Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'.? •
SAYFA CUMHURİYET
10 MART 2001 CUMARTESİ
8
Istanbul
Edime
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Zonguldak
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
B
B
15
17
17
15
19
19
21
16
15
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
Antalya
EJı
B
B
B
B
B
B
B
B
B
E
14
16
12
13
15
17
15
11
24
Adana *
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
Kars
B
B
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
121
21
19
20
15
16
8
8
8
HABERLEREV DEVAMI
f f ' ^
Erajnjm j * % J
-^ ~"\Hakkaril
Yurtta hava kuzey-
batı kesimleri oar-
çalı bulutlu, diğer
yerler az bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı artma-
ya devam edecek.
Rüzgâr güney ve
doğu yönlerden
hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
DIS
K 3
K 2
K 5
Y 13
Y 10
Y 10
Y 15
Y 10
Y 12
—
MERKEZLER
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
B
Y
12
14
16
15
17
14
19
18
13
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
K
Y
K
Y
Y
Y
Y
PB
PB
10
12
-1
11
9
10
7
26
22
<.*f*£ > s m~ •Rf
k
riin
•Moskova
f^*L Parçalı bulutlu ! Sisli k
Çok bulutlu . Yağmurtu Kartı Gök guruttUü
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu ve benzeri ifadelerie dolu dolu olan söylemleri,
bir gün sonra gazeteler acaba ne ölçüde irdeleyecek-
ti? •
Merak bu ya, dün yazılı basının önde giden üç ga-
zetesine baktım.. Dört köşe yazan, evet sadece dört
yazan dışında, Başbakan Ecevrt'in bayram incilerine
değinene de, eleştirene de rastlamadım.
CNN'nin ekonomi programlanndadobradobrako-
nuşan Enis Berberoğlu, Hürriyet'te, iki kriz bir deva-
tüasyon atlatan Başbakan'ın sindirilir cinsten olma-
yan çelişkisine şöyle değindi:
"Sanki daha iki hafta önce IMF'nin dayatması ile
* devalüasyon ilan eden, başka hükümetin başbaka-
nı... Haydigeçmişe mazi diyelim, geçelim. Peki, IMF
ile yeni anlaşma peşinde koşarken bu restin âlemi
ne?"
Başbakan'la yaklaşık aynı saatlerde "kurtancımız"
da VVashington'da IMF, Dünya Bankası ve ABD yö-
netimi ile "paragörûşmeleri" yapıyorve ABD'nin buy-
ruğundaki bu kurumlar, Kemal Derviş'e -açıkladığı-
nagöre- "önceplan, sonra para"yanrtını veriyorlar...
Ne demeye geliyor bu gelişme? Hükümet, Anka-
ra'da suçladığı IMF'den VVashington'da yardım dile-
niyor.
Bu arada söylemleri ekonomik çöküşe özür cfacak-
mış gibi, Başbakan Yardıması Mesırt Yılmaz; sorum-
lu bulma peşinde.
"IMF'nin programma harfiyen uyduk, çöktük" di-
yorve...
...Çöküşten sonra demokratik etik gereği hemen is-
tifa etmeleri zorunlu olan Başbakan da, yardımcılan
da koltuklannı muhafaza etmeyi demokratiketiğe uy-
gun buluyortar.
Hiç değilse Mesut Yılmaz, Başbakan'a göre daha
(avrak. Başbakan gibi "bilmiyorum, öğrenirim" türü
sözlerle kıvırmadan, zikzaklı ifadeler kullanmadan,
çöken ekonominin sorumluluğunu sadece IMF'ye de-
ğil, daha geniş bir zamana yayıyor, 1990'dan beri ge-
len geçen hükümetlere yüklüyor.
Diyorki: "Şuandayaşadığımızkriz, biranlamda 10
seneden beri, hepsi koalisyon olan hükümetlerin uy-
guladığı politikalann kamu bankalanna getirdiği yü-
künağıriığından, taşınamazlığındankaynaklanıyor."
Son 10 yılda kurulan 9 koalisyon hükümetinin 3'ün-
de başbakan kim? Mesut Yılmaz!
1997'den bu yana kurulan hükümetlerde ya yar-
dımcılık ya da başbakanlık yapan kim? Bülent Ece-
vit!
Özrü kabahatinden büyük
Mesut Yılmaz, bu rfadelerle ekonomideki çöküşü
geçmişe yayarken hem kendisini ve hem de Ecevit'i
suçladığının ayırdında mı acaba? Bir başka nokta: Yıl-
maz, gelip geçenlerin "hepsi koalisyon hükümetieri"
derken, sorumluluğun hemen bütün partilerde
(RP'de, DYP'de) olduğunu söylemek istiyor.
Ya da sorumluluğu yaygınlaştırdıkça; Ecevit'le ken-
di hissesine düşen sorumluluk ya da suçlanma payı-
nın azalacağı umudunu mu taşıyor?
Hangi gerekçeyi buluriarsa bulsunlar; Başbakan
Ecevit'le başında olduğu hükümetin halka indirdiği
ekonomik darbenin şiddetini azattmalan ve... unuttur-
malan olanaksız.
Başbakan'la Mesut Yılmaz; çöküşü hazıriayan ne-
denlerin başında üç kamu bankasının büyük zararia-
nnı gösteriyoriar.
Bunlann başında Ziraat Bankası geliyor. Gelmiş
geçmiş bütün hükümetlerin, işbaşında olduklan, özel-
likje seçim zamanında bu bankaya daha sonra açığı
kapatacakJannı vaat ederek bol keseden verdirdikle-
ri (Ziraat ile Halk Bankası'nın toplam 12 milyar dolar)
batıkkrediler...
Bu hükümet üç bankanın özelleştirilmesini bir ya-
sayla üç yıl sonraya bıraktı.
Bu örnek, Türkiye'nin nasıl idare edildiğine ilginç bir
satırbaşı: Zira, yeni programı besleyecek yeni kredi-
ler için VVashington "derhal" buyruğunu veriyor.
Ziraat Bankası kanalıyla koalisyonlan oluşturan par-
tiler oy satın aldılar.
Bu nedenle Cumhurbaşkanı Sezer, DDK'ye Zira-
at Bankası'nın son 10 yıllık hesaplannı incelemeye al-
dırdı. Bu hareket elbette siyasileri ve partileri sinirten-
dirmeye yetti.
Deveye sormuşlar: Boynun neden eğri?
Nerem doğru ki, demiş.
Yöneticilerimizin savunulan da o hesap!
Hizbullah alarmı
• Baştarafı 1. Sayfada
ikast yapabilecegi de
vurgulanarak VIP giriş
ve çıkışlarının telsizler-
den sık sık anons edil-
memesi ve telsiz anons
kodlannın zaman zaman
değiştirilmesi talimatı
da verildi.
Emniyet Genel Mü-
dürlüğü, il emniyet mü-
dürlüklerine terör örgütü
Hizbullah'la ilgili bir ge-
nelge gönderdi. Emniyet
Genel Müdürlüğü'nün
uyan niteliğindeki genel-
gesinde, Adana, Gazian-
tep, Içel, Şanlıurfa ille-
rinde deşifre edilemeyen
çok sayıda Hizbullah te-
rör örgütü mensubunun
bulunduğu ifade edilerek
bu illerde suikast türü ey-
lemlerin gerçekleştiril-
raeye çalışılabileceğine
dikkat çekildı.
Yapılan büyük operas-
yonlara rağmen örgütün
şehirlerdeki faaliyetleri-
nin yanı sıra kırsal alan-
daki varhğuıı halen ko-
ruduğu, Diyarbakır'ın
Karacadağ, Silvan ilçe-
leri ile bağlı köylerinde
ortaya çıkanlamayan sı-
ğnıaklann bulunduğu,
terör örgütü mensuplan-
nın kendi aralannda rim-
lere aynldığmın tespit
edildiği kaydedildi. Bin-
göl ili merkez Ormanar-
dı köyü, Solhan ilçe
merkezi ve Solhan'a
bağlı Melekhan köyün-
de örgütün aktif olabile-
ceğine de işaret edilen
genelgede, "Daha önce-
ki yillarda terör örgütü
PKK adma faaliyet gös-
teren bir kusım örgüt
mensubu günümüzde
Hizbullah terör örgütü
içerisinde faaliyet göster-
diği için köylerdeki y apı-
lanmalar tamamlandık-
tan sonra kırsala açılabf-
Krter"denildi. Hizbullah
terör örgütünün henüz
deşifre edilemeyen çok
sayıda mensubunun bu-
lunduğu ve bunlann ül-
ke genelinde çeşitli ille-
re dağıldığı vurgulana-
rak, yapılan operasyon-
lar sonucu örgütün hüc-
re sistemine geçtiği ve
raporlannı sözlü sundu-
ğunun altı çizildi.
Genelgede Hizbullah te-
rör örgütünün itirafçıla-
nna yönelik saldınlara
girebüeceği, örgütün in-
tihar saldmlanna girişe-
bileceği vurgulandı.
IMF\>e abliıka• Baştarafı 1. Sayfada
kin yapmasından yana.
Bir zamanlar IMF'nin
lağv edihnesini isteyen
JohnTaylor da ABD Ha-
zine Bakanlığı'nın ulus-
lararası ilişkilerden so-
rumlu hazine müsteşan
görevine getirilecek.
ABD Başkanı Bush'-
un ekonomı danışmanı
Lawrence Lindsey de
"borç yükü attmdald 01-
kelerle bu ülkekrden ala-
caklı bankalann, sorun-
lannı kendi aralannda
halletınesi gerektiği'' gö-
rüşünü savunuyor.
ABD'nin, 183 üyeli
IMF'de en fazla oy hakkı-
na sahip üye olarak kuru-
luşta, geniş ölçekli re-
form istemesi bekleniyor.
IMF'nin 1997 Asya mali
krizinin öngörülmesi ve
çözümündekı başansızlı-
ğı üzerine artan eleştiri
ortarrunda ABD Kongre-
si'nde kurulan komisyo-
nun raporunda, IMF'de
çok geniş kapsamh re-
form ve bu kuruluşun ro-
lünün, krizlerde en son
başvurulacak kredi kay-
nağına indirgenmesi öne-
riliyor.
Bu raporun kaleme
alınmasının üzerinden bir
yıl geçtikten sonra, rapo-
run yazıcılan, IMF'deki
reform çabalannın başa-
nsuıdan söz etmeye baş-
ladı. IMF'nin uyguladığı
refonnlar arasuıda en
önemlilerinden biri ola-
rak görülen, üye ülkeleri
dalgalı kur sistemini be-
nimsemeye itmesinin de
krizlerin tekrannı ciddi
ölçüde engellediği söyle-
niyor. Bazı uzmanlara gö-
re, ABD Başkanı Bush
yönetiminin IMF'de bun-
dan sonra ılunlı reformlar
isteyip Türkiye gibi ko-
nularda olay bazmda yak-
laşımı benimseyecek. Ör-
neğin, IMF'nin, ülkeleri
ileride sorunlar yaşanaca-
ğı ve bunlann nasıl çözü-
leceği hususunda uyar-
ması, bu tavsiyelerin ku-
lak ardı edilmesi halinde,
piyasalara potansiyel
güçlükler hakkmda bilgi
verilmesi ve potansiyel
sermaye kaçışı riskiyle
başetmenin ilgili ülkeye
bırakılması düşünülüyor.
IMF'de istifa
Öte yandan IMF başe-
kononıistlerinden Micha-
el Mussa istifa etti.
IMF'nin dünya ekonomi-
sini izlemekten sorumlu
Başekonomisti Mussa,
görevde bulunduğu 10 yıl
boyunca meydana gelen
Meksika, Asya, Rusya,
Arjantin ve Türkiye kriz-
lerindeki öngörülerinden
hiçbirinin doğru çıkma-
ması nedeniyle eleştirili-
yordu.
Ziraat Bankası'nda kuşkuhı ^
• Baştarafı 1. Sayfada
rulu (YDK), genel müdürlügün
denetimi için "program hazır-
lanmasmı" isterken ihbarda bu-
lunan müdür sürgün edildi.
Görev zaran alacaklan 2000
Eylül ayı itibanyla 7 katrih/on 212
trilyon lıraya ulaşan Ziraat Banka-
sı, 4 katrilyon 25 trilyon lirahk ge-
nel nakit açığıyla da dikkat çeki-
yor. YDK'nin raporunda, 1999
ydı sonundaki rakama göre 176
trilyon lıralık "takiptekialacalda-
rm" da bankanın aktif kalitesini
bozduğuna işaret edildi. Son
YDK incelemesinin büyük bölü-
mü, "Programın yumuşak karnı
kamu bankalandır" dıyerek Ha-
zine Müsteşarlığı'ndan emekliye
aynlan SdçukDemiraip'in genel
müdürlük dönemini kapsıyor.
Ziraat, 37 genel roüdürlük biri-
minin yanı sıra 19 bölge müdür-
lüğü, üç istihbarat bölge müdürlü-
ğü, 1292 yurtiçi şube, 66 büro, 71
özel işlem merkezi, 10 şanj büro-
su, eke serbest bölge, 17 yurtdışı
temsilcilik, Avrupa ve Asya'da
kurduğu yedi ortak bankayla Tür-
kiye'deki en büyük bankacılık teş-
kilannı oluşturuyor.
Başbakanlık YDK'nin, 12 Ka-
sını 1999 tarihinde verilen olurla
gerçekleştirdiği "bügisaj-aralımı"
incelemesi, ilginçdenerim süreci-
ni ortaya koydu. Türkiye 'de en bü-
yük bilgisayarağıprojesinde 1986
yılından bu yana yapılan bijgisa-
yar alım, bakım ve onanm işlem-
lerinin denetimi Ziraat Bankası Iz-
mir Basmane Şubesi Müdürü Fik-
ret Uzel'in ihbar mektuplanyla
başladı. 1998 ydı kasım ve aralık
ayında banka yönetım kurulu ile
BTK Başkanlığı'na yazı gönde-
ren Uzel, bilgisayar/güç sistemi
ihalesinde öngörülen miktann ge-
rekenden çok fazla olduğunu, ay-
nca yapılan işlemin teknik gerek-
liliği ve sözleşmeye uygunlugnun
denetlenmesi gerektiğini bildırdi.
6 ay bekleyen Uzel, soruşturma
açılmadığını görünce 22 Hazıran
1999 tarihinde ihbannı bu kez
MGK Genel Sekreterliği'ne ilet-
ti. MGK Genel Sekreterliği, ihba-
n değerlendirerek 14 Temmuz
1999 gün ve "7010-12-99" sayılı
yazısıyla BTK'ye iletri. Bu dilek-
çede de "bflgisayar atamı, bakun-
onarnn, altyapı tesisi işlemlerinin
bir bütün olarak son 10 yühk za-
manaşmıı süresini ve banka yedd-
lüerinî de kapsayacak şekflde so-
ruşturulması'' istendı. Uzel, mal
ve hizmet alımı ile ilgili genel mü-
dürlük birimlerinin 20 yıldan be-
ri denetlenmediğini de iddia etti.
MGK'nin devreye girmesi üze-
rine bankateftiş kurulunca soruş-
turma açıldı. Teftiş kurulunun ra-
porunda, bankanın teknik ve hu-
kuki birimlerinden alınan görüş-
ler doğrultusunda, ihale edilen iş-
lerde olumsuzluğa rastlanmadığı,
uygulamanın banka yaran göze-
tilerek yapıldığı kaydedildi.
Ancak ihbarda bulunan müdür
"başmüfettişin mesleki açıdan
nesnel davranınadığı göz önüne
ahnarak soruşturma talimannın
iptaledilmesini,düzenlenen rapo-
run hükümsüz sayümasını ve dos-
yanın BTK Başkanüğı'nca ele
ahnmasını" istedı. Müdürün bu
başvurusu da başına iş açtı. Ban-
kanın hukuk müşavirliği, Fikret
Uzel bakkında soruşturma açarak
disiplin yönetmeliğine göre, "za-
ruret olmadığı halde iş iüşkUerin-
de merci tecavüzünde bulunmak"
gerekçesiyle "kuıama" cezası ön-
gördü. fiıbarlannı önce banka ge-
nel müdürlüğüne ilettiği için "bu
defalık" kaydıyla uyan cezası
alan Uzel, daha sonra Çorum'da
başka bir şubeye tayin edildi.
"Fîyat, firma katkısı ve güveni-
yönünden ihalenin Koç-
Burroughs AŞ'ye verihnesinin
doğru olduğu görüşünü bildiren
Başbakanlık YDK, ödemelerle il-
gili bazı uyanlarda bulundu.
YDK'nin özel inceleme raporun-
da şu saptamalar yer aldı:
• Bilgisayar altyapı tesis işlem-
leri için yüklenici fırmaya malze-
me ve işçilik giderleri üzerinden
yüzde 5-10 hizmet bedeli öden-
mesi, bunun dışmda tahakkuk et-
tirilen yüzde 25 oranındaki müte-
ahhitlik kân ödemelerinin durdu-
nılması.
• Banka ile yüklenici firma ara-
sında akdedilen sözleşmenin hiç-
bir tereddüte ve hukuki ihtilafa
sebebiyet vermeyecek şekilde dü-
zenlenmesi için gerekli girişim-
lerde bulunulması.
YDK'nin en önemli uyansı ise
genel müdürlük birimlerinin de-
netimiyle ilgili oldu. YDK rapo-
runda "Teftiş kurulu müfettiş
kadrosunun takvrye edilerek mal
ve hizmetahmlannda ilgfli birim-
lerden başlamak suretiyle bir
program dabiKndegenel müdür-
lük birimlerinin teftişlerinin sfir-
dürülmesmin gerekli olduğu"
vurgulandı.
Kemal Derviş'in hedefi bankalar
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bankacılık
sisteminin daha sağlıklı
bir yapıya kavuşturulması
çerçevesinde mevcut yasal
düzenlemenin yetersiz ol-
duğu belirtiliyor. Bu çer-
çevede Bankalar Yasa-
sı'nda değışikliğe gidil-
mesi bekleniyor. Kamu
bankalanna Hazine'nin
görev zararlan kapsamın-
da devlet kâğıtlan veril-
mesi öngörülüyor. Ancak,
bu uygulamanın zaten
yüksek olan faiz oranlan-
nı tırmandıncı etkisi de
dikkate ahnarak IMF ve
Dünya Bankası'ndan ma-
li destek sağlanmaya calı-
şıhyor. Ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Ke-
mal Derviş, Türkiye'de
yaklaşık bir hafta yaptığı
çalışmalan Washington'da
IMF, Dünya Bankası ve
ABD yetkilileriyle değer-
lendırdı. Derviş, yeni
programın lOgün içerisin-
de açıklanabileceğini bil-
dırdi.
Yeni program çerçeve-
sinde öncelikli sorun ola-
rak bankacılık sistemi ta-
nmılanıyor. Bankalann if-
lasma izin verihnemesi,
kamuoyunda ciddi eleşti-
rilere neden oluyor. Bu
çerçevede yeni programla
hükümetin bankalara el
koyarak Tasarruf Mevdu-
an Sigorta Fonu kapsa-
mında tüm yükümlülükle-
rini devletin üstlenmesi
yerine, batmalan seçeneği
üzerinde duruldu. Ancak,
bankbankalann yurtdışın-
dan aldıklan kredilere bi-
le garanti getirildiği bir or-
tamda bankalann iflasını,
hükümetin ve uluslararası
piyasalann kabul etme
olasüığı görühnüyor. Bu
türbir kararahnması duru-
munda, zaten güvensiz bir
ortamda olan bankacılık
sisteminde çok sayıda
bankanın batşa sürükle-
nebileceğine dikkat çekıli-
yor.
Bankacılık sisteminin
disiphne edilmesi çerçeve-
sinde, yürürlüğe gireli da-
ha bir yıl olan Bankalar
Yasası'nın yetersiz olduğu
savunuluyor. Özellikle iç-
leri boşaltılan bankalann
sahiplerinin ve yöneticile-
rin sorumluluğuna inilme-
sinde güçlükler yaşandığı
belirrilerek bu süreçlerin
kolaylaşnnlması isteniyor.
BDDK'den istifa etmeden
önce Zekeriya Temizel'in
de bu yönde yeni bir yasa
taslağı üzerinde çalıştığı
öğrenüdi. Yeni ekonomik
program ve BDDK'nin
başına gelecek kişinin ya-
pacağı çalışmalarda bu ko-
nu ele alınacak.
"Uhısal program" savı-
na karşın, ABD, IMF ve
Dünya Bankası 'nın görüş-
leriyle şekillendiribneye
çalışılan ve bu kuruluşlar
aracılığıyla sağlanacak dış
kaynağa bağlı olarak yü-
rürlüğe konulacak olan ye-
ni programın diğer temel
unsurunu ise eski prog-
ramda olduğu gibi yapısal
reformlar ve özelleştirme-
ler oluşturacak. THY ve
Telekom özelleştirmesi
için bir an önce koşullann
sağlanması gündeme geti-
riliyor. Bu çerçevede Tele-
kom'un sanlacak hisse pa-
yının yüzde 33.5'ten yüz-
de 51 'e çıkanlması yönün-
de yasa değişikliği planla-
nıyor. Ancak yasa değişik-
liğinin, Anayasa Mahke-
mesi'nin Telekom'un ço-
ğunluk hissesinin yaban-
cılara satılamayacağına
ilişkin karan çerçevesinde
geçerli olamayacağma
dikkat çekiliyor.
Hükümet ortaklan, Ha-
zine Müsteşarlığı ve
BDDK Başkanlığı'na ge-
tirilecek adlar için hafta
sonu da değerlendirmele-
rini sürdürecek. Hazine
Müsteşarlığı için DPT'de-
ki görevi sırasında IMF ile
çalışmalan yürüten ve şu
anda BDDK'de görev ya-
pan FaikOztrak'tn adı ko-
nuşulurken BDDK Baş-
kanlığı için de eski banka-
cı tbrahim Betü'in ismi
geçiyor.
Şifre olarak sebze adı kuUanıyorlar
MAHMUTORAL
DtYARBAKR - Terör örgütü
Hizbullah militanlannın kendi
aralanndaki konuşmalarda özel-
ükle ekonomi, sebze ve meyve ad-
lanndan oluşan şifreler kullandık-
lan belirlendi. Örgütün termimo-
nolojisinde zekât, "çay şekeri", ca-
mi "banka", avukatlar "çek-se-
net", catışmalarda yaralanan mili-
tanlar "taddhı", ölenler ise "sard-
la" olarak tanımlanıyor.
HüseyinVeboğhı'nun öldürüldü-
ğü Istanbul Beykoz'daki örgüt
evinde ele geçen belgeler arasında
örgüt termınolojisi de bulundu. 4
sayfahk terminoloji, örgütün pro-
fesyonel istihbarat servisleri gibi
çahştığını ortaya koydu. Ele geçi-
rilen belgelere göre, örgüt militan-
lan arasındayapılan isimlendirme-
de daha çok sebze, meyve ve çeşit-
li gıda maddeleri adı kullanıürken
diğer ilişkilerde daha çok işadamı
gibi hareket edilmiş. Hizbullahçı-
lar, çatışma halinde olduklan
PKKTileri "borak" olarak nitelen-
dirirken her camiye de bir banka
adı vermişler. Terminolojide Bat-
man Ulu Camıi Halk Bankası,
Mardin Ulu Camii Yapı Kredi
Bankası, Adana Merkez Ulu Cami
Şekerbank, Antep Devlet Hastane-
si yanındaki cami Garanti Banka-
sı, Ankara Maltepe Camii Akbank,
Istanbul Eminönü Yeni Cami İş
Bankası, Diyarbakır Nebi Camii
Vakıflar Bankası, Izmir Basmane
Camii TicaretBankası, Kayseri U-
lu Cami Emlak Bankası, Şanhurfa
Dergâh Camii Pamukbank, Konya
MevlanaCamii ZiraatBankası ola-
rak adlandınlıyoT. Örgüt, olaylar
için ise daha çok alışverişlerde
kullanılan terimleri seçiyor. Ko-
nuşma içerisinde geçen "zam" ke-
limesi bir operasyonun habercisi,
*peşm" yakalanan, *vade" ise tu-
tuklanan kişi için kullanılıyor.
Hücre evlerinin kullanılması,
polis baskını, evlerde yapılan ara-
malar ve ele geçirilen belge ve si-
lahlarla ilgili daha çok "ayçiçek
yağı" şifresini kullanan örgüt, "si-
parişverilen yağ tenekesi sayısmda
aröşa gkn1mesi"ni tehlike işareti
olarak gösteriyor. "40 teneke ayçi-
çek yağı" kodu ise Osman adlı mi-
litanın evindeki malzemelerin po-
lis tarafmdan ele geçirildiğini bil-
diriyor. "20 koK reçel" ifadesi ise
maydanozcudaki silahlann çıka-
nldığını, "Gönderdiğiniz reçel ko-
lisi bozuk çıkü" kodu ise mayda-
nozcudaki silahlann polis tarafın-
dan ele geçirildiğini anlatıyor.
Hizbullah'ın terminolojisinde,
karşdıklı yapılan şifreh konuşma-
lararasında geçen ilginç kelimeler
de şöyle sıralanıyor:
Kurye: Çayocağı
Eylemci arkadaş: Hamal
Disket: Işletme defteri
Stğınak: Kayısı
Esin Lokum
Polis: Müşteri
Cezaevi: Noter
Şehit: Sarelle
Yarah: Tadelle
Cami:Şeker
Cami sorumhısu: Zeytin
Silah:Üzüm
Askeri ekipien Yağ
Bilgisayar doküman yaznnı:
Kasa defteri
Orgüt üyelerince hazırlanan ter-
minolojinin "Çözümler" başlıklı
bölümünde ise öldürülecek kişiler
için "kabm", dövülecek kişiler
içinse "kahnasm" kodukullanıldı-
ğı behrtiliyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
14 aydır IMF ile ortak bir program götüren hükü-
met, bundan böyle IMF'nin her dediğine evet deme-
yecek. Hazırlanacak program da "ulusal" olacak.
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Der-
viş de ABD'de açıkladı:
"Hazırlanacak program dış desteğe dayalı ola-
cak."
O zaman işin adını koyalım:
Ulusal IMF programı!
Herkesin kafasında bu soru var:
Dış destekli ulusal program nasıl olur?
Bundan kolay ne var:
Kulu özveriye sal, olsun sana kulusal, ee affeder-
siniz ulusal...
•••
Muz cumhuriyetlerine muz fidesi satmaya başla-
mışız.
Yurdu-muz açısından şaşılacak bir şey yok.
Demek ki biz kökten muz cumhuriyetiyiz!
• • •
Yapılan anketlerde siyasilere güven hep yüzde
10'un altında çıkıyordu. ATO anketinde ise yüzde sı-
fır çıkmış.
Matematik bilimi ortada, bu siyasi yapıyla neyi
çarparsanız çarpın, sonuç sıfır!
• • •
Yolsuzlukta dünya 6.'sıyız. Gelir dağıltmı bozuk-
luğunda dünya 5.'siyiz. Kayıt dışı ekonominin kayrt-
taki ekonomiye oranında dünya 4,'süyüz.
Derviş dönünce hangi uluslararası kuruluşun,
bankanın ne kadar para vereceği açık arttırmaya çı-
kacak gibi görünüyor. Bu durumda yukandaki liste-
ye bir ek daha gerekecek:
Bakalım dilencilikte dünya kaçıncıstyız?
•••
Sendikalar şubat ayı rakamlanyla yoksulluk sınt-
nnın 664 milyon liraya çıktığını açıkladılar...
Eyy "yoksulluk sının" hiç ugraşma, ne yaparsan
yap, "yolsuzluk sınınnı"geçemezsin!
•••
CHP'de kaynama var.
Yönetimin partiyi sağa çektiği iddia ediliyor. Kimi
partililerin kendini kenara çektiği konuşuluyor. Kimi
kadrolann CHP dışında bir örgütlenmenin başını
çektiği haberleri yayılıyor.
Bunlan gerçekçi bulmak güç...
N
?\
CHP'de kimse birbirini çekemez! •-;İ
• • • ••••••'•*
Portekiz'de köprü yıkılınca ilgili bakan hemen is-
tifa etmiş.
Enayi, öyle şey mi olur...
Pişkinliğe vurursun... Laf eden olursa toplumla
köprüleri atarsın, olur biteri
• • •
Medeni Yasa'daki değişiklik tartışmalannda iş
döndü dolaştı, mal paylaşımına geldi.
Mübarek, Medeni Yasa değil, madeni yasa!
• • •
Sel, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ni esirakjı. Dün-
yanın öteki bölgelerinden de acı sel haberleri geli-
yor. Macaristan, Çin, Güney Afrika...
Konunun özünde doğanın dengesinin bozulma-
sı, ormanlann katledilmesi yatıyor. Çevrecilik açtsın-
dan baktığımızda küreselleşme yok, kürede selleş-
me var!
• • •
Egebank'tan Halkbank'a usulsüzlüklerle dolu kre-
di işlemlerindeki ilişkiler ağına baktığımızda bir baş-
ka tablo daha ortaya çıkıyor.
Akraba ilişkilen devlete dönüp biçim değiştirmiş:
Akbaba!
ankcum@ttnetnet.tr
Başbakan: Yeni
birgelişme yok
ANKARA / WAS-
HWGTON (Cumhuri-
yet) - Başbakan Bülent
Ecevit, Dünya Bankası
Başkan Yardımcılığı gö-
revinden istifa etmek
üzere ABD'ye giden,
Devlet Bakanı Kemal
Derviş ile önceki gece te-
lefonla görüşerek bilgi
aldığını belirterek "Yeni
bir gelişme yok" dedi.
Derviş'in, IMF Başkanı
Horst Köhler ile bir ara-
ya geldiği öğrenilirken
Merkez Bankası Başkan
Yardımcısı Şükrü Bi-
nay'ın da Washington'da
temaslarda bulunduğu
bildirildi.
Başbakan Ecevit dün
Başbakanlık Merkez Bi-
nası'ndan aynlırken ga-
zetecilerin basm müşavi-
ri aracılığıyla ilettiği so-
ruya, yine basın müşavi-
ri Cem Ava aracılığıyla
yanıt verdi. Ecevit, Der-
viş ile önceki gece tele-
fonla görüştüğünü ve bil-
gi aldığım belirterek ye-
ni bir gelişme olmadığı-
nıbildirdi. IMF yetkiü-
leri, Derviş ile IMF Baş-
kanı Köhler'in, önceki
akşam bir göruşme yap-
tığmı belirttiler. Görüş-
menin içeriğiyle ilgili
açıklama yapılmadı.
Derviş'in ardından
Merkez Bankası Başkan
Yardımcısı Binay'ın da
önceki gün Washing-
ton'a geldiği öğrenildi.
Binay'ın yeni programla
ilgili olarak IMF ve Dün-
ya Bankası yetkilileriyle
görüşmelerde bulunduğu
belirtildi. Binay, dün de
IMF ve Dünya Banka-
sı'nda görevli Türk Ha-
zine Müsteşarhğı yetkili-
leriyle teknik görüşmeler
yaptı.
UP'de 'kriz'rötuşu
ANKARA (Cumhurryet
Bürosu)-AB Konseyi'nin,
Katılım Ortaklığı Belge-
si'ni (KOB) tarhşmadan
onaylaması Ankara'da
memnuniyetle karşılandı.
KOB'ye Türkiye'nin
yanınnı oluşturacak Ulu-
sal Program'ı (UP) ay so-
nuna dek Brüksel'e ilet-
meyi hedefleyen AB bü-
rokrasisi 9 günlük tatilde
de mesai yaptı. IMF istik-
rar programının çökmesi
nedeniyle taslak belgenin
ekonomi bölümünde deği-
şiklikler üzerinde çalışan
AB Genel Sekreterliği,
programı gelecek haftaki
Bakanlar Kurulu toplantı-
sma hazır hale getirmeyi
amaçlıyor.