Katalog

Cumhuriyel Voleybol - Atletizm 6 Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda birlikte ter döken oyuncular şimdi ligde rakip lculardan 'fair-play' dersi S porun özünde rekabetin ve iç dısiplinin bulunma- sının yanısıra takım oyun- larında yaşanan birlikliktelik duygusu da sporcu hayatında büyük önem ta- şır. Bir ekibin parçası olmak ve bera- ber başarılara imza atmak çok önem- lidir. Ama ya o takım dağılmak zorun- da kalır ve herkes başka bir yere gi- derse ne olur? Ruziç kızıyla maça geld özellikle ulusal takımlarda bu ka- çınılmaz bir durumdur. Dünyanın gö- zü önünde, işinin en iyileriyle birlik- te ülkenizi temsil etmenın gururu- nu paylaşmak... Işte voleybolda iki büyük takım Vakıf Güneş Sigorta-Eczacıbaşı... Her ne kadar iki taraf da kendi performans- larını tam olarak sergileyemese ve ulu- sal takımda mücadele etmenin yorgun- luğunu üzerinden atamasa da Bahar- lı, Natalia'lı, Özlem'li, Eczacıbaşı'na karşı; Neslihan'lı, Aysun'lu Vakrf Gü- neş Sigorta... Peki ya rekabet... Pek çok spor- da ulusal takımda birarada olan oyun- cular ne kadar beraber oynasalar da karşı karşıya geldiklerinde maç stre- siyle rakip olduklan arkadaşlannı 'düş- man' olarak görebiliyor. Ancak voley- bolda böyle olmadı. Takımlar kazan- mak için, ulusal takımdakı arkadaşla- rıyla centilmenlik ölçüsünde mücade- le etti. Birbırine bu kadar alışan bayan voleybolcular lige nasıl adapte ola- cak? Aylardır aynı ortamda, kamplar- da ailelerinden uzakta olmalarının ge- tirdiği bağlılıkla rakiplerine karşı başa- nlı bir oyun disiplini geliştiren ulusal ta- kım artık lige geri döndü. Vakrf Güneş Sigorta- Eczacıbaşı... Her ne kadar iki taraf da kendi performanslarını tam olarak sergileyemese ve ulusal takımda mücadele etmenin yorgunluğunu üzerinden atamasa da Bahar'h, Natalia'lı, Özlem'li, Eczacıbaşına karşı; Neslihan'lı, Aysun'lu Vakıf Güneş Sigorta karşı karşıya geldi. Kazanan ise önce dostluk oldu. Vakrflı oyuncular üzüldü Aylardır başarı için birlikte ter döken Bahar ve Neslihan şimdi yeniden rakip oldular. Fileye yakıştı • KURTARAN MUMCU (ECZACIBAŞI): Takımımızın biraraya gelmesi Ulusal Takımın 18 Kasım'da yurda dönmesiyie mümkün olabıldi. Ancak araya bayram tatıli de ginnce ekıp bırbınne alışamadı. Bununla beraber ligde ilk maçımızı da ligin en önemli takımıyla oynadık. Bu mesleğin doğasında rekabet vardır. • ARZU SAVAŞ: Ulusal takımda birarada olan isımlerın lige geri döndüklerinde zorluk çekeceklerini zannetmıyorum. Çunkü sonuçta hepsı profesyonel sporcular. İlk haftada yaşanan bu derbi sporcuların performansı açısından zor oldu. Ancak ilerki gunlerde birbirlenne alışacak ve takım olmayı öğrenecekler. • REŞAT YAZICIOĞULLARI: Hepsı ellerınden geleni yaptı. Kulup takımları arasındaki uyum henüz otuımadı. Budaçok normal. Hepsı şampıyonaiardakı performanslarını sürdurüyorlar. Ama ben daha da tyı olacaklanna inanıyorum. Olimpiyat elemelerine de en iyi şekilde gıdece$ız. • AYÜN ÜSTÜNDAĞ: Ulusal Takım altı aydır beraber, bu durum sporun gerektirdiği bir sonuç. Ulusal formayı gıydığınız zaman ülkenizi temsil edersınız. Maç bittıkten sonra dostluk her zaman kalır. Ulusal forma çıktıktan sonra, ligde oynadığınız takım da aynı ölçüde önemlidir ve onu en iyi şekilde temsı! etmenız gerekır. Uzun zamandır beraber olduklan için lige alışma devresıni atlatamadılar. Süreyya Ayhan'ın reklam filminde dublörlük yapan Karslı atlet Nilgün destek bekliyor Bir gün ben de milyonlarla koşacağımE S R A P E K E R P aris'teki Dünya Atle- tizm Şampiyonası ön- cesi Vestel, Süreyya Ayhan reklamıyla sesini duyur- muştu. Ne var ki bir iki kare hariç o reklamda koşan atlet Süreyya Ay- han değil, ona biraz makyajla tı- patıp benzeyen Nilgün Yılmaz'dı. Ve ne gariptır ki Nilgün de Sürey- ya'nın izinden yürüyen genç bir şampiyon atlet adayı. O da Sürey- ya gibi ulusal formayı giyiyor, ma- dalyalarkazanıyor. Fiziği kadarya- şam hıkâyesiyle de Avrupa şam- piyonu atletimize benzeyen Nil- gün, tıpkı Süreyya gibi çok zorluk çekmiş ve hâlâ da çekiyor. Ama reklamdaki slogan gibi bir gün Tür- kiye'nin kalbinin onunla da olma- sını istiyor ve bunun gerçekleşe- ceğine yürekten inanıyor. Yaşa- dıklarını ifade ederken ağlayan gözleri bunu çok iyi anlatıyor. -Pistlerdeki serüveniniz nasıl başladı? NİLGÜN YILMA2: TVden dünya şampiyonalannı izliyordum. Acaba ben de böyle koşabilir mi- yim diyordum. Sonra bir gün Kars'ta okullararası bir yanşma ol- duğunu duydum. Katıldım, birin- ci oldum. Ailem Istanbul'a taşı- nınca ben de tek başıma Kars'ta yaşamak zorunda kaldım. Spor müdürlüğünün kamp eğitim mer- kezi vardı. 4 yıl orada tek başı- maydım. Gençler veyıldızlardata- kıma girdim. Yıldızlarda, okullara- rası yarışmalarda bırinci geliyor- dum. 1998 Gençlik Olimpiyatla- n'nda dünya yedincisi oldum. Bal- Nilgün Yılmaz, Cumhuriyet aracılığıyla kamuoyundan destek istediğini belirtiyor. (VEYSEL BALKAYA) kan 9.'luğu ve H.ciliği, Avrupa 10/luğu, krosta dünya 6.'lığım var. - Kars'tan Istanbul'a gel- meniz nasıl gerçekleşti? N.Y.: ENKA çağırdı. Ertan Hatipoğlu ile çalışmaya başla- dım. Ama erkeklik hormonum yük- selmiş aldığımız ilaçlardan. Hormon bozan, testesteron ilaçları. Birta- raftan gücü artırmaya çalışırken, diğeryandan da vücudun denge- sini bozuyorlar. Hoca ne veriyor- sa, biz onu içiyorduk. Sorunlar çıkınca anlaşamadım, ayrıldım. -Ayrıldıktan sonra ne yap- tnız, nasıl devam ettiniz spor ya- şantınıza? N.H.:Atletizmi bırakmayı ke- sinlikle düşünmedim. Asla bırak- mam da. Tek başıma çalışmaya devam ettım. Bir ara eniştemin yanında markette çalışarak harç- lığımı çıkarmaya çalıştım. Çünkü biz 7 kardeşiz. Aılemin durumu iyi değil. Babam davefatetmışti. Bu yüzden çalışmak zorundaydım. -Federasyondan herhan- gi bir yardım yapılmıyor mu? N.H.: BanaTürkiye'nin en iyi atletlerinden bırı olacaksın dıyor- lar. Olacağım da nasıl? Yanı hayat böyle devam ederse nasıl olaca- ğım. Süreyya ablaya da aynısını yaptılar. Ama o çok şanslı. Küçük- iükten beri birlikte çalıştığı antre- nörüyle devam edıyor. Ben ise başladığımdan beri çok zorluk çektim. Şimdi de kendi yağımla kavruluyorum. -Herkes sizi reklamdaki 'gizli kahraman olarak tanıyor. N.Y.: Beni zaten herkes Sü- reyya ablaya benzetıyor. Reklam için önce birkaç kişıyle çalışıp be- ğenmemişler. Benı Türkiye Şam- piyonu Reşat Oğuz önermiş. Sü- reyya Abla'nın sakatlanmaması için, ışık testleriyle deneme çe- kimlerinde ben koştum. Çekimler 15 gün sürdü, soğuk havada de- falarca tekrarlandı. Süreyya Abla orada beni görünce şok oldu. Da- ha önce de tanışıyorduk, ama be- ni bulacaklarını tahmin etmemiş. -Reklamdan herhangi bir kazancınız oldu mu? -N.Y.: 1.5 milyaraldım. Ama gazeteyi okuduğum zaman ağla- dım. Orada Süreyya'nın yerıne çı- kan küçük kıza Vestel sahıp çıktı dediler. Ama hıç kimse bana sa- hip çıkmadı. 3 ARALIK 2003 Antrenörü: Başaracak KEMAL ÖZDEMİR (Antrenör): Nilgün'le 8 aydır çalıştyoruz. Zaten Nilgün'ü daha önce duyuyordum. Ama ben ilk defa antremanın dışına çıkmış bir antrenörüm. Spor psikolojisi okuduğum için ona çok yardım edıyorum. Çünkü çok yıpranmış. Nilgün bir çok şampiyonada koşmuş. Türkiye'de defalarca şampiyon olmuş bırıne federasyonun yardım etmesı gerekir. Bugüne kadar yaptıklan zaten bundan sonra da yapacaklannın teminatı. Çünkü Nilgün, ısraria 'Ben koşacağım' diyor. Nilgün'ün maddi olanaklan sıfır. Her gün antreman yapabilmesi için ben ona aylık akbil alıyorum. Onu bıle karşılayacak gücü yok. Ve benim kızımın mutlaka üniversıteye gıtmesi gerekiyor. Çünkü 2005 yılında üniversıteler şampiyonası var. Ona katılması için spor akademisi okuması şart. Istenz kı bu yazıyı okuduktan sonra bir dershane çıksın desin kı 'Gel kızım, sen bizim adımıza koş'. En büyük isteğımiz bu. Ben buradan Çağdaş Eğıtım Vakfı'na da seslenmek istiyorum. Çok büyük bir şey istemiyoruz. SAYI3