27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 Jasketbol Cumhurtyet S P O R Örs'ten boşalan koltuk dddurutamadı, federasyon arayışta, en güçlü aday Tanjevic Potada papatyafalı / stanbul'da düzenlenen 32. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda ikincilik elde ettiler. Türk basketbol tarihinde önemli bir başarıya imza atarak yeni bir dönemin de açılışına imza attılar. Onlara 12 Dev Adam denildi. Ancak 33.'sü yapılan şampiyonada çeyrek finale bile kalamadı. Pek çok şey söylendi. Takımın taze kana ihtiyacı olduğu da bunlardan biriydi. Sonuçta 12 Dev Adam'ın 39 aytf başında olan başantrenör Aydın Örs, #fa etti. Ve onunla beraber yardımcısı Çef Yılmaz da. Isveç'teki şampiyonada olimpiyat vizesi alma hayalini gerçekleştiremeyen ulusal takımda/eni bir dönem başladı. Elbet, antrenör arayışları da. Istifalann ardından pek çok kişi gündeme geldi; Ergin Ataman, Murat Didin, Nihat Iziç, Necati Güler, Haşim Tündoğan Türkiye'deki isimler... Ergin Ataman faktörü Bu koltuk için şu anda boşta olan Ataman, en yakın aday olarak gösterilse de, kendisine pek sıcak bakılmadığı ıfade ediliyor. Ancak Montepaschi Siena'dan ayrıldıktan sonra teklifleri inceleyen Ataman'm yakında bir takımı çalıştıracağını ve hiç para almadan görev yapabileceğini söylemesi de ulusal takımın başına geçebileceği şekilde yorumlanıyor. 2010 Avrupa Şampiyonası'nın planlayarak bu yıl büyük başarı elde eden Ümit Ulusal Takımın başantrenörü Nihat Iziç de bir diğer alternatif olarak gündemde yer aldı. Murat Didin ise şu anda Rimini'de antrenörtük yaptığı için adaylar arasında göreve gelme ihtimali en düşük olarak bakılıyor. En güçlü aday Tanjevic ..Ve 1999'da Italya'yı Avrupa Şampiyonu yapan ve bir yıldır da boşta olan Bogdan Tanyevic'in en güçlü adaylar arasında yer aldığı söyleniyor. Basketbol Federasyonu'nun iki yıl önce ASVEL ile şampiyonluk yaşayıp geçen yıl görev yaptığı Virtus Bologna'da kısa bir süre görev yaptıktan sonra ayrılan Tanjevic'e 4 yıllığına 2 milyon dolarlık teklif sunulduğu gelen haberler arasında. Tanjevic'ten yanıt bekleyen federasyonun şu anda takım çalıştıran isimlerle de yakından ilgilendiği ve NBA'den de bir kaç adayın olduğu belirtiliyor. Tanjevic, 1981 'de Yugoslavya Ulusal Takımı antrenörlüğüne getirildi. Aynı yıl takımıyla Avrupa Şampiyonası'na katılan Tanjevic, 1996'da Koraç Kupası'nda final oynama başansını gösterdi. TEK EKSIK SEYİRCİ SERDAR APAYDIN Basketbolumuzun geçmiş yıllardaki ivmesini tekrar yakalamaya başla- dığını görmek, özlediğimiz günlere yaklaşmaya başla- mamız, yeni nesil için önem- li olduğu kadar bizleri de çok sevindiriyor. Tabii ki bu yükselişin liderleri son yıllara damgalarını vuran Ül- kerspor ve Efes Pilsen'den başkası değil. Hatta diğer takımlarımız -onlar olmasa- basketbolumuzun yok olması için herşe- yi yaptılar. Ancak Ülker ve Efes'in basket- bol aşkları bunu engelledi. Şimdi baktığı- mızdaTuborg ve İTÜ'nün yükselişleri, ikin- ci lig takımlarından Banvit'in yeni yapılan- mayla birlikte Birinci Lig'e göz kırpması, 3 büyüklerin genç oyuncularla yeniden can- lanma çabaları yeni bir çıkışın habercesi. Bütün bunların ışığında değerlendir- mekgerekirse Ülker'in kadrosunu koruma- sı, Ibrahim Kutluay gibi kendini çok ge- liştirmiş, yetenekli, tecrübeli ve Avrupa'da kariyer yapmış bir oyuncuyu yaş olarak ilerlemiş basketbolumuzun yıldızı Harun Erdanay yerine kadroya kazandırmaları çıtalarını daha da yükseltti. Ibrahim'in ta- kıma katılması, Ülker'in fınal four şampi- yonu veTürkiye Ligi şampiyonu olduğu an- lamına gelmese de önümüzdeki yıllarda bu başanları yakalamak için atılmış büyük bir adım olacağını görüyoruz. Yedi yıldır Şam- piyonlar Ligi1 ndefinal four için uğraşan Ül- ker'in bunu yakın birtarihte başaracağın- dan eminim. Ayrıca Efes'ten önce davra- nıp Kutluay'ı kadrolanna dahil etmeleri on- ları Lacivert-Beyazlılar önünde bir adım önegeçirdi. Cumhurbaşkanlığı Kupası ma- çında da bu avantaj gözler önüne serildi. Efes'in dezavantajı Efes Pilsen ise basketbolumuzun yıl- dız problemi çektiği geçen yıllarda Mar- cus Brown ile bu açığı kapattı. Bu oyun- cunun hücum gücu yanında savunması- nın da gençlere örnek olduğunu düşünü- yorum. Bu yıl ayrılması ise Efes için deza- vantaj oldu. Ibo'yu da Ülkere kaptınnca "Al- mak istemediklerini düşünmüyorum. Çün- kü hatadır" takım oyununa her zamankin- den daha da çok ihtiyaçları olmaya baş- ladı. Bu yıl maçın gidişini değiştirecek oyun- culan yok ve bu onların dezavantajı. Takım oyunuyla da bu sorunu halletmeye çalışı- yorlar. Hepimiz biliyoruz ki şampiyonluk- lar sadece takım oyunuyla olmuyor. Kritik anlarda yetenekli oyuncuların aldıkları so- rumluluklar ile maçlar kazanılıyor. Bu ne- denle de Efes'in Ülker'den bir adım geri- de olduğunu düşünüyorum. Şampiyonluğun bu sezon da Ülker, Efes finalinden geçeceğini her basketbol- sever biliyor. Ancak bu rekabete ortak ol- maya çalışan ya da gayret eden Tuborg, Beşiktaş, İTÜ, Fenerbahçe ve Galatasaray var. Bu takımlann yıldız oyuncu eksikleri on- ları bu seviyede zoıiayacaak. 3 büyükle- rn de seçtiği yabancı oyuncu yanlışlıkları onları bu kulvardan uzaklaştırıyor. Tabii ki şubelerin futbola yatırdıkları paranın yüzde birini dahi basketbola ya- tırmamaları da kaliteli yabancı oyuncu al- tnalannı engelliyor. Beşiktaş'ın son yıllar- da genç oyunculara yaptığı yatırım onla- ra biraz daha avantaj sağladı. Bunu da son maçlarında sahaya yansıtmaya baş- adılar. Diğer bir yıldız Harun Erdanay'ın TÜ'ye kazandırdığı maçlar ve onu özgür oyunuyla seyretmek seyircileri mest et- Tieye başladı. Sonuçtagörünen; basketbolumuzun Mıa iyi günlere gebe olduğu. Yıldız ve genç ulusal takımların başarıları da gele- ;eğe umutla bakmamızı sağlıyor. Tek ek- sik ise herzaman olduğu gibi basketbol seyircisi... Ülker'iristikrarabidesi kaptanı Haluk Yıldırım dizi film izleyince kararını vermiş 'Beyaz Gölge'den etkilendi K E R E M K A Ç A R L A R zmin zaferi mi desek, kader mi desek, çalışan kazanır mı / I desek... Nedersekdiyelim bü- tün tanımlar ona uyuyor. Herşey bir rastlan- tıyla başlamış. Bursa'dan Adana'ya baba- sının işi yüzünden göç eden bir ailenin oğ- lu, çocukluk yıllannda futbola gönül ver- miş. O dönemlerde televizyonlarda yer alan "Beyaz Gölge" dizisinden o kadar etkilen- miş ki basketbolcu oluvermiş. Yaşı küçük olmasına rağmen elde ettiği başarılarla kı- sa sürede de büyük adımlar atmış, kendi- ni önde gelen basketbol kulüplerine kabul ettirmiş. tstikrannı 31 yaşına kadar hiç bozma- yan kahramanımız, 11 yıldır aralıksız olarak aynı takımda oynayarak Türk basketbol ta- rihinde ilginç bir rekora da imza atmış. özel hayatında da (5 yılı evli) 12 yıllık birlikteliğiy- le örnek bir aile reisi olan konuğumuzu bas- ketbola ilgisi olanlar herhalde tanımıştır. Onun adı Haluk Yıldırım, Ülkerspor Kap- tanı. Hem de en gerçek kaptan. Çünkü, 1993 yılında açılan Turuncu-Yeşilli takımın, ilk kadrosundan bu yana gelen tek isim. Yıldırım ailesinin Beykoz Acarkent'teki ev- lerine konuk olduk. Gelelim yaptığımız söy- leşinin soru ve yanıtlarına... -Basketbola ilk başladığınız yıllara dönelim. Bu spora başiangıç öykünüz na- sıldı? HALUK YILDIRIM - Ben Bursa'da doğdum. Babamın işi nedeniyle Adana'ya yerleşmiştik. Adana Andolu Lisesi'nde oku- yordum. O zamanlar arkadaşlarımın tavsi- yesi ve çok popüler olan "Beyaz Gölge" di- zisi beni bu spora itti. Okul takımı seçme- lerine girdim ve kazandım. Aslında o dönem- lerde arkadaşlarımla futbol oynuyordum. Sporyapmamıailemdedestekliyordu. So- nuçta basketbol çok değişik bir spor ve "Beyaz Gölge" dizisi beni çok etkilemişti. Güney Sanayi'nin basketbol maçları o yıl- larda Adana'da hep dolu tribünlerde oyna- nıyordu. Onları hayrananlıkla izliyordum. Içimdeki basketbola oten sevgi hergeçen gün büyüyordu. Ve sonuçta basketbolcu olma- ya karar verdim. -Basketboldaki başanlı günleriniz de arkasından geldi. Küçük yaşınızda Ankara'ya transfer olmuştunuz. H.Y. İlk önce ortaokul\ar arasında Tür- kiye şampiyonluğunu kazandık. Ardından Ankara'ya transfer oldum. Okul takımı ola- rak Yükseliş Koleji'nde, kultip olarak ise Beslen'de oynuyordum. llkyıftartmda kad- roya giremiyordum yaşım çok küçüktü. Mu- rat Didin antrenörlüğümüzü yapıyordu. Kadroda çok iyiydi. Daha sonraki yıl antre- nör Ercüment abi oldu. Bende oynamaya başladım. Use bittikten sonra daTED Ko- lejliler'e geçtim. 5 yıl da bu takımda oyna- dım. -Ülkerspor'a nasıl transfer oldunuz? H.Y. 1993 yılında Ülkerspor kurulun- ca Doğan abi, Çetin abi beni istemişterdi ve bu teklifi kabul ettim. -Evet koca bir 10 yılı geride bırak- tınız. Ülkerspor'da ne gibi değişiklikler gördünüz? H.Y. Ülkerspor'un kurulduğu o yıllar- da basketbol Türkiye'de üst sevıyelere çık- mıştı. O dönemlerde Efes Pilsen, Koraç Ku- pası'nı da kazanmıştı. Herkesin ilgisi bas- ketbol olmuştu. Efes Pilsen'in yaklaşık 20 yıllık geçmişi vardı. Bizim en ciddi rakibimiz- di. Biz de çok iyi bir kadro kurmuştuk. Her kulübün kurulduğu ilk yıllarındaki zorlukla- rı bizdeyaşadık. Herkes bizden başarı bek- liyordu. Zamana ihtiyaç vardı. Şampiyon- Rastlantı evlilik "Haluk, dört dörtlük bir insan. Hayatının her bölümünde çok denge var. Basketbolunda, benimle olan ilişkisinde, babalığında. Hepimizi rahatlatan bir özelliğe sahip. Çok pozitif enerji veriyor. Herşeyi çok olumlu. Diğer arkadaşlanm konuştuğum zaman basketbolcu eşleri çok yorulduklan için onlara yardım edemiyormuş. Ama Haluk herzaman yardım ediyor. Herşeyden önemlisi evine çok bağlı. Basketbol, hayatının büyük bir kısmını alıyor, geri kalan zamanını da bizimle geçiriyor. Rüzgaralp'i hiç ihmal etmiyor. Dışan götürüyor, gezdiriyor hatta idmanlara bile götürüyor. Evde de herşeyi ayağına istemiyor" luğu bir anda elde etmek zordu tabii ki. Doğru organizasyonlar, doğru insanlarla beraber 10 yıl içinde 3 şampiyonluk yaşa- dık, 4 Cumhurbaşkanlığı, 1 Türkiye Kupa- sı'nı elde ettik. Geriye dönüp baktığımızda maalesef sadece Avrupa'da başarımız yok. Bu başarıyı elde etmek için de daha güçlü bir kadro kurduk. Avrupa ügi'nde 4. hafta- e ya girdik ve 3 galibiyetmiz var. önce Top 16 ardından da final-four'u hedefliyoruz. önem- li olan istikrar. Ülkerspor ve Efes Pilsen Türk basketbolunun lokomotifi olmuştur. -Peki bu 10 yılda siz de ne gibi de- ğişikler oldu? Ben geldiğimde genç oyuncuydum. Henüz 21 yaşındaydım. Şu anda ise tecrü- beli bir oyuncu oldum. Ankara'dan gelmiş- tim ve Istanbul benim için değişik bir ortam- dı. Herşeyde olduğu gibi basketbolun kal- bi de burada atıyor. Bu 10 yıl içinde çok ça- lıştığıma inanıyorum. Doğru yerde, doğru za- manlarda bulunduğuma inanıyorum. Be- nim biryerlere gelmemde kulübümün büyük katkısı oldu. Ancak bende herşeyimi Ül- kerspor'a verdiğimi düşünüyorum. Yıllar çabuk geçiyor. Benim için 10 yıl çok güzel ve mutlu geçti. 5 yıl daha oynarım -Ne zamana kadar basketbol. Bun- dan sonra takımınızı değişir misiniz? H.Y. Basketbolu 4-5 yıl daha bırak- mayı düşünmüyorum. Tabii ki sakatlık olmaz- sa. Sporu bırakana kadar Ülkerspor'da kal- mayı hedefliyorum. Türkiye'nin şartlarında 10 yıl uzun bir süre aynı yerde kalmak. ller- ki yıllarda şartlar neyı gösterir bilemiyorum. -Sizde bir babasınız. Çocuğunuzun basketbolcu olmasını ister miydiniz? H.Y. Seçimı kendisine bırakmayı dü- şünüyoruz. Basketbola biryeteneği olursa tabii ki o yönde kanalize edebiliriz. Ama so- nuçta kararı kendisi verecektir. -Spor ile eğitim bir arada yürümü- yor. Önce eğitim mi, basketbol mu? H.Y. Artık basketbol profesyonelleşti tamamen. Bazı genç arkadaşlarımız var bunlan yaşadılar. Bu kararı alırken çokzor- lanıyorlar ve çok genç yaşta almak zorun- dalar. Farklı bir hayat. Okul çok önemli. Onun için bütün imkânlarımızı kullanıp Rüz- garalp'in o yönde karar almasını da sağla- maya çalışacağız. Artık şartlar çok ağırlaş- tı. Günde iki idman ve zor bir hayat basket- bolculan bekliyor. Sonuçta kendi karannı ve- recek ama tabii ki de eğitimin yanında ol- ması şart. - Ülker'de iki yıldır şampiyonluğu ka- çınyorsunuz. Bu sezon hedefler neler? H.Y. Ülker'de hiçbir zaman hedefler düşmez. Her zaman yukardadır. Sonuçta son 2 yıldır şampiyon olamıyoruz. Şanssızlık. Avrupa'da da büyük başarımız olmadı. Ku- pamızyok. Hedefimiz bu kupalan kazanmak, başarıyı yakalamak. Daha takım olamadık -Takıma güçlü isimler transfer edil- di. Kadronuzu değerlendirir misiniz? H.Y. Gelen oyuncuları tartışmaya ge- rek yok. Ibrahim'in yeri apayrı. Kendini her gittiği takımda kanıtladı. Rentzias, Avrupa basketbolunu bilen NBAtecrübesi olan bir oyuncu. Traina, bize ne kadar geç katılsa da iyi bir oyuncu olduğunu kısa sürede gös- terdi. Geçen yıl ki oyuncuların hemen he- men hepsi devam ediyor. Bireysel olarak bak- tığımızda her biri süper ancak takım bas- ketbolunda şimdilik eksiklerimiz var. -Türkiye'de hiçbir sporda sosyal güvenlik yok. Bunun sıkıntısını siz de yaşıyor musunuz? H.Y. Sosyal güvenlik yok. Çok doğru. Maalesef oyuncular birliğimiz var ama hiç- bir faaliyeti yok. Biraralar bütün oyuncular toparlandıkvefaalıyete geçirelim dedik ama bunu başaramadık. Türkiye'de sporcu sa- katlandığı an belki de geleceği bitiyor. Ör- neğin bu konuda federasyon bir sorumlu- luk getirir, kontrata eklenirse belki bir neb- ze önüne geçilebilinir. Siz geleceğinizi garanti altına ala- bildiniz mi? YLY. Belli bir yatırımlarım var ama 60 yaşına kadar beni kurtaracak kadar biriki- mim yok. Şu anda başka işle uğraşacak ne zamanım var ne de bilgim. ARALIK 2003 SAYI3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle