Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MART 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA
17
Topkapı
yangım
Topkapı Sarayı ,
Müzesi'nin büyük
tehlike atiatmasına
neden olan birinci
avlu ile ikinci bahçeyi
birleştiren alandaki
yangının sorumlusu
bulundu... 3 Ocakta
çıkan yangının
sorumlusu bekçi
llhan Sendinç çıktı!
Bekçi her ne kadar
yangını çıkaran kişi
değilse de basına
yansıyan bazı
bilgilerin kaynağı
olduğu
gerekçesiyle
Müze Müdürü
Fıliz Çağman
tarafından
cezalandınldı...
Çağman, seyyar
itfaiye motopompun
bozuk olduğu ve
yangın sırasında
kullamlamadığı
yolundaki bilgilerin
gazetelere bekçi
llhan Sendinç'in
verdiğini varsayarak
bekçinin yazılı
savunmasını istedi.
Müze Müdürü Filiz
Çağman,
savunmasını yeterli
bulmadığı gariban
bekçiye 1/30
oranında aytıktan
kesme cezası vererek
Topkapı Sarayı
Müzesi'ni bundan
sonraki hırsızlık ve
yangınlardan
korumaktaki
kararlılığını açıkça
göstermiş oldu.
j Bektronflcposta: derttBomOcmnhuriyetcom.fr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- CHP, ANAPtan kız almış...
"Hasımdılar hısım oldular!"
ilindiği gibi Sağlık Bakanlığı, 12.8.2000'de
yayımladığı "Tababet Uzmanlık Yönetme-
liğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapıl-
masına Dair Yönetmelik"le yürüriükte olan
22.05.1974 tarihli Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'ni
değiştirdi.
Ancak bu değişikliğeTürkTabipleri Birliği, Danış-
tay'da dava açtı ve 5. Daire 30.11.2000'de "Sağlık
Bakanlığı'nca yapılan yönetmelik değişikliğinin yü-
rütmeslnin durdurulmasına; bu değişikliğe dayanı-
larak 24.9.2000'de yapılan Yabancı Dil Sınavt'nda
yürütmesinin durduaılmasına; 15.01.2001 'de yapı-
lacağı ilan edilen ve sınavın yabancı dilden sonraki
aşaması olan Mesleki Bilgi ve Beceri Sınavı'nın da
hukuki sonuç doğurmayacağı için yapılmaması ge-
rektiğine" karar verdi.
llgili yasalara göre Sağlık Bakanlığı'nın bu karar
gereğini en geç bir ay içinde yerine getirerek önce-
den yapılan yabancı dil sınavının sonuçlannı iptal et-
Durmuş damgasımesi ve sınavın sonraki aşaması oian mesleki bilgi
ve beceri sınavını da yapmayıp Danıştay'ın iptal ka-
ranna kadar ertelemesi gerekirken Sağlık Bakanı
Osman Durmuş ve bakanlık yetkilileh Danıştay ka-
rarlarını görmezlikten gelerek sınavın son aşaması-
nı da tamamladı.
Danıştay yürütmeyi durdura dursun Durmuş'u hiç
kimse durduramadı ve birçok yandaşı eğitim has-
taneleri kliniklerinde şef ve yardımcılığına getirildi.
Durmuş, rekor sayılabilecek kadar kısa bir süre için-
de bir haftada bütün atamalan yaptı.
Bugün bir doktor diyor ki: "Eğitim hastanelerinde şef
ve şef yardımcılıklan çok önemli kadrolardır ve bu
kadrolara atanan kişiler emekli oluncaya kadar çok ge-
niş yetkilerie tıp alanında asistan doktoriann eğitim-
lerini yaparlar ve uzman doktor yetiştiririer. Bu neden-
le bu eğitimi yapacak kişilerin seçimi hiçbir şüpheye
yer vermeyecek objektif ve hukuka uygun yasa ve yö-
netmeliklerle yapılması gerekir. Eğitim hastanelerinde
bilimsel çalışmalanyla kendini kanıtlamış çok sayıda
hekimimiz mevcuttur ve yıllardır bu akademik kadro-
lara atanmayı bekleyen liyakat sahibi hekimlerimiz
eğitim hastanelerindeki boş akademik kadrolann Dur-
muş'un bu engellenemeyen hukuk dışı atamalanyla dol-
durulması neticesinde mağdur edilmiş ve gelecekle-
ri karartılmıştır. Danıştay karaıiarı yalnızca yasalara
saygılı, dürüst insanlar için mi geçeıiidir. Yoksa Danış-
tay kararian isteyenin uygulayıp isteyenin uygulama-
dığı keyfe keder karariar mıdır? Bu ülkede hukuk dışı
uygulamalara ne zaman ve kim dur diyecektir?"
Sorunun yanrtını bulmak zor... Ama belki yann...
Bugünden sonra yetiştirilen uzman doktoriann, bi-
rer uzman militan olduğunu halk anladığı zaman so-
ruyu hep biriikte sorduklan zaman!
SESSÎZSEDASIZ(Î) NURÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatta
erdlncutku(âyahoo.com
TUyi tekrar çekici hale getinnek için kâğıt paralara
ûnlü manken resımlen konsun!
Afgamstan'da yıkılan Buda heykelleri
Afganistan'daki köktendinci Tale-
ban yönetimi, 21. yüzyılda din adına
vandalizmi hortlatarak bütün dünya-
nın gözü önünde dev boyuttaki tari-
hi Buda heykellerini parçaladı ve bu
ilkelliğe Türkiye'deki bazı şeriatçılar da
destek verdi...
Eğitimci Güven Gün, Afganistan'da-
ki Taleban'ın parçaladığı ve Türki-
ye'deki Talebancılann da yıkımını al-
kışladığı 600'le 1000 yıllık Buda hey-
kellerini kimlerin yaptığını tarih sayfa-
lannda araştırmış; hangi heykel usta-
lannın yaptığını saptayamamış ama
heykellerin kimlerin döneminde ya-
pıldığını beliriemiş:
Milattan sonraki yıllardan 3-176 ara-
sı Afganistan'da Kuşanlar var; Yüe-
çi Türkleri...
496'dan 567'ye kadar Akhun-
lar... Eftalit Birliği...
845-940 arası Uyguriar...
Heykeller Budist Türkler'in ese-
ri olabilir...
Türklerin Islamiyeti kabul ettiği sü-
reç 940'tan 1212'ye kadar Afganis-
tan'da Karahanlılarla 962'den 1187'ye
kadar Gaznelilerin egemenliği var;
heykeller yerinde duruyor...
Sonra Moğollar geliyor... Bir talan
dönemi... Ancak Buda heykellerine
dokunulmuyor... Moğollann ardından
Afganistan 1707'ye kadar Safevi ve
Hint-Türk Imparatoriuğu arasında pay-
laşılıyor...
llk çağda, orta çağda, yeni çağda
kimse heykelleri kırmıyor... Modern
çağda alkışlaıia kınlıyor!
Bayram Dediğin...
NEBİ CEYLAN
"...ÇocuMara kıymayın efen-
diler!" Nâzım Hikmet
Bayramlar "Allı yeşilli taka-
lar" gibi geçmiyor artık. Kime
kaptınldığını da nereye saptı-
nldığını da döne dolaşa halka
ödetileceğini de bildiğimiz ulu-
sal ziyanlann kara kâbuslany-
la dolu bayramlann hiçbiri "içi-
çnize sinfpiyor." Kurban Bay-
ramı geçti. Bir zamian sonra
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı'nı kutlayacağız. Bay-
ram ve çocuk! Yağmurdan
sonraki gökyüzü ile gökkuşa-
ğı kadar birbirine yakışan iki
güzel kavram...
"Çocuklara yaşamı bayram
eden nedir" diye düşünürüm.
Bula bula ne bulurum bilir mi-
siniz? "Sevilmek." Of! Hiçbir
yenilik taşımayan ne sıradan
bir düşünce! Gittikçe içi boşa-
lıp göstermelikleşen...
Depremden sonra, pek çok
aile, "Kimi kimsesi olmayan
çocuk" istemiş; evtat edinmek
ve büyütmek için. Başvuran ai-
lelerinçoğu, "Eliyûzü düzgün
ve ille de mavi gözlü sanşın
kız çocuk" diye tutturmuş...
Bu haberi aklımdan silemiyo-
rum. Telefon kulübesinde ge-
celeyen çıplak çocuğun, ûs-
tüne su dökülerek uyandınlı-
şını da... Naylonlara sarınarak
yattığı üst geçitten yola dü-
şerek ölüp kenarda yatan ço-
cuğu da unutamam. Bekle-
rim, partiler çocuklann sorum-
luluğunu üstlenmeyi bölüşe-
meseler... Ne kutsal kavga
olurdu!
"Arsız bunlar, arsız! Canlan
köfte ister, helva ister. Pasta-
neye girmeye kalksan, önün-
de bunlardan biri sürû! Kırmı-
z\ ışıkta dursan, başına üşüşür-
leri Yalınayak, başıkabak, kılık-
sız. Hepsi birer aıtist. Yûzver-
rrteye gelmez; başımıza adam
kesilirler. Analan babalan dc~
ğurup doğurup sokağa salar
bunlan. Devlei de bizim para-
mızla okul açar, öğretmen
bulup diker başlanna. Bağnşır,
itişir, kakışıriar. Zaten bit de-
sen bunlarda, hastalık desen
envai türiûsü! El ayak pis, ûst
baş itlere ziyafet! Yahu, turist-
lerden utanıyor insan. Batı âVe-
mi bizi bunlardan ibaret sanı-
yor. Olimpiyat görücüleri gel-
diğinde, bari bunlan biryerie-
re saklasalaıi Bizi bunlaria Av-
nıpa Biriiği'ne filan almazlar,
bize olimpiyat ülan vermezleh"
"Öğretmenlerde de iş yok.
Cıgara sarar gibi kulak kıvır-
makla, 'beş kardeş'/ suratına
yapıştırmakla filan olmaz. Bir
vurdun mu, bir de duvar vu-
racak. Sırtında kırdığın cetve-
leyazık. Maazallah, elterinebir
fırsat geçirmeye görsün bu ip-
siz takımı! Bunlarda dil birka-
nş. Hak, hukuk, eziyet, sömû-
rû; bilmedikJen lafyok. Yılanın
başını küçükken ezeceksin."
"Hiçbirimizde şevk kalma-
du, Kimimizin bankasını elin-
denaldılar, kimimizi yurtdışına
kaçmakzonındabıraktılar. '\şa-
damıyım' demeye utanır ol-
duk. Koskoca IMFbıktı mem-
leketten, Cottarelli bile gelip
gitmez oldu. Sağ olsun Ame-
rika da olmasa, ne arayanımız
var, ne soranımız. Bal tutan
parmağını yalamasın mı? Tek-
keyi bekleyen çorbayı içmesin
mi? Yılmakyok, devam! özel-
leştirme Idaresi'yle birkaç ban-
ka bizımkilerde olsa bari... Ha-
zine arazileh satışa çıkanla-
cakmış. Aman orman, ova; bi-
razgayrimenkulkapatalım. Var-
stn bizi battısansın halk. Bizağ-
laşalım; Allahtan Isviçre'ye bi-
raz dünyalık ytğmışız. Yılmak
yokha, devam! Aklımızı seve-
yim!"
Öğretmen, patron, usta, iş-
çi, işadamı... Dünümüzü bu-
günümüzü sırtlamış giden ni-
ce güzel insan: Vergi veren,
askere giden, ülkesini seven
ve çocuklann yannı için didi-
nen... Size saygıdan gayn, sö-
züm yok.
Fakiri, güçsüzü, çulsuzu, iş-
sizi; dövülsün, sövülsün, sö-
mürülsün diye yaratılmış sa-
nan adam! İster politikacı ol,
ister yandaşı: Soylu kopeğini
sevmekten önce, çocuklan ve
halkını sevmeyi öğren artık.
"Çocuklann sorumluiuğunu
yûklenmek isterim " diyebilme
yiğitliğini bir dene. Belki başa-
nrsın. İçin dtşın aydınlanır. An-
nırsın. Senin bile içinde gök-
yüzü, yüzünde gökkuşağı olu-
şur. Halk aç yaşıyor, sen de bi-
raz kilo versen?
Tıkınıp tıkınıp saunalara git-
mek yerine bir iki kez, hiçbiri
komşun olmayan insanlar gi-
bi aç yatsan?
Porselen dişlerinle arsız ar-
sız sıntacağına, insan olmayı
bir denesen! Bıraksan; çocuk-
lar bayram etse... Tüm çocuk-
lar mutlu olsa; varsa, seninki-
ler de!
Ya da senden kurtulmayı biz
bir başarabilsek! Bayram di-
ye ona derim.
nebicey1an@veezy.com
ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI
HARBİ SEMÎH POROY
-c-
'••*• • t , '
•
semihpomy@yahoo.com
• .
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 20Mart
USKÛDAR FACİASINtN NEDENLERt ARAŞTIRIUYOR..
1958'OB BUGÜN, ÛSKÜOAK VHPUKUNUN SATTÇtytA İLSİÜ İNCELeMG ve
SOAMÇIAMAAIÇTT. tZM/r KöeFezr'/voe &&rrM4yA Y/UCAL*4MA&*K.
8*TAAJ YOLdJ VAPURUHPA 24O KİŞİ yAÇAMf/Vf YfrieMİŞTİ. BU I&OA/U-
OA ÇAUŞMALA£. YAPAN îzto/r IS£ G&L-
OÜK Ş*ve(LAGi, PONAHAAA frOMUTAMU-
& MÛHEfJPİSİ, Ş£H//B HATLAItl MüDÜftÜ
Ve 6SMİ K4/e.7?V&UtA MÜPÛMÜNDEN OLU-
ŞAN tOjGUL, BiRiCAÇ <SÜM ÖA/C£ O£-
N/Z oisiNDeN ç.iKAmu4fj GSMtpe oe
(SOLOA') İNC£L£MELe&İUİ SÛ8.DÜKMÛÇ
VE ÖZSTIE %(X SONUCA VA&A*IŞTt :ŞİO-
oenJ FiR-nuA KAZAN/N CH BÛYÛIC AJSDC-
NİYPf. FIKTINAUtM feAPTAH KÖŞK.ÜNÜ UÇU^
MASt.GEMİMİN KOHT&OLUHU OLANAt- '
StZ HALE GeTiBMİÇrt'.. ÜskOdgr sutgrg gömülûrte*..
ÎLAN
TC
TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2000/42
Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/42 E- 2000/378
K. sayılı ilanı ile
Samsun ili, Tekkeköy ilçesı, Kutlukent Çırakman Mah, Cilt:
0019, K. Sıra No: 0029, Birey Sıra No: 0010'da nûfusa kayıtlı
Hamdi ve Zülıha'dan olma, 1957 doğumlu Günay Kir'in soya-
dının Kır olarak tashıhen tesciline karar verilmış olup işbu ka-
rar ilan olunur.
Basın: 12757
İLAN
-"• •- T C -- : • • .-
CEYHAN1. ASYtLE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2000/288
Davalılar Adana ili Ceyhan ilçesi Elmagölü köyünden Abdul-
lah Çetin mirasçılanndan Meryem Çetin (Tok), Gülûn Korkmaz,
Cabbar Korkmaz ve Hatıce Çetin'in yapılan tüm araştırmalara
rağrnen adresleri tesbit edilemediğinden bu şahıslann 30.4.2001
günü duruşmaya gelmelen, bu konuda beyanda bulunmalan, ak-
sı takdirde yokluklannda yargılamaya devam edıleceği ilan olu-
nur.
Basın: 12786
r ANKARA ASLİYE 24. HUKUK
İ] MAHKEMESİ'NDEN
2000/595 Esas
2000/566 Karar
Davacı Osman Cem Özparlak tarafından davalı nüfus müdürlüğû
aleyhıne açılan ısım tashihi davasının yapüıp bitirilen yargılamalan
sonunda; Ankara ili, Ayaş ilçesi, Hacımemi Mah./Köyü Cilt: 4 Hane
No: 179'da nüftısa kayıtlı Behiç Suat ve Hanife Gülgün'den olma,
19.3.1981 doğumlu Osman Cem Özparlak'ın isminin Osman sözcü-
ğünün silinmesi suretiyle sadece Cem Özparlak olarak düzeltilmesine
karar verilmiştir. , , ,
Keyfıyetin yasal olarak ilanına.
Basın: 13485
ANKARA ASLİYE 27. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
2000/696
Davacı Hülya Kandemir vekıli tarafından davalı Ersoy Kan-
demir aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılamasın-
da:
Özevler 51. Sok. 18/5 Demetevler/Ankara adresinde oturan
davalı Ersoy Kandemir'e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ
edilememiş, zabıta marifetiyle yapılan araştırmada da adresi
tespit edilemediğinden tebligatın ilanen yapılmasına karar ve-
riknesi gerekmiştir.
Duruşma günü olan 2.5.2001 günü saat 10.10'da Ersoy Kan-
demir'in mahkememızde bizzat hazır bulunması veya kendisini
bir vekille temsil ettirmesi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan
olunur. 1.3.2001 Basın: 13480
ANKARA ON BİRİNCİ ASLİYE
HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN
Dosya No: 2000/477
Davacı Emıne Söylemez vekili tarafından davalı nüfus mü-
dürlüğû aleyhıne açılan ısim tashihi davasının yapılan yargtla-
ması sonunda:
Ankara ili, Çankaya ilçesi, Emek Mah, cilt: 28, hane: 389'da
nüfusa kayıtlı bulunan Kenan ve Süreyya'dan olma, 21.6.1977
doğumlu Emine Söylemez'in Emıne ismıne Tuğçe isminin ilave
edilerek Emine Tuğçe Söylemez olarak tesciline karar verilmiş-
tir.
Mahkememizin 2000/477 esas, 2001/75 karar sayılı tashih ka-
ran ilanen tebliğ olunur. 1.3.2001
Basın: 13469
KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1999/1443
Davacı Arzu Berktaş vekili tarafindan davalı Mustafa Berktaş aleyhıne ikame olunan boşanma davasında:
Yukarıda adı geçen davalı Mustafa Berktaş adına çıkanlan davetiye bila tebliğ iade edilmiş, yapılan araştırma neticesin-
de adresinin tespitine imkân olmadığından adı geçenin duruşmada 7.5.2001 günü saat 10.00'da bizzat hazır bulunması ve-
ya kendisini bir vekille temsil ettirip diyeceklerini bildirmesine, aksi takdirde usulün 377 ve müteakıp maddesi gereğince
duruşmanın gıyabında yapılacağı hususu ilan olunur. 13.12.2000 • , •
Basın: 13573
KALEM
METtN ERKSAN
Jacques Chirac'ın
Aldatmacası
7 Mart 2000 tarihli Cumhuriyet gazetesindeyayım-
lanan "Kıyamet mi Kopar" başlıklı yazımda şu bö-
lüm vardı: "Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac,
Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yazdı-
ğı birmektup ile Türkiye'nın Avmpa Birliği (AB) aday-
lığını şöyle kutlamıştır Kanuni Sultan Süleyman ve
Kral 1. François döneminden beri tarihten kaynak-
lanan çok yörrtü ilişkilerimizin bir sonucu olarak
Fransa, Türkiye'nin bu konuma ulaşması için hiç-
bir çabadan kaçınmarruştr." J. Chirac bu kutlama-
sında; K. S. Süleyman dönemini Türkiye Cumhuriye-
ti Devleti'nin tarihteki uzantısı, Kral 1. François dö-
nemini Fransa Cumhuriyeti'nin tarihteki uzantısı ola-
rak tanımlamıştır.
"Ermeni soykınm yalanı" Fransa Meclisi'nde;
"Fransa 7975'fe Türklerin yaptığı Ermeni soykınmını
resmen tanır" biçiminde yasalaştı. Bu yasayı imzala-
yan J. Chirac şöyle dedi: Türklerin yaptığı Ermenisoy-
kınmı Türkiye Cumhuriyeti Devleti döneminde değil,
Osmanlı Devleti döneminde olmuştur." J. Chirac bu
kez Osmanlı Devleti dönemini ve Türkiye Cumhuri-
yeti Devleti dönemini iki ayn dönem olarak tanımla-
mıştır. "Ermeni soykınm yalanı" yasasını imzalamak
gerekçesine ilişkin bu iki ayn dönem saptama, J. Chi-
rac'ın aldatmacasıdır.
"Ermeni soykınm yalanı" ya da "yasası" Os-
manlı Devleti dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti
Devleti dönemini suçlamaz. Bu "yalan" ya da *ya-
sa" doğruca "Türk Ulusunu" suçlar. "Ermeni soy-
kınm yalanı" ya da "yasasfnı kabul eden Fransa
Meclisi ve bu yasayı imzalayan J. Chirac "Türk ulu-
sunu suçlamışlardır." Bu "yalan" ya da "yasa",
"ırkçı bir yalan ve yasadır."
Bu olup-bitenlere bağlı olarak Türk-Fransız ilişkile-
rini tanhbılim kapsamında kısaca irdelemek yarartı
olacaktır.
Selçuk Türk Devleti ve Roma-Bizans devleti ara-
sında 1071'de Malazgirt'te yapılan savaşta, Roma-
Bizans ordusunda paralı Fransız askerleri vardır. Türk-
lerie Fransızlar ilk kez bu savaş içinde birbirlerini ta-
nımışlardır. Butanışıklık 1096-1291 yılları arası "Haç-
lı Seferieri" sırasında sürmüştür. "Haçlı Seferien" sı-
rasında Güneydoğu Anadolu ve Suriye'deki Fransız-
Ermeni ilişkıleri üstüne yüzlerce kitap yazılmıştır.
Osmanlı-Türk Devleti ile Fransız Devleti arasında-
ki resmi ilişkiler 1525 yılında başlamıştır. Fransa Kra-
lı 1. François, Fransızlaria Almanlar arasında yapılan
Pavia Savaşı'nda yenilip 24 Şubat 1525'te Alman Im-
paratoru Şarlken'in tutsağı olur. Şarlken 1519-1556
yıllan arasında Alman-lspanyol (Roma-Germen) Im-
paratorudur. Alman Imparatoru Şarlken Fransız Kra-
lı 1. François'yı hapseder. Fransa Kralı 1. François'nın
annesi Ana Kraliçe Louise de Savoie biri kendinin,
diğeri oğlu 1. François'nın olmak uzereTürk-Osman-
lı Padişâhı Kanuni Sultan Süleyman a iki mektup gön-
derir. Ana Kraliçe ve oğul kral, Kanuni Sultan Süley-
man'dan Alman Imparatoru Şariken'e karşı savaş
açıp Fransa Kralı 1. François'nın tutsaklıktan ve esir-
likten kurtanlmasını rica ederler. Kanuni Sultan Süley-
man 24 Mayıs 1526'da Ana Kraliçe'ye ve oğul krala
iki mektup gönderir. Mektuplannda onlara yardım
edeceğini yazar. Kanuni'nin anaya ve oğula yazdığı
mektuplar yüzlerce kez yayımlanmıştır. Âsıl bu mek-
tuplardan sonrası ilginçtir.
Türk-Osman|ı Devleti sınırian ile Şarlken'in jmpa-
rator olduğu Alman Devleti sınırian arasında Maca-'
ristan Devleti vardır. Türk-Osmanlı Devleti, Macaris-
tan Devleti'nin devletler hukuku dışı davranışlan ne-
deniyle Macaristan Devteti'ne karşı savaş açar. 29 Ağus-
tos 1526'da Türk-Osmanlı Devleti ve Macaristan Dev-
leti arasında Mohaç Meydan Savaşı yapılır. Macaris-
tan Devleti ve onun Avrupalı yandaşlan savaşta ye-
nilir. Bu savaşın asıl yenileni Alman Imparatoru Şari-
ken'dir. Şarlken'in Avrupa'dakı egemenliği sarsılır. Ka-
nuni Sultan Süleyman'ın Şarlken üstünde yaptığı bas-
kı sonucu, 1. François 2 Ocak 1526'da tutsaklıktan
ve hapisten kurtulup Fransa'ya döner.
Alman Imparatoru Şarlken Mohaç yenilgisine, Müs-
lüman Türkler ile sözleşme (ittıfak) yapmış olan Fran-
sa Kralı Hıristiyan 1. François'nın neden olduğu dü-
şüncesini yayar. Bu düşünceden korkan 1. François,
karşıt bir düşünce ile Şarlken'in yaydığı düşünceyi ön-
lemeye çalışır. 1. François Mohaç yenilgisi için şöyle
bir neden oluşturur. "EğerAlman Imparatoru istesey-
di, Mohaç'ta Türklere karşı biriikte savaşır ve Türkleri
yenerdik."
Fransa Cumhurbaşkanı J. Chirac'ın aldatmacası
ve Fransa Kralı 1. François'in aldatmacası bırbınne ben-
zemiyor mu?
Yayılmacı-sömürgeci-saldırgan Fransa Krallığı ve
Fransa Cumhuriyeti, Türk-Osmanlı Devleti ve Türki-
ye Cumhuriyeti Devleti karşıtı, yüzlerce yıl uğraş ver-
miştir. Fransız-Ermeni ilişkilerini bu yüzyıllar içinde ir-
delemek gerektir. Fakat ne yazık ki yerimiz bıtti.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDA> SAĞA:
1/ Çok iri ve
beyaz renkte
çiçekler açan
bir süs ağacı. o
2/ Sarma, ku-
şatma... Kaz
Dağı'nın an- 5
tik dönemler-
dekiadı. 3/Ja-
ponlara özgü
birtürgüreş... 8
Acı, üzüntü. 9
4/ Hawaii
Adalan'na özgü, gi-
tara benzer dört telli
çalgı. 5/ Küçük ki- 2
tap... lran'ın plaka
işareti. 6/ " — Paci-
4
no":ABD'liaktör...
Yurdumuzun bir bö-
lümüne verilen ad. II
Romanya'nın para 8
birimi... Prizden 9
akım almaya yarayan araç. 8/ Mektup... Oyunda
cezalı çocuk. 9/"—'ye benzer bir şey var bu ha-
valarda / Sarhoş ediyor insanı sarhoş" (Orhan Ve-
li)... înce dantel.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Yelkenli bir yanş teknesi. 2/ "Sen bir — gibi
dağdan dağa kaçsan da yine / Senı aşkım cana-
varlar gibi takip edecek" (F.N. Çamlıbel)... Bed-
dua. 3/ Iffet... Tibet sığın. 4/ Toplu ya da turistik
geziler için yapıhmş büyük otobüs... Bir nota. 5/
Lantan elementinin simgesi... Osmânlılarda ka-
pıkulu askerlerine ve kimi devlet görevlilerine üç
ayda bir verilen ücret. 6/ Kimi bitkilerden elde
edilen yumuşak bir reçine. 7/ En küçük sosyolo-
jikbirim... Cinsiyet. 8/ Kanıt... Baryum elemen-
tinin simgesi. 9/ Bahçelerde yazın oturuhnak için
yapılan, kafes biçiminde süslü çardak.