni liberal ve neo-muhafazakârtann, dini siya- sal düzleme yükselterek Beyaz Saray'a yön ve- ren teme) politikalara dönüştürmek için, yoksul- luğu arttıncı ve güvensiz ortamı körükleyici politi- kalan bilinçli olarak uyguladığına inanası geliyor insanın.. Dolayısıyla komplo teorileri zemin bulu- yor... Şimdi gerçekten dinler arası savaştan söz edi- lebilir.. Zaten Irak'ta camilerin yerie bir edilme- si ve içlerinde vahşı cinayetlerin işlenmesi, islam Dünyası'nın öyle kolay unutacağı sahneler değil- dir.. Amerikan emperyalistleri, İslam Dünyası'nda reformcu düşüncelerin kökünü daha basından kazıyacak bir dönemi başlattı.. • • • Batı Avrupa'da, demokrasiden güç alarak ikti- dara gelen köktendinciliğin, acaba ne derece dik- tatörlüğe dönüşebileceği tartışılıyor. Benzer tehlike, sosyal devlet ve devletçiliğin gi- derek yıkıldığı ve Amerikan neoliberal politikala- nn dayatıldığı Avrupa için de söz konusudur. Her ne kadar Avrupa' nın çok farklı ve köklü bir geleneği varsa da son tahlilde, sosyal güvensiz, işsiz, giderek serbest piyasanın acımasız çarkla- nna ve insafsız kâr güdüsüne teslim edilmiş mil- yonlann davranış biçimlerinin, sosyolojik olarak çok farklı olacağını da beklememek gerekir. Çarpık ve kötü koşullar, yüzlerceyıl boyunca bi- rikebilmiş insanlık değerierinin yerine, Amerikalı- yı giderek esir alan hayvani köriükleri koymaya baş- layabilir. Avrupa'nın, Avrupa Birliği'nin önündeki en önem- li sorunlardan biri giderek belirginleşiyor... AB, ABD'deki bu tehlikeli gelişmeye karşı nasıl bir politik tutum alacak ve Avrupa için hangi po- litik sonuçlar çıkartacaktır? Bu soruya yanıt aramak bizim için de hayati de- ğerdedir. Çünkü, dünyayı Amerikan kafasıyia, menfaat- lenyla, yeni liberal ve yeni muhafazakâr politika- lanyla değeriendirme eğiliminin çok güçlü ve be- lirleyici olduğu bizim gibi düşünce, bilim, kültür, ekonomi yoksulu ülkelerin sorunu, Avrupa'nınkin- den çok daha ağırdır!... obursalKg cumhuriyet.com.tr Kanbak: 10 yıllık çalışmanm ürünü Kocaeli'ne Avrupa Kalite Ödülü BERLtN (AA) - Al- manya'nın başkenti Ber- hn'de düzenlenen bir tö- renle bazı Türk kuruluş ve şirketlerine, A\-rupa Kalite Yönetimi Vak- fi'nuı(EFQM) 2004 yı- lı A\Tupa Kalite Ödülü verildi. Berün'deki Estrel Ote- li'nde düzenlenen ödül töreninde Kocaeli Sa- nayi Odası, Avnıpa Bü- yük Kalite Ödülü'nü al- dı. Kocaeli Sanayi Oda- sı Başkanı Yıhnaz Kan- bak ve Genel Sekreten HamdiDoğanındaha- zrr bulunduğu törende, ödülü odanın kalite yö- neticisi Kamüe Çil aldı. "Bağh KOBİ" katego- risinde de EMAR Genel Müdürii NesBhan Yeşil- yurt ile SKF Türk Sa- nayi ve Ticaret Ltd. Şir- keti yöneticileri Tosun Benk ve Agah Tokat "Başan Ödülü" aldılar Kocaeli Sanayi Oda- sı Başkanı Kanbak, Türk gazetecilere yap- tığı açıklamada, 10 yıl- dan bu yana sürdürdük- leri kalite çalışmalan- nın son 3 yıl içinde mey- ve vermeye başladığını ve bugün Avrupa Bü- yük Kalite Ödülü'nü al- mayı başardıklannı söy- ledi. Kamu sektöründe böyle büyük bir ödülün ilk kez alındığına işaret eden Kanbak, "Bundan büyük gurur duynyo- ruz. Kamu sektöründe bunun için büyük bir motrvasyon gerekliydi; bunu başardık" dedi. Ödül törenine Koca- eli Sanayi Odası ve şir- ket temsilcilerinin yanı sua Sabancı Holding ve Eczacıbaşı Holding'den de çok sayıda temsilci kahldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle