Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 KASIM 2004 SALI
4 HABERLER
DWKADABUGUN
ALİ StRMEN
Sarıgül'ün Kanı
Baykal'ı Boğar Sonra
Fransız Devrimi'nin tarihi, son derecede ilginçtir,
aynı zamanda da içinde mafyanın cirit attığı polıs
romanlarından daha fazla entrika ve kanla doludur.
Bu tarihi satır başlarıyta okumuş olanların bile
bildik leri birkaç isimden ikisi de Danton ve Robes-
pierre'dir.
Her ikisi de iyi hatip ve de iyi bireravukattılar. Ama
tenperest, /emeğin ve şarabın iyisine, cinsi latifin
güzeline meraklı, büyük hatip Danton'un tersine, Ro-
bespi«rre, belki deyoksul geçen çocukluğunun et-
kisiyle dünya nimetlerinde gözü olmayan, erdemi
savunan, devrimin başarısından başka bir şeyi dü-
şünm«yen, acımasız bir politikacıydı.
17$M yılının 29 Mart'ı 30 Mart'a bağlayan gece-
sinde, Convention'u ikna ederek, Danton'u tutuk-
latan da, dört gün süren, başlarda parlak savun-
masıyla sanığın lehine döner gibi görünen duruş-
maya müdahale ederek, devrim arkadaşını giyoti-
ne gönderen de Robespierre olmuştur.
Ne var ki, aynı akıbet kendisini de beklemektey-
di ve Robespierre olaydan sonra, üç ay bile yaşa-
mayacak, o da 27 Temmuz (4 Thermidore) 1794'te-
ki oturumda, ağır biçimde suçlanacak, çok iyi bir
hatip olmasına karşın, bir ara kekeleyecek ve o sı-
rada biri arka sıralardan ayağa kalkarak, tarihe ge-
çecek olan şu ünlü sözü söyleyecekti:
- Danton'un kanı onu boğuyor!
Erdemli Robespierre, Danton'u göndermiş oldu-
ğu gi/otinin yolunu tutacaktır.
• • •
Tarih ibret sayfalanyla doludur, tabii anlamak is-
teyenler için.
CHP içinde Deniz Baykal ın yerine göz dikmiş
olan ve doğrusu, başlangıçtaki mücadelesi basın-
da sağladığı destek ile rakiplerinin gözlerini korku-
tan Mustafa Sangül'ün kesin ihraç talebiyle disip-
lin kurvıluna sevk edilmesi girişimi karşısında, aklı-
ma Danton ile Robespierre ilişkileri geldi.
Bu yazı da Sayın Baykal'ın çokyanlış bir girişimi
önlemesi için yazılıyor.
Mustafa Sangül'ünyolsuzluksöylentileriüzerine,
bu nedenle partiden ihraç edilmesi girişimi sonuç
verirse, hiç kimse, bu öyküye inanmayacak, her-
kes Deniz Baykal'ın parti içinde demokratik müca-
dele yerine, rakibini tasfıye için bu yolu tuttuğunu
düşünecektir.
CHP'nin herhangi bir üyesinin.hangialandaolur-
sa olsun, yolsuzluğunun üstüne gitmesi doğru ve
alkışlanması gereken erdemli bir tavırdır.
Ancak, bunun yöntemi eğer bir yolsuzluk belge-
si bulunmuşsa, bunun için yargıya müracaat etmek-
tir, yoksa Baykal'a yakınlığı ile bilinen, tarafsız bir
yargı mercii olmayan bir kurul yoluyla üyeyi parti-
den ihraç etmek degildir.
Yolsuzlukla suçlanan kişinin yargı önüne gitme-
sini engelleyecek hükümler, onun kendi girişimiy-
le de aşılabilir.
• • •
Bu yol tutulmayıp da Sangül'ün ihracına karar ve-
rilirse, zaten güç günler yaşayan ve birçok alanda
haklı muhalefetine rağmen, kitlelerle buluşmayı be-
ceremediği, kendisini kamuoyuna yeterince anla-
tamadığı için, işlevini tam yerine getirmediği suç-
lamalarına maruz kalan CHP, çok daha güç günle-
rin eşiğine gelecek ve belki de böyle bir zafer son-
rasında "Sangül'ün kanı Baykal'ı boğacaktır".
CHP içinde "Baykalgitsin de kim gelirse gelsin!"
diyenlerin haklı olduklannı düşünmüyorum.
Baykal- Sarıgül nöbet değişiminin politik yakla-
şım, kitlelerle kaynaşma, partiyi bir kadro örgütü ha-
line getirme değişimleri olmaksızın, herhangi bir
anlam taşıyacağı, bu partiyi ve Türkiye'yi daha iyi
yerlere getireceği kanısında da değilim.
Geçmişte AJtan Öymen'in Genel Başkanlığı sı-
rasında, partinin kamuoyunda gördüğü itibarda, öy-
men'in kişiliğinin Baykal'dan çok daha iyi olması,
siyasi tecrübesinin bir önceki Genel Başkan'ınkin-
den daha zengin görünmesinden değil, bu iki lide-
rin politikaya ve CHP'nin örgütlenmesine değişik
yaklaşımlanndan kaynaklanmaktaydı.
Yoksa Sayın Baykal, herhangi bir rakibinden ne
daha az erdemlidir, ne de daha az deneyimli. Siya-
si tecrübeyse Baykal'da fazlasıyla var, hitabetse
kimseden geride değil.
Ama Baykal'a yöneltilen eleştiriler, partiyi dar bir
kliğin hegemonyasına sokmak ve parti içindeki de-
mokratik mücadelenin önünü keserek, onu kitleler-
den kopartmaktır.
Eh, partinin verdiği ihraç karariarı da yargıdan
döndüğüne göre, CHP'de parti içi demokratik mü-
cadelenin önünün kesildiği hukuken de sabit olmuş
görünmektedir.
Bu yüzdendir ki CHP Sarıgül'ü ihraç yanlışına
düşmemeli, parti içinde demokratik mücadeleye ağır-
lık vermeli, yolsuzluk konusunda kimi kuşkulan var-
sa bunu daha isabetli yollardan takip etmelidir.
Yoksa maazallah, geçmişte Robespierre'in ba-
şına gelen, bir gün Baykal'ın da başına gelebilir...
asirmen g cumhuriyet.com.tr
Ölümünün 10. yılı
Nejat Yazıcıoğlu
törenle anüacak
İstanbul Haber Servi-
a-Eski TÎP kurucu üye-
;i, Tabip Odası Genel
Sekreteri, eski Işçi Sağ-
ığı Derneği 3aşkanı Dr.
Vejat Yazmoğlu ölümü-
ıün 10. yılı olan yann
iüzenlenecet törenlerle
mılacak. Yancıoğlu'nu
anma etkinlikleri, yann
saat 12.00'deZincirliku-
yu'daki mezm başında
yapılacak törenle başla-
yacak. Saat .8.00'de İs-
tanbul Tabip Odası'nda
düzenlenecekpanelde ise
Yazıcıoğlu' run yaşamı,
düşünceleri ve mücade-
lesi ele alınacak. Panele,
Yazıcıoğlu* tun dostlan
ve hekimlesrn Yanı sıra
siyasi partiler, meslek
odalan, sendikalar ve
medyadan çok sayıda in-
san kaülacak. Panelin ar-
dından ise konuklar için
kokteyl düzenlenecek.
1939 ydında, Adana'da
Saimbeyli'de doğan Ya-
zıcıoğlu, yaşamını işçi
sınıfinın mücadelesine
adadı. TtP'in ilkkong-
resinde Yüksek Onur Ku-
rulu üyesi olan Yazıcı-
oğlu, 1975 yılında, yeni
TÎP'in kurucu üyesi ol-
du. 1981 istanbul Tabip
Odası Genel Sekreterh-
ği'ni de yapan Yazıcıoğ-
lu, 1989 yılında Işçi Sağ-
lığı Deraeğı başkanlığı
görevini yürüttü.
Mersin'de yapılan toplantıda İlerleme Raporu, Diyanet tşleri Başkanlığı ve din dersleri konulan görüşülüyor
Alevîler AETyitarbşıyorMERStN(Cumhuriyet)-Ale\ı-Bek-
taşi Demekleri Federasyonu üyesi der-
nek temsilcileri, A\Tupa Birliği üyeli-
ği sürecinde Alevilerin durumunu de-
ğerlendirmek üzere Mersin'de bir ara-
ya geldi. Alevi-Bektaşi Dernekleri Fe-
derasyonu Genel Sekreteri Atilla Er-
dem, Avrupa Birliği ilerleme Rapo-
ru'nda Alevilerden "azmhk" olarak
söz edilmesinden rahatsızlık duyduk-
lannı yineleyerek "Baühulkderinoyun-
lannı bildiğimiz için azınhk kavramı-
nm uiuslararası si\-asettekuUanıhnasm-
dan endişe ediyoruz" dedi.
Alevi-Bektaşı Dernekleri Federas-
yonu'nun Akdeniz bölgesi toplantısı
dün Mersin'de başladı. Toplantıya Atil-
la Erdem, Hacı Bektaş Veli Kültür ve
Tanıtma Derneği Genel Sekreteri Hü-
seyin Yıldınm. Hacı Bektaş Veli Kül-
tür ve Dayanışma Vakfi Genel Sayma-
Siyasiler bayramlaştı
SP'nin derdi:
Baltanın
scıpı bizden
• Saadet Partili Ertan Yülek,
CHP'ye bayram ziyaretinde
AKP'yi eleştirirken "Sizin
derdiniz yok, bizim derdimiz
var. O baltanın sapı bizden
çünkü" diye konuştu.
ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet)
- Siyasi partiler arasındaki bayramlaşma-
larda, AB, Irak, ışsizlik ve DYP-ANAP bir-
leşmesi konulan ön plana çıktı.
TBMM Başkam BülentAnnç, CHP'yi
ziyaret ederek CHPTilerin bayramını kut-
ladı. Ziyarette ev sahipliğini CHP Genel
Sekreteri Önder Sav, "Ülkemizin dış ve iç
sorunlannın bulunduğu bir dönemde böy-
le dikkatii bir başkanın Meclis'in başında
buhınmasıtabö ki çokönemfi" dedi. CHP'yi
sırasıyla DYP, DSP, SP, MHP, ANAP, AKP,
BBP, SHP ve tP heyetleri ziyaret etti. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehi,
AKP'nin ziyaretinde işsizliğin giderek
arttığını, halkın büyük ekonomik sıkıntı-
larla karşılaştığını anlattı. Selvi, DYP he-
yetinin ziyareti sırasında DYP-ANAP bir-
leşmesıne yönelik girişimleri gündeme
getirdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı
Serfaan Yücel de birleşmenin sandıkta ol-
ması gerektiğini belirtti.
DYP Genel Başkam Mehmet Ağar,
dün partisinin istanbul II Başkanlığı nda
gerçekleştirilen bayramlaşma törenine
katıldı. Ağar, ANAP ile DYP'nın bırleş-
mesi konusunda yöneltilen sorulara, "Bir-
leşme makul bir parti içinde gerçekleşir.
Bu konuda sabırh olahm" dedi. Ağar,
Felluce'ye yönelik saldınlara da değine-
rek "Türkrve hiçbir zaman manevi coğ-
rafyasında meydana gelen ola>lara bu şe-
küde duyarsız kalmamışür" dedi.
Yülek'ten yakınma
SP Genel Başkan Yardımcısı Ertan
Yûlek de AKP'yi eleştirirken bir fikra
anlattı. Yülek'in anlattığı fıkra şöyle:
"EHnde baltayla ornıana giren şahıs ön-
ce körpe fîdanlardan başlamış, sonra bi-
raz daha büyükkri kesmiş, en son sıra
ulu çınara gelnıiş. Ulu çınar baJtanın dar-
bekriyie karşdaşukça,başlamış bağmp ça-
ğjrmaya, ağlamaya. Ormandaki diğer
ağaçlar, 'Ne oldu, neden ağlıyorsun, kör-
pe fidanlar bile sesini çıkarmadı' diye so-
runca, uluçınar 'Beni kesen baltanın sa-
pı benden yapılmış. Ben onun için ağh-
yorum' dhe cevap vermiş.'' Yülek, fikra-
yı anlattıktan sonra CHP'lilere dönerek
"Sizin derdiniz yok, bizim derdimiz var.
O bahanın sapı bizden çünkü" dedi.
'Uluslararası siyasette kullanılmak îstemiyoruz'
• Alevi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Atilla Erdem, AB ilerleme
Raporu'nda Alevilerden 'azınlık' olarak söz edilmesinden rahatsızlık duyduklannı yineledi.
Erdem, "Azınlık kavramının uluslararası siyasette kullanılmasından endişe ediyoruz" dedi.
m Ercan Geçmez'in yanı sıra dernek-
lerin Mersin, Tarsus. Adana, Yenice, Ga-
ziantep ve Antalya şube başkanlan ka-
tıldı. Basına kapalı olarak gerçekleş-
tirilen toplantı öncesinde bir açıklama
yapan Hacı Bektaş Veli Kültür ve Ta-
nıtma Derneği Genel Başkam ve Ale-
vi-Bektaşi Dernekleri Federasyonu Ge-
nel Sekreteri Atilla Erdem, AB tlerle-
me Raporu, Diyanet tşleri Başkanlığı,
zorunlu din dersleri ve cemevlerinin iba-
dethane olarak kabul edilmesi gibi so-
runlan ele alarak ortak bir zemin ara-
yacaklanm söyledi. Gerekli olduğu
takdirde sert tartışmalara da girecek-
lerini ifade eden Erdem, Alevilerden
"azmhk'' şeklinde söz eden Avrupa
Birliği tlerleme Raporu'nun tam ola-
rak tercüme edilmediğini, bu nedenle
bazı endişeler taşıdıklanm vurguladı.
'Ortak zemln yakaladık*
Alevilerin yüzde 99'unun kendisınin
azınlık olarak isimlendirilmesine kar-
şı olduklanm belirten Erdem. "Bizler
geçmişten bu ywa Baüh ülkelerin oyun-
lannıbfldiğimiz için bu konuda tenikin-
hyiz. Bu kanTamın Uerde uluslararası
sh^set alanında kullanılmasından en-
dişe ediyoruz. Federasyonu oluşturan
400'eyakmAk%1-Bektaşi derneğibu ko-
nuda ortak zemin yakalanuşür"1
diye
konuştu. Alevi Diyanet Işleri Başkan-
lığı kurulması yönündeki tartışmalara
da değinen Erdem şunlan söyledi: "Fe-
derasyonumuz Diyanet İşleri Başkan-
hğıkıınımunakarşKbr.Laikdevlettedin
işleri, de\ iettaraûndan idareedilemez.
Bugün teokratik dev İet düzeni kurma-
yaçalışanlarla Diyanrtin bütçesiniyük-
seltenlertemücadele ederken paralan-
nın nereden geldiği belü olma>an, ör-
tülü ödenekkrle beslenen kimi gruplar
AleviDiyanet işleri Başkanbğı kurmak
istivorlar. Bu. lürki\eCumhuriveti'nin
laiklik ilkesryle bağdaşmaz. Bize göre
Diyanetİşleri Başkanhğı'nın tamamen
lağ\edilmesi gereklL DiyanettşleriBaş-
kanhğı bizi küçük bir mezhep olarak
görüyor. Biz mezhep ya da din kavga-
sı vernıiyoruz. Biz, bir kültürü, laik
Türkiye Cumhuriveti'nin en önemli
unsurİanndan biri olan Alevilik kültü-
rünü yaşatmaya cahşryoruz."
Alevi-Bektaşi Dernekleri Federas-
yonu'nun cemevlerinin ibadethane ola-
rak kabul edilmesi için imza kampan-
yası başlattığını da anımsatan Erdem,
"Bu sadeceAlevilerin sorunudegiLtüm
aydınlann sorunudur. Cemevlerinin
hukukentanuımasıiçin 10Arank'a ka-
dar bir milyon imza toplayacağız ve bu
imzalanCumhurbaşkanhğı'na ve Baş-
bakanlüYa sunacağız" dedi. Alevi-
Bektaşi Dernekleri Federasyonu'nun
toplantısı bugün sona erecek.
1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Bashn savını reddeden Uzan,yurtgezilerineyeniden başlayacak
Uzanlar'm çifltbğinde
4
define' aratıacak
İLHANUYGU1N
ADAPAZARI - Ta-
sarruf Mevduatı Si-
gortaFonu(TMSF)
Satış Komisyonu
Başkam Fethi Ça-
hk,Genç Parti (GP)
Genel Başkam Cem
Uzan'ın duvarlan
kırarak gizii bölme-
lerden kasa çıkardığı
iddia edilen villada ye-
niden arama yapüaca-
gını, çiftlikteki bü-
tün güvenlik gö-
revlilerinin de
değiştirileceği-
ni belirtti.
Genç Parti
Genel Baş-
kam Cem
Uzan ise
çiftliğe baskın yapıldığı iddi-
alannı kabul etmedi. Çalık,
villada silahlann bulunduğu
odadan bir metrelik bir delik
açılarak gizli bölmeye ulaşıl-
dığını belirterek "Duvann kı-
nldığı yerden mutiaka bir şey-
kr ahndı" diye konuştu. Gö-
revden alınan güvenlik şefi
AdemMemişoğlu iseolayge-
cesi, kapılarakumandaedenfo-
toselin anzah olduğunu ifade
ederek "Cem Bey, bize bay-
ramlaşmaya geld^ni söykdL
Sonuçta o eski patronumuz-
Biz de kendisine hal haür sor-
duk" dedi. Uzan ile koruma-
lannın çiftlikte bulunduğunu
jandarmaya ileten NevzatÖz-
kan ise Memişoğlu'nun gece
saat 24.00'te çiftliğe geldiği-
ni belirterek yanmda Cem
Uzan'ın yakın koruması Gök-
han Akböfö ve arkadaşlannın
da bulunduğunu ileri sürdü.
Cem Uzan dün, vekili Avu-
kat Şaylan Çığgm aracılığıy-
la yaptığı yazılı açıklamada
Pamukova'daki çiftliğe aslabir
baskın yapdmadığım ve anah-
tanm kullanarak girdiğini be-
lirtti. Evin duvannın yıkılarak
içinden kasa çıkanldığı iddi-
alannın asılsız olduğunu sa-
vunan Uzan, Fethi Çahk hak-
kında suç duyurusunda buhı-
nacağım bildirdi. 8 aydır siya-
si faaliyetlerine ara vermek
zorunda kaldığını belirten
Cem Uzan, yurt gezilerine
yeniden başlayacağını bil-
dirdi. Uzan, hukuk kuralla-
nna aykın ' 'özel yasalaria"
şahsına, eşine ve 4 çocuğu-
na "zulûm'' yapıldığım ile-
risürdü.
CHP'li Canan Arıtman.
Güneydoğu'dan
çocukçeteleri
geliyor
ANKARA(ANKA)-TBMM'de sokak
çocuklanyla ilgili kurulan araştırma ko-
misyonunun da üyesi olan CHP tzmir
MılleUekıli Canan Antman, özellikle
Güneydoğu'dan yaşlan 16-18 arasında
değişen gençlerin 3'lü 4'lü gruplar ha-
linde büyük kentlere gelerek ve buralar-
da hırsızlık ve gasp çeteleri oluşturduk-
larım bıldırdı. Antman, "Buülerden ge-
len otobüs ve kamyonlar durdurulup
araşurmayapdsın. Reşit olmayanlar. yan-
lannda yeteri kadar parası olmayanlar
geri gönderilsin'1
önerisinde bulundu.
TBMM'de yeni kurulan Sokak Ço-
cuklan Araştırma Komisyonu, çalışma-
lanna başladı. Komisyon öncelikle bü-
yük kentlerde bazı yetiştirme yurtlann-
da incelemeler yapacak. Bu komisyonun
üyelerinden CHP Izmir Milletvekili Ca-
nan Antman, Türkiye'de 15 yaşm altın-
daki çocuklann yüzde 35'inin yoksul
ailelerde olduğunu ve bunun da suç ora-
nını arttu-dığım söyledi. Antman, kü-
çük yaşlarda sokaklarda yaşayan veya
aileleri tarafindan sokaklarda çalıştınlan
çocuklann 18 yaşından itibaren suç ma-
kinesi haline geldiklerini anlattı.
'Çocuklar
sokaklara bırakılıyor'
SHÇEK'in eskıden 18 yaşmı bitiren
çocuklan kamuda işe yerleştirdiğini,
geçen yıl bütçede yapılan değişiklikle
bunun kaldınldığını belirten Antman,
"Şimdi bu çocuklar 18 yaşından sonra
yetiştirme yurtlanndan çıkanhyor ve
sokaklara bıralahyorlar. AKPhüküme-
tisoi^çoculdarmmsayısımarmrdı'' di-
ye konuştu. Antman, son dönemde
özellikle Güneydoğu'dan istanbul, tz-
mir gibi büyük kentlere otobüsler veya
kamyonlarla 16-18 yaş arası çocuklann
geldiğini ve bu illerde çeteleştüderini bil-
dirdi. Bunlann parklarda ve deniz ke-
narlannda uyuduklanm anlatan Ant-
man, bu gençlerin geceleri 3 'lü 4'lü çe-
teler halinde gasp, hırsızlık ve soygun
yaptıklannı ifade etti.
Antman, bu çetelere karşı hemen ön-
lem ahnması gerektiğini belirterek şun-
lan söyledi: "Potisler tarafindan bu 0-
lerden gelen kamyonlarve otobüslerkent
çüaşlarmda durdurularakarama yapıl-
mah. Yanlannda veüsi olmadan yolcu-
hık edenler hakkmda, gidecekleri yer
beffideğilse.kendilerinigeçindirecek ka-
dar paralan yoksa e\1erine geri gönde-
rilmeti. Bu belki çok kahcı bir çözüm
değil, ancak yine de bir önlemdir."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Türkiye Ekonomik ve Toplumsal
Tarih Vakfı'nın "Toplumsal Tarih der-
gisi", her zaman merak ve ilgiyle oku-
nacak özenli bir dergi özelliğini ko-
ruyor. Kasım 2004 tarihli 131. sayı-
sındaki Yavuz Selim Karakışla'nın
"Konyakçı Salime Hanım'ın Sonu"
başlıklı belgesel öyküsü, Osmanlı
döneminde bir kadının başına gelen
olayian aktanyor. Yavuz Selim Kara-
kışla, Salime Hanım'la ilgili bir bel-
geyi 2003 yılında yayımlamıştı.
O belge, bir dükkânda konyak
içip ortalığı birbirine katan bir Müs-
lüman kadının Bursa'ya sürgüne
gönderilmesini konu ediniyordu. Ka-
rakışla, arşivden belgelerin devamı-
nı da bulmuş ve Salime Hanım'ın
Bursa'daki sürgün yerinden yolladı-
ğı af dilekçelerine ulaşmıştı. 1910
yılında sürgüne gönderilen Salime
Hanım, 1911 yılında affa uğrayarak
Istanbul'a dönüyor. Bunun da bel-
gesi bulunmuştu.
Toplumsal Tarih dergisinde benim
ilgımi çeken bölümlerden birisi "Os-
manlı Basınında Yüz Yıl önce Bu
Yüz Yıl Öncenin İstanbuFu...
Ay" "Beyoğlu At Cambazhanesi"
başlıklı haber, 10 Kasım 1904tarihin-
de dönemin Sabah gazetesinde ya-
yımlanmıştı. Beyoğlu At Cambazha-
nesi müdürü Mösyö Ramirez, şehir
ahalisinin uzun kış gecelerini eğlen-
celi şekilde geçirmeleri amacıyla mü-
kemmel bir varyete kumpanyası ge-
tirmek için Viyana'ya gidiyor. Orada-
ki kumpanyalann icra eyledikJeri oyun-
lan görüyor ve içlerinden birisinin hü-
nerlerini beğeniyor ve bunu şehir
ahalisinin de begeneceğini düşüne-
rek getinmeye karar veriyor.
Haber şöyle devam ediyon "Kam-
panya bu akşam ilk defa olarak sah-
ne-i temaşaya çıkıp fevkalade hüner-
II ve calibi dikkat oyunlar oynaya-
caktır. Kumpanyada bulunan gayet
müdhik (komik) bir pantomima he-
yeti herkesi eğlendireceği gibi, sine-
matoğrafvasıtasıyla dahi birçok fen-
nieğlencelertertip olunacaktır. Bun-
dan başka kumpanyanın gayet zeki
bir maymunu dahi vardır. Bunun ic-
ra edeceği bütün oyunlar hakikaten
heyet-i umumiyi mucip olacaktır. Bu
maymun mızıka çalar ve hatta velos-
pide dahibinerek üzerinde garip hü-
nerlericra edermiş. Velhasıl Mösyö
Ramirez'in bu defa Vlyana'dan ge-
tirdiği varyete kumpanyası gayet
mükemmel olup, oyunlan şayan-ı
temaşa bulunmağa fırsattan istifa-
de edilmesi hassaten tavsiye olu-
nur."
Bu bölümdeki ilginç haberierden
birisi de Dersaadet Posta idaresinin
Şeker Bayramı nedeniyle Istanbul'dan
Anadolu'ya gönderilecek paketlerle
ilgili. Ikdam gazetesinin 29 Kasım
1904 tarihli haberinde şunlar anlatı-
lıyor: "Dersaadet Posta Müdihyet-i
Behiyesi'nden: Id-i Said-i Fıtr (Şe-
ker Bayramı) münasebetiyle Yeni
Cami Postanesi paket şubelerine
tevdian taşrada bulunan zevata tah-
ta kutular derununda Istanbul'un
nefis şekeheriyle kumaş ve melbu-
sat ve çocuk oyuncaklan vesairbay-
ram hediyelerigöndermek için pos-
tanemizin vesaid-i saireye rücha-
nından(diğervasıtalara üstünlüğün-
den) bi'l-istifade müracaat eylemek-
te olan ahaliye teshilat-ı fevkalade-
ler ibraz edilmekte (büyük kolaylık-
largösterilmekte) olduğundan irsa-
latta bulunacakzevat bu misüllü mü-
raselatın gidecekleri mahallerin bud-
ı mesafelerini(uzaklığını) dikkate ala-
rak bayrama kadar yetiştirebilmek
üzere bunlan şimdiden postaneye
teslim etmeleri ve sahil ile şimendi-
fergüzergâhında bulunan mevkiiçin
beş kiloya kadar olan paketle için
dört kuruş mukabilinde gönderildi-
ği gibi dahil vilayat-ı şahaneye ait
olan mesafe hesabıylayine ehven bir
ûcrete tabi bulunduğu ahali-i kira-
ma ilan olunur."
Bu haberin ilginç noktalanndan
birisi de; bugün Ramazan Bayramı
mı yoksa Şeker Bayramı mı diye anı-
lıp anılamayacağı tartışılan bayramın
o dönemde "Şeker Bayramı" adıy-
la anılması. Bir başka nokta ise o
dönemde trenin vegemilerin ulaşım-
daki önemi. Belli ki posta idaresi o
zaman eşyalan ve mektuplan gemi
ve trenle yolluyordu. Karayolu he-
nüz gelişmiş bir ulaşım yolu sayılmı-
yordu.
Yüz yıl önceki İstanbul, her zaman
ilgi çekici. örneğin İstanbul o dö-
nemde nasıl aydınlanıyordu? Bir baş-
ka haber bu aydınlanma sorununa ışık
tutacak nitelikte. Bir gazete haberi-
ne göre, o dönemde köy olarak ka-
bul edilen Yeniköy'e ve Bebek'e ha-
vagazı borulan döşeniyor. Yüz yıl ön-
ce Yeniköy ve Bebek sokakları ha-
vagazıyla aydınlanan sokak lamba-
lanna kavuşuyor.
Yüz yıl önce İstanbul, yüz yıl ön-
ce Türkiye. Acaba toplumsal yaşam-
da neler değişti? Zamanın gazetele-
ri bu konudaki en önemli başvuru
kaynaklarından birisi. Tabii bir de es-
ki alfabeyle olmasa...