23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 MART 2001 SALJ CUMHURİYET SAYFA 17 Topkapı yangım Topkapı Sarayı , Müzesi'nin büyük tehlike atiatmasına neden olan birinci avlu ile ikinci bahçeyi birleştiren alandaki yangının sorumlusu bulundu... 3 Ocakta çıkan yangının sorumlusu bekçi llhan Sendinç çıktı! Bekçi her ne kadar yangını çıkaran kişi değilse de basına yansıyan bazı bilgilerin kaynağı olduğu gerekçesiyle Müze Müdürü Fıliz Çağman tarafından cezalandınldı... Çağman, seyyar itfaiye motopompun bozuk olduğu ve yangın sırasında kullamlamadığı yolundaki bilgilerin gazetelere bekçi llhan Sendinç'in verdiğini varsayarak bekçinin yazılı savunmasını istedi. Müze Müdürü Filiz Çağman, savunmasını yeterli bulmadığı gariban bekçiye 1/30 oranında aytıktan kesme cezası vererek Topkapı Sarayı Müzesi'ni bundan sonraki hırsızlık ve yangınlardan korumaktaki kararlılığını açıkça göstermiş oldu. j Bektronflcposta: derttBomOcmnhuriyetcom.fr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - CHP, ANAPtan kız almış... "Hasımdılar hısım oldular!" ilindiği gibi Sağlık Bakanlığı, 12.8.2000'de yayımladığı "Tababet Uzmanlık Yönetme- liğinin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapıl- masına Dair Yönetmelik"le yürüriükte olan 22.05.1974 tarihli Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'ni değiştirdi. Ancak bu değişikliğeTürkTabipleri Birliği, Danış- tay'da dava açtı ve 5. Daire 30.11.2000'de "Sağlık Bakanlığı'nca yapılan yönetmelik değişikliğinin yü- rütmeslnin durdurulmasına; bu değişikliğe dayanı- larak 24.9.2000'de yapılan Yabancı Dil Sınavt'nda yürütmesinin durduaılmasına; 15.01.2001 'de yapı- lacağı ilan edilen ve sınavın yabancı dilden sonraki aşaması olan Mesleki Bilgi ve Beceri Sınavı'nın da hukuki sonuç doğurmayacağı için yapılmaması ge- rektiğine" karar verdi. llgili yasalara göre Sağlık Bakanlığı'nın bu karar gereğini en geç bir ay içinde yerine getirerek önce- den yapılan yabancı dil sınavının sonuçlannı iptal et- Durmuş damgasımesi ve sınavın sonraki aşaması oian mesleki bilgi ve beceri sınavını da yapmayıp Danıştay'ın iptal ka- ranna kadar ertelemesi gerekirken Sağlık Bakanı Osman Durmuş ve bakanlık yetkilileh Danıştay ka- rarlarını görmezlikten gelerek sınavın son aşaması- nı da tamamladı. Danıştay yürütmeyi durdura dursun Durmuş'u hiç kimse durduramadı ve birçok yandaşı eğitim has- taneleri kliniklerinde şef ve yardımcılığına getirildi. Durmuş, rekor sayılabilecek kadar kısa bir süre için- de bir haftada bütün atamalan yaptı. Bugün bir doktor diyor ki: "Eğitim hastanelerinde şef ve şef yardımcılıklan çok önemli kadrolardır ve bu kadrolara atanan kişiler emekli oluncaya kadar çok ge- niş yetkilerie tıp alanında asistan doktoriann eğitim- lerini yaparlar ve uzman doktor yetiştiririer. Bu neden- le bu eğitimi yapacak kişilerin seçimi hiçbir şüpheye yer vermeyecek objektif ve hukuka uygun yasa ve yö- netmeliklerle yapılması gerekir. Eğitim hastanelerinde bilimsel çalışmalanyla kendini kanıtlamış çok sayıda hekimimiz mevcuttur ve yıllardır bu akademik kadro- lara atanmayı bekleyen liyakat sahibi hekimlerimiz eğitim hastanelerindeki boş akademik kadrolann Dur- muş'un bu engellenemeyen hukuk dışı atamalanyla dol- durulması neticesinde mağdur edilmiş ve gelecekle- ri karartılmıştır. Danıştay karaıiarı yalnızca yasalara saygılı, dürüst insanlar için mi geçeıiidir. Yoksa Danış- tay kararian isteyenin uygulayıp isteyenin uygulama- dığı keyfe keder karariar mıdır? Bu ülkede hukuk dışı uygulamalara ne zaman ve kim dur diyecektir?" Sorunun yanrtını bulmak zor... Ama belki yann... Bugünden sonra yetiştirilen uzman doktoriann, bi- rer uzman militan olduğunu halk anladığı zaman so- ruyu hep biriikte sorduklan zaman! SESSÎZSEDASIZ(Î) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hatta erdlncutku(âyahoo.com TUyi tekrar çekici hale getinnek için kâğıt paralara ûnlü manken resımlen konsun! Afgamstan'da yıkılan Buda heykelleri Afganistan'daki köktendinci Tale- ban yönetimi, 21. yüzyılda din adına vandalizmi hortlatarak bütün dünya- nın gözü önünde dev boyuttaki tari- hi Buda heykellerini parçaladı ve bu ilkelliğe Türkiye'deki bazı şeriatçılar da destek verdi... Eğitimci Güven Gün, Afganistan'da- ki Taleban'ın parçaladığı ve Türki- ye'deki Talebancılann da yıkımını al- kışladığı 600'le 1000 yıllık Buda hey- kellerini kimlerin yaptığını tarih sayfa- lannda araştırmış; hangi heykel usta- lannın yaptığını saptayamamış ama heykellerin kimlerin döneminde ya- pıldığını beliriemiş: Milattan sonraki yıllardan 3-176 ara- sı Afganistan'da Kuşanlar var; Yüe- çi Türkleri... 496'dan 567'ye kadar Akhun- lar... Eftalit Birliği... 845-940 arası Uyguriar... Heykeller Budist Türkler'in ese- ri olabilir... Türklerin Islamiyeti kabul ettiği sü- reç 940'tan 1212'ye kadar Afganis- tan'da Karahanlılarla 962'den 1187'ye kadar Gaznelilerin egemenliği var; heykeller yerinde duruyor... Sonra Moğollar geliyor... Bir talan dönemi... Ancak Buda heykellerine dokunulmuyor... Moğollann ardından Afganistan 1707'ye kadar Safevi ve Hint-Türk Imparatoriuğu arasında pay- laşılıyor... llk çağda, orta çağda, yeni çağda kimse heykelleri kırmıyor... Modern çağda alkışlaıia kınlıyor! Bayram Dediğin... NEBİ CEYLAN "...ÇocuMara kıymayın efen- diler!" Nâzım Hikmet Bayramlar "Allı yeşilli taka- lar" gibi geçmiyor artık. Kime kaptınldığını da nereye saptı- nldığını da döne dolaşa halka ödetileceğini de bildiğimiz ulu- sal ziyanlann kara kâbuslany- la dolu bayramlann hiçbiri "içi- çnize sinfpiyor." Kurban Bay- ramı geçti. Bir zamian sonra Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayacağız. Bay- ram ve çocuk! Yağmurdan sonraki gökyüzü ile gökkuşa- ğı kadar birbirine yakışan iki güzel kavram... "Çocuklara yaşamı bayram eden nedir" diye düşünürüm. Bula bula ne bulurum bilir mi- siniz? "Sevilmek." Of! Hiçbir yenilik taşımayan ne sıradan bir düşünce! Gittikçe içi boşa- lıp göstermelikleşen... Depremden sonra, pek çok aile, "Kimi kimsesi olmayan çocuk" istemiş; evtat edinmek ve büyütmek için. Başvuran ai- lelerinçoğu, "Eliyûzü düzgün ve ille de mavi gözlü sanşın kız çocuk" diye tutturmuş... Bu haberi aklımdan silemiyo- rum. Telefon kulübesinde ge- celeyen çıplak çocuğun, ûs- tüne su dökülerek uyandınlı- şını da... Naylonlara sarınarak yattığı üst geçitten yola dü- şerek ölüp kenarda yatan ço- cuğu da unutamam. Bekle- rim, partiler çocuklann sorum- luluğunu üstlenmeyi bölüşe- meseler... Ne kutsal kavga olurdu! "Arsız bunlar, arsız! Canlan köfte ister, helva ister. Pasta- neye girmeye kalksan, önün- de bunlardan biri sürû! Kırmı- z\ ışıkta dursan, başına üşüşür- leri Yalınayak, başıkabak, kılık- sız. Hepsi birer aıtist. Yûzver- rrteye gelmez; başımıza adam kesilirler. Analan babalan dc~ ğurup doğurup sokağa salar bunlan. Devlei de bizim para- mızla okul açar, öğretmen bulup diker başlanna. Bağnşır, itişir, kakışıriar. Zaten bit de- sen bunlarda, hastalık desen envai türiûsü! El ayak pis, ûst baş itlere ziyafet! Yahu, turist- lerden utanıyor insan. Batı âVe- mi bizi bunlardan ibaret sanı- yor. Olimpiyat görücüleri gel- diğinde, bari bunlan biryerie- re saklasalaıi Bizi bunlaria Av- nıpa Biriiği'ne filan almazlar, bize olimpiyat ülan vermezleh" "Öğretmenlerde de iş yok. Cıgara sarar gibi kulak kıvır- makla, 'beş kardeş'/ suratına yapıştırmakla filan olmaz. Bir vurdun mu, bir de duvar vu- racak. Sırtında kırdığın cetve- leyazık. Maazallah, elterinebir fırsat geçirmeye görsün bu ip- siz takımı! Bunlarda dil birka- nş. Hak, hukuk, eziyet, sömû- rû; bilmedikJen lafyok. Yılanın başını küçükken ezeceksin." "Hiçbirimizde şevk kalma- du, Kimimizin bankasını elin- denaldılar, kimimizi yurtdışına kaçmakzonındabıraktılar. '\şa- damıyım' demeye utanır ol- duk. Koskoca IMFbıktı mem- leketten, Cottarelli bile gelip gitmez oldu. Sağ olsun Ame- rika da olmasa, ne arayanımız var, ne soranımız. Bal tutan parmağını yalamasın mı? Tek- keyi bekleyen çorbayı içmesin mi? Yılmakyok, devam! özel- leştirme Idaresi'yle birkaç ban- ka bizımkilerde olsa bari... Ha- zine arazileh satışa çıkanla- cakmış. Aman orman, ova; bi- razgayrimenkulkapatalım. Var- stn bizi battısansın halk. Bizağ- laşalım; Allahtan Isviçre'ye bi- raz dünyalık ytğmışız. Yılmak yokha, devam! Aklımızı seve- yim!" Öğretmen, patron, usta, iş- çi, işadamı... Dünümüzü bu- günümüzü sırtlamış giden ni- ce güzel insan: Vergi veren, askere giden, ülkesini seven ve çocuklann yannı için didi- nen... Size saygıdan gayn, sö- züm yok. Fakiri, güçsüzü, çulsuzu, iş- sizi; dövülsün, sövülsün, sö- mürülsün diye yaratılmış sa- nan adam! İster politikacı ol, ister yandaşı: Soylu kopeğini sevmekten önce, çocuklan ve halkını sevmeyi öğren artık. "Çocuklann sorumluiuğunu yûklenmek isterim " diyebilme yiğitliğini bir dene. Belki başa- nrsın. İçin dtşın aydınlanır. An- nırsın. Senin bile içinde gök- yüzü, yüzünde gökkuşağı olu- şur. Halk aç yaşıyor, sen de bi- raz kilo versen? Tıkınıp tıkınıp saunalara git- mek yerine bir iki kez, hiçbiri komşun olmayan insanlar gi- bi aç yatsan? Porselen dişlerinle arsız ar- sız sıntacağına, insan olmayı bir denesen! Bıraksan; çocuk- lar bayram etse... Tüm çocuk- lar mutlu olsa; varsa, seninki- ler de! Ya da senden kurtulmayı biz bir başarabilsek! Bayram di- ye ona derim. nebicey1an@veezy.com ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMÎH POROY -c- '••*• • t , ' • semihpomy@yahoo.com • . TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 20Mart USKÛDAR FACİASINtN NEDENLERt ARAŞTIRIUYOR.. 1958'OB BUGÜN, ÛSKÜOAK VHPUKUNUN SATTÇtytA İLSİÜ İNCELeMG ve SOAMÇIAMAAIÇTT. tZM/r KöeFezr'/voe &&rrM4yA Y/UCAL*4MA&*K. 8*TAAJ YOLdJ VAPURUHPA 24O KİŞİ yAÇAMf/Vf YfrieMİŞTİ. BU I&OA/U- OA ÇAUŞMALA£. YAPAN îzto/r IS£ G&L- OÜK Ş*ve(LAGi, PONAHAAA frOMUTAMU- & MÛHEfJPİSİ, Ş£H//B HATLAItl MüDÜftÜ Ve 6SMİ K4/e.7?V&UtA MÜPÛMÜNDEN OLU- ŞAN tOjGUL, BiRiCAÇ <SÜM ÖA/C£ O£- N/Z oisiNDeN ç.iKAmu4fj GSMtpe oe (SOLOA') İNC£L£MELe&İUİ SÛ8.DÜKMÛÇ VE ÖZSTIE %(X SONUCA VA&A*IŞTt :ŞİO- oenJ FiR-nuA KAZAN/N CH BÛYÛIC AJSDC- NİYPf. FIKTINAUtM feAPTAH KÖŞK.ÜNÜ UÇU^ MASt.GEMİMİN KOHT&OLUHU OLANAt- ' StZ HALE GeTiBMİÇrt'.. ÜskOdgr sutgrg gömülûrte*.. ÎLAN TC TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000/42 Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/42 E- 2000/378 K. sayılı ilanı ile Samsun ili, Tekkeköy ilçesı, Kutlukent Çırakman Mah, Cilt: 0019, K. Sıra No: 0029, Birey Sıra No: 0010'da nûfusa kayıtlı Hamdi ve Zülıha'dan olma, 1957 doğumlu Günay Kir'in soya- dının Kır olarak tashıhen tesciline karar verilmış olup işbu ka- rar ilan olunur. Basın: 12757 İLAN -"• •- T C -- : • • .- CEYHAN1. ASYtLE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000/288 Davalılar Adana ili Ceyhan ilçesi Elmagölü köyünden Abdul- lah Çetin mirasçılanndan Meryem Çetin (Tok), Gülûn Korkmaz, Cabbar Korkmaz ve Hatıce Çetin'in yapılan tüm araştırmalara rağrnen adresleri tesbit edilemediğinden bu şahıslann 30.4.2001 günü duruşmaya gelmelen, bu konuda beyanda bulunmalan, ak- sı takdirde yokluklannda yargılamaya devam edıleceği ilan olu- nur. Basın: 12786 r ANKARA ASLİYE 24. HUKUK İ] MAHKEMESİ'NDEN 2000/595 Esas 2000/566 Karar Davacı Osman Cem Özparlak tarafından davalı nüfus müdürlüğû aleyhıne açılan ısım tashihi davasının yapüıp bitirilen yargılamalan sonunda; Ankara ili, Ayaş ilçesi, Hacımemi Mah./Köyü Cilt: 4 Hane No: 179'da nüftısa kayıtlı Behiç Suat ve Hanife Gülgün'den olma, 19.3.1981 doğumlu Osman Cem Özparlak'ın isminin Osman sözcü- ğünün silinmesi suretiyle sadece Cem Özparlak olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. , , , Keyfıyetin yasal olarak ilanına. Basın: 13485 ANKARA ASLİYE 27. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2000/696 Davacı Hülya Kandemir vekıli tarafından davalı Ersoy Kan- demir aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan yargılamasın- da: Özevler 51. Sok. 18/5 Demetevler/Ankara adresinde oturan davalı Ersoy Kandemir'e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş, zabıta marifetiyle yapılan araştırmada da adresi tespit edilemediğinden tebligatın ilanen yapılmasına karar ve- riknesi gerekmiştir. Duruşma günü olan 2.5.2001 günü saat 10.10'da Ersoy Kan- demir'in mahkememızde bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 1.3.2001 Basın: 13480 ANKARA ON BİRİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN Dosya No: 2000/477 Davacı Emıne Söylemez vekili tarafından davalı nüfus mü- dürlüğû aleyhıne açılan ısim tashihi davasının yapılan yargtla- ması sonunda: Ankara ili, Çankaya ilçesi, Emek Mah, cilt: 28, hane: 389'da nüfusa kayıtlı bulunan Kenan ve Süreyya'dan olma, 21.6.1977 doğumlu Emine Söylemez'in Emıne ismıne Tuğçe isminin ilave edilerek Emine Tuğçe Söylemez olarak tesciline karar verilmiş- tir. Mahkememizin 2000/477 esas, 2001/75 karar sayılı tashih ka- ran ilanen tebliğ olunur. 1.3.2001 Basın: 13469 KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1999/1443 Davacı Arzu Berktaş vekili tarafindan davalı Mustafa Berktaş aleyhıne ikame olunan boşanma davasında: Yukarıda adı geçen davalı Mustafa Berktaş adına çıkanlan davetiye bila tebliğ iade edilmiş, yapılan araştırma neticesin- de adresinin tespitine imkân olmadığından adı geçenin duruşmada 7.5.2001 günü saat 10.00'da bizzat hazır bulunması ve- ya kendisini bir vekille temsil ettirip diyeceklerini bildirmesine, aksi takdirde usulün 377 ve müteakıp maddesi gereğince duruşmanın gıyabında yapılacağı hususu ilan olunur. 13.12.2000 • , • Basın: 13573 KALEM METtN ERKSAN Jacques Chirac'ın Aldatmacası 7 Mart 2000 tarihli Cumhuriyet gazetesindeyayım- lanan "Kıyamet mi Kopar" başlıklı yazımda şu bö- lüm vardı: "Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yazdı- ğı birmektup ile Türkiye'nın Avmpa Birliği (AB) aday- lığını şöyle kutlamıştır Kanuni Sultan Süleyman ve Kral 1. François döneminden beri tarihten kaynak- lanan çok yörrtü ilişkilerimizin bir sonucu olarak Fransa, Türkiye'nin bu konuma ulaşması için hiç- bir çabadan kaçınmarruştr." J. Chirac bu kutlama- sında; K. S. Süleyman dönemini Türkiye Cumhuriye- ti Devleti'nin tarihteki uzantısı, Kral 1. François dö- nemini Fransa Cumhuriyeti'nin tarihteki uzantısı ola- rak tanımlamıştır. "Ermeni soykınm yalanı" Fransa Meclisi'nde; "Fransa 7975'fe Türklerin yaptığı Ermeni soykınmını resmen tanır" biçiminde yasalaştı. Bu yasayı imzala- yan J. Chirac şöyle dedi: Türklerin yaptığı Ermenisoy- kınmı Türkiye Cumhuriyeti Devleti döneminde değil, Osmanlı Devleti döneminde olmuştur." J. Chirac bu kez Osmanlı Devleti dönemini ve Türkiye Cumhuri- yeti Devleti dönemini iki ayn dönem olarak tanımla- mıştır. "Ermeni soykınm yalanı" yasasını imzalamak gerekçesine ilişkin bu iki ayn dönem saptama, J. Chi- rac'ın aldatmacasıdır. "Ermeni soykınm yalanı" ya da "yasası" Os- manlı Devleti dönemini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti dönemini suçlamaz. Bu "yalan" ya da *ya- sa" doğruca "Türk Ulusunu" suçlar. "Ermeni soy- kınm yalanı" ya da "yasasfnı kabul eden Fransa Meclisi ve bu yasayı imzalayan J. Chirac "Türk ulu- sunu suçlamışlardır." Bu "yalan" ya da "yasa", "ırkçı bir yalan ve yasadır." Bu olup-bitenlere bağlı olarak Türk-Fransız ilişkile- rini tanhbılim kapsamında kısaca irdelemek yarartı olacaktır. Selçuk Türk Devleti ve Roma-Bizans devleti ara- sında 1071'de Malazgirt'te yapılan savaşta, Roma- Bizans ordusunda paralı Fransız askerleri vardır. Türk- lerie Fransızlar ilk kez bu savaş içinde birbirlerini ta- nımışlardır. Butanışıklık 1096-1291 yılları arası "Haç- lı Seferieri" sırasında sürmüştür. "Haçlı Seferien" sı- rasında Güneydoğu Anadolu ve Suriye'deki Fransız- Ermeni ilişkıleri üstüne yüzlerce kitap yazılmıştır. Osmanlı-Türk Devleti ile Fransız Devleti arasında- ki resmi ilişkiler 1525 yılında başlamıştır. Fransa Kra- lı 1. François, Fransızlaria Almanlar arasında yapılan Pavia Savaşı'nda yenilip 24 Şubat 1525'te Alman Im- paratoru Şarlken'in tutsağı olur. Şarlken 1519-1556 yıllan arasında Alman-lspanyol (Roma-Germen) Im- paratorudur. Alman Imparatoru Şarlken Fransız Kra- lı 1. François'yı hapseder. Fransa Kralı 1. François'nın annesi Ana Kraliçe Louise de Savoie biri kendinin, diğeri oğlu 1. François'nın olmak uzereTürk-Osman- lı Padişâhı Kanuni Sultan Süleyman a iki mektup gön- derir. Ana Kraliçe ve oğul kral, Kanuni Sultan Süley- man'dan Alman Imparatoru Şariken'e karşı savaş açıp Fransa Kralı 1. François'nın tutsaklıktan ve esir- likten kurtanlmasını rica ederler. Kanuni Sultan Süley- man 24 Mayıs 1526'da Ana Kraliçe'ye ve oğul krala iki mektup gönderir. Mektuplannda onlara yardım edeceğini yazar. Kanuni'nin anaya ve oğula yazdığı mektuplar yüzlerce kez yayımlanmıştır. Âsıl bu mek- tuplardan sonrası ilginçtir. Türk-Osman|ı Devleti sınırian ile Şarlken'in jmpa- rator olduğu Alman Devleti sınırian arasında Maca-' ristan Devleti vardır. Türk-Osmanlı Devleti, Macaris- tan Devleti'nin devletler hukuku dışı davranışlan ne- deniyle Macaristan Devteti'ne karşı savaş açar. 29 Ağus- tos 1526'da Türk-Osmanlı Devleti ve Macaristan Dev- leti arasında Mohaç Meydan Savaşı yapılır. Macaris- tan Devleti ve onun Avrupalı yandaşlan savaşta ye- nilir. Bu savaşın asıl yenileni Alman Imparatoru Şari- ken'dir. Şarlken'in Avrupa'dakı egemenliği sarsılır. Ka- nuni Sultan Süleyman'ın Şarlken üstünde yaptığı bas- kı sonucu, 1. François 2 Ocak 1526'da tutsaklıktan ve hapisten kurtulup Fransa'ya döner. Alman Imparatoru Şarlken Mohaç yenilgisine, Müs- lüman Türkler ile sözleşme (ittıfak) yapmış olan Fran- sa Kralı Hıristiyan 1. François'nın neden olduğu dü- şüncesini yayar. Bu düşünceden korkan 1. François, karşıt bir düşünce ile Şarlken'in yaydığı düşünceyi ön- lemeye çalışır. 1. François Mohaç yenilgisi için şöyle bir neden oluşturur. "EğerAlman Imparatoru istesey- di, Mohaç'ta Türklere karşı biriikte savaşır ve Türkleri yenerdik." Fransa Cumhurbaşkanı J. Chirac'ın aldatmacası ve Fransa Kralı 1. François'in aldatmacası bırbınne ben- zemiyor mu? Yayılmacı-sömürgeci-saldırgan Fransa Krallığı ve Fransa Cumhuriyeti, Türk-Osmanlı Devleti ve Türki- ye Cumhuriyeti Devleti karşıtı, yüzlerce yıl uğraş ver- miştir. Fransız-Ermeni ilişkilerini bu yüzyıllar içinde ir- delemek gerektir. Fakat ne yazık ki yerimiz bıtti. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDA> SAĞA: 1/ Çok iri ve beyaz renkte çiçekler açan bir süs ağacı. o 2/ Sarma, ku- şatma... Kaz Dağı'nın an- 5 tik dönemler- dekiadı. 3/Ja- ponlara özgü birtürgüreş... 8 Acı, üzüntü. 9 4/ Hawaii Adalan'na özgü, gi- tara benzer dört telli çalgı. 5/ Küçük ki- 2 tap... lran'ın plaka işareti. 6/ " — Paci- 4 no":ABD'liaktör... Yurdumuzun bir bö- lümüne verilen ad. II Romanya'nın para 8 birimi... Prizden 9 akım almaya yarayan araç. 8/ Mektup... Oyunda cezalı çocuk. 9/"—'ye benzer bir şey var bu ha- valarda / Sarhoş ediyor insanı sarhoş" (Orhan Ve- li)... înce dantel. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Yelkenli bir yanş teknesi. 2/ "Sen bir — gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Senı aşkım cana- varlar gibi takip edecek" (F.N. Çamlıbel)... Bed- dua. 3/ Iffet... Tibet sığın. 4/ Toplu ya da turistik geziler için yapıhmş büyük otobüs... Bir nota. 5/ Lantan elementinin simgesi... Osmânlılarda ka- pıkulu askerlerine ve kimi devlet görevlilerine üç ayda bir verilen ücret. 6/ Kimi bitkilerden elde edilen yumuşak bir reçine. 7/ En küçük sosyolo- jikbirim... Cinsiyet. 8/ Kanıt... Baryum elemen- tinin simgesi. 9/ Bahçelerde yazın oturuhnak için yapılan, kafes biçiminde süslü çardak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle