28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-16 KASIM 2004 S A L CUMHURİYET SAYFA DİZİ Atatürk'ün 1921 yılında demeç verdiği ABD'li gazeteci Laurence Shaw Moore: Böyle bir millet mağlup edilemez îstMal Savaşı'nın belgesi Mustafa Kemal anılanı Metin ERGİN B aşkorrmutan Mustafa Kemal, ilk mülakatını 1921 yılının ağustos ayında Sakarya'} a hareketinden evvel, Amerikalı meşhur gazeteci Laurence Shavv Moore'a verdi... Zannedenm. bu mülakat. Istiklal Harbi 'nin en önemli öykülerinden bın. Ben, sonradajı Profesör olan Laurence Shaw Moore ile 1955'ts Istanbul'da karşılaştım... Röportajun Cumhunyet gazetesinm 15 Mart 1955 sayısında Metîn Ergin imzasıyla yayımlandı... Bu muhteşem Istıklal Harbi belgesını size aynen sunuyorunv. "Bütün vanraıızla yoğumuzla giriştiğiıniz Istiklal Harbi'nin en heyecanh günleri... Birinci ve tkinci Inönii Zaferi kazamlnuş ve ordumuz Sakarya Muharebesi'min hazıruklanna başlamışû. tşte o sıralarda lstanbuJ'da bulunan Laurence Shaw Moore adlı tanınnuş bir Amerikan gazetecisi Dr. Hıkmet ve M acit beylere giztice müracaat ederek, Mustafa Kenaal'le bir mülakat talebinde bulundu. Mustafa Kemal müracaaü şüpheli buhnakla beraber kabul ettL Amerikalı gazeteci Ankara'da bir ev kiralayarak kabul edileceği günü bekkmeye başladı. Nihayet Refet Paşa, Hamdulİah Suphi ve Yusuf Kemal beylerin vardımryla Raşkumandan Mustafa Kemal, Sakarya ceptıesine hareketinden bir gün evvel 1921 yıhnın t»oğucu bir ağustos günü kendisini kabuİ ettL Hayaun mesut tesadüflerinden biri, bu tarihi mülakattan tam 34 yü sonra beni halen Christian Science Monitor gazetesinin muhabiri olan Laurence Shaw Moore ile dün İstanbul'da karşdaşordı. Halen 73 yaşuıda bulunan tecrübeli gazeteci Mustafa Kemal'k yaptığı mülakatuıdan bahis açügmn zaman hâlâ olayın tesiri alttndaydı: 1921 yıhnın ağustos ayında Ankara'ya vardığun zaman, gördiiğünı manzara beni hayrete düşürdü. Şebirde tam bir harp havası esiyordu. Kalabahktan halkın büyük bir kısmı sokaklarda yatıp kalkıyordu. O günlerde Ankara'da Ruşen Eşref. Yakub Kadn ve Ziya Gevher tarafindan tstanbul'dan büıbir güçlükle kaçak olarak getirüen yaşlı makinelerle Hâkirniyeti Miüiye gazetesi basılmaya başlamışü. KemaTin Başkomutanhğı, Hâltimiyeti MilMye vasıtası ile ilan ediImistL Mustafa Kemal beni eski Halkevi binasında, Sakarya'va hareketinden bir gün evvel kabul ettL Kendisi gayesini şu kısa cümlelerle izah etti: 'Biz Türkiye'nin istiklalini ve bütünlüğünü kurtarmaya çahşıyoruz. Allah'ın ınayeti ve Türk milletinin yenilmez kuvveti sayesinde gayemize vasıl olacağız.' ceçlt resml Amerikah gazeteci Mr. Moore, bir arahk sözü sabah karşılaştıgı muhteşem manzaraya intikal ettirdi: 'Kurban Bayramı sabahı kalktığım zaman Ankara Camıi'nın önünde sokakta namaz kılan 5000 kişilık kalabahğı görünce makinemi alarak dışan fırladım ve şayanı dikkat fotoğraflar çektim. Başkumandan Mustafa Kemal, bizzat katıldığı tarihi namazdan sonra, halkın muazzam tezahüratı arasında Sakarya Cephesi'ne hareket etti.' Ankara'da iken en fazla dikkatinizi çeken hadise ne ohnuştur, diye sordum: 'Mustafa Kemal'in hareketinden 2 gün evvel Doğu'dan gelen kahraman Türk evlatlan Başkumandan huzurunda bir geçit resmi yapmışlardı. Bu kahramanlann elbiseleri yırtık pırtık, silahları derme çatmaydı. Hatta birçoğunun ayağında postal bile bulunmadığı halde, çelik gibi bir imanla resmi geçit yapıyorlardı. Bu heyecanlı manzarayı görünce hükmümü verdim: Böyle bir millet mağlup edilemez!' Amerikalı meslektaşıma sordum: 'Mustafa Kemal'le ılk görüşen bir gazeteci olarak hakkındaki intıbanız nedır?' 'Mustafa Kemal bende kendine ve Türk milletine son derece güvenı olan ve sonuna kadar mücadeleye azmeden büyük bir lider intibaını bıraktı. Bakışlan son derece tesirliydi. O kadar ki, Atatürk'ün inkılaplannı bile bilerek ve en müsait zamanda yaptığını ve verdiğim hükümde aldanmadığımı zaman gösterdi.' Deflerinl bllinız Amerikah gazeteci bir ara sözü Mustafa Kemal hakkındaki mülakatlanna intikal ettirdi: Asio gazetesinde neşredilen bu yazüar Amerika'da büyük alaka uyandınh. Aynı günlerde Amerikah meşhur gazeteci Clarence Streit da Mustafa Kemal'den bir mülakat aku. Mr. Moore'un yanından ayruırken ibreüe okunması gereken şu sözleri söyledi: 'Bugünkü merhaleye 50 senelık daimi bir gelişme sonunda milletçe eriştiniz. Onun için kadrinı biliniz. Ben bu memlekette 3 devir gördüm Dinamit kelimesini kullandığı için tevkif edilenlere ve 1907'de ilk otomobili getirdiği ıçin nezarette tutulanlara bile rastladım!' vefa Bozacısı J Fotoğrafi Mustafa Kemal Atatürk Sakarya'da harekâtı idare ederken. Yanında yaveri Salih Bozok bulunuyor. (10 Eylül 1921) apartman parası G enç yaşlarda, Atatürk'ü 2 defa görmüş olmam, hayatunın en görkemli anılan arasındadır. Tabiı, babamın Istanbul mebusu olması sayesinde... 1935 yazı Büyükada'dayız... Atatürk'ü vapur iskelesine getiren motor ıskeleye yanaşıyor... Atatürk muazzam bir kalabalık tarafindan heyecanla karşılanıyor... Adada oturan Istanbul mebuslan hararetle ağırlıyorlar... Karşılayıcılar arasında, o sıralarda ilkokulun 3. sınıfına geçmiş olan bu satırlann yazan da var... Herkesin göriişü aynı... Muhteşem bir şahsıyet... Gayet zanf giyinmiş bir devlet adamı.. Bakışlan gayet etkili bir kişi... Büyükada, bu derece heyecanlı bir gün herhalde ilk defa yaşamaktadır... Ata'yı ikinci defa, meşhur Vefa Bozacısf nda gördüm... 1936'da Trakya mane\Talarından dönmekte olan Atamız ani bir kararla Vefa Bozacısı'nda mola venlmesını emrederler... tstanbul mebuslan ve civar semtlerden gelen bınlerce meraklı Atatürk'ü muazzam bir coşku ile karşılarlar... O kalabalık arasında, yıne bu satırlann yazan, babası ile hayranlıkla Ata'yı alkışlamaktadır... Halkı sempatı ile selamlayan Atatürk, manevra giysilen ile bir saat kadar Vefa Bozacısı'nda istirahat buyururlar... Bugün neredeyse 70 yıl kadar sonra Atamızın boza ıçtiği gümüş kaph kristal bardak hâlâ sahipleri tarafından en güzel bir köşede sergılenmektedır... O gün bir gedıklı başçavuş, Atanuzın ve onunla bırlıkte oturan devlet ileri gelenleri ile tstanbul mebuslannın poz poz resimlennı çektı... Çok iyi hatırlıyorum... Ne olduysa oldu, bu resımlerin hiçbiri yayımlanmadı... Vefa Bozacısı'nın oğullan yıllarca bu fotoğraflan çeken Gediklı Başçavuşu tespit etmeye çalıştılar... Vefa Bozacısı'nın oğullanndan biri olan kolejden sınıf arkadaşım Mustafe Vefa bana kaç defa "Bu tarihi olayı canlandıran fotoğraflan bana geürene, bir apartman parası ödemeye razryun" dedı... Dedı ama, ne o ne de ben bir sonuç alabıldim... Mustafa Vefa bızlere veda etti... Ama kardeşleri: "Bu teklifi hâlâ geçerti. Bufotoğraflanbulup getirene, derhal bir apartman parası ödemeye hazmz" dıyorlar! Enflasyon düşmanı Atatürk K: Atatürk, Sıvas Kongresi günlerin- de bütün zorluklan aşma azminde. emal Atatürk denk devlet bütçeteriıün en büyük .destekçisiydL 1923 ile 1938 arası Atatürk devrinde, 11 milli bütçe denk olarak sonuçlannuş, 3 bütçe fazlahk vermiş ve yahuz 1925 bütçesi açık vermiştL Bu, Atatürk için verilebilecek en büyük başan notudur. tstikrarh maK poütikanm netkesinde dolann değeri 108-132 kuruş arasında gerc.eklesmis.tirf Bu sözlen 1985 yılının 19 Ekim tarihinde Daily News gazetesinin İstanbul temsilcisı olan Metin Ergm'e mülakat veren Ahmedabad'daki Gucerat tktisat profesörü Caferhüsem LahHvala söylüyor. Kendisi aynı zamanda "The Theory of Inflation" (Enflasyon Teorisı) adlı kitabuı da yazarıdır. Profesöre göre, enflasyonun bir tarifi de devletm milletine yalan söylemesidır. Dığer bir tarife göre devletüı milletüı cüzdamna el sokmasıdır. Para, uluslararası ve uluslararası ticaret mevzuunda bir otorite olan Prof. Lahwala, Atatürk'ün 1 Kasım 1933 tarihinde TBMM'de yaptığı tarihi konuşmayı hatırlatıyor "Atatürk bh' devletin kudretini denk bütçe başansına bağlamıştı. îsmet İnönü de Atatürk'ün bütçe açığım kabul etmeyeeeğini bilrvordu. Buna rağmen İsmet tnönü başbakan iken birkaç defa memur maaşlannı ödevebilmek için, birkaç milyon lirabk emisyon arüşı talebinde bulunduğu zaman, Atatürk hiçbir zaman buna müsaade etmemejtir." Hatta 1925 yılında bütçe açık verdiği zaman Atatürk bir Türk heyetini Rusya'dan kredi talep etmek üzere Moskova'ya Osman Nurl Ergin Işinden oluyordu Eski harfleretepki 1935 yılmdabirgün Atatürk, o zamanlar İstanbul Vilayet ve belediye mektupçusu olan Osman Nuri Ergin'i Florya'daki köşküne çağırır... Meslek itibanyla tarihçi, belediyeci ve eğitimci olan Osman Ergin'in bazı mevzularda bilgisine müracaat eder. Sohbetleri esnasında önerilerini, defterine eski Türkçe harflerle yazmaya başladığını gören Atatürk fena halde öfkelenir ve "Biz harf inküabmı bunun için nıi yapük. Sizler mülete örnek olmazsamz, bu işleri nasıl başannz. Çık dışan" diyerek huzurundan uzaklaştınr. Osman Ergin, derhal Vilayet'e gelerek ıstifasını sunar ve Heybeliada'daki yazlık evinde inzivaya çekilir. Birkaç gün sonra Heybeliada iskelesine Ata'nın motoru yanaşır. Adalar Kaymakamı görevlileri Osman Ergin'in evine götürür. Atatürk'ün emirleri tebliğ edilince Osman Ergin ne olduğunu anlayamaz. Kozı ve eşi ile helalleşerek motora biner. Osman Ergin'i Ata'nın huzuruna götürürler. Osman Bey, hapishanelerde çürüyeceğini tahmin ederken Atatürk onu gayet iyi karşılar... îkramda bulunur. Çahşmalarından dolayı tebrik eder ve "Osman Nuri Bey, derhal işinizin başına dönünüz ve güzel çahşmalarınıza devam ediniz" der... Bakan "Birkaç milyon Bra basıverin gitsin. Kimin haberi olacak" önerisinde bulununca heyet başkanı "Biz bu yoUan biöyonız. Fakat h'derimiz hiçbir zaman böyle bir emisyona izin vermez" demiştir. Atatürk 1 Kasım 1936'da yaptığı bir konuşmada şu prensipleri ortaya koymuştu: "Cumhuriyetimizin kudreti ve ekonomik başanlanmız Hazine'nuı kudretine bağüdır. Önümüzdeki yıUardada Türk parasının değerini korumak en büyük görevimiz olacakür.** Sanslı bölge göndermış ve Sov'yet Maliye Bakanı, Cumhunyet Hükümeti'nin kredi talebinı reddederek şunlan söylemıştı: "Kemal Atatürk rejim mevzuunda bize verdiği sözü tutmadı. Türkler İstiklal Harbi'nL Rusya'nm silah ve cephane yardımları sayesnıde kazandılar. Biz Mustafa Kemal'den Rusya'dakine uygun bir rejim kurmasını beklerdik." Türk heyetinın bu sözleri iyi karşılamaması üzerine, Rus Prof. Laliwala sözleruıe devamla diyor kı: "Türk hükümederi karsıhksız banknot basmak yerine memleketin sanayi potansiyeüni vükseltseler, tabü servederini ve maden kaynaklannı geüştirseler ve tanmı modernize etseler, çok daha doğru bir iş >™apariar. tşin kolayma gitmekle daha fazla batakhğa saplanılır. Türkiye'de petrol yok diyelinı. Buna rağmen = menıleketiniz tabü kaynaklar bakınundan dümanın en şansh bölgelerinden biridir." 20 yıl evvel 22 milyar dolar olarak Profesör Lalivvala tarafindan belırtılen dış borcun, bugün 150 mılyar dolara, iç borcun ıse 100 milyar dolara çıkmış olması, Atatürk'ün koyduğu mali sistemden ne kadar çarpıtma olduğunu meydana koymaktadır. Yarın-. Ankara yolunda bir Rolls Royce
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle