Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2001 CUMARTESİ
10 DIŞ HABERLER [email protected]
Yeniyönetim, uluslararası dengeleri Iraksorunu vefüze savunma sistemigibi başhklar üzerinden zorluyor
BD'nin Ortadoğu açmazıDerieyen: GAMZE ERBİL
DışHaberterServisi-Ortadoğu'nun,
Bill CKnton'dan sonra George W.
Bush yönetiminin de dış politika ön-
celikleri arasında yer alacağı, daha
ilk günlerden belli oldu. Israil-Filis-
tin sorunu ve Washington'ın bir tür-
lü "çözüm geKştireraediğj" Irak, bu
politikanın iki bileşenini oluşturuyor.
Siyasi gözlemcilef, Washington için
Saddam Hûseyin'e karşı Arap ülkele-
rinin desteğıni almanın büyük önem ta-
şıdığına dikkat çekiyorlar. Saddam
Hüseyin'le Irak halkının birbirinden
ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan
Arap ülkeleri ise Irak halkını ezen yap-
tinmlara karşı çıkıyor. Arap ülkelen,
ABD'nin Filistin konusunda da daha
adil bir yaklaşım geliştirmesini isti-
• Filistin-Israil sorunuyla ilgili olarak eski Başkan Clinton'ın önerilerinin "ABD önerileri"
olmadığını ilan eden yeni Washington yönetimi, bu konudaki "sorumluluklarından"
kolayca vazgeçemeyeceğini görmüş oldu.
yorlar. ABD Dışişleri Bakanı Colin
PoweITın, Kuveyt'in "Irak'tan kurta-
nhşmın" yıldönümü kutlamalan önce-
sinde çıktığı Ortadoğu turu, Arap ve
dünya basınında geniş yer buldu.
tngiltere ile birlikte Irak'ı iki kez
bombalayan ABD'nin Dışişleri Baka-
nı Povvell, Mısır, Israil, Filistin, Ür-
dün, Suriye, Suudi Arabistan ve Ku-
veyt'i kapsayan gezisi çerçevesinde
bölge ülkelerinin liderleriyle görüş
ahşverişinde bulundu. Gezi öncesin-
de Irak ve Ortadoğu banşı konulann-
da "net" mesajlar veren ve Irak'ın hâ-
lâ kitle imha silahlan ûrettiğini ve bu
silahlann bölge ülkeleri için tehdit
oluşturduğunu savunan ABD, bölge
ülkelerini, büyük ölçüde delinmiş olan
"yapunmlar" konusunda yeniden ik-
na etmek istiyordu.
ABD'nin kararfahk gösterisi
ABD, Irak'ın, BM gözlemcilerinin
ülkedeki askeri tesislerde yeniden de-
netime başlamasını da şart koşuyor.
ABD, bu konudaki "kararhhğmı" ise
önceden Irak'ı bombalayarak ortaya
koymuş oldu.
Ancak bu kararlılık, başta "ikna edfl-
mesi gereken" Arap ülkeleri olmak
üzere, bütün dünyanın tepkisini topla-
dı. Powell, tsrail'deki basın toplantısın-
da, bir önceki gün Kahıre'de yaptığı gö-
rüşmelerde hayal kınklığına uğradığı-
nı, ABD'nin Irak'a yönelik politika-
lannın eleştiri almasını beklemediği-
ni söylüyordu. Israil'de ve ardından
Ban Şeria'nın Ramallah kentinde Yaser
Arafat'la görüşen Colin Povvell, Filis-
tinlilerin de yoğun protestolanyla kar-
şılandı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı
Suud El Faysal bile Povvell ile yaptığı
görüşmenin ardından, ABD'nin Irak
teziyle çok da uyuşmadığı halde, "Her
Ud ûlke de Irak halkına zarar veren
yaptınmlann gözden geçirihnesi ko-
nusunda hem fadrdh-" diyordu.
Filistin-Israil sorunuyla ilgili olarak
Clinton'ın önerilerinin "ABD öneri-
leri'' olmadığını ilan eden Washing-
ton, bu konudaki "sorumluluklann-
dan" kolayca vazgeçemeyeceğini gör-
müş oldu. ABD'nin "kararh" Irak
politikası nedeniyle "sdaşan" bölge
ülkelerinin, işlerin sarpa sardığı Isra-
il Filistin sorununda daha "eteştirer"
bir tutum benimsemeleri de dikkat
çekti. Özet olarak ortaya çıkan tablo,
ABD'nin hesapladığı bir tablo değil-
di. Kuveyt zaferinin yıldönümünde,
diğer uluslararası aktörlere "Ortado-
ğu bendensoruhır" mesajı vermeye ha-
zırlanan ABD, istediği sonucu elde
edememiş oldu.
ÖZTEK E.BUyükelçi
Irak Üzerine Bir
Değerlendirme (2)
Geçen günlerdeki yaamızda,
Güney Irak'ta ABD ve Ingiliz
uçaklan tarafından gerçekleşti-
rilen bombardımanlann neden-
leri üzerinde durulmuş, bu çer-
çevede Irak'takı uçuşa yasak
bölgelere ve BM yaptınmlanna
da atıflarda bulunulmuştu. Irak
tablosunun tam olarak orta-
ya konması ve önümüzdeki dö-
nemde beklenen gelişmele-
rin daha koJay anlaşılması ba-
kımından bu 2 konunun esası-
na inilmesinde yarar görülmek-
tedir.
BM yaptınmlan
Irak'ın 1 Agustos 1990'da Ku-
veyt'i işga) etmesıni takıben Bir-
leşmiş Milletler Güvenlik Kon-
seyi (BMGK) Irak'a Kuveytten
çekilmek için 5 Ağustos'a kadar
süretanımıştı. Irak'ın Kuveytten
göstermelik birkaç biriiğini çek-
tiğini saptayan BMGK Irak'ı çe-
kilmeye zoriamak için 6 Agus-
tos 1990'da kapsamlı bir ambar-
go ve ekonomik yaptnmlar koy-
muştu. Nisan 1991 'de ateşkes
şaröannı belirleyen BMGK, yap-
tınmlann devamını da teyit et-
miştir. Gaye, Iraktaki Kuveytli sa-
vaş esirlerinin geri verilmesi,
Irak'ın nükleer, bryolojik ve kim-
yasal kitle imha silahlannın im-
hası gibi hususlarda Irak'ın iş-
birliğinin sağlanması olmuştur.
Daha önce 8 yıl süren Iran sa-
vaşının getirdıgı yoksulluklaya-
şamış olan Irak halkı, yaptınm-
larlafeJakete suriıklenmıştır. Irak
yönetiminin halkın en basıt ih-
tiyaçJannı karşılayacak kaynak-
lan olmadıgını beyan etmesi
üzerine BMGK, 15
Ağustos 1991'de
Irak halkının gıdave
ilaç gibi temel ihti-
yaçlannı karşılamak
üzere Irak'a bir prog-
ram önermiştir.
"Gıda karşılığı
petrol" programı
çerçevesinde Irak'a
belirii devrelerde, be-
lirii değerierde petrol
satması ve bu para-
lam bir hesapta top-
lanması karariaştınl-
mıştır. Irak, programı, çeşitli
amaçlaria ve halkını perişan et-
me pahasına uzun yıllar kullan-
mamıştır. Irak, ilk resmi petrol ih-
racatını 1996 Aralık ayında ger-
çekteştirmiştir. Program Irak'a gi-
derek daha fazla petrol satma
hakkını ve halkın teme) ihtiyaç-
lannı daha geniş çapta karşıla-
ma olanağını vermiştir. Ancak
Irak, gelirlerin sadece bir kısmı-
nı halkın ihtiyaçlanna tahsis et-
miştir. Gaye^nden uzaklaştığı or-
taya çıkan ambargonun kaldı-
rtlması veya kapsamının daral-
tılması girişimleri, ABD ve Ingil-
tere tarafından önlenmişti.
Gerek bu durumun gerek
1998 sonunda nükleer, biyolo-
jik ve kimyasal silahlan denet-
lemekle görevlı BM uzmanlan-
nm ülke dtşına çıkanlmalan, Irak'ı
yaptınmlann devamlılık kaza-
nacağı fikrine iterek yaptınmla-
n delmeye yönelik bir strateji
geSştirmeye yöneltmişti. Bu stra-
tejinin dayandığı temel, Irak'ın
Suudi Arabıstan'clan sonra dün-
yanın en zengin petrol kaynak-
lanna sahip olmasının diğer ül-
keter bakımından yarattığı cazi-
bedir. Irak, Batı ülkelen, Rusya,
Çin ve birçok ülke için fırsatlar
ülkesi haline gelmiştir. Hem BM
gıda için petrol programı çerçe-
vesJnde hem de çeşitli yollardan
(Suriye ile yeniden açılan boru
hattı, Ürdün ve Körfez'den tan-
kerlerle) petrolünü pazarlayan
Saddam'ın ABD'nin ve Ingilte-
re'nin sabnnı yokladığı görül-
mektedir. Aralık ayında resmen
.1 rak için yeni
bir yaptmmlar
rejimi
düşünülmesi
yararlı olacaktır.
Bunun için de
gayenin iyi
tespiti
gerekmektedir.
ihraç ettiği petrolden varil başı-
na yanm dolar ek prim isteyen
Irak'ın bu talebinin Exxon, Mo-
bil, BP, Texaco gibi büyük şir-
ketlerce kabul edılmedigi bilin-
mekle beraber son iki aydır söz
konusu petrolün merkezleri Be-
larus, LJchtenstein ve baa Uzak-
doğu ülketerinde ismen yar olan
birtakım petrol şirketlerince ek
prim ödenerek satın alındığı ve
bu alıalann sonra petrolü büyük
şirketlere devrettigi yolunda ha-
berier mevcuttur.
Zaman içinde Saddam'm ge-
lirierinın artması ile halkın hayat
standardında bir (yileşme olmak-
la beraber BM yaptırımlannın
bekleneni vermedığı gibi Irak'ın
bunlan delerek silahlanma prog-
ramlannı uygulamaya koyduğu,
aynca Irak't sıkıştrarak olumlu şe-
kilde sonuçlanması umulan iki
konuda da (Kuveytli esirier ve
BM silah denetçileri) yaptınm-
lann tam ters yönde sonuç do-
ğurduğu ortaya çıkmıştır.
Uçuşa Yasak Bölgeler
Irak üzerindeki uçuşa yasak
bölgelerin, hukuki dayanağı yok-
tur. Uçuşa yasak bölgeler 1991
ve 1992'de ABD, Ingıltere ve
Fransa tarafından insani amaç-
laria tesis edilmiştir. ABD, uçu-
şa yasak bölge tesisini Bağ-
dat'ın sivillere karşı giriştiği ha-
rekâtın önlenmesine dair
BMGK'nin 5 Nisan 1991 tarihli
ve 688 sayılı karannın geniş bir
yorumuna baglamakta ve yasak
bölgelenn yasal olduğunu ileri
sürmektedir. 36. paralelin ku-
zeyinde 50 bin km.lik bir saha-
yı kapsayan kuzey-
deki yasak bölge
1991'de kurulmuş
olup Bağdat yöneti-
minden kaçan Kürt-
lere emin bir melce
sağlamayı amaçla-
maktadır. Güneyde
1992'de 32. parale-
lin güneyinde tesis
olunan 2. bölge de
Şiileri korumak ama-
cı ile tesis edilmiş
okjp1996'da33.pa-
ralele genişletilmiş-
tir. Irak, yasak bölgeleri tanıma-
makta ve devriye uçuşlanna ço-
ğu zaman ateş açmaktadır.
Sonuç
ABD-lngiltere ikilisi, Irak po-
litikasını revizyona tabi tutmalı-
dır. Uçuşa yasak bölgelerdeki
devriye görevleri ileri sürülerek
girişilen bombardımanlar bir
yandan ABD'nin bölgedeki ima-
jını zedelerken diğeryandan da
müttefiklerarasındaki dayanış-
mayı da olumsuz etkilemiştir.
ABD ve Ingiltere dışında bütün
ülkelerin karşı çıktığı bu uygu-
lamalara son verilmesi ve yeni
bir yaptmmlar rejimı düşünül-
mesi yarariı dacaktır. Bunun için
de gayenin iyi tespiti ve yaptı-
nmlann bu gayeye yönelik olma-
sı gerekmektedir. Bizce gaye
Saddam'ın askeri gücünün za-
yrflatılması, kitle imha silahlan
imalinin önlenmesi, gerek ülke-
si içindeki Kürtlere ve Şiilere
karşı harekâta geçememesi, ge-
rek bölge ülkelerine tehdit teş-
kil edememesi ile sınıriı olması
ve Irak halkını sıkıntıya sokacak
hissi önlemleri kapsamaması
oJmalıdır. Burada, baştaABD, In-
giltere, Almanya, Fransa, Rus-
ya gibi kitle imha silah teknolo-
jileri ileri olan ülkelenn de ken-
di ilgili kurumlannı ve üretici fir-
malannı ciddi bir kontrol altın-
da tutmalan büyük önem taşı-
maktadır.
* Ortadoğu ve Balkan înce-
lemeleri Vakfı Direktörü
Ortadoğu ABD'nin dış politika başhklan arasında hep önemli yer tuttu. Cbnton dönemindeki banş hamlelerhım boşa çıktığı ve şiddetin yeniden
yoğunlaşüğı tsraü-Filistin sorunu ve ABD yönetimi için arnk bir "namus meseles" haline gelmiş olan Saddam sorunu ABD'yi zora sokacak
bir biçimde ortaklaştL Bölgedeki ûlkeler ikiı başlıkta da ABD pohtikalan nedeniylezora düşmûş durumdalar. Irak ve Filistin haiklaruun kaderi
ABD karşıttağuıda büieşiyor ve diğer Arap ülkeleri de bu ortakhktan kendikrini fazla uzak tutanuyor.
Waslıiııgtoıı*>
uı fiize hamlesi
Ulusal Füze Kalkanı projesi dünyanın pek çok ülkesinin tepkisini çekiyor
Dış Haberler Servisi - ABD
Başkanı George W. Bush, gö-
reve geldikten kısa bir süre son-
ra, Ulusal Füze Savunma Stra-
tejisi veya Ulusal Füze Kalka-
nı olarak adlandınlan projeyi
gündeme getirdi. Gerçi bu pro-
je, eski Başkan Bill Cünton dö-
neminde de tartışılmış ancak
fazla üzerinde durulmamıştı.
Dış politıkada genel olarak
"temkinli'' bir yaklaşım benim-
seyen Bush, iş Irak ve füze kal-
kanına gelince oldukça kararlı
birtavır sergiliyor. ABD, "terörû
destekleyen ülkeler" olarak ad-
landırdığı yeni dünya düzeninin
"kurallanna" uymayan Irak,
Iran ve Kuzey Kore gibi ülke-
lerden gelecek füze tehdidine
karşı ABD vatandaşlannın ken-
disini "gûvensiz" hissetmesini
engellemek için bir savunma
sistemi kurmak istediğıni söy-
lüyor. Hedef, kesuılikle Rusya
veya Çin'in caydıncı güçlerini
etkisizleştirmek değil. Elbette
bu naif tez, başta Rusya ve Çin
ile kimi Avrupa ülkeleri için
ikna edici olmadı.
Çok "lavrak" bir politika iz-
leyen Almanya, Rusya'yı öne
sürerek ABD'nin Rusya ve
Çin'in tepkilerini dikkate al-
ması gerektiğini savunuyor. Al-
manya Dışişleri Bakanı Joschka
Fischer, 20 Şubat'ta yaptığı
ABD ziyaretinde Povvell'ın bu
konuda anlattıklannı "ilgiyle
dmlediğini'' söyleyerek "ABD
bizim en önemli müttefiküniz-
dir ve NATO'nun bir parçası
olarak yakm ilişkiler içindeyiz.
Ancak iki büyük nükleer gü-
cün, ulusal füze savunma siste-
minin muhtemel uygulanması
konusundaki meseleleri, işbirü-
ği ortamı içinde tartışmalan çı-
karmuzadır'' demekle yetındi.
Avrupa'nın önemli aktörle-
rinden Fransa ise projenin
1972'deki anti-balistik füze
antlaşmasına (ABM) aykın ol-
duğunu ve ABM'yi yok say-
ORTRE / COLİNPOVVELL
'Amerikan rüyasını gerçekleştirdim'
Jamaika kökenli bir ailenin oğlu olarak
1937'de, Harlem'de doğan CoBn Luther
FoweO' ın çocukluğu ve gençliği de New
York'un, göçmenlerin yaşadığı semtlerinde
geçti. Kolejdeyken orduya katılan Povvell,
1962'de evlenmesinden kısa bir süre sonra,
Güney Vietnam'a askeri danışman olarak
gitti. Povvell'm yolu 1968'de ikincı kez, bu
defa başka bir görcvle Vietnam'a düştü.
Savaştaki hizmetlerinden ötürü madalya
aldı. ABD'ye döndükten sonra George
Washington Üniversitesi'ne giren Powell,
1971 'de burayı bitirdi. Bir sonraki yd,
Beyaz Saray Kardeşlik ödülüyle
onurlandınldı. Carter
döneminde Enerji ve Savunma
Bölümû'nde yetkili olarak
çalışan PoweÜ, bu zamana
kadar ordu içinde ve dışmda bir
dızi ûst-düzey konumda görev
aldı. Reagan döneminde Savunma Bakanı
Casper Weinberger'ın askeri danışman]ığını
yürüttü ve 1987'de Reagan tarafından Ulusal
Güvenlik Danışmanlığı'na atandı. 1989'da
Başkan George Bush döneminde Genelkurmay
Başkanlığı'na atandı ve Irak'a düzenknen
Çöl Fırtınası operasyonunun en kritik
ldşisi oldu. CNN televizyonunun
^ naklen yayımladığı bu operasyon,
4 tarihteki en önemli "yüksek askeri
teknoktji kampanyasır
' olarak
adlandınhyor.Mart 1991'deki
"zaferin" ardından önemli bir askeri
basan sağlamış olan Colin Powell,
30Ekiml993'teABD
ordusundan emekli oldu.
18 Ocak günü, Amerikan
Senatosu Dış İlişkiler Komitesi,
emekli General Colin Povrefl'ın,
Dışişleri Bakanhğı'ru onayladı.
manın yeni bir silahlanma ya-
nşını başlatma anlamına gele-
ceğini düşünüyor.
Rusya ise başından itibaren bu
konuda "sert" tepki gösteriyor.
Rusya yetküileri, yapüklan açık-
lamalarda, Fransa'ya benzer bir
şekilde bu adurun ABM'nin
ihlalı anlamına geleceğini, uzay-
daki silahlanma da dahil olmak
Üzere bir "silahlanma yanşi"
başlatacağını, yıldız savaşlan
projesinin bir devamı olduğu-
nu savunuyorlar.
'HedefRusya'
Rusya Savunma Bakanı lgor
Sergeyev, 23 Şubat Cuma günü,
fuze savunma sisteminin Rus-
ya'yı hedef aldığını söyledi.
"NDM sistemi her şeyden önce
bizi hedef alryor, ABD dünyada
stratejik hâkimiyet kurmak pe-
şmde" diyen Sergeyev ABD'nin
"kontrol edilemeyen ülkderden
gelecek kıtalararası baüstik fü-
zelerin gerçek bir tehdit unsuru
oiduğu" duşüncesini birriskola-
rak görmediklerini söylüyordu.
Bush yaptığı açıklamalarda
"yeni bir stratejik vizyon" ola-
rak adlandn"dığı fuze savunma-
sının NATO'nun tüm üyelerinin
yanı sua tsrail'i kapsaması ge-
rektiğini vurgularken Avrupa-
lı NATO ülkelenni yanına çek-
meyi gözetiyordu.
Füze savunma sisteminin
ABD'nin müttefîklerini kapsa-
yacak olması ve Tayvan'm da bu
listede bulunması nedeniyle cid-
di rahatsızlık duyan Çin ise
ABD'ye "NMD kurma plan-
lannı en kısa zamanda terk et-
mesi'' çağnsında bulundu.
Bombalarm mesajı
'Sana
diyorum
kı&m'
• ABD'nin Irak'a
gönderdiği bombalarda
"başkalanna" gitmesi
gereken mesajlar vardı.
ABD'nin Irak'a ilk bombalan
yağdırdığı Körfez Savaşı'nın ya-
şandığı yıl, sosyalist sistemin çö-
zülmesinin ardından "tki Kutup-
luDünya" sisteminin ve onun oluş-
turduğu dengelerin ciddi dönüşüm
yaşadığı bir dönemdi. Yeni dönem-
de nasıl bir uluslararası hiyerarşi-
nin ortaya çıkacağı tartışmalan
arasında eski dünyanın lideri
ABD'nin arnk misyonunu tamam-
ladığı, yerini ekonomik olarak hız-
la ilerleyen Almanya merkezli bir
Avrupa ülkeleri topluluğunun ala-
bileceği gibi görüşler de ifade edi-
liyordu. ABD'nin "Çöl Fu-tması''
Operasyonu ile Irak'ın tepesine
bombalan indirmeye başlaması-
nın ardından bu tartışmalar nokta-
landı ve ABD'nin liderlik rolünü
sürdürmeye kararlı olduğu ve sür-
düreceğı anlaşıldı. ABD'nin Irak'la
ilgili hedeflerine ne ölçüde ulaşü-
ğı bir yana, bombalar aracılığıyla
dünyaya vereceği mesajlan ver-
miş oldu.
Son bombardımanda da Irak'la
ilgili olarak dile getirilen gerekçe-
lerin dışında, ABD'nin "nüdpte-
rine" verdiği mesajlan daha fazla
önemsediği söylenebilir. 1990'lar-
dakinden farklı olarak topyekûn
bir yeniden yapılanma gündemde
değil ancak Avrupa ve ABD ara-
sında Rusya'nın da bir üçüncü odak
olduğu bazı gerilim ve çekişme
başhklan bulunuyor. ABD, yöne-
tim değişikliğinin ardından Irak'ı
yeniden bombalıyor ve böylece
"tavrmı'' ilan etmiş oluyor. Alaca-
ğı tepkilere göre, kimin hangi me-
safede bulunduğunu sınıyor. Diğer
aktörler de "mesafelerine" göre
yanıt veriyor. Böylelıkle dengeler
yeniden kuruluyor.
Saddam Hüseyin ve Irak halkı
mı? Irak'uı tepesine yağan bom-
balar mı? "GerekMokluğuna inan-
dığmuz sürece bu misyonu sür-
düreceğiz'' diyor ColinPowefl Irak
bombardımanının ardından...
Irak'ın bombalanması
Tepkiler
sertolduRUSya: Dışişleri Bakanbgı 'ndan
yapılan açıklamada, "uluslarara-
sı yasalar ve BM Sözleşmesi'ne ay-
kuı obnasına rağmen Irak'a kar-
şı gÜÇ kııllanımmnı sûrdüğü" be-
lirtildi. Savunma Bakanlığı 'nın üst
düzey yetkililerinden General Le-
onid tvaşov, ABD yönetiminin
"Rus tehdkfi" açıklamalanna kar-
şı yaptığı açıklamada, Bush yöne-
timinin Rusya'ya karşı "kovboy-
luk yapbğpn" ileri sürmüş, Was-
hington'm amacının, dikkatleri
başka yöne çekmek olduğunu sa-
vunmuştu. Bağdat'ın bombalan-
masının ardından da tvaşov,
"ABD'nin kendisinidünyajandar-
ması yerine kovduğunu" belirtti.
Çin: Çin Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Zhu Bangzao, ABD ve In-
giltere'nin Irak'ı bombalamalan-
nın Birleşmiş Milletler Tüzüğü'ne
ve uluslararası ilişkilerde kabul
gören ilkelere aykın olduğunu sa-
vunarak uluslararası toplumun kı-
namasına uğramalannın "normaP
olduğunu söyledi.
Fransa: Fransa, ABD ve tn-
giltere'yi, Irak'ı bombalamalan-
nın ardından oldukça sert bir bi-
çimde eleştirdi. Fransa Dışişleri
Bakanı Hubert Vedrine, Irak'a dü-
zenlenen hava saldınsuıın uhısla-
rarası hukuk açısısdan dayanağı-
nm olmadığını söyledi. Irak hal-
kının durumuna değinen Vedrine,
Fransa'nın Irak'a uygulananeko-
nomik ambargonun sona erdiğmi
görmek istediğini belirtti.