23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20MART2O01SAU O L A Y L A R V E G O R L J Ş L E R olay.gorus@cumhuriyetcom.tr ol Operasyonü. r ONARAN üncel koşullar, gûncel gelişmeler göz önünde bu- lundurularak telif haklannı yeniden düzenleyen yasa Türkiye Böyûk MiUct Meclisi'nde oybirliğiyle kabul edildi. Beş partinin beş ayn baş çektiği, hûkümeti oluşturan partilerin bile kendi aralanndatam bir uyum için- de çalışamadıklan koşullarda boy- le bir yasanın oybirliğiyle kabul edilmesini nasıl açıklamalı? Kuşku yok ki Kültür Bakanı !s- tenrihan Talay'ın aşın uçlan bağdaş- tırmasuu bilen olumlu kişiliğinin bunda payı var. Siyasetin bir tanı- mı da; "mümkün olanı elde edebil- meksanaü" diye bılınir. KültürBa- kanı nice engelleri sabırla, iyim- serlikle aşmasım bilerek "müm- kün obnayanT elde edebilmek ba- şansına ulaşmıştır. (Bu başanyı Nâznn Hifcmet'in yurttaşhğa kazandınlması için de sağlayacağını umalım.) \ Yayıncılar BüüğL, kendi anlayış- lan doğrultusundayasanın uygulan- masıyla ilgili sakıncalan, kuşkula- n dile getirdi. Yasanın hazırlanışındaki çeşitli aşamalarda görev alarak gerekli uyanlan yaptı. Kültür Bakanlığı geniş bir kurultayda değişik yönle- riyle sorunu irdeledi. Karşıt görüş- leri de değerlendirerek çok yönlü gereksinimleri karşılayacak, uzun süre yararlı olabilecek bir taslak haarladı. Bu geniş çalışma dönemi, yasa- nın bir oldu-bittiyle hazırlanmadı- ğını gösteriyor. Yayıncılar Birliği'nin iki önemli kaygısı var Bu yasa düşünce özgür- lüğüne engel olabilir; korsan Idtap ile kaçak kitap yayınlannı önleye- meyebilir. Dolayısıyla ek giderler kitabuı elde ediliş değerlerini yük- seltecek, satuı alınmasuıı zorlaştı- racaktrf? Bu kaygılan yazarlann da okur- lann da paylaşması gerekir. Ama Kültür Bakanlığı bu kaygılan so- run haline getirmek için değil, or- tadan kaldırmak için hazırlamıştı yasayı. Yayın ortamınHald kargaşa Ülkemizinkültür yaşamasını can- lı tutan yayınevlerinin çalışma ko- şullannı kolaylaştırmak gerekir. Araştınnalar gösteriyor ki ISBN numarasıolan3000'in üzerinde ya- ymevivardır. Üstelik bunlann hep- si Yayıncılar Birliği'nin üyesi de değildir. Ama bunlann hepsi kitap üret- mektedir. Oysa gerçek yayıncılık gö- revi yapan yayınevi sayısı 100 do- layındadır. Bunlar belirli bir yayın siyaseti uygulayan, kültür dünyamı- zı zenginleştiren önemli yayınevle- ridir. Ancak yasa küçük-büyük, önemli-önemsiz bütün yayıncılan kapsamaktadır. Bir yılda basılan kitap sayısı, ye- niden basılan kitaplar denetim al- tına alınamazsa; kaçak kitaplarla korsan kitaplar yüzünden, yayın- cılarla yazarlann haklan da yeterin- ce korunamaz. Satışı süregelen ki- taplarnedeniyle bir on yıl geriye gi- dilirse, devleti ilgilendiren önemli birgelirkaynağı ortaya çıkar. Bu ko- nu Kültür Bakanlığı 'nı da aşıyor, Maliye Bakanlığı'nı ilgilendiren boyutlar kazanıyor. Bir yayrnevini kurtaran birkaç k>- komotif kitap vardır? Korsan ya- yıncılar gözünü bunlara dikmiştir. Korsan yayıncı kimdir? Yayıncı- lar, kendi aralanndaki kaçak kitap basanla korsan kitap basanı iyi ta- nır. Bunlarpekönemli değil. önem- li olan "terörörgüüeri"nin korsan yayuı işine el attığıdır. Bandrol Bandrol çözüm müdür? Yaptın- mı olmayan hiçbir uygulama çö- züm getinnez. Bandrol, değerli pul yerine geçince, bunun benzerini ya- panlara ağır cezalargetirilince cay- dıncı olabilir. Korsan kitap, yazann da yayın- cının da hakkını kapmaktadır. Ka- çak kitapta gene yazann hakkı el- den gitmektedir. Oysa yazarlık meslek haline ge- tirilecekse, o yaratıcı emek iyi de- ğerlendirilmelidir. Yazarla yayıncı eşit koşullarda masaya oturabilme- lidir. Yarabcı emeğin sömürülmesi, ya- şama koşullannı da düşünce öz- gürlüğünü de zedeler. Bu yasa kayıt dışı ekonomiden medet uman yayıncıyı zor duruma sokabilir. Ama uzun sürede yayınev- lerinin açmazlanna çözüm getire- bilir. Yeter ki uygulamada yanlışa dü- şülmesin. Uygulamalar yazara da yayıncıya da güven versin. Meslek kuruluşlanna işlerlik ka- zandırsın. Düşünce özgürlüğünün gerçek çilesini çeken yazarlara ge- niş bir soluk aldrrma olanağı bulu- nabilsin. Yazar, aylığıyla geçinen değil ya- zısıyla var olan kişi durumuna ge- tirilsin. Kısaca.. meslek olarak ya- zarlığı seçen insanlar, yaşamlannı kolaylaştıran olanaklan elde etme- sini bilsinler. (Telif haklannı düzenleyen bu yasa neler getirecek, uygulamada ne gibi sorunlar ortaya çıkacak? Değişen koşullara göre bu konuya yeniden dönülebilir). LotoCELL . lllll'll II •'.III II TURKCELL CHP'nin yeniden açtlışında genel başkanlı- ğa Deniz Baykal getirilmişti. llk genel seçim- de Baykal'lı CHP'nin aldtğı oy yüzde 5 dolayın- da kaldı. Oysa, SHP yüzde 10 barajının çok üs- tündeydi... Yeni CHP betediye seçimlerine de katıldı, hem de büyük kentterde!.. Bir de bak- tık, üç "sol" parti de değerii adaylar göstermiş. Oysa aralannda anlaşıp aday sayısını teke in- direbilirlerdi. Hatta seçim bölgeterini paylaşa- bilirlerdi. Yapmadılar, başkanlıklan sağcı parti- lere kaptırdılar! Baykal'lı CHP yenilgiden yenilgıye uğramak- taydı. SHP ise bellı oy oranını koruyordu. Ne ol- duysa bizlerden oldu, bız iyi niyetli yazar, gaze- teci takımından!.. Birteşin, tanhsel CHP'nin adı çevresinde toplanın, tek bir yumruk gibı güçlü otun dıyesiydık! Bilmeyerek kötülük etmişiz!.. Türkiye'de sol ya da sola yakın partilerin bel- li bir özelliği var. Birleştikçe küçülmek!.. CHP - SHP birleşmesi, bu birliktelığin CHP diye anıl- ması, CHP'nin tarihsel etkisının bu yeni oluşum- dadahagüçlenmesı bekleniyordu. Oysatam ter- si oldu! Küçük CHP, büyük SHP'yı neredeyse yuttu! En etkin yerler, görevter Baykal'cı hızip ta- rafndan doldurulclu. SHP'ye iseüvey kardeşdav- ranışı uygulandı. Ta, genel seçimde Baykal'cı hiz- bin barajın aftında kalıp Meclis'e bir tek kişi so- kamaytşına kadar. Oysa betediyelerdeaynı par- ti yüzde 15 oranında oy alabilmişti... Baykal, kendiliğinden çekildi. Seçim yenilgi- sine uğrayan liderlerin yolunu izledi... Bir süre, EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Inönii ve CHP... 1 yıl mı, ne kadar kenarda kaldı. Bu arada CHP'de yeni bir kadro ışbaşındaydı. Attan Öy- men'li, Tarhan Erdem'li biryönetim 1 yıl için- de partiyi yeni bir düzene soktu. Üyeliklere sağ- bklı biçjm verdi. HaMa yeniden umut, güven uyan- dırdı. Eski kadro bir kez daha CHP'nin başına geçinceye kadar... Sonrası ortada: Seçim bozgununa ugramış bir kadronun, bir hizıpçı kafanın CHP'yı yeni çıkmazlara, yeni yenilgılere doğru sürükleme- si. Derken kopmalar, istrfalar... SHP'nin genel başkanlığı görevinden kendi isteğiyle aynlan Erdal Inönü'nün de, sonunda, onursal başkanı olduğu CHP'den aynlması.. Hem de şu sözlerle: "Pariamento dışında kalmak çok üzûcü ol- maMa biriikteyeni atılımlan hazıriamak için par- tiye birkaç yıl çalışma fırsatı da sağlamıştı. Bu fırsatı değerlendıren yeniyönetim, üyelikyapı- sı, tüzük ve program açısından yeniden yapı- lanmaya girişti. Gerçekleşen anlamlı katılımlar kamuoyunda parti ıtibannın yûkselmeye baş- ladığını gösteriyordu. Yazık kiyıliardır etkınlığı- ni sûrdüren hizipçi hareket, erkenden genel başkanlık yanşı başlatarak bu gelişmenin sûr- mesini engelledi." Erdal Inönü desonunda babasj gibi CHP'den aynkjı. Onu izleyenler de var, daha da oiacak! Bu gkdişle hizipçi CHP yan yanya boşalacak... Belki yeni bir parti de kurulacak... Ama bu ye- ni parti daha dertenip topartanamadan erken bir seçime gidıldı mi, ne hizıpçiler ne de yeni par- ti barajı aşamayacak, dolayısıyla sosyal de- mokratlar bir kez daha yenilgının acısını tada- caklaıi. Inönü, halkımtzın sevdiği, saydığı bir kişidir. Bir kez daha onun iiderliğinde bir araya gelinmesi, tarihsel görevini sürdürmesi bekle- niyordu. Ama kendkii yazrya, özel çaltşmaya vermtş Inönü, yeniden siyasal birserüvene atıl- mayı, çok haklı olarak, istemiyor. Yapılacak tek bir iş var, soldan yanatüm güç- leri bir araya getirmek, sağlam bir yapı kur- mak... Hizipçijiği bir yana ıtmek.. Atatürk par- tisinin altı ok'lu ilketennin çevresinde güven ve- ren bir siyasal oluşum yaratmak.. Bir başka çı- kış yolu da, CHP'ye egemen olan hizipçi takı- mın gerçekleri görerek yansc; dağıtıcı değil bü- tünleştirici bir yol tutabilmesi!.. Inönü'nün aynlma yazısında dediği gibi: "Bu gerçekleriyönetime anlatamadığım için ayn- lıyorum. Amapartililerbunlan anlatmanın yo- lunu bir gün bulacaklardır ve CHP o zaman şanlı tarihine yakışan yeni biryaşama kavu- şacaktır." PENCERE Kimse Schuman'ı dinlemekten bıkmaz, Jo- kond'un gülümsemesi tükenmez, Süleymani- ye'nin görkemi eksilmez; "Teşbihte hata olmaz" özdeyişine göre lafı bağlarsak, Nasrettin Ho- ca'nın fıkralan nice yinelense de dilden düşmez. Hoca'nın iki oğlu varmış, biri çiftçi, öteki çöm- lekçiymiş... Çiftçi oğul, - Baba, diyormuş, tarlayı ektim, yağmur bekli- yorum, kuraklık olursa anam ağlayacak.. Cömlekçi: - Baba, diyormuş, çömlekleri kurumalan için av- luya dizdim, yağmur yağarsa anam ağlayacak.. Hoca kansına: - Hanım, demiş, bilesin ki yağmur yağsa da yağmasa da sen ağlayacaksın. • Türkiye IMF kıskacında kıvranıp duruyor, öyle de olsa, böyle de olsa önümüzdeki günterde ki- min anası ağlayacak?.. Halkın!.. Çoktan olan olmuş, biten bitmiştir; ünlü özde- yiştir Dürülen defterin davası olmaz!.. Amerikan Dolan 1.000.000 liraya vurmuşken bizim medya bağınyor "Dolariar geliyoıi.." Oysa dış borç 100 milyar dolan aşmtş, bunun her yıl ödenen faizi düpedüz dtşanya semnaye ih- racKİır adına 'sıcakpara' denen yüzer gezer Ame- rikan Dolarlan da emme basma tulumba gibi içe- ri girer, paradan para kazanma yöntemiyle vurdu- ğunu vurup dışanya çıkar; bu durumda eloğlu enayi mi ki Türkiye'ye yatınm için gelsin!.. Gerçekte Türkiye'de ve dışarda herkes her şe- yin künhüne vâkıf; ama, bu lanetli düzeni değiş- tirecek bir 'siyasalhareket' yurt düzeyindeörgüt- lenmeden hiçbir 'seçenek' yaratılamaz. • Dikkat edilirse 'siyasiparti' demedim... Partilerin ahı gitmiş, vahı kalmış.. liderieri pör- sümüş, tükenmiş... Particiliğin dar kalıplan, çıkarsal sınırian, her partinin liderin tekkesine dönüşmesi, halkta umut değil, umutsuzluk yaratryor; Türkiye'ye 'siyasipar- ti' kavramını aşacak bir 'ulusal hareket' gerek... Her partide bu ulusal harekete katılabilecek ya da omuz verecek 'dtşlanmış' kişiler var. Anadolu'yu, hepimizin içinde kıvrandığı bir ce- henneme dönüştünmek isteyen güçler el eledir; halk çaresizlik içinde kurtulamayış mutsuzluğu- nun köründe yaşamaktadır. Peki, yok mu buna bir seçenek?.. Seçeneksizlik doğaya aykındır, bilime ters dü- şer, insanayakışmaz.. Seçenek yoktan var edilir. Var edelim!.. Peşin fiyatına 7 taksit 13 aya varan vadeler %14 nakit ödeme indirimi Ücretsiz eve Istikbal, payınıza düşen mutluluğu çoğaltmak üzere, avantajlar kapısını sonuna dek açıyor ve yeni koleksiyonlarını beğeninize sunuyor. Evler bir kez daha İstikballerle şenleniyor., Platc Koltuk Takımı, Desen Rus, Kamponyo, TC Sanayi Bakanlığı'nın 25 Mayns 1994 tarih ve 21940 sayılı Resmi Gazete'de yoyınbnan tebliğine uygundur. 01 0 3 2001 torihinde ba»layıp, 31 03 2001 tarihine kadar sürecek olan kamponya, i>retim ve stok imkânlanyta sınırlıdır Uh'kbal, ürünleri Ozennde, önceden belirtmeksızin değişıklık yapma hakkına sahıphr Diğer kompanyo koşullanyla ilgili oyrınhlı bılgi için, lütfen bir Istikbal Yetkili Satıcısı'na bafvurunuz. Istikbal A Ş O S B 14 Cad No 13, 38070 Kayserı S ÜcrabiıTûkdidHoNı 08003615558 www.istikbal.com.tr "Yaşanacak çok şey var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle