17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SPORCumhuriyet İMTİYAZ SAHİBİ: Cumhuriyet Vakfı Adına İLHAN SELÇUK • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Ibrahim Yıldız • SPOR EKİ YÖNETMENİ: Arif Kızılyalın • EDİTÖR: özgür özkü • SORUMLU MÜDÜR: Mehmet Sucu YıyımbYaa: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayuıcılık A.Ş, Tiirtocağı Cad 39 41 Cagaloghı 34334 Istanbul PK: 246 - Sirkeci 34435 lst. Tel: (02121512 05 05 (20 hall Faks: (0712) 513 85 95 Baskı: Basın Yatınm Sanayıi \e Ticaret AŞ Esenboğa Yolu- Akşam Tesıslen Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.YerelSüreli i'ayın • Cumhuriyet REKLAM Genel Müdür Özlem Aydeo Genel Mödür Yar- dnncısı: Semra Yaacı Tel: (0212) 512 41 19- 512 48 30-512 47 78 Faks:(0212)513 84 63 KÂMİL MASARACI [email protected] G eçen hafta Deli Dana'lı kan sa- tışıyla münasebetli olarak yapı- lan münasebetsizlik hususunda ingıltere'yi uyarmıştım. Toni (Bleyr) aradı.. Özürdiledi.. 6-2'nin ıptali içın Ingiliz TRT'sinde kamuoyundan destek istediğini, gerekirse 840 şişe kanı Pi- kadilli'de içeceğini ifade etti. Diplomatik bir dille sakin olmasını rica ettim. Anadın mı?!.. Toni hadisenin takipçisiyim.. No kaçış!.. VEEE BU HAFTA TOPORİTE'NİN ŞÖHRETLER KARMASINA SUNAYAKIN KATILDIL HOŞ GELDİN TOP CANBAZI.. • PİTAGOL: Varolan her golün sonrasın- da 'ruhgöçü' vardır. • AÇIKLJYORUM: Fenerli olmak için yal- varanlann listesini söz verdiğim üzere yayın- lamaya devam ediyorum: David Gross, Da- vid Politzer, Frank VVilczek, Emre Belözoğ- lu, Hikmet Çetin, Mesut Yılmaz (devamı var... Haftaya) • PİNOKYO'NUN YALANCiSfYlM: Hagi, Manchester yolunda!.. • DOPJNG: Yürü oolum be!.. Yüüürü oo- lum be!.. • EYİ SORLh Futbolculanm elınden gele- ni yaptı'nın derinlemesine maanası nedir?.. • VE FAKAT: lyi gruba düştük, rakiplerimi- zi tanıyoruz, motivasyonumuz iyi... sonuncu olduk. • BU ARADA: Beyonce, Lopez'i tahtın- dan indirdim diye havalara girme.. Nedenini Lopez sana anlatır. öptüm. • BURCÜN: Terazi burcundakiler hooop!.. Terazi var, tartı var, her şeyin vakti, saati var... Yu noov!.. • KtSADAN FBCRA:Anne çocuğuna: - Sa- na kaç milyon kere söyledim abartma diye!.. HAFTAYM 'Maç arası her şey konuşulur' Prof. Dr. TARIK MJNKARİ Yeni zengin olmuş adam bir golf kulübü- ne yazılıyor. Takım elbise alıyor, sopalan tor- baya koyuyor, bir hoca tutuyor, sahaya çıkıyor. Soruyor: "Şimdi [ ne yapacağız?" Ântrenör topu yere koyuyor ve vuruşun nasıl yapılacağını göste- ' riyor. Adam onu taklit ediyor, belini kı- vırarak topa ilk kez vuruyor. Topun yanına gidiyoıiar, bizimki soruyor: "Şimdi ne yapacağım?" Hoca uzaktaki bayrağı göstererek yanıt veriyor FAUL "Topu bayrağın yanındaki çukurun içine sokacaksın." Şımank öfkeieniyor "Be birader bunu önceden söyleseydin ya..." • • • Zampara golcüyesormuş- lar: "Sen seks yaparken konu- şur musun?" - Kanm te- lefon ederse ko- nuşurum." İLHAN ŞEŞEN Sağolasın Semih Saygıner Yeşil çuhası delik deşik olmuş bilardo masasına eğildim. Istakanın ucunu kırmızı be- nekli beyaz topun göbeğine denk getirdim. Topu ittirdim, önce kırmızıya sonra benek- siz beyaz topa değdirdim. Sayıyıyaptım. El- li çekiyorduk. Yaptığım sayı kırkdokuzun- cuydu. Son sayı için kasılarak doğruldum. Du- dağımın kenanndaki sigarayı aldım. Içimde- ki dumanı yukarı doğru üfledim. Marma- ra kahvesinın camından içeri bakan baba- mı o sırada gördüm. Babam gözlerini ba- na dikmiş, hareketsiz ve ifadesiz bana ba- kıyordu. Istakayı arkadaşlardan birine ver- dim. Sigarayı avucumun içine gızieyerek, kah- venin şap zeminine bıraktım. Başımı ye- re eğip ayağımla ezdim. Tekrar cama bak- tığımda babam yoktu. Gitmişti. lyibiradam- dı babam. Besbellı beni arkadaşlanmın ya- nında rezil etmek istememişti. Tabii bu ev- de bir şeyyapmayacağı anlamına gelmiyor- du. Tarifsiz bir korkuyla eve döndüm. 16yaşındaydım. Okulda hocalardan ye- teri kadar dayakyediğimden olsagerek, ba- bam beni dövmezdi. Dövmekten betereder- di. Bu kez hiçbir şey olmamış gibi davranı- yordu. Bir kaç gün benimle hiç ilgilenme- di, o kadar. Sigarayı gizli gizlı içmeye devam ettim ama bilardoyu bıraktım. Yıllar sonra, bir pazar akşamı 45 yaşla- nndaki biryaşıtım, "bilardo oynayalım mı?" dedi. Deyiş o deyiş. Tertemiz bir bilardo salonuna gittik. 3 bant bilardoyla tanıştım. 3 bant müthiş bir spor. Boş zamanlarımda artık 3 bant bilar- do oynuyorum. Babam o zamanlar haklıy- dı. Ama şimdi olsaydı, bu sporu benimle beraber yapardı. ALOOONS! Sandalyenin bizim kültürümüzdeönem- li bir yeri vardır, otururuz, uyuruz, tüneriz ve hatta güreşiriz. Panayırlarda, düğünlerde sandalyeyle güreşen pehlivanlan tek dal, kündeye al, bastır gibi taktik çığlıklanyla, kahkahalarla izlerdik. Rahmetli Ayberk Çölok Düttürü Dün- ya filminde sandalyey- le güreşen bir eski pehlivanı oynaya- cak... Bu geleneksel sporu bilmi- yor, taktik TOP CANBAZI Hayatı düzenleyen yasalar, kurallaröde- nen ağır bedeller sonucunda kazanılmıştır. Penaltı da böyledir!.. Futbolda penaltı kura- lı ilk kez 1891 yılında uygulanır... 1891 aynı zamanda, hakemlerin oyun alanına ilk kez girdikleri yıldır!.. Penaltı atışının yapılmasında Ingiltere'de yayınlanan "Westminster" gazetesinin önem- li bir payı vardır. Bu gazete, ceza alanında gol atmak isterken ölen futbolculann adla- nnı günlerce yayınlar ve penaltı kuralı için bir kampanya başlatır. 1938 Dünya Kupası'nın Italya ve Brezil- ya arasında oynanan yan final maçında, fut- bol tarihinin en komik penaltı atışına tanık oluruz... Maç, Brezilya'nın ceza alanı içinde oynanırken, Italyan forvet Piola kendini ye- re atar ve defans oyuncusu Guia'yı hake- me gösterir. Bunun üzenne Isveçli hakem dü- düğünü çalarak penaltı noktasına koşar... Brezilyalı futbolcular hakemin başına üşü- şürlerken Italyanların ünlü golcüsü Meazza penaltı noktasına koyar topu... Itirazlann- KÖŞE GÖNDERİ Hojam sol ayağımla topa vunıyorum, sağ ayağım ağnyo. Normalmi? N'apmalıyım? Rumuz: Karides. Sevgili Karides bi de sağla vur, baka- lım solun ağrıcak mı? Ağrırsa bana bildir ki ne ayak olduğuu anlayalım... Di mi yani?!.. NEZİH DANYAL yardıma ihtiyacı var. Evde salonun ortasını boşaltıp er meydanı durumuna getire- rek antrenman güreşleri yap- tk. Benim taktiklerimle sandalyenin pestilini çıkanp, sonunda pes ettirmişti. Sevgili Ay- berk'in filmde de ne kadar başanlı olduğunu izleyenler bilir. Sandafyeyle güreşmek eğlen- celi de güreşe sandalye sokmak tatsız olu- yor. Anımsar mısınız, pehlivanlanmızdan bi- ri olimpiyat oyunlannda rakibine yenilince sandalyeyi kapıp kovalamış, minderin namu- sunu kurtarmak adına pehlivanı dertop edip gerisin geri postalamışlardı. Pehlivan uçak- tan inince gazeteciler sordu, 'Petevan n'ol- du yav?', cevap bitimseldi, "Sorma abey şuuraltı oldum"... SUNAY AKIN En komik penaltı dan bir sonuç alamayan Brezilyalı futbolcu- lar da umutlannı yitirmezler... Çünkü kaleci- leri VVafter. penaltı kurtarmakla ünlüdüri... Hakemin düdük çalmasıyla birlikte Me- azza ok gibi fırlar ve topa doğru koşmaya başlar...Amabirden,tribünleridolduranon- binlerce taraftar ellerini ağızlanna götürür... Meazza'nın lastiği kopan şortu, o koşarken aşağıya doğru düşmektedir... Brezilyalı ka- leci VValter topa konsantre olmuşken, gör- düğü manzara karşısında dayanamaz oldu ve o da, tribünlerden yükselen kahkahaya katılır... Meazza düşmekte olan şortunu aniden yakalar ve penaltı vuruşunu yapmayı başa- nr... Top ağlarla kucaklaştığında bife kaleci VValter kasıklannı tutarak gülmeye devam etmektedir!... Bu gol, ttalya'yı finale taşıyacak ve de şampiyon yapacaktır!... ÇokSayın Hojam. Zirvelerde oynayan bir takımın ileri uçlannda ter döken, ken- dimce golcü biroyuncusuyum. Biryıldır ba- caklanmda selülit hasıl oldu. Inanın gol at- mayı, sahaya çıkmayı bile istemiyorum. N'apmam lazım? Rumuz: Selo. Bak yavrum herşeyden önce hiç uta- nılacak birdurumun yok. Çık oyna. Rakip- lerin selülrtine bakarken golünü at Ha canım. VURKAÇ / FİKRETDOĞAN En tarafsız sporyazan Necmi Kadife yazıyor... Başkanım emretsin çiğ tavuk yiyeyim eilmem hatırlar mısınız, bir zamanlar "atın atın eskimiş çoraplannızı atın" diye bir reklam vardı. Hakan Şükür olayında nedense işte bu la- ttf reklam geldi aklıma. Ama ben ço- raplanmı değiştirmedim, çünkü bu benim uğurum, aksi takdirde Fe- ner altı gol fîlan yiyor, o zaman da haklı olarak Aziz başkanım beni locadan kovuyor. öbür türlü de herkes bana Kokarca diyor. Olsun takımın başarısı için gerekirse - başkanımın emriyle- çiğ tavuk bi- le yerim. Şimdilerde moda, Ersun Ya- nal'a vay efendim Hakan Şükür'ü sen nasıl olur da milli takıma ça- ğırmazsın diye efelenmek. Yahu belki de adamcağızın kontürij an- cak 23 futbolcu çağırmaya yeti- yor. Niye yargısız infaz ediyorsunuz hemen? Yoksa Anayasada milli ta- kımın sistemi Hakan Şükür'dür, değiştirilmesi teklif bile edilemez di- ye bir kanun mu var? Mesele şun- dan ibaret, Ersun Yanal yıllarca mil- li takımı kendi özel otoparkı ilan eden Sarı-Kıımızılı bir forvete dur demiştir, kendisini alkışlamak ge- rekirken habire yeriyoruz. Ayıptır ar- kadaşlar. Hazır söz açılmışken söy- leyim, ben Hakan Şükür'e vatan ha- ini demedim, sadece başka bir ül- kenin menfaatlerini kendi ülkesinin menfaatlerine tercih ediyor dedim. Yani laft bilmem neresinden anla- mayın lütfen. Efendim bir de diyorlar ki, Ersun Yanal Fenerbahçe'yeyaran- maya çahşıyor, o yüzden Hakan'ı almadı. Bunda ne kötülük var an- lamıyorum. Tarafsız bir gazeteci olarak ben de Fenerbahçe'ye ya- EL-ONTıN KftİN ranmaya çalış/yorum. Yanlış bu- nun neresinde? Bunun karşılığm- da hem Türk futboluna hizmet edi- yorum hem de kirli çoraplanmla başkanın locasında maç seyredi- yorum. Hatta hakemlerimiz de Fe- nerbahçe'ye biraz yaranmaya ça- lışsalar fena mı olur? Beni kendi- lerine örnek alsalar ya! Fakat ben Ersun hocanın bir kanaryasever olduğu görüşüne ka- tılmıyorum. Aksi takdirde neden 10 futbolcu çağırarak Fenerbah- çe'nin altını oysun ki? Milli takım- dan yorgun dönen futbolcular lig- deçatırçatıroynayabilirlermi? Pe- ki Sarı-Lacivertlilerin ligde puan kaybetmesi en çok kimin işine ya- rar? Yahu sakın Ersun hoca gizli bir Galatasaray casusu olmasın? Şey- tanın kulağına kurşun! Bu arada Kazakistan maçın- da açılan bayrağı gördünüz mü? Sadece kocaman değil, aynı zaman da ay-yıldızlıydı. Avni Aker'de ilaç niyetine tek bir Türk bayrağı salla- mayan Bordo-Mavililer bunu gö- rüp de acaba utanmışlar mıdır? Bu millet onları asla affetmeyecek. Ama Gökdeniz'i bize veririerse ne- BASLAMA VURUSU / ÜSTÜN YILDIRIM Üç usta hangisi en usta Bir söyleşide Beşiktaş de- ğerlendiriliyor Milliyet'te. Söyle- şinin başında söyleşenler şöyle tanrtılryor: "YıllardırBeşiktaş'ı çok yakından takip eden Attila Gök- çe Usta, Türk futbolunun ve fut- bol yazımının duayeni Erdoğan Şenay, futbolun ve futbol yo- rumculuğunun ustası Rıdvan ve Mehmet Demirkol." Mehmet Demirkol, diyecek söz kalmadı- ğından ya da yazılacak bir özel- liği olmadığından salt adryla anı- lıyortanıtımda. Genç kuşağın iyi- lerindendir oysa. Gözlemi, çö- zümlemesi, değerlendiımesi ve de yazısı iyidir. Oyunculuğu var mıydı bilemiyorum; ama yorum- culuğu da iyi gelir bana. Es ge- çilmiş işte. Aslında diğerlerine söyle- nenlere bakılınca Demirkol'un kayrıldığı da düşünülebilir. Çün- kü, Attila Gökçe'ye yeni bir so- yad verilmiş, Attila Gökçe Usta yapılmıştı. Cysa, onun sanı ola- caktı 'usta', eğer ilk harfi büyük yazılmasaydı. Erdoğan Şenay da bir ustaydı; ama duayen bir us- taydı o. Hem de Türk futbolunun ve futbol yazımının. Yani ulusal ayaktopunun duayeni; bir de ge- nel anlamda futbol yazımının. Türkçe sözlükte imla karşılığı olan yazım, ayaktopu yazınında daha başka bir anlam taşıyordu belki de. Yoksa, ayaktopunun kendi- ne özgü yazım kuralları vardı da onun duayeni mi oluyordu Şe- nay? Ayaktopu yazını olabilirdi de yazım kurallarının değişik ol- ması zordu, eğerTürkçe kullanı- Iryorsa. Rıdvan Dilmen de bir us- taydı; ama o salt yerli malı ayak- topunun ya da Beşiktaş' ın değil geniş ve genel anlamda ayakto- punun; hem de Attila Gökçe us- tayı, duayen Erdoğan Şenay'ı da içinealan 'yommculuğun'daus- tası. Yani o herkesin ustası. Ne diyelim Demirkol iyi sı- yırmış. Böyle usta olmaktansa? MAZİDEN BİR YAPRAK / CEM ERTUĞRUL Dayak korkusu!.. 4 Nisan 1936... Izmirügi'nin şampiyonluğu etkileyecek önemli maçında Altay ve Altınordu takım- ları karşı karşıya... Hakem Sab- ri'nin yönetimindeki karşılaşmanın ilk yanm saati hemen hemen Altı- nordu yan sahasında geçti ve 8. da- kikada Basri, 10. dakikada da Va- hap'ın golleriyle Altay oyunun he- men başında 2-0'ı yakalıyıverdi... Oyun bundan sonra sertleşti ve sahneye maçın kahramanı Izmir'li hakem Sabri çıktı!.. Altınordu'nun sert oyununu görmezlikten gelen Sabri, ilk yarıda Altay'ın bariz iki penaltısını vermedi ve devre 2-0 Altay'ın üstünlüğünde kapandı ve 55. dakikada Altay, llyas'ın aya- eliek unutaoi! 1965- 66 fntbol Msomuda, ruurbaht* BeytaB-a 1-O yralUr. Olyecei y»«lik tornajg Mle bnlanııugntn Btytorta fttftnlraılırm maç» orşiv unutmoz den olmasın! Madem milli takımdan ko- nuşuyoruz, şu forma konusuna da deginelim biraz. Şimdilerde kökü dışardabıreğilimbaşgösterdi; "mil- li takımın formaları güzel değil, Stuttgart'ın veya Boluspor'un for- malannı anımsatıyor, Arjantin, Bre- zilya, Italya, Almanya 'nın formala- rı akılda kalıcı, bizimk/si çok sıra- dan" diye sağda solda yakınma- mak bir suç haline geldi. Hele bir de turkuaz formayla çıkalım de- miyorlar mı, işte o an benim bittiğim andır Sedat abi. B U L M A C A / SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 ğından 3. golünü de kazanınca oyun iyice çığnndan çıktı... Oyunun bitmesine 20 dakika kala birden sahaya bir Altınordu yöneticisi gir- di ve hakem Sabri ile sert bir şekil- de bir şeyler konuştu... 2 bini aş- kın seyirci önünde açıkça yapılan bu tehditten sonra polisler hemen bu kişiyi sahadan çıkarttıysa da Sabri birdenbire bütün variığı ile Arbnordu takımının 12. oyuncusu ve koruyucu meleği kesildi! Öyle ya mart ayı içinde iki takımın özel ku- pamaçından sonra Attınordulular- dan sıkı bir dayak yemişti... önce 72. dakikada Sart'in ofsayttan at- tiğı golü geçerli saydı... 5 dakika geçmeden uydurduğu bir penalt ile Altınordu'ya ikinci golü deattrdı... 84.dakikada komerden gelen topta faulu görmezlikten gel- di ve durum bir anda 3- 3 oluverdi... Tribündeki bütün seyirciler hakem ve Altınordu aleyhinde bağınyorfakat Sabri bil- diğinden şaşmıyordu!.. Ve oyunun bitmesine 3 dakika kala Altay aley- hinde bir penaltı daha vermek istedi ise de Al- tay kaptanı Vahap bu kadar haksızlığa daya- namayıp,bu karşılaş- manın geçerli olamaya- cağını ileri sürerektakı- mını sahadan çekmiş ve Altınordu karşılaş- mayı hükmen kazana- rak 1935-36 Izmir Fut- bol ügi şampiyonu ol- muştu. 13 EKİ M 2004 S0LD.4N SAĞA: 1- Uzun yıllar Göztepe takımında oynamış, 1967- 1968 sezonunda Türkiye Ligi'nin "gol kralı" olmuş, aynı zamanda 18 kez de ulusal formayı giymiş futbolcumuz. 2- Avustralya'da yaşayan bir cins devekuşu... Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü... Istanbul'dan göç eden Rumlar tarafın- dan Atina'da kurulan Yunan spor kulübü. 3- Dünya ve Avrupa şampiyonluklannın yani stra 1948 Londra Olimpiyatla- n'nda da altın madalya kazanan ünlü güreşçımiz... Balık yakalama aracı. 4- Deriyle kaplı bir çeşit Eskimo kayığı... Voleybol ve tenıste oyunun her bir bölümüne verilen ad. 5- Avrupa Birliği'nin ktsa yazılışı... Bir topluluğun oluşturdugu kültürel gruba öz- gü her türlü özeJlik ya da belirtiyeverilen ad... Temeli taklide dayanan sözsüz oyun. 6-Yok olan. ortadankalkan...Kuran'da bir sure...Olumsuzlukbelirten bir ör- nek. 7- "Ülfetbelalı şey fa- kat — sıkıntılı/BİI- mem nasıl geçırmeli- yim son beş on yılı" (Yahya Kemal)... Is- laminananagöre, kı- yamet günü bütün ölülerin dirilerek top- lanacağı yerin adı. 8-Bağ,bahçegibiyer- lerin çevresine çalı, ka- mş,ağaçdalıgibişey- lerden çekilen duvar... Yumurtave irmikle ya- pılan bir tür taöı. 9- Hastalıklı, sakat... Haydut,eşkıya..,Ba- ğışlama. 10-ttalya'dabirkent... Kürkü değerli bir yaban kedisi. 11- Kökeni Orta Asya'ya değin uzanan, en eski ve geleneksel Türk güreşi. 12- Bir derebeyinin himayesine girip kendini onun hizmetine adayan kim- se... Eski Mısır'da günestannsı... En küçük izci kuruluşu. Y U K A R I D A N AŞAGIYA; 1- Uzun yıllar Beşiktaş'ta oynamış, 1989- 1990 sezonunda Türkiye LJgi'nin "gol kralı" olmuş ve 11 kez de ulusal for- mayı giymiş futbolcumuz. 2- "Bağırsaklar" anlamında eski sözcük... İki sıra sütunla üç salona aynlmış, dikdörtgen biçiminde kilise. 3- Kungfuya benzeyen, Çin kökenli bir dövüş sporu... Birine herhangi bir ko- nuda öncelik ve ayncalık tanıma. 4- Işçi... Para birimimiz. 5- Doğu efsanelerinde kötü ve korkunç bir cins... Türkiye'nin plaka işarefj... " — sesleri sönüyor perde perde/Atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde" Nâzım Hikmet). 6- FIFA tarafında 2003'te üçüncü kez dünyada "yılın futtx)lcusu" seçilen ve halen Real Madrid'de oynayan ünlü Fransız futbolcu... Telli çalgılarda telleri yüksekçe tutan tahta köprücük. 7- II. Dünya Savaşı'nın önemli çarpışmalanna sahne olmuş bir Japon ada- sı...Tümör. 8- Başıyla kanat ve kuyruk uçlan aynı renkte olan güvercin... Yaşlı olduğu halde saçı sakalı ağarmamış kimse. 9- Yunan mitolojisinde en büyük tann... Bir ilimiz. 10- Katılmış, ulanmış parça... İlaç... Bir nota... Yankı. 11- Bir Avrupa ülkesinin başkenti..."— Oerter": Olimpiyat Oyunlan'nda üst üste 4 kez (1956,1960,1964 ve 1968) altın madalya kazanan ABD'li dıskçi. 12- Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Gemilerin bordala- nnda bulunan ve sandallan asmaya yarayan dikmelere venlen ad. SAYI 48
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle