19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 16KASIM2004& HABERLER Belediye-Iş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul: Sendikacılık toplumJa bütünleşmeli îşçibedavaçalıştnhyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Belediye-Iş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, "Türkiye'de angarya yasak ama belediye işçilerinin 147 trilyon lira aJacağı var, bedava çalıştjnlıyorlar" dedi. ToplumJa bütünleşen bir sendikacılıktan yana olduğunu ifade eden Yurdakul, çahşma hayatındaki noksanlıklan çözmek amacıyla 500-700 bin işçi Kızılay alanında kararlılık gösterse iş banşının sağlanacağı görüşünü de dile getirdi. Türk-Iş'e baglı Belediye-lş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul, kendi işkolunun ve çalışma yaşamının giincel sorunlan ile ilgili Cumhuriyet'in sorularına şu yanıtlan verdi: 1980 darbeslnln sonucu - Sendikal hareketin giderek kan vitirdigine ilişkin genel bir görüş var. Buna katüıyor musunuz? -Ben 5 yıldır Belediye-Iş Sendikası genel başkanıyım, benim gözlemlerim de bu kanıyı doğruluyor. Rahatsızlığın nereden kaynaklandığını bilmeden, bunu tedavi etmek mümkün değil. Sanınm, rahatsızlık 1980'de başhyor. 1980 darbesinde en büyük zaran emek kesimi, sendikalar gördü. Birtakım çevreler, örgütsüz, zayıf, sahipsiz bir toplum isteyince, Türkiye'de sendikasızlaştırma alabildiğine genişletildi ve bugünlere geldik. Ulaşılan sonuçta sendikalann sorumluluğu yok mu? Var. Maalesef, emek kesimini temsil eden arkadaşlanmızın çoğunluğu, 12 Eylül'ün sendikalan getirmek istediği anlayışa çok çabuk uyum gösterdiler. Dayatmaya yeterince direnç gösterilemedi ve kamuoyu araştırmalannın sonuçlanndan anlaşıldığı üzere en güvenilmeyen kesim olarak siyasetçiler ve sendikacılar öne çıktı. Bu sonuç, üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konu. Türkiye Cumhuriyeti parlamentosu saygın bir parlamento olmalı elbette. Emek kesimini temsil edenler de bu toplumda gereken saygınlık düzeyine ulaşmah. Bu olmalı ki, örgütlü bir toplum meydana çtksın. Çalışanlann örgütlü olmadığı ülkeler çağdas ülke olmaz. Toplumsal soruntar - Bu anlamda Belediye-lş Sendikası'nın özel bir çabası oluyor mu? - Belki yeterli değil, ama önemli bir çaba içindeyiz. Biz sendikayı sadece temsil ettiği üyelerinüı hak ve menfaatlannı koruyan bir örgüt olarak düşünmüyoruz. Bir sendikal örgüt, toplumun her kesimiyle ilgilenmeli. Ülkedeki sağlık ve eğitim sorunu ile de, küçük esnafm da, köylünün sorunuyla da ilgilenmeli. Biz, elimizden geldiğince toplumun çeşitli kesimleriyle temas etmeye. dertlerimizi, coşkulanmızı paylaşmaya çahşıyoruz. Bunu nasıl yapıyoruz? Son zamanlarda başkanlar kurulu toplantımızı Nihat Yurdakul: "Belediye-Iş Sendikası'nda üyelerimizi tavandan, yani merkezden idare etmiyoruz. Üyelerimizin çalıştıklan işyerlerine giderek, onlan yerlerinde ziyaret ederek, yerinde tanışarak, yerinde sorunJannı dinleyerek bir bütünleşme sağlamaya çahşıyoruz. Özetle, Türkiye'de yeni bir sendika ve sendikacı tipi yaratılması gerektiğine inanıyor ve bunun mücadelesini vermeye çahşıyoruz." Ankara dışında, çeşitli bölge ve illerde yapıyoruz. Bu ıllerde arkadaşlanmızın haftalarca çalışarak saptadıklan okullanmızda 8 bin. 10 bin, 12 bin kitaplık kütüphaneler açıyoruz. Buradaki çocuklanmızı, yannlann Türkiyesi'ni yaratacak gençlerimizı Belediye-lş Sendikası ile tanıştınyoruz. Aynca, çeşitli kesimlerin durumlan ile ilgili araştırma çalışmalan yapıyoruz. yaratılması gerektiğine inanıyor ve bunun mücadelesini vermeye çahşıyoruz. iş Yasası'na sert elestirl - AKP döneminde çıkanlan tş Yasası, emeğin kazanılnuş hakianm geri aldığı gerekçesiyie çok eleştirildi Bunun olumsuz sonuçlannı sendikacı olarak hissetmeye başladınız mı? - Iktidann övünerek reform diye değerlendirdiği bu yasanın eski Doğrudur, işçinin işten çıkanlma halinde işvereni dava etme hakkı saklıdır. Hatta mahkeme, işe geri dönüş karan da verebilmektedirama işe geri dönüşler uygulanmayınca 4 ay ile 8 aya kadar tazminata hükmediliyor. Bizim işkolumuzda, belediye başkanlan işten çıkanlmış işçilerin işe geriye dönüşlerini uygulamamalan karşısında hükmedilen tazmınatı kendi ceplerinden ödemiyorlarki... "Birçok soruna çözüm bulunması gerekirken hâlâ iktidar sarhoşluğu içinde, çoğunJuğu kendi kontrollerinde olan bu işkolunda sendikamıza üye işçi arkadaşlanmızı zorla Hak-Iş'e bağlı Hizmet-Iş'e üye yaptırmak için kimi yerlerde baskı kuruyorlar, işten atmakla, ücretlerini ödememekle tehdit ediyorlar. Kaygılanmız çok. Avrupa Birliği sürecinde demokratikleştiğimiz söyleniyor, ama uygulamalan tam tersi... işçiJer, kendi sendikalannı özgür iradeleri ile seçmelidirler." - Topluma yakuı durma, sendikal anlayışınıza nasıl yansıyor? - Öncelıkle şunu söyleyebilirim: Belediye-İş Sendikası'nda üyelerimizi tavandan, yani merkezden idare etmiyoruz. Üyelerimizin çalıştıklan işyerlerine giderek, onlan yerlerinde ziyaret ederek, yerinde tanışarak, yerinde sorunlannı dinleyerek bir bütünleşme sağlamaya çahşıyoruz. Özetle, Türkiye de yeni bir sendika ve sendikacı tipi İş Yasası'nın çok gensinde olduğu kesin. Olumsuzluklan yaşamaya başladık, dahasını da yaşayacağımız kesin, öyle görünüyor. AB çağdaş bir hedef olarak gösterilirken. mevcut iş güvencesi ile mevzuatın da AB üye ülkeleriyle uyuşmadığı da kesin. Oysa biz Belediye-lş olarak 5 yıl boyunca çırpmdık, Uluslarası Çalışma Örgütü ştandartlannda bir iş güvencesi yasası çıkanlması için. Olmadı, kabul görmedi. Işveren bugün işten çıkarmalarda hem savcı hem de hâkim konumundadır. Belediye kasasından, yani devlet kesesinden çıkıyor bu para. Söylemek ve vurgulamak istediğim şudur ki, bugün işten çıkarmanın bir caydıncılığı yoktur. Bu yüzden de birçok belediye işçisi işlerinden olmuşlar ve olmaya devam etmektedirler... - Yasa değişikliği ile çahşma koşullan da esnetildi... -Evet evet, işverenlerin insafına bırakıldı çahşanlar. Kendi işkolumuz için söylüyorum, bu koşullarda belediye başkanı, işçilere şu yerde, şu kadar çalıştıracağun sizi dediği anda, işçi itiraz etse, anında kapı önüne konabilir. Diğer yandan yine bizim işkolumuzda en önemli sorun vizeli çahştırma. İ00 binleri buldu bu uygulamayla çahşan işçi sayısı. Vizeli çahştırma dedikleri, kadrosuz, geçicı işçi çahştırma... Yasaya bakıyorsunuz, geçici işçi diye bir kavram yok, geçici iş kavramı var. Bizim işkolumuzda ise, geçici iş diye de bir kavram yok, ama geçici işçi çalıştınlıyor. Tam bir kargaşa anlayacağınız. Uygulama hukuksal değil... Ama yine de iktidar kimi belediye başkanlannın ellerini güçlendirmek için Bütçe Kanunu'na il özel idareleri ve belediyelerin Içişleri Bakanlığı'ndan vize alacaklanna ilişkin bir madde koyuyor ve uygulama sürüyor. Bütçe komisyonu üyeleri ile başkanlan ile görüştük. Hatta bize hak bile verdiler. ama maddeyi aynen korudular. Belediye işçileri de, kimi belediye başkanlan tarafuıdan vizeli olduklan için işten çıkarma ile korkufularak tedirginlik içinde çalıştınlmaya devam ediyor bu yüzden. yüksek alacaklar - Belediye işçilerinin çok yüksek alacaklan olduğu da biliniyor... - Şu anda yalnızca Belediye-Iş üyesi olan işçilerin alacağı, 147 trilyon liraya ulaştı. Arkadaşlanmız bedava çalıştınlıyor. Angarya, suç var ortada. Bugün belediye başkanlan suç işliyorlar. Ödemiyorlar, çahştırdıklan işçilerin parasını. İş Yasası, yerel yönetünler ve iş güvencesi yasalan öncesi, bu konunun, yani ücretlerin yasal güvence altına ahnması için öneriler hazırladık, gerekli yerlere ilettik. Bir tek maddesini bile kabul etmediler. Aynı konulan Türk-lş Başkanlar Kurulu'nda da dile getirdik. Ashna bakarsanız ben bir öneriyi savunuyorum: Çalışma hayatındaki noksanlıklar için iktidar ile görüşelim. Düzeltilmezse, düzeltılene kadar 500 bin, 700 bin kişiyle haklanmızı almak üzere Ankara Kızılay'da toplanalım. Haklanmızı almadan da aynlmayalım. Bu bir kararlılıktır. Bunu bir sefer yapalım ve bu ülkede iş banşını sağlayalım. 'Baskı yapılıyor' - Üyelerinizin zorla Hak- tş'e bağü Hizmet-İş SendikasTna üye edilmek istendiğine ilişkin açıklamalaruuz olmuştu. - Birçok soruna çözüm bulunması gerekirken hâlâ iktidar sarhoşluğu içinde, çoğunluğu kendi kontrollerinde olan bu işkolunda sendikamıza üye işçi arkadaşlanmızı zorla Hak-îş'e bağlı Hizmet-Iş'e üye yaptırmak için kimi yerlerde baskı kuruyorlar, işten atmakla, ücretlerini ödememekle tehdit ediyorlar. Kaygılanmız çok. AB sürecinde demokratikleştiğimiz söyleniyor, ama uygulamalan tam tersi... Işçiler, kendi sendikalannı özgür iradeleri ile seçmelidirler. 'True1 1 Aralık'ta çıkıyor Gazetecilerden 'dergili' destek Haber Merkezi - Av- ıupa Gazeteciler Cemiye- t, Türkiye'nin AB'ye ûyeliksürecinekalkı sağ- layabilmek amacıyla l Aralık'ta 'True' adlı der- gi yayımlama karan aldı. Genel yayın yönetmen- Igini Avrupa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aydm Karaçayın üstlendiği True'da ağırhkl] olarak, Türkiye-Avrupa Birliği iSşkilerini içeren haber \eözel söyleşiler yayım- lajacak. True'nunhersa- yısında, Sülevman Demi- niCHPlstanbulMillet- vekili Kemal Derviş, ya- zarlar Rauf Tamer, İu- fan Türenç, Yılmaz Öz- dfl.CanAtakh.DenizGü- çer ve Emre Erdem, Vu- ral Öger, Cem Özdemir ve Emin Bozkurt görüş- lerini köşelerinde akta- racak. AB-Türkiye Or- tak Parlamenterler Ko- mitesi Başkanı LoostLa- gendijk de Türkiye'nin düşüncelerini Brük- sel'den yazacak. TürkkadınınaAB 'makyajı 9 Kozmetik ürünleri şikâyetebağlı olmaksızın denetlenecek ve standartlara uymayan ürünlerpiyasadan toplatılacak Kozmetik ürünler piyasaya sunufduktan sonra incelenebilecek. Sağlıksız ürünle- re ağır para cezaları uygulanacak. BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - Kozmetik ürünlerle ilgili tüketici hak- lan, Avrupa Birliği ölçütle- rine göre değiştiriliyor. Sağ- lık Bakanhğı, "piyasa göze- timi" sistemiyle, kişisel ba- kım ürünlerini şikâyete bağ- lı olmaksızın denetleyecek ve standart dışı ürünler top- lanlacak. Sağlık Bakanhğı, kozme- tik ürünlerle ilgili koşullan düzenlemek için yönetme- lik değişikliği hazırladı. Yö- netmelık taslağına görepiya- saya yeni sürülecek kozme- tik ürünlerinde kayıt sistemi oluşturulacak. Üretici firma- lar, Sağlık Bakanlığı'ndan izin almayarak, ürünleriyle il- gili bakanlığa dogrudan bil- dirimde bulunacak. Böyle- ce kozmetik ürünler piyasa- ya sunulduktan sonra da in- celenebilecek Bakanlık şikâ- yet olmadan da denetim ya- pabilecek. Sağhksız kozme- tik ürunlerine ağırpara ceza- sı uygulanacak. Baskı yapılıyor Üründe standartlara aykı- n saptama yapıhnası duru- munda en az 20 milyar üra ve yüıelenmesi durumunda katlanarak artan para cezası verilebilecek. Standartlara aykın ürün satan firmalar teşhır edilecek. Üretici firmanın piyasaya sağlıksız ürün sunduğu ve bu ürünün ne olduğu 2 ulu- sal televizyon ile 3 ulusal ga- zetede duyurulacak. Basın- yayın organlanna verilen ilan- İann ücreti de firma tarafin- dan karşılanacak. Ürünlerin yüksek standartlarda üretil- mesi ve güvenilirliğinin art- tınlması için firmalarca ön- lem alınacak. ' GORÜŞ TURKKAYA ATAOV Sağ'ın bndadına Koşan 'Sol' Murat Karayalçın'ın başbakan yardımcısı olnru sıyla Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı bc şalınca, SHP ile CHP iki ayn aday çıkanp sol 05 lan böldüler ve gerilerdeki sağ adayı ilk kez koltı ğa oturttular. "Sol" yöneticilerin "sağ"ın imdad na böylesine koşması sonucu başkent yönetim, nin bugün de başındadır. Keçiören Belediye se çimlerinde de aynı destek yaşanmış, iki "sol" par ti orada da ayn adaylar ileri sürünce armaganı saı parti kucaklamıştı. ABD'de de benzer bir durum var. Kerry'nin so lunda Ralph Nader diye bir siyasetçi yer alıyor. So oylann küçük ama belirli bir oranını toplayarah Bush'un kazanma olasılığını arttınyor. Dört yıl ön- ce de aynı şeyi yapmıştı. Bu "hizmetlerinden " ötü- rü ona "Bush'un Kafasız Müttefiki" adını takanlar var. Nader hangi koşullarda oylan bölerek son üç çeyrek yüzyılın en kötü başkanının bir kez daha ka- zanması yolunu açıyor? Amerikalılann en vartıklı yüzde birinin vergileri bü- yük ölçüde kaldırılıyor, bütçe açığı tavana çarpmış durumda. Adalet Bakanlığı kadın yurttaşlann ço- cuk aldırma girişimlerini kliniklerden resmen isti- yor; büyük sermayeye çevreyi kirletme olanağı ta- nınıyor; Irak'ta ölen Amerikalılar bini aştı (Iraklılar da on binleri), Beyaz Saray'a Kerry girse temel bir degişiklik olmayacak, ama önce Bush teröründen kurtulmak gerek. Demokrat Parti'nin çevresinde ve dışındaki gruplar ülkeyi daha demokrasiye, eşit- liğe ve sola belki çekebilirfer. Kerry'nin solunda yer alan Nader çerçeveyi kı- racak neleryapabilir? örnegin, Allavi yönetiminin kukla bir grup oldugunu bastıra bastıra söyleye- bilir, Bağdat'a gidebilir, Irak'ın zenginliklerinin ça- lınmasına karşı çıkabilir, Halliburton gibi şirketle- rin daha da zenginleşmesinin durdurulmasını is- teyebilir, Amerikan askerterinin hemen çekilmesi- nin artını çizebilir, çocukları ya da eşleri ölen kimi ailelerle basın toplantıları düzenleyebilir, yakınlan Irak'ta ölünce gösterilere katılanların kelepçelenip gözaltına alınmalannı kınayabilir, Israil yönetiminin Filistinlilere karşı işlediği cinayetleri bir de 0 açık- layabilir, hatta Rlistin'e gidip o tel örgü hendek ve elektrik donanımlı beton "ıkçı" duvar önünde ko- nuşmalaryapabilir, ölümcezalannın kaldınlmasın- dan yana çıkabilir, yabancı topraklardaki Amerikan üslerinin tümünün kapatılmalarını önerebilir, çalı- şanlann sağlık ve emekliliklerine işverenlerin kat- kılannın zorunlu olmasını isteyebilir. Nader bunla- nn hiçbirini gündeme getirmiyor. Cumhuriyetçi Parti, Nader'in "yard/m//w7"bilin- cinde olduğu içindir ki ona açık destek veriyor. Kampanyasına para ak/tıyor, imza topluyor. Bu desteğin başını çekenlerden Kenneth Sukhia, 2000 seçimlerinin sonunda oylar Florida'da yeni baştan sayılırken bu süre içinde Bush'u temsil edi- yordu. Nader'i önceden desteklemiş olanlardan No- an Chomsky gibi yazarlar ve Susan Sarandon ömeğı yıldız sanatçılar, sonucu belirieyecek karar- sız bölgelerden oyların Kerry-Edwards ikilisine akmasını isteyen açıklamalar yaptılar. Nader'in sol grubu, Afrika, Latin ve Asya kö- kenli Amerikalılar, işsizler, feministler ve çevreci- lerce hiç tutulmuyor. Nader'in bunlardan siyah temsilcilerle yaptığı son toplantı kavgayla sonuç- landı. Bush ve Cheney'nin yurttaşa savaşla ilgili yalanlar söytediği, Adalet BakanıJ. Ashcroft'ın fark- lı düşünceyi "suç" saydığı ve Savunma Bakanı D. Rumsfeld'in işkence ve ırza geçmeyi olağan gör- düğü bir ortamda, Nader temel konulan günde- me getiremiyor ve adaylığını da geri çekmiyor. Bu tutum aşırı sağ/ başa bela etmenin kısa yoludur. Türkiye'de de gördük. ISPARTA SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA tLANI DosyaNo-2004 13 Sablmasıııa karar verilen gayrimenlvulün cinsi. lay- meti, adedi, özellikleri: Isparta, Hızırbey Mahallesi, 2642 ada, 140 parselde arsa olarak tapuya kayıtlı 428.92 m2 alana sahip gayrimenkulün üzerinde 129 m2 alana otunnuş bodrum ve zemın kartan ibaret be- tonanne bina mevcuttur. 5 yıllık olan binanın her iki katı da üç oda, salon, mutfak. banyo. WC ve kilerden oluşmaktadır. Müstakıl imar parselli bodrum, zemin ve iki normal kata müsaadelıdir. Bu özelliklere gore değeri: 96.594/840.000.-lıradır. Sstış şartlan: 1- Satış, 27.12./ 2004 günü saat 15.30"dan 15.45'e kadar Sulh Hukuk Mahkemesı Du- ruşma Salonu'nda Adliye-Isparta adresinde açık art- tınna suretiyle yapılacaktır. Ihalede tahmüı edilen kıymetın yüzde 60'ına ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Bu bedelle alıcı çıkmazsa 06.01./2005 günü saat 1530-15./45'te Sulh Hukuk Mahkemesi Duruşma Salonu Adliye-Isparta adresin- de 2. arttırmaya çıkanlacak bedelin yüzde 40 ^ tnas- raflannı geçmek kaydı ile ıhale edilir. Bu şekılde alıcı çıkmazsa satış düşecektir. 2- Arttırmaya katılanların, tahmın edilen kjymetın yüzde 20'sı nıspetınde nakıt veya millı bir bankanın temınat mektubunu vermelen lazundır. Satış, peşin para ıledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üze- re mehıl verilir. Tellalıye, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittır. Satışa iştirak edecekler şart- nameyi gönnüş ve kabul etmış sayılacaklardır. 3- Şartname. ilan tarihinden ıtıbaren masrafi veril- dığı takdırde isteyene örneğı gönderilebüir. Başkaca bilgi almak isteyenlenn dosya numarası ile memurlu- ğumuza başvurmalan gerekmektedir. Uan olunur. Basm-52126 BAKERKÖY4.AtLE MAHKE>IESİ'NDEN EsasNo: 2003/1091 Karar No: 2004 1255 Davacı: Hasan Kel Vekili: Av. Abdülkudüs Fıdan Davalı: Funda Kel Dava: Boşanma Hâkımlığunizin 25.10.2004 tarih, 2003/1091 esas ve 2004/1255 karar sayılı ılamı ile davacı ile davalı- nın TMK'nun değışık 134. maddesı gereğince boşan- malanna, harç peşin alındığından tekrar ahnmasına yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerin- de bırakılmastna karar \enlmiştır. Davalı Funda Kel'ın adresı meçhul olduğundan bo- şanma ilamı özetinin gazete ile ılanen tebliğine karar verilmiştir. Işbu ılamın gazetede neşrınden sonra yasal süre içinde temyiz olunmadığı takdirde karar ve ılamı ke- sinleşecektir. 08.11.2004 Basuı: 52128
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle