23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MART 2001 SALI CUMHURİYET SAYM EKONOMtDE KRİZ /ekonomi(3cumhuriyet.com.tr Kamu bankalannın görev zararlan karşılanarak piyasaya nakit sağlanacak w Lstikrar öııoeliklr 13 Sabancı Centerda doruk Programa özel sektör desteği Ekonomi Servisi - Tûr- kiye'nin önde gelen özel sektör temsilcüerinin bir araya geldiği topîantıda ekonomik programa veri- len desteğin sürdürûlmesi ve gerekli uyanîann yapıl- ması konusunda görüş bir- üğine vanldığı açıklandı. Sabancı Center'da dü- zenlenen ve Türk Sanayi- ci ve îşadamlan Derneği Başkam Tuncay Özühan, îstanbul Sanayi Odası Yö- netimKurulu Başkanı Hü- samettin Kavi îş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Törkiye lşveren Sendikalan Konfederas- yonu Başkanı Refik Bay- dur ile işadamlan Sakıp Sabana, Rahmi Koç, Bü- tent Eczacıbaşı, Aydm Do- ğan,Ömer EHnçkök, Meh- tnet Enün Karamehmet, Ferit Şahenk, Mehmet An Yalçındağ, Mustafa Koç, Ömer Sabana, An Sab&n- cı ve Tuğrul Kutadkobi- fik' in bir araya geldiği top- lantınm ardından yazıh bir açıklama yapıldı. Açıklamada olağanüstü dunîmlann, olaganüstü önlemler gerektirdiği ve Türkiye'nin içinde bulun- duğu krizden çıkış için mümkün olduğunca geniş bir konsensüs ve uygula- ma içinde güçlü bir deste- ğe ihtiyaç olduğu belirtü- di. Açıklamada şöyle de- nildi: "Biz de sorumluluğun binncinde olan Tûrk ozel sektörünün temsiküeri olarak bu yolda atüması gereken adunlan beörie- mek, programın uygula- ma ve performansını ya- tandan taklp ederek bir yandan programa verdiğj- mizdesteği sürdürmek.öte yandan gerekli uyanlan yapmanın zorunlu olduğu konusundagörüş biriiğine varmış, bulunuyonız. Dün (önceki gön) Ankara'da Deviet Bakanı Saym Ke- mal Dervış tarafından or- tsyakonulanveI.VlF,Dün- ya Bankası veG-7'ler tara- findan destekknmekte ot- duğu aniaşıian programm, siyasi mekanizma tarafin- dântamveaçık olarak des- teklenmesinin gerekli o\- duğuna ve kttknme nok- tasmda olan gerek mali ve gerekse reei sektörierin normal pîyasa koşullan içersindederhsdçahşmas*- nınteminedümesininşart olduğu hususunda görüş birtiğine vanlmışür." Açıklamada Bakanlar Kurulu'nun ulusal progra- mı onaylamasınm da bü- yükbir memnuniyetle kar- şılandığı belirtüdi. Tanmda yeni ithalat poütikası • ANKARA (AA)- Tanm ve Köyişleri Bakanlığı, yerli üretimin olumsuz etkilenmesini önlemek amacıyla tarım ve gıda ürünleri ithalatında uygulanacak politikayı belirledi. Tanm ve gıda ürünleri ithalattnın yerli üretimi ve üreticiyi olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla öncelikle belli başlı tanm ürünleri için üretim ve ithalat miktan incelemesi yapıldı. Buna göre, ithal ürünlerin, üretim sezonu dışında ithalatına sağlamak amacıyla kontrol belgeleri sınırlı olarak verilecek. HyundaiAssan • Ekonomi Servisi - Hyundai Motor Company'nin Avrupa'daki tek üretim merkezi olan Hyundai Assan Fabrikası, ihracat için de üretim yapmaya başladı. Bu yıl nisan- eylül döneminde, Türkiye'de üretilecek 3 bin adet Accent'in Rusya Federasyonu'na gönderilmesi ile başlayacak ihracat, yakın zamanda başka pazarlara da yöneltilecek. Hyundai Assan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, HMC'nin Türkiye'yi ihracat üssü olarak kullanmayı hedeflediğini bildirdi. Fopd Otomotiv işçl çıkarfh • ANKARA (ANKA)- Ford Otomotiv Sanayi Şirketi, ekonomik kriz nedeniyle üretim planlannda kısıntıya gitti ve toplam 381 çahşanı işten çıkardı. Yapılan açıklamada, kriz ortamımn bütün sektörleri vurduğu belirtilerek üretim planlannda yapılacak azaltmalar sonucunda toplam 381 personelin iş akitlerinin, tüm yasal haklan ödenerek bu hafta içinde sona erdirilmesi zorunluluğunun ortaya çıktığı kaydedildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez Bankası Başkanı Sureyya Serdengeç- ti'nin açıklamalan, kamu bankalannın görev zararlan- nın karşılanmasına ilişkin operasyonla, piyasaya nakit sağlanacağını ortaya koydu. Hazine'nin görev zararlan karşıhğı vereceği tahvil ve bonolan MB'ye sataraknakit sağlayacak olan kamu ban- kalannın gecelikborçlanma- lan azalacak. Kamu bankalannın sagla- dığı nakiti yükümlülüklerini yerine getirerek piyasaya vermesiyle oluşacak likidite- yideMB ile Hazine ters re- po ve tahvil-bono satışıyla geri çekecek. MB Başkanı Serdengeçti yaptığı açıklamada, "MB önümüzdeki dönemde piya- salarda istikran sağlama ça- balaruıa öncelik verecek ve operasyonlarmıbu amacayö- nelik olarak sürdürecektir" dedi. Yeni dönemde uygula- nacak para ve kur politikası şöyle özetleniyor. • Yaklaşık 17 katrüyon B- rahk gecenk borcUnma ihti- yacı içindeki kamu bankala- nnm para potitikası uygula- ma oîanağını suurtayan bu yapdan, tahvil ve bono veri- lerek ortadan kaldınlacak. • Enflasyonist baskılan gidermek için, parasal bü- yüklüklerin kontrolüne / Merkez Bankası, döviz piyasalanna sadece aşın dalgalanmalan gidermek için müdahale edecek. Kurun serbestçe oluşurrmnu engellemeyecek. / Yeni bir MB Yasası hazırlanacak. Para politikası kurulu oluşturulacak. / Yaklaşık 17 katrilyon liralık gecelik borçlanması gereken kamu bankalarmın para politikası uygulama olanağını suuriayan buyapılan tahvil ve bono verilerek ortadan kaldınlacak. " .- önem verilecek. Net Iç Var- hklar (NÎV)ve NetUluslara- rası Rezerv büyüklükleri ta- kip edilecek. • MB döviz phasalanna sadece döviz kurundaki aşın dalgalanmalan gîdermek ve piyasalann işteyişini düzenli hak getirmek için müdahale edecek.Döm kurlarının ser- bestçe oluşumuna müdaha- le edümeyecek, • Kur piyasalarda serbest- çe oluşacak, döviz kurunun seviyesi ile ilgili herhangi bir taahhütte bulunulma\w:ak. • MB'ninbankalara döviz depo imkânı sağlayarak dış yükümlülüklerini aksatma- ması sağlanacak. • Yeni bir MBYasasa ha- zuianacakTasanda MB'nin temel amacı, fiyat istikran olarak benrtenecek. • Para politikasının belir- lenmesi ve uygulanmasmdan sorumlukurul oluşturulacak. MerkezBankasıBaşkam Serdengeçti, "MB önümüzdeki dönemde pryasalarda istikran sağtama çabalanna öncelik verecek ve operasyonlannı bu amaca \öneükolarak sürdürecekur" dedi. IMF AVRUPA BÖLÜM BAŞKANI DEPPLER, ANLAŞMANIN PROGRAMA DAYANDIĞIM SÖYLEDt 'Türkiye'de bir kriz daha istemiyoruz'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - IMF Avrupa Bölüm Direktörü Mkha- el Deppkr, yapılan çerçeve anlaşma- nın 1999 yılı sonundaki enflasyonla mücadele sürecinin yeniden başlatıl- masuıı amaçladığını söyledi. "Fonar- tik Türkiye'de kriz cıkmasını istemi- yor" diyen Deppler. güçlü bir program aradıklannı bildirdi. Kurlann serbest bırakılması, yüksek gecelik borçlan- malann kaldınlmasıyla, ortada kibrit dolaşsa bile ateşleyeceği yeterli barut kalmadığını söyleyen Deppler, 17. stand-by ve ek rezerv olanağmdanka- lan 6.25 milyar dolarhk kredinin bir kısmının sorunlann giderilmesi için kullanılması, kalanmm veriliş tarih- lerinin öne çekilmesi konulannda ça- lıştıklannı açıkladı. IMF Avrupa Bölüm Başkanı Depp- ler, çerçeve anlaşmanın *"ekonomik ve • Güçlü bir program aradıklannı söyleyen Deppler, kurlann serbest bırakılması ve yüksek gecelik borçlanmalann kaldınlmasıyla, ortada kibrit dolaşsa bile ateşleyeceği yeterli barut =. .-»-'V t*j.. . w kalm^lığını belirtti. maliLsukrannyenidentesfeedilmesi ve 1999$onundabaşlaülanma)iuyumve enflasyonla mücadek sürecinin yeni- den başlaühnasını*' amaçladığını be- lirtti. Şu anda yapmaya çalıştıklannın bu programı tekrar devam ettirmeye çahşmak olduğunu söyleyen Deppler, çerçeve anlaşmanın aynntı noktalar ve genel tanımlamalar olmak üzere 2 noktaya dayandığım, bunlann geçen hafta açıklanan öncelikli önlernler baz alınarakhazırlandığını bildirdi. Depp- ler, çerçeve anlaşmasının "centümen- ler anlaşması" niteliğine sahip oldu- ğunubelirtirken 2002 yılında yeniden yüzde 5'lik büyüme beklentilerini or- taya koydu. Yeni programm son dere- ce güçlü bankacıhk sektörü oluşturul- ması üzerinde durduğunu belirten Deppler, yaşanan ilk krizin özel ban- kalar. ikincisinin kamu bankalan kay- naklı olduğunu, bu tür krizlere yatkm olma özelliğinin kaldrnhp daha kuv- vetli birprogram ortayakonulması ge- rekliliğine dikkat çektı. Deppler, IMF Türkiye Masası Şefı Cark» CottareUTnin birkaç hafta için- de yeniden Ankara'ya dönüp anlaş- mayı tamamlamasını beklediklerini bildirdi. Deppler, verilecek kaynağa ilişkin sorular üzerine, var olan stand- by parametreleriyle çahştıklannı be- lirtirken stand-by ve ek rezerv olana- ğı kapsammda kalan 6.25 milyar do- larhk çekilmemiş kaynağın bir kısmı- nuı karşı karşıya kalınan sorunlann çözümünde nasıl daha etkin kullanı- labileceğini araştırdıklannı, bütçeyi desteklemek için kullamhnasuun da- ha önemli olduğunu söyledi. Dtinya Bankaa de^eği Dünya Bankası Başkan Yardımcısı ve Baş ekonomisti Nicholas Stern, bankanın Türkiye Temsilcisi Ajay Chhibber'la birlikte Başbakan Büknt Ecevit'le yaptığı görüşmenin ardın- dan IMF'yle Türkiye'nin yaptığı çer- çeve anlaşmaya destek verdiklerini açıkladı. Stern, "Çok önemlibir anlaş- ma, gelecek içiniyibir başlangıç. Uhıs- lararası destek için iyi bir temel oluş- turuyor" dedi. Kemal Derviş, ekonomikprogramm çerçevesinde uzlaşmaya varıldığmı belirtti 6 Uhısal'MF pr aııuî • Baştarafı 1. Sayfa'da Ekonomiden sorumlu Deviet Bakanı Kemal Derviş, dün düzenlediği basın top- lantısmda, maliye ve para politikasını içe- ren programm genel çerçevesi üzerinde IMF'yle uzlaşmaya vanldığım bildirdi. Programın oluşturuhnasında 3. aşamanın, nisan ayının ilk yansında toplumun çeşit- li kesimlerinin görüşleri ahndıktan sonra gerçekleştirileceğini belirten Derviş, "Ni- yet mektubunun, nisan ayınm ikinci yan- sında I>tF İcra Direktörleri Kuruhı'nda görüşülecegini'" açıkladı. "Gend strateji- miz, mali pij^salarda yaşanan krizin, bü- yüme,enflasyonve dışdenge üzerindekikj- sa vadefi olumsuz etküerini sürane gider- mektir. Bu çerçevede, başta bankacıhk ol- maküzere, yapisaireformlarhızlatamam- lanarak başarmın kahcı olması sağlana- cakar" diyen Derviş'in, yapılacak düzen- lemeler ve IMF'yle uzlaşmaya vanlan programın çerçevesine ilişkin açıklamalan şöyle: # Uzun yıllardır, devletin kaynağı ohnadan, ka- mu bankalan aracüığıyla bazıprogramlan uygulama- sı sonucunda ortaya çıkan zararlar, bu bankalarda gizlenmiş ve bu zararlann fonlanması sistemi tehdıt ederboyutlara ulaşmıştır. Bu kapsamda zaten kamu- nun üzerinde olan veyüksekmaliyetlerle finanse edi- len yük. Hazine tarafindan üstlenilecek. Bu sayede, oldukça yüksek seviyelere ulaşmış borç stoku etkin bir şekilde yönetilebilecek, bu ise toplam kamu borç stokunun daha düşük bir maliyetle finanse edilmesi- ne imkân verecek ve borç stoku sürdürülebilir bir ni- telik kazanacak. Kamu bankalannın bilançolan kü- çültülerek yeniden yapılandmlacaL Kamu bankala- nnınmali sektörde tekrar sorunhaline gelmelerini en- gellemek ve yapılan operasyonun başanya ulaşma- sını sağlamak amacıyla siyasi müdahalelere maruz kalmayacak etkin bir yönetime kavuşturulacak. Zi- raat Bankası Genel Kurulu önümüzdeki hafta başın- Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, ekonomi bürokratlanyla yapbğı basın topbuıtısmda IMF ile büiikte yapdan düzenlemelerie ilgili bilgi verdL da toplanacaL Ziraat Bankası Genel Kurulu'nda tes- pit edilecek yönetim kurulu çok profesyonel bir ni- telik taşıyacak ve 3 kamu bankasının ortak yönetim kurulu olarak çahşacak. # Oretimvedışsatunıdesteklemeişleviniyapma- sı gereken bankacdık sektörü çağdaş denetim altın- da olacak. Herhangi bir sorun doğduğunda BDDK çokhızlı vekararlı davranacak. Hem BDDK, hem hü- kümet büyümeye, dışsaüma ve üretime yönelik ban- kacüık faaliyetlerini destekleyecek. Bankalann tüm yükümlülükleri tam garanti altındadn-. # Bütçenin faiz dışı fazlası ulusal gelirin yüzde 4'ünün aluna düşürühneyecek. Bu kolay olmayacak, ancak maliye politikasında en ufak taviz verilmeye- cek. Faiz dışı harcamalardaki artış ulusal gelirdeki ar- tışuı altında tutulacak. # Enflasyon önümüzdeki birkaç ayda yüksek çı- kacak. Enflasyon, programın kararlılıkla uygulanma- sı sonucunda tekrar düşme eğılimine girerek yıhn sondöneminde aylıkbazda yüzde 2'nin altınainecek. 2OO2'de ise enflasyonu yüzde 20'nin epeyce altuıa düşürmekte kararlıyız. Fakat gelecek yıl tek haneli enflasyona varabiknemiz biraz zor gözüküyor. Belki yüzde 15 enflasyon hedefı üe 2002 ydı- na gireceğimizi tahminediyorum. 9 Ekonomimalikrizler nedeniy- le maalesef daralma sürecine gir- miştir. Ancak ikinciyanda bu eği- limin tersine dönmesini bekliyo- ruz. Yaz sonunda ekonominin ye- nidenbüyüyeceğini tahmin ediyo- ruz. Ancak yıhnilkyansındaki da- ralma yüzünden yılın tamamında ulusal gelirin, yüzde 2 civarmda düşeceğini tahmin ediyoruz. % Ekonomikdaralmanınve işsiz- liğin asgari seviyede tutukbüme- si ve enflasyonla mücadelede ba- şanlı olunabihnesi, etkinbir gelir- ler politikasının uygulanabilmesi- ne bağlı. # Özelleştirme temel önceliklerimizdenbiri. An- cak özelleştirmenin zamanlamasında ve ulusumuza en yararh biçimde gerçekleştirilmesi için piyasa ko- şullan etkili olacak. özelleştirmenin önündeki tüm engelleri kaldırmayı hedefliyoruz. Başta TELEKOM, THY, TÜPRAŞ, ERDEMİR, TEKEL ve şeker fab- rikalannın kamu hisselerinin satışı ile TEAŞ ve TE- DAŞ' ın varhklanm bir bölümünün satışı ile ilgili ça- lışmalaı süratle tamamlanacak. Bu kapsamda yasal değişiklikler zorunludur. Acil önlernler paketindeki yer alan düzenlemelerin bir kısmını gelecek hatfa için TBMM'ye sunma aşamasına gehniş bulunuyo- ruz. # Dış finansman için uluslararası ve ikili temas- lar sürdürülmekte. Yeterh dış desteği sağlayabilece- ğini umuyorum. # Krizden zarar gören toplum kesimleri için sos- yal destek programlan oluşturulacak. İŞÇMN EVRENİNDEN ŞÜKKAN SONER Krizin Gölgesinde.. Krizle yatıp krizle kalkıyoruz. Ulusal Prograrn'm içe- riği hakkında ipuçlan veren açıklamalar dün süper ba- kan Kemal Derviş'in ve IMF sözcülerinin basın toplan- tılanndayapıldı. Aynı günlerde çakıştığı için Arjantin kri- zi iletıpkısının ayntsı gelişmeleri yaşamakta olduğumu- zatanıklık ediyoruz. Onlartia da ödenmiş onca ağır bedelin uçup gitme- sinin toplumsa! tepkisi "ulusai" sloganlı yeni prograır imajlan ileyatıştınlmay açalışılıyor. Onlara da ABD-IMF- Dünya Bankası patentli bir kurtancı gönderilmiş. Onlar- da da ulusal, yeni program adı altında, IMF patentl programlann krizlerden sonraki bir diğer aşamasına gö- re olanı hazırlanmakta. Birkaç günde, "saçmalayan /MF"den, IMF için hazırlanacak yeni niyet mektubunun ön anlasmasını bitirdiğimiz noktaya gelmiş bulunuyo- ruz. Belki tek farktmız orada siyasal iktidardan daha bir gür sesle hesap sorulması. Besbelli demokrası güçlen'miz çok daha ağır b'r tes- limiyet sürecini yaşıyoriar. Siyasi partilerimiz, sendikal orgütlenmelerimiz, demokratik kitte öngütlerimizya ken- di değerlerine, savunduklan tabanlannın çıkarlannaya- bancılaşmışlar ya da bogazlanna kadar kirtiliğe, suç or- taklığına bulaşmışlar. Biliyoaım herkesinki gibi kafanız, kriz sonrası şoku- nun özel yaşamınızda nasıl daha az acılı yaşanabilece- ğinin arayışlanna takıntıda. Ama yaşamm diğer alanla- nnda da bizim için sizlere duyurulması görev olan ge- lişmeler yaşanmakta. Amasya Atatürkçü Düşünce Demeği'nin 16 Mart ak- şamı düzenlediği, bayram nedeni ile tarihi sarkmış, "8 Mart kadın sorunlan" söyleşisindeyiz. ADD'nin kendi salonunda, kadın gündemli, ama kaçınılmaz ekonomik kriz şoku ile bağlantılandınlmış söyleşimizin iyice koyu- laşmakta olduğu bir aşamaya gelmiştik ki, içeriye girip çıkmakta olan ADD yöneticileri, polisin karan ile toplan- tımızı kesmek durumunda olduğumuzu bildirdiler. Inan- dıncı gelmeyebilir ama ADD'nin kendi lokalinde düzen- lediği, 8 Mart, kadın konulu bir toplantı polisin müda- halesi ile durduruldu. Polise göre izin alınmayarak suç işlenmişti ve toplantı salonunda ADD üyesi olmayan dinleyiciler de vardı. Toplantıya katılmış bütün dinteyi- cilerin kimlikteri incelenip adları kayrt altına alınacak, sonraADD üyesi olmayanlar için yasal iştem yapılacak- tı. Bir işveren, hatta Islamcı, milliyetçi örgütlenmenin kendi lokalindeki bir toplantı salonuna üye olmayanla- nn girdiği, söyleşi dinlediği, söyteşiye yasal izin alınma- dığı savlaması ile polis müdahaiesi var mı? ADD loka- line girdiği için polis kaydına, sabıka listesine alınacak bir öğrencinin, devtet memurunun kaygılannı vann bir düşünün. 17 Mart sabahı Diyarbakır'a adım atmakla, Amas- ya'dayakınılan polis baskısının ne kadar masum kaldı- ğının bir dizi uygulamasına da tanıklık başladı. Geten- tergazeteci, yazar, sanatçı, karşılayanlar Diyarbakır ka- dın platformu yöneticileri. Bir o kadar polis kalabaltğı pe- şimizde. Karşılamaya kalabalık gelmesı yasaklandığı için, biraz daha çok kadınla yüz yüze gelebılmemiz için, betediyenin bahçesi içine girmemiz gerekiyor. Orada da etkinliği düzenleyen D'ıyarbakırlı kadınlara, erkeklerin hesabı soruluyor. "Karşılamaya necten erkeklerde ge/- di?" diye bağınldığına tanıklık ediyorum. Hemen ardından birkaç cümtelik "hoş geldiniz" ko- nuşması, Kürtçe de yinelenince polis komite başkanı- na böyle devam edilirse etkinliklerin durclurulacağı uya- nsını yapıyor. Tabii bağıra çağıra. Çarşı dolaşmalanmız, yemek yemelerimizde bile bizim sayımız kadar potisin bulunduğunu söylemek gereksiz bir aynntı. Ama parka ağaç dikilirken Bize bildirmemiştiniz, karşılamada ni- ye davul zuma da vardı?" sorgulaması biraz ayıp olu- yor. Bütün buluşmalarda kadın kalabalığının fazlaolma- sının hesabının da sonjlması... llgilenen arkadaşlar, konuklar için Diyarbakır Demok- rasi Platformu'na özel zıyaret de programın içinde var- dı. Tes-lş Sendikası'nın toplantı salonunda böigenin iş- çi, kamu sendikalan ile meslek örgütlerinın temstlcile- rinin oluşturduğu 18 örgütün üyeleri ile bir araya geldik. Türkiye'nin pek çok bölgesinde, üst düzeyde oluşmuş emek platformu paralelinde bu türden gönüllü platform- lar çalışıyor. Çoğunun çalışmalarını, zaman zaman önemli etkinliklerini bilereken uzun süreli, soluklu ve an- lamlı birlikteliğin Diyarbaktr'da oluştuğunu söyleyebili- rim. Bunda elbette yöre özelliğinin, olaganüstü hal uygu- lamalannın doğrudan etkisi var. Yıllardır Türkiye çapın- da emek cephesinin yaptıklan etkinlikier, eylemlere bu bölgede söz konusu yasa çerçevesinde izin verilme- mekte. Yasal grevler bile yasak. Yasal eylemlere ise hiç izin verilmiyor. Sonuçta emek cephesi ortak sorunlar çevresinde daha bir kenetlenmiş konumda. Diyarbakır Demokrasi Platformu'nda çalışanlar özel baskı ve sür- günteri anlatıyoriar. Karşı karşıya kaldıklan uygulama- lann birdosyasını hazıriamışlar. Inanamayacaksınız ama sadece şubat ayının ilk iki haftasında sürgüne gönde- rilen ağııiıklı öğretmen, kamu görevlisi sayısı 33. Yakın donemin toplamı yüzlerle sayılıp 500'e yaklaşmış bu- lunuyor. Bizim bildiğtmiz sürgünler batıdan doğuya olurdu. Ama orada tersyüz edilmiş. Etkinlik gösterenler doğudan batıya atanıyor, kendi deyimteri iletersine sür- gün ediliyortar. Iş dünyası ABD'de buhışuyor EkonomiServisi- Türk ve Amerikan iş dünyası- nı buluşturacak Türk- Amerikan îş Konseyi'nin yıllık konferansı, 25-28 Mart tarihlerinde AB- D'nin başkenti Washing- ton'da düzenlenecek. Konferansa, ekonomi- den sorumlu Devlet Ba- kanı KemalDerviş ile Dı- şişleri Bakanı tsmafl Cem dekatılacak. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in konferansta, yeni progra- mı hem ABD cevrelerine hem de Türk iş cevreleri- ne anlatacagını belirten Türk-Amerikan tş Kon- seyi Başkanı Akm ö n - gör,a TürktyeveABD\le Doğrudan Yatmm" ko- nusunun da ele ahnaca- ğmı söyledi. Türk-Amerikan İş Konseyi Başkan Yardım- cısı Yümaz Argüden de, konferansın, karşıhklı bağırruılıklann artağı bir dönemde Türkiye'deki gelişmelerin birinci el- den aktanlması yönün- den de katkısı olacağını söyledi. Yımaııistaıv a gezi GAZİAÎSTEP (AA) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçûk ve Orta ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destek- leme îdaresi Başkanhğı (KOSGEB) Gaziantep Mer- kez Müdürü Sedat Karsh, KOSGEB'in yurtdışı gezi programı kapsanunda Yunanistan'a gezi düzenleye- ceğini ve katılacak KOBİ'lerin harcamalannın yan- sının KOSGEB tarafindan karşılanacağını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle