23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-İ6KASIM2004SSALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ekonomiScumhuriyet.com.tr 13 Peraken.de sektörünü inceleyen Le Monde gazetesi yeni Türk markalanna dikkat çekti • Mavı Jeans, Collins, Sarar. Damat-Pween, Silk and Cashmer* gibi pek çokyerli markanın yaratıldığLnıı belirten .gazete. Sabanc ı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı için, "Bir kaduı Larafından yönetilen Sabancı i Holding, ülkenin modernl iğinin bir \ sembolü" değerlendimıesinde bulundu. Türidye'nm değişenyüzüEkonomi Servisi - Büyük süpermarketlerin ortaya çıkması . ve Batılı markalann gelmesiyle tüketici davranışlan değişmeye başladı. Yabancı fînnalar, 70 ,miİyonJuk nüfusa sahip bu ülkeye yatınm yapmaya başladılar. Bu rekabete ayak uydurabilmek için yerli fırmalar da kendilerini modernize edip stratejilerini buna göre geliştirdiler. Bu sözler, 2 Kasıın'da yayımlanan sayısında bir sayfasını Türkiye perakende sektörüne ayıran Le Monde gazetesindeki haberin spotunda yer alıyor. AB'ye üye ülkelerde görülen aynı enerjinin Türkiye'deki tüketim sektöründe de görüldüğünü belirten gazete, perakende sektörünün bakkallardan alışveriş merkezlerine kadar geçen sürecini değerlendirdı. Türkiye de süpermarketler ve hipermarketlenn yaklaşık 10 yıldır faalıyette olduğunu belirten gazete, "tnsanlar son zamanJara kadar gıda ihtiyaçlannı bakkallar ve yol kenanndaki küçük marketierdm giysi ihtiyaçJannı da küçük butiklerden gjderiyorlardı. 1996'da pazar çok dardT dedı. 1 milyon kişiye 2 hipermarket Daha sonra sırasıyla süpermarketler, hipermarketler ve alışvenş merkezlerinin ülkeye girdiğı ve bununla birlikte tartışmalann da başladığı kaydedilen haberde. Pncewaterhouse Coopers'ın bir araştırmasına yer verildi: Buna göre, Türkiye'de 1 milyon kişiye ıki hipermarket düşerken bu sayı Batı Avrupa'da 15 civannda. Hem gıdada hem de giyimde, yerli ve yabancı firmaların potansiyel büyüme oranı çok büyük. Yıl sonunda ortalama yüzde 10 büyüme bekleniyor. Yerli markalar popûler oldu Ülkede pek çok yabancı markanın yatınmlannın bulunduğu belirtilen haberde ayrıca, yerli konfeksiyon firmalannın da popüler markalar geliştirdiklerine yer venldı. Bunlar arasında Mavi Jeans, Collins, Sarar, Damat- Tween, Silk and Cashmere sıralanıyor. Marka merakının sadece büyük şehirlerde olmadığı, Anadolu'da da yaygın hale geldiği ifade edilen habere göre, kentleşme ve yaşam şekıllennın değişmesiyle birlikte, banka kartlarıyla silahJanan Türk tüketicisi artık daha bilinçli ve daha çok şey talep eder hale geldi. YÜZDE 5 ARTIŞ Asgari ücret maratonu başlıyor Ekonomi Servisi - Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2005 yılı başından geçerli olacak asgari ücret belirlemek üzere 18 Kasım Perşembe günü toplanacak. Hükümetın 2005 Yılı programında asgan ücrette ocak ayında yapılacak zanunın yüzde 5 düzeyinde tutulabıleceğıne işaret edıhrken Türk- Iş, asgan ücretin en düsük memur maaşıyla eşitlenmesıni isteyecek Türk- Iş'in talep ettiği en düşük devlet memuru maaşı halen net 496 milyon hra düzeyinde bulunuyor En düşük memur maaşı 2005 başından ıtıbaren 525 milyon lıraya çıkacak. TlSK ise toplu ış sözleşmesı uygulayan kesimde asgan ücretın ışverene malıyetının yan ödemeler nedenıyle ikiye katlandığını savunarak. asgari ücretin. toplu iş sözleşmesı uygulayan ve uygulamayan işyerlen için farklı düzeylerde tespit edilmesını ıstiyor. Asgari ücret halen briit 444 milyon 150 bin, net 318 milyon 223 bın hra düzeyinde bulunuyor. OTOYOLDA YTL'YE GEÇÎŞ Gişe sistemleri yenüenecek ANKAJRA (AA) - Yeni Türk Lırası'na geçışte Boğaz köprülen ıle otoyol gişelenndekı uyum çalışmalan sürüyor. Karayollan Genel Müdürlüğü yetkılılerinden edinılen bılgılere göre köprü ve otoyol gişelenndekı elektronik sistemler tümuyle yenüenecek. Elektronik ücret toplama sistemlerinde meydana gelebılecek kanşıklıklan gıdermek amacıyla yüriitülen çalışmalar için ıkı ayn proje uygulamaya alınacak. Buna göre Boğazıçı köprülennde, Otomatik Geçış Sıstemi (OGS), Ana Kontrol Merkezı (AKM) yazılnnı, "Ziraat Bankası arayüz yazılınıı, Bölge Kontrol Merkezı (BKM), Gişe Kontrol Merkezı (GKM) yazılımı ile kaçış tebhgatlannın yapıldığı ihlal değerlendırme bılgısayan yazılımlan ASELSAN tarafindan YTL'ye uyumlu hale getınlecek. Donci bir proıe ıle de otoyol ücret toplama sıstemınde yapılan otomatik geçiş sıstemıne aıt çalışmalar Boğaz köprülerındekı gıbi olacak. Kesenin aszıK~S 15 yıldır Türk cumhuriyetlerine öncelik veren dış yardım politikasında önemli değişikliğe gidildi İslamülkelerineaçıldı Şimâdemeteowbjikfaktörierinfatumyı kabarünasından korkııluyor etrolde karakış riski Uluslararast borsalardapetrol fiyatlan son 7 haftanın en düşük düzeyine geriledi. New York Borsası 'nda haftaya 53 sent gerilemeyle başlayan ABD hafıfpetrolünün varili, 46.79 dolara indi. Böylece borsada 25 Ekim 'de kaydedilen 55.67 dolarhk rekor seviyeden başlayan gerileme, 9 dolara yaklaştı. Yaklaşan hş öncesi sanayileşmiş ülkelerde ısınma anıaçlı petrol ürünü stoklanmn yavaş yavaş normal seviyesine yükselmesi, fiyatlann gerileyişini kolaylaştırdı. Ancakson günlerde fîyatlan etkileyenfaktörlere karahş kaygısı da eklendi. Petrol arzını arttırmak için yeni yatmmlara ihtiyaç duyulurken, kuzey yanmkürede hş mevsimine girilmesiyle birlikte ısınma anıaçlı petrol talebindeki artışın fiyatlan yukarı çekmesinden de kaygı duyuluyor. Kısa vadede petrolfiyatlannda bir gerileme için kuzey yanmkürede hş mevsiminin yumuşak geçmesi gereîayor. Analizde, petrol tüketiminde en önemli rolü oynayan ABD, Çin ve Hindistan ekonomilerindeki büyümenin 2005 'te bir miktar yavaşlaması öngörülüyor. Bu öngörüler ışığında, petrolfiyatlannın 2005 yılında 50 dolar düzeyinden 40 dolar düzeyine düşmesi bekleniyor. Buna karşılık terör rishyanmda iklim koşullanna da dikkat çekiliyor. • AKP iktidan döneminde Türk cumhuriyetlerine yapılan yardım yüzde 26 azaltılırken Islam Konferansı Örgütü ülkelerine yapılan yardım yüzde 159 oranında arttınldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP iktidan döneminde, bugüne ka- dar Türkiye'nin yaptığı dış yardımlar- da aslan payını alan Türk cumhuri- yetlenne yönelik yardım oranlannda azaltıma gidildi. Sovyetler Bırliği'nın dağılmasın- dan sonra bağımsızlığını kazanan Türk cumhuriyetlerine çeşitli alanlar- da destek olan Türkiye, son 15 yıldır dış yardım politikasını da bu eksene oturttu. Türk cumhuriyetlen ile eko- nomik ve sosyal ilişkilerini geliştir- mek ve yakınJaşmak isteyen Türkiye, bu amaçla Türk cumhuriyetlerine önemli oranlarda yardımlar yaptı. AKP"nin iktidan döneminde ise ÎKÖ ülkelerine yönelik yardımlann arttı- nlması dikkat çekti. Devlet Istatistık Enstitüsü'nün ve- rilerine göre Türkiye, dış ülkelere 1997 yılından 2003 yılına kadar 764 milyon dolar tutannda bağışta bulun- du. Türkiye en fazla dış yardımı 1998 yılında gerçekleştirdı. DlE venlenne göre Türkiye, 1997 yılında 135 mil- yon dolar, 1998 yılında 186 milyon dolar, 1999 yılında 125 milyon dolar, 2000 yıhnda 86 milyon dolar, 2001 yılında 68 milyon dolar, 2002 yılında 85 milyon dolar, 2003 yılında 79 mil- yon dolar dış yardımda bulundu. Yardımdald farkhhk Türkıye'nın 2003 yılında yaptığı yardımın 14.2 milyon dolan Türk cumhunyetlerine, 4.3 milyon dolan da IKÖ ülkelerine yapıldı. Ancak bu veriler, 2002 yılı ile karşılaştınldığın- da belirgın bir farklılık olduğu göz- lendi. Buna göre 2002 yılında, Türk cumhuriyetlerine 19.1, bunlann dışın- daki ÎKO ülkelerine ise 1.7 milyon dolariık yardun yapümıştı. Rakamlar karşılaştınldığında, Türk cumhuriyet- lerine yapılan yardımlar 2003 yılında yüzde 26 oranında azalırken, ÖCÖ ül- kelerine yapılan yardımın yüzde 159 oranında arttığı ortaya çıktı. İŞÇİNİNEVRENtNDEN ŞUKBAN SOIVER Sıpıtıyon... Minibüslerde müzik yayını yasağına rağmen yüksek sesle ilahilerin, Kuran'dan ayetlerin dinletilmesine kimsenin itiraz edecek cesare- ti yok. Genç yaşını sakalı örtmüş, takkeli, res- men şalvarlı şoför, yolcuları imana getirmek is- teyen bir meydan okuma havasında dikiz ay- nasından tepkileri izliyor. Arkada birbirine Ho- caefendi olarak seslenen iki yolcu, Felluce'de- ki gelişmelerden konuşuyorlar. Giderek yükse- len, öfkeli bir ses tonu ile Amerikalılara bed- dualar artıyor. Islam dünyasındaki parçalan- mışlığa, tepkisizliğe eleştiri, öfke kaçınılmaz patlıyor. Tereciye tere satmanın, dinci bir radyo ka- nalı aracılığı ile yolculara Müslümanlık propa- gandası yapmanın havası sönmüş olmalı, şo- förümüz radyonun sesini kısıyor. Eyüp'te, Fa- tih'te, ramazanda çok gidilen Sultanahmet çevresinde, Islamcı akımların dorukta olduğu çevrelerde, minibüs, otobüs yolcularının ko- nuşmalarına kulak misafiri olmayı, dünyaları- nı gözlemlemeyi, mesleki bir kaygıyla alışkan- lık edinmiş biri olarak söyleyebilirim. Kafalar çok karışık, çelişkiler aldı başını gidiyor. Arafat'ın zehirlendiğine inanan, bunun için yemin edebilen, sonuç olarak Yahudilere küf- reden birine, bir başka fanatik dindar, "Yahu- dilere değil, Araplara, Amerikan uşaklanna, diktatörlere küfret" diye itirazda bulunuyor. Bir başkası, Felluce'de olup bitenlere seyirci kalan Türkiye'nin, Amerika'nın suç ortağı sa- yılacağından söz açıyor, ölen şoförlerimiz için bir şey yapılmadığını anımsatıyor. ABD şahinleri Irak bataklığında direnişi kır- mak üzere, Felluce katliamının savaş suçu ni- teliğindeki vahşetinin görüntülerini dünyaya pazarladıkça, Türkiye de ABD ile kucak kuca- ğa, ılımlı Islam siyaseti sarsıntı geçiriyor. ABD korumasında Islamcılık sırıtıyor. Doğrusu da- ha fazla içlerine giremediğim için, şu günler- de Fethullahçılar cephesinde, AKP tabanında ABD korumasında ılımlı Islamcı politikaların nasıl pazarlandığının, savunulabildiğinin çer- çevesini bilemiyorum. Görebildiğim, oy taban- larında ABD politikalarına karşı çıkılamaması- nın sorgulanmasından öte, öfkesi gelişiyor. • • • Ramazan, bayram bahane, AKP lider kad- rolarının, Müslüman kimliklerini öne çıkaran eylemleri elbette boşuna değil. Başbakan Er- doğan'ın, milletvekillerinden, iftar çadırların- dan, cami çevrelerinden kopmama isteği, ken- disi ve lider kadrolarının bu anlamda adeta se- ferberlik halinde dolaşmaları, tabii ki nedensiz, kaygısız değil. Yetmemiş olmalı ki, başta Er- doğan ve Gül, tarafsızlığını unutmuş Meclis Başkanı Arınç, parti bayramlaşması, cami şovlarındaolsun, Felluce'de yaşanan katliam- ların, insan hakları dramının bayrama gölge düşürdüğünü vurgulayan açıklamalaryaptılar. Bilemiyorum, ABD Irak'ta bu kadar açık, bu kadar acımasız, emperyal, silahlı güç üstün- lüğünü, savaş suçu işleyerek, sivil, kadın, ço- cuk ayrımı gözetme gereğini duymaksızın, di- renişçileri yok etme operasyonlannda kullanır- ken, iktidarının varlığını, ABD desteğine daya- mış ılımlı Islam stratejisi Türkiye'de ne kadar geçerli kılınabilir? Doğrusu bugüne kadar en azından liderler bazında çok geçerli bir ittifak destek olmalı ki, sokaklarda savaş karşıtlann- dan çok daha cılız, Islamcı tepkiler, eylemler var. örneğin Irak'ta olup bitenler Ecevrt Hükü- meti zamanında, AKP muhalefette olsaydı, Irak'ta olup bitenlere ilişkin kanlı görüntülerin ardından sokaklara, camilere, namazlar son- rası yansıyacak protestoların, gösterilerin bo- yutları nice olurdu? Arap diktatörlüklerinde, ABD ile ittifak etmiş iktidarlar korkusu ile kit- lelerin suskunluğu daha bir açıklanabilir. Tür- kiye'de bu duyarsızlık gerçekten sırıtıyor. So- kaktaki Islamcı kesimlerin günlük konuşmala- rına yansıyan tepkilerin, öfkenin boyutunu, so- kak eylemleri, protestoları olarak göremiyo- ruz. Besbelli AKP iktidarında, ABD korumasında siyaseten gelişme umutları, ABD, dünya ça- pında Islamı hedef almış, özünde emperyal, petrol çıkarlannı koruma amaçlı işgal, insan haklan ihlalleri, saldınlara karşı suskun kalma- yı getiriyor. Islami akımlann lider kadrolannın yönlendirmesinde, Türkiye'de de sonuçta Müslüman kitleleri hedef alan saldınlara sus- kun kalmalan sıntıyor. Tabii Müslüman ülkelerde, aynı şiddette ol- masa da Türkiye' de de ABD'ye teslim siya- set, lider ve tarikatlar, Islami akımların karşı- sında, radikal Islami akımlariçin elverişli ortam yaratılmış oluyor. Irak'ta yakalayabildiği, doğ- rudan suçun sorumlusu olmayanları, masum- ları öldüren, kesen ilkel, vahşi Islami terör akımları, sayısız direniş örgütleri böylece türü- yor. Türkiye'de de cumhuriyet, Atatürk devrim- leri, laiklik sayesinde aynı boyutlarda yaşan- masa da, kanlı Islami terör örgütleri ve eylem- leri gündeme gelebiliyor. soner@cumhuriyetcom.tr. Yılın otomobili Toyota Prius Avrupa'da merakla beklenen yıhn otomobili ödülü, Toyota'nın hem benzin bem de etektrilde çalışan melez otomobili Prius'un oldu. Avrupa'nın 22 ütkesinden 58 jüri üyesinin oylanyla daha önce finak kalan 7 modeİ; B1VIW 1 serisi, Citroen C4, Ford Focus, Opel .\stra, Peugeot 407, Renautt Modus ve Toyota Prius otmuşru. Toyota'dan yapılan açıklamada"Car of the Year" âdülünü kazanan Prius'un bu yıbn basında Avrupa pazanna sunulduğu ve 2004 yıbnda 8 bin 500 adet saös hedeflendiği büdirildi İTO dan tavukçulara destek tstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldınm. tavuk üretiminde hormon ve antibiyotik kuDanıldığı iddialanyla ilgili olarak, "Ülkemizde gıda konusunda bir terör varken dünya standartlannda üretim yapan bir sektörün haksız yere yok edilmesine göz yummamalıyız*' dedi. Yıiduna, geçen günlerde gündeme gelen iddialaruı ardından Türk tav ukçuluk sektörünün büyük zarara uğradıgmı belirterek hiçbir büimsel desteği olnıa>an tarnşmalarla beyaz et sektörünün hak etmediğj bir konuma düşürüldüğünü savundu. OnurAir yolcu sayısını arttırdı Özel ha>^volu şirketleri taşıdıkları yoku sayısını her geçen gün artturvor. 9 Arahk 2003 tarihinde iç hatlarda uçuşlara başlayan Onur Air'in bugüne kadar taşıdığı yoku sayısının 1 milyon 350 bine ulaşnğı bildirildi. Onur Air Yönetim Kurulu Başkan YardımcBi Şahabettin Bolukçu. genel doluluk oranlamun > üzde 79 olduğunu belirterek " Fazla yoku taşuıan nokta 130 bingidiş ve 130 bin dönüş yokusu üe Istanbul- AntaK'a hattında oldu" dedi. Bolukçu, 24 KasınTda Malar\a"\a. 1 Arahkta da Kars'a tarifeli seferlere baslayacaklannı da söyledi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle